AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Noel Balosu

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki
YazarMesaj
Matthew Rhydderch

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Matthew Rhydderch



Mücadele Tarafı : Aydınlık
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kurt

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 2:52 pm

"Huh"
Londra'ya geldikten birkaç dakika sonra balonun yapılacağı yere yürüyerek varmışlardı.Matthew'un attığı her adım onun heyecanını biraz daha arttırıyordu.Çünkü bugün diğerlerinden çok farklıydı.Üç sene boyunca yapamadığı bir işi bugün çözmeyi planlıyordu.Bunun için fazlasıyla hazırlık yapmıştı.Yeni kıyafetler almış ve o hiç göstermeye çekindiği kendi tarzını benimsemişti.Aynı zamanda bir sürü arkadaş tavsiyesi almıştı.Zaten tüm bunlara kalkışması arkadaşlarının ısrarları sonucu olmuştu.Bu hazırlıkların tek sebebi Bella Lazêrniã Mainley adındaki Hufflepuff'da okuyan o güzel , sarışın ve alımlı kızdı.Üç senedir ona karşı hiç ama hiç boş değildi.Tabii Lazêrniã ise Matthew'un duygularının tam tersini hissediyordu.Aslında Matthew bunu tam olarak bilmiyordu.Sadece onun davranışları,sözleri Matthew'u herzaman böyle düşünmeye itmişti.Fakat bu sefer farklı olmasını umuyordu.Onu etkileyebileceği pek birşey kalmamıştı.Bu son şansıydı.Matthew'a kalsa baloya hiç gelmeyecekti bile.Lazêrniã'nın Matthew'un baloya gitme teklifini reddetmesi Matthew'u haliyle üzmüştü zaten.Bunun karşılığı olarak Matthew , Lazêrniã'ya bir ders vermeliydi yada en azından kötü hissetmesini sağlamalıydı.Ona çevresinden gelen önerilerde zaten böyledi.Son üç yıldır hep bildiği gibi yapmış ve kaybetmişti.Şimdi ise arkadaşlarına uyma kararı almıştı.Onu kıskandırmay çalışacaktı.

Daphne A. Diedrick, aranılan kişi oydu.Daphe ile bu sene ki bir sihir tarihi dersinde tanışmışlardı.Yeni tanıştığı biri olması ve onu Matthew'un yanında çok görmemeleri bunu yutmaları anlamına gelirdi.Daphne'ye böyle bir teklif etmek Matthew'a göre değildi aslında.Çaresiz kalmıştı yapabilecek son şey denemek istiyordu ve Matthew birşey aklına yatmışsa onu yapmak için elinden geldiğince çaba sarfederdi.O yüzden fazla ikileme düşmeden Daphne'ye düşündüğü planı anlattı.Neyse ki Daphne'de Matthew'u üzecek bir kelime dahi söylemeden bu oyunun bir parçası olmayı kabul etti.Bu işide hallettikten sonra geriye kalan tek şey Lazêrniã'nın bu tuzağa düşmesiydi.Tabii hiçbirşey son ana kadar belli olmazdı.Lazêrniã , Daphne'nin Matthew'dan hoşlanmadığınıda anlayabilirdi.Daphne'yi , Matthew'un tanıdığından daha çokta tanıyabilirdi.Kimbilir , belkide Daphne, Lazêrniã'nın en iyi arkadaşlarından biriydi ve Daphne yine Matthew'u küçük düşürmek için oyun oynuyordu.Biraz fazla paranoyaklık gibi gelsede , bu olayların bir çoğunu üç sene içerisinde fazlasıyla yaşamıştı ve artık onda biraz paranoyaklık etkisi bırakmıştı.Ama yinede şansını denemek zorundaydı.Şansı yaver gidecek ve hiç bir aksilik çıkmayacaktı.Matthew'un düşüncesi bundan yanaydı.

Son kez Daphne'ye baktı ve gülümseyerek sol kolunu Daphne'ye uzattı.Daphne'ninde koluna girmesi üzerinde küçük adımlarla balo salonuna giriş yaptılar.İçerisi fazlasıyla kalabalıktı.Hafif bir müzik eşliğinde herkes birşeyler yiyor , içiyordu.Matthew içeri girer girmez dahada heyecanlanmıştı.Gözleri Lazêrniã'yı arıyordu.Çok geçmeden onun bulunduğu yeri gördü.Biraz daha bakındıktan sonra Matthew Lazêrniã'nın kendisini en iyi şekilde görebileceği bir masa yerleşti.Artık bundan sonra yapılabilecek pek birşey yoktu.Tek yapmak gereken beklemekti.Lazêrniã'nın vereceği tepki yada tepkisizliği Matthew'un üç yıl boyunca doğru kişiyi sevip sevmediğini ortaya çıkaracaktı.Umarım hisleri karşılıksız çıkmazdı.Şuana kadar ki görünüm Lazêrniã'nın Matthew'dan nefret ettiği görüşünde herkesi birleştiriyordu ama yinede Matthew kendini ona sevdirmenin bir yolunu bulacaktı.Er yada geç...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 3:36 pm

Lydia tam yanında duruyordu Lazernia'nın. Elinde ki üçüncü ateş viskisini de bititrmişti. Garson cine bir tane daha getirmesini söylerken garsonun şaşkın gözlerine aldırmadı. Gelen Ateş viskisini eline alıp Caprice'lerin yanına gitti. Yanlarına geldiğinde içkisini yarımlamıştı. Siyah elbisesine zıtlık oluşturan beyaz teni ve sarı saçları çok güzel duruyordu. Kızların yanına gittiğinde sadece bekledi. Konuşmalara artık önem vermiyordu. Gözlerini kapıya dikmişti. Aslında kimi beklediğini kendine bile itiraf edememişti. Heyecanını bastırmak ya da fark ettirmemekte ustaydı. Baloya davet aldığında yine heyecanını belli etmemiş ve bir anlık dudaklarından hayır kelimesini çıkarmıştı. Neden böyle yaptığını çok merak ediyordu. Eğer Matthew başka biriyle gelirse bayılabilirdi. Gözlerini kapıya dikmiş gelmesini bekliyordu. Geldiğinde ona herşeyi anlatacak mıydı? En azından Lazêrniã anlatacağını düşünüyordu. İçkisinden birkaç yudum daha aldı. Biten içkisini eline aldı ve garson cinin önüne koydu. Gelen yeni içkiyi eline aldı ve tekrar arkadaşlarının yanına gitti. Şimdi bir yudum bile içki almıyordu. Bir gözü kapıya dikilmişti. Lizz'de Thomas denen o çocukla gitmişti. Aslında Lizz için seviniyordu. Thomas yakışıklı bir gençti. Hem Olivia'nın ağabeyiydi. Olivia'da memnun olmuştu bu duruma.

Kapıdan gelenleri görünce adeta şok oldu. Matthev ve bir boya küpü cadı içeriye giriyorlardı. İkisini görünce büyük bir hayal kırıklığına uğradı genç cadı. Başını ikisinden çevirdi ve elinde ki içkisini bir çırpıda bitirdi. Büyük bir hışımla ayağa kalktı ve garsonun önüne neredeyse fırlattı. Ağzından çıkan sözleri kendi bile duymakta göçlük çekiyordu. "Artık istemiyorum!" Kızların yanına döndüğünde yüzünden sinir fışkırıyordu. O an o bayo küpünün yanına gidip saçını yolmak istiyordu, ya da asasını çıkarıp öldüren laneti haykırmak istiyordu; Avada Kedavra. Arkadaşlarının söylendiklerini duyabiliyordu. Lazernia'ya ne olduğunu merak etmeleri gayet doğaldı tabii ki. Kim böyle üçyüzatmış derece dönebilirdi ki? Hemen barmenin yanına döndü. "Bana bir ateş viskisi. Çabuk!" Şaşkın bir şekilde barmenin verdiği içkiyi aldı ve hemen masada oturan çiftin yanına gitti. Şaşkın bakışları üzerinde hissedebiliyordu. İçkisini büyük bir hışımla kızın üzerine döktü ve içinde ki sözleri dışına çıkardı. "İşte! Zaten iğrençtin şimdi daha güzel oldun!"


Dipnot: İçki döktüğüm arkadaşım! Lütfen söylediklerimden alınma. Kurgu için söylüyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daphne A. Diedrick

GezginGezgin
Daphne A. Diedrick



Mücadele Tarafı : Tarafsız

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 6:22 pm

Matthew Rhydderch. Bu sene sihir tarihinde ona eşlik eden, kanının ısındığı yakın arkadaşı. Tanıştıklarından beri güzel giden arkadaşlıkları vardı, Matthew'la sohbet etmek Daphne'yi hep rahatlatırdı. Ve sıkıcı bir sihir tarihi dersinde, Matthew'ın kendisinden garip bir ricası olmuştu, şimdiye kadar hiç bir arkadaşı tarafından duymadığı bir ricaydı. Hoşlandığı kızın onu kıskanma ihtimalini düşünerek, baloda ona yakın davranması gerekiyordu. Öncesinde garip gelen bu teklife güldü, dalga geçiyor gibi geldi ama Matthew'ın gözlerine baktığında çaresizliğini fark edebilmişti. Bir an bu teklifi kafasında tarttı, baloda Steven'la dans etmenin daha eğlenceli olcağına karar verdiğinde, Steven'ın vereceği tepkiye ait merak bu eğlenceden daha ağır bastı. Sonuçta burdaydı, Londra'ya yakın arkadaşı Steven'la değil de yeni tanıştığı Matthew'la adım atmıştı.

Sol kolunu uzatan Matthew'ın koluna girip ona gülümsedi Daphne, ve beraber balo salonuna giriş yaptılar. Mavi askılı bir elbisesi vardı Daphne'nin, sarı saçları mavi elbisenin askılarına dökülüyordu. Sarkan küpeler ve topuz saç, lacivert far, kırmızıyla bordo arasında kalan ruj ve kirpikleri hacimlendiren siyah rimel de Daphne'yi şık gösteren ekipmanlarıydı. Baloda çoğunluk ağır makyajı tercih etmemişti, Daphne de onlardandı, bazılarıysa abartmış, baloya değil de kendi düğüne hazırlanır gibi hazırlanmışlardı. Salona girer girmez Matthew süzmeye başlamıştı etrafı, Daphne o kızı aradığından emindi. Gözlerini takip etti Matthew'ın, sonunda bir toplulukta durdu ve bekledi gözleri. O topluluktan rahatça gözükebilen bir masaya ilerlediler, Daphne ne olacağını merak ediyordu. Matthew gözlerini topluluğa dikmişken, Daphne kendi kendine gülümseyip ateş viskisini yudumlamaya başladı. Ateş viskisini yarıladığında, topluluğu şık elbisesi ve nefret dolu gözleriyle sarışın bir kız deldi geçti, ve elindeki ateş viskisiyle Daphne'ye iyice yaklaşıp bardağı onun üzerine boşalttı.

"İşte! Zaten iğrençtin şimdi daha güzel oldun!" Nefret dolu sözleri Daphne'ye bağırarak söylemişti, ama müzik kızın sesini bastırıyordu. Matthew'ın ondan hoşlanmasını da anlıyordu, hoş bir kızdı çünkü. Adını anımsamaya çalıştı ama hatırlayamadı, zaten üzerine dökülen ateş viskinin kısa süreli şokundaydı. Kaşlarını kaldırdı, sonra bakışlarını ateş viskinin desenlediği elbisesine çevirdi. "Waow" efektinden sonra asasını çıkarıp üzerindeki ıslaklığı kuruttu, şimdi içten içe kıza gülüyordu. İşin merak ettiği kısmı, Matthew'ın neden Daphne'ye ihtiyaç duyduğuydu, kız zaten patlamaya hazır bir bombaydı. Küçümseyen bakışlarını kıza çevirip kısa bir kahkaha koyuverdi, ardından ukala bi' gülümseme yerleştirdi yüzüne. "Uhm... Kıskançlık böyle bir şey olsa gerek değil mi? Salona girdiğimizden beri gözlerini Matthew'den ayırmayarak zaten fazlaca çaktırmıştın, gerçekten buna gerek yoktu. Eh.." Olabildiğince sinir bozucu olmak istiyordu, bu Matthew'in işine gelirdi. Tekrar sırıttı, kızın yaptığı gerçekten komediydi. Matthew'a acıdı, bu kadar kıskanç ve arsız bir kızla ilişkisi pek kolay olacak gibi değildi. Ama bu haraketin sonucu belliydi, yakında bu kız yüzünden Matthew'la fazla görüşemeyeceklerdi, hatta dersler dışında hiç.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Genevieve De Maurëll

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Genevieve De Maurëll



Mücadele Tarafı : Aydınlık.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kurt

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 7:30 pm

Hava soğuktu, hem de hiç olmadığı kadar... Ancak insanlar mont, hırka vs. kıyafetleri giysilerinin üzerine geçirdiklerinden üşüdükleri pek söylenemezdi. Genevieve de diğer insanlar gibi üzerine geçirdiği hırkası sayesinde soğuk havayı pek hissetmiyordu ya da hissetmemeye çalışıyordu. Yemyeşil gözleri Marcus'unkilerle buluştuğunda kalbinin hızlıca attığı fark etti, büyük ihtimalle yüzü de kızarmıştı. Marcus, onunla konuşması gerektiğini söylemişti ve bu nedenle okul arazisinde beraber küçük bir yürüyüş yapmaya karar vermişlerdi. Elleri Marcus'un ellerinin arasındaydı, beraber yaptıkları küçük yürüyüş son bulmuştu. Bir ağacın önünde durdular ve birbirlerine döndüler yüzlerini. İşte o an neler söyleyeceğini düşündü, neyi nasıl yapacağını hatta yine ne yapması gerektiğini? Yapacağı hareket arkadaşça mı olacaktı yoksa özel bir şeyler mi? Aklına gelen anısı yine onu gülümsetmeye yetmişti işte, o güzel yüzünde yine bir tebessüm kendini göstermişti. Soğuk hava onu yeni yeni titretmeye başlamışken Marcus bu sessizliği bozarak dudaklarını araladı ve uzun bir süre konuştu. Konuşmasının arasına koyduğu virgüller ve dudaklarının hareketi Genevieve'yi büyülemeye yetiyordu.

O konuşurken Genevieve farklı diyarlarda kaybolmuş gibiydi. Kulakları sadece onu dinlerken, gözleri gökyüzüne bakıyordu. Arada sırada da çevresindeki her şeye bakıyordu. Marcus'un konuşması bittiğinde başını Marcus'a doğru çevirdi ve o an kendini kaybettiğini hissedebiliyordu işte. Ağzından belli belirsiz bir tamam çıkmış olsa da gönülsüzce söylemişti bunu. Marcus, balo gününde önemli işlerinin olacağını ve Genevieve'nin de Joseph'le gitmesini söylemişti. Genevieve ne olacağını sorgulamadı, sadece durumu kabullendi çünkü Marcus'un amacını anlayabiliyordu. Önemli işleri vardı ya da sadece Genevieve'yi beladan uzak tutmaya çalışıyordu. Ne olduğunu umursamadı sadece kendini daha fazla tutamayacağını bildiğinden dudaklarını Marcus'unkilere bastırdı. Konuşmak istemiyordu, düşünemiyordu, Marcus'la beraber gitmek istediği noel balosu planının suya düşüşünü bile umursamıyordu. Şimdi odak noktası sadece Marcus'tu, diğer her şey bir anda uçup gitmişti. Dudaklarını onunkilerden ayırdığındığında sadece gitmeyi düşünüyordu, odasına geri dönmeyi çünkü soğuk adeta iliklerine işlemişti. Marcus'un o güzel yüzüne son kez baktığını, bugün onunla son kez öpüştüğünü bilmeden Hogwarts'ın yolunu tuttu ve arkasından bir şey hatırlayıp geride kalan Marcus'a bağırdı: '' Noel balosundan sonra beni bul sana bir süprizim var, nişanlım. '' Son sözünü söylerken gülümsedi, ona nişanlım diye hitap etmek oldukça ilginçti.

Kendine geldiğinde yine hayaller dünyasında kaybolduğunu fark etti, o an içinden pek çok şey geçiyordu. Bunlardan ilki yüzük parmağında duran ve o an ona çok ağır gelen yüzüğüydü. İkincisi süprizi dans etmek isterken vereceği Marcus'un ortalardan kaybolmasıydı ve bunun sebebi de Marcus'un işleriydi. Üçüncüsü baloya iyi arkadaşlarından Joseph'le gidecek olmasıydı ama Joseph'in hiçbir şeyi yanlış anlamasını istemiyordu. Ve sonuncusu ama Genevieve için en önemlisi özel süprizdi, bu gerçekten özeldi ve Marcus'un bu olay hakkında ne düşüneceğini bilmiyordu. Henüz çok gençlerdi, daha yeni evlenmeye karar vermişlerdi ama bunu kaldırabilirler miydi? Ellerini karnında birleşti Genevieve'nin. Buna alışmak için dokuz ay gibi uzun bir süre vaktimiz olacak, bu o kadar da zor olmasa gerek. Üzerine şöyle bir göz gezdirdi, birazdan Joseph onu almaya gidecekti ve balo. Yüzünü buruşturdu, baloları hiçbir zaman çok sevememişti. Yine de Marcus'un söylediklerine karşı gelmek, hayır kesinlikle olmaz demek içinden gelmemişti.

Üzerine mavi bir abiye giymişti, çok abartılı olmasını istememişti ama yine abartılı göründüğüne emindi. Saçları salıktı ve uçlarına maşayla şekil verilmişti. Üzerindeki kıyafete uygun hafif bir makyaj yapmıştı ve uygun takılarla bu düzenlemeyi tamamlamıştı. Genevieve, oturduğu koltukta Joseph'in gelmesini beklerken kapı zilinin çalındığını duydu. Sakince yerinden kalktı ve hafifçe kapıyı açtığında Joseph'in heyecanlı yüzüyle karşılaştı. Bir takım elbise giymişti ve ellerindebir demet gül vardı, kıpkırmızıydılar. Arkasında ise BMW markalı arabası göze çarpıyordu. Nazikçe kendisine uzatılan gülleri aldı ve ince dudaklarına araladı.
“ Çok naziksin Joseph, teşekkür ederim. ”
“ Bi-bir şey değil, ha-hazırsan çıkalım ”
“ Evet, hazırım ama bana bir dakika müsaade ver. ”
“ Peki tamam. ”

Elinde tuttuğu çiçekleri içeriye götürdü ve küçük bir vazoya yerleştirdiğinde masanın üzerinde duran koyu mavi çantasını ve şalını alarak kapıya yöneldi. Kapının dışına çıktığında Joseph'in sağ kolunu kaldırdığını gördü, nezaketen ona hayır diyemediğinden Joseph'in koluna girdi ve gülümseyerek arabaya ilerlediler. Kısa süren bir yürüyüşün ardından arabaya ulaştıklarında Joseph kapıyı eliyle açtı ve Genevieve'nin arabaya binmesini sağladıktan sonra kapıyı hafifçe kapadı. Koşar adımlarla kendisi de arabaya bindi ve radyoyu açtığında çalan hafif melodi Genevieve'yi sakinleştirmeye yetmişti. Çabucak balonun yapıldığı yere vardılar, Joseph burada da nazik davranışlarını sürdürmeye devam ediyordu. Genevieve'ye kapıyı açtı, onun inmesini sağladığında anahtarı oradaki görevliye verdi. Ardından Genevieve'yi de koluna alarak kırmızı halının üzerinden baloya resmi olarak giriş yaptılar. İçerisi çok kalabalıktı ve pekçok ses birbirine karıştığından biraz rahatsızlık veriyordu. Genevieve'yle Joseph bu kalabalıktan çabucak kurtulmak için bara yöneldiler ve karşılıklı oturdular.

Birer ateşviskisi ısmarladılar ve birer yudum aldıktan sonra birbirlerine gülümsemeye devam ettiler. Genevieve ise şu an sadece Marcus'u düşünüyordu, kalabalığa yöneldi yeşil gözleri. Kalabalığın arasından insanları seçmeye çalışıyordu, tanıdık birilerini bulmaya. Birden romantik bir müzik tüm balo salonunu kapladığında Joseph'in ayaklandığını gördü ve korkuyla yere doğru baktı. Dans etmek hiç ona göre değildi, hele kalabalık içinde dans edip kendini rezil etmek söz konusuysa. Yine de bu düşüncesi karşısında elini kendisine doğru uzatıp ona dans teklif eden adama hayır deme hakkını vermiyordu. Mecburen bir elini Joseph'in kendisine uzattığı elinin üzerine koydu ve ayağa kalktı, bir şeyler söyleme gereği duymamıştı. Hızla dans pistine doğru ilerlediler. Bir eli onun elini tutarken diğeri ise omzundaydı, yavaş adımlarla dans etmeye başladılar. Çalan müziğin ritmine uymaya çalışmak dans etmekten daha zor geliyordu Genevieve'ye ve o an büyük süprizini Joseph'e söylemek gibi bir his doğdu içinde. Bir yandan dans ediyor, bir yandan Joseph'in kulağına yaklaştırıyordu dudaklarını. Bu bağırarak söylenecek bir şey değildi, bu sadece iki kelimeden ibaretti. Ben hamileyim. Yine de bu şekilde söylemek gibi bir düşüncesi yoktu tabi. Sadece Joseph'in duyabileceği bir ses tonuyla fısıldadı: '' Bugün balodan sonra Marcus'a bir süpriz yapacağım Joseph. '' Dudağını ısırdı ve konuşmaya kaldığı yerden heyecanla devam etti. '' Sanırım hamileyim, evet. '' İşte şimdi gülümsüyordu, oysa karşısındaki adamın vereceği tepkiyi bilmediğinden sadece gülümsemekle yetindi.


En son Genevieve De Maurëll tarafından Çarş. Eyl. 23, 2009 1:11 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi (Sebep : Çok pardon, birkaç imla hatam dikkatimi çekti xD)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/genevieve-t5665.
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 8:32 pm

İçki dolu elbisesiyle daha güzel görünüyordu. Lazernia bu işleminden sonra yüzünde bir gülümseme oluşturdu. Kızdan sinirini çıkarmıştı. Artık içinde büyüyen nefretin yerini rahatlama kaplamıştı. Kızın gülüşüne anlam verememişti. Asasını çıkaran cadıya bakıyordu. Elbisesinde ki ıslaklığı giderdiğinde kız konuşmaya başlamıştı bile. "Uhm... Kıskançlık böyle bir şey olsa gerek değil mi? Salona girdiğimizden beri gözlerini Matthew'den ayırmayarak zaten fazlaca çaktırmıştın, gerçekten buna gerek yoktu. Eh.." Bu sözlerden sonra gülümsemesini devam ettirdi Lazernia. Bu kız ne sanıyordu. Matthew'ı sevdiğini zaten bu gece söyleyecekti. Ne olursa olsun! "Öhm. kusura bakma güzelim ama sen olsanda olmasanda zaten bu gece tüm hissettiklerimi söylemeyi planlıyordum..." Cümlesine devam etmeden önce Matthew'ı bir güzel süzdü. Yine çok yakışıklıydı. Ama bunu belli etmeden, iğrenir bir ifade takmışdı yüzüne. "Ama şuan bakıyorum ki hissettiklerime değecek hiç kimse göremiyorum!" Kinli bir bakış fırlattı ve saçlarını savurarak yanlarından ayrıldı. Boş içki kabını tutan elleri neredeyse titriyordu. Emin adımlarla ilerledi ve garsonun önüne neredeyse fırlattı. "Doldur. Acele et!" İçkisi önüne geldiğinde, siniri yüzünden gözünden bir damla yaş süzüldü. Neden hep sinirini göz yaşına çevirmek zorundaydı?! Daha o göz yaşını silmeden bir el o damlayı silmişti. Elin sahibi Matthew'dan başkası değildi. Hiçbirşey söylemeyen genç cadı karşısında ki büyücüden bir söz bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Rhydderch

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Matthew Rhydderch



Mücadele Tarafı : Aydınlık
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kurt

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 9:47 pm

Hey! Matthew'un gördükleri ve duydukları doğru muydu ? Önce hışımla ateş viskisini Daphne'nin üzerine döktü , ardından duygularını açıklayacağını söyledi.Hayır , hayır bu imkansız gibi birşeydi.Tamam, kıskanması doğal olabilirdi de bu duygularını açıklamakta neyin nesiydi ? Üç sene boyunca Matthew'u küçük düşüren , onun hislerinin karşılığı olmadığını söyleyen bu kız şimdide gelmiş Matthew'dan hoşlandığını ifade edercesine sözler mi sarf ediyordu ? Bu gerçekten çok ilginçti.Bu sözleri söylemesi Matthew'un aklını iyice karışmıştı.Masadan ayrıldığında Matthew gözlerini Daphne'ye doğru çevirdi.Ne yapıyor bu ? Dercesine bir bakış attıktan sonra düşünmeye başladı.Kısa süre içinde birşeyler düşünmesi gerekiyordu.Bu da bir Lazernia aldatmacası mıydı? Oo Hayır, bu sefer ki gerçektende farklıydı.Söylerken bile gözleri dolu dolu olmuştu.Kendini zor tutuyordu.Zaten bu kadar büyük bir tepkiyi niye versin ki ? Derin bir oh çekti Matthew ve ayağa kalktı.Daphne'nin kulağına eğilerek "Sanırım başardık ha? Biliyorum, bu ne biçim bir kız diyeceksin ama ne yapayım onu seviyorum işte." ardından gülümseyerek masadan uzaklaşmaya başladı.Aslında Daphne'yi orada terketmek bir saygısızlık olabilirdi.En azından ona bir teşekkür borçluydu.Bir kaç adım attıktan sonra arkasını döndü ve geri geri bir kaç adım atarken "Hey , Daphne herşey için teşekkür ederim.Bu arada şuanda seni tek bırakmak zorundayım kusura bakma ama birazdan döneceğim." diyerek tekrar döndü ve Lazernia'nın bulunduğu yere doğru gitmeye başladı.

Aman tanrım!Lazernia ağlıyor muydu ? Hemde Matthew için.İlginç hemde çok ilgin.Bu küçükken söylenen biri senden hoşlanıyorsa sana bulaşarak , sana eziyet çektirerek sevgisini gösterir yalanı acaba gerçek miydi ? Aah,hayır böyle saçma birşeye kim inanırdı.Bunun daha mantıklı bir açıklaması elbette olacaktır.Lazernia'nın yanına geldiğinde önce ne yapacağını tam bilemedi.Derin bir nefes alacak eliyle Lazernia'nın gözyaşını sildi.Matthew'un bu hamlesinden sonra Lazernia Matthew'a doğru dönmüş sanki Matthew'dan birkaç söz beklercesine ona bakıyordu.Matthew sol elini Lazernia'nın omuzuna doğru koydu ve gülümseyerek "Hey, orada konuşurken üç yılımı boşuna harcamadığımı hissettim.Sanırım amacıma ulaştım.Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun ?" Bu sözlerin ardından genelde bakmaktan hep çekindiği bi alımlı gözlere bakmaya başladı.Üç sene boyunca bu anı yaşamayı beklemiş ve sonunda istediği olmuştu.Yavaşça gözlerini kapattı.Daha Lazernia lafa bile girmeden dudaklarını ona doğru götürerek onu öptü.Matthew'un dudakları Lazernia'nın dudaklarını değdiğinde hoş bir çilek kokusu almıştı.O yüzden bu işi birkaç saniye daha uzattı.(Hey,çilek güzeldir! ^^) Ondan sonra dudaklarını gerçi çekerek tekrar Lazernia'ya baktı "Kusura bakma sanırım biraz hızlı davrandım." diyerek gülümsedi ve Lazernia'nın ona birşeyler söylemesini beklemeye başladı.Beklerdende gözlerini Lazernia'nın gözlerinden ayırmamaya özen gösteriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 11:25 pm

Matthew'dan bir kaç söz bekliyordu. Ah bu kız tam bir kaçıktı! Üç sene boyunca ona yüz vermeksizin nefret etmişti. Aslında duygularını kendine bile açıklayamamıştı. Onu her zaman yalnız görüyordu. bu sebeple hiçbir zaman ona karşı böyle şeyler hissetmemişti. Sonkez davetini geri çevirdiğinde içinde büyük bir üzüntü olmuştu. Kendine bile itiraf edemediği bu sırrı bu gece ortaya çıkarmıştı. O kızı sevdiği (daha doğrusu birkaç aydır sevdiği) erkeğin yanında görünce hissettikleri bu şeyleri söylemesine yol açmıştı. Birkaç ay önce anca biraz kendine onu sevdiğini itiraf edebilme çabaları vardı. Üç yıl boyunca ondan nefret etmiş gibiydi. İçinden Büyük aşklar nefretle mi başlıyordu? Yok ben iyice deliriyorum! diye geçirdi. İşte! Sonunda Matthew konuşmuştu.

"Hey, orada konuşurken üç yılımı boşuna harcamadığımı hissettim.Sanırım amacıma ulaştım.Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun ?" Evet.. Böyle bir izlenim vermiş olması gayet doğaldı ... Ve gerçekti! Gerçektende doğruydu bu sözler. Üç yılın sonunda çabaları boşa gitmemişti. Bu gün iyice belli olmuştu. "Ah! Üç yılını yediğim için üzgünüm." Bunları söylerken sesi buğulu çıkmıştı? İkisininde gözleri birbirine kenetlenmişti. Lazernia'nın daha önce hiç hissetmediği duyguları barındırıyordu kendinde. Ne olduğunu anlayamadan dudaklarında bir dudak hissetti. Çok kısa süren bu öpücüğün ardından Matthew söz girişti. Sesinde garip bir şey vardı. "Kusurabakma sanırım biraz hızlı davrandım." Bu sözlerin ardından Lazernia hiç düşünmedi. "Hiç önemli değil." Ve ekledi. "Demin bir soru sormuştun? Bu konu hakkında ne düşündüğüm ile ilgili. Matthew... Bak ben gerçekten seni üç yıl uğraştırdığım için üzgünüm ama şimdi... Sanırım... Şey, bak, ben... Kendimi ifade edemiyorum. Şu an için senden gerçekten de hoşlanıyorum." İçinde söyleyebilmiş olmanın rahatlığı vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Noel Balosu - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 7 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 11:42 pm


Yüzündeki sırıtış ifadesiyle Caprice’ye bakıyor ve neler planladığını çözmeye çalışıyordu. O kız tam bir eğlence meraklısı deli dolu bir kişiliğe sahip ve her an her şeyi yapabilecek bir kapasiteye sahipti. Bu nedenle her an tetikte olunması gerekiyordu. Yüzü bara doğru dönüktü ve arkasında duran kişileri görmüyordu. Zaten görse bile ne görebilecekti ki? Baloya gelenler pistte çalan müziğe kendilerine bırakıyordu. Caprice’nin uzattığı içkiyi eline almak için parmakları kadehin yüzeyine değdiği anda kaza mıdır bilinmez ama kadehin içindeki içki Tristan’ın üzerine döküldü ve Caprice’nin asasından çıkan ateş ile alev aldı. Caprice’nin büyüsü ile ateş anında söndü ve yanmaktan kurtuldu. O anda karşısındaki cadı onu omzundan tuttu ve çekmeye başladı. Tristan, onun kendisini çekmesine izin veriyordu; çünkü Caprice yine bir plan hazırlamış olabilirdi. Ortamdaki müzik sesi giderek azalıyordu. Nereye götürüyordu bu cadı onu? Hiçbir şey söylemeyip sadece çekiştirerek ilerliyordu. Bunun için iyi bir açıklaması olması gerekiyordu. Yoksa Caprice’nın işi bitmiş olacaktı.

Çekiştirerek getirdiği yer erkekler tuvaletinin önüydü. Ne yapacaklardı burada? Ah Caprice, yine neler planlıyorsun? Umarım geçerli bir nedenin vardır? Yüzünde hafif ciddiyet hafif şaşkınlık ifadesiyle karşısında duran genç cadıya bakıyordu. Caprice’nin açıklamasını dinlediği anda hayal kırıklığına uğradı. Ne yani sende hiçbir fikir yok mu? Buraya getirmendeki amaç bu mu? Ah, Caprice bittin sen bittin. Cadının kendisini itmesine izin verdi ve erkekler tuvaletine girerek çeşmeye yöneldi ve ellerini ıslatarak omzundaki yanık yere damlattı. Güzelim gömlek yanmıştı ve şimdi ne yapacaktı? Eliyle gömleğin üzerinde gezinirken birden durdu ve “Ne yapıyorum ben” sinirli bir şekilde söylendikten sonra asasını çıkarttı ne omzuna yönelterek “Reparo!” dedi ve asasından çıkan ışık huzmesi omzunun üzerinde yoğunlaştı ve yanık yer ortadan kalktı. “Capriceeeeeeeee!!! Kaçmalısınnn!” diyerek bağırdı ve erkekler tuvaletinin kapısını sertçe açtı ve çıktı. Burnundan soluyarak adımlarını atıyordu. Caprice’ye bunu ödetecekti. Elini yumruk yaparak tuvaletin giden koridordan geçerek büyücülerin bulunduğu yere geldi. Pistte bulunan kalabalık müziğin etkisi altına girmişler, masalarında oturanlar da kendilerini sohbete kaptırmışlardı. Arkadaşları barın olduğu yerdeydiler ve büyük ihtimal Caprice de orada olacaktı. Aslında ona karşı sinirli değildi. Sadece biraz onunla oyun oynayacaktı. Bir kahkaha patlattı ve kalabalığın içine girerek bara yöneldi.

Kalabalığın içinden kurtulmayı başardıktan sonra görüş alanına Caprice girmişti. "Hey Caprice! ne yaptın sen..." diyerek gülümsedi ve onun yanına doğru gitti. Etrafına bakındı ama Olivia\'yı görememişti. Birden endişe kapladı içini, nerede olablir ki buralarda bir yerdedir belki de o da tuvalete gitmiştir."Caprice, Olivia nerede gördün mü?... Cevap beliyorum Caprice?" dedi ve etrafı taramaya başladı. Vücudunu yüz seksen derece döndürdü ve gözleriyle etrafı taramaya devam etti. Birden gözü iki kişiye odaklandı. Bu, bu Olivia idi. Peki yanındaki de kimdi öyle? Gözleri onlara odaklandı ve bakmaya başladı. Yanındaki çocuk onu öpmeye mi çalışmıştı yoksa Tristan\'a öyle gelmişti. Yo, hayır, Tristan gözleriyle gördüğü manzara karşısında tepkisiz kalamazdı. İçgüdüleri ön plana çıkmaya başlıyordu. O ucubeyi parçalara ayırıp, etlerini hayvanlara yem olarak vermeyi istiyordu. Onun o pis kanını içeceğine en sevmediği hayvanın kanını içmeye tercih edebilirdi. Boğazında oldukça şiddetli bir hırıltının ardından hızla koşmaya başladı ve o ucubeyi boğazından tuttuğu gibi bara yapıştırdı. Barda bulunan millet gözlerini Tristan ve ucubeye çevirmişlerdi. Tristan’ın gözleri ucubenin yüzüyle buluştuğu anda ikinci bir şaşkınlık yaşadı. Bu, bu Trace idi. O da Gryffindor mensubuydu ve henüz dördüncü sınıftı. Bunu ondan hiç beklemezdi. Eli onun boğazında sımsıkı tutuyor ve ellerinin arasında bulunan boyun kırılacak duruma gelmişti. Boğazındaki hırıltılar gittikçe artıyordu. O anda Olivia’nın haykırışını duydu ve elini az da olsa gevşetti. Caprice ve Lazêrniã Tristan’ın omuzlarından tutmuş çekiyorlardı. Fakat Tristan onların çektiğini farkında bile değildi sadece omuzlarında gördüğü eller sayesinde başını çevirdi onları fark etti. Kendini o ucubeden uzaklaştırmıyordu. Ucubeye gününü gösterecekti. Sevgilisinin öpmenin bedelini ödeyecekti. Sol elini yukarı kaldırdı ve burnu ile elmacık kemiklerinin bulunduğu noktaya okkalı bir yumruk geçirdi. Yumruğu etkisiyle burnundan kan akmaya başladı ve vücudunu geri çekerek ondan uzaklaştırdı.

“Seninle işim bitmedi pis ucube… Hey kızlar bırakın beni hiçbir etkisiniz yok zaten… Olivia, Olivia o haykırış nedendi yoksa yoksa…”



En son Tristan der Ivanëxt tarafından C.tesi Eyl. 19, 2009 12:13 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Noel Balosu

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
7 sayfadaki 9 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki

 Similar topics

-
» Noel Balosu ~
» Noel Balosu
» Mezuniyet Balosu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-