AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Noel Balosu

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki
YazarMesaj
Aaron Marcus Darwyn

GezginGezgin
Aaron Marcus Darwyn



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Rp Sevgilisi : .......
Kan Durumu : safkan
Patronus : Anka kuşu

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 9:32 pm



Rose’un verdiği cevap ile iyice heyecanlanmaya başlayan Marcus oturduğu yerden kalkarken kızın yüzünü kaplayan gülümsemesiyle vücudunun şoka uğradığını hissetmişti.. Rose’un narin ellerini boynunda dolanması ile şokun gitgide arttığını hisseden Marcus rüya gibi bir olay olduğunu düşünürken bu günün geçmiş kötü anılarının hafızasından sildiğini fark etmiş bu yüzden yüzüne memnuniyet dolu bir gülümseme yerleştirmişti. Bu güzel olayın daha çok süre devam etmesini isteyen Marcus kızı dansa davet ettiği nedeniyle piste çok yakın olmayan bir yerde çıkarmış ve kız ile dans etmeye başlamışlardı. Kızın başını omzuna yaslamasıyla beraber içinde barınan heyecanın daha da hissettiğini fark eden Marcus ne yapacağını bilmez bir halde kendini müziğin ince sesini uydururken beyninde dolan düşüncelerin birkaçını dansta çözerek heyecanının biteceğini hissetti. Bu yüzden yapacağı yeni planlar ve iksirler konusunda derin düşüncelere dalan Marcus zaten bir baloya göre kısık olan müzik sesinin düşünceleri arasında kaybolduğunu hissederken düşüncelerini bölecek tek şeyin sesi geldi.

“Seni özlemişim.”Rose’un özlemini gözlerinden okuyan Marcus bir an için ciddiyetini bozarak kıza yüzünü aydınlatan bir gülümseme ile baktı. Romantik olmayı sevmeyen birine göre yüzüne yayılan bu gülümseme bile mükemmel bir ifade iken muzipçe gülümseyen kıza doğru dönerek “Ben de” dedi. Bu andan sonra sadece kıza odaklanmak isteyen Marcus dansta bile iş düşündüğüne inanmaz halde iken bunları yeniden önemsememek için gözlerini kızın mükemmel yüzüne odakladı. O anda arkadaşların –şanslısın-gibi bakışlarına maruz kalan Marcus rahatsız olurken,Rose’un bunu anladığını ve kendisinin de rahatsız olduğunu anlatan bir bakışla Marcus’a baktı.Bir an sonra Marcus kendi eline dolanan narin bir el hissederken kızın Marcusu bir köşeye götürdüğünü anlamış ve Marcus bu yüzden kendi kendine nereye gidiyoruz sorusunun cevabını almak için beklemeye başlamıştı.



Yaklaşık 5 dakikanın ardından dans pistinden ayrılıp balonun en sakin köşesine gelen ikiliden Marcus buraya geldiği ve balonun sesli havasından kurtulduğu için şanslı olduğunu düşünüyor ve Rose’un kendisini buraya getirdiği için ona minnet duyuyordu.Ama neden buraya geldiğinin bilmeiği için de içide merak duygusu olan Marcus bunu sorgulamamak isterken, kız sanki onun beynini okumuşçasına ““Sanırım neden buraya geldiğimizi soruyorsun kendine?”diye bir soru sordu. Marcus’un cevabı vermesi için biraz düşünmek isterken kızı bekletmemek için “Evet,ama nedenin şimdi düşünmek istemiyorum ”cevabını verdi. Ve sonra içine bol miktarda oksijen çekerek bedeninin rahatlamasını sağlamaya çalıştı.Bedenini gerektiği kadar rahatlatan Marcusu ne yapmasını bildiğinden yüzünü kızın yüzüne odakladı. “Şey aslında ben… Bilmiyorum.”Kızın ağzından dökülen sözcüklerle bir anda şaşıran Marcus ne yaptığını bilmez bir halde kızın kendisine yaklaştığını hissederken ellerinin heyecandan hafifçe titrediğini hissetti.Kızın yaklaşmasına ramak kala ”Neyi bilmiyorsun” diye bir cevap veren Marcus kızın ellerini boynuna dolamasını gözlemledi. Ve kızın dudakları ile kendi dudaklarını birleşmesi ile bir anda yüzüne kan hücum ettiğini hisseden Marcus beynindeki tüm düşüncelerin yok olduğunu hissederken bu anın hiç unutmayacak kadar güzel olduğunun farkına vardı. Gittikçe yüzünün kızardığını hisseden Marcus kendini geriye çekmek için 1 dakika daha beklerken kızdan gelen hamle ile dudaklarının ayrıldığını ve yüzünün iyice kızardığı hissetti. Utancının gecenin karanlığından belli olmadığı için kendini şanslı sayan Marcus hafifçe gülümseyerek kıza bakarken kız “Sanırım ileri gittim.” Dedi. Bu cevap karşısında düşünmeden “Yok,güzeldi” dedi. Ve bunun karşısında ne yapacağını bilmeyen Marcus gözlerini hayretle açarken temin ne dediğini düşündü ve kendine inanamaz halde kızdan gelecek cevabı beklemeye başladı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/aaron-ma
Joseph Mark Strauss

Genel Müdür YardımcısıGenel Müdür Yardımcısı
Joseph Mark Strauss



Kan Durumu : Safkan

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 11:01 pm


Bugün önemli günlerden biriydi. Ardı arkası kesilmeyen işlerden dolayı hiç eğlenceye vakit ayıramayan Joseph, bu gece dilesiye eğlenebilirdi. Strauss malikânesinin çalışma odasında tek başına oturan beden düşüncelere dalmışken guguklu saatin çalmasıyla irkildi ve zamanın geldiğini anladı. Hızlı adımlarla çalışma odasından ayrıldı. Aklında Genevieve vardı; fakat odaklandığı kişi aslında o değildi; Marcus. Marcus’un sevgilisine olan hislerine bir türlü engel olamıyordu. Fakat bu gece bunu başarmalıydı. Dostuna ihanet edemezdi.

Dostunun biricik sevgilisiyle baloya gidecekti. Joseph, onu ne kadar çok sevdiğini bir kendisi bir de Tanrı bilirdi. Ona açılmaya karar vermişti bir aralar, fakat ondan önce dostu ona aşkını ilan etmişti. O günden sonra Genevieve’ye o gözle bakamazdı. Dostuna bu şerefsizliği yapamazdı. Onların aşklarına saygı duyacaktı. Kendisiyle savaşa girmişti. Baloda kendisine hâkim olmalıydı ve en ufak bir hata bile yapmamalıydı. Merdivenin basamaklarını çıakrak odasına yöneldi. Odaya girdiğinde elbise dolabını açarak içinden bir takım çıkarttı ve hemen üzerini değiştirdi. Genevieve ile sevgili gibi buluşmaya gidercesine heyecanlıydı. Kalbi bulunduğu yerden dışarı çıkacaktı. “Bob, hemen arabamı hazırla ve bir demet kırmızı gül ayarla, hadi hemen” yüksek sesle odasından seslenmişti yaşlı ev cinine. Bütün ev işleriyle o ilgileniyordu ve yaptığı işin hakkını veriyordu. Aynanın karşısında saçına şekil verdikten sonra odasından ayrılmak için adım atmaya başladı.

Odasından çıktı ve basamakları inerek salona ulaştı. Bob, hemen çiçek demetini hazırlamış ve portmantonun üzerine bırakmış. Joseph, çiçek demetini aldı ve kokuyu içine çekerek ciğerlerini doldurdu. Genevieve ile bir randevusu vardı ve geç kalmak istemiyordu. “Bob, teşekkürler, ben çıkıyorum” diyerek kapıdan dıaşrı çıktı ve siyah BMW markalı abrasına ilerledi. Arabayı çalıştırdı ve Genevieve’nin evine doğru yol almaya başladı.

Evinin giriş kapısına geldiğinde üzerindeki elbiseleri yeniden düzeltti ve kendinse karşısında gümüş rengindeki eşyadan yansımasına baktı. Sağ eliyle evin ziline bastı ve bekleyeme başladı. Kalp atış ritmi giderek bozuluyor ve elleri titremeye başlıyordu. Bu hiç doğal değildi, bu olanları engellemeliydi ama bir türlü kendisine söz geçiremiyordu. Kapı hafifçe açıldı ve karşısında duran genç bayana hayranlıkla bakmaya başladı.

Karşısında sanki bir prenses duruyordu. Ona duyduğu sevgi hissi hiç bu kadar çoğalmamıştı. Ona bir kez daha aşık mı oluyordu? Hayır, bunu yapmamalıydı. Dostuna ihanet edemezdi ve etmeyecekti. Gözleriyle karşısında duran genç bayanı süzmeye başladı. Bedenine tam oturmuş ve mavi rengiyle göz alıcı, saçları salık ve uçları maşayla şekil verilmiş, etek şekli fırfırlı ve boyundan geçmeli bir abiye giymişti. Ona uygun yaptığı makyaj ve taktığı takılar içersinde farklı birine bürünmüştü adeta. Joseph, konuşmak istiyordu ama konuşamıyordu. Kelimeler boğazında düğüm oluşturmuştu. Ellinde duran çiçekleri ona uzattı ve hafif bir gülümse ile ona hayran hayran bakmayı sürdürdü.

“Çok naziksin Joseph, teşekkür ederim.”

“Bi-bir şey değil, ha-hazırsan çıkalım”
“Evet, hazırım ama bana bir dakika müsaade ver.”
“Peki tamam.”

Joseph, heyecandan kekelemeye başlamıştı. Genevieve aldığı çiçekleri içeri götürmek için izin istemişti. Kısa bir süre sonra geri döndü ve elinde tuttuğu koyu mavi tonlarında çantasıyla şık bir bayan duruyordu. Diğer elinde tuttuğu şal ile görünüşünü tamamlamıştı. Joseph gitmek için sağ kolunu hafifçe kaldırdı ve Genevieve Joseph’in koluna girdi ve gülümseyerek arabaya ilerlemeye başladılar. Kısa bir yürüyüşün ardından kapıyı eliyle açan Joseph, Genevieve’nin arabaya binmesini sağladı ve kapıyı kapattı. Koşar adımlarla kendi yerine geçti ve arabayı çalıştırdı. Radyoyu açarak hafif bir melodinin ritmine kapıldılar.

Balo yerine gelmişlerdi. Arabadan hızla indi ve Genevieve için arabanın kapısını açtı. Anahtarları oradaki görevliye verdikten sonra Genevieve ve Joseph kol kola kırmızı halının üzerinden gerçek baloya giriş yaptılar. İçeriden sesler yükseliyor, bütün herkes eğlencenin doruk noktasına ulaşmışlardı. Genevieve ve Joseph kalabalıktan kurtulmak için bara yöneldiler ve karşılıklı oturdular. Barmenden ateşviskilerini ısmarladılar ve birer yudum alarak birbirlerine bakıp gülümsemeye başladılar.

Ne kadar hoş bir bayandı. Kendisi için duyduğu sevgiyi bir bilse ne yapardı? Onun o masum ve bir o kadar güzel yüzü güldükçe daha da güzel oluyordu. İçinde ona dokunmak isteyen bir his vardı. Elini onun pürüzsüz yüzüne götürüp okşamayı ve önüne düşen saçı arkaya atmayı o kadar çok istiyordu ki; bunun için ne gerekiyorsa yapardı. Kalbi bu düzensiz ritim içersinde yerinden oynuyordu. Elleri heyecandan titriyor ve sabit kalmasını sağlayamıyordu. Ortamda romantik bir müzik çalıyordu; bu havaya uygun bir şeyler yapmalıydı. Oturduğu yerden kalktı ve elini Genevieve’ye uzatarak:

“Bu dansı bana lütfeder misin?”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyÇarş. Eyl. 16, 2009 11:10 pm

Olivia birden yanına gelmişti o çocuğu fark etmemiş gibi görünüyordu. Kolundan Eleanora'yı dürttü ve Tristan'ı sordu ama bilmiyordu. Kısık bir sesle gözlerini o çocuğa dikerek '' Bilmiyorum en son buralardaydı. '' dedi. Eleanora biraz heyecanlanmıştı. Yanlarına Caprice geldiğin de ona sorular soruyordu fakat ne diyeceğini bilmiyordu. Yanına gelen çocuğu o da tanımıyordu. Ama yakışıklı bir çocuktu. Caprice'ye '' Ben de bilmiyorum ama geliyor. '' dedi. Heyecanlanmıştı bir an için saklanmaya çalışıyordu ama yapamıyordu. Olivia birden o çocuğun kendisine baktığını görünce yine o şen kahkahasını bastı. Neden gülüyordu acaba. Bir süre sonra ağabeyinin kendisinden çok hoşlandığını söylediğin de hemen gözlerini ona doğru çevirdi ve şaşkın gözlerle baktı. Ne ağabeyi miydi? Şaşırmıştı. Bunu hiç beklemiyordu ama bir yandan da sevinmişti. Fakat dışarıya vurmadı sevincini. Eleanora bir süre sonra biraz daha utanmıştı. Gözlerini hemen ondan aldı. '' Yok be nerden uyduruyorsun bunları? '' dedi. Kendini öyle bir şey olmayacağına ikna ediyordu. Ama kimi kandırıyordu. Olivia bir şeyler söyledikten sonra ağabeyinin yanına doğru gitti. Eleanora '' Dur gitme! '' demeye varmadan onu koluna takmış getirmişti bile.

Olivia hiç vakit kaybetmeden ağabeyini tanıştırmıştı bile. Eleanora bir ona bakıyor bir de arkadaşlarına bakıyordu. Ne diyeceğini bilemiyordu. İsmi gerçekten çok hoştu Thomas.. Thomas gözlerini Eleanora kilitlemiş bir vaziyette Tanıştığına memnun olduğunu söylediğin de yüzünde küçük bir gülümseme oluştu ve '' Ben de. '' dedi Eleanora. Kızlar arka da kıkırdanıyordu. Birden Thomas elini Eleanora'ya doğru uzatarak dansı lütfetmesini söylediğin de biraz utanmıştı bu kadar hızlı mıydı? Kızlara arkasını dönerek güldü. Kızlar da hem gülüyor hem de elleriyle ' Git. ' işareti yapıyorlardı. Eleanora gözlerini onlardan alarak Thomas'a çevirdi ve ona doğru yaklaştı. Elini tutarak dans pistine doğru yöneldiler.

Belinden tutarken çok heyecanlıydı. Bacakları tir tir titriyordu ve ayağına basacak diye çok korkuyordu. İlk defa böyle şeyler hissediyordu yoksa âşık mı olmuştu ne? Onunla konuşmanın zamanı gelmişti. Mutlaka bir soru sormalıydı onunla konuşmayı çok istiyordu. Dudaklarından kelimeler dökülmeye başlamıştı bile. '' Okuyorsun? '' dedi. Thomas evet anlamında başını salladı ve gözlerini tekrardan ona doğru kilitledi. Eleanora ne soracağını bilmiyordu. Hesapsızca kelimeler yine sıralanmıştı. '' Hangi binadasın? '' dedi. Thomas hiç bekletmeden yine cevabını söylemişti. Gryffindordu. Onun Gryffindorlu olmasına sevinmişti. Yüzünde tekrardan o şirin gülümsemesini yaydı ve onun sorduğu soruya cevap verdi. '' Evet, Hufflepuff binasındayım. '' diyerek onayladı. Yüzünde gülümseme eksik olmuyordu. Bu konuşmadan sonra sanki heyecanı gitmiş gibiydi.

Müziğin ritmine uyurken kafasını bir an için kızlara çevirdiğin de onlar da ikisine bakıyordu. Eleanora onlara bakarak sırıttı ve tekrardan Thomas'a döndü. Bugün gerçekten çok güzel bir gündü Eleanora için. Müzik slow parçadan hareketli parçaya geçtiğin de ikisi de bara doğru ilerliyordu. Thomas bir şey içip içmediğini sorduğun da Eleanora biraz düşündükten sonra evet anlamında başını salladı ve bara doğru ilerlediler.

Birer tane Ateş viskisi aldıktan sonar sohbete başlamışlardı bile. Eleanora ne soracağını bilmiyordu biraz onu tanımak istiyordu. Ateş viskisinden bir yudum aldı ve onun hakkında tüm şeyleri öğrenme edası ile sorusunu sordu. '' Olivia hiç senden bahsetmemişti. Neden? Onunla geçmişiniz çok mu kötü? '' dedi. Bu soru biraz özele kaçmıştı. Sorusunun özel olduğunu anladığın da '' Sanırım çok özel oldu. Anlatmak istemezsen anlarım. Ah ne kadar meraklıyım. Neyse kendinden bahset istersen biraz. Seni tanımayı çok isterim. '' dedi. Ortamı biraz toparlasa iyi olacaktı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
Agatha Farranmy

GezginGezgin
Agatha Farranmy



Mücadele Tarafı : HUFFLEPUFF!!!
Rp Sevgilisi : Alo? Ha-ya-let!
Kan Durumu : Bir zamanlar, safkan.
Patronus : Kendim patronusa dönmüşüm zaten xD

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyPerş. Eyl. 17, 2009 3:16 pm

İki genç içtikleri ateş viskisiyle beraber sohbete koyulmuşlardı. Lizz'den gelen soru Thomas'ın kalbini acıtsada güzünde ki buruk tebessümü dudaklarından eksik etmedi. Soruya bir karşılık verilmeliydi. "Ah! Şey bu özel sayılmaz." Çok daha kısık bir sesle devam etti. "Yani senin için." Seisni tekrar normal seviyesine getirmişti devam ederken. "Biz Olivia'yla birbirimizi zaten yeni bulduk." Bekledi. O anılar gözünde canlandığında hafifce ürperdi. Sözlerine devam etmedi. Bu kadar açıklamanın yeteceğini düşünüyordu ve konuyu değiştirdi. "Ee sen biraz kendinden bahseder misin? Ailen ve arkadaşlarından?" Sorusuna gelecek cevabı beklerken bitmiş olan içkisini masanın üzerine koydu ve el işaretiyle bir tane daha istediğini belirtti. Sorusuna cevap gelmeyince biraz şaşırmıştı. Ne olabilirdi ki? "İstersen anlatmaya bilirsin. Aile içine karışmayayım ben."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyPerş. Eyl. 17, 2009 9:03 pm

Eleanora onun sözlerini dinlerden atış viskisinden bir yudum aldı ve arkasını dönerek kızlara bir göz attı. Bazıları konuşuyor bazıları da yine bir şeylerle meşguldü. Çalan müzik ortamın daha da eğlenceli olmasına sebep oluyordu. Dans pistin de eğlenmeyi seven bir süre genç diledikleri ile dans ediyor gülüyorlardı. Gözlerini bir an için Thomas'a yönlendirdiğin de Olivia ile olanları anlatıyordu. Eleanora anlatmasını istememişti ama yine de anlatmıştı.

Kendinden bahsetmesini söylediğin de Eleanora ne diyeceğini bilmiyordu. Onun bir ailesi yoktu. Ailesi o çok küçükken ölmüşlerdi. Bir an için kendini kötü hissetmişti. Bir süre sorusuna cevap veremeden öylece kaldı. Thomas bir şey söylemeyince anlatması gerekmediği söyledi ama sormuştu bir kere hem onunla sevgili olacaklarsa her şeyi bilmesi gerekti. Kendini toparladı ve Thomas'ın gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı. Ama bazı cümlelerini söylerken gözü zar zorda olsa başka bir yerlere kayıyordu. '' Ihmm. Benim ailem yok. Benim bildiğim kadarıyla ben çok küçükken ölmüşler ama nasıl öldükleri hakkında hiç bir fikrim yok. Bunları sana anlatıp da huzurunu kaçırmak istemem. '' dedi. Sesi bir an için durgunlaşmıştı. Hüzünlenmişti. Ailesini özlediğini şimdi daha çok anlamıştı. Fakat güçlü olması gerektiğini de biliyordu. Bir an için yüzünde ki o hüzünlü ifadeyi sildi. Onun güzüne kötü görünmek istemezdi.

Müziğin sesi bir an için azalmıştı ve ardından slow bir parça çalıyordu. Şimdi ikisinin dans etmesinin zamanı gelmişti. Şarkının sesi yükselirken hiç bir şey söylemeden onun elinden tuttu ve piste doğru çekti. Pistte sadece ikisi vardı. Şarkı da Eleanora'nın tam da sevdiği parçaydı. Heyecanı falan hiç kalmamıştı kendini çok rahat hissediyordu. Kollarını boynuna doğru doladı ve kendini ona doğru çekti. Onun eli de Eleanora'nın belindeydi. Şimdi ikisi de birbirlerine sıkı sıkı sarılmışlardı. Gözleri gözlerine kilitlenmişti ve sanki orada sadece Thomas ve Eleanora vardı. Bir an için içinden onu öpmek gelmişti ama ne kadar doğruydu bilemiyordu. Ama yapmazsa da ölürdü.

Bir an da dudaklarını onun dudaklarında bulmuştu. Gözlerini açtığın da göz göze gelmişlerdi. Eleanora bir süre onu öptükten sonra kendini çekti. Biraz utanmıştı ilk hamleyi kendisi yaptığı için biraz utanmıştı ama yaptığı yanlış değildi. Gözlerini bir an için kızlara çevirdiğin de hepsi de şaşkın gözlerle bakıyordu en çok da Olivia ama ağabeyinin sevdiği bir arkadaşıyla beraber olması onu mutlu etmiş gibi görünüyordu çünkü yüzündeki tebessüm insanın içini ısıtıyordu. Bunu Eleanora'dan kimse beklemiyordu ama ilkler her zaman güzeldi. Eleanora ilk defa böyle bir şey hissediyordu. Sanırım ona âşık olmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
Agatha Farranmy

GezginGezgin
Agatha Farranmy



Mücadele Tarafı : HUFFLEPUFF!!!
Rp Sevgilisi : Alo? Ha-ya-let!
Kan Durumu : Bir zamanlar, safkan.
Patronus : Kendim patronusa dönmüşüm zaten xD

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyPerş. Eyl. 17, 2009 9:51 pm

Müzik coşkusunu arttırıyordu. Pistte dans edip eğlenen bir sürü genç vardı ama Thomas dans etmek yerine karşısında ki güzelle biraz daha sohbet etmeyi tercih ederdi. Lizz ile dans etmek çok ayrı birşeydi. Onun bedeninin kendi elinde olması onu garip bir şekilde mutlu hissettirmişti. Müzikle beraber dans eden gençlerden gözünü ayırıp karşısında ki güzelliğe kilitledi. Sarı saçlarıyla Thomas'a göre balonun en güzel kızıydı.

Sorusuna gelen cevaba memnun lmak isterdi ama üzülmüştü. Onun ailesinin olmaması Thomas için hiç önemli bir etken değildi ama belli ki Lizz buna üzülmüştü. Sesinde ki durgunluk, üzüntüsünü belli etmemeye çalıştığının habercisiydi. Thomas içinde ki buruklukla Lizz'i dinledi ve hiç tereddüt etmeden söylediği son cümleye cevap verdi. "Huzurum kaçmadı." Cümelelerini söylerken coşkulu müzik yerini slow bir şarkıya bırakmıştı. Romantik notalar kulaklarda duyulduğunda iki genç tekrar pistteydi. Dans pistinde ki tek kişi onlardı. Ellerini Thomas'ın boynuna dolamış kız mutlu görünüyordu. Thomas'ın keyfine zaten diyecek yoktu. ellerini beline sarmış çok mutluydu. İçinden Lizz'i öpmek geçiyordu ama bu sefer içinde ki aslan yerini bir kediye bırakmıştı. Ne oluyordu böyle? Thomas gerçekten de aşık mı oluyordu? Bulamayacağını düşündüğü kız şimdi kollarının arasındaydı. Lizz ilk hamleyi yapmıştı. İki dudak buluştuğunda Thomas ilk hamlenin Lizz'den gelmiş olduğuna inanamıyordu.

İlk defa hissettiği bu duygu karşısında çok şaşkındı. Mutluluk, heyecan ve şaşkınlık beynini ele geçirmek üzereydi. Thomas'ın dudakları ve Lizz'in dudakları ayrıldığında Thomas'ın gözü hemen kızlara baktı. Hepsi şaşkınlıkla ikisine bakıyordu. Thomas aslında Olivia'nın tepkisini merak etmişti. Olivia'nın yüzünde sadece bir gülümseme vardı. Notaların eşliğinde dans eden çift, gülümsüyordu. Şarkının sonlarına gelindiğinde Thomas Lizz'in kulağına eğildi ve sorusunu sordu. "Dışarıya çıkalım mı?" Olumlu yanıtla beraber elele dışarıya çıktılar. Dışarıda ki banklardan birine oturan gençler hem konuşup hemde yıldızları seyrettiler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyPerş. Eyl. 17, 2009 10:28 pm

Müziğin bitimin de Thomas dışarıya çıkmayı teklif ettiğin de hiç tereddüt etmeden kabul etti. Thomas elinden tuttuktan sonra içi kıpır kıpır olmuştu. Kızlara son bir kız gülümseyerek baktı ve diğer eliyle onlara el salladı ve dışarıya çıktılar. Orada bulunan boş bir banka oturdular ve yıldızları izlemeye başladılar. Elleri hala birbirlerine kenetliydi. Elini hiç bırakmak istemiyordu. Ona gerçekten aşık oluyordu. Bu harika bir duyguydu. Yıldızları izlerken Eleanora ilk hamleyi kendisi yaptığı için biraz şaşkındı. Bir an da olmuştu her şey. İçinde ki sesi dinlemişti Eleanora ve yalnış olmadığını bildiği için hiç beklemeden onu öpmüştü bu gerçekten çok güzel bir şeydi. Fakat belki Thomas kötü olmuş olabilirdi. Belki istemezdi. Bunu anlamanın tek bir yolu vardı o da sormaktı. '' Thomas.. Seni öptüğüm için bana kızgın mısın? '' dedi. Saçmalaya bilirdi ama bunu öğrenmek istiyordu. Belki yalnış yapmış olabilirdi ama yüzünde ki ifade hiç de öyle görünmüyordu. Mutlu olmuş bir ifadesi vardı. Ama sonuçta da sormakta yarar vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
Agatha Farranmy

GezginGezgin
Agatha Farranmy



Mücadele Tarafı : HUFFLEPUFF!!!
Rp Sevgilisi : Alo? Ha-ya-let!
Kan Durumu : Bir zamanlar, safkan.
Patronus : Kendim patronusa dönmüşüm zaten xD

Noel Balosu - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Noel Balosu   Noel Balosu - Sayfa 6 EmptyCuma Eyl. 18, 2009 2:23 pm

Elele çıkan çift boş banka oturduklarında Thomas'ın gözü yıldızlardaydı. Bulutsuz bir günün ardından yıldızlar iyice kendilerini göstermişti. Gözleri yıldızlardaydı ama kulaklarına gelen sesi yorumlayabilmişti. Kızmak? Kızmaktan çok sevinmişti aslında. Bunu söylemek yerine göstermek istedi. İlk defa kalbinin sesini dinleyerek haraket etti. Gözlerini ışıldayan yıldızlardan çekti ve Eleanora'ya odaklandı. Merak, gözlerinden belli oluyordu. Thomas yavaşça Lizz'e yaklaştı ve dudağı, kızın dudaklarını buldu. Öpücüğüne Lizz'den karşılık almıştı. Bunun sevinci tarif edilemezdi. Dudaklarını kızın dudaklarından ayırdığında Lizz'in kulağına doğru eğildi ve cümlelerin dudağından çıkmasına izin verdi. "Kızmadım." Fısıldayarak söylenen bu sözler Lizz tarafından duyulmuştu. Yıldızların göz kırpıştırmalarına gözlerini diken Lizz, ay ışığında çok güzel görünüyordu. Lizz gökyüzüne bakarken Thomas'ın gözleri karşısında ki güzellikteydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Noel Balosu

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
6 sayfadaki 9 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki

 Similar topics

-
» Noel Balosu ~
» Noel Balosu
» Mezuniyet Balosu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-