AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Doğum Günü Partisi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
YazarMesaj
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 1:20 pm

Zaman: Cumatesi günü saat sabahın 06:00 suları
Olay: Alexis' in doğum günü partisi.
Kişiler: İsteyen herkes gelsin.


Her yer bembeyaz karlar ile dolmuştu. Gökyüzünden inen o narin kar tanecikleri insana ayrı bir huzur veriyordu adeta. Bugün çok yorucu bir gün olacaktı. Yaklaşık bir haftadır Hogwarts’ tan kaçış planları hazırlamak ile meşguldü zaten. Yakalanmamalıydılar , eğer yakalanırlar ise büyük bir ceza onları bekliyor olacaktı. Ve bu ailelere de giderse Rosalie yanmış demekti. Yatağından süzülüp ılık bir banyo aldı. Saçlarını öğrendiği ufak bir büyü ile kıvır kıvır yaptı. Yüzüne de hafif tonlarda makyaj yaptıktan sonra üzerine o muhteşem mavi elbisesini giydi. Gerçekten çok hoş duruyordu. Elbisenin boyu dizlerine gelmekteydi. Vücudunu tamamen kaplamıştı ve çok narin gösteriyordu. Bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra ortak salona kızların yanına indi. Hepsi oracıkta durmuş hazır bir şekilde Rosalie’ i bekliyorlardı. Saat sabahın altısıydı. O kadar erken kalkmışlardı ki daha kimse uyanmadan kaçacaklardı. Bugün girecekleri dersleri de yoktu zaten. Yokluklarının fark edilmemesi yüzde altmış bir olasılıktı. Narin adımlar ile merdivenlerden süzülerek kızların yanına koştu.

Evet herkes hazır mı? “ Daha onaylanmış bir cevap almadan onlara takip etmelerini ifade eden bir bakış fırlatarak koridorlara yöneldi. Bu kaçış planını başarıyla uygulayacaklarını biliyordu. Bütün kızlar parmak ucuyla yürüyerek sessiz adımlarını daha da sessizleştirmeye çalışıyorlardı. Sonunda kaçış bölgesi olan yasak ormana gelmişlerdi. Rosalie günlerdir kütüphanede araştırdığı bir büyü ile hepsini teker teker Londra’ ya gönderdi ve ardından kendi de yok oldu. Sonunda gözlerini Londra’ da açmış bulunuyordu. Bütün kızlar şaşkın bakışlar ile bakınırken hepsi mutluluktan uçmak üzereydi. Rosalie doğum günü partisi verecekleri yeri çoktan ayırtmıştı. Şuana kadar biriktirdiği bütün harçlığını Louvthoon Restorana dökmüştü. Bugün gece yarısına kadar eğleneceklerdi. Evet, işte bunu düşünmek gerçekten süper bir duygu yüklüyordu ona. Kızlar ile Londra’ n sessiz sokaklarında yürüyerek Restorana sonunda vardılar. Oldukça muggle gibi davranmaları gerekiyordu. Rosalie büyük bir heyecan ile restoran kapısını araladı ve kızlar ile birlikte içeri girdi. Girer girmez garsonlardan biri onları karışlayarak selamladı ve masaya gösterdi. Rosalie mavi gözlerini direkt masaya yönlendirdi. “ B-u ina-nılmaz.. “ Söylerken bile kekelemişti. Çünkü o kadar güzel hazırlanmıştı ki , gerçekten çok büyüleyiciydi. İçinden * iyi bari verdiğim paraya değmiş * diye geçirdi bir an. Daha sonra kızları da masaya davet ederek Alexis’ i baş köşeye oturtturdu. Eline kaymak birasını alıp bir yudum aldı ve ortamı seyretti.

Bu sessiz ortama ayak uyduran ufak bir melodi çalmaktaydı. Klasik bir müzikti bu. Rosalie ufak bir kaş göz işareti yaparak Caprice’ e baktı. Ve onu alarak restoranın mutfağına doğru yöneldiler. Rosalie kıkırdayarak , “ Nasıl düzenlemişim ama ? “ dedi . Sonra Caprice’ e eliyle işaret yaparak pastayı gösterdi. Dıştan görünüşe o kadar güzeldi ki… Pastanın üzerinde Alexis’ in kızlar ile çektirdiği bir resim vardı. Caprice’ den onay aldıktan sonra pastayı birlikte taşıdılar. İçeri girer girmez kızlardan bir alkış sesi yükseldi ve Rosalie pastayı masanın ortasına koyarak mumları tek tek yaktı. Açılış konuşmasını yapmak istercesine elini iki kez şaplattı ve söze başladı, “ Evet arkadaşlar biliyorsunuz ki; uzun bir süredir bu organizasyonu yapmak ile uğraşıyorum ve sanırım tüm çabalarıma da değdi. İlk önce sevgili arkadaşım Alexis’ in doğum günün içtenlike kutlar nice seneler dilerim. “ Yutkundu ve kaymak birasından bir yudum aldıktan sonra muntazam bir ses tonu ile konuşmasına devam etti, “ Çok riskli bir işti ve dönüşte her an her şeye hazır olmanızı diliyorum. “ Konuşmasını bitirdikten sonra kıkırdamaya başladı. Bunun üzerine dağılmış ortamı bir an ciddileştirerek söze tekrardan girdi ve ellerini şaplatarak “ Parti başlasın! “ diye inledi. Ses tonu gerçekten çok yüksek çıkmıştı. Bir anda bu sessiz ortamı dağıtmak için canlı bir müzik çalmaya başladı. Rosalie masadan kalkıp dans etmeye başladı. Alexis’ e baktı ve göz kırptı. “ Evet kızlar hepinizi dansa davet ediyorum , hadi coşalım. “ diyerek dans etmeye devam etti.


Adminden izin alınmıştır.^^


En son Rosalie Mariélla McAdams tarafından Çarş. Haz. 24, 2009 8:00 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 5:20 pm





Günler birbiri ardına hızla geçmekteydi, Alexis’in doğum günü hazrlıkları şölen havasında sürmüş yeni sınıf başkanının heyecanı tüm binayı sarmıştı. Bu tür organizasyonların vazgeçilmez elemanı Caprice parti kelimesini duyduğu günden beri kalbi küt küt atıyordu. Partide ne giyecekti? Hediye için düşünecek o kadar çok şey vardı ki, acaba hangisini seçecekti? Paula ve Aislin partide olmayabiilrdi, acaba onları kandırabilecek miydi? Bu telaş ve kargaşa tam bir hafta sürdü. Son nokta Cuma akşamı yatakhanede gizlice yapılan toplantıda tüm ayrıntılar konuşulduktan sonra konmuştu, Rose’nın eşsiz planının işemesi için dua etemekten başka bir çare kalmamıştı, Rose tüm ayrıntıları prüzsüzce halletmişti. Caprice o akşam heyecandan uyuyamamıştı. Yasak ormana ilk gidişi değildi, lakin okuldan toplu halde kaçmak; işte bu ilkti. Yakalandıklarında başlarına geleceği önemsememezlik edemezdi, büyükbabasının affı yoktu, ya onu okuldan almaya kalkarsa! Bu düşünceler ertesi günün neşesini bozamayacak kadar silikti. Endişe edilmesi için eyleme geçmeliydi ve kendinden çok binadaşlarını düşünüyordu. İki sınıfbaşkanı birden kaçışa yataklık ediyordu, hatta biri elebaşıydı. Caprice bu düşünce aklına gelince kıkırdamadan edemedi. Millet horul horul uyuyordu, yatağında doğrularak Lizz’e seslendi.

-Lizz, şiştt... Uyuyor musun?

Lizz’in cevabını beklemeden kendini kalın battaniyesinin altına gömdü, dışarıdan ayak sesleeri geliyordu, kesin profesör onları denetlemeye gelmişti. Bir kaç dakika sessizce bekledi, kapının hafif gıcırdayan sesiyle içeriye hoş bir bayanın sulileti girdi, Gölgeli yüz seçilemese de Caprice onun kim olduğunu gayet iyi biliyordu. Sessizce bekledi. Ayak tıkırtılarını tekrar duyduğunda uzaklaşan ritmik sesleri sukunetle kabulendi. Gözlerini açarak öyleye tavana baktı. Uyuyamıyordu. Minik beyaz kedisi dahi horluyordu. Sorumluluk ne berbat bir şeydi, sesizce yerinden kalkarak pencerenin yanına gitti, gökyüzünü, havada süzülen kar taneciklerin şataonun parlayan suliletinde ışıldamasını izledi.

Sabah Rose yatağından fırladığında Caprice hala pencerenin kenarında, derin dehlizlerde kendisi ile yolculuk ediyordu. Günaydın sesiyle kendine gelip gülümsedi, sabah olmak üzereydi, hatta olmuştu. Kendini soğuk suyun merhametine bırakan Caprice giyinmek için dolabının başına geldiğinde eline ilk geçen kan kırmızısı kadife elbisesini bir çırpıda üstüne geçirdi. Ona çok yakıştığının farkında olmanın bilgiçliğiyle, kendi etrafında şöylece bir döndü.

-Rose sence bunu mu giymeliyim, hımm yoksa yeşil olanı mı, he ne dersin?

Kan kırmızı kadife elbisesini bir daha gözden geçirdi, bunu giyecekti. Rose’un sesiyle irkilen Caprice diğer kızlarla soluğu koridorda aldı. Gizlenmekte kimse onun eline su dökemezdi, avludan sonra araziye çıkmak, SYB profesörüne yakalanmadan büyük kabakların oradan ormana dalmak neredeyse yarım saatlerini almıştı. Herşey o kadar hızlı oluyordu ki, Caprice bir anda kendini Rose’un kontrolünde bir lokantanın kapısında buluvermişti. İçeriye usulca girdiler, hazırlıklar gözlerini kamaştırıyordu. Caprice mutfağa Rose ile giderken kalbi durmak üzereydi. Gördüğü manzara karşısında küçük bir çıklık attı.

-Rose inanılmazsın zuzu, harikalar yaratmışsın. Amanınn!!! Şu pastanın muhteşemliğine bak. Rose bana dondurma da almayı unutmadın değil mi? Bana evet de lütfen , hahahaa canımsın beni de unutmayacağını biliyordum. Bi dakka. Rose, Bill’i gördün mü? Çoktan gelmesi gerekmiyor muydu?

Rose’un telaşlı bakışları her şeyi anlatıyordu. Bill onları unutmuş muydu? Alexis buna üzülecekti. Caprice Rose bir bakış fırlattı, mutfaktan beraber çıktılar. Caprice’nin görevi belliydi Bill’i bulmak. Rose müzik eşliğinde piste dans etmeye başladığında Caprice çoktan dışarıya çıkmış yasak ormana cisimlenmişti bile.

-Bill, sen misin?

Caprice o an, kan kırmızını derin yırtmaçlı eteğinin boyunun uzun olmasını diledi. Yasak ormandaki çalılar bacaklarını çiziyordu, kendisine doğru gelen siluleti az daha tanıyamıyordu? Bu gelen binadaşı yakışıklı Bill’den başka kim olabilirdi? Eğer o değilse öldüğünün resmiydi. Sessizce seslenişine bir yanıt bekledi. Gülümseyen yüzü karşısında görene kadar asırlar geçmiş gibi hisseden Capirice karşısında Bill’i görünce derin bir iç çekti. Kolundan çekiştirerek onu yanına çekti.

-Ödümü patlattın, bilerek mi yapıyorsun!

Kendisine hala gülümseyen arkadaşına bakarak asasını çıkardı. Kıvrak bir bilek hareketiyle fısıldadı.

-Evapsie

Aldığı nefesi vermeye fırsat bulamadan iki arkadaş lokantanın önüne varmıştı bile. Kapıyı açıp içeriye girdiklerinde manzara karşısında Bill’in şaşkınlığı Caprice’yi öyle eğlendirmişti ki, şaka yapmadan duramadadı.

-Heyy millet, kaçağı buldum, sizindir. Ama çok hırpalamayın sevgilsi alınabilir.




Evapsie:Kişileri Bir Yerden Başka Bir Yere Götürür




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Curtis Billy Manson

GezginGezgin
Curtis Billy Manson



Mücadele Tarafı : Karanlığın Ordusu
Kan Durumu : Melez
Patronus : Cymric

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 7:17 pm

Beklenen gün sonunda gelmişti. Alexis'in doğum günü. Çok eğlenceli olacağı kesindi, ve çok tehlikeli. Fred kendilerinin stres atmaya ihtiyaçları olduğuna inanıyordu. Son zamanlardaki başarısızlıklarının üstesinden gelmek için böyle bir şeye ihtiyaçları vardı belki de. Kesin olan birşey varsa oda bu partinin Alexis'i çok sevindireceği idi.

Fred, parti olacağını duyduğu zaman biraz heyecanlanmıştı. Çünkü daha önce hiç bir partiye katılmamıştı. Nasıl davranması ve nasıl giyinmesi gerektiği hakkında en ufak bir bilgisi bile yoktu. Bu yüzden partiye katılmamayı bile düşünmüştü, fakat bu uzun sürmedi. Tüm Hufflepuff'lara değer veriyordu ve Alexis'i böyle bir günde yalnız bırakmasının yanlış olacağını anladı. Parti vaktine uzun bir zaman olmasına rağmen o giyineceği kıyafetlerini seçmeye başlamıştı. Bu oldukça zor olacaktı ve uzun sürecekti. Ne olursa olsun kafasındaki tek düşünce partide fazla göze batmayacak kadar doğal görünmekti. Saatler geçiyor ve zaman azalıyordu. Hiç uyumamıştı. Eğer uyusaydı kesinlikle geç kalacağını biliyordu çünkü.

Artık zamanı gelmişti, yatakhanede sessizlik hakimdi. Partiye erkeklerden çok kızların katılacağı yadsınamayacak bir gerçekti. Fred yatağından olabildiğince sessiz bir biçimde kalktı ve aynı sessizlikte üzerini giyinmeye başladı. Birkaç dakikanın sonunda tamamen hazır olmuştu ve geriye işin en zor kısmı kalıyordu. Okuldan çıkmak. Sonrasında avluda kimseye görünmeden araziye ulaşmak ve tabiki SYB profesörüne yakalanmadan yasak ormana ulaşmak. Tüm bunları gerçekleştirirken çok zaman kaybetmişti. Artık kesin olarak partiye geç kaldığını düşünmeye başlamıştı. Onu rahatlatan, öyle yada böyle partide bulunacağı fikriydi. Yasak ormanda sessizce ilerlerken bir ses duydu;
-Bill, sen misin?
Fred onun korktuğunun farkındaydı. Fakat yinede ses vermedi. Saatlerdir yaşadığı heyecan ve korkuya karşılık korkutmak oldukça keyifliydi. Tabi o anda isteyeceği son şey Caprice'in yerinde olmaktı. Fred gülümseyerek ona yaklaştı. Caprice, Fred'i gördüğünde sanki 10 yaş gençleşmiş gibiydi. Hemen kolundan çekiştirerek yanına çekti;
-Ödümü patlattın, bilerek mi yapıyorsun!
Fred hala gülümsüyordu. Bundan çok zevk alıyordu. Fakat Caprice birden asasını çıkardı ve;
-Evapsie
Fred neye uğradığını şaşırmıştı. Kendisini birden partinin olacağı restoran'ın önünde bulduğunda, yüzündeki şaşkınlık ifadesinin geçmesi zaman aldı. Fakat bu sefer Caprice eğleniyordu.
-Heyy millet, kaçağı buldum, sizindir. Ama çok hırpalamayın sevgilsi alınabilir.
Yüzündeki şaşkınlık ifadesine birde bu eklenince Fred kendini aptal gibi hissetmeye başladı. Caprice'e eğilerek sessizce;
-Sevgilim olmadığını biliyorsun Caprice. O tür şeylerle ilgilenmiyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-kart-f86/freddy-bi
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 7:42 pm


'' Lizz, şiştt... Uyuyor musun? ''

Zorlukla duyulan şirin ses ile gözlerini hafifçe araladı. Uyku sersemi kimin seslendiğini çözememişti. Fakat sesi çok tanıdık geliyordu. Belki geriye yaslanınca göreceğini sanarken tam yorganını başından kaldıracaktı ki yatakhane kapının orada ayak sesleri işitti. Kimin olduğunu bilmiyordu. Hemen düşündüğünün tam tersini yaparak yorganını kafasına geçirdi ve uyuyor numarası yaparak sessizce durdu. Bir an için ayak seslerinin kaybolduğunu hissederek gözlerini açtı ve yorganı kafasından çekerek etrafına bakmaya başladı. Biraz da uykusu vardı hani. Biraz kestirse fena da olmayacaktı. Etrafına baktığında Caprice'nin yatağında olduğunu ve ona baktığını gördü. Ona gülümseyerek biraz daha uykusunun olduğunu ve 10 dakika daha uyumak istediğini söyledi. Capriceden olumlu bir cevap aldıktan sonra ona gülümseyerek tekrardan yatağına uzandı ve yorganını kollarının arasına alarak gözlerini hafifçe yumdu. Uyuya kalmak istemiyordu. Yoksa doğum günü partisine geç kalabilirdi.

Gözlerini hafifçe araladığın da yatakhane de kimse yoktu. Hemen yatağından fırladı. Doğum gününe geç kaldığını düşünüyordu. Hemen dolabına koştu ve askıdan en güzel elbisesini aldıktan sonra aynanın karşısına geçerek saçlarını düzenledi ve biraz makyaj yaptıktan sonra yatakhaneden ayrıldı. Herkesin gittiğini düşünerek hala aklında geç kalma korkusu vardı. Keşke uyumasaydı. Uyumasaydı belki böle şeyler başına gelmeyecekti. Partinin nerede olduğunu biliyordu. Hogwarts'tan çıkarak hemen adımlarını Louvthoon restorantına çevirdi ve hızlı hızlı yürümeye başladı. Partinin başlamamasını umuyordu. Saatini de almamıştı yanına. Hızlı adımlarla yürürken partini bulunduğu restoran da ulaşmıştı. Kapın Bill'in girdiğini görünce partinin başlamadığını umuyordu. Adımlarını koşar hale getirdi ve Bill'in ardından o da restoranta girdiğin de gözlerine inanamadı. Bir an için cennete geldiğini sanmıştı. O kadar güzel o kadar ihtişamlı olmuştu ki. Alexis görünce bayılmasa iyiydi. İçeri de Caprice, Rosalie ve Bill vardı. Partinin başlamadığını artık öğrenmişti. Çok sevinmişti. Boşuna hızlı koşmuştu kendini de yormuştu. Soluk soluğaydı. Caprice'ye döndü ve o halini açıkladı. '' Ay! Geç kaldım sandım sende gitmişsin yatakhane de kimse yoktu parti başlamış sandım çok korktum! Neyse ki başlamamış. Evet, nerde bakalım doğum günü çocuğu? '' gülümseyerek dedikten sonra oradan bir sandalye çekti ve soluklanmaya başladı. Ama parti de daha 4 kişi vardı neredeydi diğer kişiler?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 8:53 pm



Bill’in kolunu çekiştirerek daha da içeriye çekti. Demek sevgilisi yoktu, bak sen, hele de ilgilenmiyordu! Caprice inanmadığını belli eden bir bakışla ona takılmaya devam etti.

-Yeme bizi Bill, hani geçen hafta ders çıkışı, muskadan sonra işte, seni hepimiz gördük. Tamam, ben biraz fazla dikkatli olabilirim, dikkatli dedim ama bak, seni takip ettiğimi filan yok, o esmer kızın mavi fularını havada yakalayıp ardından götürmedin mi? Bence o kızla ilgileniyorsun.

Bill’in gözbebekleri büyümüş duyduklarına inanamıyormuş gibi bakıyordu. Ani bir refleksle eliyle sus işareti yaparak Caprice’nin kolunu çekiştirdi. Caprice daha fazla dayanamazdı Bill’in onu boş masalardan birine oturmasına yardım ediyormuş gibi sürüklemesine izin verdi..Acilen bir şeyler yapmalıydı, çünki biliyordu ki Caprice’yi Bill’in elinden kimse alamayacaktı. Caprice durumun vahimi yetini anlamış acilen savunmaya geçmişti bile.

-Sustum, tamam aramızda kalacak. Bak Lizz de geldi. Hey Lizz buradayız.

Rose’un kıvrak hareketleriyle renklenen ortam muhteşem müzikle birleşince Caprice dayanamadı. İçieri giren Lizz’i elinden tutarak onu piste çekti. Deli gibi dans ediyorlardı. Sabahın köründe bu enerji nerden geliyordu, umurunda değildi. Onlara ait tek bir gün vardı ve bu ayrıcalığı sonuna kadar kullanacaktı. Eline mikrofonu alarak arkadaşlarına hoş bir karşılama yaptı.

-Bir iki , hey millet beni duyuyor musunuz, evet işte böyle. Arkadaşlar biliyorsunuz bendeniz davul çalıyorum. Şimdi izninizle sahneye ben çıkıyorum. Hani alkış, peki solistimiz nerede? Kim benimle şarkı söyleyecek? Hadi ama utanmayın.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Aaron Marcus Darwyn

GezginGezgin
Aaron Marcus Darwyn



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Rp Sevgilisi : .......
Kan Durumu : safkan
Patronus : Anka kuşu

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 9:10 pm



Erken kalkmak. İşte bu Marcus için tek bir anlama geliyordu;Uyanamamak. Sabahın yeni başlamasının ardından güneş kendini belli etmek istercesine mükemmel bir görüntü oluşturan dağların arasından süzülüp ışınlarını yatakhaneye yollamıştı. Bunla uyanmak istemeyen öğrenciler yorganlarını başına çekerek bundan kurtulmak isteselerde onları birazdan bir sürpriz beklemeye başlamıştı. Daha uyanamamış olan Marcus sabaha saatini ayarlamış ve Rosalie’nin davetiyle Hufflepuff’lı bir kızın doğum gününe gelmek için söz vermişti. Belli ki onlara sürpriz olsa bile Rosalie’ye sürpriz olmayacaktı. Ama doğum gününe gitmek için uyanmak lazımdı ve bu da 5’dakika sonra gerçekleşecekti. 5 dakika sonra Marcus’un yatağının dibindeki çalan saat Marcus’un kulağını doldurup uyandırırken tek Marcus’u uyandırmakla kalmamış bütün yatakhaneyi uyandırmıştı. Bu kadar fazla ses çıkmasını hiç beklemeyen Marcus bulanıklaşan gözleri ile saatini aramaya koyulurken eli boş yerlere gidiyordu. Ama bu sesten tek kendisi rahatsız olmadığı için diğer uyanan Gryffindor sakinlerinden biri”Silencio” demiş ve saati susturmuştu. Onu görmese bile bundan dolayı minnettarlık oluşan Marcus kafasını onaylarcasına salladıktan sonra yatağından yavaşça kalkarak banyoya yöneldi. Ve banyoda yüzüne çarptığı suyla kendine geldi. Bu doğum gününe katılıp katılmakta tereddüt etse bile en kötü bir şeyler yiyip eğlenebilirim umuduyla giden Marcus gözlerinin bulanıklaşması nın gitmesinin ardından yanında duran bavulundan eşyaları çıkardı. Bir tane eşya gören Marcus yine karasızlığa düştü. Resmi cüppenin de anlamsız olacağını bildiği için hep giydiği eşyaları giydi. Artık şu partiye gidip eğlenmek istiyordu ama ilk önce ısınması lazımdı.

Hogwarts yani Gryffindor binasında zamanın ne olduğunu hiç bilmesen bile bunu ortak salondan anlaşılabilirdi. Çünkü hafta içi öğrenciler ve seslerle dolu olan ortak salon sabah vakti bile olsa bomboştu. Genellikle ortak salona geç gelen Marcus boş koltuk bulmakta zorlanırken şimdi tüm koltuklar boştu. Yanına bir tane koltuk çeken Marcus şöminenin çatırtısı duyup ateşiyle ısınırken vaktin geldiğini fark etti. Ve koltuktan kalkarak kıyafetini düzeltti. Biraz nefesini düzenleyip heyecanını da yendi. Ve asasını boş ateşe döndürerek hiç zorlanmayacığını bildiğinden boğazını düzenleyip asası bedenine tuttu.”Evapsiey”

Evet Marcus yine yapmıştı yapacağını son bir kelime ekleyip büyüyü yanlış yapmış ve kendin Londra’nın değişik bir yerinde bulmuştu. Aslında burası artık ona o kadar yabancı gelmiyordu. Ama her ihtimale karşı aldığı pelerini ile de tam bir palyaço gibi görünüyordu. Şimdi bir de Louvthoon Restoran’nu bulması lazımdı. Ama yürürken yine onu rahat bırakmayacakları anlamına geliyordu. Marcus yolda eline aldığı pelerin ile biraz rahatlamış olsa da yine de küçük çocuklardan kurtulamamıştı. Elleri ile işaret eden çocuklara bir lanet yollama isteğini de içinden silen Marcus sonunda restornı buldu ve kendini yeniden düzenleyip içeri girdi. Şimdilik dolu sayılırdı. İlk başta karşısında gördüğü Caprice’ti. Ve ona selam vermeden geçmek istemediği için sevecen bir tavırla “Merhaba Caprice”dedi. Ve karşısında duran Rosalie’ye büyülenmiş gözlerle bakarak yanına yaklaştı. “Güzel görünüyorsun” gibi bir şeyler mırıldanıp yüzünün kızarmasnı önemsemeyip partinin başlamsını beklemeye başladı. Bu sırada bir şey daha fark etmişti. Galiba tek Gryffindor oydu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/aaron-ma
Alexis J. Blanchefleur

GezginGezgin
Alexis J. Blanchefleur



Mücadele Tarafı : Darkshine
Rp Sevgilisi : Yok =(
Kan Durumu : De race
Patronus : Balbasar seni seçtim xP

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 9:23 pm

Gelmişti işte o gün...Bir sene daha geçmişti. 16 oluyordu artık. Büyüyordu yavaş yavaş...Ondan sonra 17 olacaktı,18,
19...Hatta 20. Bir profesör bile olabilirdi. Nasıl olurdu acaba? Bakımlı güzel ve sevecen. Kendini böyle tanımlıyordu...Daha sabah olmamıştı bile. Saat altı olmuştu. Birazdan Londra'ya kaçacaklar ve orada Alexis'in doğum gününü kutlayacaklardı. Çok heyecanlıydı bunun için kalbi çarpıyordu...

Saçlarını bir büyü ile düzleştirmişti. Mor elbisesini giyip muggle tarzı hafif bir makyaj yapmıştı...Çok hoş görünüyordu..Rosalie'ye hayranlıkla bakmıştı. Bu kız gerçekten çok ama çok güzel diye geçirdi. Caprice,Eleanora da harika olmuştu..Çünkü hepsi Hufflepuff'ın yıldızlarından biriydi. En güçlü arkadaşlık,en iyi dersler,en güzel kızlar Alexis'e göre kendi binalarından olan kızlardı. Tabii Bill de vardı. O da yalnız bırakmamıştı Alexis'i. Alexis hepsine bir küçük hediye hazırlamayı düşündü bir an.

Normalde yavaş yavaş geçen dakikalar bugün hızlı geçmişti. Yasak Orman'a geldiklerinde Alexis'in içi ürpermişti. Sessiz,karanlık ve adı üstünde yasak...Yasak Orman karanlıkta daha da korkutucu oluyordu. Her neyse; Rose bir büyü yaptı ve Alexis etrafına baktığında kendini Londra'da Louvthoon Restoran'da buldu. Burası inanılmazdı..Çok sevmişti. Rose yapmıştı bütün ayarlamaları. Daha sonra Rose'un davetiyle birlikte baş köşeye oturmuştu..Hala şokta gibiydi. Bu kadar güzel bir yer olamazdı...Etrafına baktı arkadaşları da yanındaydı. Harika bir doğum günüydü ve harika arkadaşlara sahipti.

Restoranda çalan klasik fon müziği Alexis'in çok hoşuna gidiyordu..Bazen arkadaşlarına katılıyor bazende müziği dinleyip kendiyle baş başa kalıyordu. Gülüşmeler,neşe,heyecan ve parti..Hepsi bu masadan çıkıyordu. "Nasıl düzenlemişim ama ?" demişti Rose..Alexis kendini tutamayıp "Harikasın tatlım." dedi. Caprice ile Rose pastayı getirmişti. Pastanın üstünde kızların çektirdiği bir fotoğraf vardı. Alexis "Bu inanılmaz" diyerek şaşkınlığını ve sevincini dile getirdi. "Evet arkadaşlar biliyorsunuz ki; uzun bir süredir bu organizasyonu yapmak ile uğraşıyorum ve sanırım tüm çabalarıma da değdi. İlk önce sevgili arkadaşım Alexis’ in doğum günün içtenlike kutlar nice seneler dilerim." demişti Rose. Alexis Rose'un konuşması bittikten sonra konuşacaktı. Eleanora'yı görmüştü bu arada. Sandalyeye oturmuş soluklanıyordu. *Kıyamam canım ya* diye geçirmişti içinden. Birden kapıya doğru baktığında Gryffindor binasından olan Aaron'u görmüştü. Rose'un ona karşı nasıl baktığını gördü..Bahsettiği sevgilisi Aaron olmalıydı bu. Ona da hoşgeldin anlamında el sallamıştı Alex. Parti muhteşem gidiyordu...
Bu restoranda olabildiği kadar muggle olmaları lazımdı. Çok riskli bir işti ve dönüşte her an her şeye hazır olmanızı diliyorum. “ demişti Rose. Gerçekten de öyleydi. Hogwarts'a kimse görmeden dönlemeleri lazımdı. Bir dakika..Bunları şimdi niye düşünüyordu ki Alex? Şurada doğum gününün tadını çıkarmak varken. Bazen ne kadarda saçmalayabiliyordu. Her neyse..Rose parti başlasın diyerek Alex'e göz kıptı. Eğlenmek,coşmak ve dans..Tek düşünmeleri gereken şey hiç bir şey düşünmemeleri gerektiğiydi. Latince deyişle "Carpe Diem" yapıp anı yaşayacaklardı. Piste doğru ilerlerken herkese şöyle bir baktı..Bu Alex'in yaşadığı en güzel doğum günü partisiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/alexis-jasmin-bl
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Doğum Günü Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Doğum Günü Partisi   Doğum Günü Partisi EmptyÇarş. Haz. 24, 2009 9:24 pm

Caprice ile kendilerini o kadar dansa kaptırmışlardı ki o anda yaklaşan Marcus’ u bir an fark edememişti. Marcus ona iltifat ettiğinde yüzü ister istemez kızardı ve kendini tutamayıp koşar adımlar ile ona sarıldı. Acaba fazla mı gitmişti üzerine? Bir an duraksasa da hiç aldırış etmeden hafif bedenini onunkiyle bütünleştirip öylece durdu. Derin bir nefes alarak onun o güzel kokusunu içine çektikten sonra ; bedenini ondan ayırdı ve heyecanlı bir ses tonu ile konuştu. “ İnanmıyorum gelmişsin, hiç tahmin etmemiştim … Seni çok özlemişim aşkım. “ Cümlesinin sonlarına doğru heyecanlı sesi gittikçe yumuşak ve romantik bir hal almıştı adeta. Uzun zamandır dersler, sınavlar yüzünden görüşememişlerdi. Tabi birde Rosalie’ in hastalığı çıkmıştı… Henüz bunu Marcus’ a söylememişti ve söylemeye de hiç niyeti yoktu. Hele böyle bir günde… Bu günü doyasıya yaşayacaktı, mutlu bitirmekte de kararlıydı. Yerinde duramıyordu zaten. Hemen masaya doğru yönelip Marcus’ a da bir kadeh kaymak birası koydu ve tekrar onun yanına gelerek, “ Al canım . “ diyerek ona uzattı. Caprice’ e bakarak göz kırptı ve hafifçe sırıttı. Adeta, beş yaşında ki küçük kız çocukları gibi oradan oraya koşturuyordu. İlk defa böyle bir organizasyonu düzenlemişti. Kendi ile gurur duyuyordu gerçekten. Genelde böyle işlere pek karışmasa ve ayrıca pek yeteneği olmasa da bu işi başarmıştı işte. Eline aldığı kaymak birasından bir yudum alarak Marcus’ a hafif bir ses tonu ile fısıldadı, “ Bir yandan da sınıf başkanlığımı kutluyorum, şerefe. “ Mavi gözlerine kısarak ortamı seyretmeye koyuldu. Vakit o kadar hızlı geçiyordu ki , bunun farkına bile varamamıştı sevinçten. Hogwarts’ a geri dönüşü aklından çıkarmaya çalışıyordu sürekli. Çünkü dönünce neler olacağını gayet iyi tahmin edebiliyordu. Profesörlerden biri onları fark edecek ve *pat* ceza… Tek avuntusu cezanın ailelere duyurulmaması hakkında ürettiği ufak hayallerdi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
 

Doğum Günü Partisi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 5 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-