AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Yoğun Bir Gece..

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
James Eli Kennedy

GezginGezgin
James Eli Kennedy



Mücadele Tarafı : Sanat ve Alkol
Rp Sevgilisi : Var; Desdemona..
Kan Durumu : Melez
Patronus : Anka

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyC.tesi Haz. 05, 2010 10:19 pm

Kalabalığı gördükçe James'in keyfi yerine geliyordu. Sabahtan beri yarattığı düzen bu kadar düzensiz insanın içinde tıkır tıkır ilerliyordu. James her zamanki gibi barın arkasında içkilerle küçük oyunlar oynayıp insanları kendine hayran bırakıyordu. Karışımlar oluşturmaktan ve insanların ona övgüler yağdırmasından çok hoşlanıyordu. Sahnede bir rock grubu vardı bu gece, James de kendini bu hızlı melodiye kaptırmış davulun ritmiyle hareket ediyordu. Sadece müşterilerine değil kendine de ağır içkiler hazırlayıp arada iki tek atıyordu. O barın arkasındayken genelde kızlar oluyordu tezgahın önünde; birçok güzel yüz ve her biri boş işvelerle JAmes'in dikkatini çekmeye çalışıyordu. Bir tanesi vardı ki her gece geliyordu oraya. Sarı saçları, yeşil gözleri ve derin dekolteleriyle peşinden ayrılmıyordu James'in. Yine tam önünde duruyordu; kendini gösterme çabalarıyla iyice eğilmişti öne doğru. En çekici ses tonunu kullanarak "Bana bir Strawberry Daiquiri." dedi, hafifçe dudağını ısırarak. James çapkınca gülümseyerek "Hay hay," demiş hemen yanında duran asıl barmene dönerek "Mahzenden rom getir, eksikleri de bir dahaki sfere daha iyi kontrol et. " diye komut verdi. Daha sonra bayana dönerek "O zamana kadar bir tekilaya ne dersin?" dedim güldüm ve raftan iki küçük bardak indirdi. İkisini de doldurduktan sonra bir kadehi sarışın kadına uzattı. Halinden memnun bir şekilde gülümseyerek aldı kadehi James'in elinden. James kadehini kaldırıp "Sana." dedi ve tek hamlede içti bütün içkiyi. O sırada bütün dikkatini kadına vermiş olan James diğer müşterilere hiç aldırış etmiyordu. Biraz ileriden geçen garsona seslenerek "Hey, sen. Mutfaktan birini buraya yollayın." deyip tekrar bakışlarını sarışına çevirdi. Dirseğini tezgaha dayayarak "Ee, nerede kalmıştık?" diye sormuştu çapkın çapkın. Bunca zaman sonra bu kadar ilgiyi hak ediyordu bu güzel sarışın. Hatta neden bu kadar zaman beklediğini sordu kendi kendine James; gayet güzeldi ve onunla olmak için can attığı her halinden belliydi. İnsanları peşinden koşturmayı seviyordu; belki de bu yüzdendi.

Kısa bir süre sonra neden yüz vermediğini anlamıştı James. Kız tam bir romantikti James'in en bunaldığı tarzda. Sohbet gitgide derine iniyordu ve James gitgide bunalmaya başlamıştı. Kaçmak için Bir yerini arıyordu ama kız bırakacak gibi değildi. En son kızın "Yarın gece de çalışmak zorunda mısın?" demesiyle James bir anda uyanmış ve "Aslına bakarsan evet. Hatırlattığın iyi oldu, benim çalışmama lazım." deyip kızın olduğu yerden uzaklaşmış. Tezgahın diğer ucuna uçmuştu bir anda. Bir süre sonra olayın etkisinden kurtulmuş kendine bir kadeh vodka alarak arka tezgaha yaslanmıştı. Bir yandan birkaç tanıdık yüzle muhabbet ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona S. Kælgrad

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Desdemona S. Kælgrad



Mücadele Tarafı : Kendi Kafası.
Rp Sevgilisi : James. Teni esmer ruhu sarışın bi sevgilim var benim falan.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Unicorn.

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyC.tesi Haz. 05, 2010 11:42 pm


Barı sessizliğine korurken kafasındaki bir anlık düşüceyle üzerini toparladı. Barda nasıl olsa kimse yoktu. Bu yüzden kafasında tek bir düşünce bile yoktu. Elinde tuttuğu tekiliyı tek bir içişle kafasına dikti. Bardağı yeniden tezgaha bıraktıktan sonra uzun siyah paltosunu üzerine geçirdi, saçlarını bir kez hififçe savurduktan sonra barın kapısını kitleyip yavaşça kendini yürümeye adadı. Gecenin soğukluğu hoştu. İçine işliyordu adeta. Ve huzurluydu, gece ona huzur veriyordu. Her zaman ki gibi. Kafasında ki anlamsız düşücenlerin içinde kaybolmak için başı boş darma duman bir biçimde yürüyordu sadece. Nereden esmişti aklına şimdi, böyle başı boş yürümek? Boğuk, anlamsız düşüncelerinin içinde kaybolmak… Yeni biten ilişkisi ardından gece gece alem mi yapmalıydı? Eğer hoşuna gidecekse ve kafasını dağıtacaksa belki de denemeliydi. Nereye gidecekti peki? Kafasında hiçbirşey yoktu, boğuk düşüncelerinin dışında. Ne kadar yürüdüğünden, nereye kadar yürüdüğünden bile haberi yoktu. Sanki şuurunu yitirmiş biri gibi dolanıyordu oradan oraya. Etrafına bakmayı aklına getirdiğinde nerede olduğunu en sonunda çıkarmaya başlamıştı. Hogsmade’in yakınlarındaydı. Gece burayada hakimdi, sadece ufak ama bir o kadar hoş olan bir melodi kulağında yankılanıyordu. Müziğin geldi yöne doğru usulca yürümeye başladı. Müzik içine işler gibi, kafasını tempoya uygun sağlamasına neden oluyordu. Yavaşça kafasını kaldırdı ve kendini bulduğu barın ışıklı tabelasına baktı. Ops, Desdemona kendisini James’ın mekanına mı atmıştı? Lanet olsun. Kendine yine engel olamayacağını ve o çekici adamın yanında kaybolacağını biliyordu. Üstelik bardaki tüm kadınların içine düşeceğini bile bile. Yavaşça bar’ın camından içeriye göz gezdirdiğinde, James’ın yine iş başında bir sarışını avladığınıgörmüştü. Dudakları sinsi bir gülümsemeyle kıvrıldı. Bu kız Desdemona’nında barına gelen sıkıcı oyuncu kızdı. James hayatta onunla yapamazdı. Ya seninle Dess? Diye geçirdi kafasından. Yeni bir ilişkinin ardından belkide ufak ir başlangıca hayır demem düşüncesi kafasında çınlamıştı. Kendinden emin adımlarla, ayağından çıkan topuk seslerinden emin bir biçimde bardan içeri girdi ve James’ın bulunduğu tezgaha doğru yürüdü. James’ın gür siyah saçları her zaman ki gibi mükemmel duruyordu. Dess gözlerini James’ın saçlarından ayırdıktan sonra yavaşça kulağına doğru fısıldadı.

‘‘ Bende bir votka istiyorum o zaman. Sarışınlardan sonra sana bir kızıl lazım bence bu gece. ’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/d-e-s-d-e-m-o-n-
James Eli Kennedy

GezginGezgin
James Eli Kennedy



Mücadele Tarafı : Sanat ve Alkol
Rp Sevgilisi : Var; Desdemona..
Kan Durumu : Melez
Patronus : Anka

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyPaz Haz. 06, 2010 8:06 pm

Kalabalığı yararak tezgaha gelen kızıl saçlı bayan dikkatini çekmişti James'in bir anda. Rollifhen Bar'ın sahibesi değil miydi o? James şaşkın bir şekilde ona doğru bakan bayana bakıyordu. Kuşkulu bir şekilde elindeki kadehle yerinden kıpırdayıp tezgaha yaklaştı iyice. Ne istediğini merak ediyordu James, barında sinek avlamaktan sıkılmıştı da mı gelmişti buraya? Bunları düşününce James'in yüzüne ezici bir gülüş yerleşmişti. Tezgahın üstünden ona doğru eğilen kadına karşılık vererek oda kulağını uzatmıştı duyabilmek için.
‘‘ Bende bir votka istiyorum o zaman. Sarışınlardan sonra sana bir kızıl lazım bence bu gece. ’’ diye fısıldadı kulağına usul usul. James bunları duyunca iyice gülümseyerek doğruldu. Biraz önce kadehini doldurduğu şişeyi alıp Dess'in önüne koyup arkasındaki raftan bir viski kadehi aldı. İçine birkaç küp buz attıktan sonra tekrar tezgaha doğru dönüp şişeyi aldı ve kadehi doldur usta bir şekilde. Şişeyi tekrar arkadaki tezgaha bırakıp önüne döndü. Elinde daha yeni doldurduğu kadehi tezgahın kendine yakın ucuna koydu. Dess'in kadehi almak için biraz eğilmesi gerekiyordu. James kendi kadehini de bırakıp iki eliyle tezgaha yaslanarak eğildi ve aynı Dess'in yaptığı gibi sessizce mırıldandı.
"Belki öyle ama senin ondan farkın ne benim için?" diye sordu. Bundan keyif alıyordu, dirseğinin üstüne yaslanarak iyice yaklaştı Dess'in kulağına doğru. Artık nefesi Dess'in boynuna çarpıyordu.
"Bana seni diğerlerinden ayıracağım bir şey söyle!" dedi James. Sesi arzularını yansıtıyordu belki ya da sadece oyundu. Geri doğru doğrulmuştu, Dess'in yüzünü görecek kadar açılmıştı sadece. Sol eliyle hafifçe yüzünü okşuyordu gözlerinin içine bakarken. Burun burunaydılar neredeyse. James'in yüzünde kendinden emin bir gülüş vardı. Kendinden emin olması çok normaldi, barın yarısı kadındı ve hepsi onun aşığıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona S. Kælgrad

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Desdemona S. Kælgrad



Mücadele Tarafı : Kendi Kafası.
Rp Sevgilisi : James. Teni esmer ruhu sarışın bi sevgilim var benim falan.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Unicorn.

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyPtsi Haz. 07, 2010 12:11 pm


James aynı gülümsemesi ile yavaşça Dess’e baktı. Daha sonra arkasını dönüp viski şisesiyle bardağını aldıktan sonra içi buz dolu bardağa doğru ustaca viskiyi boşalttı. Dess viskisini almak için yavaşça tezgaha doğru eğildi. Aynı zaman diliminde James’da tezgaha doğru yaslandı. Birbirlerine o kadar yakındılar ki bu James’a olan tutkusunu daha da arttırıyordu. Dudakları aralarında sadece birkaç santim vardı. İçindeki ses bu mesafeyi kapatmasını diliyordu ama bunun için daha yeniydi. Önce onu kazanmalıydı, daha sonrası elbette gelecekti. Dess o an bunları kafasında kururken James içkisini yavaşça tezgaha bıraktı ve aynı demin Dess’in yaptığı gibi yavaşça onun kulağına doğru mırıldandı. ‘‘ Belki öyle ama senin ondan farkın ne benim için? ’’ Ah, işte büyük soru gelmişti değil mi? Bunu nasıl cevaplayacaktı. Tabi ki de farko vardı. James kendinden nasıl eminse, Desdemona’da emindi. Bugüne kadar hangi kadın James’ı reddetmediyse, Desdemona’yıda hiçbir erkek reddetmemişti. ‘‘ Bana seni diğerlerinden ayıracağım bir şey söyle! ’’ Arzu baştan aşağı Dess’in vücudunu ele geçirmeye başlamıştı bile. Arzu bedenini böylesine esir almaya başlamışken mantıklı bir cevap arıyordu kafası ama bulamıyordu sanki. James yüzünü yavaşça geriye çektikten ve Dess’in gözlerine bakmaya devam ederken kafasını toparlamak için uğraşıyordu. Kafasında vereceği en mantıklı cevabı ararken yavaşça James’a doğru tekrar eğildi. Madem o silahını kullanıp, Dess’i baştan çıkarmaya başlamıştı, belkide aynısını Dess’de uygulamalıydı. Viskini eline aldı ve dolgun dudaklarına doğru götürdü. Büyük bir yudum aldıktan sonra viskiyi tekrar tezgaha bıraktı ve James’a doğru eğilerek konuşmaya başladı.

‘‘ Nasıl tiplerden hoşlandığını bilirim. Sıkıcı, romantik kızlardan nefret edersin. Az önce konuştuğun sarışın sıkıcının önde gelenidir değil mi? Bunu bana inkar edemessin. ’’ Saçlarını geriye doğru yavaşça savurdu ve içkisinden ufak bir yudum daha aldı. İçkisini tekrar tezgaha bıraktı ve konuşmasına devam etti. ‘‘ Çünkü sen neysen bende oyum. Naısl hiçbir kadın seni reddetmediyse şuana kadar, beni de hiçbir erkek reddetmedi. Kendinden eminsin, benim gibi. Ve nasıl baştan çıkarıcı olmayı becerebiliyorsun işte bende onu becerebilirim James. Bu kadar açıklama yeterli mi? ’’ diyerek James’dan biraz uzaklaştı ve gözlerinin içine bakmaya devam etti. Arzu hala bedenini titretmeye yetiyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/d-e-s-d-e-m-o-n-
James Eli Kennedy

GezginGezgin
James Eli Kennedy



Mücadele Tarafı : Sanat ve Alkol
Rp Sevgilisi : Var; Desdemona..
Kan Durumu : Melez
Patronus : Anka

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyPerş. Haz. 10, 2010 2:02 am

Bu konuşma gitgide bir düelloya mı dönüyordu yoksa James yanılıyor muydu? Kısa bir süre sonra Dess de James gibi öne doğru hamle ederek içkisini almıştı. Sırayla birbirlerine kozlarını sunuyorlar ikisi de bunu yaparken insanları yakııp kavuran arzulanma özelliklerini koz olarak kullanıyordu. Kim daha etkili, kim daha çekici ve kim daha istenen? Bu sorular cevap bulsun diye başlamıştı bu oyun ve biraz daha süreceğe benziyordu. Dess bütün ateşini kulanıyordu kazanmak için. İçinde delice bir arzu olduğunu gösteriyordu, göstermekten de çekinmiyordu bu kızıl saçlı kadın. James de istiyordu belki, o tutkuya sahip olmayı tabiki istiyordu ama hiçbir zaman bunu kolay yolda yapmamışdı. Karşısındakini kudurtana kadar baştan çıkarmayı seviyordu. İsteklerine zorla karşı koyuyordu bu yüzden Dess içkisini yudumlarken. Tekrar kadehini masaya koyduktan sonra dudaklarında kalmış içki damlalarında sarhoş olmak istiyordu James ama yapmıyordu onun yerine kaık bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne. Dess tekrar eğilmişti tezgaha doğru ama bu sefer bir şey söyleyeceğini anlayan James de öne doğru eğilerek kulağını uzatmıştı ona doğru. Teninin yaydığı koku cezbediciydi, kendini kaybederek usulca saçlarına değdirdi yüzünü. Dess konuşmaya başlayınca kendini biraz daha toparlaması gerekiyordu ama konuşma tonu James'i daha da bir çekiyordu sanki.
‘‘ Nasıl tiplerden hoşlandığını bilirim. Sıkıcı, romantik kızlardan nefret edersin. Az önce konuştuğun sarışın sıkıcının önde gelenidir değil mi? Bunu bana inkar edemezsin. ’’ dedi ve saçlarını geriye doğru savurdu. James ses tonu kadar keşke söyledikleri de etkileyici olsaydı diye düşünüyordu. Bu kadarı yeterli bir sebep değildi James için. Sebebin arzulanmak olmasını istiyordu. Daha fazlasını beklediği gibi öne doğru eğilmiş bir şekilde bekliyordu onu içkisini yudumlarken. Gülümseyerek "Bu gece sarhoş olmanı istemem." dedi sesini duyurabilmek için biraz yüksek sesle söylemişti bunu. Sahnede solist sesinin sınırlarını göstermek için solo atıyordu. Dess ise içkisini bırakmış usulca konuşmaya başlamıştı;
‘‘ Çünkü sen neysen bende oyum. Naısl hiçbir kadın seni reddetmediyse şuana kadar, beni de hiçbir erkek reddetmedi. Kendinden eminsin, benim gibi. Ve nasıl baştan çıkarıcı olmayı becerebiliyorsun işte bende onu becerebilirim James. Bu kadar açıklama yeterli mi? ’’ demişti. Bu kadar kendine güvenin fazla olduğunu düşünüyordu James ama yine de haklıydı. Geriye doğru çeklince James bir süre gözlerini ona dikerek düşündü. Bardağındaki vodkayı tamamen bitrdi ateşini kesmesi umuduyla. Ama daha da alevlendirmişti boğazından hafif yakayaka akan sek vodka. Bardağı tekrar önüne bırakıp doğrularak arkadan şişeyi kaptı ve usulca doldurdu bardağını. Bakışlarını tekrar Dess' e çevirdiğinde insanın içine işleyen yeşil gözleri zaferle parıldıyor gibiydi. James gülümseyerek eğildi öne doğru ve "O zaman beni baştan çıkar." dedi eliyle Dess'in kızıl saçlarıyla oynuyordu, yüzünü hafifçe değdiriyordu yüzüne. Yavaş yavaş doğruldu ve "Başarabileceğini göster." dedi ve usulca yürümeya başladı. Tezgahın arkasından çıkmadan önce barmene dikkat etmesini söyleyip sahneden ve ışıktan uzak bir koltuğa doğru yürümeye koyuldu. Tezgahtan çıktıktan sonra onu izleyen Dess' baktı uzun uzun ve sonra önüne ödnüp devam etti yürümeye. Elinde kadehi, diğerinde ise vodka şişesi vardı. Bara yakın, deri koltukları u tipi bir şekilde yerleştirilmiş olan masaya geçti James. Köşeye oturarak iyice yayılmıştı koltuğa. Dess'in geleceğinden emindi, en azından öyle umuyordu beklerken. Koca bir yudum aldı vodkasından, yavaş yavaş yuttu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona S. Kælgrad

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Desdemona S. Kælgrad



Mücadele Tarafı : Kendi Kafası.
Rp Sevgilisi : James. Teni esmer ruhu sarışın bi sevgilim var benim falan.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Unicorn.

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyPerş. Haz. 10, 2010 12:39 pm


Neden onu bu kadar çok arzuluyordu ki? Neden ruhu, bedeni onu bu kadar çok istiyordu? Herşeyiyle onun olmak için yanıp tutuşuyordu ki? Bu adamda ne vardı? Diğerlerinden ne farkı vardı? Her içkisini yudumladığında dudaklarının onun dudaklarıyla buluşmasını istiyordu? Arzu bu kadar esir almıştı onu. Deli gibi onun olmak için yanıp tutuşturuyordu vücudunu. Desdemona konuştuğu sırada James’in kendini kaybettiğinden emindi. Desdemona ona karşı koyamıyorsa James’ta ona koyamıyordu. Yüzü Desdemona’nın saçlarının arasında kaybolurken tutku onun için ağır basmaya devam ediyordu. Gözleri sadece James’a odaklanmıştı. Barın içindeki hiçbir insan umrunda değildi. Aklında tek olan James’tı ve onun vereceği cevap. Birbirlerine ait oldukları o kadar net ve açıktı ki, oynadıkları bu oyun onlar için bir eğlenceydi. Ama cezbedici bir eğlence. James’ın vereceği cevabı kafasında kestirmeye çalışıyordu ama bundan emin olamazdı. Sonuçta her an beklenmeyen bir atak yapabilirdi. Oysa ikisininde bedenlerinin alev alev yanışı her hallerinden belliydi. Bile bile ateşe doğru yürüyordu ikiside, umarsızca. Ama bundan hoşnuttular. İçkisinden aldığı küçük yudumlar hararetini biraz olsun keser diye umuyordu Ama nafileydi. Söndürmüyordu, James’ın yanındayken bunun olması söz konusu değildi. Gözleri James’ı izliyordu. Belli ki o da içindeki ateşi bastırmayı umuyordu ama başaramıyordu. Yeni bir içkiyi daha kadehine doldurduktan sonra baştan çıkarıcı haliyle tekrar Desdemona’ya döndü. Ve yavaşça Desdemona’ya doğru tekrar eğildi. İşte bunu seviyordu.

‘‘ O zaman beni baştan çıkar. ’’ dedi yavaşça Desdemona’nın saçlarını okşayarak. Silahını kullanamaya başlamıştı. Yüzünü Desdemona’nın yüzünde gezdiriyordu. Bundan Desdemona’nın yılacağını sanıyorsa yanılıyordu. Çünkü Desdemona bu anın verdiği hazla yanarken her ne kadar kendini kaybetsede gücünü yitirmiyordu. Güçleniyordu. Yerinden yavaşça doğruldu ve tekrar konuştu. ‘‘ Başarabileceğini göster. ’’ Elbette başarabilirdi. Alev alev yanan bedeni onun olmak için yanıp tutuşurken neden başaramasın ki. Aynı silahı Desdemona’da kullanacaktı. Elindeki içki bardağıyla yavaşça barın tenha köşesine doğru ilerlemeye başlamıştı bile James. Desdemona’nın gelip gelmeyeceğinden emin değilmiş gibi kaçamak bakışlar atarken oturduğu yerde içkisinden bir yudum daha aldı ve Desdemona’ya doğru bakmaya devam etti. Desdemona kusursuz bir biçimde kendinden emin seri adımlarla yanına gelmişti bile James’ın. ‘‘ Sen nasıl istersen James. ’’ dedi yavaşça James’ın kulağına fısıldayarak. Yavaşça James’ın yanına doğru oturdu. James yüzünü ona döndürdüğü anda dudaklarını dudaklarına kenetledi. İçkinin tadını alabiliyordu ama bu önemli değildi, bu öpüşmelerini daha da güzel kılıyordu. Bir elini James’ın yüzünde gezdirirken diğer elinide James’ın saçlarına kenetlemişti. Kendinden emin bir tutkuyla onu öpüyordu. Çünkü James’ta onu istiyordu. Bir eliyle Desdemona’nın belini kavrayıp kendine doğru çekmeye başlamıştı bile. Kimin görüp görmeyeceği umrunda değildi. Şuanda tek istediği şey James’dı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/d-e-s-d-e-m-o-n-
James Eli Kennedy

GezginGezgin
James Eli Kennedy



Mücadele Tarafı : Sanat ve Alkol
Rp Sevgilisi : Var; Desdemona..
Kan Durumu : Melez
Patronus : Anka

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyCuma Haz. 11, 2010 1:27 am

Kısa, çok kısa bir süre sonra Dess önünde dikiliyorrdu James'in o masaya elindeki şişeyi koyarken. James kızıl saçlı bayanı baştan aşağı süzdükten sonra gülümseyerek yüzüne baktı. Yanına oturan Dess'i ve yaptıklarını izliyordu. Yine kulağına doğru fısıldamıştı istekle; ‘‘ Sen nasıl istersen James. ’’ dedi iyice James'e sokularak. Uzakalaşıp James'le gözgöze geldiğinde dudaklarını dudaklarına dayamıştı Dess. Tutkuyla öpüyordu onu, ateşini onun dudağindaki içkiyle söndürmeye çalışıyor gibiydi adeta. James'te karşılık veriyordu ona. Vücudunu saran ateşi körüklemek istiyordu. Dess'in ateşinde yanmak istiyordu sadece bu gece. Bar falan umrunda değildi şuan, onca kalabalığı görmüyordu gözleri, kulakları duymuyordu tüm o sesleri. Sadece Dess'in sıcaklığını hissediyordu James, sadece dudaklarını. Tutkuyla saçlarına yapışan Dess'in ara ara kendini kaybedişlerini hissediyordu saçlarını çektiğinde acıyla. Ama o acı daha da haz veriyordu James'e. Dudakları daha bir istekle sarılıyordu Dess'inkilere. Ahenkle dans eden dudaklarına karşın dilleri savaşıyordu adeta içerde. Sertti ikisinin dokunuşları da, ikisi de birbirlerinin canını yakıyor bundan zevk alıyor gibiydiler. Daha fazlasını istiyordu James, sadece dudaklarını değil beyaz teninide azruluyordu. Bir eliylle belinden tutup iyice kendine yaklaştırmıştı ateşli cadıyı öpmeye devam ederken. James biraz doğrulup onu çekmişti köşeye doğru yavaş yavaş. Neredeyse üstüne çullanacaktı James, artık kendini engellemiyordu. Bu ateşli vücudun ve arzularının esiri olmuştu artık. Ne kadar zorlansa da bunu yaparken çekti dudaklarını onun dolgun kırımızı dudaklarından. Soluk soluğa olduğunu farkedince gülümsedi James kendine. Alnını Dess'inkine dayayarak "Bu kadar başarılı olacağını sanmıyordum." dedi kısık bir sesle. Dudaklarıyla gözleri arasında gidip geliyordu bakışları, balığın suya ihtiyaç duyması gibi ihtiyaç duyuyordu nefes almak için dudaklarına. Küçük bir öpücük kondurdu önce sonra bir kere daha öptü; bu seferki biraz daha uzun ver biraz daha tutkuluydu. Bir kez daha durmuştu, dudaklarını geri çekerken Dess hafifçe öne gelmişti farkında olmadan. Durmak istemiyordu anlaşılan o da. Bu hareket yine güldürmüştü James'i, bir anda belinden tutup kucağına yatırmıştı genç kadını ve tekrar öpmeye başlamıştı. Onun da arzulamasını istiyordu vücudunu genç büyücü. Kendi gelsin istiyordu biraz daha. Ama bir yandan da kendisi yapmak istiyordu hamlesini, dudakların yavaşça kaydı genç büyücünün dudakları. Hafif dokunuşlarla öpüyordu yanağını, daha sonra çenesini ve boynuna inmişti nihayet. Teninin kokusunu iyice içine çekti James eli vücudunda gezinirken. Yavaşça yana doğru kaydırdı dudaklarını, kulağına yakın bir yerinden öpmüştü boynunu. Sonra iyice kulağına yaklaştımıştı ağzını James "Oyunu sen kazandın." demişti hırıltılı kısık sesiyle. Ardından öpmüştü kulağının arkasından.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona S. Kælgrad

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Desdemona S. Kælgrad



Mücadele Tarafı : Kendi Kafası.
Rp Sevgilisi : James. Teni esmer ruhu sarışın bi sevgilim var benim falan.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Unicorn.

Yoğun Bir Gece.. Empty
MesajKonu: Geri: Yoğun Bir Gece..   Yoğun Bir Gece.. EmptyC.tesi Haz. 12, 2010 12:12 am


Hala bir eli James’ın saçlarındaydı. Kendini kaybetmişti artık. Dur durak bilmiyordu bedeni. Dudakları dudaklarıyla oynaşırken alev alev yanıyordu her yeri. Sadece James’ın dudaklarını değil, tüm bedenini istiyordu Desdemona. James’ında istediğini biliyordu. Çünkü onu o kadar istekli bir şekilde bastırıyordu ki vücutları artık tek bir vücut olmaya başlamıştı. James’ı öperken bir yandan da saçlarını çektiğinin farkındaydı ama bundan yakınmıyorlardı. Ne Desdemona ne de James. Çünkü onlara bu an öyle çok haz veriyordu ki birbirlerinin canını yaksalarda deli gibi mutlulardı. Arzuları beynini yakıp kavururken James onu yavaşça köşeye doğru çekti. Belli ki o da durmak istemiyor deli gibi Desdemona’yı arzuluyordu. Onu o kadar çok istiyordu ki. Bedeni, ruhu onu o kadar çok arzuluyordu ki. Sırf bu gece değil, her gece onu istiyordu. Beyni tutkunun esiri olmuşken vücudunu James’e adamıştı. Hararetle öpüşürken James yavaşça dudaklarını Desdemona’dan ayırdı. Desdemona’nın dudakları James’ın dudaklarına kavuşmak için tutuşuyordu sanki. James yavaşça alnını Desdemona’nın alnına dayayarak kesik nefesiyle konuştu. ‘‘ Bu kadar başarılı olacağını sanmıyordum. ’’ Bunu duymak Desdemona’nın sırıtmasına neden olmuştu. Önce küçük bir öpücük aldı. Daha sonra daha tutkulu bir öpücük… Durmak istemiyordu, sadece onu istiyordu. Bir anda kendini James’ın kucağında bulmuştu. James’ın dudakları küçük dokunuşlarla Desdemona’nın yanağında, çenesinde ve en sonunda da boğazında hareket eder olmuştu. Kısık ama bir o kadar da baştan çıkarıcı sesiyle James’ın teslim oluşu duyuldu. ‘‘ Oyunu sen kazandın. ’’ ve Desdemona’nın boynunu tekrar öptü.

Desdemona kısa bir inlemenin ardından yavaşça bedenini James’ın bedeninden ayırdı ve ellerini James’ın yüzüne koyarak konuştu. ‘‘ Ama ben bu oyunun devam etmesini istiyorum. Ve sırf bu gece değil, her gece benim olmanı istiyorum. ’’ dedi yavaşça üstündeki siyah tişörtü çıkararak. Dudaklarını bir kez daha James’ın kusursuz dudaklarına dayayarak küçük bir iniltiyle ona teslim oldu. Bulundukları yer artık ona dar gelmeye başlamıştı. James’ın dudakları Desdemona’nın boynunda gezinirken cadının elleri ise James’ın tişörtüne doğru kaydı. Yavaşça tişörtü sıyırarak yere attı ve dudaklarını dudaklarına hapsetti yeniden. Yavaşça dudaklarını çekip James’ın kulağına eğildi ve fısıldadı. ‘‘ Benim ol, sadece benim. ’’ Beyninde geçen düşünceleri dışarı vurmaya başlamıştı, aman ne harika.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/d-e-s-d-e-m-o-n-
 

Yoğun Bir Gece..

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-
» Zorlu Gece
» Huzursuz Gece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-