Yılanlar Okul'u Sarıyor

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Her taraf alev alev yanıyordu, alevlerin dumanları ise tüm odayı doldurmuş hem karanlık bir hava yaratıyor hem de mekanı gözün gözü göremediği bir yer haline getiriyordu. Kimin nerede olduğunu göremiyordu Nadja, sadece hisleriyle hareket ediyordu ve bir yere çarpıp düşmediğine kendince şükrediyordu. Sağ elindeki asasını sıkı sıkıya kavramış bir vaziyette gözlerini kısarak ileriyi görmeye çabaladı. Büyük ihtimalle yaralılar çok fazlaydı ve kimsenin savaşacak halleri kalmamıştı, yine de Nadja ölümüne mücadele etmeye devam edecekti. El yordamıyla bulduğu küçük sınıflardan bir öğrenciye boşta kalan sol eliyle Irene'nin açtığı gediği gösterirken konuşmadı ve çocuğun onu anladığını farz etti. Önüne çıkan her çocuğu aynı şeyi yapıyordu ve herkesi kütüphaneden uzaklaştırmak için çabalıyordu. Böylece burası o kadar da karmaşık bir yer olmayacaktı ve her şey rahat rahat devam edebilecekti. En azından yılanlar için... Oldukça fazla öğrenciyi gediğe yönlendirdikten sonra bir süre duraksadı. Karşısındaki insanların yüzlerini tanımlamaya çalışıyordu, birbirlerine yardım edip gedikten çıkmak için çabalıyorlardı. Kütüphanede hatrı sayılır gönderebileceği kimse kalmadığında bunu teyit etmeden Dominique'nin yanına gitti ve onu bu bataktan çıkarmak için ikna etmeye çalışırken buldu kendini: '' Hadi yeter artık çıkalım buradan! '' Alevler öylesine kontrol altından çıkmıştı ki çok dikkat etse bile cübbesinin belirli bir kısmı tutuşmaya başlamıştı bile. Cübbesini çıkartarak alevlere attı ancak bunun pek bir faydası olduğu söylenemezdi. Son bir kez kuzenine çevirdi yüzünü ve ondan gelecek cevabı beklemeye başladı. Olumlu veya olumsuz, olumsuz olsaydı da kalacaktı ve savaşmaya devam edecekti. Belki de kuzeniyle ölecekti, peki neden bu kadar sessizdi burası? Artık kalan kimse yok muydu? Profesörler bunu fark etmeyecek kadar boş beyinli miydi? Bunları düşünerek sessizce iç çekti.

Büyüceşura Baş Hakimi

Zosia yana eğdiği başı ile yatağında huzurla uyuyan kızını inceliyordu. Minik bebek tüm masumiyetiyle baş parmağını dudaklarının arasına götürmüş emiyor, düzenli olarak alıp verdiği solukları ile Zosia'nın gecesine huzur katıyordu. Ta ki garip ve istemsiz koşuşturmacalar kulağına çalınıncaya kadar ve verilen alarmı gördüğünde mavi gözleri iri iri açılarak bu hayatta ki en mahrem şeyine ve en sevdiği şeye korkuyla baktı. Ona gelebilecek en küçük bir zarar bile nefesinin kesilmesine, kalp atışlarının ürkek bir ceylan gibi sekmesine neden oluyordu ama aldığı sinyaller çok belirgin ve ölümcüldü eğer burada kalırsa kızını koruyabilirdi ya da burada kalmak zorun da değildi. Yine de bu düşünce ile bir an için hareketlenen bedeni diğer aileler gözünün önüne geldiğin de durmasına neden oldu. Yavaşça geri döndü, küçük kızına baktı eğer onun yardıma ihtiyacı olsa ve biri böyle çekip gitse ne hissedeceğini düşündü, düşündü, düşündü... Kızıl saçlarının süslediği yüzü ile ellerini havaya kaldırdı. Odanın içinde küçük bir dalgalanma oldu ve Joker'e seslendi "Onu dünya'nın yok oluşu pahasına koru!" Hayalet varlığı ile odaya dolduğunda genç kadın çoktan değişen merdivenlerin başına varmış ve odasının bulunduğu kata kadar çıkan kokuyu koklayarak inmeye başlamıştı.

Öğrencilerin telaşlı koşturmasına üzerinde ki siyah sabahlığı uçuşarak tanıklık etmiş, merdivenlerden inip kütüphane katına geldiğinde Trollerin geceyi kabusa çevirdiğini, Cehennemin ırak sularından çıkarılıp okula yayılmaya hazır olan lanetlileri ve küçük bir delikten sıvışan öğrencileri görmüştü. Bu tablo mavi gözlerinde susturulmaz şimşeklerin çakmasına neden olmuştu, her kim veya ne bu işten sorumluysa Zosia bunun bedelini o şeye çok ağır ödedecekti. "Beira..." Yaratılışın tohumu, ruhun serzenişi olan asası isminin söylenmesi ile kadının avuçlarında ki yerini almıştı. Ursula'nın manidar gülümsemesine zarif bir reverans ile eşlik edip havaya büyüler saçmaya başlamıştı. Öncelikle herkesi koruyabilmek için melodik sesi ile "Absorpe Protegrus." demiş ve dev bir kalkanı öğrenciler için yönlendirmişti. Okumayı çok severdi o kadar ki yanan kütüphaneyi gördüğün de kalbinden saplanmış gibi bir iki adım gerilemişti ama sıktığı dişleri arasından etrafa dağılmış yaratıklara bakarak "Zaman hükümsüz kılınsın, Elen Wanva." diyerekl asasını Trollere yöneltmiş ve onları olduğu yere bayıltmıştı. Her kullandığı büyüye Ursula'da kendi eli ile eşlik etmiş ve onu güçlü kılmıştı. Kütüphanenin kapısından adım attığın da Lanetlileri serbest bırakan Tılsımı hırsla avuçlarının arasına almış, hem kütüphanenin tavanını hem de tılsımı havaya uçurmuştu. Çıkan gürültü tüm büyücü dünyasında rahatlık ile hissedilmiş olmalıydı, diğer profesörler de ona katıldığında gücünün son zerresini bu işin sorumluları için hazırlamıştı. Kızıl saçları yüzüne dökülürken Galadriel'in ejderhasına şaşkınlık ile tepki vermişti ve koruduğu şeyi gördüğün de vahşi bir hırıltı dilinden dökülmüştü, Dominique. Galadriel'in gizli kızı...

"Bu gece... Bu gece!" Son kalan kişileri aynı an da seslenen sesi ile "Bu gecenin hesabını burada bulunan herkese tek tek soracağım!" Canı acıyarakta olsa Ursula'dan aldığı yardım ile son bir büyü yapmaya çalışmıştı. Az sonra bu işe karışan her öğrenci, kendi ayağı ile üçüncü katta ki Ceza Odasına gelecekti ve Ceza Odası bu zamana kadar gördüğü en kindar cezaya şahitlik edecek, sorumsuz öğrenciler yataklarına uykuya gönderilmiş olacaktı bu büyü sayesinde. Kadın yorgunluğun ve hırpalanmışlığın verdiği etki ile elini alnına dayayıp Joker'e seslendi ve kızının ne durumda olduğunu sordu iyi olduğunu öğrendiğin de Galadriel'in kızgın ve üzgün bakışlarına anlayışla bakarak "Ben hallederim, lütfen, dinlen..." Demiş ve az önce hışımla indiği merdivenleri sakinlik ile tırmanmaya başlamıştı çünkü az sonra bu okulda iyi bir kıyım yapılacaktı ceza odasında. Troller dev varlıkları ile odalarına taşınırken, tüm görevliler işe koyulmuştu bile ki birazdan bakanlık yetkilileri de burada olurdu ama okullun prestiji ve Galadriel'in kızı hatrına suçlular onlar tarafından cezalandırılarak, kılıfına uygun yalanlar düzülmüştü...

Ursula: Kinin tohumu içine düştüğün de kaçış yoktur.
Zosia: Biliyorum...

~~SON

Rp out: Ceza Odası'na gidiş yolu altta ki linktedir. Tüm suçlular, olaya karışanlar ve ben de orada olmalıyım diyen herkes lütfen teşrif etsin. Tek tek isimle çağırılmasınlar.
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/ceza-odasy-f134/kotuluou-yenmek-t7685.htm#251750