AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Kızlar Yatakhanesi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3, 4  Sonraki
YazarMesaj
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPtsi Mart 02, 2009 10:47 pm

...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPerş. Nis. 23, 2009 7:02 pm

Yatakhanene gelir gelmez sandığına kitaplarını yerleştirdi. Kızlar birazdan burada olurdu. Yemek salonda yemekten sonra onlara güzel bir eğlence planlamıştı. Derslerden yorulmuş beyni imdat çığlıkları atıyordu. Derste babasının ve annesinin son tartışmasını hatırlayınca –kıkırdamadan da edememişti- neşesini yerine geldi. Babası kaçık bir gezgin, macera perets olabilirdi ama kızını çok iyi yetiştirmişti.

Daima gülümse. Haklısın babacığım, gülümsemek daima ve neşeyle yaşamalı hayatı, hayat senin yaşamadan, sen onu ez ve bitir işini” babası karşısında olsaydı yüzüne söylemek isterdi. Ama şuan aynanın karşısındaydı ve bir yandan saçlarını tatarken bir yandan da babasını hatıralarıyla konuşuyordu.

“Tokam nerede acaba?” Çantasının derinliklerindeki gizli bölmeden, rujunu, pudrasını, göz kalemini çıkardı. “ Tüh kalemim kırılmış, üff şansa bak. Alex ‘de var mı acaba ? Alex’in de nerede olduğu meçhul zaten. Hımm onun göz kaleminin rengi muhteşemdi. Kullanmama izin verir mi? Soru soru soru… İhtiyacın olduğunda kızların birini bile bulamazsın. Sevgili olayına fazla takılıyorlar. Sanki çok önemli!” çantasının içini dışına çıkarmış ama istediği renkte göz kalemini bulamamıştı. Şansına içinden bir küfür salladı. Mecbur kırık olanı kullanacaktı. Asasını çıkardı. Göz kalemine doğru tutarak büyüyü haykırdı. Oda nasılsa şuan boştu.

“Repora”

Göz kalemini tamir etmek için kullandığı bu büyünün yasak olmadığını düşündü. Ne de olsa gerekliydi. Bakımsız bir şekilde yemeğe gidemezdi. Bu skandal olurdu. Asasını kaldırarak makyajını tamamladı, kıyafetini değiştirdi. Cüppesinde oluşmuş lekeyi görmemişti. Tıslım dersinin kalıntılarını üzerinde taşıdığının farkında değildi. Parti için helecanlıydı. Beklide o yüzden dikkatini veremiyordu. Kendine ayna da son bir daha baktı. Asasını iç cebine yerleştirerek yatakhaneden çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPerş. Nis. 23, 2009 11:42 pm

Hızlı adımlar ile ilerlerken bir yandan da aklı hala Staples’ de idi. Acaba onu çok mu acele terk etmişti orada yalnız başınayken. Ama en azından sebebi beliydi ve bu yüzden de içi oldukça rahattı ya da öyle olmaya çalışıyordu. Sonunda bir telaşla kendini yatakhaneye attı. Minik hamsterı Yui Rose’ un yatağına bir güzel uzanmış keyif çatıyordu adeta. Rose bu manzarayı görür görmez bir kahkaha patlattı içtenlikle hem de. Rose’ un kahkahasını duyan Yui hemen hızlıca yerinden kalkıp koşarak üstüne atladı. Rose kucağına sarıp okşadı ve “ Evet minik farecik şimdi parti başlıyor, benim hazırlanmam gerek. “ diyerek onu yere bıraktı ve dolabını açıp mavi gözleri ile şöyle bir taradı. Bu bir pijama partisi olacaktı ve dolayısıyla da pijama giymeliydi. Bu yüzden çok fazla vakit kaybetmeden ayıcık desenli pembe pijamasını dolabından çıkarıp bir çırpıda üstüne geçirdi. Daha sonra küçük çantasından tarağını çıkartıp ; uzun sarı saçlarını ağır ağır taradı. Birazdan kızlarda hazırlanıp yatakhaneye gelirlerdi zaten. Bu gece hiç bitmesin istiyordu. Ne planları vardı aklında şuan bile. “ Umarım Profesör Schwanhild’ e yakalanmayız. “ diye mırıldandı kendi kendine. Odaya son bir kez göz attığında her şey tamam gibi görünüyordu . En son yapacağı gidip parfümünü sıkmaktı ve bunu da yaptığı için artık oturup bekleme zamanı gelmişti. Bu sırada da Yui ile ilgilenmekten hiçbir zarar gelmezdi herhalde. Yerde oturmuş onu içtenlikle seyreden hamsterını eline alıp okşamaya başladı. Onunla o kadar yakındı ki; iletişim bile kurabiliyorlardı. Bu yüzden onunla rahatça konuşabiliyordu, kendisini anladığından da hiç ama hiç şüphesi yoktu. “ Tatlım, bensiz günün nasıl geçti senin ha? “ dedi okşamaya devam ederek. Yui ise cevap vermek istercesine onun boynuna sokulup mırıldanıyordu. Anlaşılan Rose’ un üzerine sıktığı koku onu da etkilemeyi başarmıştı. O sırada Rose’ un yüzünde mutlu bir tebessüm belirdi. Çünkü o her şeye rağmen mutlu olmayı öğrenmişti; daha doğrusu bunu kendi isteğiyle becermişti. Bu onun için çok büyük bir başarı sayılırdı hemen hemen.

Yui’ yi yavaşça yere bıraktı çantasına doğru yöneldi. Geçen gün annesi Bayan Esta ona bir mektup göndermişti. Rose ‘ da annesini hatırladıkça o mektubu eline alıp okuyordu. Yine eline aldı ve okumaya başladı. Her bir satırında annesi Bayan Esta; kızını ne kadar özlediğini dile getirmişti. Rose ise son satırlara yaklaştığında hep ağlamaya başlıyordu ve yine aynı şey olmuştu. İster istemez gözlerinden birkaç damla yaş akıp gitti . Hemen gözlerinin yaşını sildi. Birazdan kızlar gelebilirdi ve onu böyle görmelerini hiç istemezdi. Mektubu katlayıp tekrar çantasına koydu ve pencereye doğru yönelip dışarı seyretmeye başladı. Hava kararmıştı ve herkes yavaş yavaş binaya yerleşiyordu. Her zaman ki gibi tek tük sevgililer birleşmiş, dolaşıyorlardı. Rose içinden ' hıh sizi aşk böcekleri ' diye geçirdi. Aslında böyle söylemesinin bir nedeni de onları kıskanmasıydı. Çünkü kendisinin böyle bir aşkı yoktu ve bu onun çok sinirini bozuyordu. Zaman zaman aklına Chuck gelse bile artık onu unuttuğunu sezinledi. Rose sanki artık başkasına karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştı ; fakat bunu bırak arkadaşlarına kendine bile açmakta korkuyordu. Bu aşk onun için imkansızlığında ötesindeydi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPaz Nis. 26, 2009 4:30 pm

Yemek ne kadar leziz olsa da Caprice’nin aklı akşamki partide idi. Tüm millete el altından davetiye vermişti. Bu sezonun ilk partisi olacaktı. Kendi binasından olmayan dostları da davet etmek istiyordu lakin bu kızlarla tanışma ve kaynaşma partisi olacaktı. Bu yıl aralarına yeni katılan kişiler vardı.

Aklını düşüncelerinden arındırdı. Hızlı adımlarla kütüphanenin önünden geçerek profesörlere çaktırmadan yanlarından yürüyerek geçti.

“Merhaba Profesör”, döndüğü koridorda bir başka profesör daha “size de iyi akşamlar profesör” bu akşam kaçıncıydı, acaba içlerine doğdu da bu gecenin kaçamak yapacak öğrencisini göz önünde mi tutmaya çalışıyorlardı.
“Hadi canım, öff kendi kendime kurgu yapıyorum, hiçbir şey olmayacak. Hiçbir şey” yüksek sesle konuştuğunu fark edip elini ağzına götürerek kapattı. Birinin duyup duymadığını görmek için sağa sola baklı. İşte ortak salonun kapısındaydı. Parolayı söyleyerek içeri girdi. Odada hemen hemen herkes vardı.

“Selam millet” diyerek yatakhanenin kapına geldi. Usulca kapıdan içeri girdi.
“İyi, parola daha değişmemiş. Selam Roseline, vavv güzel pijama, ayıcıklarına bayıldım. Ya Rose, Alex'i gördün mü? Neyse akşam burada olur herhalde.” Kendisine gülümseyen arkadaşına bir göz kıparak elindeki çantasını yatağının üzerine bıraktı. Üzerine siyah bluzunu ve pantolonunu giydi. Rosaline’nin şaşkın bakışları arasında eliyle sus işareti yaptı.

“İçecek ve yiyecek bir şeyler olmadan parti parti olmaz değil mi? Meraklanma bir evcinin hayranlığına sahibim.” Kıkırdayarak devam etti “ bana sırlarını açıkladı. Sakın ısrar etme söylemem, ama geri geldiğimde mutlu olacağına garanti edebilirimdiyerek kapıya doğru hızlandı “Şimdi bana şans dile”.

Arkasından bakan Rosaline’nin ona ne dediğini duymadı. Çoktan soluğu binalarının dışında almıştı bile. Milletin ona dikkat etmemesine sevindi. Bir de onlara açıklama yapmak zorunda kalacak olması… Düşünmek bile istemiyordu. Şimdi daha önemli sorunları vardı.

Karanlık koridorda saniyeler içinde kaybolmuştu. Zindana giden yolun başında durdu. Bir ses mi duymuştu ne!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPaz Nis. 26, 2009 5:04 pm

Derin bakışlar ile pencereye bakarken bir yandan da o hayran olduğu kişiye odaklamıştı tamda kendini. Fakat o anda; tüm dikkatini dağıtan tek bir kişi vardı oda Caprice. Caprice , yine her zaman ki gibi tüm neşesiyle odaya girmiş Rosalie’ e bir laf atmıştı. Rosalie en çokta ; onun kendisine ettiği iltifatları beğenmişti. Onu doğrulayarak pijamasını düzeltti ve gülümsedi. Ama ne var ki Caprice akıllanmışa benzemiyordu. Hemen üzerine değiştirip, içecek ve yiyecek almaya gideceğini söyledi . Ve en önemlisi de giderken bir evcinin kendisine hayran olduğunu mu vurgulamıştı ne ? Rosalie tüm bu olanların şaşkınlığını henüz üzerinden atamamışken onun arkasından bağırdı, “ Hey dikkatli ol! “ Ama nafile.. Çünkü Caprice , çoktan ortalıktan kaybolmuştu bile. Rosalie kendi kendine, “ Deli kız seni. “ diyerek arkasından kıs kıs güldü. Onun tüm bu neşesine hayrandı ve tabi ki de etrafına yaydığı pozitif enerjiden. Onun gelmesi–birkaç dakikalığına da olsa- Rosalie’ yi mutlu etmeyi başarmıştı. Lakin; o gittikten birkaç dakika sonra yüzündeki o mutluluk dolu gülümseme kaybolmuş, adeta yerini hüzün kaplamıştı. Acaba bu gece kızlara bu adını koyamadığı garip çarpıntı konusunu açmalı mıydı ki? Onlar garip karşılayabilirlerdi ve bu her şeyden çok doğaldı. Sevgilisinden zorunlu ayrılmıştı ve bu daha yeni olmuştu. Her şeye rağmen Rosalie içindeki bu duygulara kendini fazlasıyla kaptırmış gidiyordu. Ne yapacaktı? Babası bu duygularını öğrenirse ona çok ama çok kızardı.. Ya kızlar? Kesinlikle onun şıpsevdi olduğunu düşünürlerdi .. Tahmin edebiliyordu; tüm duygularını onlara anlattığında kesin içlerinden biri ona şu cevabı verirdi,” Kızım daha yeni ayrıldın, hemen mi aşık oldun birine pes yani. “ İçinden tüm bu düşünceleri geçirirken yüzünde ister istemez ağlamaklı bir ifade belirmişti o anda. Kendini kaptırdığı bu duygu tümüyle onu ele geçirmişti. Acaba gerçekten şıpsevdi miydi? Yoksa; bu gerçekten bir aşk mıydı? ‘ Of bu düşüncelerden sıyrıl ,platoniksin işte! ‘ diye geçirdi içinden isteksizce. Beline doğru uzanan sarı saçlarını arkaya doğru savurdu ve pencereye tekrar yöneldi.

Kızların bir an önce gelmesini umutla bekliyordu. O anda Caprice’ in söylediği sözler aklına geldi. O evcini ; kıza ne sırrını açıklayabilirdi ki? Fakat bunu söylemeyeceğini de giderken vurgulamıştı. Rosalie gerçekten bu sırrı çok merak etmeye başlamıştı. Hatta Caprice döner dönmez onu bu konu hakkında sıkıştırmayı bile planlıyordu. Ne de olsa birincide söylemez ikincide sökülür hesabının kanısındaydı o. Karnı da oldukça acıkmıştı zaten. Bütün gün ne büyük salona uğrayıp yemek yemişti; ne de bir damla bir şey içmişti. Belki de kızın gidip bir yiyecek-içecek bir şeyler alması Rosalie içinde iyi olacaktı. Şimdiden hangi öğrencilerin dedikodusunu yapsam acaba diye düşünmeye başlamıştı.. Fakat nedeni belirsiz bir şey onu duraksatmıştı.. Bunun nedeni aslında belliydi. Rosalie küçüklükten beri dedikodunun kötü bir şey olduğuna dair ailesinden çok iyi bir eğitim almıştı .. Evet doğru, bu dedikodu işi olmazdı .. İçindeki iyilik meleği ona “ Sakın bir gece bile olsa yapma. “ diyordu.. Şeytani yanları ise, “ Bir geceden bir şey olmaz; kızlarla birleşmişsiniz işte tadını çıkar. “ diyordu. Birkaç dakika kafasını bu konuya yoğunlaştırdıktan sonra çoğu zaman olduğu gibi şeytani düşüncelerine teslim olmuştu. Kendi kendine sessiz bir ses tonu ile söylendi, “ Aman tabi ki tadını çıkaracağım.. “ Daha sonra elleriyle ağzını kapattı.. Ne yapıyordu? Şimdi de kendi kendine konuşmaya başlamıştı. Kızlar gelmeden kendine bir çeki düzen vermeliydi acil tarafından. Canı fazlasıyla sıkılmıştı ve Yui’ ye doğru yönelmeyi tercih etti. Yatağında uzanmış olan minik hamsterını kucağına alıp tekrardan okşamaya başladı. Kendini belki de sadece ona açabiliyordu. O anda ister istemez ağzından şu kelimeler dökülüştü, “ Beni bir tek sen anlarsın Yui’ m. “ Yanılmıyordu.. Tabi bunların hepsi Rosalie’ in kendi çapında düşüncelerinden ibaretti. Belki de çevresinde çok sayıda güvenebileceği kişiler vardı. Yui ‘ i okşamaya devam ederken gözleri odadaki kocaman saate dalmıştı. Uzun düşüncelere kapılmışken, ileriden gelen tıkırtı sesleriyle irkildi. Herhalde kızlar yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı diye düşündü.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Alexis J. Blanchefleur

GezginGezgin
Alexis J. Blanchefleur



Mücadele Tarafı : Darkshine
Rp Sevgilisi : Yok =(
Kan Durumu : De race
Patronus : Balbasar seni seçtim xP

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPaz Nis. 26, 2009 6:21 pm

"Of ne gündü Tanrım"
Çalan zilin sesiyle rahatça bir nefes almıştı Alexis. Dersler bitmişti ve ona göre günün en güzel kısmı olan "gece"ye az kalmıştı. Kızların gizli planına o da dahildi ve içi içine sığmıyordu. Sürekli gecenin çok güzel olacağını söylüyordu. Bir pürüz çıksın istemiyordu. Aklına kötü kötü şeylergetiriyordu..Profesöre yakalanmak gibi. Bu düşüncelerin gerçekleşmemesi için aklına getirmemeye çalıştı. Derin bir nefes aldı;evet şimdi rahatlamıştı.

Her zamanki gibi en kötü özelliği olan kararsızlığa esir kalmıştı. Ne giyecekti? Sonra güldü bu duruma. Pijama partisinde pijama giyilecekti tabii. Ama Alexis'in partiler için özel olarak ayırdığı kıyafetler vardı. Dizde biten iki geceliği vardı. Biri mor renkli; ve üstünde I'm lucky witch yazıyordu. Diğeri ise sarı renkte ve sadeydi. Mor olanı giymeyekarar verdi. Saçlarını açtı ve gözlerine de simsiyah kalemini sürerek masmavi gözlerini ortaya çıkarttı.

Beklenen saat gelmişti. Yatakhaneye gittiğinde Caprice ve Rosalie'yi gördü.
"Selam kızlar. Bu gece süper olacak değil mi?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/alexis-jasmin-bl
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPaz Nis. 26, 2009 8:18 pm

Elinde sepetle ortak salona girdiğinde tüm gözlerin ona bakacağını düşünüp telaşlanmıştı. Ama şuan salonda hiç kimse yoktu. İç geçirerek usulca yatakhanenin yolunu tuttu. Parolayı söyleyip içeriye adım attığında tutuğu soluğunu bıraktı. Bu ufak kaçamaklar bir gün onun sonu olacaktı ama ne zaman?

Elini kalbinin üzerinde tutarak soluğunu kontrol etti. Rose pencere kenarında oturmuş hüzünlü gözlerle dışarıyı izliyordu. “Erkekler”, diye düşündü Caprice. Sadece o akılsız kıl yumakları bu kadar sorun yaratabilirdi.
Başını sağa sola sallayarak Rose seslendi.

“Bıkmadın mı Rose? He söyle hadi, gene kim üzdü seni, daha doğrusu bu seferkinin adı ne?” kıkırdayarak elindeki sepeti yatağının üzerine bırakıp arkadaşının yanına gitti. Elini avucunun içine aldı.

“Tamam üzgünüm, dalga geçmek istemedim biliyorsun ben,, sadece, şey işte yani anlamıyorum. Ne buluyorsun o salaklar da, hep aynı şey, seni üzüyorlar. Onlar gülüp eğlenirken, sen burada ağlıyorsun.” Gözlerinin içine bakarak devam etti. Onun kalbini mi kırmıştı? Hep o tüy yumaklarının suçuydu, onlar üzsün, Caprice neşelendirsin. Bu kızlar eğlenmeyi bilmiyordu, varsa yoksa erkekler, ağlasın zırlasınlar.

“Aç mısın? Benim tatlı evcinim, bak bize neler neler gönderdi. Sana ona anlatmış mıydım? Bana nasıl âşık olduğunu bir görsen, bakma bana öyle hiç değilse o beni ağlatmıyor”, kıkırdayarak yan taraftaki sepeti kucağına aldı. “Kaymak birası ve ateş viskisi bile var”

Rose, sepeti kendi kucağına alıp içindekileri karıştırırken Caprice kendi yatağına giderek, bavulunu açtı. Gece mavisi, üzeri beyaz çiçeklerle süslü pijamasını eline aldı.

“Bunu sevgili babam almıştı.” Gözleri buğulanarak pijamaya sarındı. Babası gibi kokuyordu. “Seni çok özledim baba, ama hayır bu akşam parti var ve ben çektiğim tüm bu zahmetin karşılığını almak istiyorum.” Rose doğru dönerek pijamasını gösterdi.

“Ne dersin Rose, bu güzel mi?” Kapıdan gelen ses ile irkildi. Yakalanmış olamazlardı, henüz değil. Bir sepete bir de kapıya baktı. Kalbi durmak üzereydi. Az daha elindelki pijamayı yere düşürecekti. Gelenin Alex olması ile derin bir nefes aldı. Bu seferlikte yırtmışlardı. "Şimdilik", diye düşündü ve tuttuğu nefesi verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Kızlar Yatakhanesi Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi EmptyPaz Nis. 26, 2009 8:43 pm

Rosalie derin düşüncelere dalmışken Caprice bir anda neşeli bir gülümseme ile odada belirmişti. Ve Rosalie’ in konuşmasına bile izin vermeden onun kötü durumda olduğunu anlayıp tam da düşüncesinde geçirdiği gibi bir laf etmişti. Bu laf Rosalie’ in ister istemez hiçte hoşuna gitmemişti açıkçası. Tabi ki de sonradan şakaca bir söz olduğunu öğrenene kadar. Daha sonra çok güzel ve imalı bir söz söylemişti Caprice. Belki de uzun zamandır ondan böyle sözler duymamıştı. Aslında doğruydu.. Neden hep ağlayan kendisi oluyordu? Belki de onun için ağlayan çok erkek vardı fakat o sadece birisine yoğunlaşmıştı şu sıralar. Bunu kendisine bile itiraf edemezken nasıl Caprice’ e söyleyebilirdi? Zaten böyle bir ilişki olanaksızdı. Daha sonra Caprice konuyu dağıttı. Konu bu sefer ona aşık olan ev cinine yönelmişti. Az kalsın bunu unutuyordu. Doğru birde ona tutulan bir cin vardı. Rosalie o anda ister istemez bir kahkaha patlattı yüksek bir ses tonu ile. Onu ağlatmamasına da sevinmişti doğrusu. Biraz kafa dağıtmalıydı ve bunun içinde biraz ona takılma gereksinimi duydu, “ Ne o düzeyli bir ilişkiniz var herhalde.. Nasıl bari yakışıklı mı? “ Alaylı bir ses tonu ile söylemişti bunları. Söyledikten sonra da yüzünde muzip bir gülümseme belirmişti. Bütün bu söyledikleri komiğine gitmişti ne de olsa. Bu komik ortamı bitiren tek şey kaymak birası ve ateş viskisini duymak olmuştu. Rosalie bunları görünce hele hele kızlı , topluluk ortamlarında kendini asla tutamazdı. Bu akşamda tadını çıkaracaktı anlaşılan. Caprice o anda bavuluna doğru yönelerek içinden bir çift ; üzeri beyaz çiçekler ile süslenmiş , dekoru adeta Rosalie’ i büyüleyen pijamasını çıkardı. Rosalie büyülenmiş bir şekilde bakarak, “ Vaov. “ dedi sadece. Bu zaten onun pijamasını ne kadar beğendiğini açıklayan bir laftı. Ve Caprice’ in sorusunu muntazam bir yanıtladı, “ Şaka mı ,süper bayıldım. “ İkiside kıkırdarken kapıdan sesi fark ettiler ve o anda Rosalie dona kalmıştı.


İçinden ‘ kesin yakalandık’ diye geçirmişti ve şimdiden Profesör Schwanhild’ den kurtulmak için tüm yalanları hazırlamaya başlamıştı bile. Derken kapı açıldı ve içeriye Alexis girdi. Kız içeri girer girmez onlara selam verip gece hakkında bir yorum yapmıştı. Rosalie’ de hiç düşünmeden yanıtladı bu soruyu, “ Kuşkusuz tatlım, çok eğleneceğiz. “ En iyisi buydu. Bu gece ne olursa olsun mutlu olacaktı. Fakat duygularını birine açmadan da rahat edeceğini hiç sanmıyordu. O sırada Caprice’ e doğru eğilip kısık bir ses tonu ile fısıldadı, “ Bir ara özel bir şey konuşalım canım. “ Bu sözler istemeden çıkmıştı ağzından. Belki de ona güvendiğindendi. Derdini günlerce bir hamstera anlatarak ne kadar derman bulabilirdi ki? Artık kendisi gibi birine; duygularını dile getirebilen birine açılma zamanı gelmişti. Bu durumda açılabileceği iki kişi vardı onlarda; Kim ya da Caprice idi. Caprice’ inde kendi binasından olması ona açılmasına bir sebepti. Fakat doğru zaman şimdi değildi. Her ne kadar kızlar ile beraber öğrencileri ve sevgilileri çekiştirecek olsalar da ; kendisi hakkında tek bir söz etmeye niyeti yoktu. Alexis’ in bir şey çakmaması için yutkundu ve odayı yumuşatmak istercesine ayağa kalkıp kızlara doğru baktı ve konuşmaya başladı, “ Evet kızlar.. Diğerleri gelene kadar biz dedikoduya başlayabiliriz.. Konumuz ne olsun? “ Anlamlı ve aynı zamanda meraklı bakışlar ile kızları süzmeye başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
 

Kızlar Yatakhanesi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3, 4  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-