AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Kızlar Yatakhanesi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4
YazarMesaj
Dietricha Schwanhild

GezginGezgin
Dietricha Schwanhild



Mücadele Tarafı : Bilinmemekte.
Rp Sevgilisi : Lorenzo d'Arrìgo
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Ceylan

Kızlar Yatakhanesi - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi - Sayfa 4 EmptyÇarş. Mayıs 06, 2009 10:00 pm

Biri kürsüye çıkar. Kilise faresini andırmaktadır, varlıklı olduğu bedeninden önde giden göbeğinden bellidir. Boynunu saran et deriyle beraber gömleğinin sıkıca kapanmış yakasından sarkıktır. Sanki ortaçağda yaşıyormuşçasına, favorileri yeni tıraşlanmış sakallarıyla birleşecek kadar uzundur. Tombul parmaklarının birkaçında büyük, parlak taşlı yüzükler bulunur. O eller, kürsüyü iki yanından kavrar. Adam, dinleyicilere bakmaksızın vurgusuz ve sıkıcı bir tonda konuşmaya başlar. Yüzlerce yalan, binlerce iftira... Fakat tüm bunların sonunda doğru olan tek bir karara varılır, her seferinde. Bu her toplantıda tekrarlanan sıkıcı düzeni sekiz yaşında bir kız ancak diğer küçük kızlarla kendilerine ayrılan küçük bir bölümden takip edebilir. Anlamadığı binlerce sözcük olsa dahi alışkanlık edinmek için dinlemelidir. Orada sadece dokuz kız vardık. Ve ben içlerinde tüm konuşmaları hevesle dinleyen tek kızdım. Bazıları çabuk biten toplantının hayallerini bebeğine bazılarıysa uykuya kavuşuşuna bağlardı. Onlardan farklı olarak ben, bu sıkıcı ortamı kendimi sunulmuş bir nimet olarak görürdüm. Dinlerdim ve eve döndüğümde hepsi hakkında babama yüzlerce soru sorardım. Hafızam br konuşmacının bahsettiği şeylerin neredeyse hepsini saklayabilecek kapasitedeydi. Öğrenme konusundaki isteğim de bu duruma epey yardımcı oluyordu. On yaşıma geldiğimde babam ilgime değer vererek beni diğerlerinden farklı bir koltuğa oturttu. Herşeye daha yakından tanık olabileceğim, tüm aptalca düzeni bir çırpıda kavrayabileceğim bir yere. Sacred Wisdom'ın bütün sırları tarafımca öğrenilmeye başlanmıştı.

Kadın koridoru hızla döndü. Duvarlarda asılı duran meşalelerin alevleri gözlerindeki berrak maviliği yok etmiş, yüzünündeki dağılmış ifadenin ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Seğiren yüzü, kasılan kasları ve durmadan gıcırdattığı dişleri ile hayli ürkütücüydü. Kadının el deymemiş zerafeti biranda bedenini terk etmiş yerini henüz alevlenmiş bir öfkenin kabalığına bırakmıştı. Adımları dişlerini birbirine vurduracak kadar sert ve hızlıydı. İki eli vücudunun iki yanında yumruk olmuş, sallanıyordu. Uzun ve bakımlı tırnakları avcunun yumuşak dokusuna çarpıyor, yoluyor ve yer yer kanatıyordu. Alnından süzülen ter tanecikleri yürüyüşünün hızından kaynaklanan bir şekilde şakaklarından kayarak saçlarına karışıyor, yumuşak tutamları ıslatıyordu. Ön dişleri kuruyan alt dudağını rahat bırakmıyor, kanatıyordu. Kanın mayhoş tadı sinirini doruk noktasına ulaştırdı. Gazelle, Dietricha'nın böylesi yüksek dozdaki nefreti tekrar kabullenen bedenine girmenin yollarını arıyordu. Dietricha Schwanhild HufflePuff ortak salonuna girmeden önce duraksadı. Koridaki hiçbir nesneyi ve kimseyi görmüyordu. Aklı, gözlerinin baktıklarına odaklanmayı birkaç saat önce unutmuştu. Tüm sinirli ifadesini sevimsizce dağıtan bir gülümseme yayıldı suratına ve bu sırıtışın uğursuz bir çocuğu oldu; şuh bir kahkaha. Delirmiş gibi gözüken kadının titreyen dudakları yavaşça aralandı ve onun olduğuna inanılması zor olan bir ses tonuyla fısıldadı.

'Gazelle... Ich denke niemals an die Zukunft. Sie kommt früh genug.'

Hızla girdiği ortak salonda herşey olaması gerektiğinden daha normaldi. Sarı ve siyah renklerin hakim olduğu odada yalnızca üç kişi vardı. Dördüncü sınıflardan Darcia Freitas, ikinci sınıflardan Peyton Greene ve bina sorumluları Dietricha Schwanhild. Darcia pek biçimli olmayan bedenini yığılmış olduğu koltuktan toparlayarak ayakalandı. Başıyla hafifçe selam verdi ve aralanan dudaklarının arasından tiz sesi çıkmadı. Peyton'ın uzun, sarı saçları dağılmış, gözlerinin altında morluklarla doldurulmuş torbalar oluşmuştu, Dietricha'nın içeride olduğundan haberi yok gibi gözüküyordu. Birkaç dakika süren sessizliğin sonunda Darcia'nın kızlar yatakhanesinin merdivenlerine kayan endişeli bakışları kadının yönünü belirledi. Bir süredir kazanmış olduğu sert hareketlerle merdivenleri teker teker gerisinde bıraktı. Büyük, oymalı kapıyı iki avcuyla hızla ittirdiğinde onu karşılayan manzara içeride bulunan her bir öğrenci için bundan sonra Hogwarts'da rahat edemeyecekleri anlamını taşıyordu. Soğuk bakışları eski maviliğine kavuşurken sırasıyla odadaki herkesi süzdü. Rosalie, Audreanna, Alexis, Clementine ve... Staples ve Edward da mı oradaydı? İşine yarayan kişiyle bu kadar kısa sürede karşılaşmak kendini alıştırdığından oldukça farklıydı. Şimdilik, kişisel problemlerini bir kenara atıp ortaya iğrenç bir koku yayan rezaleti temizlemekti. Hiçbir yalan bariz olarak gözüken yanlışlıkları temizleyemecekti. Binasını gerçekten çok boşlamıştı.

'Bana burada olanları açıklamak gibi bir aptallığa cesaret edebilecek olan var mı? Fakat baştan söyleyeyim ki söyleyeceğiniz hiçbir mazeret bu iki genç bayın burada oluşunu haklı göstermeyecek. Dahası gecenin bu saatinde ayakta olan kızlar takımının dedikodu serüvenini de masum hale getirmeyecek. Öyleyse şimdi biriniz benim için hayalgücünü zorlayacak ve bulabileceği en iyi yalanla durumu açıklamaya çalışacak. Kim?!' Sesi sonlara doğru ilk baştaki sakinliğinden uzaklaşmış, yükselmişti. Bu gece HufflePuff öğrencilerini iyi şeyler beklemiyordu.


[*]Geleceği hiç düşünmüyorum. O zaten yeterince erken geliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Staples Cromwell

VII. SınıfVII. Sınıf
Staples Cromwell



Kan Durumu : Muggle Doğumlu
Patronus : Keme

Kızlar Yatakhanesi - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi - Sayfa 4 EmptyC.tesi Mayıs 09, 2009 3:32 pm

Tezek Bombalarının iğrenç kokusu ve Lixéplosi'lerin büyüleyici renk cümbüşü tüm yatakhaneyi sarmıştı. Kızlar hâlâ şaşkındılar, kimisi öfkeli bakışlarla iki erkeği süzüyordu. Bu durumdan hiç mi hiç rahatsız olmayan Staples, son cephanelerini de boşaltırken; kızların çehrelerindeki öfkenin korkuya telaşa dönüştüğünü farketti. Kendilerinden korktuğunu düşünüp, tam zıpırca gülmeye başlamıştı ki, Eddie'nin de aynı yüz ifadesine sahip olduğunu gördü. Bunun da tek bir açıklaması vardı; baskınları basılmıştı. Arkasını dönmeden önce; Profesör Schwanhild ile Müdür O'Learnot arasından hangisine yakalanmak istediğini düşündü, Müdürü seçti; fakat arkasını döndüğünde sorumlu profesörleri olan Profesör Schwanhild ile karşılaştı. Hem de, daha önce hiç görmediği kadar öfkeli bir Schwanhild. O kaskatı bakan gözlerle kendi gözleri buluşunca gayet sesli bir biçimde yutkundu. Şimdi ise tek düşündüğü şey, hangi cezayı alabileceğiydi. Belki 350 defa 'Bir daha yapmayacağım.' yazacaktı, belki de Profesörün aklındaki başka bir fantastik ceza. Ama en iyi bildiği şey, bu baskından sonra uzun süre rahata eremeyeceğiydi. Profesör, bir açıklama bekliyordu. Ama öyle bir söylemişti ki sanki açıklama yapanın başı daha çok yanacaktı. İçlerinden birkaçı, açıklama yapmayı denediyse de sadece bir 'Iı, profesör.. şey.' kadar ilerleyebildiler. Staples, kendisini kurtarmanın vaktinin geldiği anlamıştı artık, çünkü burdakilerin hiçbiri de konuşacağa benzemiyordu.

Profesörün öfkeli bakışları, Rosalie'ye kilitlenmişti. Bu sırada gözden ırak olan Staples'te, rahatça kafasını kaşıyarak düşünmeye başladı. İşe ilk olarak, elinde kalan tezek bombalarını bırakmakla başladı ki suçüstü yakalanma durumunu birazcık hafifletsin. Sonra, ne yapacağını düşündü, düşündü... Aklına hiçbir şey gelmiyordu. Profesör tarafından basılma olasılığını hiç düşünmemişti, dolayısıyla buna uygun bir plan da yapmamıştı. Ama şimdi bir şey uydurup cezasını hafifletmeyi başaramazsa, belki de ilerde yapacağı şakalara vakit ayıramayacaktı. Bunun olmasını hiç mi hiç istemezdi.
''Iı.. şey.. Profesör Schwanhild!'' Evet, artık geri dönüşü yoktu. Ne diyeceğini tam anlamıyla toparlayamadan Profesörün öfkeli bakışlarını tekrardan kendisine çevirmişti. Sonra profesöre bir iki adım yaklaşıp konuşmasına devam etti: ''Şey, ben; Eddie'den -öhm.. Yani Edward'dan derslerim için yardım istiyordum, hani o benden daha büyük ya; biliyordur diye düşündüm. Neyse, bu sırada Caprice Flower'in dışarda birtakım sesler çıkardığını duyduk, biz de kapıya çıktık. Kızlar içerde çok gürültü çıkarıyorlardı. Biz de o sebepten dolayı burdayız. Şeyy.. bu kadar.'' dedi ve ardından bu savunmasını pekiştirmek adına o meşhur sevimliliğini kullanmak istedi. Bu nedenle de konuşması biter bitmez yüzüne onu beş yaşındaki bir çocuğun sevimliliğine kavuşturan gülümsemesini yerleştirdi. Profesörün buna inanacığını, en azından öfkesinin biraz olsun azalacağını düşünüyordu, bu da işe yaramazsa ayvayı yemişlerdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clementine Delacrousé

GezginGezgin
Clementine Delacrousé



Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan

Kızlar Yatakhanesi - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: Kızlar Yatakhanesi   Kızlar Yatakhanesi - Sayfa 4 EmptyC.tesi Mayıs 09, 2009 8:21 pm

[size=11]Bütün her şey gayet güzel ilerliyordu. Normal bir pijama partisi işte... Dedikodu, içki, muzurluk... Böyle eğlenceli anların bozulma olasılığı genelde yüksekti, özellikle de Hogwarts'da. Hele de Hufflepuff'lı yaramaz erkekler varsa bu ihtimal daha da yüksek oluyordu. Ama kimsenin bunları düşünür gibi bir hali yoktu. Odadaki ateş viskisinin kokusu giderek artıyordu. İçkiye alışık olmayanlar biraz daha garip davranmaya başlamıştı ama Clem gibi bu duruma alışkın olanlar kdehleri çabuk bitiriyordu. Ama bu kadar eğlencenin elbet bir cezası olacaktı.


Kızlar yatakhnesini saran iğrenç koku zaten içkiden etkilenenlerin midesini daha da bulandırmıştı. Bütün yatakhaneyi bir renk cümbüşü sarmış, etraf darmadağınık bir balo salonu gibiydi, kötü kokan bir balo salonu... Başta kötü bir şey olduğunu sanan Clem direk asasın davranmış ama sonradan bunun Staples ve Edward'ın işi olduğunu anlamışlardı. Tabi ki bu kadar gürültünün üstüne profesör gelmese olmazdı.

Profesör Schwanhild belki de hiç olmadığı kadar kızgındı. Gözlerinden ateş fışkırıyordu. Normal olarak acilen bir açıklama bekliyordu. İlk açıklama Staples'ten gelmişti. Belki onlar için açıklayıcı olabilirdi ama kızların içki kokan nefesleri ve bu saatte uyumamış olmalarını açıklamıyordu. Clem bir şeyleri düzeltme çabasıyla öne çıktı. Her zamanki kendine güvenli tavırıyla, hiç duraksamadan, gayet sakin bir biçimde konuştu. ''Profesör biz kızlarla derslerden bahsediyorduk. Bir ödev var ve biraz zorlandık. Kendimizi ödeve kaptırdığımızdan biraz gürültü çıkrtmışız. Staples ve Edward dersler ile ilgilenirken bizim gürültümüzü duymuşlar ve bir şey olup olmadığını öğrenmek için buraya gelmişler. Biz de onlara bu ödevi sormak istedik. Staples'in gösteri için hazırladığı şeyler yanındaymış. Ben merak edip ne olduklarını sordum. Sonra anlatırken yanlışlıkla o şeyler patladı, o yüzden burası bu hale geldi.'' Oldukça uzun bir açıklamanın ardından Clem derin bir nefes aldı. Şimdi herkes merakla profesörün ne diyeceğini merak ediyordu.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/clementi
 

Kızlar Yatakhanesi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
4 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-