AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Parti Başlasın

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
Nymph Xénia Blythe

GezginGezgin
Nymph Xénia Blythe



Mücadele Tarafı : Well, you can tell jesus that the bitch is back.
Rp Sevgilisi : Pisicik (Jan Andrew Vogué)
Kan Durumu : Pureblood
Patronus : Hawk

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 2:57 pm



Parti Başlasın Ravenclaw Parti Başlasın Ravenclaw_12 Parti Başlasın Ravenclaw3
Kazanma Patisi ~ 17:56 ~ İhtiyaç Odası

' Nymph sessiz ol lütfen. '
Lilith'in ricalarını duyuyordum; ama bir türlü yerine getiremiyordum. Yerine getirmeyi çok istememe karşın olmuyordu. Elimde tuttuğum kaymak birası çoktan bitmişti. Bir ileri bir geri gidip duruyordum. Biri görecek diye korkmam da geçmişti. Biraz fazla şarhoştum sanırım. Umursamadan şarkı söylüyordum. Koridorda ilerlerken birkaç defa hıçkırdım. Kendi hıçkırığıma gülerken arada Sylvia girdi. Sinirli sesiyle ' Kapa çeneni salak! ' diye buyurdu. Onun emir veren tavrı beni daha çok güldürmüştü. Lilith'in saf kalbi aramızda gidiş gelişler yaşarken derin nefesler alıyordu. Sonunda ruhun gözlerini yumduğunu gördüm. O andan kurtulmak ister gibiydi; ya da ben öyle sanmıştım. Birkaç saniye içerisinde bedenimden gerilemeye başladım. Neler oluyordu? Alkolün etkisi miydi? Hayır! Bu Lilith'di. Peki, nasıl başarmıştı? Daha önce hiçbir zaman isteğimizle yer değiştirmemiştik; ama şimdi birkaç saniyede benim yerimi alabilmişti. Bedenime baktığımda yüzümüze yayılan saflığı gördüm. Kocaman açılmış yeşil gözlerle etrafa baktı. Gülerek bana göz kırptı ve ilerlemeye başladık. Sinirle gözlerimi yumdum. Bedenimi geri istiyordum. O saf, salak cadıdan geri alacaktım.

Gözlerimi açtığımda yeniden bedenimdiydim. Büyük bir gülümsemeyle saçlarımı geriye savurdum. Lilith'in bozulmuş ifadesini görünce gülümsemem arttı. Kahkahalar atarak ilerlerken duvardan tutundum. Birkaç adım atar atmaz duvar içeri göçtü. Yere devrilmemle bunun nedenini anlamaya çalıştım; ama uzun bir süre anlayamadım. Sonunda buranın duvar değil bir kapı olduğunu farkettim. Kapı dayanmamla birlikte açılmıştı; ama daha önce hiç burada bir kapı olmamıştı. Peki, şimdi bu kapı nereden çıkmıştı? İşte bu soruya cevap verebilecek tek yanıtı hatırladım. Burası ihtiyaç odası olmalıydı. Başımı açık kapıdan uzattığımda kocaman bir salon gördüm. Salon Ravenclaw amblemleriyle donatılmıştı. En tepede duran amblemin yanında büyük, mavi harflerle ' Kazandık! ' yazıyordu. Hafif bir kahkahanın ardından aklımda uzun süredir bir parti fikri olduğunu anladım. Hemen bunu ikizime söylemeliydim. Asamı çıkartıp bir iki kere çevirdim. Bizim haberleşme kaynağımız olan bu büyüyü ikizime yolladım. Kısa sürede bütün salon Ravenclaw'luların akınına uğramıştı. İçeride içkiler, yemekler, oyunlar ve daha pek çok eğlence vardı. İşte kazanmamızın büyük partisi başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bradley John Blythe

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bradley John Blythe



Mücadele Tarafı : Irené
Patronus : Kartal

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptyPaz Mayıs 30, 2010 2:21 am

Yine doğa ile iç içe olduğu değerli dakikalarından birinin ortasındaydı. Bedenine çırılçıplakmış gibi hissettirircesine huzur veren serinlik, gölün yüzeyinden geliyordu. O an bir yağmurun başlamasını öylesine isterdi ki. Herkes hızla kaçışıp kendilerini ıslanmaktan kurtarırken, genç büyücünün o an için planladığı şey çok daha farklıydı. Etrafındaki herkesin uzaklaştığını görünce giysilerini bir ağacın dibine koyarak gölde yüzerdi muhtemelen. Yağmur altında yüzmek kadar keyif aldığı çok az şey vardı. Elbette Quidditch bunlardan biriydi. Bedeninin iki ayrı kutba gömülmüş yanlarını böylesine bariz bir şekilde ortaya çıkaran bu iki olayı da sevmesine hayret etti. Hiçbir zaman kendini anlama çabasına girişmemişti, o anda ise kendisine bakıp, buna kalkışsaydı bile başarılı olamayacağını kabullendi. Yüzmek, özellikle de yağmurun altında yüzmek, bedeninin sudan bir örtüyle sarmalanması, ağırlığının bir kısmından kurtulması anlamına geliyordu. Öte yandan, Quidditch oynarken olduğunuzdan daha ağır hissetmeliydiniz ki güçlü olabilesiniz. Quidditch ona bedeninin ihtiyaç duyduğu adrenalini veriyordu. Sertliği, şiddeti, ve tüm bunlarla birlikte eğlenceyi sunuyordu. Yüzmek ise bunun aksine bedenini rahatlatıyor, kasılmış kaslarını gevşetiyor, ruhunu sakinleştirirken, bu sakinliğin tesiriyle bedenini yakan bir melankoliye sürüklüyordu onu. Nedeni hakkında hiçbir fikrinin olmadığı bu duygusal buhranın ortasında, kendisiyle baş başa kalma düşüncesinden hoşnuttu oysa. İçini tartmak, sakladığı özelliklerini birer birer gözden geçirip, en azından hissettiklerinin neler olduğu konusunda kesin kanılara sahip olabiliyordu. Bunun, kendisi için değeri paha biçilemezdi. Herkesten saklayabilirdi düşüncelerini, ancak kendisinden saklayamazdı. Bunu kaldıramazdı zihni. Bu yüzden düşüncelerini içindeki fırtınanın dışına cımbızla çekercesine gözlerinin önüne serdi. Hissettiklerinin farkındaydı. İstiyordu. Her an daha fazla, her an daha keskin. Bunları düşünürken zihninde hissetti ikizini.

Onu hissettiği anda yağmurun yağmadığını fark etti. Etrafında insanlar vardı. Sırtını bir kayaya yaslayıp düşüncelere kapılmanın sırası değildi. Kazanmışlardı. İçinde gizli odalara hapsedilen zafer ve gurur hislerini dışarı çıkarmaya çalıştı. En azından bir kısmını zihnine taşımayı başarmıştı ki, ikizini dinlerken en azından gülümsemeyi başarabildi. Oysa o anda partiye gidebilecek kadar iyi hissetmesi için, biraz daha zaman gerekiyordu. Halletmesi gereken işleri olduğunu geçirdi zihninden, bunları hallettikten sonra derhal geleceğini. Ne olursa olsun, ikizi aklından geçenlerin farkında olmalıydı. Anlayış gösterecekti elbette. Yanından geçen iki küçük Ravenclaw'a seslendi.

"Hey, sizler! Kimseye bahsetmeden İhtiyaç Odası'na gidin. Kapının önünde parti yapacak bir yere ihtiyacınız olduğunu aklınızdan üç kez geçirin. Tüm bina orada olacak."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patience Schelden

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Patience Schelden



Mücadele Tarafı : Çıkarları.
Kan Durumu : Safkan.

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptyPaz Mayıs 30, 2010 11:00 pm

Heyecanımın ve anlaşılması zor olmayan, basitçe Slytherin'lilere nispet yapmanın verdiği ukalalık üzerimdeydi. Yüzüme özellikle yerleştirdiğim gülümsemeyle karşı masada oturan zavallı Slytherin'lere bakıyordum. Benim iğrenç bakışlarımı gördükçe daha da eziliyorlardı, buna her hareketlerinde ve konuşmalarında şahit olabiliyordum. Onların içinde vardı, beni dalgaya almaya çalıştıkları çok açıktı. Ama gerçek şuydu ki; maçı biz almıştık! Onlar kendi yarattıkları ütopyalarında, hâlâ maçı alacaklarının hayallerini kurarken gerçeğe dönmeleri gerektiğinin acaba ne zaman farkına varacaklardı? Mantıksızca. Ravenclaw için söyledikleri sözler, sadece kendilerini tatmin etmek içindi. Ah, bunun farkına varamayanlarda yine onlardı! Aslında ne kadar basit insanlardı onlar. Yine de gülümsememe engel olamıyordum. Gözlerimi onlardan çekerek önümde açılı duran bitki bilim kitabıma bakıyordum. Ah, hayır kesinlikle bu hazla ders çalışmak imkânsızdı. Gayet rahat bir hareketle kitabı kapatarak masadan kalktım. Kitabı göğsümde kollarımı dolayarak kütüphaneden çıktım. Bundan emindim, sinir bozucu bakışlarımdan ve gülümsememden kurtuldukları için Tanrı'ya şükrediyorlardır. Aslında Slytherin'lere karşı bir kin yahut nefret beslemiyordum. Fakat söz konusu Ravenclaw olduğunda tüm kurallar değişirdi. Anne ve babamdan mezun oldukları binanın onlara bir ev olduğunu söylediklerinde saçma bulmuştum. Ama şimdi, gerçekten öyle olduğunu hissediyordum. Ravenclaw benim bir parçamdı. Ondan vazgeçmek, kitaplarımı çöpe atmak gibi bir şeydi. Ah, tam bir felaket!

Koridorlar biraz fazla hareketliydi. Bu kargaşayı oluşturanlar ise tamamen Ravenclaw'lardı. Her biri bir telaş içerisinde koşuşturuyorlardı. Tüm bunların Quiddicth'ten dolayı olduğu aşikârdı. Ama yine de sanki bir şeyler oluyordu. Kütüphanede biraz fazla mı kalmıştım? Ah, hayır o kadar kısa zaman içerisinde büyük bir olay olduğunu hiç sanmıyorum. Kafamı Quiddicth'e fazla takmış olmalıydım, temiz havayı ciğerlerime çekme düşüncesi pekte soğuk gelmiyordu. Merdivenlerden hızla inerek avludan bahçeye çıktım. Ah, evet işte muhteşem serinlik. Ah, hadi ama kesinlikle bilmediğim bir şeyler oluyordu. Bu kalabalığın sebebi neydi böyle? Gözlerim göl kıyısında ki Bradley'e takılmıştı. Yanında ki iki küçük Ravenclaw'a bir şeyler söylüyordu. Ben yanına gelene kadar diğerleri ayrılmışlardı bile. ''Hey, Bradley! Bu patırtı da ne böyle?'' Bir şeyler bildiğini umut ediyordum. Sonuç olarak, her olaydan haberi olan kişilerden birisiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aretha Chanéll Vigoureux

GezginGezgin
Aretha Chanéll Vigoureux



Mücadele Tarafı : İpucu verim; Güneşi Gördüm :D
Rp Sevgilisi : Cık .p
Kan Durumu : Saf Kan
Patronus : Jaguar

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptyPtsi Mayıs 31, 2010 7:40 am

Kayalıkların kenarında durmuş aşağıdaki manzarayı izlerken bir yandan da ufak bir slytherinli çocuğun denizkızlarını rahatsız edişini izliyordum. Çocuk elinde tutmakta olduğu taşları denizkızlarına fırlatıyor fakat her defasında da ıskalıyordu. Ayaklarımın altında uzanan griye çalan mavi renkli gölü izlerken derin bir nefes aldım ve gölün ve yosunlarının o ferahlatan kokusunu içine çektim. Yeşil gözlerimden dikkat çekici bir yalnızlık akıyordu. Başımı biraz kaldırarak denizin üzerinde büyük bir halka oluşturan martıların titreyişlerini seyrettim. Batmaya hazırlanan güneş, kristalimsi yeşil renkli gözlerimde ışık benekleri oluşturmuş, açık kumral, uzun saçlarım altın sarısı bir renk almıştı. Koruyucu kremleri hiç sevmezdim, cildimde yarattığı histen hoşlanmıyordum ve bronzlaşmaktan zevk alıyordum. Omzuma dokunan bir elle irkildim. Kafamı arkaya doğru çevirerek elin sahibine baktım. Binamın küçük sevimli veletlerinden birisiydi. Gülümseyerek baktım çocuğa. Çocuk çok heyecanlı görünüyordu. Gözleri ışıl ışıldır ve faldır faldır dönüyordu. Kayalıklara tırmanmaktan mıdır anlayamadım ama nefes alış verişleri sanki dünyayı iki kez koşarak turlamış gibiydi.

Aréttha, ne işin var burada? Herkes şampiyonluğumuzu kutluyorken neden buradasın? Canın bir şeye mi sıkkın?” diye sordu çocuk merakla. Nefes alış verişleri yavaşlamaya başlamıştı.


Parti? Ne partisi? Benim neden haberim yoktu? Çocuğa dikkatlice bakarak: “Benim haberim yoktu partiden tatlım. Nerede bu parti?” diye sordum merakla.

Ahh, tabi ya! Özür dilerim parti fikri aniden ortaya çıktı sende baya bir uzak olduğun için haber sana ulaşamamış. Parti İhtiyaç Odası’nda. Dördüncü kata çık ve duvarlardan birine yaklaşarak partiye ihtiyaç duyduğunu falan geçir içinden birkaç kere. Gerisi ayaklarının altına serilir zaten.” diyen küçük çocuk bana tatlı tatlı gülümsüyordu.

Çok teşekkür ederim. Sen olmasaydın partiyi kaçıracaktım.” dedim nazikçe. “Hadi şimdi aşağıya inelim. Burası senin için tehlikeli. Bir daha tırmanma buraya anlaştık mı?” diye sordum çocuğa. Muzip bir şekilde kafasını evet anlamında salladı. Her ne kadar bu hareketi –tamam- anlamına geliyor olsa da beni dinlemeyeceğinden adım gibi emindim. Çocuğun küçük ellerine doğru yöneldim avuçlarını kavradım. “Birlikte ineceğiz küçüğüm.” dedim gülümseyerek. Kayalıklardan indiğimizde çocuk bana tekrar tatlı tatlı gülümsedi ve yanımdan ayrıldı. Okula doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Etrafta hiç ravenclawlı yoktu. Okulun içine girdiğimde koşar adımlarla merdivenlere ilerledim. Merdivenlere uçarcasına atladım. Merdiven tam dördüncü katın zeminine yerleşeceği anda birden beşinci kata doğru yöneldi. Sinirle beklemeye başladım. Beşinci katta birkaç dakika durdu ve sonra dördüncü kata döndü. Sanki benimle dalga geçiyordu. Kahkahalarla gülen bir kadın sesi duydum. Sese bakmadım çünkü kime ait olduğunu biliyordum. Çatlak çatlak bana kahkahalarla gülen tablodaki aptal kadına bir gün gününü gösterecektim. Nedense okula geldiğimden beri bana kafayı takmıştı. Duvarların kenarlarına doğru yöneldim. İçimden binamın partiye olan ihtiyacımı dile getirdim. Aniden duvarların arasında bir kapı oluşmaya başladı. Elimi kapının koluna doğru götürerek kapıyı araladım ve ve kafamı kapıdan içeriye doğru geçirdim. Kocaman, tonları lacivert ağırlıklı bir salonla karşı karşıyaydım. Salon Ravenclaw amblemleriyle doluydu. En tepede durmakta olan Ravenclaw ambleminin yanında ise kocaman bir şekilde “KAZANDIK!” yazıyordu. Yüzüme yayılan sıcacık ve heyecan dolu bir gülümseme ile kapıyı tamamen açarak içeriye daldım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/aretha-eudemoise
Dorothy Pysean

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Dorothy Pysean



Mücadele Tarafı : Corci enişte. asdfgdfsf.
Rp Sevgilisi : Seviyorum, seviyor musun? cık. oldu o zaman bye.

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptyPtsi Mayıs 31, 2010 9:47 am

Ravenclaw-Slytherin maçından sonra herkes dağılmaya başlamıştı. Ravenclawlıların gözleri ışıltıyla parlıyordu. Slytherinliler, sözde asilliklerini bozmadan geldikleri yılan deliğine kaçtılar. Keyifle izliyordum bu sahneyi. Ukâlalık yapamıyorlardı bu sefer bize. Bir grup Ravenclaw'ın içine karışmıştım. Yavaş yavaş boşalan koridorda ilerliyorduk. Sadece fısıltılar duyuluyordu burada. Sonra birden Bradley çıktı karşımıza. Önümüzden giden iki tane Ravenclaw'a seslendi. Daha sonra da aynı şeyleri bize söyledi. İhtiyaç odasında bir parti olacağına haber veriyordu. Gülümsemem kulaklarıma varmıştı adeta. Ravenclaw'ın böyle bir şey yapacağını tahmin etmeliydim zaten. Koşar adım ihtiyaç salonuna girebilmek için herkesin yaptığı şeyi yaptım ve önüme koca bir salon açılıverdi birden. Neredeyse herkes buradaydı. Çok eğlenceli bir parti olacağa benziyordu. Hızla içeriye girdim ve direk olarak içkilerin olduğu yere yöneldim. Masadan bir kaymak birası aldım ve bir kenara gidip oraya oturdum. Herkes eğleniyor gibi gözüküyordu. Bende kendi çapımda eğleniyordum. Kimseyi tanımadığım için öylesine oturmuş bekliyordum.

Parti hızlanmaya başlamıştı. Kimse yerinde durmuyor, oradan oraya gidiyordu. Bende oturmayı tercih ediyordum. İzlemek daha güzel geliyordu bana, ya da üşeniyordum. Öylesine, boş boş durmak bana daha ilgi çekici geliyordu. Kaymak biram bitmişti. Bir tane daha almak için ayağa kalktım ve içki dolu masaya yöneldim. Yeni bir kaymak birası aldım ve yerime yöneldim. Yerime giderken bir çocuk bana çarptı. Tanrıya şükür ki kaymak biram dökülmemişti. Çocuk özür dileyip yürümeye devam etti. Bende yerime oturdum. Bu kaymak birasını da birkaç dakika içinde bitirmiştim. Biram bittikten sonra bende Biraz hareketlenmek için ayağa kalktım. Herkes gülüp eğleniyordu. Bende tanıdığım kişilerin yanına gidip muhabbet etmeye başladım. Her şey çok güzel gidiyordu. Sadece Ravenclaw vardı. Parti devam ediyordu ve gayet güzeldi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alandra Eliesha Boen

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Alandra Eliesha Boen



Mücadele Tarafı : Tutkuyla bağlanılmış bir zarafet.
Rp Sevgilisi : Anthony
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kar Leoparı

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptySalı Haz. 01, 2010 1:33 am

Maçın heyecanı bütün okulda yankılanıyordu.Üstüne üstünlük ortada kazanılmış bir galibiyet varsa daha da ilgi çekici geliyordu.Ravenclaw'ın gururu herkese yetiyordu adeta.Koridorla ilerlerken Slytherin'lerin yüz ifadelerini görmek çok cazip geliyordu ona.Onların yüzündeki ifade hem tarif edilmez hem de gülünç olabiliyordu.Galiba bu sefer asaletlerinden iz kalmamıştı.Koridorlarda koşuşturan öğrencilerin sakarlıkları her ne kadar Alandra'yı rahatsız etse de bugün hiçbirşeyi takmayacağına dair kendine söz vermişti.Kararsızlık ortasında kalmışken yanına gelen ufaklıkların dedikleri ile kendine gelmişti.Kütüphaneye giden yönüni bir anda ortak salona çevirmişti.Yatakhaneye hızlı adımlarla gidip elindeki kitapları yatağının üzerine fırlatmıştı.Merdivenlerden nasıl indiğini bile bilmeden koşarak dördüncü kata indi.İndiği hemen ihtiyaç odasının önüne geldi.

Odanın önünde aklından geçirdiği aklında geçirdiği kelimelerin işe yaradığını hissettiren bir kıpırdanma oldu.Kapıların açılmasıyla birlikte kendisini odaya attı.İçindeki rahatlama onu mutlu etmişti.Eline aldığı bir bardak kaymak birası ile etrafındaki Ravenclaw'lara bakıyordu.Tanıdık yüzlerle dolu bu oda onu kendi ortak salonlarındaymışcasına hissettiriyordu.Ama bir farkla burada eğlence vardı.Alandra her ne kadar maçta oynamadığı için pişmanlık duysa da pişmanlık çevresindeki arkadaşlarını gördükçe geçiyordu.Onların başarıları ile gurur duyuyordu adeta.Kaymak birasını yudumlarken çevresinde gördüğü birkaç arkadaşının yanına gitti.Son gördüğü yüz Duerre idi.Hemen onun yanına gitti.''Merhabalar.Nasılsın?''Dedi.Ani bir tepki ile karşılaşmamak için içinden dua ediyordu adeta.Karşısındaki güzel cadı ile çok fazla konuşmuşluğu yoktu ve onu terslemesini de istemiyordu.Partinin etkisi ile kendini yavaş yavaş kaybetleye başlamıştı.Nerede o kütüphane kurdu kız nerede bu kız.Arasında fark vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/alandra-erlina-t
Bradley John Blythe

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bradley John Blythe



Mücadele Tarafı : Irené
Patronus : Kartal

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptySalı Haz. 01, 2010 8:15 am

Sesi duyunca başını çevirerek baktı. Dikkatini çeken cümlelerin kaynağı Pia idi. Kendisinden bir yaş küçük olan kız, Ravenclaw'luydu. İkizinden bir an önce duyduklarını düşünerek, o anda orada olmasına şaşırdı. Pia ile Nymph birbirini iyi tanıyan iki arkadaştılar. Gerçi Bradley bile ikizini tam olarak tanıdığını iddia edemezken, Pia'nın onu iyi tanıdığını söylemek yerinde bir deyim olur muydu, bilemiyordu. Nymph'in herkesten, çoğu zaman kendinden bile sakladığı yanları, en baskınlarıydı. Bunu düşünmekten vazgeçerek genç kıza baktı. Nymph sayesinde tanışmışlardı, yakın bir arkadaşlıkları olduğu söylenemezdi aslında. Bradley'nin ilk tercihi her zaman vaktini takımdan ve kendi sınıfından dostlarıyla geçirmek olmuştu, bu yüzden Pia ile olan yegane konuşmaları, ikizi aracılığıyla olanlardı. Bu yüzden, onu gördüğü zaman bir anlık duraksamanın ardından konuştu.

"Maçtaki galibiyet nedeniyle bir kutlama ayarlanmış, tüm Ravenclawlar oraya gidiyor gibi gözüküyor. Ne derece büyük bir kutlama olduğunu bilmiyorum ama, işin içinde Nymph olduğuna göre, büyük bir şeyler söz konusu olmalı. Sana söylemiştir diye düşünmüştüm."

Bunları söyledikten sonra bir süre önce oturduğu yere doğru ilerledi. Biraz önce sırtını yaslamış vaziyette, önünde düşüncelere daldığı kayaya doğru ilerledi. Bu sefer yere oturmaya yeltenmedi, hafifçe yaslandı taşa. Zihni hala düşüncelerle doluyken, böyle bir konuşmaya bile odaklanamaması garipti. Neden bilmiyordu, ancak bir şeyler yanlış gibiydi. Bir şeyler olması gerektiğinden farklıydı sanki. Belki de çok uzun gibi gelecek bir süredir görmediğindendi görmek istediği kişiyi, bilemiyordu. Garip hissediyordu, teni yanıyormuş gibi, sıkıntının etkisiyle yüzüne doğru inmeye yeltenen siyah saçlarının arasından aşağıya akmaya yeltenen birkaç ter damlasını alışkanlığın getirisi bir hareketle sildi. Galibiyet partisi düzenleniyordu ve binası için orada olmalıydı. Zihnini darmadağın eden düşüncelerin koynunda değil.

"Herneyse," dedi sanki daha öncesinde de bir şey söylemiş de bunu bir kenara itiyormuş gibi. "eğer katılacaksan, oraya gitmek üzereydim."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patience Schelden

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Patience Schelden



Mücadele Tarafı : Çıkarları.
Kan Durumu : Safkan.

Parti Başlasın Empty
MesajKonu: Geri: Parti Başlasın   Parti Başlasın EmptySalı Haz. 01, 2010 4:11 pm

Bir anlık yarattığı sessizlik kendimi kötü hissetmeme neden olmuştu. Sanki buraya gelmemeli ve onunla konuşmamalıymışım gibi suçlu hissediyordum. Sadece anlamak istediğim şeyler vardı, hepsi bu. Aramızda yakın bir bağ olmadığını ve sanki ona böyle rahat davranmam gerektiğini yüzüme çarpar gibi algılıyor olsam da onun bu konuya ne kadar dikkat ettiği tam bir muammaydı. Düşüncelerini sonunda bir kenara bırakarak bana cevap vermeye tenezzül edebilmişti. Davranışlarını umursmadan, söylediği cümleleri düşünmem ve onlara önem vermem gerekiyordu. Parti vardı! Quidditch'ten sonra bu fikir oldukça eğlenceli geliyordu. Sanırım kütüphanede fazlasıyla oyalanmıştım. Öyle ki tüm olaylardan uzak kalmış, Nymph'in bana bu fikri söyleme fırsatını dahi yok etmiştim. Nymph'in ihtiyaç odasında olduğunu düşünüyordum, büyük ihtimalle partiyle uğraşıyordur. Ah, oraya giderek tüm stresi üzerimden atmak büyük bir olay olacaktı benim için. ''Hayır söylemedi, sanırım ona bu fırsatı vermedim.'' Yüzümde ki küçük bir tebessümle Bradley'e bakıyordum fakat o, gerçekten çok dalgın gözüküyordu. Bradley'e dair kendi içimde var ettiğim bir kaç teori, yanımdan ayrılarak kayaya doğru gitmesiyle teorilerimin kısmen gerçekleşerek pratiğe döküldüğünü gösteriyordu.

Taşa yaslanmış yine o boğucu düşüncelerine dalmıştı. Tam olarak neyi düşündüğünü bilemesem de burada öylece durarak onu seyretmek budalaca gözüküyordu. Aslında gidip gitmemek konusunda oldukça kararsız kalmıştım. Gidersem belki çok umursamayacaktı. Neyse ki kendi düşüncelerimle daha fazla boğuşmama izin vermeyerek bir şeyler demişti. Sözlerinde bir samimiyet aramıyordum. Basit bir davetti. Hatta belki davet bile sayılmasa da bir şeyler deme ihtiyacı hissetmiştim. ''Evet, tabii. Katılacağım.'' Sesim tahmin ettiğimden de soğuk çıkmıştı. Bu kadar ani bir biçimde tepkimi ortaya koymak beni yerin dibine batırmıştı, buna emindim. İkide bir gözlerinin önüne düşen siyah saçlarına takılmıştı gözlerim, sıcaklığın etkisiyle hafif nemlenmiş, ıslanmışlardı. Buna rağmen pekte umursuyormuş gibi görünmüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Parti Başlasın

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3  Sonraki

 Similar topics

-
» ~ Parti Evi
» Maskeli Parti

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-