Aaron Darius Dolohov'un Odası

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Aaron kızın odanın köşesine çekilmesine ses çıkartmadı. Onun yerine diğer kıza oturmasını işaret etti. bir yandan da aaaah eski günler diyordu. Çok değil bundan en fazla üç sene önce biri ona böyle ukalalık yapsa asasının tek hareketiyle pişman ederdi. Ancak geçen üç sene içerisinde çok şey öğrenmiş ve kendini tutmayı bilmişti. İşte şimdi kızın söylediklerini yok saymakla yetiniyordu. Kızın ardından Matt da oturdu. Aaron Matt'la göz göze geldi. Belki de masanın öbür ucunda oturan o olduğundan konuşmaya onun başlaması gerekiyordu. Aaron çok uzatmaya niyeti değildi. Ses tonundan ödün vermeyerek Matt'a konuştu

"Durum nedir?"dedi.

Bir yandan kzıa bakıyor çaresiz haline acıyordu. Yine de bu kadar kolay vaz geçmesi midesini bulandııyordu. Onun Ölüm Yiyenlikten vazgeçebilmesi sihirsiz altı senesine malolmuştu ve bu durum şimdi karşısında oturan kıza karşı nefret olarak gün yüzüne çıkıyordu. bu kızın ağır bedeller ödemesi gerekirdi. hem de çok ağır.

Gezgin

Matt kızın başıyla selamına aynı şekilde karşılık verdi ve mavi gözlerini ondan,Aaron'a çevirdi.Durumu sormuştu.Asasını çıkarıp kapıyı kilitledi.Muffilato'yu da ihmal etmemişti.Sonrasında derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı;

"Bu Eladora.İyi tarafa geçmek istiyor.Yaptığı hatanın farkında,ölümyiyenliğe girme sebebi ailesinin beynini yıkaması.Karanlık tarafın liderinden çekiniyor.Onu bakanlık koruması altına almalıyız.Bundan sonra güzel bir yaşamı olacak,hele şu savaş bitsin.."

Sonrasında Aaron'un bir tepki vermesini bekledi.Kıza dik dik bakmaktan başka birşey yapmıyordu.Devam etmesi gerektiğini anladı.Resmi bir şekilde konuşmuyordu,fakat ciddiydi..

"Eleadora,bize vereceğin isimler olduğunu biliyorum.Aklına kim geliyorsa,ne geliyorsa söyle.Ne kadar çok bilgi,o kadar şans.Karargahınız nerede??"

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Matt konuşmaya başlamıştı:
-"Bu Eladora.İyi tarafa geçmek istiyor.Yaptığı hatanın farkında,ölümyiyenliğe girme sebebi ailesinin beynini yıkaması.Karanlık tarafın liderinden çekiniyor.Onu bakanlık koruması altına almalıyız.Bundan sonra güzel bir yaşamı olacak,hele şu savaş bitsin.." dedi. Gerçketen mutlu olacak mıydı Eleadora merak ediyordu. Sonra Matt devam etti. Bu sefer kendisine bakıyordu..
-"Eleadora,bize vereceğin isimler olduğunu biliyorum.Aklına kim geliyorsa,ne geliyorsa söyle.Ne kadar çok bilgi,o kadar şans.Karargahınız nerede??"dedi.Pat çok korkuyordu.Söyleyecekti ve kurtulacaktı:
- Şey...Ölüm Yiyenlerden birkaçıyla görüşüyorum..Bunlarda zaten bilindik isimler:
- Fernando R.Gibson
-Mstislava I.Conchita
- Oasis Cathrine Dalphea
- Eloise Melodie Roviuené Bu- bu-kadar...Karargahın yerini söylemem zorunlu mu?
Çünkü orada toplancağımız günlerde ben yokken orayı basarsanız anlarlar benim söylediğimi ve yapmadıklarını bırakmazlar...

Gezgin

Matt duyduğu ilk iki isme şaşırmamıştı,adları geçiyordu..Ama Oasis Catherine Dalphea'yı duyunca donup kalmıştı..Nasıl olurdu?İmkanı yoktu..

"E-emin misin?Oasis..Emin misin?"

Karargahın yerini söylememişti.Bu işi Aaron'a bırakacaktı.Sorgulamaya o devam etmeliydi,resmen çarpılmıştı..Nasıl olurdu?Buraya gelmeden hemen önce onunla buluşmuş,konuşmuştu..Hatta...

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

"Açık konuşucam..Ne kadar senin bir şekilde bedel ödemen gerektiğine inansam da emin olabilirsin ki buradaki hiç bir seherbaz sandığın kadar salak ya da acımasız değil. Karagahın yerini söylediğin anda seni hiç bir şekilde açığa çıkarmayacak bir plan yapılır ve uygulanır. Şimdi lütfen(üstüne basa basa söylemişti) bize karagahın yerini söyle"

Aslında kimse Aaron'u böyle konuşturmazdı. Yine de aciz dişi bir ölüm yiyen yerine bundan çok daha güçlü ve sayıca fazla ölüm yiyenle hesaplaşmayı tercih ettiğinden o karagahın yerini öğrenene kadar kişiliğinden ödün vermek zorundaydı. Bu yüzden sesindeki sert tonu da yumuşattı. Artık açık açık suyuna gidiyordu

"Bilmemeiz gereken ne varsa bize anlatırsan çok daha az zaarar görürsün. Matt de sana bunun garantisini verebilir"

Gezgin

Aaron ciddi anlamda bu karargahın yerini öğrenmek istiyordu. Sarah'ın konuşmasından anladığı karakterinden biraz dışarı çıkıyordu. Kız ise hala korkuyor gibiydi. Sarah daha fazla dayanamadı. Konuşmanın başından beri durduğu köşeden çıktı. Yavaş adımlarla kızın yanına geldi.

"Eğer sen bize söylemezsen bizde ölümyiyenler arasında küçük bir dedikodu yayarım. Mesela senin onları söylemeye geldiğin gibi. Ve bu durumda sanırım biz sizi bulmadan senin işini bitirirler. Mutlu son..."

dedi gülümseyerek. Sonra Aaron'a döndü.

"Kusura bakma işinize karışmak istemezdim."

Sesi özür dilemekten uzaktı. Tekrar kıza döndü. Bir yerden tanıdık geliyordu ama hala çıkaramamıştı.

"Veya başka bir seçenek. Sen bize yeri söylersin bizde öyle bir plan yaparız ki başın belaya girmez. O zaman seherbaz korumasına girersin. Sen bilirsin iki tane birbirinden güzel seçenek."

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Aaron ayaklandı. Sarah'ın işin içine girmesinden Matt memnun değildi bunu biliyordu. Arkadaşını iyi tanıyordu. Matt'ın kafasındaki ikna yöntemi de bu değildi. Üstelik Matt Sarah'a güvenmezken Sarah'ın söylemekten bahsetmesi ortalığı iyice gerebilirdi. Tüm bunların üstüne Aaron'un derinlerde Sarah'la yalnız kalma isteği de eklenince Aaron'a Sarah'ı alıp götürmekten başka çare kalmıyordu.

"Bence sen benimle gelip bir şeyler içmelisin"dedi

Kızın koluna yapışıp onun arkasından dşarıya sürükledi. İçinde bir his dönüşünün muhteşem olduğunu söylüyordu...

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Pat kadının konuşmasından çok rahatsız olmuştu.Sinirlenincede:
- Bu konuya karışmasanız iyi edersiniz!Bayım..Konuğunuzu uyarır mısınız? dedi ve sinirle kadına baktı.Kesinlikle bakanlıkta çalışıyordu.Sonra Matt'e dönüp:
- Tamam..Söyleyeceğim..Karargah Knockturn yolunda..Ama özel bir koruma ile korunuyor..Z.A.Y.'ların içeri alınmaması için ...Ama...Eğer siz bayan..Eğer bir dedikodu yayarsanız beni öldürecekleri gibi gördükleri yerde sizi de öldürürler..Haberiniz Olsun!! dedi sert bir ses tonuyla ve sonra koltuktan kalkıp:
- Sölyediğime göre gidebilir miyim? Neredeyse akşam oldu..Okulda yapacak işlerim var! dedi ve Matt'e yalvaran gözlerle baktı.Sanki beni buradan kurtar dermiş gibi bakıyordu. Her şeyi söylemişti. Daha ne yapabilirdi ki?