AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Davetsiz Misafir

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Achille Matteo D'Aloise

BüyücüBüyücü
Achille Matteo D'Aloise



Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Sfenks

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ekim 01, 2008 4:40 pm

"Birini hatırlamam gerektiğini zannetmiyorum. Öç öçtür!" Kızın sözleri üzerine tehlikeli bir gülme sesi, Achille'in dudakları arasından çıkmıştı. İntikam duygusu, en tehlikeli duygulardan biriydi ve Achille'de kindar bir yapıya sahip olduğundan dolayı, bu duyguyu sıkça içinde yaşayan bir kişiydi. Kendisine böyle bir davranışta bulunulsa -ki bulunabileceklerini pek zannetmiyordu- kaçmak yerine onlara ağızlarının payını vermeyi denerdi. Kartallar yalnız, kargalar sürü ile uçarlardı ve bu sürü, anlaşılan ortak olup kartalı avlamaya çalışmışlardı.

Kızın bu sözleri üzerine, içeriye sanki nereden geldiği belli olmayan soğuk bir hava girmiş ve ortamı sessizlik içine sokmuştu. Bu sessizlik, kulağa hoş gelen bir senfoniydi Achi
lle'e göre. Myra, genelde dışa dönük hoş bir kızdı. Nasıl davranacağını bilir, ona göre hareket ederdi ve bu sayede Achille'in sevdiği kişiler arasına girmişti. Zekasını kanıtlamış olması da bir avantajdı tabi bu konuda. Gereksiz şeylerden bahsetmez, boş konular ile Achille'in kafasının içini doldurmazdı. Achille'in çıkar sağlamadan arkadaşlık kurduğu nadir insanlardan biriydi o. Düşüncelerinden sıyrıldığında, gözlerinin uzunca bir süre kızın üzerinde kaldığını farketmişti. Gereksiz bir telaş ile gözlerini ondan alıp, ileride bulunan eskimiş ve üzeri pis bir aynaya doğru yönlendirmişti. Yanında oturan kişinin hareketlenmeye başladığını hissedebiliyordu.

"Kendimi daha iyi hissediyorum. Teşekkürler Achille. Aslında seni rahatsız etmek istemezdim...Bilirsin işte.. Ben gitsem iyi olacak.." Hızla gözlerini aynadan aldı ve artık kalkmaya hazırlanan kıza baktı. Dudak bükerek bir süre kendisine baktıktan sonra, bir şeyler söylemesi gerektiğinin farkına vardı. "Kendini iyi hissetmene sevindim. Gerçekten de huzurlu bir ortam burası. Ve rahatsızlık konusuna gelirsek, senin yarattığın rahatsızlığa katlanabilirim. Tabi burayı başkaları da rahatsız etmeye kalkışırsa, olacakları düşün ve istersen kalabilirsin. Oldukça iyi bir ev sahibiyimdir. Belki bir şeyler içme fikri iyi olabilir." dedi doğrulmuş kızı yerinde tutarak.

Bu odayı seviyordu. Aklına ne gelirse hemen oluşması, oldukça iyi bir şeydi. Bazen düşünüyordu da, burada kalıp yaşasa oldukça iyi olurdu. Elinin altında her şey vardı. Kitapları, koltuğu, şöminesi ve dilediğinde gerçekleşen bir sürü şey. Bir insan daha ne isteyebilirdi ki. Özellikle bu insan Achille ise. Ayağa kalktı ve aynanın yanındaki ahşap masanın üzerinde beliren tozlu kaymak birası ile parıldayan ve temiz olduğunu bağıran kristal bardakları almaya gitti. Kaymak birasının kapağını açtı ve yavaşça bardaklara boşalttı. İki elinde de bardaklar ile kızın yanına tekrar geldi. "Belki için ısınır. İç."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Myra Frances Meadows

MitolojiMitoloji
Myra Frances Meadows



Mücadele Tarafı : Renegade

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ekim 01, 2008 5:02 pm

"Kendini iyi hissetmene sevindim. Gerçekten de huzurlu bir ortam burası. Ve rahatsızlık konusuna gelirsek, senin yarattığın rahatsızlığa katlanabilirim. Tabi burayı başkaları da rahatsız etmeye kalkışırsa, olacakları düşün ve istersen kalabilirsin. Oldukça iyi bir ev sahibiyimdir. Belki bir şeyler içme fikri iyi olabilir."

dedi Achille ve bu sözler Myra'nın kalktığı koltuğa onu yeniden davet eden sözlerdi ki Myra'nın herhangi bir daveti geri çevirecek hali yoktu ki bu gelen davet Achille'dendi. Myra tek laf etmeden yerine geri oturdu ve aynı anda Achille biraz ilerideki bir yere odaklanarak yürüdüğünü gördü. Orada Slytherinli çocuğun tam da bahsettiği şey duruyordu. Kristal bardaklar ve Myra'nın kaymak birasına benzettiği bir içki!

Onlar daha önce de oradalar mıydı!? Yoksa oda gerçekten de ne istenilirse onu sunuyor muydu? Eğer öyleyse ki öyle olmaması için hiç bir anti-tez göremiyordu Myra, bu oda gerçek bir hazineydi. Achille içkiyi yavaş fakat büyüleyici bir ahenkle bardaklara doldurdu ve iki bardakla Myra'ya yaklaştı. Kendisine ait bardağı alan Myra fonda Achille'in sesini işitti:

"Belki için ısınır. İç."

dedi. Bu bir emir cümlesiydi ama daha çok nasihat verirmişçesine bir tonu vardı Achile'in sesinin. Myra, elindeki bardaktan bir yudum aldı ve gerçekten de kaymak birası olduğunu teyit etti; fakat garip bir şekilde onu içmeden de içinin yeterince ısındığını hissediyordu. Sonra belki kendini biraz daha rahat hissederek konuşmaya başladı:

"Senin için hayat hep bu sakinlikte mi geçiyor, Achille?"

diye sordu Slytherinli kız ama ses tonunun derinliklerinde belki biraz gizemli ve daha çok da yaramaz bir tını vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Achille Matteo D'Aloise

BüyücüBüyücü
Achille Matteo D'Aloise



Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Sfenks

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ekim 01, 2008 6:56 pm

Kızın baradağa yönelik güvensiz bakışlarını sahte bir gülümseme ile geçiştirdi. Ardından yanına oturdu ve bardağı dudaklarına götürerek, içindeki sıvıyı dudakları arasına dökerek boğazından geçmesine izi verdi. İçeri giren sıvı, ağzında nahoş bir tat bıraksa da içini ısıtmaya başlamıştı. Biraz da olsa kendini rahat hissediyordu. Aslında o hep rahattı fakat kasıntı bir tip olarak görülüyordu. Yapmacık bir soğukluk yaratıyormuş gibi. Oysa onlar bilmiyorlardı ki onun yaptığı az laf ile çok işti. Zamanın çoğu, boşa geçen konuşmalar ve uyku ile tükeniyordu. O az uyur ve az konuşurdu ki zamanı değerlendirebilsin. Bu nedenle o, onun hakkında düşünülenleri değil; arkasından yapılan konuşmalara sinir oluyordu. Sorunu olan karşısında konuşabilir, derdini anlatabilirdi. Tabi konuşmaya yüzü olan birisi ise, sorunu olan bu kişiler.

Myra'da bir farklılık sezinlemesi uzun sürmedi. Az önceki gergin yüz ifadesi, yerini belirsiz bir rahatlığa bırakmıştı. Kızı incelerken, dudaklarının kıpırdadığını farketti.
"Senin için hayat hep bu sakinlikte mi geçiyor, Achille?" Bardağı ağzından çekti ve sorgulayan gözler ile karşısında bulunan kişiye bakmaya başladı. Genelde ona kişisel sorular sormazdı. Bunu oluşan rahatlığa bağladı Achille; fakat kendisi, kendi hakkında konulardan konuşmayı pek sevmezdi. Zaten bugün sevmediği bir olay daha olmamış mıydı? Sırrını paylaşmak zorunda kalması gibi. Buna da katlanması zor değildi. Bardağı yere bıraktı ve hafif bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Genelde. Sakin, sessiz ve rahat bir yaşam. Baş belalarından uzak, kendi halimde. İstediğim her şeyi yapabildiğim ve düşünebildiğim bir hayat tarzı. Kendi kendime özgürüm. Peki, senin hayatın hep hızlı mı geçiyor?" Karşılıklı sorular. Birbirlerini tanımaya çalışan iki yabancı gibilerdi, Achille'in evim dediği yerde. Hayat tesadüfünü sunmuştu onlara. İyi ya da kötü bir tesadüf. Aslında Myra'yı tanıyordu ve aralarına bu görünmez duvarı bilerek koyuyordu. Düşündükleri ve uygulamayı planladığı şeyler içerisinde ona zarar gelmesini istemiyor gibiydi. Hayatında bu durumda bulunan beş kişiden birisiydi karşısında içkisini yudumlayan, Achille'in düşüncelerinden habersiz durumda bulunan kız. Karyn, Beatrice, Orlando, Celia ve Myra. Kendisi için anlam ifade eden nadir kişilerdi bunlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Myra Frances Meadows

MitolojiMitoloji
Myra Frances Meadows



Mücadele Tarafı : Renegade

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ekim 01, 2008 11:35 pm

"Genelde. Sakin, sessiz ve rahat bir yaşam. Baş belalarından uzak, kendi halimde. İstediğim her şeyi yapabildiğim ve düşünebildiğim bir hayat tarzı. Kendi kendime özgürüm. Peki, senin hayatın hep hızlı mı geçiyor?"

diye sordu Achille, Myra'ya ve Myra istemeden de olsa kendisini sorguladı. Çok mu hızlıydı gerçekten? Myra herhangi bir yerde oturup uzun boylu düşünmezdi; ama kalabalık gruplarla da görülmezdi. Myra her şeyi kendi içinde yaşamazdı. Mesela canı sıkıldığında mutlaka birilerine bulaşırdı ve çoğunlukla bulanıklar üzerinde zaman öldürürdü. Bir tek üzgün olduğu anlarda yalnızlığı tercih ederdi, çoğu kez zayıflık olarak gördüğü bu anlarını herkesten saklamak için yalnız kalırdı.

Bakışlarını Achille'den şömineye çeviren Myra sakin bir ses yonuyla yanıtlayacaktı ama kimseye kendini tam olarak açıklayabilecek kadar cesur değildi. Kendisini bazen kendi bile tanıyamıyordu. Bu yüzden Achille'e neler söyleyeceğini önce aklında tarttı sonra konuşmaya başladı:

"Evet benim de hızlı yaşadığım söylenebilir, Achille ama kontrolsüz mü, burasını ben bile bilemiyorum.. "

dedi ve derin bir nefes aldıktan sonra yine aynı ses tonuyla fakat bu sefer Achille'e bakarak devam etti:

"Gerçi kontrol bir yaşamın çok da keyifli olduğunu zannetmiyorum.. Hayatın boyunca her şeyi ayarlayıp yapsan da bir yer de bütün bunların yitip gideceği bir an gelir"

diye bitirdi sözlerini, Myra. Hemen ardından bu kadar konuşmayı planlamamış olduğunu fark etti ve içindeki bu piyango gibi belirmiş rahatlık duygusuna lanet okudu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Achille Matteo D'Aloise

BüyücüBüyücü
Achille Matteo D'Aloise



Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Sfenks

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyPerş. Ekim 02, 2008 12:35 am

Neredeyse bitmek üzere olan kaymak birasına baktı kısa bir süreliğine. Yenisini doldurup doldurmama konusunda kararsız kalmıştı ki, yeniden doldurmanın iyi olacağını düşündü ve oturmuş olduğu yerden kalktı. Yine ağır adımlar ve yine şişeden ağır ağır dökülen sıvı. Kendisini bir şatoda hissediyordu. Hogwarts Şatosu'ndan farklı bir şatoda. Kendisine ait, karanlıklar içinde ve klasik tarzda döşenmiş bir salonun ortasında buluyordu kendisini. Kalın taş duvarların, içerideki büyük gücü hapsettiği gizemli bir şatoda. Bardak tamamiyle dolmuştu. Şişeyi kaldırırken damlayan bir kaç damlayı görmezden gelerek elinde tuttuğu kristal bardak ile, yüzü pembeleşmiş kızın yanına tekrar döndü. İçinin ısındığını hissediyordu. Şömineden gelen sıcaklık veya biranın etkisi. Kim bilebilirdi ki neden olduğunu.

"Evet benim de hızlı yaşadığım söylenebilir, Achille ama kontrolsüz mü, burasını ben bile bilemiyorum.. " Hızlı yaşam demek, kontolsüz bir yaşam demek değildi elbette. Achille'e göre sağlam temeller üzerine kurulmuş hızlı bir yaşam, en iyi yaşama tarzıydı. Belki de kendisi, kendi hayatına sağlam bir temel sağlamaya üşenmişti ve bu nedenle hayat basamaklarını ağır bir şekilde çıkıyordu. Fakat bir şeyden emindi. Basamaklardan ne kadar ağır çıkarsa, o kadar çok şey görüyordu etrafında ve harcadığı zamana bakılacak olursa, bu aklına kazınan şeyler ile yaşamına yön verebiliyordu.

Düşünceli hali nedeniyle kıza karşı kendisini dinlemiyormuş gibi görükmek istememişti. Dikkatini toparladı ve büyük bir çaba ile düşüncelerinden sıyrıldı. Saygı duymak için saygı gösterilmeliydi. Genelden duyduğu saygıyı belki önemsemeyebilirdi fakat hayatında yer alan kişilerden duyacağı saygı kendisi için önemliydi. Yakınındaki kişiler gelecekte yanlarında olacak kişilerdi. Genel rüzgar gibi dağıldığında, ardında kalanlar yakınları olacaktı.
"Gerçi kontrollü bir yaşamın çok da keyifli olduğunu zannetmiyorum.. Hayatın boyunca her şeyi ayarlayıp yapsan da bir yer de bütün bunların yitip gideceği bir an gelir"

Toparladığını zannettiği dikkati, kızın sözleri ile gerçekten toparlanmıştı. Bembeyaz dişlerini ortaya çıkartacak şekilde çekici bir gülümseme yüzüne yerleşti. Karşısındaki haklı mıydı? Belki evet, belki de hayır. Bunları konuşmaya değer miydi? Görüşlerini açıklamaya değecek bir insan mıydı karşısındaki? Kızın kapıdan ilk girişi ile aslında neden burada olduğunu çok iyi biliyordu. Fakat bazen bilmemezlikten gelme, en iyi yöntemdi. Ve kararını vermişti. Düşüncelerinden biraz da olsa bahsetmek, sırrını paylaştığı bu insan üzerinde kendisi hakkında daha iyi bir izlenim uyandırırdı. "Her şeyi ayarlamana rağmen bir sorun çıkıyorsa, her şey ayarlanmamıştır. Her ihtimale karşı ikinci, belki de üçünü bir ayarlama gereklidir. Eğer bunu yapabiliyorsan, o zaman hayatın hızlı veya yavaş geçmesinin bir önemi kalmaz. Ben belki de bunu yapmaktan üşeniyorum, belki de korkuyorum. Fakat bir tek şeyi bildiğimi söyleyebilirim. Gürültüsüz bir hayat, en iyisi."

Hafif bir gülümseme ile konuşmasını bitirdi ve bardağından birkaç yudum aldı. Daha söyleyeceği çok şey vardı. Uzun düşünme süreleri boyunca sürekli kendisini, gelenekleri, sanatları yargılamış ve kendince doğrular çıkarmıştı. Daha on üç yaşında ne olacağını, ne yapacağını biliyordu. Erken yaşta olgunluğa ulaşmıştı. Gözlerini kızdan aldı ve sönmeye yüz tutmuş şömineye baktı. Böylesi belki de daha iyiydi. Zaten Myra yeterince ısınmış gözüküyordu. Bardağından birkaç yudum daha aldıktan sonra pis bir gülümseme yüzüne yerleşti. "Kaymak birası işe yaramış sanırım. Yüzünde hoş bir pembelik var." Uzaklardan gelen bir ses tonu ile konuşmuştu. Pek sık iltifat etmezdi. Belki de bu iltifat sayılmazdı. Fakat Achille birşeye hoş demiş ise, gerçekten hoş olmalıydı. Kızın bitmiş olan bardağını elinden aldı ve yenisini doldurmak üzere ayağa kalktı. İki eli de dolu bir şekilde arkasına dönmüş, yüzünde hâla pis bir sırıtış vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Myra Frances Meadows

MitolojiMitoloji
Myra Frances Meadows



Mücadele Tarafı : Renegade

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyPerş. Ekim 02, 2008 1:48 am

"Her şeyi ayarlamana rağmen bir sorun çıkıyorsa, her şey ayarlanmamıştır. Her ihtimale karşı ikinci, belki de üçünü bir ayarlama gereklidir. Eğer bunu yapabiliyorsan, o zaman hayatın hızlı veya yavaş geçmesinin bir önemi kalmaz. Ben belki de bunu yapmaktan üşeniyorum, belki de korkuyorum. Fakat bir tek şeyi bildiğimi söyleyebilirim. Gürültüsüz bir hayat, en iyisi."

Dedi Achille Myra'nın sözleri üzerine ve Myra bunu belirtmese de Achille'e bu konuda hak vermediği kesindi. Myra, herkesin mutlaka o güne kadar sahip olduklarını geride bırakacağı bir zaman olduğuna emindi çünkü böyle anlar herkesin hayatlarındaki tek pişmanlık noktalarıydı ve Myra'nın bugüne kadar tanıdığı bir çok kişi hayatlarındaki en az bir şeyi geri çevirmek için pek çok şey feda edebilirdi; ama Myra bundan daha fazla bahsetmek istemedi. O sırada tekrar Achille'i işitti:

"Kaymak birası işe yaramış sanırım. Yüzünde hoş bir pembelik var."

dedi, Slytherinli çocuk Myra'ya. Kız o anda kendisini yüzündeki pembeliklerle merak etti çünkü genellikle kızdığında ya da utandığında yüzü kızarırdı ve bu pembelik Myra'ya göre pek de hoş olmazdı. Achille'i tanıdığı için Myra ilk önce bunu bir iltifat olarak algılamadı; fakat her olasılığa sessizce teşekkür edercesine gülümsedi. Şimdi yüzündeki o hoş pembeliğin biraz daha arttığına emindi.

Myra, Achille'in yine o ağır ama ahenkli hareketler eşliğinde bardakları tekrar doldurmasını izledi ve arkasına döndüğün daha önce Achille'in daha önce hiç sırıtmadığı gibi sırıttığını gördü. Bu Myra'yı biraz korkutuyor ama daha fazla eğlendiriyordu. Bunun üzerine Myra da sırıtarak

"Şöyle yapmayı kes!"

dedi ama kendisi de sırıtışını engelleyemiyordu. Neydi şimdi bu? Komik bir şey mi vardı? Yoksa Myra'nın söylediği bir şeye mi sırıtıyordu? Yeni kurumuş, şekilsiz saçlarıyla ve pembeleşmiş yüzüyle Myra gayet de bir soytarıya benziyor olabilirdi ya da usulca olduğu yere pusmuş bir sirk köpeği... Neydi Achille'in böylesine dayanılmaz ve bulaşıcı sırıtışının nedeni? Myra çok az yaptığı bir şey daha yaparak merakına yenik düştü ve sordu:

"Söylesene Achille! Aklından neler geçiyor?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Achille Matteo D'Aloise

BüyücüBüyücü
Achille Matteo D'Aloise



Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Sfenks

Davetsiz Misafir - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir - Sayfa 2 EmptyCuma Ekim 03, 2008 1:14 am

Yüzündeki pis sırıtış hâla silinmemişti ve dışarıdan birisi için oldukça tehditkar bile gözükebilirdi. Arkasına döndüğünde, kızın gülümseyen yüz ifadesi ile karşılaşmıştı. İltifat olarak algılamıştı anlaşılan bunu. Algılaması gerektiği gibi. Zeki insanlardan hoşlanırdı Achille. Tıpkı karşısında bulunan kızdan hoşlandığı gibi. Onlar ile vakit geçirmekten hoşlanır ve bilgi alışverişinde bulunurdu. Myra'yı da böyle görüyordu kendince. Doldurmuş olduğu bardak ile kıza doğru yönelirken, kızın gülümsemesinin yerini sırıtmaya bıraktığını görmüştü. "Şöyle yapmayı kes!"

Ne yapıyordu ki? Belki yalnızca aklına gelen bir şeye sırıtıyordu. Belki de karşısında bulunan kızı, yağmurdan kurtardığı bir kediye benzetmişti, ona süt vererek beslediğini düşünmüştü ve bunun üzerine gülmüştü. Ya da belki de pek alışkın olunmayan bu sırıtışı, onda mutluluk yaratmıştı ve o da sırıtmıştı. Peki o zaman neden kesmesini söylemişti ki? Kızları anlamakta zorluk çekiyordu. Haklarında kullanım kılavuzu tarzı bir şey olsa, belki nasıl davranacağını bilirdi. Fakat bu da neydi?

"Söylesene Achille! Aklından neler geçiyor?"
Sırıtışı yerini gizemli bir gülümsemeye bırakırken, kıza kendi kristal bardağını uzattı ve yerine geçti. Sağ eli ile sıkıca tuttuğu bardağından bir kaç yudum aldı ve aynı gizemli gülümsemesini sürdürerek konuşmaya başladı. "Kim bilebilir? Neler geçmiyor ki." Bardağından büyük bir yudum daha aldı ve konuşmasına devam etti. "Bir an için seni yağmurdan kaçan bir kediye benzettim de." Yalanlar, yalanlar, yalanlar.. İnsan neden gerçeği saklama gereği duyardı ki? İşte hayatında eklenen bir yalan dahaydı bu Achille'in. Aklındakileri söylese belki de her şey daha güzel olurdu. Ya da daha berbat. Fakat en sonunda bir şeyler olurdu. Karşısındakini cevabı bilinmeyen bir problem ile bırakmazdı. Ya da belki de yanlış şeylere inanmasına yol açtığından ötürü, konuşma farklı boyutlara giderdi. Çelişki içerisinde kalmıştı yine, birçok zamanda olduğu gibi.

"Sırıtışım bulaşıcı sanırım." dedi gülümseyerek. Konuyu değiştirmeye çalışıyordu. Mimikleri ile bir pot kırmıştı ve bunu düzeltmeliydi. İçten içe kendisine lanet etmiyor değildi. Böyle bir kızın karşısında pot kırmak. Zor sorular ile karşılaşmasına yol açmakla kalırdı çoğu zaman. En sevmediği şey olsa bile zor sorulara yanıtlar bulmak. Kısır bir döngü içerisine sokardı bunlar kendisini ve işin içinden çıkmak ile zaman kaybederdi. Kaymak birasından birkaç yudum daha aldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Davetsiz Misafir

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

 Similar topics

-
» Beklenmeyen Misafir.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-