AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Andrea Autumn

GezginGezgin
Andrea Autumn



Mücadele Tarafı : Çocuklarım.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPaz Mart 08, 2009 12:10 am

Yürümek. Ona en iyi gelen şey. Onu en rahatlatan. En soyutlayan.
Uzun ve ince düşünmek. Jackie'ye göre değil. Hayatı olduğu gibi kabullenmek. Belki bunu başarabilirdi. Biraz zorlasa, uğraşsa olurdu. Herşeyin aksini iddia etmeyi bırakıp ılımlı olabilse. Gerçekten bunu başarabilse hayatındaki öncelikleri de yerine oturtabilecekti. Peki ama korktuğu şey. Neydi? Başarı... Çok ilginç ki bundan korkuyordu. Hayatı boyunca istediği şeylere kavuşmanın, bunları başarmanın yanında birde başarının getirdikleri vardı tabii. Jackie bunu doğru kullanmayı bilmezse kendi sonunu kendi bitireceğine inanıyordu. Kendi gücünden, aklından korkuyordu belki de. Belki de bildiği şeyleri bilmemezlikten gelmekten, onu öyle göstermekten. Asıl sorun doyumsuzluk muydu? Neden olmasın. Jackie ile bağdaşan sözlerdi bunlar. Doyumsuzluk, başarı, güç. Bir de asalet. Şimdilerde moda olan şey. Herkes de olan o asaletik. Herkesin kendini öyle sandığı, öyle göstermeye çalıştığı çoğunun alt mahalle insanlar olduğunu kabul etmediği, o soydan gelmiş olan soysuz insanlar. Hepsi birer budala, hepsi birer varoş. Peki ama öyle olmalarına rağmen, kendilerini nasıl oluyor da soylu göstermeyi başarabiliyorlardı?

Bu gerçekten Jackie'nin aklını karıncalandırıyordu. Belki fazla takmıyordu. Onların aslından öyle olmadığını biliyordu bunu da başkalarına kanıtlamak gibi bir çabası da yoktu doğrusu. Şimdilerde uğraşacağı, ilgileneceği daha önemli konularla karşı karşıyaydı. İstedilerini elde etmişti. Sonunda profesör olmuştu. Zaten bunu istiyordu. Peki ama neden bir tepki vermiytor, mutlu olmuyor, en azından olmak için çaba sarfetmiyordu. Bugün kendisine çok fazla soru sormuştu. Evet bir şizofreni olarak fazla yoruyordu maxi zeka beynini. Asıl sorun fazla zeki olmasıydı belki. Belki de zekasının farkında olması. Ya da... Zekasını gerçekten istediği gibi kullanması. Onu korkutan buydu. Başarı, güç. Evet. Kendi gücünden bile korkacak duruma gelmişti, peki ama neden?. Bunun bir açıklaması olamazdı. Evet bu mümkün değildi. Bunu bilebilecek tek kişi ise sadece kendisiydi. Bunu öğrenmek istemeyen biri olarak, belki 1-2 saniye sonra öğrenmek isteyebilirdi. Durumun karışıklığından sıyrılmak istiyordu.

Parkdaki adımları düşüncelerine adeta melodik bir heyecan katıyordu. Tak- tak-tak. Topuklu ayakkabıları, düşünceleri ve soldan esen hafif fırtına sanki herşeyi daha da alevlendiriyordu. Hem de aslında bunları silip süpürmesi gerekirken. Düşüncelerine mani olamıyordu ancak biraz daha zorlarsa beyninden duman çıkmasndan korkuyordu. Bunun olmayacağını farkında olsa da kendince alay ediyordu. Alay edilesi bir insanın başka şeylerle alay etmesi. Gerçekten de etki tepki ile bir alakası olamazdı. Zaten herşey saçmaydı. Birde bunun tasasına düşmek gerçekten gereksizdi. Aksiyon sahnelerini aratmayan hızdaki düşüncelerinden tekrar sıyrılıp yürüdüğü uzun karanlık parka dikti gözlerini. Hoş, pek de etrafını gördüğü söylenemezdi ya. Laf olsun diye bakıyordu. Park'ın ilrisindeki mahalle restorantlarından yansıyan ışık park'ın ilerideki patikayı anımsatan çıkıntısına loş bir hava vermişti. Olağan bir durumdu, abartmaya gerek yoktu. Gözleri her zaman oturduğu bankları aradı. Evet gecenin karanlığında kendisinden başka kimsenin olmayacağını bilerek buraya gelmek iyi bir tahmin olmayabilirdi ancak liseli aşıkların uğrak mekanı gibi görünenen bu yerin boş olması içten içe bir zafer gibi gelmişti ona. Bu zafer onu sarhoş edecek miydi? Yine saçmalıyordu...
Adımlarını yavaşlattı. Oturduğu yerin tam önüne geldi ve karanlıkta biraz olsun kendini belli eden sarımsı rengi soyulmuş, siyah sarı gibi olan tahta parçasına oturdu. Burayı özel olarak severdi. Rüzgar tam karşısından eserdi. İşte bu an onun en mutlu anlarından biriydi. Burada kendii özgür, serbest hissediyordu. Soyut. Katkısız. Evet bu doğru katkısız. Kitaplarda anlatılan sıcak yaz günü esen meltem'i anımsadı bir an. Yüzünde istemsiz bir tebessüm oluştu. Bellki ki yine geçmişe dair anılarıyla alay ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilmari Eljas Rosberg

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Ilmari Eljas Rosberg



Mücadele Tarafı : Yok böyle bir şey
Kan Durumu : Safkan

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPaz Mart 08, 2009 2:23 am

Gecenin huzur veren sesssizliği ufak bir esintinin dalgaları arasında dolanmaya başlamıştı. Yaşam yavaş yavaş çekilirken dört duvarlı mabedine, bilindemedik bir hareket başlamaktaydı ıssız sokakların görünmezliğinde. Sokak lambalarının bile aydınlatmak zorlandığı; düzenli ağaçların sıralanmış olduğu; yeşilin her tonunu içinde barındıran Old Gween, yaz gecesinin neşeli hayallarini sıcak bir esintiyle barındırmaya başlamıştı içinde. Belirsiz bir nefesin saniyelik kıpırtıları arasında ekvatorun sıcak ikliminden bir parça ulaşmayı başarmıştı bu eski ve büyük parka. Zaman zaman ağaçların arasından belirsiz bir hayvana ait olan haykırışlar, sayısız anlamı içinde barındırarak yankılanıyordu dakikalarca. Kimsecikler yokmuş hissini yansıtmaya çalışan bir gece olduğu her halinden belli oluyordu. Kuşların görünmeen çıkardıkları fısıltılar, bir ahnek içinde dans eden ağaçlar ve boş banklar bunun bir göstergesiydi sanki. Sadece karanlık gölgelerin arasında dolanan bir siyahlık göze çarpmayı başarıyordu belirli aralıklarda. Gecenin tehlikeli yaratığıymış gibi gözden kaçarak ilerleyen bu yaratık -siyah panter- tek bir durumun kanıtlayıcısıydı. Azınlık sayılacak bir grup tarafından tanınan ve vahşetin çağrılarına kolaylıkla boyun eğen yaratık, Lesse'nin varlığının bir simgesiydi sadece.

Yalnız olmak isteyecek bir hale gelmiş olan genç bir büyücü ve kafasında sorunları çözemeyen kişileri birleştiren bir mekan. İşte Old Gween bu gece bu durum için örnek gösterilecek bir yer oluvermişti aniden. Mavi gözlerinin hem anlamsız hem de düşünceli pusular altında kapanmış olması, Lesse'nin bir sorunun içine düştüğünü kanıtlıyordu kolaylıkla. Okulun kapanması ve kendine zaman ayırma fırsatını yakalamasıyla birlikte kendini bilindik yerlerden uzaklaştırması da bu duruma benzer nedenlere sahipti. Çevresinde oluşan ve kontrol edemediği son olaylardan sonra buraya, pek bilmediği bu parka, gelmek istemişti nedensizce. Büyücü dünyası beklenmedik bir değişimin içine girerken, belki de en saçma durumlara şahit olma fırsatını yakalamış ve bu yüzden sıkılgan bir kişiliğe bürünmüştü. Aslında ihtiyaç duyduğu tek şey biraz farklılık görmekti. Böylce eski kişiliğine ve umursamazlığına kavuşacağına inanmıştı.

Ayakları sert çakılların üzerinde sürünürken, kafasında kurtuluş yolunu arayan çeşit çeşit ses vızıldaşıyordu. Ilık havanın yüzüne çarpması pek etmili olmuyordu bu düşünceli haline. Zaten yazın bunaltıcılığı ne kadar yardım edebilirdi ki? Sadece biraz daha boşalmış sokaklar ve mekanlar sağlayabilirdi kendisine. İnsanların umutla tatil yapmaya kaçmasına alışmıştı artık. Her yaz geldiğinde aniden boşalmnış sokakları görmek eskisi gibi şaşırtıcı gelmekten ziyade mutlu edici geliyordu. Selam vermesi gereken kişiler, azalmış oluyordu çünkü. Bu keşfetmeye yeni başlamış olduğuğu park da, bu nedenden dolayı cazip gelmişti kendine belki de. Aslında bunun nedeninin de merak ettiği pek söylenemezdi. Hangi nedenden olursa olsun gelmişti buraya; bu durumu istese de değiştiremezdi artık. Ağaçların hışırtı arasında ve beton yapıların arasına kurulmuş olan bu doğada zaman geçirmek en akıllıca hareket olacaktı. Lesse yalnız olduğuna artık karar vermiş ve bunun rahatlığıyla ilerlemeye başlamıştı. Ancak bir süre sonra karşısına çıkan bank, üstünde taşıdığı kişi ile onu yalnızlıktan uzaklaştırmıştı.

Karanlık altında oturan kişinin yüzünü tam seçemiyordu. Ancak uzun saçları, ince bedeni ile bir kadın olduğunu tahmin ediyordu. Başta kararsızca kim olduğunu seçemediği kişiyi süzdü ve uzaklaşmaya karar verdi. Tabi kadının görüş alanında olmasaydı bu fikrini gerçekleştirebilecekti. Ani bir şekilde seçemediği gözlerin üstüne dikilmesiyle bir ürperme hissetti. Artık kendisine yakışan hareket dolu banka ilerlemek olacaktı. Bu yüzden yavaş ama emin adımlarla kısa mesafeyi aştı kolayca. Karşısında duran sima tanıdıktı. Bir süre boyunca o narin yüzü süzdü; nereden anımsadığını çözmek için. Sonunda Hogwarts sınırları içinde yakın zaman önce gördüğünü hatırlamış ve bu durumdan biraz daha cesaret almıştı.
"Selam. Iı-ıımh..." Kısa ve ent şekilde başlamıştı sözüne ama nasıl tamamlayacağına emin olamamıştı. Bu yüzden anlamsız sesler çıkarken ağzından, söyleyeceklerini toparladı kafasında hızlıca. "Sanırım yalnızsınız. Bu saatte pek akıllıca bir hareket değil. Neyse bu duruma karışmam doğru olmaz. Sadece oturabilir miyim diyecektim." Sakin sesi anlamsız kelimeleri birleştirerek, karmaşadan bir cümle oluşturmuştu. Lesse tekrar sesssizleşirken, kendisine merakla bakan gözlere dikkat kesilmişti. *Güzel biriymiş.* fikrine varması pek zor olmamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/ilmari-eljas-ros
Andrea Autumn

GezginGezgin
Andrea Autumn



Mücadele Tarafı : Çocuklarım.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPaz Mart 08, 2009 12:13 pm

Gecenin boşluğunu dolduracak bir uğraş bile bulamamıştı kendisine. Laf olsun diye konuşmayı, davranmayı adeta edinmişti son zamanlarda kendine. Asıl sorun bu kafa karışlığının somut bir anlamı olmamasıydı. Bundan emin olmak bile ona zor geliyordu. İşte şu diyebileceği bir sorunu bile yoktu. Aksine 19 yaşındaki bir genç kadın için fazla karmaşık gelecek sorunlarla kolaylıkla baş edebilmesi ya da edebiliyor gibi göstermesi bile Jackie için büyük bir düşünce tarzıydı. Yaşından olgun bir insan olmak... Bazı durumlarda gerçekten kötüydü. Karşısındaki insanın dertlerine çare bulabilecek kadar akla sahip olmak, sebep aramak. Son zamanlarda herkesin yaptığı şey buydu doğrusu. Anaçlık. Ne oluyorsa herkesin kanına işlemişti. Belki de sıradanlıklarını gizlemek adına yapıyorlardı bunu. Kim bilir diye geçiştirdi. Pürüzsüz ve orantılı boynunu geriye doğru attı. Şimdi kendisini daha iyi hissediyordu. Uzun saçları arkasında sallanırken sanki beyninden birşeylerin boşaldığını hissediyordu. Bir bir acı değildi, bu bir hazdı. Uzun ince parmaklarını ipek gibi yumuşak ve temiz saçları arasında gezdirmeye başladı. Hacimli kalın bukleler eline geliyordu. Daha sonra yavaş bir hareket ile doğruldu. Tekrar aynı pozisyonuna dönmüştü. Uzun ve geniş karanlığı izliyordu. Bacak bacak üstüne attı kibarca. Mavi gözlerini kıstı biraz. Şimdi daha donuk bakıyordu. İçinde yaşadığı savaşı, olayları kendisine bile itiraf edemeyecek duruma gelmişti. Yapamıyordu. Tek kalmıştı. Hayatla olan mücadelesinde artık ona sahip olan birer yetişkin insanlar yoktu. Çünkü artık yetişkin olan ta kendisiydi.

Henüz çaylak bir yetişkin olsa da olgunluğunun içinde hapis olduğu bu bataklıktan bir gün kurtaracağını umuyordu. Belki de yapmalıydı. Korktuğu şeyi. Onu bulmayı. Kız kardeşini. Hogwarst’a gittiği zaman ister istemez karşılaşacaklardı. Bu durumdan şikayetçi değildi ama çekiniyordu ondan. Hakkında pek birşey bilmediği kardeşi tarafından istenmemekten çekiniyordu belki de. Ariasha... Hiçbir zaman ruh ikizi olamadıkları küçük kardeşi. İyi bir Slytherin edası taşıyor olabilirdi ancak karakter özellikleri olarak pek benzedikleri söylenemezdi. Öğrenci olduğu yıllarda herkes onların kardeş olduğunu bilirdi ancak aralarında olan mesafe sanki bir küslüğün, düşmanlığın simgesiydi. Onu pek umursadığı söylenemezdi ama şimdi ona destek olacak tek kişinin o olması... Ona muhtaç mı olmuştu yoksa? *Asla! Diye haykırdı içinden şiddette. Kendisinden yaşlarca küçük birine hem de küçük kız kardeşine muhtaç olmayı düşünmek bile gereksiz ve saçmaydı.

O an düşünclerinden aniden ayrıldı. Gözleri dahil vücudu karşıdan gelen bedene çevrildi bir anda. Karanlığın verdiği avantajla en ufak sese bile irkiliyordu. Şimdi ise tam olarak birisi vardı. Gözleryle karanlık bedeni süzmeye başladı. Henüz ona uzaktı ve seçemiyordu karşısındakini. Ancak erkek bedeni olduğunu anladığı karanlık kendisine adım adım yaklaşıyordu. Biraz daha yaklaştığında dikkatli bakışlarının cevabını almıştı. Bu oydu. Lesse! Okulda defalarca kez gördüğü kişi. Son sınıftayken derslerine girdiği genç profesör. Şimdi ise aynı okulda görev yaptıkları kişi. Onu tanıması zor olmamıştı doğrusu. Hemen dikkat çeken ve varlığını belli eden bir insanı tanımamak zor olurdu cidden. Karşısındaki kişinin kendisiyle konuşmaya başlayacak bir izlenim vermesi Jacqueline’i meraklandırmıştı doğrusu. Dikkatle hala Lesse’yi süzerken genç adamın dudaklarından kelimeler süzülmeye başlamıştı bile.
"Selam. Iı-ıımh..." Sanki kafasında söyleyeceklerini toparlama çalışıyor gibiydi. Jackie ise hala dikkat kesilmiş konuşmanın devamını bekliyordu. "Sanırım yalnızsınız. Bu saatte pek akıllıca bir hareket değil. Neyse bu duruma karışmam doğru olmaz. Sadece oturabilir miyim diyecektim." Demişti karşısındaki etkileyici ses. Jackie anlamsız bakışlarını süzünden silerek anlamlı bir gülümseme takıştırdı yüzüne.

‘’Merhaba... Evet yanlızım. Sanırım gecenin karanlığı bu gece de beni esir almayı tercih etti.’’ Dedi yumuşak ama etkileyici ses tonu ile. Daha sonra *oturun anlamında eliyle işaret etti yanındaki yeri. Gecenin geri kalanı yanlız düşüncelerle boğuşmakla geçmeyekti Jackie’ye göre.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilmari Eljas Rosberg

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Ilmari Eljas Rosberg



Mücadele Tarafı : Yok böyle bir şey
Kan Durumu : Safkan

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPaz Mart 08, 2009 7:12 pm

Ufak bir sessizlik olmuştu sakin sesi altında çıkan sözlerin üstüne. Belki genç cadı bu saatte karşılaştığı kişinin sözlerini onaylamak için düşünmeye ihtiyaç duymuştu. Lesse bu durumun doğallığını kabullenerek beklerken, gözleri karşısında duran kişinin üstünde yoğunlaşmıştı. Daha önce görmüş olmasına rağmen, hiç fark etmediği bir güzelliğe sahip olduğunu şimdi anlamıştı. İnce bedeni; uzun saçları; zarif yapısı; anlamlı bakışları belirsiz bir varlığın hediyesiymişçesine dikkatini çekmişti. Daha önceleri öğrencisi olan bu kızın doğal bir güzelliğe sahip olduğunu nasıl anlamadığına şaşıyordu. Belki de sadece genç kız olarak nitelendirmesi ona alıcı gözüyle bakmasını engellemişti. Ancak şimdi o öğrenci sıfatından kurtulması, engel olmadığı düşüncelere itiyordu Lesse'yi. Zaten yaşının verdiği gençlikten dolayı hep çevresinde bulunan güzelliklere belli bir alıcılıkla bakmayı duymuştu ve öğrencilerine umursamazca davranmak için çok zorlanmıştı. İşte karşısında duran ve bir süre önce hiç dikkat etme cesareti gösteremediği kız karşısında tüm güzelliğiyle duruyordu. Lesse bu saçma bulmaya çalıştığı düşünceleri kafasından atmak istediyse de başarılı olamadı. Aralarında karar vermekten dolayı doğan sessizlik sürdüğü sürece düşüncelerini ayıramayacak gibiydi ondan.

Sonunda kafasında kabullenmek istemediği düşüncelere yol açan sessizlik, kaybolmuş ve Lesse'yi bir harekette bulunma isteğine yönlendirmişti. Ancak işittiği sesin bir süreliğine kafasından bu düşüncelerden atacağından haberi yoktu Lesse'nin. İlk başta dikkat etmemesinden doğan isteğini olumlu bir şekilde karşılandığından, sakince kendini boş yere bırakmış ve kafasında yeni düşüncelerle oluşturduğu kızın yanında yerini almıştı. Gecenin sessizliği içinde bu ani yakınlaşma ise başlangıç durumuna döndürmüştü Lesse'yi. Kafasından atamadığı ve kanının kaynamasına neden olan düşüncelerle uğraşması gerekecekti gene. Hafifçe arkasına yaslanıp, bakışlarını kızın üstüne çevirdi sessizce. Yakınlaşınca belirginleşmişti, yüzüne yerleşen durgunluk. Lesse hızlı bir şekilde oluşan sessizliği bozma ihtiyacı duyarak, bir konu aramaya başladı. Aklına ilk gelen yer Hogwarts olmuş ve ağzından sözler fırlayı vermişti.
"Geçen gün seni Hogwarts'da gördüm. Sanırım profesörlük için başvuruyordun." Akıllıca bir konu seçtiğini her kelimesinde daha yoğun hissetti. Evet, kesinlikle saatlerce sürebilecek bir konuydu meslek sohbeti. Kızın kendisine bakan gözlerine dikti, kendi gözlerini ve kısa duraksamasını bitirdi. "Kabul edildin mi?" sorusuyla sonu gelmeyecek bir konuyu açtığına karar vermişti. Dudakalrı hafifçe kıvrıldı ve gözleri parladı. En azından düşüncelerini buraya yoğunlaştırabileceğine inanıyordu.

Gecenin huzur vericiliği altında Old Gween eşsiz bir güzelliğe sahipti. Çevresindeki şehrin pisliğine rağmen, kendini bir şekilde korumayı başarmıştı anlaşılan. Ağaçların hafif estinli atlında sallanışı ve baykuşların zaman zaman çıkardıkları sesler dışında yaşamın fısıltısından tamamen arınmıştı. Muggle dünyasına ait gece serserilerinin, ayyaşların pek uğramayı göze alayacakları kadar büyülü bir yer haline gelmişti park. Genel olarak kimsenin bulunmayı gerek görmeyeceği bu saatlerde, en güzel kıyafetini üstüne geçirmişti. Her şey ezberlenmiş bir rol gibi tıkır tıkır sahneliyordu oyunu. Sadece beklenmedik iki misafir konuk oyuncu süpriziyle yerini almıştı bu gece. Biri erkek ve diğeri kız olmak üzere gelen oyuncular parkın kalbi sayılabilecek bir yerde oturmaktaydılar. Olayların akması için gereken tek şey; sahne ışıklarının yakılmasıydı ve ayın tam tepeya varmasıyl bu durumda gerçekleşmiş oldu.

Romantik aşıkların saati ve mekanı olarak nitelendirebilceği bir yerde bulunduğunu farkındaydı Lesse. Ancak bulunduğu yere göre aklından geçen düşünceler hiç ahlakça değildi. Kendisine bir kibarlık yapan biri adına oluşturduğu düşünceler... Asla kabul edilecek bir durum olamazdı ama bu düşünceler bulundukları yerden çıkmadığı için kimse bir ceza kesme hakkına sahip olamıyordu.
"Bu arada adın Jacqueline değil mi?" Sorusunu yöneltirken bu ismin kendine neden bu kadar çekici geldiğini kendisi de bilemiyordu. Jacqueline ile karşılaştığı andan itibaren, istemsizce ona ait her şeyi alıcı gözüyle düşünmeye başlamış ve kendine bu durumdan dolayı büyük bir öfke duymak istemişti. Ancak öfke konusunda da başarılı olamıyordu ne yazık ki. Düşmanların karşı acımasızca olmayı çok iyi başaran biri olsa da, kendisine öfke duymakta beceriksizdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/ilmari-eljas-ros
Andrea Autumn

GezginGezgin
Andrea Autumn



Mücadele Tarafı : Çocuklarım.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPaz Mart 08, 2009 10:08 pm

Karşısında duran adama bakmadan duramıyordu. Öğrencilik yıllarında dahi bu kadar ilgisini çekmemişti doğrusu. Kafasındaki binlerce karışıklığın üzerine gelmiş olan Lesse iyi bir zamanlama mı seçmişti? Evet... Kafa karışıklığının üzerine gelmiş, içinde tıkılıp kalmış olan düşüncelerinden onu bir çırpıda kurtarmış ve bunun yanı sıra birde onu etkilemeyi başarmıştı. Genç adam gerçekten çok etkileyiciydi. Bakışları, kibarlığı ve konuşmasıyla. Jackie de bu gizeme kapılmıştı belki. Okulda onun ilgisini çekebilmek için bir çaba sarfetmiyordu. Sadece onu uzaktan izliyordu. Konuşmalarını, bakışlarını ve hareketlerini. Herzaman bir soğukluk, tedirginlik vardı. Bu yüzden ona hiç yaklaşmamıştı. Zaten o zamanlarda da Lesse’nin kendisini fark etmesini, beğenmesini beklemiyordu ama şimdi... Şimdi aynı okulda görev yapacaklardı. Hergün karşılaşacaklardı. Hislerinin doğruluğundan emin olmayan Jackie’yi bir kaç dakikada etkilemeyi başarmış olan bu yakışıklı profesöre bundan sonra nasıl bir tutumla yaklaşacaktı? Sıcak ve içten mi? Soğuk ve umursama mı? Bunu gerçekten bilmiyordu ancak 2. sini yapmayı istemediğini biliyordu. Lesse, Lesse.. Oldukça etkileyici. Her yönü ile. Peki ama bu doğru muydu? Onun hakkında böylesine düşünmek, böylesine derin konularda hayal kurmak. Kim bilir Lesse bunu öğrense onunla alay eder, küçük bir kızmış gibi davranırdı ona. Ama o küçük kız gerçekten büyümüştü. Hem beden olarak, hem de ruh olarak. Geçmişini silmek istemiyordu elbette. Ama unutmak. Bunu isteyebilirdi. Sadece bir süreliğine, kafasını toplayana kadar. Belki de asıl aklından çıkan onun bir geçmişinin olmamasıydı. Ailesi’nin olmaması. Doğduğu andan itibaren, hayata adım attığı andan itibaren zorluklarla savaşmaya başlamıştı. Bunu Lesse bilemezdi, hiçkimse bilemezdi. Geçmişini sır gibi saklamazdı ancak insanlar onun geçmişini öğrenmeye çalışmak gibi davranışta bulunmazlardı. Şimdi bu geçmişi bile olmayan genç kadın ne hissettiğini biliyor muydu? Aşık mı olmuştu? Bir anda mı? Bu kadar erken mi? Aşka inanmayan bir insan neden böyle şeyler hissederdi ki o zaman.... Bunun mantıklı bir açıklaması olmalıydı, olmak zorundaydı. Hayatı boyunca uzak durduğu, yaklaşmadığı ve kendini gizlediği bu karşı cinsten birine neden bu kadar rahat ve iyimser davranıyordu? Onu beğeniyordu evet. Bu konuda yalan söyleyemezdi ancak karşısındaki kişinin kendisine olan tutumu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Hatta kendi hislerinin bile nasıl bu kadar geliştiğini anlayamamıştı. O artık bir yetişkin olabilirdi, bu tür şeyler hissetmesi de abes değildi ancak abes olan kendisine engel olamamasıydı. Engel olmak gibi bir çabası dahi yoktu. Aniden aklından geçen bunca düşünceler onu korkutmaya başlamıştı. Sessizce yutkundu. Gözlerini kapattı. Rahatlamak istiyordu, bunu yapması çok zor değildi. O an yanına oturmuş olan genç adam’ın o pürüzsüz sesiyle kendisine geldi. Evet yine o ses. Aklını başından almaya bile yetebilecek kibarlıktaki ses...

"Geçen gün seni Hogwarts'da gördüm. Sanırım profesörlük için başvuruyordun." Dedi ses. Kısa bir duraksamadan sonra devam etti."Kabul edildin mi Diye devam etti Lesse. Jackie dinç, mavi gözlerine Lesse’ye çevirmişti. Göz göze gelmişlerdi bir anda. O an ona bakmaktan kendisini alıkoyamıyordu. Her saniye ona kendisini daha da yakın hissediyordu. Hissetmek istemiyordu belki de. Ya da hislerinden korkuyordu. Karşılık alamayacağını bilmek acı bir durumdu.

‘’Evet, uzun süredir okula sık sık uğruyorum.’’
Dedi elinden geldiğince sakin olmaya çalışarak. Belli etmeden derin bir nefes aldı. Daha sonra kaldığı yerden devam etti.
‘’Evet kabul edildim, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin profesörüyüm artık. Melezlerle işimiz olacak’’ Diye de ekledi sözlerinin sonunda. Bu sözünden melezleri pek sevmediği anlaşılıyordu doğrusu. Lesse’nin de melezleri sevmediğini tahmin ediyordu.. En azından Gryffindor olanları. Jackie Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini seçmişti. Asıl amacı bu dersi gerekliliğiyle işlemek değildi elbette. Planları vardı. Çocuklara daha farklı şeyler öğretecekti. Karanlığa karşı savunmak kimin dahiyane fikri olabilirdi ki! Tarafsız bir insan gibi görünebilir, hatta görünebilirdi. Ancak karanlığın gücünün farkında olamayacak kadar da aptal değildi. Hiçbir örgütle, orduyla işi olmayan Jackie’nin bu düşünceye varması zor olmamıştı. Belki de yanılıyordu. ZAY ‘da güçlü olabilirdi. Ancak düşünce tarzı onları desteklemesine el vermiyordu. Zaten öyle bir amacı da yoktu. O an yine derin düşüncelere daldığını anladı. Anlamasını sağlatan da tabii ki yine Lesse’ydi.

"Bu arada adın Jacqueline değil mi?"

Demişti bu kez. Jackie karanlığa bakan derin bakışlarını aniden Lesse’ye çevirmişti. Yine ona bakıyordu. Gözlerine. Bu kez gözlerini ondan ayırmayacaktı, zaten istese de yapamıyordu. Derin ve anlamlıca baktığını farkında değildi ancak öyle bakıyordu. Bakışlarında bir değişiklik olmadan dudaklarından kelimelerin süzülmesine izin verdi.

‘’Evet Lesse Adım Jacqueline.. Genelde beni bilenler Jackie diye hitap ederler. İstediğinle hitap edebilirsin’’. Demişti. Adını bilmesi garibine gitmişti. Onu hatırlıyor muydu? Sanmıyordu doğrusu. Ona Lesse demişti.Evet onun adını bildiğini bilmesine izin vermişti. Bundan pişmanlık duymuyordu. Tek çekindiği şey karşısındaki kişinin ona ters bir tepki verebileceği korkusuydu. Evet bundan çekiniyordu Jackie.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilmari Eljas Rosberg

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Ilmari Eljas Rosberg



Mücadele Tarafı : Yok böyle bir şey
Kan Durumu : Safkan

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPtsi Mart 09, 2009 12:09 am

Bakışlarıyla durmadan karşılaşmak beklediği bir durum değildi aslında. Ancak son birkaç dakikadır hep onun bakışlarıyla temas kurması mümkün olmuştu. Jackie'nin o aklını başından alan bakışlarındaki anlam sanki Lesse'yi içine çekiyordu. Bu yüzden kafasını elinden geldiğince ağaçların üstüne çevirmeye çalışıyor ama pek başarılı olamıyordu malesef. Bu şekilde, kontrolünü kaybetmiş biri gibi, davranmaya devam ederse düşüncelerinin ortaya çıkmasından korkuyordu aslında Lesse. Genel olarak duygusal olaylardan ve düşüncelerinin anlaşılmasından rahatsız olacak biri değildi. Herkese kendini bu şekilde tanıtmayı da başarmıştı. Ancak parkın içinde geçirdiği tüm vakti boyunca, bilindik özelliklerinin hepsini kaybetmişti. Belki de sıcak esitinin alıp götürdüğü şeylerden biriydi umursamazlığı. Rezil olacağı hissini her seferinde hissetmeye başlamış ve kaçamak bakışlarını fark etmemesi için şansına güvenmişti. Aslında Jackie, kendisinden bir iki yaş küçüktü sadece. Ancak genede böyle bir duyguya kapılmasını pek akıllıca bulmazdı çoğu kişi. Evet, kabul ediyordu artık. Duygularının içinde tamamen bir ilgi vardı bu kıza karşı. Belki uzun zamandan beri içine sessizce gömülmüş olan bu ilgi, şimdi bir findan gibi çıkıyordu içinden.

Kızın sesi ile hafifçe irkildi. Onun sesini duymak bile içindeki arzuyu tetiklemeye yaramıştı. Yüzüne yerleştirmeye çalıştığı gülümseme, saçma hareketlerini ve düşüncelerini saklamak için bir maske halini almıştı.
*Sana Lesse dedi.* fısıltısıyle beyninde dolanan ses, başka bir düşüncenin daha oluşmasına neden olmuştu aniden. Bir şansının olabilme ihtimalini kafasına yerleştirmişti Lesse. Evet, biliyordu ki bu imkansızdan bile imkansızdı ama bir ihtimal görme, yeni bir duyguya bağlananların avunma yöntemiydi. Eskiden öğrencisi bile olsa artık durumun farklı olduğunu başkalarına anlatabileceğini bilse, kendi düşüncelerini önlemeye çalışmazdı. Eskiden çok az gördüğü birine hissettiği ve farkında olmadığı duyguları, o kişiyi hep görmeye başladığında nasıl gömebilirdi ki içine. Kesin bir sınır bulması gerektiğini ve nasıl davranacağına karar vermesi gerektiğini biliyordu. Ancak bu iki durumu da uygun şekilde gerçekleştirmek gördündüğü kadar kolay değildi. Sadece çevrenin düşüncelerini umursamaması ve kendine güvenmesiyle kolay yolu seçmiş olabilirdi. Tabi bu yolu seçme cesaretini gösterebilmesi için Jackie'nin de neler hissettiğini bilmesi gerekirdi.

"Şaşırdım doğrusu." Sözüyle kafasını ikileme sokak düşüncelerden sıyrıldı aniden. Kızın sözlerinden sonra bir suskunlıuğa gömüldüğünü hissetmiş ve bu duruma bir son vermesi gerektiğini anlamıştı. Bu karara kafasındaki sayısız düşünce içinden varabildiğine çok şaşırarak başlamıştı sözüne de. Bu yüzden kısa başlangıcının ardından ister istemez susmuştu bir kez daha. "Çoğu öğrencim, belli bir dönem benim dersime girmiş olsa bile hep önyargıyla davranır. Belki belli mesafelere sahip olmam yüzünden, belli bir saygıyla konuşur öğrencilik dönemi bitse bile. Mesela senin de Bay Dixie tarzında hitap etmenden korkmuştum aslında." Yüzündeki bir gülümsemeyle sutu. Kafasında hızlıca sözleri kurarken, bir yandan konuşmak ve duygularını bastırmak hayli yorucu olmuştu. Şimdi sözlerini bitirdiğinde değerlendirme fırsatı bulması ise gayet normal bir durumdu. Onu hatırladığını belli ettiğini fark etmişti. Bundan pişmanlık duymalı mıydı peki? Hayır, Lesse artık bazı konuları saklayamayacağını kabullenmiş bir şekilde davranmaya karar vermişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/ilmari-eljas-ros
Andrea Autumn

GezginGezgin
Andrea Autumn



Mücadele Tarafı : Çocuklarım.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPtsi Mart 09, 2009 11:37 pm

Düşündüğünün aksine Lesse ona soğuk ve acımasız davranmıyordu. Aksine o kadar anlamlı bakıyordu ki... En azından Jackie bunu öyle görüyor, öyle kabullenmek istiyor ve hatta kabulleniyordu. Düşüncelerinin olumsuzluğa yenik düşeceği korkusu ruhunu ve hatta hatta bedenini sarmış olabilirdi. Titriyordu. O kadar yumuşak ve kibardı ki bunu bile belli etmiyordu. Gözlerinin uzaklara dalmasından korkuyordu. Tekrar kaybolmaktan, bir daha dönememekten. Son zamanlarda ne kadar çok şeyden korkuyordu böyle. Hayatını kaplayan bu ‘’korku’’ sözcüğü her düşüncesini ziyaret ediyordu adeta. Beyninde kurduğu hayallerin, düşlerin sonuna yakın ‘’korku!’’ sözcüğüyle süzleşmek ona ağır koymaya başlamıştı. Adım atmak istiyordu. Sanki üzerinde tonlarca ağırlıkta bir taş vardı ve kalkmasına, güçlenmesine izin vermiyordu. Belki eski Jacqueline olsaydı herşey daha farklı olabilirdi. Eski Jacqueline’i sevmiyordu ancak onun cesatini takdir ettiği de bir yalanlanamaz bir gerçekti. Beyninde tasarladığı deli saçması şeylerden kurtulmak istiyordu. Bu onun herzaman ki haliydi... Ancak şu an için geçmişini kurcalaması bölünmüş ve parçalanmış beynini pazıl yinetine kullanmak ve tüm parçaları birleştirmek adına saçma bir harekete benzer bir durum olacaktı. Oldukça gereksiz diye mırıldandı içinden. Kendi kendine teoriler üretmeyi kesmeli ve kendine gelmeliydi? Nereye gitmişti o kendine güvenenen genç bayan. Evet şu an için yapması gerektiğinden emin olduğu şeyi yapacaktı. Bir adım atacaktı. Bakışlarını Lesse’ye yöneltti. Birşeyler konuşmaya başlamıştı. Onu dinlediğini belli etmesi iyi olacaktı. Sonuçta onunla ilgileniyordu.

"Şaşırdım doğrusu." Demişti yakışıklı adam. Jackie bunun iyi mi kötü mü anlama geldiğini çözememişti doğrusu. Tam da bir adım atacakken bu durum kafasını karıştırmış olabilirdi ancak pes etmeye ve umutsuzca oturmaya pek de niyeti yoktu. Düşünmek için zamanı da... Jackie Lesse’nin bu sözleri karşısında susmayı yeğlemişti. Konuşursa yanlış birşeyler söylemekten, öyle anlaşılmaktan korkuyordu. Buna maal veremezdi. Bakışları Lesse’ye çevrilmiş duruyordu. Ona bakıyordu. Gözlerini ayırmaya da niyeti yoktu. Hafifce gözlerini kıstı. Karşısındakini böylece daha iyi betimlediğine inanıyordu. Kısa bir süre sonra Lesse’nin sözleri ile tekrar eski bakışlarına döndü. Dinç ve kararlı...

"Çoğu öğrencim, belli bir dönem benim dersime girmiş olsa bile hep önyargıyla davranır. Belki belli mesafelere sahip olmam yüzünden, belli bir saygıyla konuşur öğrencilik dönemi bitse bile. Mesela senin de Bay Dixie tarzında hitap etmenden korkmuştum aslında."

Bu cevaptan sonra yanlış birşey yapmadığı kanısına varmıştı. Düşüncelerinin doğruluğundan emin değildi ancak bunu düşünemek istiyordu. Düşünmesi de zor olmamıştı. Onu hatırlıuyordu.Lesse’den 1 saniye bile ayırmadığı gözleri şimdi daha anlamlı ve ışıl ışıl bakıyordu. Bu gece hiç yapmadığı birşeyi yapmıştı. İçten bir şekilde gülümsemişti. O kadar içtendi ki Veela olan kendisi bile bu kadar güzel güldüğünü daha önce hiç bilmiyordu. Bir anlık birşeydi bu. Bir daha bu kadar içten olup olamayacağından emin değildi ama emin olduğu birşey varsa o da Lesse’ye karşı olan duygularının alevlenmiş ve bedenini sarmış olmasıydı.

‘’İçimi acıtan geçmişin izlerini silmeye çalışırken, geçmişimin bana bu kadar iyi gelebileceğini tahmin etmezdim Lesse!’’ Evet imalı sözleri herşeyi açıklamaya yetiyordu. Ona resmen kendisinin iyi geldiğini söylemeye çalışmıştı. Lesse gibi zeki bir insanın da bunu anlayabileceğinden pek şüphesi yoktu. Çelişkili konuştuğu doğruydu. Bunları söylerken ki yumuşak tutumu da. Lesse’ye çevrilmiş olan yüzündeki mimikler git gide daha da güzel bir hal alıyordu. Artık daha belirgin ancak bir o kadar da kibar gülümsüyordu. Sadece bu da değildi. Gözleri bile artık gülüyordu. Bu kısa sessizliği kendisi bozmak istiyordu bu kez. Ne diyeceğini bilmiyordu. Aklını başından alan bu genç adama ne diyebilirdi ki. Gözleri zaten herşeyi anlatmaya yetiyordu.

‘’ Gözlerin...’’ Dedi yüzündeki ifadesini bozmadan. Evet farklı nuya inmişti. Pişmanlık duymuyordu. Kısa bir sessizliğin ardından devam etti. ‘’Hep böyle mi bakıyor? Anlamlı ve benim anlamama yetmeyecek kadar derin’’U-uu. Bunlar kendisi mi söylüyordu. Anlamlı ve anlamaya yetmeyecek kadar derin... Bunu kendisi mi bulmuştu. Bu kadar rahat mı söylemişti. İçi birden tedirgin oldu ancak hala aynı konumda Lesse’ye bakıyordu. İçindeki düşüncelerinin dışarıya yansımadığını bilmek onu rahatlatıyordu. Alacağı cevap herşeyin sonu ya da bir başlangıcı olabilirdi. Belki biraz erken davranmıştı ancak kendini tutamamıştı ve zamanı geri alamayacak, bunu düşünemeyecek kadar sarhoştu. Onu sarhoş eden ise. Lesse ve onun anlamaya yetmeyecek derin bakışlarıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilmari Eljas Rosberg

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Ilmari Eljas Rosberg



Mücadele Tarafı : Yok böyle bir şey
Kan Durumu : Safkan

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...   Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası... EmptyPaz Mart 15, 2009 2:48 pm

Yıldızların büyüsü bir oyun oynamak için uygun görmüştü bu geceyi. Sessiz ve sakin olarak nitelendirilebilecek park, geçmişten tanışmış olan iki kişi için buluşma mekanı olarak uygun görülmüş; etkileyicilik çalışmalarına da planlı ve hızlı bir şekilde başlanmıştı. Kuşların nazik seslerinin aralıklı gelişi; ay ve yıldızların en güçlü parlayışları; ağaçların huşu içindeki dansları; duyguların yoğunlaşmasını sağlayacak sessizlik, belki de gizli bir gücün yardımıyla gerçekleşmişti. Gizli bir sihrin; doğaya ait sihrin gücüyle... Doğanın sihirli gücü zaman zaman olduğu gibi bu gecede bazı yaşamlara karışmayı uygun görmüştü anlaşılan. İşte bu gece ve gündüzün bir araya geldiği zamanda, Lesse'yi etkilemeye başlamıştı bile. Genç büyücünün içinde yatan ve kendisinin bile bilmediği sırları, aniden ortaya çıkarmayı başarmış; adamın kafasına olur olmaz düşüncelerin ve ihtimallerin girmesini sağlamıştı. Belki de buna benzer başarıları güzel Jackie'nin üzerinde bile göstermişti.

Acaba ani arzuların başarılı olması mümkün müydü? düşüncesi aniden kafasına giren düşüncelerden biri olmuştu. Gecenin sessizliği içerisinde geçerken zaman, çevrelerinin duygusal bir bağ ile sarıldığını hissetmişti. Artık gözlerini kaçırma konusunda pes etmiş ve Jackie'nin zarif yüzüne ve gözlerine hayranlıkla bakmaya başlamıştı. Onun bakışlarınında kendisini yakaladığını hissedebiliyordu ama bu konuda bir rahatsızlık duymuyordu bile. Karşısında duran kişinin daha genç kız olarak nitelendirildiğini farkındaydı ve ona olan duygularının böyle aniden ortaya çıkmadığını da anlayabiliyordu. Evet, kendiside çevresinde bulunan kişiler tarafından genç kabul edilebilecek biriydi. Ancak sorun Jackie'ye daha öğrencisi olduğu dönemlerde ilgi duymuş olduğu gerçeğiydi. Yoksa böyle ilk görüşte ilgi duymak gibi bir durumla karşı karşıya değildi. İşin kendisini şaşırtan tarafı ise bu durumu yeni fark etmiş olmasıydı. Geçen zamanlar boyunca sahip olduğu direnç duygularını derinlere doğru itmeyi başarmış; belki de bu geceye hazırlamıştı Lesse'nin tüm duygularını. Bu konuda çok fazla fikri olmasa bile evrenin gücü tarafından ele geçirildiğine bile ihtimal vermişti.

Kafası karmaşık bir şekilde kendine şaşarken, Jackie'nin sesini işitti. Bakışları hala onun bakışlarını yakalıyor ve içini etkileyecek kadar derinlerine inmeye başarıyordu. Sesi ise beynine sinyaller göndererek, ona daha çok bağlanmasını sağlıyordu. Ancak tüm bu özelliklerinin yanında ağzından çıkan sözler daha güçlü bir etkiye sahip olmıştu. Kafasının tamamen dağıldı bir zaman olsa bile kelimelerin altında yatan anlamı fark etmesi zor olmamıştı. Açık açık onu mıutlu ettiğini söylemişti ya da Lesse iyice salaklaşmış olarak bunu algılamıştı. Jackie'nin duyguları hakkında çok fazla olasılık kurulabilir ve Lesse'nin aklına gelen ihtimale bu olasılıklardan biri olurdu. Bu yüzden de ihtimali çok düşük bir şekle girerdi. Ancak bunların hiç önemi kalmamış ve genç büyücü daha çok cesaretlenmişti.
*Lesse J. Dixie.... Hala karşılık vermekten neden çekiniyorsun. Baksana işte göz göre göre sana duygularını belli ediyor.* diye fısıldamıştı ince bir ses, kafasının içinde. Böylece Lesse'nin de bir karar varmasını ve bu tarz kararsız hareketlere bir son vermesini sağlamıştı.

"Aslına bakarsan..." Nasıl bir cevap vereceğini bilmeden ve düşünme yetisini kaybetmiş bir şekilde başlamıştı söze. Bu yüzden daha üç kelime söyleyemeden duraksamıştı. Ancak bu durum çok uzun sürmemiş ve cümle başına uygun sözleri bulmuştu. "Aslına bakarsan her zaman değil. Sadece beni derin ve anlamlı duygulara itebilecek biriyle olduğum zaman sanırım. " Sesi sakin, uysal, sessiz, kararsız bir şekilde çıkmıştı ses tellerinden. Gözler tamamen Jackie'nin bakışlarına odaklanmış ve hayranlıkla onu izlemeye, onun düşünceleri anlamaya başlamıştı. Bu sırada ise kendisini kontrol eden duygusal güç farkında olmadan bir harekette bulunmuş; boşta duran eli küçük, ince ve ürkek bir kuşu andıran Jackie'nin elinin üstüne denk gelmişti. Ancak Lesse bunu yaptığını çok geç fark etmiş ve geri çekme gücünü de kendinde bulamamıştı. "A-aa..." Yaptı davranış karşısında nasıl özür dileyeceğini bilmeden, şaşkın bir şekilde duraksamıştı. "Pardon, sanırım senin bakışlarının güzelliği, beni bu hareket yöneltti." diyerek kendini kurtarmaya çalışmış ama hâlâ elini geri çekmemişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/ilmari-eljas-ros
 

Sessiz bir Yürüyüş ve sonrası...

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-
» Sessiz Mabedin Misafiri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-