AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Eski Defterler

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Karyn Mia Roseen

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Karyn Mia Roseen



Mücadele Tarafı : Paletidir artık tek tarafı.
Rp Sevgilisi : Alain. ^^
Patronus : Kelebek.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptyPerş. Mayıs 27, 2010 3:23 pm

“İyidir herhalde.” Efendim? Küçük gözleri birden büyümüştü farkında olmadan. Gerçekten şaşırdığını mı yoksa duymaması gereken bir haz duyduğunu mu itiraf etmeliydi, bilememişti. Duyduklarından iyice emin olmak için kulaklarını açıp karşısındaki çocuğu dinlemeye başladı. Dinledikçe de bir şeyin çok iyi farkına vardı; Gabriella ile arasına kocaman bir duvar girmişti. Arkadaşı dediği kişi sevgilisinden ayrılmıştı, çok zor günler geçirmişti belki de ama bunların hiçbirinden bahsetmemişti Mia’ya. Nasıl bahsedebilirdi ki? Nasıl onun omzunda ağlayabilirdi? Her şey öylesine karışmıştı ki. Bu saatten sonra da hiçbir şeyin tekrar eskisi gibi olamayacağını anlayınca sözcükler boğazında düğümlenmişti, öyle ki Alain’e hiçbir şey söyleyemiyordu. Ne ona kızabiliyordu ne de hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyordu sohbete. Yıllar önce tohumları atılan huzursuzluk şimdi öylesine büyümüştü ki kaçıp gitmek istiyordu. Ama zaten üç sene boyunca her şeyden, herkesten uzak değil miydi? Ne değişmişti? Hiçbir şey. Bardağın içindeki içkide boğulmaya başladığında, Alain’in boğuk sesiyle tekrar döndü hayata. Kafasını kaldırıp, gözlerini ona odakladığında içinden bir şeyler koptuğunu hisseti. Canı yanmıştı. Alain’i en son öyle gördüğünde, Sintié hayatlarına yeninde girmişti. O günü iyi hatırlıyordu, sarışın büyücü o gün de böylesine çökmüştü. Üzgündü.

O’nun sesindeki pişmanlık kulağına işlemişti. Alain devam ederken hüzün dolu sözlerine, Mia ise barın tabanını inceliyordu. Aslında hayır, orayı incelediği yoktu. Karşısındaki çocuğun gözlerine bakmamak, daha fazla acı çekmemek için yapıyordu bunu. Bunların yaşanmasında kendinin de suçu olduğunu iyi biliyordu, ama onlar? Nasıl yapmışlardı ki? Yakınlaşmışlar, birbirlerini sevmiş olabilirlerdi ama Mia’ya verilen değer o yaptıklarını engellemeliydi. Belki de o değer hiç yoktu. Yeni mi farkına vardın aptal? O kadar kızgındı ki ona. İçinde bıraktığı zor durumdan dolayı, belki de her şeyi başa sarabilecekken tamamen imkansızlaştırdığından dolayı. Daha yeni ayrılmışlardı oysaki.
“Yani, ikinizin arasına girdiğimi düşünüyorum ve yaptığım ahmak kafalılıktan başka bir şey değildi.” Keşke bunu en başından düşünseydi. Gaby ile arasına iri bir duvar çekmeden önce. Bu pişmanlığı yaşamadan önce. Her şey çok daha farklı olabilirdi. Elinde hissettiği sıcaklıkla gözlerini yerden çekip, çocuğun berrak bir ırmak gibi olan mavi gözlerine baktı. Çok pişmandı, üzgündü. Mia da öyleydi. Alain’in biraz olsun kendi vicdanını rahatlatmak için dilediği bu özür, genç kızın kalbinin derinliklerinde yerini almıştı bile. Ne diyeceğini, nasıl davranacağını bilememişti. Tekrar huzur bulmak istiyordu sadece.

Alain’in eli kendi elinin daha da sıkıca kavradıkça, dayanamamıştı. Yıllarca içinde kalanlar çıkıyordu işte. Bir damla gözyaşı. O görmesin diye çabucak silmeye kalksa bile başarılı olamamıştı. Beş sene önce, hiçbir şeyden etkilenmemek için Alain’le konuşmamayı seçmişti. Gaby ile ikisi de aralarında gizli bir yemin varmışçasına açmıyorlardı hiç o konuyu. Ama o yemin değil miydi her şeyi mahveden? Belki zamanında bu gözyaşını onlar görseydi, yaptıkları hatanın farkına varabilirlerdi. Zaten bunun pişmanlığı değil miydi o gözyaşının sebebi? Ya da kaldıramayacağı bir yük olması mı? Bilemiyordu
. “Bu özre gerek kalmasaydı keşke, Alain.” dedi titreyen sesiyle. Saklamamıştı bu sefer sesinin titrekliğini. İçinde kalanların çıkma zamanıydı belki de. İçkinin de verdiği cesaretle açtı ağzını. “Hiç düşünmedin mi neler yaşayabileceğimi? Kendimi ne kadar kötü hissedeceğimi? Aramızdaki her şey bitmiş olabilirdi, ama Gaby benim en yakın arkadaşımdı. Geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü artık değil. Neden mi? Senin yüzünden. Evet, senin yüzünden birbirimizden uzaklaştık.” Sakinleşmeye çalışmadı. Bu sefer susma sırası Alain’deydi. “O gelip bana aranızda bir şey olduğunu utana sıkıla söylediğinde, bir sorun olup olmayacağını sorduğunda dünyam başıma yıkılmıştı. Ama ne diyebilirdim ki? Mutlu olduğu gözlerinden okunuyordu. Ama o bana ayrıldığınızı bile söylemedi, söyleyemedi. Nasıl yaptın bunu ya?” Son cümlesi kızgınlıkla değil hayal kırıklığıyla söylenmişti. Ama bu sefer kendisinden gözlerini kaçırmaya çalışan çocuğa inatla bakıyordu. Gerçekten kötü gözüküyordu.

Bir an için yaptığından büyük bir pişmanlık duydu. Üstünden kaç sene geçmişti, her şey yaşanmış bitmişti. Bu kadar üstüne gitmeye hakkı yoktu. Aniden parlayıp, çabucak sönerdi Mia. Yine öyle olmuştu. O’nun halini gördüğünde, pişmanlığını hissettiğinde o olayın üstüne kalın bir örtü örtmenin zamanının geldiğini anladı. Hala elinin üstündeydi eli. Baş parmağıyla onun elini okşayıp, gülümsedi içten bir şekilde.
“Affedersin, bu kadar üstüne gelmemeliydim. Tek suçlu sen değilsin. Ben sadece ilişkinizi hazmedememiştim. Üstelik… Neyse, artık üzmeyelim birbirimizi.” Üstelik? O kelimeden sonra gelecekleri tam zamanında yakaladığı için şanslıydı. Onlar, Gaby ile bir ilişkiye başladıklarında Alain’e karşı hissettiklerinin tamamen bitmediğini biliyordu. Ama o olaydan sonra her şeyi içindeki derin bir yere gömmüştü. En azından bunun için çok çaba harcamıştı ve başardığını düşünüyordu. Biraz önceye kadar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/karyn-mia-t7423.
Alain Paul Dixie

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Alain Paul Dixie



Mücadele Tarafı : Fıratizm ~
Rp Sevgilisi : Mia ^^.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptyPerş. Mayıs 27, 2010 5:55 pm

Beklemediği bir anda sarışın cadının gözünden bir damla gözyaşı gelmişti. En sonunda Sintié’ye beş yıl önce verdiği sözü bozmuştu; Mia’yı üzmeme sözünü. Kendini tam bir pislik gibi hissederken bedeni kaskatı kesilmişti. Ne hareket edebiliyordu ne de nefes aldığını hissedebiliyordu. Bir ölüden farkının olmadığı zamanlardan biriydi ve şimdi sarışın cadı içinde biriktirdiklerini kusuyordu. Onu rahatlatan bu davranış, Alain’i gerdikçe geriyor, yerin dibine sokuyordu. “Gaby benim en yakın arkadaşımdı, artık değil. Senin yüzünden birbirimizden uzaklaştık.” *Ne?* Şaşırması yersiz olduğunu hâlde şaşırmıştı. Sonucun böyle olacağını biliyordu. İki en yakın arkadaşın arasına girmişti ve zaman, onları git gide birbirinden iyice ayırmıştı. İşte şimdi, cadı ne söylese haklıydı. Kendini, Sintié’nin geri döndüğünü kabul etmediği o günlerdeki gibi hissediyordu; tam bir pislik gibi. Hogwarts’tan kaçtığında ardında neler bıraktığını hep merak etmişti ama şimdi neler olduğunu duyunca öğrenmek istemediğini anladı. Karşısındaki cadının sinir katsayısı arttıkça yapabileceği hiçbir şey olmadığını, geçen zamanın geri gelmeyeceğini anlıyordu. Kaçan balık daima daha büyük olurdu ve bu durum Alain içinde aynen geçerliydi.

Sarışın cadının son sözleri hayal kırıklığıyla söylenmişti. Gözlerini sürekli kaçırıyordu. Ta ki sarışın cadı, kendi elini başparmağıyla okşayıncaya kadar… Ellerinin birbirine kenetlendiğini fark ettiği anda hızla geri yerine çekti kendi elini. Pişmanlığın akıcı bir roman gibi okunduğu gözlerini Mia’nınkilerle buluşturunca kızın gözlerinde şefkat vardı. Bir kere daha kendini suçlu hissetti ve Mia, tüm suçun Alain’de olmadığını söyledi.
“Doğru söylüyorsun aslında, keşke bu özrü söyletmeseydin.” Gabriella ile çıkarken bile aklına sürekli olarak Mia düşerdi. Kendini hayatı boyunca bir pislik gibi hissedeceğini o zamanlardan anlamıştı, ama yapacak pek bir şeyi yoktu. “Yine haklısın ki tüm suç bende değildi. Böyle nefret ile dolu olduğunu da bilmiyordum ama beni kütüphane de öylece bıraktığında bir daha kendime gelemeyeceğimi düşünmüştüm. Gabriella ise tam bu sırada bana çok yardım etmişti. Sen, neden ayrıldığımızı bile söylemiyordun. O çocuğu bile sonradan öğrendim ben.” Son sözünü söylerken yüzünde tiksinme ifadesi vardı. Yıllar sonra karşılaşmalarında konuştukları ilk konunun böyle olacağını hayal bile edemezdi. Suçlayıcı, nefret dolu…

Hoşlanılmayan şeylerden bahsetmeyi kimse sevmezdi. Bunları konuşmak büyük ve kapanmayan bir yarayı tekrar kaşımaktan başka bir şey değildi. En iyisi konuyu kapatmaktı ama konuşacakları daha bitmemişti. “Bilgin olsun diye söylüyorum Mia, aramızdaki ilişkiyi ben bitirmedim. Bitiren Gabriella idi ve yaşadıklarım göz önünde tutulursa hayattan yediğim sayısız tekmelerden biriydi. Evet, mutluyduk ama mutluluk bazen hiçbir işe yaramıyordu. Aramızdaki sevgiydi, ama seninle çok daha farklı bir şeyler vardı.” Beyni, söylenenleri sanki iki-üç dakika sonra algılıyordu. Ateş viskisinden koca bir yudum alarak yeni doldurduğu bardağını bitirmiş ve içkinin bedenine yaydığı ateşe karşı koymayıp kafasına takılan soruyu sormuştu. “Üstelik derken neyi kastediyordun orada Mia? Madem eski defterler tekrar açılıp kapanmayan yaraları kaşıyoruz, her şeyi bilmek istiyorum.” Daha önce olmadığı kadar kararlıydı. İçinde bitmediğini bildiğini bir şeyler sürekli kendilerini gösteriyor, sürekli onları içinde kilitli bir kutuya kapatıyordu. Şimdi ise bilmek istiyordu. Eğer kütüphane de, sözler aksini söylese bile, bir şeyler bitmediyse şimdi bilmek istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/alain-pa
Karyn Mia Roseen

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Karyn Mia Roseen



Mücadele Tarafı : Paletidir artık tek tarafı.
Rp Sevgilisi : Alain. ^^
Patronus : Kelebek.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptyPerş. Mayıs 27, 2010 8:54 pm

Elinin üzerindeki buz gibi olmuş el hızla uzaklaşırken barın üstünden, Mia kendine geldi. Planlamadığı bir şekilde geçen gecede beklemediği bir sürü şey yaşamıştı. Arkadaşı tarafından ekilmiş, yıllardır haber dahi alamadığı Alain ile karşılaşmış ve sonra ikisi de içinde kalanları dökmüştü bir bir. Anlaşılan o ki dökülmeye devam edecekti. Bu kadar şeyden sonra beyninin iptal olması normaldi, her şey kötüye gidiyordu. İçinde kalanların birden bire açığa çıkması iyi değildi belki de. İçkisinden büyük bir yudum daha aldığında Alain’den bir söz daha gelmişti ve bu sefer, kendini suçlu hissetmesi gereken kişi sarışın cadıydı. Daha düşünmesine fırsat bulamadan Alain genç kızın yüzüne vuruyordu kendi içinde kalanları. İkisi de birbirlerine o kadar kızgındı ki… Kütüphanedeki o lanet gündü aslında her şeyin sorumlusu. Ama bazen öyle şeyler yaşardınız, öyle şeyler hissederdiniz ki sizin bile yapacak bir şeyleriniz olmazdı. Mia için de öyleydi o dönem. Evet, Alain’i seviyordu ama yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu hissediyordu hep. Huzursuzdu. Ve ona göre bitmeliydi artık, devam ettikçe ikisi de zarar görüyordu. Ayrıldıklarında ise bir daha hiçbir şey onlar için eskisi gibi olmamıştı. Günler geçtikçe onu özlüyordu, onu arıyordu ama daha onunla konuşmaya fırsat bulamadan Gaby’den haberleri almıştı ve sonra her şeyi unutmaya karar vermişti. Ardından ise hayatına William girmişti, ikisinin yolları çoktan ayrılmıştı. Ama tüm bunlar olurken hiçbir zaman nefretle dolmamıştı sarışın cadı. Sadece kızgındı, onlara, kadere, yanlış zamanda yanlış şeylerin yaşanmasından.

Karşısındaki çocuk konuşurken, söylediklerini kabul etmiyorum dercesine kafasını iki yana sallıyordu. Durumu açıklığa kavuşturmak için, bekledi. Evet, yaşam Alain’e bir sürü gol atmıştı ve tüm bunlara rağmen hep ayaktaydı o. Bunu düşündüğünde içinde bir pişmanlık ateşi alevlenmişti. O’nu çok üzmüştü. Aralarında olan o farklı şeyi, o kadar basit bir şekilde bitirmemeliydi. Ama gecelerce düşünmüştü, sonuçsa mutlu olmadığıydı. Bakışlarındaki hüzün, Alain’in pişmanlık dolu gözleriyle tekrar birleşince konuşmak için ağzını araladı. Ama gücü yoktu. Vazgeçip sustu, onun söyleyecekleri daha bitmemişti ki bir soru daha soruyordu. Fark etmemesini umduğu şeyi ummuştu Alain. Ama bu sefer ona haksızlık edemezdi. Her şeyi, gizli saklı olmadan anlatacaktı.
“Ben sana karşı hiçbir zaman nefretle dolmadım, bunu bilmeni isterim. Sadece kızgınım. Tamam, Gabriella sana yardım etmiş olabilir, yanında olmuş olabilir ve yine tamam, ben sana haksızlık yapmış olabilirim ama en yakın arkadaşımla birlikte oldun sen.” Bu konuya gelmemek için çaba harcarken, defalarca aynı şeyleri söylüyordu. Aynı şeyden bahsetmemek için kendine söz verirken tekrar araladı dudaklarını. “Ve o çocuk diye tabir ettiğin kişiyi sana ne diye söyleyebilirdim ben? Ben senin en yakın arkadaşınla çıkmadığıma göre, gelip haber verecek birilerinin olmaması doğaldı.” Dediği anda kendine lanet etti. Dilimi eşek arıları soksun.

Gittikçe huzursuzlaştıran bu konuyu kapatmayı çok isterken, ikisinin de içinde bir şey kalmaması için devam edecekti var gücüyle. Sakin olmaya çalışarak ve bu sefer diline hakim olarak. Pişmanlığını ifade edecek sözleri söylemeden önce bardakta kalan son yudumu da içti ve başladı.
“Pekala, madem her şeyi bilmek istiyorsun, ayrıldığımız o günlere dair her şeyi anlatayım. Senden ayrılmak istedim, çünkü o gün de söylediğim gibi mutlu değildim. Bir şeyler yoluna gitmiyordu Alain. Bunu görmemek için kör olmak gerekirdi. Seni üzüyordum ve bu işkence daha fazla devam edemezdi.” O’nun da bildiği bu kısmı anlatırken çok zorlanmamıştı. Ama ikinci kısım, genç cadıyı epeyce zorlayacaktı. “Ve bizim ikinci bir şansı hak ettiğimizi senle konuşmayı düşünürken, her şey için geç kaldığımı fark ettim. Merak ediyordun; üstelik seni hala seviyordum. Ama olan onca şeyden sonra içimde yaşatamazdım seni. Bu bana da Gaby’e de haksızlık olurdu.” Sustu ardından. İçkinin verdiği cesaretle de fazla konuşmuştu. Daha fazla bir şey söylemek istemiyordu. Bir şeylerin bitmediğini, sadece kalbinde saklandığını anladığında her şey için geç kaldığını da anlamıştı. Zamana kurban olmuştu Mia ile Alain.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/karyn-mia-t7423.
Alain Paul Dixie

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Alain Paul Dixie



Mücadele Tarafı : Fıratizm ~
Rp Sevgilisi : Mia ^^.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 10:14 pm

Tartışmak isteyeceği en son kişiyle hararetli bir şekilde tartışıyordu. Konuşmalarının ne zaman tartışma boyutunu aldığını bilmiyordu. Zaman, herkese adaletli davransa da Mia ile Alain’e hiçbir zaman adaletli olmamıştı. Biraz daha sakin olmak adına gözlerini Mia’nınkilerden ayırıp barın başka bir tarafına bakmaya başladı. Yıllar sonra, belki de ilk ciddi konuşmalarında böyle olacağını tahmin etmeliydi. Yaptığı şey affedilemezdi, ancak o zamanki duruma bakılacak olunursa Mia’nın yaptığı da affedilemezdi. Annesinin ölümünün acısı hâlâ tazeyken Mia, Alain’in bu acısını biraz olsun hafifleten etkendi ve ayrıldıklarında tam bir çöküş yaşamıştı. İnsan olma özelliklerini yitirdiğini düşündüğü sıralarda ise Gabriella bir kurtarıcı edasıyla Alain’in yaşamında yer almıştı. Gabriella, olağan üstü bir durumda olan Alain’i hayata tekrar bağlamıştı. En azından Alain böyle düşünüyordu ve içinde Mia’ya karşı bitmek bilmeyen şeylerin üzerini sürekli olarak kapatıyordu. Bir nevi Gabriella’ya karşı borçlu olduğunu düşünüyordu. Bu borcunu ise şimdilerde büyük bir hata olarak adlandırdığı duygusal anlamda ilişki yaşayarak ödediğini düşünüyordu. Evet, büyük bir hata olduğu gerçekti, hatta böyle olduğunu düşünmemek tam bir ahmaklıktı ama o zamanlarda doğru düzgün düşünemiyordu.

Başını iki yana salladı. William’ı, Hogwarts’taki üçüncü senesinde tanımıştı. Birlikte birçok kişiye çeşitli şakalar yapmışlardı. Yine de ikisi ortalıkta pek görülmezdi. Alain, daha çok Kevin ile gezerdi ve William da kendi kardeşiyle uğraşırdı. Durum böyle olunca, onların arkadaşlığını bilen çok az kişi olurdu ki bunlardan birisinin Mia olmadığı aşikârdı.
“William ile arkadaş olmadığımı mı sanıyorsun? Böyle düşünüyorsan büyük bir hata yapıyorsun Roseen.” Alain’e göre konuştuğu kişinin kullandığı adını söylemek samimiyet göstergesiydi. Soyadıyla hitap ettiği zaman ise onun sinirlendiğini gösterirdi ki içinde bulundukları durumda Alain, Mia’ya karşı koyamadığı bir kızgınlığı vardı. “Tamam, belki en yakınım değildi ama yine de arkadaşımdı. William bana seninle çıktığını söylediği zaman onun boğazına yapışmamak için annemin ölümünü düşünmüştüm.” Ölümü düşündüğünü söyleyerek bel altından vurduğunu biliyordu. Söylemeyi istememişti ama artık her şey şeffaflaştığına göre neler hissettiğini Mia’ya koşulsuz söylemeliydi.

Tatsız konu daha da devam edecek gibi duruyordu. Biraz daha dayanabilmek için viskiden koca bir yudum daha aldı. Gözlerini tekrar barın içinde gezdirdi, bu konudan sıkıldığını tüm bedeniyle hissediyordu. Bitirmek ve bir daha açmamak istiyordu ama içeriye atılan tüm duygular dışa vurulmadan da bitmeyecekti. Gözlerini tekrar Mia’nınkilerle buluşturduğunda kızın sözleri bitmişti. Belki de sinirden elleri titriyordu ama önemsemedi. Sakin olmaya çalışan bir ses tonuyla konuştu.
“Bak, böyle olmasını hiçbir zaman istemedim. İkinci bir şansı hak ettiğimizi biliyordum ve birkaç kere seninle konuşmak istedim. Fakat ne zaman seninle konuşmaya karar versem Sintié beni engelliyor, bunun Gabriella’ya zarar vereceğini söylüyordu. O zamanlar Gabriella ile aramızda bir şey yoktu ve ben seni deli gibi özlüyordum. Gabriella ne zaman imalı konuşmaya başlasa işi şakaya vurup senin konuşmak için gelmeni bekledim. Sen hiçbir zaman gelmedin Mia.” Sakinliğini geri kazandığı konuşma, birkaç şey daha söylemesi gerektiğini hatırlattı. Alain için pek de kolay olmayan şeylerdi ve biraz da özele girdiğini itiraf etmesi gerekiyordu. “Beni, annemin ölümünden birkaç hafta sonra terk ettin ve o zamanlarda hayattan kaçmak için sürekli senin yanına gelirdim. Biraz olsun beni dünyadan alıp götürüyordun. Huzursuzdun tamam, ama beni öyle bir zamanda bıraktın ki Mia, hâlâ anlayamıyorum.” Derin bir nefes aldı ve konuşmanın burasında biraz daha cesur olması gerektiğini hatırlattı kendine. Koca bir yudum daha içti ve devam etti. “Ne zaman Gabriella ile baş başa zaman geçirsek ben hep seni düşünüyordum Mia.” Zaman herkese koşulsuz yardım ederdi, Alain ile Mia dışındaki herkese…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/alain-pa
Karyn Mia Roseen

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Karyn Mia Roseen



Mücadele Tarafı : Paletidir artık tek tarafı.
Rp Sevgilisi : Alain. ^^
Patronus : Kelebek.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptyPaz Mayıs 30, 2010 9:49 pm

“Bunu bilmediğim için beni suçladığına inanamıyorum.” Sesindeki hayal kırıklığını, sarışın cadıyı hiç tanımayan biri bile anlayabilirdi. Alain Mia ile ilk kez böyle ağır konuşuyordu, ilk kez lafı gediğine koyuyordu ve o konuştukça, genç kızın canı daha da yanıyordu. Ne oldu sana böyle Alain? Tanıdığı çocuk, asla üzmezdi kendini, böyle ağır laflarsa hiç söylemezdi. William konusunda başka hiçbir şey söylemeyecekti. Zamanında yaşadığı güzellikler için suçlanmaya hakkı yoktu, savunmaya gerek bile yoktu. İnce, kırmızılığı azalmış dudaklarını ısırdı. Öylesine karmaşık duygular yaşıyordu ki, Alain konuşurken duygularını tarif bile edemiyordu. Öfkeliydi, pişmandı, suçluydu, özlemişti ve onca olumsuz duygunun arasında sıkışıp kalmış bir sevinç vardı. En son böyle karmaşık duygular içerisinde olduğunda aşıktı. Zaten bu konuşma alevlendiğinden beri, başka şeylerin de alevlendiğini hissetmemesi saçma olurdu. Tekrardan ağzına kadar dolu bardağından, bir yudum daha aldı. İçinde yanıp tutuşan bir şeyler vardı, onu söndürebilmek için bir daha içti. Hızlı gittiğini fark ettiğinde, içkisini barın üstüne tekrar koyup gözlerini çocuğun gözleriyle birleştirdi. Alain hala kızgınlığını, içinde kalanları kusuyordu.

Mia kendine hakim olmaya çalışarak O’nu dinliyordu ve arada bir gözleri barın üstünde duran ellere kayıyordu. Alain’in elleri. Nasıl da titriyorlardı. O’nu böylesine kızdırmayı ne isterdi, ne de yapardı eskiden. Şimdiyse sadece istiyordu. Çoktan yapmıştı bile, belki de kendisinden nefret eden biri vardı karşısında. Bulutlu gözlerinden yağmur yağmaması için tekrar dudağını ısırdı. Küçüklüğünden beri, ağlamamak için savaş verirken hep bunu yapardı. Bu kadar zayıf olmamak için her şeyini verirdi. Ama bakışlarını tekrar o mavilikle buluşturduğunda çocuğun yaşadığı şeylere rağmen hala güçlü olduğunu görünce cesaret gelmişti kendini. Ama o güçlülük kendisine pahalıya patlıyordu.
“Sen hiçbir zaman gelmedin Mia.” Bu sözü duyduğunda kalbine bir ok saplanmıştı ve oradan kanlar akıyordu, bunu hissedebiliyordu. Hiçbir zaman gidememişti. Gitmeyi çok istemişti, ama ona cesaret verecek kimse yoktu etrafında. Çünkü kimseye Alain’i hala sevdiğini itiraf edememişti. Cesaret bulamadığı için de, hiçbir zaman o konuşma gerçekleşmemişti. Alain’in kendisine kızgın olabileceğini tahmin ediyordu. Terslenmekten, unutulmaktan deli gibi korkuyordu. O bunları düşünürken, kaçıncı olduğunu bilemediği bir ok daha atılmıştı bedenine.

Dixie’lerin annesi bu dünyaya veda ettiğinde onlara en çok destek verenlerden biriydi Mia. Hem Sintié, hem de Alain çok zor günler geçiriyordu. Onların yanında olmak için elinden geleni yapmaya çalışırdı. Ama o dönemde Alain’e yardımcı olamadığını hissediyordu. Nasıl anlayamıyorsun? Kendim huzursuzdum, seni de huzursuz ediyordum. Başını iki yana sallarken, büyük bir cesurlukla kendine ulaşan sözle kafasını kaldırdı ve hiç çekmediği kadar acı çektiğini fark etti. Bir şeyler söylemeliydi, bu işkenceyi bitirmek için.
“Hiçbir zaman cesaret edemedim, biliyor musun? Öylece bitmemesi gerektiğini biliyordum, ama olmadı işte, yapamadım. Geç kaldığımı biliyorum ama ben gelmeye karar verdiğimde, sen çoktan gitmiştin Alain.” Konuşurken, viski bardağını tüm gücüyle sıktığını fark etmesi biraz zaman almıştı. Elini gevşetirken, bu tartışmanın kısır bir döngü haline girdiğini düşünüyordu. Birbirlerini suçluyorlardı, ikisi de pişmandı, ikisi de zamanı geri getirmeyi deli gibi istiyordu. “Ben de…” sesi titremişti, ama devam etmeye kararlıydı. “Ben de ne zaman Gabrielle ile seni görsem, acı çekiyordum. Zaman ikimize büyük haksızlık etti.” Bakışlarını viskinin büyüleyici rengine çevirdi. Neden yapıyorlardı bunu? Belki bazı şeyler için geç kalmışlardı, ama neden hala birbirlerine sanki düşmanmış gibi sözcükler sarf ediyorlardı? Neden canlarını yakmak için, en zehirli kelimeleri seçiyorlardı? Mia, ağlamaya başladığını fark ettiğinde kendinden nefret etti. Şu hayatta zaten bir tek kendinden nefret edebiliyordu o. Yaşlı gözlerinin fark edilmesini istemiyordu ama konuşurken O’na bakması gerektiğini hissetmişti. Bu sefer suçlayıcı ve öfkeyle dolu değildi bakışlar, hüzünle doluydu. “Ne yapıyoruz biz Alain? Neden hala birbirimize acı çektiriyoruz? Biz hiçbir zaman böyle olmadık ki. Görmüyor musun, ikimiz de suçluyuz, ikimiz de pişmanız. İkimizin de canı yanıyor.” Ağlıyordu. Yıllar sonra ilk kez böyle içtendi. Hıçkıra hıçkıra değildi, ama Alain’e yönelttiği kelimelerden daha etkiliydi bu içinde kalanları atmakta. Hala ıslak bakışlarıyla Alain’e bakıyordu. Bu sefer pişman olacağı bir şey yapmayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/karyn-mia-t7423.
Alain Paul Dixie

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Alain Paul Dixie



Mücadele Tarafı : Fıratizm ~
Rp Sevgilisi : Mia ^^.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptySalı Haz. 08, 2010 1:05 am

*Ah, lütfen, hayır.* Zaten zor olan durumu daha da zorlaştırmaktan başka bir şey yapmıyordu, Mia’nın gözyaşları. Üstelik teselli etme duygusu kendisini gösteriyordu ve Alain, bu konuda pek başarılı değildi. Sinirden titreyen ellerine gözleri kaydığında artık titremediklerini fark etti. Sakinliğine tekrar kavuştuğu için mutluydu, ancak sarışın cadı karşısında ağlarken hiçbir mutluluk tam olarak mutlu olmasını sağlamıyordu. Bardağında kalan içkiyi içti ve barın öbür tarafına geçti. Mia’ya istemediği sözleri söylemişti ve şimdi bunun cezasını çekmeliydi. Kızı, olmayan teselli becerisiyle teselli etmeli, gönlünü kazanmalıydı. Beklemediği bu karşılaşma, her iki taraf için de kötü sonlanmamalıydı. Yeterince kötü bir sonları zaten bulunmaktaydı. Kız, ıslak bakışlarıyla kendine baktığında karar vermeye çalışıyordu. Yıllarca görüşmediği, konuşmadığı, dokunmadığı cadıya sarılıp bir eşek gibi özür dilemek istiyordu. Fakat bu yapacağını yanlış anlayıp aralarındaki bozulmuş yemini tekrar başlatmak istemiyordu. İkilemlerden, daha doğrusu en iyiyi seçmek zorunda olduğu o kararsızlık dolu anlardan nefret ederdi. Bulundukları durum, tam da böyle bir durumdu. Mia’yı bir kere daha imzalanmamış anlaşmayla kaybetmek istemiyordu. Konuşmaları başladığından beri içinde bitmediğini bildiği bir şeyler harekete geçmişti ve burada böylece tekrar bitirmenin kendini derinden yaralayacağını biliyordu.

En sonunda elini sarışın cadının omzuna koydu. Sarılmanın vereceği etki büyüktü, ama tepkiden çekiniyordu ve iki arkadaşın birbirine destek amaçlı omuzlarına dokunması kadar doğal bir şey yoktu. Fakat sesindeki sevgi tınısını gizleyememişti.
“Mia, lütfen ağlama. Teselli konusunda hiç iyi değilim, biliyorsun. Belki çok basit gelecek ama özür dilerim.” Yutkundu. Nasıl bir teselliydi bu böyle? Tam bir ahmak… “Yapabileceğim yararlı ve tek şey sanırım çenemi kapamak. Konuştukça seni üzüyorum ve seni üzmeyi asla istemem.” Evet, belki de bundan sonra konuşmaması her ikisi için daha iyiydi. Konuştukça Mia’yı kaybetme olasılığı tekrar can buluyordu. Tamam, yaşanmışlıkları ve o zamanki duygularını içine atmış olabilirdi, ama bu çok zaman önceydi ve bunun hesabını niye şimdi vermek zorundaydılar ki… Hayır, bunun yerine daha uzlaşmacı olup onun duygularına da hak vermesini bilecekti. Değer verdiği şeyler elinin altından sürekli kayarken Mia’yı kaybedemezdi. Bu kadar geç bulduktan sonra da kaybetmeye niyeti yoktu. Eskisi gibi aralarında duygusal anlamda bir ilişki olmasa bile arkadaş kalmakla yetinebilirdi. Her hücresi Mia’yı geri istediğini biliyordu ama bir kere daha salaklık yapıp hızlandırılmış bir ilişki yaşamak istemiyordu. Mia’nın da dediği gibi, ikisi de pişmandı, ikisi de suçluydu. Fakat bu suçluluk duygusunu sarışın cadıya hissettirmemeye çoktan karar vermişti. En büyük suçun kendinde olduğunu biliyordu. Düşündüklerini anlatmak istercesine Mia’ya baktı. Anlayıp anlamadığı o an için önemli değildi, verdiği kararları bir an önce uygulamaya geçirmesi gerektiğini cadının gözünden damlayan bir damla gözyaşı ona hatırlatmıştı.

Barın arka tarafına dönmesinin vakti gelmişti. Oturduğu yerden kalkıp tekrar eski yerine geçtiğinde sarışın cadı gözlerini peçete ile hafifçe silmişti. Onu böyle ağlattığı için kendinden nefret ediyordu. Diline hâkim olması gereken yerde ipin ucunu iyice kaçırmıştı. Yüzünü ekşitip davranışını onaylamadı. Barın üzerinde duran bardaklardan birini alıp kurulamaya başladı. Gereği yoktu ama hiçbir şey yapmadan durmak istemiyordu. Hem böyle yaparak daha deminki konuşmalarından biraz olsun kaçabiliyordu. Başını iki yana salladı, tüm düşüncelerini beyninden kovmak istiyordu. Hiçbir şey olmamış gibi yapıp Mia ile konuşmalarına tatsızlığın başlamak üzere olduğu noktadan devam etmek istiyordu. Konuyu değiştirmek istediğini belli eden bir ses tonuyla konuşmaya başladığında konuşmanın nereye gideceğini bilmediğinden diline hâkim olacaktı.
“Bizim evde oldukça uzun bir süre geçirdiğimizi itiraf etmeliyim sanırım. Ne Kevin ne de ben tembelliğimizden taviz verip bir plan yapmak için rahat koltuklardan kıçımızı kaldırdık.” Ortamı yumuşatmak istiyordu. Fakat başını önüne eğdiği için başarılı olup olmadığını göremiyordu. Durmuştu, devam edip etmemesi gerektiğine karar veremiyor, devam etmek için Mia’dan bir tepki bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/alain-pa
Karyn Mia Roseen

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Karyn Mia Roseen



Mücadele Tarafı : Paletidir artık tek tarafı.
Rp Sevgilisi : Alain. ^^
Patronus : Kelebek.

Eski Defterler - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Eski Defterler   Eski Defterler - Sayfa 2 EmptyC.tesi Haz. 12, 2010 9:49 pm

Geçmişin izlerinin tamamen silinemeyeceğini herkes bilirdi, ama bu akan gözyaşları içindeki zehri temizliyordu. İçinde kalanlar bir bir dışarı taşarken, genç kadına hakim olan öfke yok olmak üzereydi. Gözyaşlarına hakim olamamakla doğru mu yapmıştı, bilemiyordu. Dünyanın en zayıf insanı olduğuna iddiaya girebilirdi. Ama Alain’in karşısında ne hale düştüğünü düşünmedi bile, yıllarını beraber geçirdiği eski sevgilisi biliyordu Mia’nın duygusallığını. Mia da onun bu konulardaki çaresizliğini biliyordu. Ama yine de o, kızın ağlamasına gönlü elvermemiş olacak ki yanında bitmişti. Kendisi gibi görünüyordu o da; kötü. Bir şeyler düşündüğü belli olan yeşil gözler kendisine çok hoş bakıyordu. Evet, hoş. Az önceki öfkeden eser kalmayan bakışlar kalbinin derinliklerinde tarifi olmayan hisler uyandırıyordu. Daha fazla ağlamamak adına dudağını ısırırken, omzuna gelmişti Alain’in eli. Sıcacıktı, eski günlerdeki gibi huzur veriyordu ona. Yine tutmalıydı kendini, onun boynuna atlamamak için bir çaba vermeliydi. Yoksa her şeyi mahvedebilirdi. Zaten mahvolmamış mıydı? Belki de her solan gülün ardından yenisinin açacağına inanmalıydı, belki de her şey eskisinden daha iyi olacaktı. Yine de mantığını takip etmeliydi, duygularına bırakmamalıydı kendini.

Bakışları karşı tarafta parlayan, temiz bardaklarda gezinirken Alain’in sesiyle kafasını çevirdi. Sesindeki şefkati fark etmemek için sağır olmak gerekiyordu. O, konuşmasına devam ederken gözlerindeki selin verdiği hüzne inat gülümsemişti sarışın cadı. Özür dilemeyi beceremezken bile kalbini fethedebiliyordu. Ya da Alain ne yapsa kalbi bir şekilde fethediliyordu zaten. Çocuk cümlesini tamamladığında, onunla hemfikir olduğu düşüncesini suratına yansıttı. Kafasını yavaş bir şekilde aşağı-yukarı sallarken, ortama bir sessizlik çökmüştü. Ne daha fazla bu konuyu konuşarak yıllar sonra bulduğu kişinin tekrar ellerinin arasından kayıp gitmesine göz yumabilecekti ne de aynı özrü defalarca dinleyebilecekti. Aralarında gizli bir yemin varmışçasına açmayacaktı bu konuyu. Hatalar yapılmış, gözyaşları dökülmüştü ama geçmişin sorunlarını şimdi dile getirmek hiçbir şeyi değiştirmeyecekti, değiştirmemişti de. Tekrar bakışları buluştuğunda, son damlanın da gözlerinden kayıp gitmesine engel olamamıştı. Bunu daha fazla devam ettirmemeliydi, ikisi de üzülüyordu. Omzundaki sıcaklık kaybolduğunda, yüzünde kurumakta olan gözyaşlarını silmişti. Ağlayıp da Alain’i tekrar üzdüğü için, aptal durumuna düştüğü için kendine lanet okuyordu içten içe.

Mia’nın içindeki savaşın aynısını Alain’in de yaptığı, değişen konudan gün gibi ortadaydı. Az önceki gerginliğin geçmesi için uğraş veriyordu; ama Mia bunu yapamayacak kadar güçsüz düşmüştü. Ne gülebilecek, ne de cevap verebilecekti sarışın büyücüye. Ne kadar eğlenceli olabilirdi ki artık bu sohbet? Şuan için ihtimali yüzde bir falandı. O’nu burada bırakıp gitmek içinden gelmese de, birbirlerini daha fazla üzmemek adına bu tesadüfi buluşmanın son bulması gerekiyordu. Sesinin titremesine engel olmadan dudaklarını araladı.
“Ben artık gitsem iyi olacak Alain. Başka bir zaman bunları uzun uzun konuşuruz, ama şimdi değil.” Çocuğun bakışlarındaki değişikliği fark ettiğinde açıklama yapma gereği duydu. “Anla lütfen. Bugün ikimiz de çok gerildik.” Çocuğun onayladığı kafasındaki hareketlenmeden belli olmuş, ardındansa verdiği cevap Mia’yı rahatlatmıştı. Kendisini anlıyordu, hep anlamıştı. Bardağında kalan son yudumu da içtikten sonra, çantasına yöneldi. Hesabı ödemek amacıyla çıkardığı paraları barın üstüne bırakırken, ‘saçmalama’ dercesine bakan Alain genç kadını durdurmak amacıyla elini tutmuş ve parayı bırakmasını engellemişti. Artık gitmesi gereken Mia, istemeyerek de olsa yerinden kalktı. O’na sarılarak iyi geceler demeyi yeğlerdi ama elinin üstündeki ele, diğer elini koymakla yetindi ve oldukça yumuşak bir sesle; “İyi geceler.” diledi. Elini çekerken Alain de aynı cevabı vermişti. Barın çıkışına doğru ilerlerken, içindeki his buraya daha fazla uğrayacağını söylüyordu.


    ~ Son.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/karyn-mia-t7423.
 

Eski Defterler

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-