Gece Gezmesi

Büyülü Nesneler Bürosu Başkanı

Robert karanlığın içinde adımlarını hızlandırarak yürüyordu. Adımlarını takip ettiği bir ölüm yiyendi. Savaşta küçük bir kızı üstelik ne mantıksa bir Slytherin öldüren bir ölümyiyen. Adımları bir ruh kadar sessiz bir şekilde ilerliyordu. Portrelerden kimi önce onu izleyen bakışlar fırlatıyor sonra ya uyukluyor ya da arkasını dönüp kayboluyordu. Robert'ın koyu kahverengi gözlerindeki bakışlar deliceydi. Deli olduğu kadar canice de. Hayır Robert değildi o. Hayaletti... Ruhunun karanlık yüzü ve onu uyandıran bugünkü ilk uyanışında olduğu gibi yine bir çocuğa zarar verildiğini görmesiydi. Robert buna dayanamıyor ve kızıyordu. Öfke hayaleti uyandırıyordu. Hayaletse kan istiyordu. Ölümyiyen kanı...

Hogwarts onun için büyük bir yuva olmuştu geçirdiği seneler boyunca. Onu tanımıştı ve kale öksüz Robert'ı tümüyle bağrını basmış en gizemli noktalarını göstermişti. Bu yüzden ölümyiyenin nereye gittiğini iyi biliyordu ve geçitlerden giderek sessizce oraya yaklaşıyor ve ona hiç görünmeden takip ediyordu. Gözünün önünden duvarların solgun gri renkli taşları ve onları dolduran portreler geçiyordu. Burunu iksir sınıfından süzülen keskin kokular doldurmuştu. Anlaşılmaması için fazlasıyla geri kalmıştı. Ama emindi gideceği yerden. Her ne yapacaksa mutfağa gidecekti ki muhtemelen ev cinlerine saldıracaktı. Eh korkak biri olabilirdi. Bir yetişkin yerine çocuğa saldıran ya da savaşta yer almak yerine zavallı ev cinlerine saldıran lanet bir ölüm yiyenden ne bekleyebilirdi ki. Sonunda gizli geçidin yanına geldiğinde onu açarken asasını hızla çekmişti.

-Vay... vay… vay... burada eğlenceden mahrum kalmış bir ölümyiyen görüyorum. Ah... senin eğlenceden uzak kalmana gönlüm elvermedi. Sen ki Slytherinden muhtemelen kendi binandan bir çocuğu öldürmüş kişi... Hayaletin dansını izlemelisin. Ölümle dans etmeye hazır mısın ölümyiyen. dedikten sonra şeytani bir kahkaha yayıldı. Ev cinlerine dolaplara saklanmalarını işaret etti. Onu unutmamışa benzeyen ev cinleri saklanırken asasını diğer Slytherin’e doğrulttu. Onun bu savaşta yeri olmamalıydı. Ama aptallık edip saldırırsa o da incinebilirdi. Hayalet öldürmesini fısıldıyordu geleceğin ölüm yiyenini ama Robert onu bir an için bastırdı ve bir sersemletme büyüsü yolladı kız bayılmıştı. Sonra ölümyiyene dönerken bakışları hala delice ve haşindi.

-Kızın savaşta yeri yok. Onu korumanın tek yolu da bu..... Evet ölümyiyen ilk hamleyi senden bekliyorum. Dans... başlasın. Yine bir kahkaha yayıldı mutfakta...

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

"Bence daha fazla zarara yol açmamalısın. " demişti Myrenala umursamaz bir şekilde. Eragon geri çekilirken o yine tavana bakmıştı. Myrenala ileride olacak olanları planlıyordu. Yapacağı şeyleri. Emin olamadığı zaman korkutucu olabiliyordu. Sinirli olurdu. Şimdi ise sakindi. İstediğini tam olarak yapamamış olsa da bir miktarını gerçekleştirmişti. Yeni planlar kurmalıydı. Bir hisle irkilmişti. Kendisini kötü hissetmeye başlamıştı. Vicdan değildi bu. Daha çok önceden haber verme sistemi gibi bir şeydi. Huzursuzluk içini kaplarken tavana bakmayı kesmiş etrafa bakmaya başlamıştı. Ne olacaktı.

"Seni biri takip etmedi değil mi?" diye fısıldamıştı. Birkaç ev cini yine o tarafa gelmişti. Myrenala içeri gelen birini gördü. Sihir Bakanı. Kızın rengi atmıştı. Sihir Bakanı'na karşı ne yapabilirdi ki? Tam bir şey söyleyecekken adam ona bir sersemletme büyüsü atmıştı. Hazırlıksız yakalandığından büyü ona şiddetle çarpmış ve onu bayıltmıştı. Yere yığıldığında cebindeki asası da ondan uzağa düşmüştü.

Banned

Kızla konuşurken onlara doğru gelen bir adam.Ah sihir bakanı.Lanet adam.Asasını ona doğrulttu kıza büyü yaptığını görünce daha da sinirlenmişti.Yattığı yerden çoktan kalkmıştı zaten.Kızın biraz ileride bayıldığını fark etmişti.Belki kız için böylesi daha iyiydi.Adama bakıyordu.Ama hiçbir şey demiyordu.Bu çatlak adam ne yapıyordu böyle.Delirmiş olmalı diye düşündü.Bunu nasıl sihir bakanı seçmişlerdi acaba.Kendini mi kaybetmişti yoksa.

‘’-Vay demek ilk sırayı bana veriyorsun ama bu senin iyi olmayacak evlat..’’

dedi alaylı bir ses tonuyla asasını karşısındakini küçümser bir şekilde salladı ve sinsice ağzından çıkan lanetin adama gidip gitmediğine baktı.

"İmperio!!"

Büyülü Nesneler Bürosu Başkanı

-Evlat...Burada hangimiz büyük acaba... Beni birazcık tanıyorsan eski bir seherbaz olduğumu biliyorsundur ölümyiyen.Gözlerim cüssenden yaşını çıkaracak kadar keskin. Ah tabi bugün kafan epey karışık olmalı derken etrafında dönmeye başlamıştı. Adımları düzenli bir hareketle ilerliyordu. Gerçekten de dans eder gibiydi. Sözlerini adamın duruşuna ve boyuna bakarak söylemişti.Vücut yapısına bakılırsa genç bir ölümyiyendi. Garip bir tavırla gerçekten de dans edercesine dönmeye başladı.Evet ruhunun karanlıklarında bir cani uyanmıştı. Bakışlar gerçekten cani ve deliceydi ancak her şeye rağmen bu çılgınlıkların sebebi delilik değildi. Sadece onunla alay etmek istiyordu. Belki onu öldürecek kadar güçlüydü bilemiyordu.Ancak yine de onu kızdırmak eğlenmek güzel olacaktı.Bir an durdu ve asasını kaldırarak büyüyü söyledi.

-Ah... dans edeceğiz dedim sana... Haydi dans et..Tarantellagra dedi ve büyüsünü gönderdi.Adamla dalga geçmek için seçmişti bunu.Büyü onun imperio büyüsüyle aynı anda ilerlerken bir kahkaha daha yankılandı odada.Yine o delice kahkahaydı.Basit başlayacak ve ona yavaş yavaş önce karşısında rezil edecek sonra işkence çektirecekti.Tıpkı onların yaptığı gibi.Delice bakışlarıyla bekledi.Hayalet Robert'ın beynini hükmetmişti ve kanın yanında eğlenmek de istiyordu.

Dm:Eregon'un büyüsü heyecanından olsa gerek ki tek bir büyü iplikçiği oluşturamamıştı.(3)

Robert'ın yaptığı büyü ise Eregon'un bir süre dans etmesinden sonra büyünün kesilmesiyle ayakları dolaşarak dizlerinin üstüne düşmesini ve dizinden sıcak bir kanın akmasını sağlamıştı.(17-8 )

Eregon kalan can puanı 92

Banned

Büyüsünün işe yaramadığını gördüğünde sinirlenmişti bunun üzerine adamın büyüsü işlemişti.Ve dizini kanatmaya bile yaramıştı bu küçük büyü.Adam için uğraşmaya deymez gibi duruyordu.Sinsi bir kahkaha patlatmıştı ki o anda sanki kulağının zarı zedelenmiş gibiydi.Şimdi yerden sinirle kalktığından büyük bir hışım duyulmuştu.Asasını adamın göğsüne doğrulttu ve nişan alır gibi yapmıştı.Ama konuşmak daha iyi gelecekti.

''-Ne o kendine erkek mi arıyorsun..??Yoksa benim nasıl oynadığımı mı merak ettin..?''

dedi bir kahkaha daha attı.Adamın tam karşısında dönüyordu.Aslında dönmeleri ona garip geliyordu.Onun işini bitirecekti.Ondan biraz daha büyüktü ama bunun bir önemi yoktu sadece güç önemliydi.Maskesinin altında sırıtan adam şimdi adama büyüsünü yollamıştı bile.

''Crucio..!!''

Büyülü Nesneler Bürosu Başkanı

-Hayır kendime bir oyuncak arıyordum ölümyiyen.Bunun için sen gibi bir çocuk katilini bulabildiğime sevinmeliyim.Biliyor musun senden iyi dansöz olurdedi ve bir kahkaha patlattı yeniden.Oldukca sinirli görünüyordu ki büyük bir hiddetle göğsüne doğrultmuştu.Aslında tehlikeli bir rakip gibiydi ama ona karşı kini ve ona acı çektirmeyi bu denli istemesi nedeniyle bunu umursamıyordu bile bu sefer dans etmek değil onu şaşırtmak için döüyordu ve bir an aniden durup büyüsünü söyledi.Büyüsünü yollamasıyla aynı anda gözlerini hiddetle açıp kendi büyüsünü yollamıştı.

-Evertastartin.. büyü ağzından bir soğukluk belirtisiyle birlikte çıkmıştı.Adam kendisiyle dalga geçiyordu o da onunla peki bu düello sonunda kazanan hayaletin öfkesi mi yoksa ölümyiyenin hırsı mı olacaktı.Evet karşısındaki hırslıydı.Belki yanlış tarafta olmasa ve iyi yetiştirilse gerçekten iyi olabilirdi.Ama yine de Robert onun öğrencilere saldırmasının yada buraya gelmesinin altında ne yattığını bilemiyordu.

DM:Eregon'un büyüsü Robert'ı vurdu ancak o kadar güçlü olmamalıydı ki Robert kolay kurtulmuştu (15-3)

Robert ise büyüsünü yapamadan kıvranır bulmuştu kendini (3)

Robert kalan canın 97

Banned

''-Sanırım aynaya bakarak konuşuyorsun bebeğim biraz ayağa kalkta yüzünü görelim..''
dedi sinsice adama baktı.Yerde kıvrandığını fark etmişti.Ama o kadar da fazla etkilenmişe benzemiyordu.En azından etkisinden erken çıkmış gibi görünüyordu.Yüzünde ki hırsı anlayabiliyor muydu acaba..??Anlamasa bile önemli değildi.Zaten düşündüğü şeyde bu değildi.Tek düşündüğü adamı yenmekti.Kalıcı bir hasar bırakmaktı.

Evet gerçekten güzel bir fikirdi.Ama ne..?Tabi ya adamın arkasına nişan alacaktı ve duvarın yıkılmasını sağlayarak adamı yaralayacaktı.Belki bu ona iyi gelirid.Biraz kendine gelirdi hiç olmazsa.Şimdi asasını biraz daha aşağıya indirdi ve arkasına doğru nişan aldı.Belki adamı bile şaşırtmıştı.

''-Bombarda Maxima..!!''

Büyülü Nesneler Bürosu Başkanı

. dedi delice gülerek doğrulurken. Bir süre büyü yapmamış ve kahkhalarla gülmeye baş-Sanırım karıştırdın ayna olan benim ve kendi sözlerini sana yansıtıyorumlamıştı.G erçekten gülüşü büyük bir delilik kokuyordu. Eh öyleydi de zaten. Bu adam hayaleti geri gitmemek üzere uyandırıyordu ve yaptığı her büyük lanet öfkesini hayaletin kan tutkusunu tetikliyordu.Büyünün etkisiyle bakışları iyice deli bir hal almıştı.Bu sefer dönmeden büyüsünü sabit bir şekilde asasını doğrultarak kararlılıkla fısıldadı.İşte kan zamanı gelmişti.Hayalet kan görmek istiyordu ve öyle olmasını umuyordu.

-Sectumsepmra dedi tıslarcasına ve büyü onun büyüsüyle hemen aynı anda hareket etti yine.Seherbazlığından bir parça hala içinde gibiydi.Bu hayaletin kini ve kan tutkusuyla birleşince muhteşem olacağa benzemişti.Asa tam da iştrediği yere omzuna doğrulmuştu.Büyük bir hırsla söylediği büyü ilerlerken bir kahkaha daha yükseldi mutfağın soğuk taşlarına çarparak.Evicinlerinden çıt çıkmıyordu ancak kendisini izleyen delikten bakan gözler görmüş ve eski anılar canlanmıştı zihninde bu hayaletin öfkesini büyütüyordu.

Dm:Eregon'un büyüsü duvara ulaşmak yerine ayağına vurup kendini sendeletmişti (7)

Robert'ın büyüsü ise mükemmeldi ancak bir hedef şaşırmanın etkisiyle yarattığı şey sadece cüppede kesik ve pek de büyük olmayan bir sıyrıktı.Eregon büyü onun başka bir yerine gelmediği için kendini şanslı görmeliydi (19-3)

Eregon kalan can puanı 89