Yanlızlık ve Sessizlik

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Pat o günlerde Hogwarts'ın açılacağına sevinemk yerine neredeyse üzülmüştü. Çünkü son bir kez ailesini görmeyi istiyordu okul açılmadan önce..Babası ölüm döşeğinde yatarken kendisini okula veremiyordu. Arasıra kafa dağıtmak için Bağıran Baraka'ya gidip sessizliğini yanlızlığıyla paylaşıyordu. Derin düşüncelerine son günlerde Karanlık Tarafta olmasının arkadaş ilişkilerini etkilediğiydi. Kafasına bunları takmak istemese de arkadaşlık kuramıyordu. Çünkü Ölüm Yiyen'lerin azınlıkta olduğu bir okulda dışlanıyordu..
Kafasını dağıtmak için Bağıran Baraka'ya gittiği günlerden biriydi. Saat henüz 5:30 civarıydı ve gözükyüzü hala parlaklığını kaybetmemişti. Kuşların cıvıltısı o kadar hoştu ki insana yaşadığı Dünya'nın güzelliğini gösteriyor gibiydi. Bağıran Baraka hakkındaki rivayetleri biliyordu ama gerçek olmadığına inanmadığından olsa her canı sıkıldığında kendisini bu kayanın üstünde buluyordu. Yanlızlığını paylaşmak için bire bir, huzurlu bir ortamdı. Babasını, annesinin ölümünü gözlerinden geçiriyordu. Zaten annesinin geçen hafta ölmesinin üstüne 4-5 güne babasının da öleceğini biliyordu. Koskoca dünyada ki tek varlıklarını da kaybedecekti. Bir yandan onlar için üzülüyor, bir yandan da içinden onkara hakaretler yağdırıyordu. Neden mi? Çünkü Kötü Tarafta olmasını sağlayan, arkadaş bulmasını engelleyen, herkese zarar vermesini isteyen onlardı. Hepsinin temeinde onalr yatıyordu. İşte şimdi gözlerinden yaşlar boşalıyordu Pat'in. Hayatında kendini bu kadar kötü hisettiğini hatırlamıyordu...

Gezgin

Beyaz ve mavi tonlarının tüylerine ağırlıklı bir şekilde işlenmiş olduğu bir kurt,Hogsmeade'de yavaş adımlarla dolaşıyordu.Bağıran Baraka'yı arıyordu.Üç süpürgenin önünden geçerken içeri girmemek için kendini zor tutmuştu.Sağa sola bakınarak,dili dışarıda,yürüyordu.En sonunda orayı buldu ve koşar adımlarla içeri daldı.Bir köşeye çekildi ve temiz tüylerinin kirlendiğini farketti.Ayaklarıyla çaresizce temizlenmeye çalışıyordu.Orada başka biri daha olduğunu farketmemişti.Kurt halindeyken bile dalgındı.Barda karşılaştığı adam hala aklındaydı.Ne garipti..Ama onunla iyi dost olacağına emindi.Aaron'da gelince yalnızlığından tümüyle sıyrılmıştı.Evangeline'le bir süpürge dükkanında,tekrardan karşılaşmışlardı.Bu kadar şeyin 1 hafta içinde olduğuna inanamıyordu..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Pat sessizce ağlarken kıyıda bir kurtun olduğunu fark etti. Fakat aldıracak hali yoktu. Hıçkırarak ağlamaya devam etti. Ama kurtun beyaz ve mavi tonlarındaki rengi hoşuna gitmişti. Yanına gitti. Çok şirin gözüküyordu. Boş boş bakıp:
- Sende yanlızsın galiba..Ben zaten hep yanlızdım 1 haftaya daha da yanlız kalacağım..Gerçi senin benim kadar kötü bir durumun yok gibi gözüküyor ama....dedi ve sonra kayalıklara geri dönüp ağlayan gözlerinde ki yaşlarını tek tek silmeye çalılştı. Şuanda berbat ve iğrenç gözüktüğünü biliyordu. Hem makyajı akmıştı hemde ağlamaktan kızarmıştı...

Gezgin

Kurt birden ortaya çıkan kızla birlikte irkildi ama kıpırdamadı.Kafasını kaldırıp bakınca kızın Eleadora olduğunu gördü.Ağlıyordu.İlk defa bir ölümyiyene şans eseri rastlamıştı.Ve ilk defa bu kadar yalnız,çaresizdi..Dönüşüp sersemletse işi bitirebilirdi.Bir ölümyiyen daha yakalamış olurdu,üstüne üstlük harika bilgiler edinebilirdi.Ama kurt olarak kalmaya devam etti.Ona baktı buz mavisi gözleriyle.Onu ele verse verse buz mavisi gözleri verirdi..1 haftadır acıdığı ikinci ölümyiyendi..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Pat kurtun yanına tekrar gittiğinde buz mavisi gözlerine dikkat etmişti. Aynı Matt'in gözleri gibiydi ama şimdi bunlarla uğraşamazdı. Zaten Matt kendisini nerede görse doğru Azkaban'a giderdi. Onun olmaması çok daha iyiydi. Azkaban'a giderse olacakları düşünemiyordu.Orada o korkunç ruh emicilere 2-3 dayamaz ölür gidersi. Ölümünün Azkaban'da olamsını istemiyordu. Sonra kurtun o yumuşacık tüylerini okşamaya başladı. Şimdi daha da fenalık gelmişti ama daha fazla ağlayacağını zannetmiyordu. Zaten yeterince kötü ve alay edilebilecek kadar kötü durumdaydı. Ağlamamalıydı. En iyisi bu geceyi burada, kayanın dibinde geçirmekti. Çünkü okula bu halle dönse herkesin ve öğrencilerin 1 numaralı alay konusu olacağını biliyordu. Pat çantasını açtı ama içinde kayda değer hiçbirşey yoktu. Ne parası ne de eşyaları...

Gezgin

Matt kızın kendisini okşamasıyla birlikte sırt kaslarını kastı ve biraz uzaklaştı.Bir ölümyiyene çok da yakın olmak istemiyordu açıkçası.Sonrasınsa kızın yere bakarak ağladığını gördü.Yere bakması üzerine değişmenin zamanı geldiği anlaşılmıştı.Kendi haline döndüğünde kız hala yere bakarak ağlıyordu.Dimdik durarak masmavi gözleriyle ona bakmaya devam etti.Asası cebindeydi.Ona zarar vermek istemiyordu.Hayatı boyunca kendisine aşık olan çaresiz bir kıza zarar vermemişti.Ölümyiyen olsa bile..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Pat yere bakıp ağlıyordu. Kurtu sevmek için sağ tarafa kafasını çevirdiği anda Matt'i gördü.Sonra:
- Hayır..Matt lütfen..Azkaban'a gönderme beni..En azından şimdi değil..Lütfen..Annem zaten 4-5 güne kalmaz ölür..Lütfen!! Annem beni son kez azkabanda görmesin..dedi ve tekrar ağlamaya başladı. İçinden bunu nasıl tahmin edemeyeceğini düşünüyordu. O buz mavisi gözler...Ve Matt'in animagus oluşu..Bunu düşünmelyidi.En başından kendisini veya diğer ölüm yiyenleri aradığını biliyordu ve şimdi kapana kısılmıştı. Silahsız ve savunmasızdı. Asası yanında yoktuç Zaten ona zarar vermezdi.Veremezdi...Bunların arasından en kötü olanı ise Pat'in azkabana gidişinin sevdiği kişi ynai Matt'in elinden olacak olmasıydı...

Gezgin

Matt kızın ağlaması ve yalvarması üzerine şaşkına dönmüştü.Kalkıp,hırçınlık yapmasını,savaşmasını bekliyordu.Anlaşılan asası yanında değildi..Bulunmaz fırsattı.Veritaserum içirip esir alabilirdi.Kuş gibi öterdi o zaman,tüm ölümyiyenlerin adını verir,karargahlarının yerini söylerdi.Bir bulunmaz fırsat daha.Sonrasında bakanı düşündü.Bir hogwarts profesörünü niye getirdin diye başının etini yiyebilirdi.Sonrasında çıkacak olan tartışmaya Aaron'da katılacaktı.Böylece büyük bir kavga olacaktı.Bunları gerekli bulmadı.Gerçi kendisi bakan olsa bile bu kızı yakalamazdı ya..Buz mavisi gözleriyle,dimdik durarak bakmaya devam etti.Gözlerinin içine bakıyordu..