Masa 1

Gezgin

Adamın ayakta zor durduğu belliydi.İçmeye devam ediyordu,kendi kendine gülümsüyordu.Matt sabırla bekliyordu.Gelmek üzereydi,ağızından bakla çıkmak üzereydi.Her ihtimale karşı bağırarak söylememesini umuyordu.Sonrasında beklenen cevap geldi.Matt'in ağızı bir karış açık kalmıştı.17 yaş küçük ha!Şaşkınlık tüm vücudunu sarmaya başlamıştı.Adam ağlıyordu,gözyaşları kocaman,büyük damlalar masanın üzerine,içkisine düşüyordu.Sonra sayıklamaya başladı,'Mia,Daffodil'..Matt etraftakilerin meraklı bakışlarına cevap olarak çok sarhoş olduğunu,saçmaladığını söylüyordu.Adam ağlamaya devam ediyordu,ama söylediği şey doğruydu...

"Hey,dostum-yavaş biraz.Sakin ol.."

Ne diyeceğini bilmezken aklından Oasis,Jaconde,Eleadora ve Evangeline geçti...

Banned

Kahrolası içki tüm vücuduna tesir etmişti. Herhalde uzun süredir tatmadığı sarhoşluk ya da saniyelik ayyaşlık böyle bir şey olsa gerekti. Hiç de iyi değildi. Daha yarın sabah olmadan beyni ağrımaya başlamıştı. Ağlayışı daha da beter yapıyordu düşüncelerini. Fakat birden sustu. Silkelenmeye çalıştı. Başını elleriyle avucuna aldı yavaşça. Karşısındaki de şaşırmıştı işte. N'apmıştı? Şakaklarına masaj yaparak rahatlamaya çalıştı. Söylemiş miydi? 17 yaş küçük olan aşkını?

Gözlerini devirip devirip etraftakilere bakıyordu. Onlar da Ernést'a. ''Neden bakıyorsunuz? Hayatınızda ilk defa mı aşık olan birini gördünüz?'' Bazıları bu sözün üzerine önüne döndü söylenerek. Bazıları da homurdana homurdana hala Ernést ile Matt'e bakıyordu şaşkınca. Daha sonra Ernést biraz daha rahatlayabilmek için kendisini soru sormaya yöneltti :

''Ya sen Matthew? Sen hiç aşık olmadın mı?''

dedi yavaşça. Belki onda da bir şeyler vardı. Hem tek dertli olan kişi de kendisi gibi gözükmüyordu. Onun da gözlerini bir dert kaplamıştı sanki. Gözlerini kapayıp, kaşlarını kaldırmaya devam ederken başı çatlayan Ernést kafasından uzaklaştırmaya çalışıyordu her şeyi. Sandığı kadar sarhoş değildi galiba. Her ne kadar önüne beşinci viski gelmiş olsa da. Onu içmeyecekti, artık içerse kesinlikle bayılacaktı. Ya da komaya girecekti.

Gezgin

Matt karşısındaki adamın kendini kontrol etmeye çalışmasını izliyordu.Etraftakilerin meraklı bakışlarından rahatsız olduğu apaçıktı.Matt aldırmadı.Sonrasında gelen soruyla birlikte düşündü.Aşık olmuş muydu?Evet olmuştu.Hem de Karanlık Lady olarak bilinen kıza..Hala olanlara inanamıyordu.Ufaktan düşüncelere daldı,birasını bitirdi,viski aldı.İçmenin zamanı gelmişti işte..

"Evet,oldum.Hemde yakın bir zamanda,inanamayacağım bir kişiye..Ama emin ol benden 17 yaş küçük değil.."

Gülümsedi yavaşça,bir yudum aldığı viskisine bakıyordu.Ya Jaconde?Ne yapacaktı?Kızlarla ilk defa başı derde giriyordu..

Banned

Tüm anılarının ve düşüncelerinin bıraktığı gibi kalmasını diledi Ernést. Artık hiçbirine üzülmeyecekti. Kendisine bunları dert ettikçe daha kötü olduğunu biliyordu ve bundan hoşlanmıyordu. Kendisini yönetmenin temel kurallarından biriydi bunlar belki de. Kendisine bakanlara neredeyse dil çıkaracak hale gelirken sorusuna yanıt gelmişti. Demek aşıktı... Ernést buna hiç şaşırmaştı. Hatta biraz kızmıştı. Ama bunu belli etmedi. Son cümlesini Ernést'in problemiyle bitirmesi hoş değildi. Her ne kadar takıldığını bilse.

Kendisi de aklında hemen ani bir plan kurdu. Amacı gaza getirmek değildi sadece kim olduğunu merak ediyordu. Ernést utanmadan söylemişti her ne kadar bunda sarhoşluğun etkisi de olsa. Belki konuştukları çok saçmaydı ama yine de birkaç cümle konuşmuştu işte. Ardından daha bir yudum bile içmediği viskisinin kenarlarıyla oynamaya başladı. Halen viskiye bakmaya devam ederek konuşmaya başladı :

''O zaman söyle de görelim. Ben bu cesareti göstermiştim biliyorsun ki 17 yaş meselesi. Senden de bekliyorum. Yoksa söylemeyecek kadar korkak mısın? Bence korkaksın, söylemeyeceksin.''

Son cümlesine kadar Matt'in yüzüne bile bakmayan Ernést o kelimeyle yüzünü çevirdi. Karşısındaki adam şaşırmışa ve hafif kızmışa benziyordu sanki. Ya da Ernést öyle görüyordu. Hoş, hafiften sarhoştu belki de görme yeteneği de azalmıştı. Ardından hafifçe gülümsedi, deminki cümleyi resmen ona yollamıştı iade eder gibi.

Gezgin

Aldığı cevapla kafasını kaldıran Matt şaşırmıştı.Ama çok da aldırmadı.Sonuçta karşısındaki adam kör kütük sarhoştu.Bilincinin hala açık olmadığını umuyordu.Söyleyecekti çünkü..Söylemek istiyordu,içinde tutamazdı.Asasını çıkardı masanın altından gizlice..'Muffilato!' diye fısıldadı ve tekrar cebine koydu.Viskisinden kocaman bir yudum aldı.Sonrasında derin bir nefes aldı;

"Söyleyebilirim..Sana güveniyorum..Babamın katilinin kızına aşık oldum.Karanlık Lady diye bilinen Evangeline Lily Black.."

Son yudumunu da alıp ikincisini istedi.Adamın yüzüne bakmamıştı,içkisiyle konuşmuştu sanki..Tek farkı içki cevap verebiliyordu..