AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
Derek John Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Derek John Garcia



Mücadele Tarafı : *Karanlık
Kan Durumu : *Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyPerş. Ocak 15, 2009 5:49 pm

Derek yorucu ve bir o kadar da sıkıcı bir günden daha kurtulmuş, Gween Park'a gelmişti. Burada sadece yürümenin veya deniz gören bir banka oturmanın ona iyi geldiğini kabul etmek zor değildi. En azından kendisi için zor değildi, zira erkek kardeşi onun bu şekilde yalnız takılmasındansa bir kız bulmasını, her an için tavsiye etmekten kaçınmıyordu. Rupért'ın sadece kendisinin iyiliğini istediğini biliyordu. Onun sürekli yalnız takılması veya bir kızdan öbür kıza uçmasının çok sürmediğini, sevmediğini de biliyordu. Ama bu Derek'ti. Derek... Her zaman başına buyruk olan ve kimseyi dinlemeyen, kendi bildiğini okuyan Derek. Rupért'ın bir kadının onu tamamen kısıtlayacağını ve istediğini yaptıracağından neredeyse emin gibiydi, ama Derek kesinlikle böyle düşünmüyordu. Kim olursa olsun sadece birinin istediğini yaparak ve aynı çiçeği koklayarak hayatın geçmesi gerektiğini düşünmüyordu, düşünemezdi de.

Sessiz adımlarla ilerlerken dalgaların kıyıya şiddetle vurmasını dinledi. Bir an için suya dalmayı istediğini fark etti, fakat bu dürtünün kaybolması çok uzun sürmedi. Sadece içinden geçen bir dürtüydü o kadar. Bir anlık düşüncelerle hayatına yön vermemişti ve hiçbir zaman vermeyi de düşünmüyordu. Bir konuyu enine boyuna iyice düşünerek karar vermenin en doğrusu olduğunu resmen hayatının ilkesi haline getirmişti ve en doğrusunun bu olduğunu düşünüyordu. Rupért'la bu konu ile ilgili çok fazla kavgaları, fakat sonucunda ikisi de kendi bildiklerini okuyarak devam etmişlerdi.

Sessizce her zaman oturduğu ve şansına her zaman boş rastladığı banka hareketlenip, cebinden asasının dışarıya sarktığını fark etmeden oturdu ve denizi izlerken düşüncelere daldı.



Rp Out: Kimse girmesin, gelcek var...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Haylie K. Queen

GezginGezgin
Haylie K. Queen



Mücadele Tarafı : Kendi halinde...
Kan Durumu : Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyCuma Ocak 16, 2009 2:14 pm

Haylie, derin düşüncelere daldığı zaman elinde ne varsa bilinçsizce oynardı. Bu kez derin düşünceler onu kahvaltı yaparken yakalamış, aç kalmasını sağlamak için elinden geleni yapıyordu. Bu şekilde derin düşüncelere dalmasının sebebi gördüğü bir rüyaydı. Rüyalarına inanmazdı çoğunlukla ama bu sefer rüyasında eski bir Muggle Park’ı görmüştü: Old Gween Park. Saçma bir rüyaydı ona göre. Parkın değişik, ilginç bir özelliği de yoktu aslında. Orada yaşanılan anılar dışında. Çok uzun zamandır oraya uğramamıştı.

Böyle düşüncelere dalmışken odaya bir baykuş girdi. Birkaç gün önce sipariş ettiği bir kitabı getirmiş olmalıydı. Baykuşun odaya aniden dalması onun bu düşüncelerden kısa bir süre kurtulmasını sağladı. Baykuşun ayağından siparişini aldıktan sonra ona bir baykuş ikramı attı ve tekrar gitmesini izledi.

Kahvaltı yapmak istemediğini fark etmişti. Tabağı zarif bir asa hareketiyle kaldırdı. Amaçsızca birkaç şeyin yerini değiştirdikten sonra en sevdiği rahat koltuğa oturdu. Aklında sadece o yer vardı ve oraya gitmek istiyordu. Karar vermişti. O’nu kaybettikten sonra oraya bir daha uğramamıştı ama bir daha rüyalarına girmesine dayanamazdı. Oraya gitmek istiyordu. Sadece bunu istiyordu. Aklını karıştıran tek şey oranın bir muggle park’ı olmasıydı. Bu fazla önemli değildi. Yoksa önemli miydi?

“Saçmalıyorsun, Haylie.” diye söylendi kendi kendine. “Şimdi kalk ve giyin. Biraz açık hava sana iyi gelecek. Orası da hava almak için iyi bir yer."

Kararını vermişti artık. Fazla oyalanmadan giyindi ve kendini dışarıya attı. Kapının önünde aklından hiç çıkmayan rüyasını düşünerek Park’a cisimlendi. Tam gözünü açmak üzereyken onun birden belirdiğini gören bir muggle haykırmıştı. Bembeyaz kesilmiş, elinde de ince bir sopayla ona bakıyordu. Etrafına bakınıp kimsenin olmadığından emin olduktan sonra küçük bir büyü yapıp bu gördükleri unutmasını sağladı. Bu küçük vurdumduymazlığı neredeyse başına iş açacaktı. Derin bir oh çekip yürümeye devam etti. Burasının denize yakın olması onu dinlendiriyordu.

Ona uzun gelen bir süre boyunca yürüdükten sonra yorulmuştu. Çevresine oturacak bir yer bulmak için aranmaya başladı. Biraz ilerde bir bank görmüştü. Ama onun biri tarafından kapılmış olduğunu fark etti. Yürümeye devam etti. Adamı incelemeye başlamıştı. Biraz yaklaşınca bankta oturan kişinin cebinden bir asa sarktığını fark etti. Bir anda içine bir neşe dolmuştu. Bütün cüretkârlığını topladı ve banka yaklaşmaya başladı.

“Oturabilir miyim?”

Bu soruyu sadece nezaketen sormuştu. Onu geri çevireceğini de sanmıyordu. Oturduktan sonra anlaşılır ama kısık bir sesle fısıldadı.

‘’Asanıza biraz daha dikkat etmelisiniz.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Derek John Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Derek John Garcia



Mücadele Tarafı : *Karanlık
Kan Durumu : *Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyCuma Ocak 16, 2009 6:39 pm

Dalgaların vahşice kıyıya vurmasını ve geriye dönmesini dinlerken gözleri buğulanmıştı. Kafasında sürekli erkek kardeşiyle konuşmalarından birkaç söz yankılanıyordu ve bu konu onu tam anlamıyla çıldırtıyordu. Sırf bundan dolayı Rupért'dan nefret etmeye bile başlayabilirdi fakat yine bu düşünce onun kafasını fazla kurcalamamayı tercih ederek uçup gitti. Elini kısa saçlarının arasından geçirirken bu gibi durumlarda her zaman yaptığı şeyi yaptı; işini düşündü. Bu konuda kardeşiyle hiçbir zaman ayrı düştükleri olmazdı ve bundan dolayı iş konusunda sürekli birlikte hareket etmişlerdi. İkisi birlikte Gelecek Postası'nı idare etmeyi çok iyi başarıyorlardı ve bu konuda ikisi de, onlardan iyisi olduğunu düşünmüyordu.

Büyücülük Dünyası'nın belki de en gelişmiş ve yaygın iletişim ağı olan Gelecek Postası'nı yürütmek birçok kişiye göre çok zor bir iş olarak görülebilirdi. Fakat ikisi de her yöne yetişmeyi çok iyi başarıyordu. İkisinin de sürekli ilgi isteyen veya başka şeyler bekleyen sevgilileri veya eşleri olmadığı için bu konuda rahattılar. Yine de Rupért, erkek kardeşine bu konuda baskı yapmayı kendisine ilke edinmiş ve ne zaman konusu geçse hemen baskı yapmaya başlıyordu. Derek'in bundan sıkıldığı söylenemezdi, fakat bu durum sürekli olarak böyle devam edecekse de kısa süre sonra masaya yumruğunu vurması gerekebilirdi. Onunla ayrı düşmek isteyeceği son şeydi ama üzerine fazla gelindiğinde ne kadar asabi olduğunu biliyor olması gerekirdi. O anda yanından gelen bir sözle irkildi ve başını kaldırdı.

“Oturabilir miyim?”

Ona seslenen sarı saçlı ve orta boylu bir bayandı. Derek'in yalnız başına olduğunu düşünerek onun yanına gelmeyi tercih etmişti belli ki, çünkü yakınlarda çok fazla boş bekleyen bank vardı. Onlardan herhangi birisine de oturabilirdi. Derek onun bir Muggle olduğu gerçeğini kafasından çıkarmamaya çalışarak hareket etmeyi tercih etti. Ağzından tam, hayır, kelimesi çıkacaktı ki, bayan cevap beklememeyi tercih ederek yanına oturdu. 'Madem cevap beklemeyecektin, ne diye sordun,' diye düşündü Derek aksi aksi fakat bu düşünceyi kafasından hemen sildi. Yanına gelen bir bayana sert çıkmak onun istemediği bir şeydi.

‘’Asanıza biraz daha dikkat etmelisiniz.”

Derek irkilerek tekrar ona dönerken elini asasına götürdüğünde asasının cebinden sarktığını fark etti. Bir Muggle'ın böyle bir şey düşünmeyeceğini, aksine onun bir sirkte çalışan akrobat falan olduğunu düşüneceğini bildiğinden onun bir cadı olduğu gerçeğini hakikate daha yakın buldu. Kendisine daha dikkatli davranmayı tembihlemeyi ihmal etmedi. Sonuçta bunu gören gerçekten bir Muggle olabilirdi ve bu durum başına ilginç sonuçlar doğurabilirdi. Ne olacağı belli olmayacak olan sonuçlar...

İlk birkaç saniye ne söyleyeceğini bilmeden bekledi. Artık onun bir cadı olduğuna kesin olarak kanaat getirmişti, çünkü bir Muggle'ın onu gördükten sonra söyleyeceği şey asa değil sopa olurdu. Birkaç saniye birbirlerine baktıktan sonra tekrar denize döndü Derek.

"Evet, sanırım biraz daha dikkatli olmam gerekiyor. Onu gören siz değil de bir Muggle olsaydı... Her neyse, sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum," dedi gülümseyerek. Gerçekten de bütün bunları düşünmek bile istemezdi. Sonuçta kendisinin Sihir Dünyası'nda ki yeri olabilecek en kötü şekilde sarsılabilirdi ve Gelecek Postası'nda ki makamı da elinden alınabilirdi. Sonuçta bunu ne o, ne de Rupért isterdi. Ama sonuçta onu gören bir Muggle'dan önce tanımadığı bir cadıydı.

"Özür dileyerek devam etmek istiyorum. Kendimi tanıtmadım; ben Derek. Gelecek Postası'nda editör olarak çalışıyorum. Peki ya siz?" diye sordu sesine meraklı bir ton vermeye çalışarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Haylie K. Queen

GezginGezgin
Haylie K. Queen



Mücadele Tarafı : Kendi halinde...
Kan Durumu : Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyCuma Ocak 16, 2009 10:19 pm

Yanına oturduğu büyücü sorusuyla düşünceli halinden kurtulmuş gibiydi. Haylie neden onun yanına oturduğunu bilmiyordu. Belki aynı dünyadan olduklarını düşündüğü içindi. Kafası karışıktı. Evet, beklide bu cüretkârlığının sebebi buydu. Bunu düşünmek istemiyordu. İstediği sadece dinlenmekti. Yanına oturduğu büyücü Haylie’nin ikazıyla hemen kendini toparlamıştı.

"Evet, sanırım biraz daha dikkatli olmam gerekiyor. Onu gören siz değil de bir Muggle olsaydı... Her neyse, sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum."

Evet, bu belki kötü sonuçlar doğurabilirdi. Cisimlenirken onu gören muggle’ı hatırladı birden. Muggle’lar her zaman başbelası olabiliyorlardı. Kahrolasıca merakları çoğu zaman kendilerine zarar veriyordu. Sadece kendilerine de değil, Sihir Bakanlığı mugglelar konusunda her geçen gün daha fazla hassaslaşıyordu.

Haylie konuşmadan denizi, yerinden taşmak istercesine yaptığı hırçınlıkları seyrediyordu. İçindekileri boşaltmak istermiş gibiydi, deniz. Garip bir görüntüsü vardı. Haylie, düşüncelerinin de kafasında bu şekilde dolaştığını hissediyordu. Bu sırada yanındaki büyücü konuşmaya başladı.

"Özür dileyerek devam etmek istiyorum. Kendimi tanıtmadım; ben Derek. Gelecek Postası'nda editör olarak çalışıyorum. Peki ya siz?"

Kafasını yavaşça onun yüzüne çevirdi, Haylie. Onu dinlerken, bir yandan da onu süzüyordu. İlk izlenimler her zaman çok önemliydi. “Gelecek Postası editörü. Bayağı yüksek bir makam.” diye tekrarladı içinden Haylie.

“Önemi yok. Benim adım Haylie. Hogwarts’ta Profesör olarak çalışıyorum. Memnun oldum” dedi gülümseyerek. “Bayağı zor bir işiniz var. Gelecek Postası’nın her zaman kaliteli olmasını sağlamak çok kolay bir iş değil diye düşünüyorum.”


En son Haylie K. Queen tarafından C.tesi Ocak 17, 2009 5:30 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Derek John Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Derek John Garcia



Mücadele Tarafı : *Karanlık
Kan Durumu : *Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyC.tesi Ocak 17, 2009 7:54 am

Kadının gözlerinin üzerinde dolaşmasını hayranlıkla izledi Derek. Rastgele karşılaşmış ve ilk gördüğünde onu Muggle sanmış bile olsa ondan etkilendiğini inkar edemezdi. 'Kim böyle bir kadından etkilenmez ki?' diye sordu kendi kendine, ama cevabını veremedi. Haklıydı... Böyle birisinden etkilenmemek için gereken tek şey kör olmaktı. Derek'de kör olmadığına göre etkilenmesi tamamen doğal bir şeydi. Kadın etrafına inanılmaz bir ışık yayıyor ve bu da onun birçok gözü üzerine çekmesine sebep oluyordu. Onda bir veela kanı olup olmadığından şüphelenen Derek'in sorusuna cevap gecikmedi.

“Önemi yok. Benim adım Haylie. Hogwarts’ta Profesör olarak çalışıyorum. Memnun oldum.”

Hangi dersi öğrettiğini söylemekten kaçındığını fark eden Derek bunu irdelemeyi kafasını bir köşesine yazmayı ihmal etmedi. Professör olarak çalıştığını söylerken insan neden hangi dersi öğrettiğini de söylemesin ki? Bunu kesinlikle sormayı düşünerek onun devam ettiğini fark etti.

“Bayağı zor bir işiniz var. Gelecek Postası’nın her zaman kaliteli olmasını sağlamak çok kolay bir iş değil diye düşünüyorum.”

Derek gülümsemesine engel olamadı. Herkes bu işi zor sanıyordu, fakat düşündükleri kadar zor değildi. Özellikle Derek gibi birisi için bu artık tamamen rutin bir hale gelmiş ve yemek yemek nasıl küçükken zor şimdi kolay ise gazetecilikte onun gibiydi. Bu konuda henüz çaylak olan bazı kişiler için bu iş çok zor olabilirdi, ama onun dışında birkaç yıl geçirmiş ve artık bu işte profesyonelleşmiş kişiler için çok basit bir hal almaya başlamıştı.

"Evet, Miss. Queen. Belki zor bir iş ama benim için değil," dedi gülümsemesini kesmeden. Ona döndü gözlerinin içine baktığında içinin kasıldığını fark etti ve tekrar denize döndü.
"Bazı çaylaklar için bu işin zor olduğu tabi ki de çok bariz bir gerçek. Fakat ben -ve kardeşim Rupért- artık bu işi profesyonelce yapıyoruz. O yüzden bizim açımızdan bu işin herhangi bir zorluğu yok."

Ellerini birbirine hızlıca sürterek ısınmalarını sağladı ve bir kez daha yanına eldiven almadığı için kendisine kızdı. Bu sürekli aynı şekilde oluyordu ve durum hep kendisine kızmasıyla son buluyordu. Havanın yavaştan kar attığını gördüğüne memnun oldu ve devam etti.

"Sanırım aynı şey sizin için geçerli, Miss. Queen," dedi ona nasıl hitap edeceğini bilemeyerek. Ne söyleyeceği hakkında bir fikri yoktu ve yoktan yere konu açma çabaları içindeydi. En azından ona hitap ederken bazı şeylere dikkat etmesi gerektiğini düşünmüştü, ki bu da Derek için çok yol kat etmek demekti. Karşı cinsle ilişkisi hiçbir zaman kötü olmamıştı, fakat bazı istisnalar dahilinde kötü olduğu zamanlarda oluyordu. "Her gün birkaç derse girmek sizin için zor olsa gerek. Bu arada hangi dersi öğrettiğinizi de söylemediğinizin farkındayım."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Haylie K. Queen

GezginGezgin
Haylie K. Queen



Mücadele Tarafı : Kendi halinde...
Kan Durumu : Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyC.tesi Ocak 17, 2009 8:02 pm

Hava kendini iyice bırakmaya başlamıştı. Soğuğu iliklerinde hissetmek normalleşmişti adeta. Ama bugün paydos vermiş gibiydi. Biraz kar serpiştiriyordu sadece. Ellerini düşen kar tanelerini seyretmek, şekillerini incelemek hoşuna gidiyordu. O çocuksu bir neşeyle kar tanelerini izlerken Derek Haylieye cevaben konuşmaya başladı.

“Evet, Miss. Queen. Belki zor bir iş ama benim için değil.” Bunu söylerken gözlerinin içine bakıp gülümsemişti. Haylie’de onun gülümsemesine karşılık vererek onu dinlemeye devam etti. "Bazı çaylaklar için bu işin zor olduğu tabi ki de çok bariz bir gerçek. Fakat ben -ve kardeşim Rupért- artık bu işi profesyonelce yapıyoruz. O yüzden bizim açımızdan bu işin herhangi bir zorluğu yok."

Haylie başını sallayarak onayladı onu. Gazetecilik her zaman zor gibi görünmüştü ona. Röpörtajlar, haberlerin peşinde koşmalar… Yapamayacağı bir meslek varsa oda gazetecilikti. “Kardeşiyle çalışıyor, iyi bir fırsat.” diye düşündü. “Onun için kolaylaşıyordur, bu sayede.” Haylie, düşünceli bir şekilde denizi seyrederken Derek yeniden konuşmaya başladı.

"Sanırım aynı şey sizin için geçerli, Miss. Queen. Her gün birkaç derse girmek sizin için zor olsa gerek. Bu arada hangi dersi öğrettiğinizi de söylemediğinizin farkındayım."
Son cümlesinin etkisinden kalmıştı, Haylie. Gülümseyerek ona döndü. Birkaç saniye aklından neler geçtiğini anlamak için yüzüne baktı ve konuşmaya başladı.

“Çok zekisiniz Mr. Garcia. Ama benim söylememe gerek yok sanırım. Siz zaten biliyorsunuz Muggle Araştırmaları Profesörü olduğumu.” Durdu. O çokbilmiş gülümsemesini eksik etmeden devam etti.” Zeki olduğunuz çok açık ama beni de hafife almayın lütfen. Size soyadımı söylemediğim halde bana “Miss Queen” olarak hitap etmeniz bunu çok açık bir şekilde gösteriyor. Okul sezonu açıldığında kendimi gazetede görmüştüm.”dedi. Derin bir iç çekti ve onun konuşmasına izin vermeden devam etti.

“Kendimi tanıtırken çoğunlukla Muggle Araştırmaları Profesörü olduğumu söylemem. Biliyorsunuz, herkes Mugglelardan o kadar hoşlanmıyor. Sosyal ortamda bazen tartışma yaratacak konular açılmasına neden olduğu için bu şekilde davranıyorum. Bende Mugglelara âşık değilim, ama onların zekâlarına hayranım.” diyerek gülümsedi.

Onun neler düşündüğünü merak ederek tekrar onu baştan aşağı süzdü. Kadın gözüyle bakınca çekici biriydi. Uzun süredir yalnız olduğunu düşündü, Haylie. Karşısındaki bir kadın için fena biri sayılmazdı. Sonra bir anda kendine inanamadı. Neler düşünüyordu böyle. “Kendini toparlasana!” diye homurdandı sadece kendinin duyabileceği bir sesle. Bir sessizlik olmaması için sordu. Bu iş hoşuna gitmeye başlamıştı.

“Sizce yanlış mı yapıyorum?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Derek John Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Derek John Garcia



Mücadele Tarafı : *Karanlık
Kan Durumu : *Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyPtsi Ocak 19, 2009 1:15 pm

Onun yüzüne boş gözlerle bakmasını gülümseyerek izlemeye devam etti. Prosedür olarak bir soru sorduğunu düşünebileceğini biliyordu, ama onun kendisini bozmak üzere olduğundan haberi yoktu. Birilerinin onu düzeltmesinden hiç hoşlanmayan Derek'in bu konuda ne yapacağı ise çok açıktı.

“Çok zekisiniz Mr. Garcia. Ama benim söylememe gerek yok sanırım. Siz zaten biliyorsunuz Muggle Araştırmaları Profesörü olduğumu," derken Derek'de ister istemez, 'Fark etmesi güzel,' diye düşündü. Onu hafife aldığını düşünmesini istemezdi, ama bir bakıma da öyleydi.

"Zeki olduğunuz çok açık ama beni de hafife almayın lütfen. Size soyadımı söylemediğim halde bana “Miss Queen” olarak hitap etmeniz bunu çok açık bir şekilde gösteriyor. Okul sezonu açıldığında kendimi gazetede görmüştüm.”

Prosedür icabı sorduğunu düşünmesini isterdi Derek, ama onun böyle bir düşünceyi aklının ucundan bile geçirdiğini sanmıyordu. Anında karşı saldırıya geçmesi ne kadar hızlı düşünebilidiğinin ve ne kadar zeki olduğunun en açık göstergesiydi. Ama onun neden Muggle Araştırmaları'nı seçtiğini de bilemiyordu. İlginç bir seçim olduğunu düşünürken onun tekrar konuşmasını izledi.

“Kendimi tanıtırken çoğunlukla Muggle Araştırmaları Profesörü olduğumu söylemem. Biliyorsunuz, herkes Mugglelardan o kadar hoşlanmıyor. Sosyal ortamda bazen tartışma yaratacak konular açılmasına neden olduğu için bu şekilde davranıyorum. Bende Muggle'lara âşık değilim, ama onların zekâlarına hayranım.”

Derek, Muggle'lara bu şekilde bakan birinin nasıl Muggle Araştırmaları eğitimi verdiğini düşünemiyordu. Bu soru hangi Muggle karşıtı kişiye sorulsa ya kişi ölür ya da bir şekilde lanetlenirdi. Peki, ya bu kadın neden böyleydi? Madem ki Muggle'ları sevmiyordu, ne diye böyle bir dersin eğitimini veriyordu ki. Öğrencilerini Muggle'lara karşı mı tutuyordu yoksa. Bunun kesinlikle yasak olduğunu biliyordu Derek ve Miss. Queen'in de bunu bilecek kadar aklıselim bir kadın olduğunu düşünyordu.

“Sizce yanlış mı yapıyorum?”

Böyle bir soruyu zaten bekleyen Derek'in cevabı hazırda bekliyordu. "Evet, kesinlikle yanlış Miss. Queen, ya da ilginç demeliyim sanırım. Muggle'ları sevmeyen birinin bu dersi vermesi - ilginç. Muggle karşıtı birine normalde bu soruyu sormaya birçok insan korkar. Ama siz tam aksine bu dersi öğretiyorsunuz. Umarım öğrencilerinize, kötü örnek olmuyorsunuzdur," dedi gülümseyerek. Onun yanlış anlamyacağını umuyordu. Tamamen espritüel bir tavırla yaklaşmayı denemişti ve bu konuda yanlışlık yapmadığını umuyordu.

"Durumun yanlışlığına gelince. Kesin bir şey söylemek sanırım zor. Çok zor... Ama belli ki sizin için bu çok doğru. O zaman da bana bir şey söylemek düşmez, değil mi?" Güzel bitirdiğini düşünüyordu, fakat sohbetin kesilmesini istemediğinden doğru dürüst bir soruyla bitirmesinin en iyisi olacağını düşündü.

"Muggle'lara karşı neden bu şekilde bir tutum sergiliyorsunuz?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Haylie K. Queen

GezginGezgin
Haylie K. Queen



Mücadele Tarafı : Kendi halinde...
Kan Durumu : Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... EmptyPtsi Ocak 19, 2009 2:33 pm

Derek’in kendi sorusuna karşı verdiği cevap resmen onu dondurmuştu. Kendinin bu kadar yanlış ifade ettiğine ve bu kadar yanlış anlaşıldığına inanamıyordu. Hayretler içerisinde onu dinlerken söylediklerini de kafasından geçiriyordu. Konuşmasını bölmek istemediğinden bitirene kadar bekledi. Bitirdiğinde birkaç saniye daha ellerine bakmayı sürdürdü ve çılgınca bir kahkaha ile ona döndü. Biraz daha samimi konuşmaya karar vermişti.

“Çok şakacısınız. Şaka bu değil mi?” diyerek gözlerinin içine baktı. Orada sadece hayır kelimesini görebiliyordu.

“Saçma! Muggle’ları sevmeyen birinin böyle bir dersi seçmesi saçma değil mi? Ben böyle bir şey demek istememiştim.” dedi ve uzun bir soluk alarak konuşmasına devam etti. Heyecanlandığı zamanlarda olduğu gibi elleri titremeye başlamıştı.

“Demek istediğim sadece ve sadece yeni tanıştığım kişilerin Muggle’lar hakkındaki düşüncelerini bilmediğimden bundan bahsetmem. Kesinlikle Muggle’lardan hoşlanmıyorum gibisinden bir şey yok ortada. Muggle’lara âşık değilim derken demek istediğim ne varsa Muggle’larda var gibi bir düşüncem yok. Sonuçta ben bütün günümü öğrencilerime onları anlatarak geçiriyorum, değil mi? Neyse, yanlışlığımı düzelttiğimi umarım.”

Kızardığını hissediyordu. Ellerinin titremesi hafiflemiş olsa da geçmemişti. Derek’e bakmamaya çalışıyordu. Kızardığını görmesini istemezdi. Kendini yanlış anlatmış olsa da Derek’in bunu gayet iyi karşıladığını düşünüyordu. Çoğu kişi böylesine bir durumda kalkıp giderdi. “Neden acaba? Neden kalkıp gitmedi?” diye düşündü. Meraklanmıştı, sormak istiyordu. Ona döndü, sadece gözlerine bakıyordu. Bir insanın duygularının nasıl değiştiğini gözlemleyebileceği tek yer gözlermiş gibi geliyordu, Haylie’ye.

“Siz, böyle bir durum olsaydı –ki yok- onaylamadığınız belli. Neden kalkıp gitmediniz? Çoğu kişinin böyle yapacağını düşünüyorum.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-