Eski Dostla Buluşma

Gezgin

Daffodil acaba kötü birşey mi söylemişti ki. Söyledikleri ya da sorduğu soru az da olsa Tatyana 'yı mutsuz etmiş görünüyordu. Daffodil bu durumdan dolayı söylediklerinden pişman görünüyordu. Acaba birşeyler mi vardı ? Tatyana 'nın anlatmak istediği ya da anlatamadığı. Daffodil tam soracak gibi oluyorken birşey söyleyemiyordu. Tam olarak ne soracağını bilir gibi bir hali yoktu. Ya da soracağı sorunun Tatyana 'yı üzmesinden korkuyordu. Bir süre böylece sessizliklerinde gömülüp gittiler. Düşünceler fazlasıyla ağırlaşmıştı. Birisi tam birşey söylecek olurken söyleyemiyor gibiydi sanki. Bu ikisi içinde geçerliydi. Tatyana ona birşeyler anlatmak istede hiç durmadan onu dinleyebilirdi ve en önemlisi de anlayabilirdi. Hem fazlasıyla. Daffodil çayından bir yudum daha aldı. Tanrı aşkına çay bitecek gibi değil. Ya Daffodil çayı yavaş içiyordu ya da Madam Puddifoot yanlışlıkla ona hiç bitmeyen çay bardaklarından koymuştu. Daffodil içse de bitmiyordu ama hayır bu Daffodil'in geldiğinden beri çaydan birer yudum almasından kaynaklanıyordu. Birer yudumda da çay bitecek gibi değildi. Daffodil en sonunda çay bardağını bıraktı. İşin ters tarafı da çay hala o kadar zaman durmasına rağmen soğumamakta direniyordu. Bu sırada Tatyana bir anda konuşmaya başlamıştı.

''Sen bayaa bir kişiyle görüşmüşsün canım. Ben mezun olduktan hiç kimseyle görüşmedim. Neden diye soracak olursan da burada değildim. Fransa'ya gitmiştim çünkü. Orada kalacaktım aslında ama kararımı değiştiren etkenler nedeniyle buraya geri döndüm .''

Daffodil belli ki fazla kişiyle görüşmüştü aslında o kadar azdı ki görüşme zamanları . Sık sık bile görüşmemişlerdi. İki yılda bir ya da üç yılda bir. Tatyana hiç kimseyle görüşmediğini söylemişti. Aslında daha o kadar çok kişi vardı ki kimse ile görüşmeyen,kimseyi göremeyen. Tatyana Fransa'ya gittiği için buradakileri görememişti. Lily çok az da olsa Tatyana 'nın Fransa'ya gittiğini söylemişti ona. Ama sadece bunu . Gittiğini. Tatyana 'nın son cümlesi Daffodil 'i merak ettirmişti. Kararını değiştiren etkenler nedeniyle buraya dönmüştü Tatyana ,eğer o etkenler olmasaydı hala orada Fransa 'da kalacaktı. Buraya gelmesine Daffodil çok sevinmişti ama kararını değiştiren etkenler kısmını Daffodil merak etmişti. Soracaktı ama Tatyana 'nın ne diyeceğini bilmiyordu. Tatyana 'ya bakarak;

'' Şey , sormam doğru mu bilmiyorum ama. Kararımı değiştiren etkenler nedeni ile buraya döndüm dedin. Sakıncası yoksa ne olduğunu söyleyebilir misin ? . Ama tabii sadece istersen. Seni her zaman dinleyeceğimi unutma canım...''

dedi. Gerçekten çok merak etmişti. Tatyana 'nın ne diyeceğini bilmiyordu ama bir anda sormuştu işte.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Tatyana çayını bitirmişti fakat bu yapacağı konuşma için yeni bir bardak çaya ihtiyacı olduğunu hissediyordu. Çünkü yapacağı konuşma yada Daff'a söyleyecekleri sanki onun tüm enerjisini tüketiyor gibiydi. Okul yaşamı boyunca hiç bir konuda sorun yaşamamıştı Tatyana. Ne ailesi ile ne arkadaşlarıyla ne de profesörlerle. Her zaman davranışlarına dikkat etmiş ve ailesinin gurur kaynağı olmak istemişti. Profesörlerinin onu iyi hatırlamasını. Ve istediğini de yapmıştı. Hem başarılı bir şekilde mezun olmuş hemde ailesini mutlu etmişti. Peki kendi mutlu olmuş muydu? Tatyana bu sorunun cevabını vermek istemiyordu.

O bütün bu özverilerde bulunmuşken babası ne yapmıştı peki? Herşeyiyle güvendiği örnek aldığı insan ne yapmıştı? Tatyana gözlerinin dolduğunu hissediyordu. İşin kötü tarafı Daff ona bakıyordu. Tatyana çaktırmadan gözlerini silmeye çalıştı fakat Daff'ın anladığından da adı gibi emindi. Eliyle ilerde tezgahın önünde durmakta olan garsona işaret etti. ''Bana bir bardak daha karışık bitki çayı getirir misiniz lütfen? '' Bunları söylemesiyle garsonun getirmesi bir olmuştu. Hızlı servis! Tatyana sıcak çayından bir yudum alarak sıcaklığın bedeninde yavaş yavaş etkisini göstermesini bekledi. Bu sırada Daff konuşmaya başladı. O da bir süre Tatyana'nın söylediklerini düşünmüştü. Ne söyleyeceğine karar veremiyor gibiydi. En sonunda karar vermiş olacak ki konuşmaya başladı.

''Şey , sormam doğru mu bilmiyorum ama. Kararımı değiştiren etkenler nedeni ile buraya döndüm dedin. Sakıncası yoksa ne olduğunu söyleyebilir misin ? . Ama tabii sadece istersen. Seni her zaman dinleyeceğimi unutma canım...'' dedi. Tatyana bundan Daff kadar emindi. Emin olmasa zaten asla bu konuyu açmazdı sadece geçiştirirdi. Fakat Daff her zaman onun iyi bir arkadaşı da değil dostu olmuştu. Kendine güç vermek istercesine ve Daff'ı rahatlatmak amacıyla ''Biliyorum canım.Zaten sana güvenemzsem asla bu konuyu açmazdım.Benim durup,düşünmemin nedeni nasıl anlatacağımı bulamamış olmamdan kaynaklanıyor '' dedi. Sonra hafifçe gülümsedi. Nasıl bir çeliikiydi bu anlayamıyordu! İnsan bir şeyi nasıl anlatırdı? Bunun herhangi bir kuralı yoktu ki! Ama gelde böyle karışık ve Tatyana için acı, utanç veren konuyu anlat! Ama anlatması gerekiyordu hiç olmazsa bir arkadaşının bilmesi onun yararına olabilirdi.

''Konu şu ki canım; Babam görevi nedeniyle bir keresinde Japonyaya gitmişti. Bayaa da uzun kalmıştı. Annem onunla gitmemişti buradaki görevi nedeniyle. Ben mezun olduktan sonra zamanımın çoğunu evde kütüphanede geçirmeye başlamıştım.İ şte kitaplarla falan. Bilirsin kitapları ve araştırmayı çok severim. Evde fazla zaman geçirmem öğrenmemem gereken ve bizden saklanan bir şeyi öğrenmeme neden oldu ne yazıkki '' dedi. Daff hiç konuşmadan sessizce anlayışlı bir tavırla onu dinliyordu. Tatyana çayından bir yudum daha aldı. Yanaklarının kızarmış olduğundan emindi. Her zaman onu zorlayan bir konuşma yaptığında böyle olurdu. Audo'dan ayrılmak istediğini söylediğinde de aynı şey olmuştu.

Tekrar konuşmaya başladı. ''Bu öğrendiğim şey babamın Japonya'da sadece görevde bulunmayıp aynı zamanda orda yaşadığı bir bayandan çocuğunun olmasıydı. Bunu öğrenmek tabiiki de beni çok fazla etkiledi. Aynı zamanda babam bana çok baskı kuruyordu evde. Nedenini bende bilmiyorum gerçekten. Her neyse bunu öğrenmek beni çok üzdü ve evden ayrıldım. Fransa'ya gittim ve iki yıl kadar orada yaşadım. Gittiğimde kardeşim Adelina çok küçüktü ve doğal olarak hiç birşey anlamamıştı. Aradan geçen zaman zarfında o da bazı şeyleri anlamaya başladı ve benden hesap sordu. Bende bu durumu ona anlatamazdım tabiikide. Ben bu yaşımda bu kadar etkilendiysem o kimbilir nasıl etklenirdi. Başka şeyler söylemeye çalıştım ama olmadı ve o beni ikna etti geri dönmek için '' dedi.Ohh be! Sonunda rahatlamıştı. Gerçektende Daff'a bunları söylemesi rahatlamasını sağlamıştı. Sanki üstünden büyük bir yük kalkmış gibiydi. Şimdi Daff'a bakıyordu ve ne söyleyeceğini ne tepki vereceğini merak ediyordu.

Gezgin

Bu sırada Daffodil hala sormasaydım daha mı iyi olacaktı diye düşünüyordu ama Tatyana 'nın bir derdi var ise onunla paylaşmasını isterdi çünkü iyi dostlardı. Tatyana sıkıntılı görünüyor ama fazlasıyla belli etmemeye çalışıyordu. Daffodil geri dönmesinin sebebini öyle çok merak ediyordu ki. Bu önemli etken ne olabilirdi ki acaba ? Belli ki düşündüklerinden de önemliydi. Herşeyden daha önemliydi. Bu sırada Tatyana yeni bir çay daha istemişti. Bu yeni bir konuşmaya başlangıç olarak iyi bir istek olabilirdi. Daffodil de görevliye dönerek;

'' Bana bir tane Rezene Çayı getirebilir misiniz ? ''

dedi. Rezene Çayı her zaman iyi gelirdi Daffodil 'e. Evet yeni bir konuşmanın başlangıcı olacaktı galiba birazdan . Bu sırada Tatyana 'da hepsini anlatacak gibi duruyordu. Daffodil gitgide meraklanmaya başlamıştı. İçerisi gerçekten fazlasıyla sıcaktı . Daffodil hemen sessizce pencereyi araladı . Bir anda içeriye tertemiz ve bir o kadar da sıcak olmayan bir hava dolmuştu. Yüzünü okşuyor gibiydi herkesin. Dışarıda rüzgar öyle hafif ve öyle tatlı esiyordu ki.Dışarıda yürümek iyi olabilirdi sanki. Bu sırada Tatyana konuşmaya başlamıştı.

''Biliyorum canım.Zaten sana güvenemzsem asla bu konuyu açmazdım.Benim durup,düşünmemin nedeni nasıl anlatacağımı bulamamış olmamdan kaynaklanıyor .''

Daffodil Tatyana 'nın kendisine güvendiğine memnun olmuştu. Fakat o sadece konu önemli olduğu için nasıl anlatacağını ve nereden başlayacağını bilmiyordu. Bu zor bir durum olmalıydı onun için. Anlatsa öyle rahatlayacaktı ki aslında. İçinde tek bir şüphe kalmayacaktı. Birisiyle paylaşacaktı ve bu onun yararına olacaktı aslında. Kısa bir süre için oluşan sessizlik garipti ama Daffodil onu her zaman dinlemeye hazırdı. Tatyana konuşmaya başladı.

''Konu şu ki canım; Babam görevi nedeniyle bir keresinde Japonyaya gitmişti. Bayaa da uzun kalmıştı. Annem onunla gitmemişti buradaki görevi nedeniyle. Ben mezun olduktan sonra zamanımın çoğunu evde kütüphanede geçirmeye başlamıştım.İşte kitaplarla falan. Bilirsin kitapları ve araştırmayı çok severim. Evde fazla zaman geçirmem öğrenmemem gereken ve bizden saklanan bir şeyi öğrenmeme neden oldu ne yazık ki. ''

Ön cümle duruma başlangıç yapmıştı. Çok önemli bir duruma benziyordu ama Daffodil durumu tam olarak kestirememişti. Sadece Tatyana 'yı hiç konuşmadan dinliyordu. Bu sırada tekrar konuşmaya başlamıştı Tatyana.

''Bu öğrendiğim şey babamın Japonya'da sadece görevde bulunmayıp aynı zamanda orda yaşadığı bir bayandan çocuğunun olmasıydı. Bunu öğrenmek tabiiki de beni çok fazla etkiledi. Aynı zamanda babam bana çok baskı kuruyordu evde. Nedenini bende bilmiyorum gerçekten. Her neyse bunu öğrenmek beni çok üzdü ve evden ayrıldım. Fransa'ya gittim ve iki yıl kadar orada yaşadım. Gittiğimde kardeşim Adelina çok küçüktü ve doğal olarak hiç birşey anlamamıştı. Aradan geçen zaman zarfında o da bazı şeyleri anlamaya başladı ve benden hesap sordu. Bende bu durumu ona anlatamazdım tabiikide. Ben bu yaşımda bu kadar etkilendiysem o kimbilir nasıl etklenirdi. Başka şeyler söylemeye çalıştım ama olmadı ve o beni ikna etti geri dönmek için .''

Durum karışıktı ama çok çok önemli olduğu barizdi. Daffodil hiç konuşmadan Tatyana 'yı dinliyordu. Yaşadığı şeyler onun için çok ama çok zor olmalıydı. Annesi ve kardeşi için de aynı şey geçerliydi. Babası hakkındaki bu denli önemli bir gerçeği öğrenmesi kötü olmuştu ve onu derinden etkilemişti elbette. Ama kardeşi olayları tam olarak anlayamamıştı. Tatyana gerçekten çok zor şeyler yaşamıştı . Ama bunları Daffodil 'e anlattığı için mutlu ve rahat görünüyordu. Paylaşması onun için çok iyi olmuştu. Daffodil konuşmaya başladı.

'' Canım,yaşadığın şey gerçekten zor ve karmaşık . Hem senin için hem de annen ve kardeşin için. Ama anlıyorum ki sen bunun üstesinden mutlaka gelebilirsin. Baban için de zor bir durumdur bu , o da pişman olmuştur büyük olasılıkla. Anladığım kadarıyla kardeşin bu durumdan hala seni sorumlu tutuyor . Ona zamanında söyleyemediğin için ama bunu ona eminim ki şimdi söyleyebilirsin. Adélina bunu anlayışla karşılar. Hem seni dönmen için ikna etmesi çok iyi. Ona burada destek olmalısın. Birbirinize ihtiyacınız var. Onun sana çok ihtiyacı var. Birşey sormak istiyorum , bu durumu öğrendiğini babana söyledin mi? ''

Daffodil bunları söyleme gereği duymuştu ama en önemlisi Tatyana bu konuyu babasına açmış mıydı ?

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Tatyana konuşmanın verdiği rahatlıkla kendini kuş kadar hafif hissediyordu. Bu konuşmanın başından beri onu bu kadar rahatlatacağını söyleselerdi kesinlikle ''Saçmalamayın'' derdi. Ama işte gerçekten de üzerinden büyük bir yük kalkmıştı. Çünkü bu sorunu ailesinden hiç kimseyle konuşmadan Fransa'ya gitmişti. Hala daha da gerçek sebepleri, babasının neden böyle birşey yaptığını bilmiyordu. Aslında pek de bilmek istediği söylenemezdi.

Daff içerisinin sıcaklığından rahatsız olmuş olacak ki pencereyi birazcık araladı. İçeriye giren berrak, oksijen dolu hava ikisine de iyi gelmişti. Ayrıca içerisini biraz olsun serinletmişti. Tatyana derin bir nefes alarak kupadaki bitki çayından bir yudum aldı. Daff Tatyana'nın söylediklerinden sonra derin düşüncelere dalmış gibiydi. Anlaşılan onun da kafası karışmıştı. Durumda zaten insanın kafasını karıştırmayacak gibi değildi ki! İnsan ne söyleyeceğini bilemiyordu bu durum her ikisi içinde geçerliydi. Daff'ın konuşmaya başlamasıyla Tatyana dikkatini onun söyleyeceklerine verdi.

'' Canım,yaşadığın şey gerçekten zor ve karmaşık . Hem senin için hem de annen ve kardeşin için. Ama anlıyorum ki sen bunun üstesinden mutlaka gelebilirsin. Baban için de zor bir durumdur bu , o da pişman olmuştur büyük olasılıkla. Anladığım kadarıyla kardeşin bu durumdan hala seni sorumlu tutuyor . Ona zamanında söyleyemediğin için ama bunu ona eminim ki şimdi söyleyebilirsin. Adélina bunu anlayışla karşılar. Hem seni dönmen için ikna etmesi çok iyi. Ona burada destek olmalısın. Birbirinize ihtiyacınız var. Onun sana çok ihtiyacı var. Birşey sormak istiyorum , bu durumu öğrendiğini babana söyledin mi? ''

Daff durumu gayet iyi anlamış ve özetlemişti. Tatyana'ya güvenmesi onu çok mutlu etmişti. Daff'ın söylediklerini düşündü bir süre. Adelina'ya söylemek? Bilmiyordu kardeşinin bu durumu kaldırıp kaldıramayacağını. Kendisi bile çareyi uzaklara gitmekte bulmuşken -Ki kardeşi böyle birşeyi de yapamazdı- kardeşi ne yapardı o zaman? Tatyana kardeşinin hayatını etkilemek istemiyordu. En iyisi onunda Tatyana gibi zamanında öğrenmesiydi. Tatyana bu iç düşüncelerden kendini kurtararak Daff'ın sorusuna cevap vermek için kendisini hazırladı.

''Evet canım. Başlarda Fransa'ya neden gittiğimi anlamadılar. Çünkü hiç birşey söylemeden gitmiştim. Fakat sonradan durumu öğrendiler. İlk senesi karışmadılar fakat ikinci senesinde geri dönmem için çok ısrar ettiler. Ben dönmemeye kararlıydım ama Adelina tüm kararlarımı altüst etti '' dedi buruk bir gülümseme ile. Tatyana yavaş yavaş bu durumu kabulleniyor gibiydi. Hem kabullenmeyip ne yapacaktı ki? Bu yaz büyük bir ihtimalle üvey kardeşi olan çocukla tanışacaktı. Tatyana onun bir suçu olmadığını biliyordu bunu için ona elinden geldiği kadar iyi davranacaktı. Fakat Adelina'ya durumu nasıl açıklayacaklarını hiç bilmiyordu.

Gezgin

Daffodil sessizce dinlemekle yetiniyordu sadece. Bu sırada Daffodil 'in aklına Domuz Kafası'ndaki kaba adam gelmişti. Bir insan ancak bu kadar itici olabilirdi. Bunun başka bir açıklayıcısı yoktu. Daffodil 'i sinirlendirip düello yaptıracaktı aklı sıra. Daffodil 'de buna sinirlenip çekip gitmişti. Acaba Daffodil karşısında düelloyu kazanabilir miydi onu merak ediyordu Daffodil. Boşver. Bu sırada Tatyana konuşmaya başlamıştı.

''Evet canım. Başlarda Fransa'ya neden gittiğimi anlamadılar. Çünkü hiç birşey söylemeden gitmiştim. Fakat sonradan durumu öğrendiler. İlk senesi karışmadılar fakat ikinci senesinde geri dönmem için çok ısrar ettiler. Ben dönmemeye kararlıydım ama Adelina tüm kararlarımı altüst etti .''

Daffodil konuyu babasına söyleyip söylemediğini sormuştu. Söylemişti bu iyiydi . Babası en azından birbiri ardına gelişen olayları kavrayabilecekti. Tatyana 'yı dönmesi için kardeşi Adélina ikna etmişti. Ya da kararından döndürmüştü. Ama Tatyana 'nın buraya geri dönmesi en iyi şeydi Daffodil'in fikrine bakılırsa. Tatyana 'ya dönerek;

'' Canım bence kardeşin Adélina senin için en doğrusunu yapmış. Eğer Fransa 'da kalsaydın,hayatında çok büyük değişiklikler olabilirdi ama burada her zaman olduğun yerde kalman senin için daha iyi. Hem şuna bak,Hogwarts 'ta kendi okulunda profesör oldun. Eğer dönmeseydin bu olamazdı. Sen bunu hep isterdin. Burada daha mutlu olabilirsin. ''

dedi Daffodil. Burada kalırsa çok daha mutlu olabileceğini düşünüyordu Tatyana 'nın..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Tatyana Daff'ın söyleyeceklerini beklerken hayallere dalmıştı. Üvey kardeşinin erkek ve adının hiroshi olduğunu biliyordu sadece. Bu kadar bir bilgiyle hiç tanımadığı bir çocukla nasıl ilgilenecekti Tatyana? Ya Adelina ne yapacaktı? Aralarında çok fazla bir yaş farkının olmadığını tahmin ediyordu. Ağzından hiç istemediği halde ''Off !'' sözcükleri döküldü. Daff'ın yanlış anlamasını istemiyordu.

Kupadaki bitki çayını bitirmek üzereydi. Penceleri örten, pembe fırfırlı ince perdeyi çekip, dıaşrıya baktı. Ortalık o geldiğinden beri daha da sessizleşmişti. Birkaç saat önce hiç olmazsa köşe başlarında tek tük insanlar vardı. Şimdi ise hiç kimse yoktu. Ortalık ıssızlaşmıştı. Sadece dükkanlardan yada Hogsmade'in küçük köy evlerinden loş ışıklar geliyordu. Tatyana dışarıya bakmak için açtığı perdeyi tekrar kapadı. Ve Daff konuşmak üzere olduğunu gördü.

''Canım bence kardeşin Adélina senin için en doğrusunu yapmış. Eğer Fransa 'da kalsaydın,hayatında çok büyük değişiklikler olabilirdi ama burada her zaman olduğun yerde kalman senin için daha iyi. Hem şuna bak,Hogwarts 'ta kendi okulunda profesör oldun. Eğer dönmeseydin bu olamazdı. Sen bunu hep isterdin. Burada daha mutlu olabilirsin. '' Tatyana da bunu biliyordu. Ama o zaman o kadar çok sinirlenmişti ki bunların hiç birini düşünmemişti. Düşündüğü tek şey evi terketmekti. Zaten kafasına koyduğunu da yapan bir kişiliğe sahipti. Ama Adelina gerçekten de iyi bir şey yapmıştı onu geri getirmeyi başarmakla. Bunun için kardeşine minnet duyuyordu.

''Evet canım haklısın. Buradaki gibi orada asla mutlu olamazdım. İyi ki Hogwars ve sizler varsınız '' dedi. Masanın üzerinden uzanıp, Daff'ın ellerini tuttu. Tatyana çevresine baktığında hemen hemen hiç kimsenin kalmadığını gördü dükkanda. Onlar geldiklerinde oturan çoğu kişi gitmişti. Garson çocuğa baktığında çocukta hafiften esnemeye başlamıştı. ''Sanki ne zaman gitceksiniz '' der gibi bir hali vardı. Tatyana kolundaki gümüş saate baktı. Saat bayaa geç olmuştu sahidende. Daff'la konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Gülümseyerek '' Çok teşekkür ederim canım beni dinlediğin için. Ama artık kalksak iyi olacak, saat bayaa geç olmuş '' dedi. Daff'ın da onaylamasıyla gerekli parayı masanın üzerinde duran küçük kutunun içerisine koydu ve Daff'la beraber çıkıp, gecenin karanlığına karıştılar.