Anlamsız bir melodi mırıldanıyordu.Etrafa göz gezdirerek kütüphaneye doğru gidiyordu.Bugün çok enerjikti Zoey ve heran karşısına çıkan diğer sınıflardan birisine büyü yağdırabilirdi.Eli bu nedenle asasına yakın duruyordu belkide.Dakikalar sonra kütüphane kapısı göründü ve kapıyı aralayıp bir 'yılan' gibi kıvrılarak geçti ve içeri girdi.İçeri girer girmez en sevdiği arkadaşı Anna'yı gördü.Tam yanına gidecektiki bir Gryffindor sesi duyuldu.Belliki Anna'ya laf sokuyordu.Zoey biraz yaklaşıp kavgayı izlemeye başladı.Kızın söyledikleriyle beraber Anna çılgına dönmüş fakat cevap vermiyordu''Kusura bakma ama, seni kale alacağımı pek sanmıyorum. Belki bir gün kitapların değerini öğrenecek ve söyleyeceğim lafları anlayabilecek kadar büyürsen, konuşabiliriz. Umuyorum ki ölmeden önce o günü görürüm. Kim olduğumuzu sandığımızı da söyleyeyim: yılanların, cahilliğine ve acizliğine inanan insanlardan biriyiz diyelim. Bu arada buradaki tek problemin senin aptallığın olduğunu söylemeliyim. Beni güldürdüğün için sana para vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun." diyen Gryffindor öğrencisi artık son damlayı taşırmıştı belliki.Anna artık çıldırmak üzereydi ve bu durum Zoey'i çok sinirlenmişti.Hemen yaklaşarak ''Saçlarını bu derece demode bir şekilde toplayan bir pisicik için fazla konuşuyorsun.Üstündeki rezil kıyafetlerede bakılırsa ormanda yaptığın gezide fazla yıpranmış gibisin.Yada kurumuş iğrenç renkli yaprakları anımsatan bu kıyafeti giymenin başka bir açıklaması olamaz.Gerçi kütüphanede 3 Slytherin'e kafa tutman sağlıklı düşünemediğinin apaçık bir kanıtı..'' dedi ve tehditkar bir şekilde asasını çekti.''Ayrıca bizi kale almanı umursayacak değiliz.Sonuçta bizi kale alman için önce bizi anlamalısın ki bir pisinin bunu kavrayacak zekası olduğundan kuşkuluyum.'' derken ağır ağır kıza yaklaşıyordu.Kız gözlerini kısmış Zoey'e bakıyordu.Zoey kızın yanından sıyrılıp Anna'nın yanına geçti ve Baş edebileceksen buyur gel dercesine bir ifadeyle tek kaşını kaldırdı ve pis pis gülümsedi..