AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Karanlık İçine Çekerken

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Karanlık İçine Çekerken Empty
MesajKonu: Karanlık İçine Çekerken   Karanlık İçine Çekerken EmptyPaz Ağus. 23, 2009 11:21 pm

Zaman-Mekan ~ Sabah 10 suları saat kulesi

Hava durumu ~ Kışdan kalma soğuk hava hissedilirken Güneş büyük bir çabayla yer yüzünü ısıtmaya çalışır. Esen rüzgâr soğuk olsada şiddetli değildir. Öğrenciler yinede atkıya ihtiyaç duymaktadırlar.

Kişiler ~ Mathilda Della Schygulla, Bella Sementa Mainley

Olay ~ Mathilda'nın karanlık tarafı seçmesine ve bu karanlığın Mathilda'ya verdiği zarara dayanamayan Bella, kuzenini uyarmak ve onu ikna etmeyi düşünmektedir. Biraz kitap okumak için geldiği saat kulesinde Mathilda'yı görür ve konuşmaya karar verir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Karanlık İçine Çekerken Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık İçine Çekerken   Karanlık İçine Çekerken EmptyPaz Ağus. 23, 2009 11:26 pm

Karanlığın kasvetini bırakmasıyla birlikte Güneş yüzünü göstermek için zıplıyordu sanki... küçük bir çocuk gibi. Güneşin kızıl bir topmuşcasına yükselen ışıltılı yüzeyi ve yüzeyinden çıkan parlak ışıklar gecenin soğuk karanlığına karşı mücadele edermişcesine tepeye doğru hızlanıyor soğuğun esir aldığı geceyi güne çevirmek için çabalıyordu. Günün ilk saatlerinden sonra kumruların ötüşleri kulağa bir ninniden daha fazlası gibi geliyordu. Kumruların çıkardıkları acayip sesin eşliğinde küçük odanın penceresinden gelen uğultulu rüzgârın sesi eşlik ediyordu. Uyumlu bir sabaha atılmış ilk adımlardı. Saatlerin içinde yukarıya çıkmış Güneş saati doğruluyordu. Açık pencereden içeriye giren sıcaklık gecenin soğuk esintisini götürmeye yetmişti. Işığın içeriye girmesinden etkilenmiş olacak ki yatağında dönmeye başlayan kız için bu rahatsız ediciydi. Bella'nın gözlerini açmasıyla yattığı yere doğrulması bir oldu. Uykulu gözleri neredeyse kapanacak gibiydi. Elleriyle ovuşturduğu gözlerin de kendine gelmiş bir belirti yoktu. Gözlerini kırpıştırdı ve hemen ayağa kalktı. Yataktan kalktığında dengesi bir an bozuldu ve hemen elleriyle yanında duran kırmızı duvardan destek aldı. "Ahh" Biraz bekledi ve ayaklarını sürüye sürüye yan tarafta duran küçük kapıya ilerledi. Eliyle kapıyı itti ve duyduğu gıcırtıya hiçbir tepki vermedi. Kapının açıldığı küçük lavaboya ilerledi ve musluğu açtı. Suyun verdiği serinlikle ilk önce ellerini yıkadı ardından yüzüne attığı soğuk suyla kendine gelmeye çalıştı. İşe yaramıştı. Musluğu kapatıp yatağının yanına döndü ve elleriyle yatağın başını tuttu. Diğer öğrenciler de kalkmışlardı. Yastığın yanında duran kitabı ellerinin eresına aldı ve kapağa baktı. Kapağında ağlayan bir kızın bulunduğu bir kitapdı. Kitabı eline aldı ve ayracının olduğu yeri açtı. Biraz göz gezdirdi ama canı okumak için çok sıkkındı. Kitabın içeriyini hatırlayınca yüzünde üzgün bir ifade belirdi. Karanlığın kıza verdiği zararı hatırlayınca aklına Mathilda geldi ve tüyleri diken diken oldu. Mathilda aslında çok güzeldi. Sarı saçlarını tamamlayan ela gözleriyle... Çok güzeldi. Kuzeni olmasına rağmen onu sevmezdi aslında tarafını. Kendini kötülüğe adamış, kötülüğün ve karanlığın ona verdiği zarara aldırmamıştı. Her ne kadar onu sevmesede sonuç da kuzenlerdi ve et tırnakdan ayrılmıyordu. Ne kadar onu uyarsa da ve o bunu geri çeksede Bella hiç yılmayacaktı. Kitabı daha sıkı kavradı ve yatakhane den ayrıldı.

Kulelere doğru yürürken elinde ki kitabı sıkı sıkı tutuyordu. Saat kulesinin merdivenlerini çıktı ve nihayet durdu. Elinde ki kitabı açtı ve kaldığı herden okumaya devam etti. Kitapda ki hikayeye öyle dalmıştı ki Mathilda'nın da orada olduğunu görmemişti. Sarı saçlarıyla bir elmes gibiydi. Yanına yavaş ve soğuk kanlı adımlarla giderken konuştuğu kızlara baktı. Üç kız, Mathilda'yla beraber dör kişiydiler. Biri esmer ve solgun teniyle dikkat çekiyordu. Diğeri kumral saçlarını düzenle atkuyruğu yapmıştı ve hepsinden iriydi. En kenarda duran ufak tefek kızın siyah kısa saçlarıyla fazla göz doldurmuyordu. Mathilda'nın yanına geldiğinde durdu ve soğukkanlılıkla konuştu. "Biraz konuşabilir miyiz, Mathilda?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mathilda Della Sadkenst

GezginGezgin
Mathilda Della Sadkenst



Mücadele Tarafı : Dark Side
Rp Sevgilisi : Kevin <3
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Leopar

Karanlık İçine Çekerken Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık İçine Çekerken   Karanlık İçine Çekerken EmptyPaz Ağus. 23, 2009 11:45 pm


Sabahın geceyi yendiği dakikalardan beri uyanık olan Della, uykusuna karşı koymaya çalışan gözlerle saat kulesinde arkadaşlarıyla beraber gülüşüyordu. Yüzünde yine sempati ve şekerli vardı, oysa onu tanıyanlar bu halde olduğunda ondan kaçarlardı ama bu üç kız henüz Della'yı tam olarak tanımıyordu. Onu tanıyanlara onu Mathie derlerdi. Kendilerince bir sözlük açarak Mathie'nin anlamını sinsice yaklaşan karanlık ışık koymuşlardı. Della'nın ela gözleri etrafta sataşacak bir kaç kişi ararken geçen Hufflepuff'lılara attığı yerin dibine gömücü bakışlarıyla çarpık bir gülümseme oluşturmuştu yüzünde. Yanındaki kızlar onu izlemekle yetinirken Mathie hala kendini yüksek görmeye devam ediyordu. Burada oturan kızlar ve erkekler genelde kitap okur ya da saçma sapan aşk denen duyguyu paylaşırlardı. Ama Della duygusuzdu, duygu denildiğinde aklına sadece ailesi geliyordu. Hiç sahip olmadığı ve bulduğunda öldürmeyi planladığı ailesi. Terkedip gitmek onun suçuydu belkide ama yetiştirdikleri kız hiç iyi değildi. Kendilerine benzetmek adına herşeyi yapmışlardı ve oldukçada başarılı bir sonuç vermişti bu çabalar. Bir güle ne kadar kötü davranırsanız o gül o kadar solar, karanlığa gömülür. Kendini farkında olmadan karnalıkta bulan kız halinden oldukça memnundu ve başkalarını üzmekten.


Uzaktan yaklaşan esmer bir Hufflepuff'lı dikkatini çekti. Bu hiç sevmediği kuzeniydi, onu ZAY'a çekmek için elinden geleni yapıp durudu çünkü. Oturmuş kitap okuyordu yine, aptal kitaplarda bozduğu beyninde yer kalmayacaktı bu gidişle. Ukalaca baktığı kuzeni en sonunda Mathie 'nin orada olduğunu farketti ve yanına yaklaşmak için adımlarını attı. Olamazdı, onu azarlamak hiçte içinden gelmiyordu. O tatlı sesiyle konuşmaya başlayan kuzeni onu süzüp duruyordu. Yanındaki dostları ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, karanlık dostlar aydınlık akrabağaları sevmezlerdi. "Biraz konuşabilir miyiz, Mathilda?" diyen Bella'ya yönelen Della onu kolundan sıkıca tutup sessiz bir köşeye çekti. ''N'oldu Bella? Arkadaşlarımın yanında konuşmamanı kaç defa daha söylemem gerekiyor?'' dedi sinirli ve imalı bir sesle. Artık söz Bella'daydı. '' Adımızdaki uyum bile sıkmaya başladı kuzen, bak sana kuzen diyorum ve senden rica ediyorum. Yok yok etmiyorum.. Hahaha...Senden rica etmem, sana emrederim ben!''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Karanlık İçine Çekerken Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık İçine Çekerken   Karanlık İçine Çekerken EmptyCuma Ağus. 28, 2009 6:10 pm

Mathilda hemen kolundan tutup onu bir köşeye çekmişti. Bu grişim rahatsız edici olsa da bir şey söylemeyecekti. Tek istediği Mathilda’nın seçtiği yolu tekrar düşünüp yanlışını anlaması ve iyiliğin verdiklerini görüp iyiliğe adım atmasıydı. Bu imkânsız görünse de insanın içinde aydınlık ve karanlık olduğuna inanıyordu. Asıl meselenin beynimizin hangi yola eğimli olmasıydı. Bazı insanların içinde sırf karanlık yoktu ya. Karanlığı onlar seçiyorlardı ve bir kişi nasıl yetiştirilirse o, o yönden gidiyordu… Bu açıktı! Her ne kadar birbirlerini tanımasalar da yinede Mathilda’nın iyiliğe düşmanca değil de, iyilikle bakacağını umut ediyordu. Kendinin herkese emir verebileceği gibi saçma sapan fikirlerini dışarıya vuran Mathilda’yı büyük bir sabırla dinlemişti. Şimdi yüzünde alaylı bir gülümseme vardı. Kolunu Mathilda’nın elinden kurtarır kurtarmaz onun omzuna elini dayadı ve ciddi bir şekilde, sesinde ki sertliğin anlaşılmasını umut ederek konuşmaya geçti. Artık Mathilda’nın her şeyi anlamasını bekliyordu.

‘Bak, kuzen! Sen kimseye emir veremediğin gibi bu saçma düşüncelerini kaile ye almıyorum. Benim tek istediğim –ki bu istediğime de çok saçma bakıyorsun ama ben buna aldırış etmiyorum- karanlığın ne getirdiğini görmen. Bir düşün. Karanlık bir odadasın. Yanında bir sürü kişi var ama onları göremiyorsun çünkü oda zifiri karanlık. İşte o göremediğin kişiler aslında olmayan dostların” –ve hemen başıyla onları meraklı gözlerle seyreden kızları gösterdi ve sözlerine devam etti- “Onlar da kötü olduğu için seninle sadece senin şanın veya seninle ulaşacakları isim için arkadaşlar. Kendi çıkarları için! Ama birde aydınlık bir odada olduğunu düşün. Yanında onlarca insanla birlik desin. İşte onlar aydınlığın yanına geçtiğinde edineceğin ‘gerçek’ dostlar. Hep senin yanında olacak, kendi çıkarlarını değil de seni düşünecek arkadaşlar.”

Sözlerine karşı gelecek tepkiyi beklerken ne kadar içten ve güzel konuştuğunu fark etti. Çok dolmuştu ve bu onun patlama günü denilebilirdi. Karanlığın verdiklerini açıkça söylemek rahatlatmıştı. Garip bir şekilde huzurlu hissediyordu çünkü artık içinde kalan tek bir harf kümesi bile yoktu. Tüm söylemeyi istediği sözcükler artık beyninden çıkmış, ağzından havaya ve Mathilda’nın saçma düşüncelerle dolu beynine intikal etmişti. Şimdi tek düşüncesi verilecek tepki ve patlamaya hazır bir kuzen olmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mathilda Della Sadkenst

GezginGezgin
Mathilda Della Sadkenst



Mücadele Tarafı : Dark Side
Rp Sevgilisi : Kevin <3
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Leopar

Karanlık İçine Çekerken Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık İçine Çekerken   Karanlık İçine Çekerken EmptyÇarş. Eyl. 02, 2009 2:43 am


Kuzeni şaşkın bir şekilde bu kolunu çekme olayını alttan alarak konuşmaya başlamıştı. Onun bu sakin ve anlayışlı tavırları Della'yı deli ediyordu. Şimdi bir çok ıvır zıvır söyleyecek ve saçmalayıp duracaktı. Oysa, Bella'da onun gibi olsa, iki kuzen herkese işkence yapsalar ne kadar güzel olurdu Della için. Tüm bunları düşünürken ona yönelen ses, ikna etmeye çabalayan ve tamamen saf bir sesti. Başlardaki cümlelerde sesi titresede, aptalca bir cesaretle birleşmiş ve o kuzeninin iyiğilini düşünsede Della'nın öfkesini toplamıştı. Ne cürretle bunları söyleyebilir di? Sözler ilerledikçe Della gözlerini kapatarak, yumruğunu sıkıyordu. Elini asasına götürmüş ve affedilmez lanetlerden biri yapmayı düşünüyordu.

"Bak, kuzen! Sen kimseye emir veremediğin gibi bu saçma düşüncelerini kaile ye almıyorum. Benim tek istediğim –ki bu istediğime de çok saçma bakıyorsun ama ben buna aldırış etmiyorum- karanlığın ne getirdiğini görmen. Bir düşün. Karanlık bir odadasın. Yanında bir sürü kişi var ama onları göremiyorsun çünkü oda zifiri karanlık. İşte o göremediğin kişiler aslında olmayan dostların. Onlar da kötü olduğu için seninle sadece senin şanın veya seninle ulaşacakları isim için arkadaşlar. Kendi çıkarları için! Ama birde aydınlık bir odada olduğunu düşün. Yanında onlarca insanla birlik desin. İşte onlar aydınlığın yanına geçtiğinde edineceğin ‘gerçek’ dostlar. Hep senin yanında olacak, kendi çıkarlarını değil de seni düşünecek arkadaşlar."

Mathilda, bu kadar ince düşünen bir kuzeni olmasına acıyordu, onun için üzülüyordu. Ne de olsa kuzenlerdi ve bu saflıkla devam ederse, o iyilik meraklısı kuzeni aptalca bir ölümle ortalardan yok olacaktı. Eliyle kavramış olduğu asasını yerine koyduktan sonra, diğer elini Bella'nın omzuna koydu. Umutsuzca ona bakıyor ve yola gelmeye karar vermiş gibi bir enerji yayıyordu. Ama bundan eser bile yoktu içinde. Sesini arkadaşlarının duymaması adına fısıldıyordu. Ona doğru başını yaklaştırarak kolunu omzuna attı. "Belkide haklısın Bella, Bella ve Della iyi kuzenler. Ne kadar hoş geliyor kulağa değil mi?" Bu sözlerin üzerine Bella'nın yüzünde oluşan umut ışığı Della'yı sinirlendirmeye devam ediyordu. Ne aptal kuzen, yazık ona ...

" Bundan sonra bir iyilik budalası olacağım, yani meleği. Merak etme sen!... Bella aklını başına al. Sen kim, bana ders vermek kim? Çok istiyorsan yakın olmayı, o aptal arkadaşlarını bırakta gel benim yanıma. Dediklerimi yap, istediğimize işkence yapalım kuzen. Ne dersin? "

Della'nın yüzünde beliren sinsi gülümseme ile etrafa resmen negatif enerji yayılıyordu. Bir yılanın, avına yaklaşmasında ve onu kapana sıkıştırmasında verdiği tepkiyi veriyordu adeta. Kuzeninin onun dediklerini kabul etmeyeceği kesindi fakat, onu zorlayabilirdi... Evet, onu zorlayacaktı, işkence yapacak ve kendi yoluna dahil edecekti. Böylece her gün iyilik budalası laflar duymaktan kurtulacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Karanlık İçine Çekerken

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-