AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Çarpışma ile Birleşen İki Yürek

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
YazarMesaj
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 12:51 am


Elini dudaklarıma getirerek artık konuşmaya devam etmemi istemeyen bir bifadeyle bana baktı. İşte istediği şey buydu, sessilik ve sadece onu hissetmek.

“ Tamam, aşkım! Ben sadece merak etmiştim ve merakımı giderdin, teşekkür ederim. Seni tanıdığım ve bana ait olduğun için çok şanslı hissediyorum kendimi. Senden tek istediğim bana güven. ''

Bu sözler beni etkilemeye yetmişti bile. Utancımdan kıpkırmızı olmuş yanaklarıma konuşduğu öpücükle artık yüzüm kıpkırmızı olmuştu ve ateşim doruk noktasına ulaşmıştı. Sadece yüzüne bakmam bile heyecanımın ölçülemeyecek bir şekilde tavan yapmasına yetiyordu. Kullandığı aşkım kelimesi beni çok etkilemişti ve içimden ''Aşkım, aşkım..aşkım'' deyip duruyordum. Yüzümdeki gülümseme tekrar yerine gelmiş, şaşkın ve meraklı bakışlarım kaybolmuştu.

Alnını alnıma deydiren Tristan'ın nefesini bir kez daha yüzümde hissetmek inanılmaz huzur veriyordu bana. Tenini tenimde dolaştırmaya başladı ve içimde çok tuhaf bir ürperti oluşmaya başladı bu sırada. Titriyordum ama soğuktan değildi, korkudan değildi. Sadece titriyordum ... Dudaklarıma ulaşmış bedeninden o çekici sesi tekrar yükselmeye başlamıştı.

“ Aşkım… ”

Dudaklarım, ona kenetlenmemek için zor duruyordu adeta. Onu hissetmekten başka bir düşüncem yoktu şuan. Sadece onu ... Öldükten sonra bile ... Titreyen dudaklarıma engel olmaya çalışıyordum ama olamıyordum. Git gide daha da yaklaşıyordu o doruk noktasına. '' Aşkım... '' diyerek kokusunu içime çektim. Bana olan şey çok hoşuma gitmişti ve hiç bitmesin istiyordum. Dudaklarımı dudaklarına deydirmeme engel olamamıştım fakar daha sonra geri çekilmiştim. Ters bir tepki vermek istemiyordum, şaşkın kalan Tristan'a bakarak bir kez daha dudaklarımı doruk noktasına ulaştırmıştım. Kollarım hala boynuna dolanmış bir şekilde duruyordu, elimle saçlarını okşuyordum. Bir süre böyle gittikten sonra yüzümdeki gülümsemeyle beraber geri çektim dudaklarımı.

'' Sakın beni bırakma sevgilim... ''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 1:17 am


Aşkım sözüne karşı onun da “Aşkım” demesi çok hoşuna gitmişti. Artık ona sahipti ve o güzel kız onu istiyordu. Saçlarının güzel yüzünü kapatması biraz sinirini bozsa da eliyle onu geri itiyordu. Dudaklarını onun dudaklarına değdirdiğinde mutluluktan havalara uçuyordu. Artık rüyada değil, gerçek dünyada olduğunun farkındaydı. Her şey yerinde ve çok gerçekçiydi. Olivia dudaklarını Tristan’ın dudaklarından ayırdı ve nefes alarak konuşmaya başladı.

“Sakın beni bırakma sevgilim…”

Onu asla bırakmayacaktı. Ama eğer o Tristan’ı istemediği zaman bırakacaktı. Bunun olma olasılığı henüz yoktu. Yeni başlayan ve ateşli bir ilişki oluşmuştu. Onların sevgileri çok farklıydı. Bir yarı canavara karşı bir narin ve kırılgan insan. Onların aşkı Hogwarts’ta bir ilk olacaktı. Onun kokusunu ciğerlerine dolduruyor ve ayrı kaldıklarında onu hatırlamak için kullanacaktı.

Tristan, Olivia’dan kendisini unutmasını istemiyordu. Belki ayrı kalacak olurlarsa diye Tristan boynundan kolyesini çıkarttı ve onu avucunun içine aldı. Orada vampirlere özgü bir şekil vardı. Çevresi çeşitli işlemeler kaplıyordu. Ortasında duran kırmızı taşta onlara güç verir gibi her tarafından damarlar geçiyordu. Kolyeyi elinin içinde gezdirdi ve ardından başını kaldırarak Olivia’yla göz göze geldi.

"Sen isteyene kadar seninim sevgilim. Bu elimdeki kolye bana babamdan kaldı, biz özel bir aileden geliyoruz ve bu kolyeyi ömrüm pahasına koruyacağım, şimdi bunu sana veriyorum ve ayrı kaldığımız durumlarda buna bakarak beni hatırlarsın."

Konuşmasından ardından kolyeyi takmak için elini onun boynuna götürdü ve nazikçe kolyeyi taktı. Ona çok yakışmıştı. Bir an için onun vampir olduğunu düşündü. Onunla her şeyi yapabilirlerdi ve en önemlisi sonsuza dek beraber olabilirlerdi. Ama ailesi vardı. Benim için onları bırakabilir miydi? Bunu yapabilir miydi? Ona o kadar aşık olmam ve her zaman benim yanımda olmasını istemem fazla mıydı? Düşüncelere dalmışken birden onun bu hayatı istemediğini düşündü. Düşünür düşünmez gözlerini kapattı ve yeniden açtı. Açtığında karşısındaki duran zarif yüze gördü. Bütün kötü düşünceler anında kayboldu ve ona bir öpücük kondurdu.

“Seni seviyorum…”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 1:49 am


Bakışları ölene dek yanımda olacağını hissettiriyordu. Onun yanında güvende hissediyordum. Ellerini bir an için boynuna götürmüştü ve kolyesini çıkararak eline almıştı. Bir süre baktıktan sonra dudaklarından bir kaç cümle daha süzülmeye başlamıştı havaya...

"Sen isteyene kadar seninim sevgilim. Bu elimdeki kolye bana babamdan kaldı, biz özel bir aileden geliyoruz ve bu kolyeyi ömrüm pahasına koruyacağım, şimdi bunu sana veriyorum ve ayrı kaldığımız durumlarda buna bakarak beni hatırlarsın."

Bu sözler beni çok etkilemişti. Bu kadar değerli görmesi çok hoşuma giderken bir yandan kolyenin desenine bakıyordu. Kırmızı bir taşı vardı üzerine damarlara benzeyen bir kaç şekil vardı. Etrafında çeşitli işlemeler bulunan kolye, bu aile için farklı olduklarını düşünmeme yol açmıştı. Ellerini boynuma götürerek kolyeyi taktı ve hayranca bir bakış atmaya başladı. Elimi kolyeye götürmüştüm. Onun için çok değerli olan bu kolye artık benim içinde çok değerliydi. Çünkü; kim bilir onun için neyi simgeliyordu ve Tristan benim için değerli olduğuna göre onun için önemli olan herşey benim içinde önemli omalıydı. Bu davranışının üzerine gözlerim dolmuştu. Bana ailemi hatırlatan kolye bağıra bağıra ağlama isteği uyandırmıştı içimde ama burada olmazdı, şuan olamazdı. Ne yeri ne de zamanı değildi. Ağzımı açamıyordum, ağlamaktan korkuyordum.

'' Gözüm gibi bakacağımdan emin olabilirsin ... '' dememe kalmadan göz yaşlarına boğulmuştum. Bir ailem olmasını öyle istiyordum ki... Sadece annemden bana kalan bu siyah saçlar vardı, onları da nasıl olurda Tristan' a verirdim, ben ona kalbimi bile söküp vermeye hazırdım fakat saçlarımı sökmenin bir yolunu bulamamıştım.

Kondurduğu öpücüğün ardından '' Seni seviyorum...'' diyerek ağlama isteğimin artmasına sebep olmuştu fakar bu göz yaşları aileme olan özlemle birlikte Tristan'a olan sevgimin büyüklüğüne sevincimden dolayıydı.

Birden beynimde bir şimşek çakmıştı, benim ve annemin saçlarının bulunduğu, kimsenin açamadığı ve babaannemin söylediği lanete göre sadece bu kutunun sahibine gerçek aşk besleyenin açabileceği kutuyu ona verecektim. Kutu oldukça küçüktü ve yanımdaydı. Kutuyu ona uzatarak tek elimle gözümdeki yaşları sildim fakat tekrar akmaya başlıyorlardı ben sildikçe.

'' Bu annemin kutusu, içinde saç olduğunu söyleyip durur babaanem. Benim için değerli tek nesne bu. Bana kaybettiğim ailemi hatırlatır hep, bundan sonra kutunun emin ellerde olacağına eminim. Ve yine bir lanete göre bu kutunun sahibine gerçek aşk besleyen kişi, yalnızca o kişi bu kutuyu açabilecek ve içinde ne olduğunu görebilecek. ''

Kutuyu elimden alarak sevgi dolu bir bakış atmıştı bana. Ölümüne onunla olmak istiyordum.

'' Öyle sev ki beni, ayrılıp bu hazinelere bakarak gözyaşlarına boğulmamız gerekmesin... Lütfen ... '' diyerek ağlamaya devam ettmiştim...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 3:45 pm


“Gözüm gibi bakacağımdan emin olabilirsin”

Tristan ona hayran hayran bakarken Olivia’nın badem gibi gözlerinden damlalar iniyordu. Nede ağlıyordu? Onu incitecek bir şey mi yapmıştı? Tristan tereddütle sevgilisinin gözlerine bakıyor ondan bir cevap bekliyordu. Ama sevgilisinin yanaklarından akan damlalar Tristan’ın yüreğini sızlatıyordu. Elini kaldırdı ve yanaklarına götürerek akan damlayı eliyle sildi. Elini orada tutarak ağlamasını engellemek istemişti. Ama bu harekete karşılık damlalar durmuyor aksine daha fazla akıyordu. Ellerini başına götürdü ve onu göğsüne yaklaştırdı.

“Ağlama bebeğim, senin o masum ve güzel yüzüne ağlamak yakışmıyor. Senin her zaman gülmen için elimden geleni yapacağım.”


Konuşmasının ardından başını sevgilisinin saçlarına yaklaştırdı ve bir öpücük kondurdu. Onun saçları arasında gezinirken, Olivia ağlamayı durduramadı ve gözyaşları yanaklarından akarak Tristan’ın sweatshirt’ini nemlendirdi. Boynundaki kolye ona çok yakışmıştı. O kolye sanki ona güç verecekmiş gibi duruyordu. Kolyenin diğer bir sırrı tehlike anında parlamasıydı. Bu kolye sayesinde olanları önceden tahmin edebiliyordu. Olivia başını, Tristan’ın göğsünden çekti ve göz göze gelmek için başını kaldırdı. Göz göze geldiklerinde son bir damla da yanaklarından süzülerek çenesinde durdu. Tristan eliyle o son damlayı da sildi ve Olivia’nın gözlerine baktı. Gözlerinin içi gülüyordu sanki o gözlerin içinde bir ateş parlıyordu. Olivia ellerini çantasına götürdü ve içini karıştırmaya başladı. Elinde bir şeyi tutuğu anda durdu ve hızlıca yukarı çekti. Elinde duran küçük bir kutu vardı. O da neyin nesiydi? Meraklı gözlerle Olivia’ya bakmaya başladı. Yanak kasları kıpırdadı ve o tatlı sesiyle konuşmaya başladı.

“Bu annemin kutusu, içinde saç olduğunu söyleyip durur babaannem. Benim için değerli tek nesne bu. Bana kaybettiğim ailemi hatırlatır hep, bundan sonra kutunun emin ellerde olacağına eminim. Ve yine bir lanete göre bu kutunu sahibine gerçek aşk besleyen kişi, yalnızca o kişi bu kutuyu açabilecek ve içinde ne olduğunu görebilecek.”


Sesi ağlamaktan titrediği için çok duygusal bir konuşma olmuştu. Tristan’ın merakı gitmişti. Çünkü ağlama sebebini anlamıştı; mutluluktan ve sevinçten geliyordu bu damlalar. Tristan’ın içindeki sevgi kat ve kat artarak devam ediyordu. Olivia’nın elindeki kutuyu eline alarak incelemeye başladı.

“Öyle sev ki beni, ayrılıp bu hazinelere bakarak gözyaşlarına boğulmamız gerekmesin… Lütfen!”

Kutuyu incelerken Olivia konuşmaya başlamış ve anında susmuştu. Tristan yeniden ona sarıldı ve saçını koklayarak bir öpücük kondurdu. Onun kokusuna karşı kötü bir şey hissetmiyordu. Boğazındaki alev bir gıdım bile artmamıştı. Kollarını gevşeterek onu rahat bıraktı. Tekrardan gözü küçük kutuya bakmaya başladı. Oldukça kolay açılacakmış gibi duruyordu. Eli kapağına gittiği anda kalbi hızlanmış ve vücudunu tatlı ve sevgi dolu bir his kaplamıştı.

Elini kutuya götürerek üzerinde gezindirdi. Birden zihnine yanında duran Olivia geldi ve ona ne kadar aşık olduğunu gösteren bir güç geldi. Elleri kapağın üzerinde gezinirken kapak birden açıldı. Daha hiçbir şey yapmamıştı. Vücudundaki sevgi ellerinden kutuya geçerek tılsımı bozmuş muydu? Kutunun içi oldukça derin gözüküyordu. Sihirli bir kutuydu bu, içinde ne olduğunu anlamak için elini içine daldırdı. Ellerliyle içinde kısa bir gezinti yapmıştı. Ardından ip gibi bir şey eline takılmıştı. Ardından başka bir ip ve eskimiş bir kâğıt. Bu üç nesne o küçük kutudan çıkmıştı ama daha ne olduğunu anlayabilmiş değillerdi. Elleriyle içindeki nesneleri çıkarttı ve ona bakamaya başladılar.

Tristan’ın ellerinde iki kolye ve bir not kâğıdı vardı. Kolyenin üzerindeki şekiller çok hoş ve göz alıcıydı. Kolyelerin birinde O harfi diğerinde ise T harfi bulunuyordu. Bu kolyeler ne zamandan beri oradaydı acaba? Çok eski olamadı; çünkü kolyeler hala parlıyor ve üzerinde çizik bile yoktu. Tristan’ın gözleri nota ilişti ve katlanmış olan kağıdı yavaşça açarak içindekini okumaya başladı.

"Bu notu okuduğuna göre, gerçek aşkı bulmuşsun demektir. Kızım Olivia, onu sonsuza dek koruyacağına eminim. Bu kutu sadece ikinizin aşkıyla açılabilirdi ve siz bunu başardınız. Bu kolyeler size uğur getirsin ve sizden aldığı aşkın gücüyle sizi tüm kötülüklerden koruyacaktır. Bu kolyeler bana eve eşime aitti. Artık sizin olduğuna göre bir ömür boyu saklayın ve birlikte olun…"

"Sevgilim… Sevgilim bu- bu kolyeler… Kağıttaki yazılanlara bak.
"

Tristan şaşkınlığını gizleyemiyordu. Şaşkın şaşkın bir kolyelere ve kağıda bir de Olivia’nın güzel yüzüne bakıyordu. Olivia artık ağlamayı kesmişti ve yanak kaslarını geriye çekerek gülmeye başlamıştı. Tristan ona hayran hayran bakmaya devam etti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 4:23 pm



“Ağlama bebeğim, senin o masum ve güzel yüzüne ağlamak yakışmıyor. Senin her zaman gülmen için elimden geleni yapacağım.”

Gözlerimden akan damlaları narince sildikten sonra söylediği sözlerle beraber başımı göğsüne koymuştu. Gözyaşlarım dinmek bilmiyordu. İçimdeki kanayan yara hala tam anlamıyla iyileşmemişti. Bu kadar hızlı olması bile bir mucizeydi, zamanla açık yerlerinde kapanacağından emindim ama Tristan'ı kaybetmekten korkuyordum. Bir an için ayrılan bedenim, çantamdan çıkardığım kutuyu Tristan'ın almasıyla meraklı gözlerini izlemeye başlamıştım.


“Öyle sev ki beni, ayrılıp bu hazinelere bakarak gözyaşlarına boğulmamız gerekmesin… Lütfen!”

Bu sözün üzerine bana sarılan Tristan, içimdeki ağlama isteğini hafifletmişti. Gözümden çeneme doğru ilerleyen bir damla yaş orada kalmıştı ve sevgilim bunu da sildi. Saçlarıma kondurduğu öpcükle beraber kutuyu incelemeye başladı. İçinde ne olduğunu bende tam olarak bilmiyordum, sadece saç olduğunu söylemişti babaannem, tabi ölmeden önce. Dikkatli gözlerle baktığı kutu birden, hiç bir şey yapmadan açılmıştı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi, heyecanımı dizginleyemiyordum. Elini kutunun içine atan sevgilim biraz dolaştırdıktan sonra yüzünde bir hazine bulmuş gibi bir izlenim oluştu. Elini kutudan çıkardığında O harfinin ve T harfinin bulunduğu ışıl ışıl parlayan iki kolye vardı. Bir de eskimiş bir parşömen.

Bunlar neydi? Neyi simgeliyorlardı? Notta yazan neydi? Sevgilim nottakileri okumaya başlamıştı, not annemden geliyordu.

"Bu notu okuduğuna göre, gerçek aşkı bulmuşsun demektir. Kızım Olivia, onu sonsuza dek koruyacağına eminim. Bu kutu sadece ikinizin aşkıyla açılabilirdi ve siz bunu başardınız. Bu kolyeler size uğur getirsin ve sizden aldığı aşkın gücüyle sizi tüm kötülüklerden koruyacaktır. Bu kolyeler bana eve eşime aitti. Artık sizin olduğuna göre bir ömür boyu saklayın ve birlikte olun…"

Yüzümde bir gülümseme oluşmuştu ister istemez, meraklanmıştım ve merakım gitmişti. Kaç yıldır beklediğim gün bugündü ve o kişide Tristan, sevgimi sonsuza dek ona vermeye hazırdım. Hatta kendimi kaptırmıştım bile. Annemin böyle bir şeyi nasıl tahmin ettiğini merak edip duruyordum, harfler bile uyumluydu. ''Orlande , Tom... Olivia, Tristan ...'' İçimden bunu tekrar edip durdum. Ortamı kısa bir sessizlik kaplamıştı ve hemen ardından sevgilimin dudaklarından çıkan bir kaç kelime sessizliği bozmuştu. Onun o harika sesini duymak bana ilaç gibi geliyordu.

"Sevgilim… Sevgilim bu - bu kolyeler… Kağıttaki yazılanlara bak."

Harika bir olaydı bu ama bugün kutunun açılması beni oldukça şoka sokmuştu. Gerçek aşktı bu, Tristan o kişiydi, ölümüne yanımda olacak kişi. Her ne pahasına olursa olsun aşkını koruyacağım kişi...

'' Tristan, sen... Sen o kişisin... İnanamıyorum... ''

Yıllardır açmaya çabaladığım kutu birden kendi rızasıyla açılmıştı. Şaşkınlığım geçmek bilmiyordu. Tek bir dileğim vardı bu hayatta artık, sevgilimin hep yanında olmak. Çünkü; ben onun yanında sağlıklıydım, huzulu, mutlu ve aşıktım...

'' Her ne pahasına olursa olsun, her ne olursan ol seni hep seveceğim sevgilim... ''

Yüzümdeki şaşkınlık mutluluğa dönüştü. Gülümsememi bozmadan içimdeki sesi dışa yansıttım. Yanağına bir öpücük kondurarak...

'' Orlande, Tom ... Olivia, Tristan... '' dedim ve elimle kalp işareti yaptım.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 6:21 pm


“Tristan, sen… Sen o kişisin. İnanmıyorum.”

Ne demek istiyordu? Tristan nasıl biriydi? O bir yarı vampirdi nasıl bir özelliği olabilirdi? Bunların cevaplarını sadece Olivia’dan alabilirdi. Meraklı gözlerle ona bakmaya başladı. Gözlerindeki bakış onun gözbebeklerine odaklanmıştı. Kolyelerdeki harfler nasıl oluyor da O ve T idi. Bunlar buraya önceden koyulmuştu. Birden değişebilir miydi? Sorular, soru işaretleri Tristan’ın aklını karıştırmıştı. O notu yazan da kimdi? “Kızım” dediğine göre ya annesi ya da babasıydı. Ama ondan büyük biri de ona kızım diyebilirdi.

“Her ne pahasına olursa olsun, her ne olursan ol seni hep seveceğim sevgilim…”


Tristan’da onu seviyordu ve ayrılmak istemiyordu. Onun o güzel ve narin yüzünü bırakıp nasıl gidebilirdi? Tristan’ın gözleri hala şaşkın şaşkın bakıyordu. Bu söyledikleri neyin nesiydi? Sırrını tahmin mi ediyordu. Henüz içindeki canavar ortalığa çıkmamıştı. Sımsıkı bağlanmış yerinde duruyordu. Gözlerinde en ufak bir kararma yoktu. Boğazındaki alev rahatsız edecek kadar değildi. Ama Olivia ne diyordu böyle? Birden Tristan’ın yanağına bir öpücük kondurdu ve bir şeyler söyledi. Tristan’ın tüyleri ürpermişti. Bu ürperti içinden geliyordu ve aşk kokuyordu. Onun gibi birine sahip olduğu için çok şanlıydı. Öpücüğe karşılık yeniden elleri beline sarıldı ve oldukları yerde yavaş bir tur attılar. Durduklarında Tristan dudaklarını onun tatlı yüzüne değdirdi ve dudaklarına ulaşarak ufak bir öpücük kondurdu. İçindeki meraklı kurt onu kemiriyordu. Daha fazla dayanamayıp sormaya başladı.

“Sevgilim… Bende seni ne pahasına olursa olsun seveceğim. Kendi hayatımdam bile çok seviyorum seni… Canım neler oluyor? Hiçbir şey anlamadım, ben neyim, bana neden “sen osun” dedin. Bana her şeyi açıklar mısın? Aklımda birçok soru işareti oluştu. Bunları gidermeni istiyorum. Kolyelerdeki harfler nasıl oluştu? En önemlisi notu yazan kim? Bunların cevaplarını verir misin?"

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 6:41 pm


Tekrar sarıldığı belimle beraber tekrar aynı ateşi hissetmeye başlamıştım. Dudaklarıma yaklaştıkça içimde bir kıvılcım oluşuyordu. Ateşlerin içinde yanıyordum, bu kor ateşleri bir tek sevgilim söndürebiliyordu. Dudaklarını dudaklarımla buluşturup ufak bir öpücük bıraktıktan sonra bana soru sormaya başladı. Merak etmişti ve haklıydı.

“Sevgilim… Bende seni ne pahasına olursa olsun seveceğim. Kendi hayatımdam bile çok seviyorum seni… Canım neler oluyor? Hiçbir şey anlamadım, ben neyim, bana neden “sen osun” dedin. Bana her şeyi açıklar mısın? Aklımda birçok soru işareti oluştu. Bunları gidermeni istiyorum. Kolyelerdeki harfler nasıl oluştu? En önemlisi notu yazan kim? Bunların cevaplarını verir misin?"

Evet, bir cevap vermem gerekiyordu. Kollarımı boynuna dolayarak gözlerine baktım.

'' Bizim ailemizde aşkların hiç biri sahte olmamış, her zaman doğru kişi çıkmış karşımıza. Ama ben çok küçükken annemleri kaybettiğim gece kaçırılmışım. Orada bir lanete uğramışım ve...'' gözümden damlayan yaşı umursamadan titremeye başlayan sesimle beraber konuşmaya devam ettim.

'' Ve ben gerçek aşka karşı lanetliyim, asla bulamayacağım söyleniyordu. Hogwarts'a gelene kadar konuşamamıştım bile. Bu büyüyü yapan kişi sadece gerçek aşkın olduğu yerde konuşmama ve gerçek aşkın ilk öpücüğüyle lanetin bozulmasına izin vermiş... Annem bu harfleri neren bildi inan bende bilmiyorum. Ama babaannem dışında kimse bunun düzeleceğine inanmıyordu. Ve işte bu kutuyu açmayı başaran kişi olduğuna göre o gerçek aşk büyüsünü bozan kişi sensin. O nedenle Hogwarts'a geldiğimde konuşabildim... Seninle aynı ortamda olduğum için. ''

Yaklaşarak dudaklarına bir öpücük kondurdum ve gülümsedim. Tüm lanet yok olmuştu, her şey Tristan'ın sayesindeydi. Onu ölesiye seviyordum.'' Lüfen gizlimiz olmasın, seninle ilgili herşeyi bilmek istiyorum. '' diyerek o mükemmel yüzüne baktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Çarpışma ile Birleşen İki Yürek   Çarpışma ile Birleşen İki Yürek - Sayfa 3 EmptySalı Ağus. 11, 2009 7:09 pm


“Bizim ailemizde aşkların hiç biri sahte olmamış, her zaman doğru kişi çıkmış karşımıza. Ama ben çok küçükken annemleri kaybettiğim gece kaçırılmışım. Orada bir lanete uğramışım ve..”

Gözlerinden akan damlalara engel olamıyordu. Sesinin titremesi onu pek etkilememişti. Demek ki o da Tristan gibi farklı yaşama sahipti. Şimdi onun laneti bozulmuş, mutlu olmaya başlamıştı. Tristan’ın özelliği hiçbir zaman bozulmayacak ve sonsuza dek devam edecekti. Yanaklarının yanından süzülen gözyaşı çenesine kadar hızla indi ve birkaç saniye orda durduktan sonra yere damladı. Tristan hala istediği cevapları alamamıştı. Meraklı gözlerle ona bakmayı sürdürdü.

''Ve ben gerçek aşka karşı lanetliyim, asla bulamayacağım söyleniyordu. Hogwarts'a gelene kadar konuşamamıştım bile. Bu büyüyü yapan kişi sadece gerçek aşkın olduğu yerde konuşmama ve gerçek aşkın ilk öpücüğüyle lanetin bozulmasına izin vermiş... Annem bu harfleri neren bildi inan bende bilmiyorum. Ama babaannem dışında kimse bunun düzeleceğine inanmıyordu. Ve işte bu kutuyu açmayı başaran kişi olduğuna göre o gerçek aşk büyüsünü bozan kişi sensin. O nedenle Hogwarts'a geldiğimde konuşabildim... Seninle aynı ortamda olduğum için.''

Konuşması bittiğinde Tristan’ın dudaklarına ulaşarak öpücük kondurdu ve gülümsemeye başladı. Tristan bütün cevapları almıştı. Gözlerindeki o meraklı ifade gitmiş yerine tatlı ve hayranlıkla bakan gözler gelmişti. Artık her şeyi anlamıştı. Karşısındaki kız gerçek aşkı bulmuştu. Ama bu aşkı bir yarı canavarla yakalamıştı. Tristan’ın içindeki korku giderek büyüyordu. Ona zarar vermek istemezdi. Ama şu ana kadar hiçbir problem çıkmamıştı. Her şey doğal şekliyle devam ediyordu. Tristan’ın içindeki canavar artık hareketlenmişti. Bağlı olduğu zincirleri kırmak için durmadan hareket ediyordu. Ama Tristan içgüdülerine yenik düşmedi ve aklıyla onu orada kalmasını sağladı. İçindeki canavar hoşnut olmasa da Tristan gayet memnundu. Ama bu fazla sürmezdi. İçindeki canavar elbet ortaya çıkacaktı. Şimdi değildi, daha Olivia’ya karşı nasıl biri olduğunu açıklayacaktı.

“Lütfen gizlimiz olmasın, seninle ilgili her şeyi bilmek istiyorum.”

Olivia’da Tristan hakkındaki her şeyi bilmek istiyordu ve haklıydı da. Tristan’ın boynuna doladığı elleri orada sakin bir şekilde duruyor, masum yüzü Tristan’ın yüzünü süzüyordu. Hafif bir gülümsemeyle onun bakışa cevap verdi. Ona her şeyi anlatacaktı. Ama ona inanır mıydı? Vampir olduğuna inanabilir miydi? Bunun en iyi yolu göstermekti. Ama burada yapamazdı. Dışarıda bir yerlerde göstermeliydi.

“Olivia… Aşkım senin için çok mutluyum üzerindeki lanet kalktı ve artık özgürsün… Şey… Benimde sana açıklamam gereken bazı şeyler var. Senden istediğim sakın korkma benden.”

Sözünü devam ettirecekti. Ama ilk önce ondan uzaklaşmalıydı. Eğer korkarsa onu tutmayacaktı. Bu yüzden onun narin kollarını boynundan indirdi ve bir adım geri çekilerek orada kalmasını işaret etti. Yüzündeki tedirginliği görebiliyordu. Ama bunu yapması gerekliydi.

“Aşkım, korkma bu ikimiz için çok önemli. Daha önce söylediğim gibi çok özel bir aileden geliyorum. Annemi doğduğum anda kaybettim. Babamı çok görmesem de yaşadığını biliyorum. Zaten ölmesi de imkânsız. Neyse bende farklı bir canlıyım, yani senin gibi değilim, FARKLIYIM. Bunu sana göstermek istiyorum. Ama bir yandan da korkuyorum. Benden korkup kaçmandan endişeleniyorum. Bana öyle bakma her şeyi açıklayacağım. Ama burada olmaz. Dışarıda bir yerlere gitmeliyiz. Benim nasıl biri olduğumu merak ediyor musun? Eğer kabul ediyorsan, elini uzat ve bana güven…”

Tristan elini uzatmış, karşılık vermesini bekliyordu. Ona bunu nasıl açıklayacaktı. Yarı canavarı ona nasıl tanıtabilirdi. Yaptığı hareketlerden etkilenip, korkabilir miydi? Şu anda bunlar gereksizdi. Tristan’ı gerçekten seviyorsa elini uzatır ve ona güvenirdi…

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Çarpışma ile Birleşen İki Yürek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
3 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-