AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Kaçış

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyÇarş. Tem. 29, 2009 2:10 pm



Adelaine’nin sesi kulaklarını tatlı bir meltem gibi titretirken, Caprice daha dostlarının yanına varmamıştı bile. Rose’un yanlarına gelip onlara sarılmasıyla kendini biraz daha hafiflemiş hissetmişti ama bu endişelerinin tamamen kaybolmasını sağlamamıştı. Çok büyük tehlike içerisindeydiler ve Rose bunu anlamış gibi gözükmüyordu. Yanlarında oturacak yer olmadığı için karşılarına geçti. Bir elini Adelaine’nin koluna doluyarak onu da yanına çekti. Sağa sola bakıp onları, gözetleyen birilerinin olup olmadığını kontrol etti. Söyleyeceklerini kimsenin dinlemeyeceğinden emin olmalıydı.

“- Adelaine, bizi kimsenin dinlemediğinden emin olabilir misin canım?” Rose bakışlarını yöneltirken bir yandan da Alexis ‘in önünde diz çökmüş, ellerini avuçları içine almıştı.

“-Yaptığın kendince makul bir nedeni olduğuna eminim tatlım. Lakin olay Rose’un anlattığı kadar basit değil.” Adelaine’e baktı, konuşmasının güvenli kulaklara ulaşacağının teminini gösteren bir baş hareketi ile, konuşmasına, aldığı bir soluktan sonra devam etti. “Tatlım, yaşın evden ayrılmak için çok küçük. Ailen izin vermeden evden ayrılamayacağın gibi” derin bir soluk alarak durumun ciddiyetini vurgulamak istercesine kelimeleri üzerine basa basa söyledi “Hogwarts’a da gidemezsin” verdiği bilginin tesirini görmek için bir kaç saniye bekledi. Adelaine ve Rose’un bakışlarına tek tek karşılık verdi. Ayağa kalkarak gerisindeki manzaraya gözlerini dikti.

“Annen bize geldi Alexis, senin için endişeleniyordu ve baban... Ondan çok korkuyor” geriye dönerek Adelaine’nin omuzuna dostça vurdu. Bakışlarına bir umut kırınrtısı eklemişti.

“- Adelaine, bize Hogwarts’a kalabilmek için bir profesörün koruması gerekli, yani” eliyle Alexsis’i gösterdi “ Alex’i gözetimine alacak ve 1 yıl boyunca ona göz kulak olmaya söz verecek biri. Seneye reşit olduğu için sorun kalmayacak tabi. Ben kendi Kulübümüzü harekete geçirdim, lakin bina sorumlumuza ulaşamıyorum, sanırım tatilde. Ne dersin, sizin Aslanlar Ordusu kulübünüzden yardım alabilir miyiz?"

O an tek umutları Adelaine gibi gözüküyordu. Umutla kızın vereceği cevabı bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyÇarş. Tem. 29, 2009 4:16 pm

Beraber olmanın verdiği huzur duygusu. Alexis'in evden kaçmış olmasına, nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordu Adelã. Cehennemden kaçtığı için onu tebrik mi etmeliydi? Yoksa onu eve dönmek için ikna mı etmeliydi? Tam anlamıyla bir ikilem yaşıyordu içinde. Bayan Blancefleur'un davranışlarıyla rahatlayacağına, tam aksi olmuş iyice sarsılmıştı. Söyleyeceklerini kafasında hazırlaması gerekiyordu. Çünkü bu şekilde rol yapmak, pek de ona göre değildi.

Rose'un kendine sarılması biraz daha rahatlatmıştı Adelã'yı. Kurduğu cümleye ise sadece tebessüm ederek karşılık vermişti. Şimdi tek yaptığı, olanları daha iyi kavrayıp, işe yarar bir sonuç çıkartmaktı. Bu tür, zorlu durumlarda bile ciddi olamayacak bir karaktere sahipti o. Ancak, rahat bir karakteri olması, onun mantıklı davranmasına engel olmuyordu. Caprice'nin çekiştirmesiyle biraz daha ilerlemişti. İçindeki, sıkışma duygusu yavaş yavaş azalsa da, Alexis'in sorunu çözülene kadar geçmeyecek gibiydi.

Caprice'nin cümlelerini dikkatle dinledi Adelã. Oldukça haklıydı. Rose'da kalma meselesi, pek de mantıklı sayılmazdı. Alexis, şu an reşit değildi ve evden kaçma meselesi büyük sorunlara neden olabilirdi. Alexis'in hemen karşısında, gözlerini ona kenetlemiş bir hâldeydi Adelã. Olayların büyümesinden ve karşısındaki cadıya zarar getirmesinden ürküyordu ve bunun olmaması için elinden geldiğince çabalayacaktı. Caprice'nin tatlı sesi kulaklarına ulaşırken, kendisinden cevap beklendiğini biliyordu.


"Aslanlar Ordusuyla irtibata geçebilirim. Evan ve Aaron bize yardımcı olucaktır, emin olabilirsiniz. Alexis için güvenli bir yer bulacağız." Güven vermek istercesine , kararlı bakışlar yöneltti kızlara Adelã. Aslanlar Ordusu , böyle bir durum karşısındaki tüm imkanları kullanacaktı. Buna adı gibi emindi. Ardından kafasındaki düşünceleri doğru ifade edecek kelimeleri aramak için durdu. Eliyle saçını karıştırıp sözüne devam etti. "Belki bizim bina sorumlumuza ulaşabiliriz. Yardımlarını esirgemeyeceğine eminim. Yalnız kızlar, olayı mümkün olduğunca sessiz halletmeliyiz. Olay duyulursa, Alexis'in başı belaya girebilir."*Sanki belaya girmemiş gibi* Bir-iki adım daha attı Adelã. Doğru olan şeyi, yaptığına emin olmak istiyordu. Şimdilik, Caprice ve Rose'dan kendini destekleyecek cümleler kurmasını beklemekten başka bir şansı yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyÇarş. Tem. 29, 2009 5:08 pm


Ellerini güzel cadının omuzuna koyarak gülümsedi.

"-Hemen bu işi hallet canım, biz bu bankta seni bekliyor olacağız. " derken gözlerindeki parıltı daha da canlanmıştı. Adelaine'nin cisimlenişini gülümseyerek izledi. Hemen iki arkadaşını oturduktan banktan kaldırarak sokağın karşısına geçirdi.

"Bizimkiler gelene kadar bir dondurma yemeye ne dersiniz? Muggle dondurmalarına bayılıyorum."

Alex ve Rose'un "gene mi Caprice" diyen bakışlarını görmezden gelerek kızları çekiştirmeye devam etti, yürüken bile kırkırdamaya devam ediyordu. Canı dondurma istemişti ve her şey yoluna girmek üzereydi. Alex 'si gıdıklayıp gülümsemesini sağlamak hepsinin keyfini yerine getirmiş olmasına ragmen içlerinde az da olsa huzursuzluk hakimdi. Lakin kimse bunu birbirine belli ettirmemeye çalışıyordu. Pastane görünüplü Cafe'den aldıkları doldurmalar ile tekrar bankın yanına gittiler. On dakika önce hıçkırık sesleriyle inleyen sokak, şimdi kırkırdamalarla yeniden canlanmıştı.

Caprice'ninn aklı deli çalışıyor,i düşünceler ard arda birbirini kovalıyordu; Adelaine nerede kalmıştı, dondurmaları bitmek üzereydi, acaba üstüne de bir kahve almaya gitseler miydi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Aaron Marcus Darwyn

GezginGezgin
Aaron Marcus Darwyn



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Rp Sevgilisi : .......
Kan Durumu : safkan
Patronus : Anka kuşu

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyÇarş. Tem. 29, 2009 5:15 pm

.

“Efendim kahvaltınızı hazırladım başka bir emriniz varmı?”
“Ne gibi?
“Yiyecek,içecek veya herhangi bir şey.
“Şimdilik yok, ayak altından çekilebilirsin.”

Romada yeni güzel bir gün başlarken her zaman için gezi uzmanı olan Marcus kendini Madrid’in büyülü mekanından almış ve belki de en fazla sevdiği şehirlerden biri olan Romaya gelmişti. Yolculuğun verdiği yorgunluğu henüz kaldıramayan vücudu onun deliksiz bir uyku çekmesini sağlamış. Ve güne neredeyse öğleye yakın bir zamanda gözlerini açmasını sağlamıştı. Romanın mükemmel şehir düzenini,tarihi yapıtlarını ve başka şeylerini incelemek için vakit arayan Marcus, bu olaydan sonra kendisine kızmış. Ve yataktan ok gibi fırlamıştı. Yataktan fırladığı gibi yüzünü dahi yıkamayı unutan Marcus kendisinin biraz enerji kazanması için aşağıya inip Darwyn ailesinin önemli ev cinine kahvaltı istediğini emretmiş. Ve tekrar yukarı çıkıp giyinmeye başlamıştı. Üzerine spor kıyafetler giyen Marcus yüzünü de yıkadıktan sonra hiç. Vakit kaybetmeden aşağıya inmiş. Ve önünde duran ev cininin dişlerini gösteren gülümsemesine bakarak onun işlerine geri dönmesini sağlayacak bir ses tonu ile konuşmayı başarabilmişti. Önünde duran lezzetli yiyeceklere asla hayır diyemeyen Marcus midesine bulunan boşluğu kapatmak istercesine önünde bulunan yiyecekleri yerken tek tek tabaklar boşalıyor. Ve Marcus’ta iki günün sonunda iyi bir kahvaltı yapamadığı için bu olayların acısını çıkarıyordu. Yüzünde menuniyet ve gariplik karışımı ifade olan Marcus sabahın bu saatlerinde kalktığı için iyice acele etmiş ve sonunda önünde duran yiyecekleri sanki bir canavar gibi yok etmeyi başarabilmişti. Şimdi bir uzun gün onu bekliyordu. Romanın eşsiz mimari yapısı ve tarih kokan caddelerinde dolaşmanın vereceği büyük hazı düşünen Marcus ister istemez hayallere daldı. Şimdi onyedi yaşında olsa ne güzel olurdu diye iç geçirdi. Büyü yapmanın yasak olduğu fikri içinde kapanmyana yara gibi dursada onu yok etmenin tek yolu on yedi yaşını beklemekti. Bu yüzden kendi fikirlerini üstelemeden bir üst kata çıktı. Özenle yapılmış asasını aldı ve odasına son kez bakarak ayrıldı. Evet bir gün ün el geçmesini istiyordu. Ve bu yüzden kendini hiç oyalamadı. Beynindeki tüm tatsız anıları boşalttı. Ve kapıyı açmaya yeltendi. Kapıya eğilmiş eli sanki bir yanmış gibi geri çekilirken ona neden olan şey belliydi. Öğlen saatlerinde roma da da onu bırakmayan bir baykuş daha ne olduğunu kavrayamayan Marcus ‘un üzerine geldi. Ve ayağına bağlanmış küçük zarf parçasını aşağıya bıraktı. Ani bir refleksle tuttuğu küçük mektup parçasını açmaya başlayan Marcus daha cevabını iletemeden baykuşun pencereden uçarak ayrıldığını gördü.Mektubu hevesle açtı. Güzel bir şey bekliyordu. Ama onu yine tatsız bir sürpriz bekliyordu.

“Marcus yardımına ihtiyacımız var. Bu mektubu okuduğunda yalan söylediğini düşünmeni istemem. Yardım. Et biz Roma’da bir sahildeyiz. Umarım geç kalmassın”

Mektubu okumaya çalışan Marcus yanında bir anda beliren kızın cisimlenmseine ağni bir refleks gösterirken kızın Adelaine olduğunu görünce rahatlamış. Ve kıza doğru dönmüştü. Kızın mektubu eliyle göstermesinden sonra önemli bir olay olduğunu anlyan Marcus kıza doğru dönerek" Sen git Adelaine ben gelirim arkadan"demiş ve hiç istifinin bozmadan mektuba dönmüş ve göz gezdirmeye başlamıştı. Bunun tek amacı vardı tabiki en azından mektubtan olayın önemini anlamak istiyordu. Devalarca göz gezdirdiği mektup niteindeki kağıtta tam anlamını an layamamış olan Marcus gözlerini ovuşturmuş ve tekrar tane tane cümleyi okumuştu. Okumasını bitirir bitirmez şaşkın bakışlarla mektuba bakan Marcus birisinin ona şaka yaptığı fikrini düşünse de Adelaine'nin gelişinden sonra olayın şaka olmadığını anlamış bir de macera olabileceği fikri onu bu fikirden uzaklaştırmıştı. Her zaman macera isteyen Marcus kendisini sahild bekledikleri için onlara minnet etsede üstündeki uyuşukluğundan dolayı oraya gitmek ona biraz zor görünmüştü. Ama Marcus’un bir yanı daha vardı;Asla vazgeçmemek. Asla vazgeçmeme gibi bir özellin Marcus’abulunması gerçekten onu Marcus yapan durumlardandı. Üzerindeki bitkinliği daha atamamış olan Marcus bunları hiç önemsememiş ve kendini kaıdan dışarı. Atıp sahile doğru hafif tempoyla koşmaya başlamıştı. Yavaş yavaş sporun da etkisiyle açılan Marcus düşüncelerini kontrol almış ve kendi ne istriyorsa onu düşünmeye mecbur etmişti. Bir canavarla kapışmayı isyen Marcus bu fikirden dolayı adımları iyice hızlandırmış. Ve belki de 20 dakikalık mesafeyi on dakikada gelebilmişti. Ama bir problem vardı. Sahil buradaydı peki ya canavar nerdeydi?İşte bu sorunun cevabı tam karşıdaydı. Karşıda bir kızın başında toplanmış kızlar ordusunu gören Marcus hayal kırıklığı ile oraya doğru yürümeye başladı. Ama onu asıl şaşırtacak şey oradaydı. Ellerini birbirine kauşturarak kızlara yaklaştı. Ve gördüğü manzara karşısında gözlerini yerlerinden çıkacak kadar açarak tekrar baktı. Bu kızlar onlar olamazdı. Ama doğruydu. Bu kızları gören Marcus2un şaşırmasının tek nedeni belliydi. Karşısında duran 4 cadı çünkü Hogwarts.'tan arkadaşıydı. Ve neden burda bir araya toplanmışlardı?Marcus'un büyük bir hızla gelmesiyle şaşıran kızlara doğru bakarak onaylama niteliğinde olsada kafasında geçen soruyu sordu. “Alexis,Rose,Caprice,Adelaina buradaki olayı öğrenmek ve yardım etmek istiyorum.” Konuşmasını bitirir bitirmez onları sakince süzdü. Ve onlara gülümseyerek onları rahatlatmaya çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/aaron-ma
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyÇarş. Tem. 29, 2009 10:03 pm



Aman tanrım Marcus . “ diyerek hemen onun boynuna atlayan Rosalie çocuğun yanığına hemen romantik bir öpücük konduruverdi. Onu o kadar çok özlemişti ki. Onu koklayıp, sıcak kokusunu tüm ciğerlerinde hissettikten sonra ; romantizmin sırası olmadığını anlayıp kendini geriye çekti . Anlaşılan bu olayı duymayan kalmamıştı artık. Marcus’ un ciddi tavırlarını önemsemeyip konuşmaya başladı genç cadı. “ Aslında konu Alexis ile ilgili ve biraz uzun. Kısacası o ailesiyle kavga etmiş, şey yani karanlık tarafta olmamak için… Babası da katı bir insan tabi… Alexis evden kaçtı annesi zaten perişanmış sürekli ağlayıp yakınıyormuş. “ dedi soluk soluğa kalarak. Tüm bunları söylerken yüzünde oluşan çaresizlik ifadesi onu hüzünlendirmişti. Arkadaşını bu durumda görmek Rosalie’ i mutlu etmiyordu. Üstelik günler sonra Marcus ile karşılaşmasının böyle bir sebepten dolayı olacağını tahmin bile edemezdi. Onu o kadar çok özlemişken, karşı karşıya gelmişken… Sohbet ettikleri ve tartıştıkları konunun böyle olması gerçekten acı vericiydi. Fazla beklemeden konuşmasına devam eden Rosalie’ in ses tonunda gizli bir hüzün saklıydı. “ Bende diyorum ki acaba bir süre benimle yani bizim malikanede kalsa… Annemler izin verir zaten iki sene sonra mezun oluyoruz istediğimiz gibi yaşarız. Fakat bir sorun var Alexis’ in koruma altında olması lazımmış. ” Donuk ifadesini koruyarak Marcus’ a baktı. Ondan ne bekledikleri gayet açıktı. Son kez arkadaşı Alexis’ e umutsuzca baktı ve tekrardan Marcus’ a yöneldi. Alexis kendi malikanesinde kalmasını çok istiyordu. Böyle bir şeyin mümkün olması için elinden ne gelirse yapmaya hazırdı. Mavi gözlerini sevgilisine doğru yönlendirdi ve kısık bir ses tonu ile, çekinerek sordu. “ Benimle kalması mümkün mü? “ Tek beklediği cevap *evet* idi. *Hayır* cevabını duyup yıkılmak istemiyordu. O kadar çok hayal kurmuşken, planlamışken… Olumsuz bir cevaba dayanamazdı. O olumsuz cevap ile yıkılacak tüm hayalleri ; Rosalie’ i yıpratacaktı. Daha doğrusu belki de Alexis’ in en son kalan umudunu da bitirecekti. Meraklı bakışlarını Marcus dan bir an olsun ayırmadan sessizce bekledi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Alexis J. Blanchefleur

GezginGezgin
Alexis J. Blanchefleur



Mücadele Tarafı : Darkshine
Rp Sevgilisi : Yok =(
Kan Durumu : De race
Patronus : Balbasar seni seçtim xP

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyÇarş. Tem. 29, 2009 10:59 pm

Gözlerini gökyüzüne dikip bir dilek dilemişti sanki. Caprice, Marcus ve Adelãine gelmişti. Yalınz değildi Alexis. Asla da olmayacaktı. Ona her zaman destek olan dostlarıyla yalnız kalması mümkün değildi. İçi huzurla kaplandı Alexis'in. Belki de hayat o kadar kötü değildi.

Kafasını çevirip mavi sulara baktı bir an. Oraya atlamayı nasıl da düşünmüştü. Her şeyi geride bırakıp kendi korkularına esir olmayacaktı. Güçlüydü, sadece biraz zaman lazımdı o kadar. Kafasını geri eski yöne çevirip baktığında arkadaşları birbirilerine olayları anlatıyor ve de tartışıyorlardı. Aslında anlatmaları iyi oluyordu çünlü Alexis'in anlatacak gücü bile kalmamıştı.

Evden kaçmıştı evet kendini bir süreliğine rahat hissedebilirdi ama yaşı daha çok küçüktü. Kuşkusuz baba tarafı onu arayacak ve bu yaptığının sanki kötü bir şeymiş gibi cezasını vereceklerdi. O yüzden Alexis'in bir an önce saklanması ve güvende olması lazımdı. Okulda Daisi ile karşılaştığında ne yapacağını bilemeyecekti muhtemelen. Onun affedilmez lanetlerine mağruz kalmamak için savunma büyülerini bir bir ezberleyip prova yapması lazımdı. Savunurdu kendisini mutlaka ama eğer savunamazsa Daisi onu zayıf noktasından yakalarsa Alexis'in işi biterdi. Öyle olduğunu zihninde canlandırdığında birden ürperdi. Düşüncesi bile korkunçtu. Ama hiç pişman değildi kaçtığına. Evdeki suçlamalara mağruz kalmaktansa dışarıda olmayı tercih ederdi.

Hogwarts bir an önce açılsaydı keşke diye içinden geçirdi Alexis. Rosalie kendisinin onunla kalımasının mümkün olup olmadığını sormuştu. Alexis Rosalie ile kalmayı çok istiyordu. Hem güvenlik açısındandı bu isteiği hem de eğlence bakımından.

Ağladığı için başında kocaman bir ağrı oluşmuştu. Ellerini başına koyup bir kaç dakika bekledikten sonra başı dönse de ayağa kalktı. Tartışmalar ve düşünceler onu çok yormuştu psikolojik olarak. Boğazındaki acıya rağmen bir şeyler demeye çalıştı; "Desteğiniz ve yanımda olduğunuz için size minnettarım arkadaşlar. Bu düşünceler biraz yordu beni. Hem Caprice gibi ben de muggle tarzı mekanları seviyorum. Bir cafede otursak olmaz mı? Çok yorgun hissediyorum kendimi. Artık ağlamayacağım ve cesaretimi tekrar kazanacağım. Tek istediğim zaman. Ah başım ağrıyor. Bir kahve olsa fena mı olurdu" diyerek gülümseyip gözlerini biraz ilerideki kafeye dikti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/alexis-jasmin-bl
Caprice Anna Flower

V. SınıfV. Sınıf
Caprice Anna Flower



Mücadele Tarafı : ZAY
Rp Sevgilisi : Ruhumu çaldı
Kan Durumu : Asil Kan
Patronus : Bengal Kaplanı

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyPerş. Tem. 30, 2009 10:48 am



İlk gelen Adelaina'dı. Daha Caprice ona neler yaptığını soramadan yaklaşan ayak seslerinden kimin geldiğini tahmin ederken, Aaron'un kulaklara güven verici sesi ile irkildi. Daha dondurmasını yeni bitirmiş, susuzluğuna çare aramak için ağzını açmak üzereydi. Rose ve Alex'in sıcak karşılaması karşısında susmayı tercih etti. İki sevgili arasına girmek istediği son şeydi lakin fazla da erteleyecek değildi. Angela ve Neithan’ın anıları hafızasında canlılığını hala koruyordu. Rose'un kendini toplamasını seyrederken yer değiştirdi. Aaron'un yanına giderek samimi bir şekilde el sıkıştı.

"-Hoşgeldin Aaron, durum karışık gibi gözükse de çözüm sen de, bakma bana öyle Hufflepuff Stars'ın her elemanı şuan gizliliğimizi korumak için çalışıyor. Adelaina de Aslanlar Ordusunu harekete geçirdi. Bizim bina sorumlumuza ulaşamıyoruz, tek umudumuz sizin bina sorumlunuz." söylediklerini anladığını ummaktan başka ne yapabilirdi ki?

Alex'e dönerek nazikçe koluna girdi. Gözlerinde merhametten öte bir anlayışla kıza güven vermek için kolunu sıkıca sardı. Onun canının da kahve istemesi de neydi? Yoksa Alex ile arasında pisijik bir güç mü vardı, soyut bilimler dersinde başarılı olmuştu ama kendinden o kadar da emin değildi. Aklına gelen bu düşünce ile kıkırdadı. Ne olduğunu anlamayan arkadaşlarına şaşkın bir ifadeyle bakarak sözlerine devam etti:

"Hadi biraz yürüyelim, az önce dondurma aldığımız cafe gayet güzel bence" Adelaina'ne göz kırparak onu da diğer koluna doladı. Bir yanında Alex bir yanın da da Adelaina vardı. Yürüken de konuşmalarını sürdürdü:"Aaron Profesör Steve'yi bulabilir misin? İşte burası, hadi oturun.", garsona bir el işaretiyle yanına çağırıp siparişleri verdi. "kahvelerimiz gelene kadar gidip gelme olasılığın nedir Aaron? Biz seni profesörle gelmen için burada bekleriz, ona yolda olanları anlatırsın değil mi?" bakışlarını Aaron'a çevirdi. Caprice artık konuşma değil hareket bekliyordu. Aaron'un bir baş hareketiyle kabul edip oradan cisimlenmesini bekledi. Ee, daha ne bekliyordu?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/caprice-
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Kaçış - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış - Sayfa 2 EmptyPerş. Tem. 30, 2009 3:30 pm

Sorumluluk duygusu.. Aaron'u bulup, olayları anlatmalıydı.Tekrar cisimlenmek! Bugün kaçıncı kez oluyordu bu. Arkadaşları için tekrar yapması gerekiyordu ve bu pek sorun olmayacaktı. Gerçek dostluk bugünler içindi. Cisimlenmenin ardından, gelen basınç değişimi ve Aaron'un hemen yanı. Henüz cümle kurmasına gerek kalmadan arkadaşı, olayları biliyormuşçasına geri dönmesini söylemişti Adelã'ya. Cevap vermek yerine onaylarmışçasına, kafasını sallayıp tekrar Roma sokaklarına cisimlenmişti Adelã.

Roma'ya geri dönmek. Tekrar kasvet bürünmüştü etraf. Üzerine yüklenen sorumluluğu lâyıkıyla yerine getirmiş olsa da tam anlamıyla rahatlayamamıştı. Aaron'un yardımları büyük ölçüde, sorunun çözülmesine yarayacaktı ancak hâlâ bir sorun vardı: Alexis nerede kalacaktı? Rose, ne kadar içten bir teklif getirmiş olursa olsun, Alexis'in güvenilir bir Hogwarts profesörünün korumasına ihtiyacı vardı. Hufflepuff bina sorumlusu ortalarda görünmediğine göre, bu işi Gryffindor sorumlusu üstllenecekti. Aslanlar Ordusu da olayın yayılmasını engelleyecekti. En azından ortalık *şimdilik* sakindi. Alexis'in morali biraz daha düzelseydi, olaylar mükemmele yakın olacaktı.

Alexis'in kurduğu cümleleri sabırla dinledi Adelã. Destek vermek istercesine ellerini tuttu ve ardından tekrar ayağa kalktı. Karşısındaki cadı mutlu görünmüyor olsa bile, az önceki hâlinden daha iyi sayılırdı. Zihninde olup bitenleri tartmaya çalışırken Caprice'nin tatlı cümleleri yankılandı kulağında. Gittiğinde dondurma yemiş olduklarını duyunca, hafifçe gülümsedi. Caprice, kendi gibi oldukça rahat biriydi. Kahve içme fikri de hiç fena sayılmazdı. Kolunda Caprice'yi hissedince tekrar gülümsedi.
"Oldukça iyi bir fikir bu!" dedi kafasını arkadaşına çevirerek, Aaron da bu arada Profesör Steve'i bulursa, olaylar rayına oturmaya başlardı. Adelã'da -diğer cadıların yaptığı gibi- Aaron'dan bir cevap beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Kaçış

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-