~ Karşılaşma

Gezgin

Konuşmanın nereye gideceğini bilmiyordu; fakat ikisi de saçma tersleşmelerden vazgeçmişe benziyorlardı. Artık açık oynuyorlar, düşüncelerini söylüyorlardı. Bu ne kadar iyi oluyordu, karar veremese de, saçma sapan cevaplardan çok daha iyi oluyordu. Hemen yelkenleri suya indirecek de değildi. Adamın niyetini gayet iyi biliyordu, birkaç tepkiyle Victoria’nın daha da yumuşamasını sağlayacak, ciddiye alındığının sinyallerini vermeye çalışacaktı. Her şey gayet ortadaydı, Victoria bunları göremeyecek kadar kör olmamıştı henüz. Daha başından, olayların sonunu, gelecekleri noktayı görebiliyordu. Adam işi inada bindirmiş, diğer kızlardan daha farklı tepkiler aldığı için Victoria’yı zor bir görev olarak görüyordu. O’nu da elde ettiğinde, egosu iyice tatmin olacak, başarının verdiği hazzı yaşayacaktı. Her şey o’nun için bu kadar basitti işte. Ama Victoria’nın böyle oyunlara dahil olacak, saçma sapan bir gurur meselesine katkıda bulunacak hali yoktu. Bunlarla uğraşamayacak kadar büyümüştü, karşısındakinin aksine.. Hayat bu kadar basit değildi. O’nu en çok deli eden de buydu. Pek konuşmamışlardı belki; fakat adamın tavırlarından belli oluyordu. Her şeyi bir çırpıda harcayıp, anlamların yok olmasına sebep olmuştu. Gerçekten de yazıktı, çok yazık..

' Hmm, onlar gibi değilim derken, içki içen, kızlarla eğlenen, tek gecelik aşığı bi' tipim evet. Ama ben bunları, genelleme için söylemedim. Sana özel söyledim. Ben sana, diğerleri gibi bakmıyorum. Diğerleri gibi baksam, ilk tanıştığımız gün sonu yatakta biterdi. Emin ol bunu yapabilitem var. Bak ismini bilmediğim prenses. Seni diğerleri gibi görseydim, şu an şurda şu açıklamayı yapmıyor olurdum '

Teşekkür mü etmeliydi? Yoksa gurur mu duymalıydı? Bilmiyordu. Duyduklarından sonra gülümsemesine engel olamamıştı. Ne demekti bütün bunlar, kim demişti gel çabala diye? İki laf edince, konuyu buraya getirecek cesareti ne de güzel bulmuştu kendisinde. Bu herif gerçekten de komik olmalıydı ve yaptıkları da birer şaka.. Evet, eğlenmeleri için ufak, saçma şakalar.. Kendinden o kadar emindi ki, bu çok sinir bozuyordu. Hayatından gelip geçen her ilişkide, bütün hareketler sanki o’na bağlıydı. Karşısındakilerin tepkileri ve hisleri yoktu. Karşı koyamaz bir şekilde, o’nun etrafında pervane mi oluyorlardı ne? Bu ne saçmalıktı böyle.. Bu kadar salak kızı nereden bulmuştu acaba? Victoria gerçekten de merak ediyordu. Düşündükçe, gülümsemesi kahkahaya dönüşüyordu. Gözlerini gölden ayırmaya niyeti yoktu, yanında oturan adam, yüzüne bakılmayı hak etmiyordu. Bu kadarı bile, o’nun için güzel bir umut olabiliyordu belli ki. Victoria derin bir nefes aldı ve yerinde doğruldu. Konuşmaya başlayacaktı, sadece doğru kelimeleri seçmekte biraz zorluk yaşıyordu.

’ Teşekkür mü etmem lazım şimdi? Gururum okşandı cidden, çok sağol.. Sen ve senin o her şeyi başarabilen özel güçlerin, beni gerçekten etkilediniz! İnanamıyorum, ne kadar da harikasın sen! Kahramanım olsana! ‘

Gezgin

Ortam iyice yumuşamıştı. Craig, kızın ters cevaplarından kurtulduğunu hissediyordu. Ama yine de fazla tersti. İşin ilginci, kızın duygularını bi' türlü çözemiyor, ne olduğunu anlamıyordu. Gülümsemesi, yüzüne biraz daha yayılmıştı. Artık, kartlarını açık oynayıp Royal açmalıydı. İşi iyice, pokere çevirmişti. Ama inattan çok, artık daha relax olmaya karar vermişti. Bu yüzden, rahat olacaktı. Onun inadına veya ters laflarına karşı, daha umursamaz olmak en güzeli idi galiba. İşi inada bindirdiğini göstermek, karşısındakinin de inada bindirmesine sebep olmaktan başka bi' işe yaramıyordu. Bu hem kötü, hem de dezavantaj idi. Ama yine de kendisi gibi davranmakta yarar vardı. Başkası gibi davranmaktı. Ama aklına hiç gelmeyen bi' fikir gelmişti.. Belki başkasına aşıktı. Bu yüzden, aldığı ters cevaplar vardı. Kendini istemsiz geri çekmesi gerekiyordu. Aklına gelen tek şey bu olmuştu. Yüzünde ki istemsiz değişim, kendini durgunluğa bırakmıştı. Düşüncesi bile bu kadar kötü etmişken, ya gerçektende bu ihtmâl olsaydı. Kalkıp gitmeli miydi? Ya da göle mi atlamalıydı? En azından, tekrar eski Craig olmalıydı. Buna adı gibi emindi. Ama kendine gelmeye çalışıyordu. Sadece ihtimâl olduğunu hatırlamalıydı. Evet, evet bunu hatırlamalıydı. Ama yine de kötü olmuştu. En azından, en son 4 sene önce bi' kıza deliler gibi aşık olmuştu. Ondan beri tövbeliydi. ' Teşekkür mü etmem lazım şimdi? Gururum okşandı cidden, çok sağol.. Sen ve senin o her şeyi başarabilen özel güçlerin, beni gerçekten etkilediniz! İnanamıyorum, ne kadar da harikasın sen! Kahramanım olsana! ' Beklediği bi' cevap türü olduğundan pek fazla umursamamıştı.

Dizlerini kendine çekmiş, kendi içine gömülmüştü. Teminden beri gülen Craig, içine çekilmişti nedensizce. ' 4 sene önce idi. Yani aşık olduğumda. 16 yaşındaydım. Çok sevmiştim. Adı, hmm. Evet hatırladım Lizzié idi. 2 sene bi' ilişki yaşadık. Ondan sonra aldattı. Ben de ondan beri, aşık olmaya tövbe ettim. Kızları hep tek gecelik kullandım. Yani daha çok, en büyük avantajım olan; Yakışıklılığımı kullandım. Biliyorum, gene o alaycı sözlerinden gelcek. Niye anlatıyorum bilmiyorum. Ama evet, ben taş kalpli biri değilim ' kendi yarattığı ihtimâl kendisnii bu duruma getirmişti gerçekten. Yavaşça olduğu yerden kalktı. Kenarında duran, sweet ceketi almadan yoluna devam etmişti. Levhanın önünde ' Benim gibi bi' kız avcısından, sana küçük bi' hediye kalsın. ' neyden bahsettiği çok açıktı. Onu almayacağını bile bile, onu orda bırakmanın verdiği gurursuzluk içine işlemişti.

Gezgin

' 4 sene önce idi. Yani aşık olduğumda. 16 yaşındaydım. Çok sevmiştim. Adı, hmm. Evet hatırladım Lizzié idi. 2 sene bi' ilişki yaşadık. Ondan sonra aldattı. Ben de ondan beri, aşık olmaya tövbe ettim. Kızları hep tek gecelik kullandım. Yani daha çok, en büyük avantajım olan; Yakışıklılığımı kullandım. Biliyorum, gene o alaycı sözlerinden gelcek. Niye anlatıyorum bilmiyorum. Ama evet, ben taş kalpli biri değilim. Benim gibi bi' kız avcısından, sana küçük bi' hediye kalsın. '

Hmm.. Bunu gerçekten de beklemiyordu işte. Belki de o klasik numaralardan biriydi bu gene. Fakat bu kadar da umursamaz davranamazdı. Adamın sığınacağı, üzülüp ağlayacağı bir omuz olmayacaktı tabii ki, gene de biraz daha yumuşamasında bir sorun görmüyordu. En azından, etrafındaki o aptal kızlara oturup bunları anlatmıyor olmalıydı. Kelimeler dudaklarından dökülürken, acı çektiği belli oluyordu. Güçlükle yutkunup, boşluğa bakarak söylemişti bütün bunları. Bu kadar da iyi bir oyuncu olamazdı, buna gerçekten imkan yoktu. Victoria düşünceleri kafasında iyice tarttıktan sonra ne yapması gerektiğine karar vermeye çalışıyordu. Gitmemesini istiyor; bunu çok da belli etmeden söylemenin bir yolunu arıyordu. Tabii ki böyle bir şey yoktu. Adam akıllı, Gitme, diyecekti. Ya da tek başına orada öylece oturacaktı..

’ Derin duygular taşıyan birisi gibi davranmıyorsun, seni basit sanmam benim suçum değil.‘

Ne yaptığını ve yapacağını bilmiyordu. Biraz daha kassa, Gitme, diyecekti; biliyordu. Fakat adamın amacını anlamıyordu. Salak durumuna düşme ihtimali çok yüksekti, bunu göze alabileceğini sanmıyordu. Belki de sadece dalga geçiliyordu kendisiyle. Düşünceleri gerçekten doğruydu, yüzde yüz olmasa da doğruluk payları oldukça yüksekti, sonuçta.. Adam, diğer kızlar gibi onu da elde etmeyi inat haline getirmişti. Victoria’nın zorlu cevaplarından sonra vereceği yumuşak tepkiler, ayağa kalkmış gitmekte olan adam için büyük bir zafer demek olacaktı. Biliyordu.. Fakat denemekten zarar gelmezdi. Zaten bir o kalmıştı, maskarası olmadığı. Değil mi?

’ Gitmemelisin bence, tabii bu bir öneri? ‘

~ Karşılaşma

~ Karşılaşma

Similar topics

Similar topics