Küçük Planlar~

Gezgin

Jany kule merdivenlerinden hızlı hızlı inerken bir eliylede soğuk taş duvarlardan destek alıyordu.Bugün dersi yotu ve bütün gün boş durmak oldukça sıkıcı görünüyordu.Bir-iki kişiyle konuşmak hiç fena olmazdı.Jany temiz havaya çıktığında bahçe koşturan,birbiriyle şakalaşan öğrencilerle doluydu.Dersten çıkanlar birbiriyle şakalaşarak yürüyor,bazıları derse gec kaldıkları öğrencilere çarparak koşuyorlardı.Jany ilerdeki boş masalardan birine doğru yürürken omzuna gelen ağır darbeyle birkaç adım geriledi.Çarpanın kim olduğunu anlayamadan sadece uzaklaşan siluetini farkedebilmişti.Acıyan omzunu ovuşturarak nemli tahtanın üzerine oturdu.Tanıdığı birkaç kişi gecerken kendisine selam veriyordu.Jany gülümsemekle yetindi.Madison biraz gecikmişti ama önemli bir işi olmalıydı.Jany onun iyi bir kız olduğunu anlamıştı.Ortak salonda sıkça rastlıyor,bazı derslerde de yan yana oturuyorlardı.Birkaç kelime dışında pek fazla konuşmadığı bu kızı pencerenin kenarında yalnız otururken gördüğünde yanına gidip avluya çağırmıştı.Jany gözlerini güneşin ayrı bir parlaklık vediği yeşil çayırlara dikip sırtüstü uzandı.Mady birazdan gelirdi.İnsanlara lakap takmak Jany'yi ne kadar mutlu etse de - ve bunun eğlencesi eşsiz olsa da - Madison gelince ona tam adıyla hitap edecekti.Herkes aynı değildi ve o bundan hoşlanmayabilirdi.Jany yerinde biraz daha uzanarak gözlerini kapayıp beklemeye devam etti..

Gezgin

Madison,pencereden dışarıyı izlemeyi seven bir tipti.Yanlız başına sessiz bir şekilde avluda şakalaşan öğrencileri izlemek hoştu.Garip bir şekilde bundan zevk alıyordu.Gerçi Madison şakalaşan öğrenciler yerine yere düşen,kahkaha atan,derse geç kaldığı için koşan öğrencilere bakıyordu.Komik geliyordu bütün bunlar.Jany'in avluda oturduğunu görünce aklı başına geldi.Jany,daha 10 dakika önce gelmişti;ama Madison bunu unutmuştu.Aklından tamamen çıkmıştı.Ne kadar kaba ve unutkan olduğunu söylene söylene,merdivenler adeta kayarcasına aşağıya,avluya indi.Acaba Jany nerdeydi?Bu kadar kalabalık içinde onu bulmak zor olacaktı.Onu tanıması...Pek de olanaklı görünmüyordu.Madison'un hafızası cidden de balık hafızasıydı.Kalabalık içinde bir sağa bir sola bakınarak Jany'yi arıyordu.Öne doğru birçok adım attı.Kalbinin 'küt küt' atmasını dindirmek,normale dönmesi için,derin bir nefes aldı ve ayak uçlarının üstünde yükseldi.Gözüne gelen güneş ışınlarından etkilenmemek için elini gözlerine siper etti.
'Ah,evet orda.'
Gülümsedi;çünkü Jany'i bulmuştu.Onun olduğu yöne doğru koştu.Koşarken sağ ayağı ile sol ayağına basınca dengesini kaybetti.Çevik bir hareketle masalardan birine yaslandı,düşmekten son anda kurtuldu.Ne kadar dikkatsiz olduğu için kendi kendine tekrar söylendi.Bu sefer yavaş yavaş,sakin sakin Jany'e doğru yol almaya başladı.Jany,iyi bir kızdı.Aslında iyiden bile fazlasıydı.Onunla ortak salonda çok sık karşılaşıyordu,ona yakın olmak istiyordu,bu yüzden derslerde onun yanına oturmaya çalışıyordu.Bütün bunlara rağmen onunla sadece 'Günaydın.','Merhaba.' tarzı konuşmalarda yer almıştı.Onu yakından tanımak isterdi.Ve şimdi buna yakındı,değil mi?Jany'nin duyma mesafesine girmesiyle Madison,boğazını temizledi,samimi olduğunu belli etmek için gülümsedi.Ellerini havaya kaldırdı ve Jany'in duyabileceği bir sesle:
'Hey,Janseri!',diye seslendi.Jany,adının söylendiğini duyunca arkasını döndü ve o da dostça bir şekilde gülümsedi.Hafif hafif esen rüzgar Jany'in saçlarını dalgalandırıyordu,bu çok hoş gözüküyordu.Jany'in yanına geçip oturdu,bu sefer daha farklı bir şekilde konuşmak istiyordu.
'Anlaşılan derslerin boş,Jany.',dedi ve duraksadı.Acaba tam adından mı hoşlanıyordu,yaptığı hareket yanlış mıydı?Madison bunun bir öneminin olmayacağını düşündü.Gözüne gelen güneş ışınlarından biraz rahatsız olduğundan gözleri kıstı.Ve konuşmasına devam etti:
'Birileri ile konuşmak çok güzel,hava da çok güzel olunca...'

Gezgin

Jany dudak kıvrımlarındaki hafif tebessümle karşısında duran, nefes nefese kalmış kıza baktı.Sanki kendisine verdiği sözü unutmuşa benziyordu.Çünkü Jany gözlerini açtığında ortalık baya sakinleşmişti ve birkaç öğrenci dışında kimse kalmamıştı.Jany hafifçe omuz silkip eliyle yere vurdu.Gülümseyerek Mad^'e baktıktan sonra hafif uykulu sesiyle konuştu.

''Gel,otur.'' Jany kollarını acarak esnedikten sonra hala yüzü heyecandan kıpkırmızı olmuş Mady'ye baktı.Çok sevimli ve güzel bir kzdı.Sanki iyi kalpliliği yüzüne yansımış gibi ışıl ışıl parlıyordu.O bunları düşünürken isminin söylendiğini duydu.

'Anlaşılan derslerin boş,Jany.'

Jany gülümseyerek başını salladı.İsminin kısaltmasını kullanması hoşuna gitmişti.Tam adından hoşlanmıyordu.Kendisininde ona Mady diye hitap etmesi sorun oluşturmayacaktı.Jany bu kızı daha cok sevmeye basladığını farketti.

'Birileri ile konuşmak çok güzel,hava da çok güzel olunca...'

Jany hafifçe silkinip bakışlarını Mady'ye cevirdi.Hala uykusunu alamadığı için kendini sersem gibi hissediyordu.Boğazını temizlemek için hafifçe öksürdü.

''Ah ! Evet,kesimlikle.Üzgünüm sanırım seni beklerken uyumuşum.Bu havayı çok seviyorum ve bana sürekli uyku hissi veriyor.Garip değil mi?''

Jany rezil olmaktan korktuğu için bakışlarını daha çok oynadığı ellerine veriyordu.Kısa bir sessizliğin ardından mahcup bir ifadeyle Mady'e döndü.

''İstersen biraz yürüyebiliriz.Oturmak daha cok sıkıyor insanı.Birkaç tur atıp tekrar geliriz..''

Jany doğrulup ayağa kalktıktan sonra üstünü düzeltip Mady'e gülümsedi.O da kalkmıştı.Yavaş adımlarla bahçeyi turlarken aklını konuşacak birşeylerin gelmesi için zorluyordu.Ama beyni durmuş gibiydi.Aniden başını çevirip ''Kaç kardeşsiniz Mady?''diye sordu.Konuşmak için iyi bir başlangıçtı..

Gezgin

Madison,tam ağzını açıp bir şeyler diyecekken Jany'in öksürmesiyle hemen ağzını kapattı.Anlaşılan Jany bir şeyler söyleyecekti.Hafifçe gülümsedi,aslında gülümsemekten daha çok kaslarını hareket ettirmişti sanki.Jany'e bakınca gözlerinden uyku aktığını fark etti.
'Ah ! Evet,kesinlikle.Üzgünüm sanırım seni beklerken uyumuşum.Bu havayı çok seviyorum ve bana sürekli uyku hissi veriyor.Garip değil mi?'Madison,evet anlamında başını salladı.Bu havalar...Bu havalar,kişiyi değiştirir.Kimi aşık olur,kimi uyur,kimi de...Jany'in elleriyle oynaması,onun utandığını anlamasını sağladı.Ona cesaret vermek için en güzel gülüşüyle gülümsedi.Jany'in masum yüzü şimdi mahcup bir ifadeye bürünmüştü.Madison da biraz ciddi olmak için hafifçe doğruldu.
'İstersen biraz yürüyebiliriz.Oturmak daha çok sıkıyor insanı.Birkaç tur atıp tekrar geliriz..'
Yürümek...'Güzel olur.',diye geçirdi aklından.Zaten şimdi yürümeyeceklerdi de ne zaman yürüyeceklerdi?Jany'in kalkmasının ardından hemen ayağıya fırladı Madison.Tam yürüyüş havasındaydı.Ne sıcak ne soğuk.Hava gayet ılık,güneş tepelerinde...Uzaktan kuşların cıvıltıları da geliyor.Sanki Hogwarts'ta değil;başka bir yerdeler.
'Kaç kardeşsiniz Mady?',dedi Jany.Madison hemen Jany'e döndü.
'Sadist bir ablam ve ikiz erkek kardeşlerim var.',dedi acıklı bir şekilde.Ablasından bahsederken bile tüyleri diken diken oluyordu.Bu 'sadist' tabiri onun için en idealiydi.Madison başını iki yana salladı ve ayaklarını Jany'e uydurmak için biraz hızlandı.
'Onlar türlerinin son örneği.'Söylediği söze güldü,ekledi,'Sanrım ben de.'Kendini onaylar bir şekilde kafasını salladı.Nefesini sesli bir şekilde verirken Jany'in tepkisini merak etti.Onun yüzüne baktığında gülümsediğini gördü,biraz rahatlamıştı.İnsanların onun için kötü şeyler düşünmesini istemezdi.
'Peki siz Jany?Açıkcası ben en çok annenle babanı merak ediyorum.Ne de olsa özelliklerini onlardan aldın.Yani...Demek istediğim sen bu kadar iyiysen,onlar...'Doğru kelimeyi bulamıyordu Madison,aklı karışmıştı.Elini alnına koydu ve parmak uçlarıyla saçlarıyla oynamaya başladı.Bu Madison'un düşünme pozisyonuydu.Ama hala doğru kelimeyi bulamıyordu.
'Sanırım mükemmel en doğrusu.',dedi kararsız bir şekilde.
'Hobilerin falan var mı?',dedi Jany cevap verdikten sonra.Evet,asıl sohbet şimdi başlıyordu.Konu eğer bir şekilde kitaplar veya benzeri bir şeye gelirse Madison,hayatı boyunca susmadan konuşabilirdi.

Gezgin

'Hobilerin falan var mı?'

''Ahh!! Olmaz mı?' Jany kıkırdayarak cevap verdi.''Eğlenceli olan herşeyi yapmaya bayılırım.Bazılarına sıkıcı gelen şeyleri de tabii.Mesela bütün bir günümü kütüphanede geçirebilirim.Öğrenmek eğlenceli ama birisi yanıma gelipte daha muzip bir fikir atarsa hiç durmadan peşine takılırım..''

Jany sesindeki heyecan tonunu konuşmasını bitirip etraf sessizliğe büründüğünde anladı.Bazen ne yaptığının farkında olmadan düşüncesizce hareket ediyordu.Şimdiden Mady'nin gözünde cok konuşan,geveze bir Jany portresi oluşturduğuna emindi.Yanaklarına basan alevleri dağıtmak ister gibi eliyle yüzüne hava verdi.Normalde bu kadar heyecanlı bir kız değildi ama uykudan kalkınca böyle sacma sapan hareketleri oluyordu.Belki de Nady'nin söylediği biraz afallatmıştı onu.Ablasının durumunda olan baska bir büyücüye hiç rastlamamıştı.Mady'yi üzmemek için gülümsemişti ama merakı içten içe artıyordu.Kafasını sallayıp düşüncelerden kurtulmak ister gibi yüzüne yerleştirdiği dostça ifadeyle Mady'e döndü.

''Seni sürekli kitap okurken görüyorum.En büyük hobin bu mu?Aslında oldukça eğlenceli ama daha eğlenceli şeylerde var.Biliyormusun Mady pek belli etmiyorum ama yasak olan şeyleri yapmak çok eğlenceli oluyor.Kuzenimle bunu denedik ve inanılmazdı.Yasak orman hakkında bilgin olmalı.''

Jany Ells'le yaptığı yasak orman gezisini düşünüp kıkırdadı.Ellerini iki yana açarak heyecanla ufak bir çığlık attı.

''İnanılmaz bir yer.gercekten korkutucu ve heyecanlı.''

Jany bakışlarını Mady'e cevirince yanlış birşeyler söylemiş olmasından korktu ama sanki Mady'nin de gözleri parlıyor gibiydi.Jany tereddütle vereceği cevabı bekledi..

Gezgin

Yasak Orman...İşte anahtar gelime kesinlikle Yasak Orman'dı.Madison'un hayatta en sevdiği laflardan biri yasaklarla ilgiliydi:Kurallar çiğnenmek içindir!Bu Yasak Orman,onun aklına yeni fikirler getirdi.Muzip bir şekilde güldü ve Jany'e döndü.
'Neden olmasın?',dedi.Nerdeyse sevincinden kahkaha atacaktı,kendini zor tutuyordu.Dudaklarını ısırıp duyuyordu;ama dayanabileciğini sanmıyordu.En sonunda konuşmaya karar verdi.
'Ablam gitmiş oraya ve yakalanmış.İşin ucunda yakalanma olasılığı olmasa...Aslında küçük bir ihtimal bu.'Elini uzattı.Ve heyecan dolu bir sesle konuşmasına devam etti.'Var mısın?',güldü,'Tekrar gitmek istersin değil mi?'Yüksek olmayan bir şekilde kahkaha attı.Şimdiden düşünmeye başlamıştı.Nasıl bir plan yapmalıydılar acaba?Jany'e döndü,çok heyecanlı gözüküyordu.Gözleri resmen 'Ben çoktan hazırım.' der gibiydi.Daha fazla beklemelerine ne gerek vardı.
'Geri dönüp bir plan yapmalıyız.',dedi.Bunu dedikten sonra bayağı bir yürüdüklerini fark etti.Şimdiden kendisini ve Jany'i Yasak Orman'da düşünebiliyordu.Bu bir kaçıştı.Ya da macera dolu anlar...

Gezgin

Jany kaygılıydı.Mady'nin boşta kalan eline baktı.Aynı riski tekrar göze almak oldukça zordu.Gecen sefer yakalanmamışlardı ama bu sefer şans yanlarında olmayabilirdi.Ama bir yandan da macera fikri oldukça cazip geliyordu.Hen hava su an o kadar da karanlık değildi.Geceye kadar kalmayacaklarına göre akşam yemeğine geri dönebilirlerdi.Jany birkac dakika kadar daha bütün ihtimalleri hesapladıktan sonra elini Mady'nin eline koyup ''Varım ,hadi gidelim'' dedi.İki kız tekrar dolan bahçedeki öğrencilerin arasında koşarken geniş avluda plan yapabilecekleri sessiz bir yer arıyorlardı.Nihayet ilerdeki çımar ağaclarından birinin altına bağdaş kurup oturduklarında Jany ilerde güneşin yansımasıyla pırıl pırıl parlayan gölü seyreden Mady'e hızlı hızlı kafasında oluşturduğu bütün ihtimalleri sıralıyordu.

''...belki de hemen gitmeneliyiz.Sonuçta nöbetçi profesörler yasak ormanın sınırında bekliyor olabilir.Hatta Bekçi kulubesinin arkasında bekleyip herkes akşam yemeğine gittiğinde de gidebiliriz ama sanırım o zaman cok gec olur.Ne dersin Mady?Vazgecmiş olamazsın..''

Jany oyuncağı elinden alımış çocuk gibi üzülerek Mady'e baktı.Çok heveslenmişti ve bu macerayı tatmak istiyordu.Hatta kuzenine kedinin olduğunu iddia ettiği testrall'ini bile görmek için can atıyordu.Bugün kesinlikle macera dolu birşeyler yapmalıdı...

Gezgin

'...belki de hemen gitmeneliyiz.Sonuçta nöbetçi profesörler yasak ormanın sınırında bekliyor olabilir.Hatta Bekçi kulubesinin arkasında bekleyip herkes akşam yemeğine gittiğinde de gidebiliriz ama sanırım o zaman cok gec olur.Ne dersin Mady?Vazgecmiş olamazsın..'
'Ben ve vazgeçmek...Sonuna kadar varım.Bence şimdi gitmek en iyisi.Nöbetçinin yanına gidiyormuş gibi yaparız ve kimseye görünmeden kulübenin arkasından doğru Yasak Orman'a.Nasıl?'
Madison çok heyecanlıydı,bütün bunları çok hızlı bir şekilde söylediğinden Jany'in anlamasını beklemenin en iyisi olacağına karar verdi.Hatta dediklerinin bir kısmını kendisi bile anlamamıştı.Kendini geriye doğru attı.
'Gece gitmek süper olur.Ama yataklarımızda olmadığımız anlaşılırsa biteriz.
Madison bu ihtimali düşünüyordu.Gece kim kızlar yatakhanesine girecek?Hangi kız uykusunda uyanacak ve onları ispiyonlayacak?Ya da onları birisi görür de 'Ben de sizinle geleceğim.' diye tutturursa ve bu kişi küçük bir öğrenci olursa...
'Gidelim mi?'
Bunları derken aklında Yasak Ormanı canlandırıyordu...

Küçük Planlar~

Küçük Planlar~

Similar topics

Similar topics