AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Güzel Bir Güne Başlangıç

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Steven Edward Waltz

GezginGezgin
Steven Edward Waltz



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyen
Rp Sevgilisi : Elain Loisa:)gerçek aşkım
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 7:50 pm

Yer & Zaman: Londra- Anthem Pastanesi, öğlen 13: 24
Konu: Birbirini tanıyan dostların pastanede karşılaşmaları ve sonrada birlikte konuşarak güzel vakit geçirmeleri

Steven kalkalı ve kahvaltısını yapalı çok olmamıştı. Fakat karnı hala açtı. Sanki bir şeyler vardı onda. Genelde çok yiyen biri de değildi. Sonra oturduğu yerden kalktı ve mutfağa geçti. Buzdolabını didik didik karıştırmaya başlamıştı. Aslında dolapta yemek vardı ama Steven aç olmasına rağmen bunları yemek istemiyordu. Dahah doğrusu canı tatlı bir şeyler çekiyordu. Biraz daha karıştırdıktan sonra ilgisini çekebilecek bir tatlı bulamamıştı. Yüzünü buruşturarak dolabı kapattı ve tekrar salona geçti. Ne yapabileceği konusunda şöyle bir düşündü. Havada güzeldi, evde oturup vakit geçirilecek bir durum yoktu. Bu güneşli, ılık havadan yararlanmalıydı. En azından canı sıkılmaz, oyalanacak bir şeyler bulurdu. Böyle hareketsiz kalmak, durgun olmak Steven'a göre bir şey değildi. Hemen odasına gitti ve dolabından en sevdiği kıyafetlerini çıkartıp üzerine giydi. Sonra aynadan kendine baktı. Gülümseyerek odasından çıktı.

Dışarı çıktığında hafif esen rüzgar yüzünü okşayarak bir rahatlama verdi. Bu temiz hava ona iyi gelmişti. Yürürken etrafınıda dikkatlice izliyordu. Oldukça kalabalıktı Londra sokakları. İnsanlar dışarı çıkmış eğleniyor, gaziyordu. Tabi böyle bir günde kim dışarıda olmazdı ki? Yolda gidiyorken canı yine tatlı çekmişti. Bu isteği gidermenin tek yolu Anthem Pastanesine gidip bir şeyler atıştırmaktı. Sık sık gittiği bir yerdi ve tatlılarını çok beğeniyordu. Anthem Pastanesine vardığında içeri girip boş bir masaya oturdu. İçerisi çok kalabalık değildi. İçerisi her zamanki gibi havadar ve temizdi. Tüm çalışanları işlerini iyi yapıyordu. Sürekli uğradığı bir yer olduğu için artık herkes onu tanıyordu. Bazen ailesiyle geliyordu buraya. Birçok tanıdığı da buraya uğruyordu. Masaya geçmesinden kısa bir süre sonra yanına gülümseyerek siparişleri alan kişi geldi.

Çalışan Kişi" Hoşgeldiniz bay Steven Miller. Ne arzu ederdiniz?" Adam yüzündeki o gülümsemeyi hiç bozmamıştı. Steven da istediği bir tatlıyı söyledi ve gelmesini beklemeye başladı. Yakında Hogwarts da açılacaktı ve bu yüzden heyecanlıydı. Orayı ve arkadaşlarını çok seviyordu. En iyi günleri orada geçiyordu. Geçen seneden çok anısı olmuştu. Sabırsızlıkla oraya gideceği günü iple çekiyordu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mélania L. Mc'Ryan

GezginGezgin
Mélania L. Mc'Ryan



Mücadele Tarafı : Karanlık
Rp Sevgilisi : Aşk pek ilgi alanım değil ^^
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 8:28 pm

Annesinin dırdırıyla gözlerini açtı Lucy. Annesi laklaklak konuşmasına rağmen hiçbirini dinlemiyordu. Onun aklı tamamen başka yerlerdeydi. Gördüğü rüyayı düşünüyordu. Bir muggle barında şarkı söylerken. Ah.. O kadar harika gözüküyordu ki. Kendisine bir kez daha hayran kalmıştı o rüyayla beraber. Spot ışıkları altında o mükemmel kırmızı elbiseyle şarkı söylüyordu. Alkışlar ise bir insanı egoist yapmaya rahatlıkla yeterdi. Ama annesi bu mükemmel anı tek bir sesle yok edivermişti. Lucy derin bir iç çekti ve annesine hiç bakmadan yavaşça yataktan kalktı. Kollarını geriye atarak esnedikten sonra siyah pijamasıyla odasını didik didik etmeye başladı. Annesi ise hala konuşuyordu. Biran annesinin sesi kesildi. Lucy buna minnet duyarak elini hızlandırdı ve dolabına yöneldi. O anda annesinin sesi daha da sert ve yüksek çıkmıştı.

"Beni bir dinlesene! Ne aranıyorsun?!"

Lucy cevaplamadan dolabını karıştırmaya devam etti. Annesine harcayacak zamanı yoktu. Zaten nefret ediyordu annesinden. Onunla yaşamak ayrı bir dertti dırdırını çekmek ayrı bir dert. Kendisini evden dışarı atmak için can atıyordu. Biran duraksadı ve gözünü cama çevirdi. Dışarıyı şöyle bir kontrol ettikten sonra tekrar kafasını dolaba çevirdi ve dolabı karıştırmaya devam etti. Annesi'nin topuğunun yere vuruş sesini rahatlıkla duyuyordu; ama yine de başını kaldırmadı. Birkaç dakikadan sonra elinde iki adet kıyafetle ayağa kalktı. Annesine döndü ve elindekileri göstererek gecikmiş soruyu cevapladı.

"İşte bunları"

Annesi gözlerini devirerek odadan çıkmıştı. Çıkarken bile söyleniyordu. Lucy elindekilerini yatağının üstüne attı ve gözlerini şaşı yaparak annesinin taklidini yaptı. Çevrede gülecek kimse olmadığından kendi komikliğine kendi gülmüştü. Fakat bu gülüş fazlasıyla kısa olmuştu, çünkü hazırlanmalıydı. Evden çıkacak ve bütün gün gelmeyecekti eve. Kahvaltı etmeden çıkacağı için ilk durağının neresi olduğunu da biliyordu; Anthem Pasthanesi. Olabildiğince uygun kıyafet seçmeye çalışmıştı. Bütün gün ne yapacağına henüz karar vermediği için hazırlıklı olmak istiyordu. Bu yüzden kot pantolonla askılı, siyah bir t-shirtü giymeye karar vermişti. Yatağından kıyafetleri alarak üstüne giydi. Bunu yapması bile on dakka sürmüştü. Fazla süslüydü, evet. Ama bu halini seviyordu. Şimdi ise daha zor olan bölüm vardı, süslenme. Saçını uzun uzun taradı. Saçının kızıl olan bölümlerini öne, mavi olan bölümlerini ise arkaya attı. Ama daha yoğun, kendi saçı olan kahverengi saçları bu renkli bölümleri kapıyordu. Bunun için uğraşmak geçti içinden, fakat evin içinde içine bir sıkıntı çökmüştü ve sıcaktan bayılacak gibiydi. Bu ev hiçbir zaman onun ruh sağlığı için iyi olmamıştı zaten. Saçını da halleder halletmez yatağının yanındaki sehpaya gitti. Çantasını koluna aldı ve uçar gibi adımlarla kendisini dışarı attı.

Evi Londra merkezine fazla uzak olmadığı için yarım saate kadar gelmişti yürüyerek. Anthem pastahanesi ise merkezden 5 dakika kadar uzakta olmalıydı. Şehir merkezinde durarak biraz mola verdi Lucy. Çantasına koyduğu şişe suyun yarısına kafasına diktikten sonra yoluna devam etti. Evet, yaklaşık beş dakika sonra pastaneye gelmişti. Kapıyı yavaşça araladı. İçeri ilk adımını attığı gibi yüzüne temiz hava dalgası çarpmıştı. Lucy derin bir iç çektikten sonra adımlarını sıklaştırdı ve boş bir masaya oturdu. Garsona seslenecekti ama garson yoktu ortada. Kafasını sağa sola çevirdi garsonu bulmak için. Bir masayla ilgileniyordu. Lucy biraz daha dikkatle baktı masaya. Yanılmıyorsa masadaki çocuğu tanıyordu. Yavaşça kalktı yerinden, garsonun az önce yanından ayrıldığı masaya ilerledi. Çocuğun yüzü daha belirgin olmuştu. Bu yüzü görür görmez annesinin yüzünden asılan suratı gülümsemeye başlamıştı Lucy'nin. Çocuğun tam arkasında durdu. Ne gibi bir munzurluk yapabileceğini düşündü. Ama aklına bir türlü bir şey gelmiyordu. Burda böylece de dikilemezdi ya? Yavaşça eğildi ve kafasını Ed'in omzuna koydu. Fısıltımsı bir sesle "Bana ne ısmarlıyorsun bakalım?" diye sordu ve gülümsedi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Edward Waltz

GezginGezgin
Steven Edward Waltz



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyen
Rp Sevgilisi : Elain Loisa:)gerçek aşkım
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 9:03 pm

İşte şimdi içi çok rahattı. içindeki o sıkıntı gitmiş yerini rahatlığa bırakmıştı. Etrafına biraz bakındığında tanıdık kimsyi bulamadı. aslında birileri olsa iyi olurdu. Konuşacak birilerine ihtiyacı vardı. Evede hemen dönmeyi planlamıyordu, ki zaten yapacak bir şeyde yoktu o evde. Steven sessizce tatlısını beklerken aniden biri başını omzuna koydu. Bir an şaşırmıştı ki fısıltı şeklinde ses geldi

Erica"Bana ne ısmarlıyorsun bakalım?" Başını azıcık yana çevirince bu kişinin çocukluğundan beri dostu olan Erica olduğunu fark etti Onu görünce inanılmaz sevinmişti. Görmeyeli baya olmuştu.

" Hoşgeldin Lucy. Seni gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin. Sen ne istersen onu ısmarlarım" Steven'nın yüzü gülüyordu. Şimdi daha iyi hissediyordu kendini. O sırada da Steven'nın siparişi de gelmişti. Steven adamı bekletti ve tekrar dostuna dönerek

" Ne alırdın Lucy? Söyle hemen igetirsinler"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mélania L. Mc'Ryan

GezginGezgin
Mélania L. Mc'Ryan



Mücadele Tarafı : Karanlık
Rp Sevgilisi : Aşk pek ilgi alanım değil ^^
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 10:13 pm

"Hoşbuldum"

Lucy başını Ed'in omzundan çekti ve Ed'in hemen yanındaki sandalyeye oturdu. Sormasına gerek olduğunu hiç sanmıyordu. Peki ne isterdi... Bu sıcak günde sıcak bir şeyler içecek değildi heralde? Bir pastanede de ne olabilirdi ki en fazla? Lucy dudaklarını büzerek beğenmeme durumunu açıkça ifade etti. Yanlarına gelen garsonu şöyle bir süzdü. Ardından gözleri tekrar Ed'i buldu. Seçimi Ed yapsa Lucy için daha kolay olabilirdi. Düşünmek Lucy'nin en zor bulduğu şeydi, en kolay konuda bile.

"Ne istediğimi ben de bilmiyorum. Soğuk bir şeyler olsun yeter. Ne tavsiye edersin?"

Cevabını beklerken Ed'i iyice süzdü. Yaz tatiline girdiklerinden beri birbirlerini görmemişlerdi. Bu fazla uzun bir zaman sayılmazdı, en azından normal kişiler için. Ama hayatta Lucy'i tek anlayan ve Lucy'nin tek dostu olan kişi Edward olduğu için bu zaman kavramı Lucy'nin gözünde daha farklı oluyordu. Cidden özlemişti onu. Dertleşmeyi, şakalar yapmayı... Samimi şekilde olan gülümsemesini.. Belki de Lucy'e karşı gerçekten içten gülümseyen tek kişi Ed'di. Çocukluktan beri arkadaş olmaları bunu sağlıyor olmalıydı. Belki de bu kadar uzun süredir tanıdığı için Lucy'e katlanabiliyordu, kim bilir? Sormayı hiç düşünmemişti Lucy. Hala da düşünmüyordu. Memnundu halinden. Böyle sorular daima arkadaşlık ilişkilerini zedelerdi, çok kullanmıştı bu taktiği. Mızmızlık yaparak insanları birçok kez uzaklaştırmıştı kendisinden, isteyerek. Ama şimdi kendisini tutuyordu. Bu kadar merak ettiği soru belki de mezara kadar içinde kalacaktı. Lucy gözlerini tekrar garsona çevirdiğinde Ed ile ilgili bir şey daha farketti. O, Lucy'i başka bir konuda daha ilke götürüyordu. Sadece onun sayesinde üşenmeden bir konu üstünde düşünüyordu, şuan olduğu gibi...

Lucy kafasını iki yana salladı ve Ed'in garsona sipariş vermesini izledi. Ne dediğini hiç anlamamıştı, beyni ağır yükleme yaptığından kısa devre yapmıştı. Lucy bu yüzden hafif sersemlemiş hissediyordu kendisini. 'Alışkın olmadığın bir şeye kalkışırsan böyle olur' Eh.. Ravenclawlı değildi. O zaman düşünmeye, kafa yormaya ne gerek vardı ki? Patavatsız bir insan olduğu için, daima aklına geleni yapardı Lucy. Ağır yükleme iki... Lucy ellerini kafasına dayadı ve Ed'e odaklandı. Şuan Ed dışında başka bir şeyle alakadar olmak istemiyordu. Ne fiziki olarak ne de ruhani olarak.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Edward Waltz

GezginGezgin
Steven Edward Waltz



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyen
Rp Sevgilisi : Elain Loisa:)gerçek aşkım
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyPaz Mayıs 17, 2009 3:46 pm

Erica biraz duraksamıştı. Cevabını hemen vermemişti. Anlaşılan ne istediği konusunda kararsızdı. Sonra Erica garsonu şöyle bir süzdü. Ardından Steven'a döndü.

Erica"" Ne istediğimi ben de bilmiyorum. Soğuk bir şeyler olsun yeter. Ne tavsiye edersin?"
color
"" Soğuk bir milkshake güzel olur. Ben çok severim. Bize iki tane çilekli milkshake getirir misin?

Garson siparişi aldıktan sonra hızlı adımlarla yanlarından ayrıldı. Steven, gözlerini en iyi arkadaşına çevirdi. Görmediği zaman diliminde biraz değişmiş olduğunu fark etti. Erica'yı en fazla kendisi görmesine rağmen yüzündeki değişimi fark edebiliyordu. Onu çok özlemişti. Belki çok uzun bir süre değildi ama yinede özlüyordu. Onunla çok anısı vardı. Beraber büyümüşler, yaramazlıklarını beraber yapmışlar, dertlerini paylaşmışlar ve hep birlikte olmuşlardı. Erica Steven için çok değerli biriydi. Steven. bütün her şeyini ona anlatır, Steven'ın tüm sırlarını sadece o bilirdi. Her zaman dostları arasında birinci sırada yer almıştı Erica. Bu hiç bir zaman değişmeyecekti.Yakında okul da açılınca yine çok şeyler yapacaklardı. Bu sene geçen seneden çok daha güzel olacaktı

Bunları düşünürken bir yandan etrafa bir yandan da en iyi arkadaşına bakıyordu. İkiside sessizleşmişti. Herhalde burada konuşmadan oturacak değillerdi. Erica'ya tekrar döndüğünde yüzü sanki asılmış gibiydi. Sonra elini başına koydu ve Steven'a baktı. İyi görünmüyordu.

"" Sen iyi misin Lucy? Bir an iyi görünmedin"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mélania L. Mc'Ryan

GezginGezgin
Mélania L. Mc'Ryan



Mücadele Tarafı : Karanlık
Rp Sevgilisi : Aşk pek ilgi alanım değil ^^
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyPaz Mayıs 17, 2009 7:56 pm

Lucy ellerini hafiften yüzüne doğru kaydırdı. Yüzündeki acınası ifadeyi göstermek istemiyordu. Ellerinin arasından Ed'e bakmayı da ihmal etmiyordu ama. Ed ise bir Lucy'e bir etrafa bakıyordu. Karşısındaki bakışlardaki endişe Lucy'nin gözünden kaçmamıştı. Bu kadar belli ediyor muydu cidden? Ellerini yavaşça yüzünden çekti. Başındaki ağrı da geçmişti zaten. Ellerini çektiği gibi Ed o beklendik soruyu sormuştu. Saçma bir soruydu. Bunu bir tek Lucy bilse de öyleydi. İyiydi tabii ki. Şu tür soruları da pek sevmezdi Lucy ama Ed'in bunan haberi yoktu. Belki de Lucy hakkında tek bilmediği şey buydu? Bilmemeye de devam etse daha hoş olabilirdi. İlgilenilmek az da olsa sevindiriyordu Lucy. Az önceki baş ağrısından kurtulmanın rahatlığıyla sonunda gülümsedi. Başını sağa yatırıp garsona baktı. Milkshakeleri hazırlıyordu. Tekrar eski pozisyonuna döndükten sonra gözünü Ed'e çevirdi.

"Biliyorsun, düşünmeyi pek sevmem. Az önce ağır yükleme yaptım sanırım beynime."

Şimdi de arkasından gelecek 'ne düşünüyordun' sorusu. Bilindik 5N 1K soruları. Sıkıcıydı, ama cevaplanması mecburiydi. Özellikle en yakın arkadaşlara karşı. Lucy önüne düşmüş saçları sağ eliyle hafifçe geriye attı. Boynundan öne düşen saçları da aynı şekilde arkaya itti. Sıcaktan dolayı boynu terlemeye başlamıştı. Bir tek boynunda hissediyordu sıcağı zaten. Uzun saçları yakıyordu boynunu. Ama güzellik için katlanmaya değerdi. Sonuçta böyle yetişmişti. Ed ve Loisa hariç hiçbir şey kendisinden ve güzelliğinden önemli değildi. Hayatında önem verdiği istisna şeylerden biri karşısında oturuyordu, diğeri ise kim bilir nerelerdeydi. Loisa'yla da uzun zamandır konuşmamıştı. Lucy tam ona ulaşmak için fikir aranırken ani bir kararla bundan vazgeçti. Yine transa geçmiş gibi gözükmek istemiyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Edward Waltz

GezginGezgin
Steven Edward Waltz



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyen
Rp Sevgilisi : Elain Loisa:)gerçek aşkım
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyPaz Mayıs 17, 2009 10:29 pm

Lucy, Steven'ın bu sorusuna gülümseyerek cevap verdi Steven bu gülümsemeyi görünce bir sorun olmadığını düşünmüştü. Lucy başını sağa yatırıp bir yere baktı. Steven da merakla o tarafa baktı. Garsonlar bir kısmı müşterilerle ilgileniyor bir kısmı ise siparişleri hazırlıyordu. Sonra tekrar Lucy'e baktı. İlk oturduğu pozisyonunu almıştı yine. Ardından Steven'ın sorusunu yanıtladı. Steven da başını anladım anlamında sallamıştı. Aslında ne düşündüğünü soracaktı ama bir tahminde bulunuyordu. Fakat bu soruyu soramayacaktı ona. Onun yerine sohbet etmek daha iyi olurdu diye düşündü. Tatil boyunca neler yaptığını çok merak ediyordu. Lucy, önüne düşmüş saçlarını geriye iterek yüzünü ferahlatıyordu. İçerisinin havası hala iyiydi. O sırada garson tekrar yanlarına gelerek içeceklerini masaya bıraktı. Soğuk çilekli milkshake önlerinde duruyordu. Bu hava gerçekten soğuk bir şeyler içmeye insanı itiyordu. Steven içeceğinden bir yudum aldıktan sonra sessizliği bozdu.

" Tatilin nasıl, neler yaptın Lucy? Bu arada güzel görünüyorsun" Yüzüne yine samimi gülüşünü koydu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mélania L. Mc'Ryan

GezginGezgin
Mélania L. Mc'Ryan



Mücadele Tarafı : Karanlık
Rp Sevgilisi : Aşk pek ilgi alanım değil ^^
Kan Durumu : Safkan

Güzel Bir Güne Başlangıç Empty
MesajKonu: Geri: Güzel Bir Güne Başlangıç   Güzel Bir Güne Başlangıç EmptyPtsi Mayıs 18, 2009 2:24 pm

“Tatilim? Tatil mi yaptım acaba? Hiç farkında değilim.” dedi ve gülümsedi. Uzun zamandır yukarı doğru kıvrılmayan dudakları bu ani hareket karşısında biraz gerildi. “Ve, sen de yakışıklı görünüyorsun canım. Tatil yapmışsın, belli. Yaramış.”. Az sonra söyleyeceği şeyi kafasında netleştirdi ve yüzündeki gülümseme istemsiz olarak genişledi. “Hogwarts kızları bu sene peşini bırakmayacak, Ed. Gelecek bu ilgi yüzünden arkadaşını boşlamamanı tavsiye ederim.” dedi. Gülümsemesi tehtitkâr bir sırıtışa dönüştü ve devam etti; “Bu, ne senin için iyi olur ne de ilgi gösteren şımarık bayanlar için.”

Yaptığının şaka olduğunun daha kolay anlaşılmasını sağlamak için kahkahamsı bir ses çıkardı dudaklarının arasından. Uzun bir konuşma yapmıştı. Kuruyan dudaklarını biraz olsun ıslatmak ve hararetini söndürmek için milkshakeinden büyük bir yudum aldı. “Imm. Çilek. Yaz mevsiminin en güzel meyvesi. Meyvelerin kraliçesi, ha?”

Edward’ın cevap vermesini beklerken - ağzında tuttuğu milkshake uzun bir süre daha konuşmasına engel olacak gibi gözüküyordu – etrafa göz gezdirdi. Lanet olasıca mugglelar, pastaneyi işgal etmiş durumdaydılar. Üzerlerinde, Lucy’nin kimliklerine yakıştıramadığı, güzel giysiler vardı. Kot pantolon, Converse vs... Her ne kadar tasarımcıları muggle olsa da Lucy; böyle güzel giysilerin kişiliksiz yaratıkların üzerinde bulunmasına şiddetle karşıydı.

Keyfi kaçmıştı. Masalarında oluşan sessizlik; keyfinin yerine gelmesinde olumlu bir yer tutmuyordu. Sesine sinirli bir tonun hâkim olmasına izin vererek; “Eğer cevap vermeyi düşünmüyorsan, ben gideceğim, Ed.” dedi. Bekletilmekten hoşlanmazdı. Eğer karşısındaki genç adam; hemen konuşmaya başlamazsa dediğini yapacak, masadan kalkıp gidecekti. Tabii, Edward’ın söylediklerini kaale alıp almadığı bile muammaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Güzel Bir Güne Başlangıç

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-