AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Tesadüf

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Nymphetia J. Silimauré

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Nymphetia J. Silimauré



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Tesadüf Empty
MesajKonu: Tesadüf   Tesadüf EmptyC.tesi Ocak 31, 2009 3:17 am

Alışverişinin en tatlı yerinde yorulan bacaklarını dinlendirmesi gerekiyordu. Diagon yolunda başladığı uzun soluklu alışverişte kendisine ve dersinde kullanacağı bazı eşyalara dair eksikleri tamamlamalıydı. Bir türlü istediği kazanın gelmemiş olması onu biraz sinirlendirse de, genç kadın yavaş yavaş olduğu yerden aldığı paketleri ile şehir merkezine cisimlendi. Yeterince yorgun olduğundan yeğenlerini buralarda bir yerlerde oturarak beklemeyi kafasına koymuştu. Her ne kadar dayanıklı olsa da, bazen o da yoruluyordu. Yavaş yavaş Arnavut kaldırımlarda yürümeye başladı. Yakınlarda gördüğü bir pastanenin vitrinindeki göz alıcı aperatifler iştahını kabarttı. Hogwarts’la yarış edebilecek kadar güzel pastalara ve keklere ev sahipliği yapan vitrin yavaş yavaş çağırıyordu Nymphetia’yı. Kendisine engel olmadan adının Anthem Pastanesi olduğunu tabelasından öğrendiği mekana girdi.

İçerideki naneli limonata kokusu burnuna dolarken, yorgunluktan acıyan bileklerini rahatlatmak adına ilk gördüğü masaya oturdu. Poşetlerinin hepsi birbirine girmişti. Düzenlemeden önce pastane ile ilgilenen kişiye siparişini verdi. ‘’ Bir dilim çilekli pasta ve bir de çay. ‘’ Ne kadar da huzur vericiydi. Bir de lanet olası ağrı olmasaydı. Yüzünü buruşturup poşetleri düzeltmeye başladı. Ta ki hepsi yerlere saçılana kadar. Devrilen bir torbanın içinden dökülen iksir malzemelerini toplamak için sarf etmesi gereken çaba, onu buraya getirenden daha fazlaydı. Yavaş yavaş asık bir suratla poşettekileri toplamaya koyuldu. O sırada kendisine yardıma gelen sakar garsonun bir poşet daha devirmiş olması iyice sabrını taşırmıştı. ‘’ Teşekkürler! Yardım istemiyorum! ‘’diyerek terslediği genç çocuk bir adım geriye atarken, Nymphetia Hogwarts’a dönmek için sabırsızlanıyordu. Yeğenlerinin bir an evvel gelmesi için dua etmeye başladı dökülenleri toplarken.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valerio Faust Baldassare

GezginGezgin
Valerio Faust Baldassare



Mücadele Tarafı : ...

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptyC.tesi Ocak 31, 2009 2:55 pm

Yorucu bir günden sonra, huzurlu bir ortamda sıcak bir kahveyi yudumlamanın verdiği keyfin yerini, hiçbir şey tutamazdı Valerio için. Bu anlarda bütün yorgunluğu üstünden kalkarak, onu serbest bırakırdı. Ve sonra gözlerini kapar, etrafdan gelen günün cıvıltılı seslerini dinlemeye çalışırdı.

Her zaman ki gibi gün sonu, Anthem Pastanesi’ne uğramıştı. Fiziksel olarak bir yorgunluğu yoktu ama içinde bilemediği bir sıkıntı, onu fazlasıyla yormuştu. Önünde ki kahvenin dumanı yavaş yavaş yükselirken, gözlerini kapadı. Bütün duyularını bir kenara atarak, sadece kulaklarına gelen sesleri dinlemeye çalıştı. Bu ona hayli zevk veriyordu. Pastahanenin kapısının üzerindeki zil tıngırdadı. İçeriye biri girmişti. Dikkati bozulan Valerio gözlerini açarak, içeriye giren kadına baktı. Hayli yorgun gözüküyordu ve elindeki poşetleri idare edememesi de, onu komik bir duruma düşürüyordu. Valerio, kahvesinden bir yudum aldı. Sıvının sıcaklığı bütün vücuduna yayılarak, onu sardı. Bu sırada da, bayanın poşetleri düşmüş ve eşyalar etrafa saçılmıştı. Yardım etmek isteyen garsonun sakarlığı sonucu da, bir poşet daha devrilmişti. Kadın hayli sinirlenmiş bir vaziyette garsonu tersleyerek, eşyalarını toplamaya koyulmuştu şimdi. Bir iksir şişesi de yuvarlana yuvarlana, Valerio’nun ayağına kadar gelmişti.

Valerio ayağının yanındaki şişeyi aldı ve sonunda, kadına yardım etmek için ayağa kalktı. Onca şey yere serilmişti. Yavaş yavaş önündekileri toplayarak, kadının yanına kadar geldi ve eğilerek elindekileri bir poşetin içine koydu. Bu sırada da, başını kaldıran bayanla göz göze geldi. Kadının yorgun yüzündeki yeşil gözleri, bütün cazibesiyle parıldayarak kendisine bakıyordu. Valerio, içinde daha önce hissetmediği bir şey ile ürperdi. Utangaç bir vaziyette konuşmadan, devrilen bir poşeti daha düzeltti. Sonra nedense kelimeler ağzından bir bir çıktı.

‘ Zor bir gün geçiriyorsunuz sanırım? ‘ dedi gülümseyerek Valerio. Şimdi her şey yerli yerinde gibi gözüküyordu. Ve Valerio’nun içindeki sıkıntı da, kaybolmuş gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nymphetia J. Silimauré

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Nymphetia J. Silimauré



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptyC.tesi Ocak 31, 2009 4:16 pm

Nymphetia yere yuvarlanan poşetlerden çıkanları yerlerine geri koydukça, yenileri düşüyor ya da içeri koydukları geri yuvarlanıyordu. Neydi o günü o kadar talihsiz yapan? Aceleci tavrı mı? Sürekli titizlenen hali mi? Bir an evvel okula dönmek için acele edişi miydi onu bu durumlara sokan? Garsonun da yaptığı sakarlıktan sonra iyice çileden çıkmıştı. Şu an için istediği tek şey yanına kimsenin yaklaşmamasıydı. Yalnızca eşyalarını toplamak ve çayını içmek istiyordu. Ancak sürekli yuvarlanan eşyaları buna izin vermiyorlardı.

Poşetlerden sonuncusunu da toplamaya çalışırken bir başkası devrilmişti. O sırada yanına yaklaşan, büyük olasılık yardım etmeye çalışan bir başkası da, devrilenlerden birini topluyordu. Nymphetia ‘’ Umarım bir poşet de sen devirmezsin…’’ diye içinden söylenirken, kendisine iksir şişesini uzatan adama bakmak için başını kaldırdı. Bir anlığına öylece kalan ikiliden ilk konuşan karşısındaki iyi görünümlü genç adam oldu. Nymphetia, ne cevap vereceğini şaşırmış, yalnızca iksir şişesini alabildi. Bir saniyenin ardından unuttuğu bir şeyi yapmak için dudaklarını araladı.

‘’ Oh, teşekkür ederim. Aslında bu kadar zor başlamamıştı. ‘’

Aldığı iksir şişesinin ardından, sorunsuz şekilde poşetlerden sonuncusunu toplamış olan adama baktı. Bu karmaşadan çıkmasını sağlayan biraz da onun dingin sesiydi. Bir teşekkür için nazik bir bayan olarak onu masasına buyur etti. Nazik bir beyin bu teklifi yapmasını beklemiyordu zaten.
‘’ Ben bir çay söylemiştim. İsterseniz birlikte devam edelim. Bu karmaşadan çıkmamı sağladığınız için minnettarım. ‘’

Bir an düşündü. Çok mu ısrarcıydı. Ufak bir yardım karşılığında bir çay fazla mıydı yoksa? Kendisiyle çelişmeyi bırakamayacak kadar çok felsefe kitabı okuyordu:
‘’ Yok canım. Alt tarafı bir çay işte. ‘’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valerio Faust Baldassare

GezginGezgin
Valerio Faust Baldassare



Mücadele Tarafı : ...

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptyC.tesi Ocak 31, 2009 7:41 pm

’ Oh, teşekkür ederim. Aslında bu kadar zor başlamamıştı. ‘’ dedi bayan, küçük bir tebessümle. Valerio’da ona aynı şekilde karşılık verdi, gülümseyerek. Bir şeyler söylemek için ağzını araladı, ama sonra durdu. Ne diyeceğini bilmez bir halde, bayanın karşısında dikiliyordu şimdi. Garson bile olacakları merakla izliyordu. Kısa bir sessizlikten sonra bayanın yumuşak sesi, onu bu durumdan kurtardı.
‘’ Ben bir çay söylemiştim. İsterseniz birlikte devam edelim. Bu karmaşadan çıkmamı sağladığınız için minnettarım. ‘’

Kadın sanki bütün duygularının tercümanı olmuştu. Kendisine bile söyleyemediği o şeyi, karşısındaki bir çırpıda anlatmıştı. Valerio, kendini fazla kastığını düşünerek rahatlamaya çalıştı. O da kendisi gibi biriydi ve bu kadar kızarıp, utanmanın bir manası yoktu. Kısa bir sürede kendini toparlamayı başararak, kadının teklifini memnuniyetle kabul etti. Sonra nazik bir biçimde, bayanın oturması için sandalyesini çekti. Ardından da kendiside karşısına geçerek, oturdu. Saçma sapan bir yanlış yapmamak için dua ediyordu. Çünkü hiçbir zaman, karşı cinsten biriyle doğru düzgün bir iletişim kuramamıştı. Ama şimdilik, gayet iyi gittiğini düşünüyordu. İçini sarıp sarmalayan, değişik bir his vardı. Anlam veremediği bu his, kalbinin atış hızını arttırıyor ve nefes almasını zorlaştırıyordu. Dışarıdan nasıl gözüktüğünü merak ediyordu gerçektende. Şimdi belki de, komik durumda gözüken kendisiydi. Düşüncelerinden sıyrılmaya çalışarak, garsonu yanına çağırdı.

‘’ Bende bir çay alabilir miyim? Ve hanımefendinin de, çayını da tazeleyin lütfen ‘’ dedi sonra. Garson onaylar şekilde başını sallayarak, ayrıldı. Valerio, kendini şuan biraz daha iyi hissediyordu. Üzerindeki ağırlık yavaş yavaş kalkmıştı. Güzel bir sohbet, onu daha da mutlu edebilirdi şimdi. Karşısında ki, son derece alımlı bir bayandı. Birkaç saniye sessizlikten sonra, Valerio’un aklı başına geldi.

’ Ah, özür dilerim, adımı söylemeyi unuttum. Ben Valerio, Valerio Faust Baldassare ‘’ dedi. Bir an duraksadıktan sonra devam etti. ‘’ Siz de bana, güzel adınızı bağışlar mısınız lütfen? ‘’ Diyebildi en sonunda. Sesindeki hafif tona, kendiside şaşırmıştı. Aniden gözleri, kadının gözleri ile buluştu. İçindeki aynı hissi hissederek, irkildi. Bu kötü bir his değildi, aksine farklı bir duyguyu barındırıyordu içinde.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nymphetia J. Silimauré

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Nymphetia J. Silimauré



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptyC.tesi Ocak 31, 2009 11:03 pm

Yaptığı teklifin ardından beklediği gibi kendisiyle oturmayı kabul eden centilmen adama gülümesi. Sandalyesini çekerken içinden ‘’ Acaba onun gibi kaç tane kaldı?’’ diye düşünmeden edemedi. Nazikçe yerine otururken, şimdiye kadar gördüğü en centilmen erkeğin de karşısına oturmasını izledi sesini çıkarmadan. Kaçamak bakışlar arasında ne kadar uyumlu ve temiz giyindiğini bir çırpıda anlayıvermişti. Her nerede çalışıyor ve neyle ilgileniyor ise büyük olasılık önemli ve saygın bir işi bulmalıydı. Bir an kardeşlerinin kendisine yaptığı baskıyı hatırladı. Hepsi kendilerine yakışır birer sevgili bulmuşlardı. Hatta bazıları evlilik yolunda bile denebilirdi. Ancak Nymphetia için bu konu hakkında düşünmek bile çok erkendi. Hem yaş itibariyle hem de ruh itibariyle kendini tam anlamıyla keşfetmemiş bir genç kadındı. Hayatın tadını çıkarmak isteyişi yüzünden kimse onu suçlayamazdı. Ve karşısındaki adama baktıkça, aynı anda da içerideki ferahlatıcı limonata kokusuyla hayatın ne kadar tatlı bir şey olduğunu daha iyi anlıyordu.

Kendisi ve Nymphetia için çay siparişi veren adam bir an için öylece sessiz kaldı. Konuşmak için acele acele bir şeyler düşünen genç profesör bir türlü konu açacak cesareti kendisinde bulamıyordu. Sanki konuşmaya başlasa sesi ya çok kalın ya da çok ince çıkacaktı. Boğazı düğümlenecekmiş gibi sadece susabiliyordu. Karşısındaki adam ise oldukça rahat ve kendinden emin görünüyordu. Oldukça kontrollü davranması Nymphetia’yı biraz germiş olsa da, ikisinin birden kontrolsüz olmasından iyi bir durumdu bu. Şimdiye kadar hiç adeti olmayan şekilde masasına davet ettiği bu centilmeni daha yakından tanıma isteği içinde büyüyordu. Genelde insanları çok fazla umursamayan ve zamanını dersi hakkındaki konularda düşünmekle geçiren genç kadın, uzun zamandır görmediği gibi görmeye başlamıştı etrafını.

Sessizlik biraz rahatsız edici bir boyut oluşturmaya başlamıştı etraflarında ki; masasındaki centilmen özür dileyerek adını söyledi. Bunun için bile kabalık ettiğini düşünen genç adam ismini söylemeyi tamamladığında Nymphetia artık daha fazla düşünmek için çabalamadı.
‘’ Yakışıklı bir yüz, kibar tavırlar, alıcı bakışlar ve centilmen davranışlar. Bir İtalyan…’’ Kendisine yönelen soru yumuşacık bir tonla sorulmuştu. O an ismiyle başlayıp hayat hikayesini anlatabilecek kadar çok konuşabilecek Nymphetia, ismini bile söylemeden önce içinden tekrar etmişti. Neredeyse çocuk gibi heyecanlanışına gülecekti.
‘’ Nymphetia Julianne Adair. Demek İtalyansınız bay Baldassare. İsim kökenlerinden biraz anlarım da…’’
İçinden saçmalayıp saçmalamadığını düşünüyordu cümlesini bitirmesinin hemen ardından. ‘’ Demek İtalyansınız da ne demek şimdi. Hah! Aferin sana Nymph. Büyük bir şey keşfettin sanki. Sadece ne iş yaptığını falan sorsaydın ya! ‘’ Kısa bir süre düşünceli gözüken halinden hemen sıyrılıp ‘’ Ne işle meşgulsünüz bay Baldassare? ‘’ diye sordu. Sorusunun hemen ardından, az evvel poşetlerinden birini deviren garson çayları masaya getirmişti. Masaya çayları koymak üzereyken Nymphetia içinden dua ediyordu. ‘’ Lütfen dökme…Lütfen bozma bu anı…’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valerio Faust Baldassare

GezginGezgin
Valerio Faust Baldassare



Mücadele Tarafı : ...

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptyPerş. Şub. 05, 2009 7:48 pm

’ Nymphetia Julianne Adair. Demek İtalyansınız Bay Baldassare. İsim kökenlerinden biraz anlarım da…’’ dedi güzel bayan, nazikçe karşılık vererek.

Valerio’nun zihninde, şimdi sadece bayanın adı dolaşıyordu. Nymphetia… Ne kadarda güzel ve yumuşak bir isim, diye düşündü. Tam da, karşısındaki kadını anlatan bir isimdi. Nymphetia… Yeniden gözlerini, bayanınkilerle birleştirdi. Bu anın tadını, uzun bir süre çıkarmak istiyordu. Sonra istemsiz bir şekilde, bayanın adını fısıldadı ‘Nymphetia’. Söylediği şeyin duyulmamasını umarken, bayan ortamdaki kısa sessizliği bozdu.

‘’ Ne işle meşgulsünüz Bay Baldassare? ‘’
Valerio bu soruya karşılık, bir an duraksadı. Sanki kadının yanındayken, her şeyini unutmuştu. Kısa bir duraksamanın ardından, komik bir şekilde işini hatırladı. Bu arada da gelen garson, çayları getirmişti. Masaya çayları bırakan adam uzaklaşırken, Valerio gözlerini bir an olsun Nymphetia’nın gözlerinden ayırmadı. Aslında, bakmaya utanıyordu. Ama yinede gözlerini ondan alamıyordu. Ne zaman gözlerini kaçırmaya çalışsa, kadının muhteşem gözleri onu mıknatıs gibi çekiyordu.
Yükselen çayın buharı yavaşça Valerio’nun yüzünde gezinirken, kendine gelmesi biraz uzun sürdü. Sonra, yavaşça çayından bir yudum aldı. Ve yeniden, Nymphetia’ya doğru baktı. Onunla sonsuza kadar konuşa bilirdi sanki.

‘ Bakanlıkta çalışıyorum. Sihirli yaratıkların düzenlenmesi ve denetimi dairesi başkanıyım‘ diyebilmişti sonunda. Acaba kendimi övüyormuş gibimi gözüktüm, diye düşündü Valerio. ‘ Başkanıyım, ne başkan ama ‘ diye geçirdi içinden. ‘Siz hangi işle meşgulsünüz Bayan Adair ‘ dedi sesindeki yumuşak tonu koruyarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nymphetia J. Silimauré

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Nymphetia J. Silimauré



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptySalı Şub. 10, 2009 2:17 am

Garsonun az evvelkinden farklı şekilde masaya siparişleri ustaca bırakışını,Merlin’in şansına bağlayan Nymphetia, bir şekilde bakışlarını kenetlediği adamın mükemmel yaratılmış yüzüne bakıyordu. Hatlarında gezinen güç ve kararlılık, sesindeki kibarlıkla birleştiğinde, o akşamüstünü kusursuz yapan tek şeyin gün batışı olmadığını anladı. Sessizliği bozmak için tereddüt etse de, utangaç tavırlarını saklamaya çalışarak genç adama işini sordu. Merakla beklediği İtalyan’ın cevabı kısa bir gecikme ile geldi.

‘’ Bakanlıkta çalışıyorum. Sihirli yaratıkların düzenlenmesi ve denetimi dairesi başkanıyım. ‘’
Nymphetia ilk anda bir tepki veremedi. Sadece içinden statü sahibi bir erkeğin aynı zamanda çekici de olmasının ne denli iyi göründüğünü düşünüyordu. Bir süre kardeşleriyle yaptıkları sohbetleri geçirdi aklından. ‘’ Yakışıklıysa ve işi yoksa, işte o anda o işi bitirmelisin tatlım. Ne de olsa sonsuza kadar genç kalabilmemizi sağlayacak bir iksir henüz bulunmadı. ‘’ Kardeşleri eğer o anda orada olabilselerdi, Valerio’yu görmelerini isterdi. Bir an için düşüncelerinden sıyrıldı ve kendisine bu kadar umutsuz olmadığını hatırlattı. Bu adamı tanımadan hakkında kapıldığı mükemmel izlenim belki de bir hataydı. Ancak bu onu daha iyi tanımasına engel değildi. Sol elinin yüzük parmağına fark ettirmeden bakarken, kendisini yaramaz küçük bir kız gibi hissetti. Ardından da konuşma sırasının kendisine gelmesi ile cümleleri ağzından dökmeye başladı. Eli fincanında, bir yandan konuşuyor, bir yandan da sıcak çay dolu fincanı tutuyordu.
‘’ Ben Hogwarts’ta Soyut Bilimler Profesörüyüm. Belki bu ders hakkında pek bir şey duymamışsınızdır. Parapsikoloji, felsefe ve mantık gibi birtakım konular hakkında genç beyinleri dolduruyorum. Hogwarts öyle muhteşem bir yer ki Bay Baldassarre, orada sihirle yapılabilecek her şeyin en güzeli mevcut. Bu seneki öğrencilerin de ayrıca akıllı olduklarını söylemeliyim. Derslerin bitmesini hiç istemiyorum inanın. ’’

Bir yandan heyecanla sözlerine devam ederken, diğer yandan da elinde fincanla oynamaya devam eden Nymphetia, kendisine özgü sakarlıklardan birini yapmış ve fincanı yanlışlıkla biraz yana devirmişti. Bunun sonucunda porselen fincanın içinden akan sıcak çay, narin ellerinin tenini yakmış ve güzel kadın acı bir feryat kopramıştı. Utangaçlıktan ne yapacağını bilemez halde ayağa fırlayan kadın, peçetelerle masayı temizlemeye uğraşırken; bir yandan da kendi kendisine duyulur biçimde söyleniyordu:
‘’ Kahretsin! Ne kadar sakarım. Ne kadar da dikkatsizim. Ah, akşamüstünüzü berbat ettim bay Baldassarre. ‘’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valerio Faust Baldassare

GezginGezgin
Valerio Faust Baldassare



Mücadele Tarafı : ...

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf EmptyPaz Şub. 15, 2009 4:36 pm

Aşkı, meyve sepetine benzetirdi her zaman Valerio. İçinde elma, portakal, muz, kivi, çilek ve birçok meyvenin bulunduğu bir meyve sepetine... Aşk çünkü böyle idi onun için. Farklı farklı tatların, bir birine karşımıydı. Ve farklı renklerin yarattığı gökkuşağıydı.

Hayatında bu duyguları pek fazla tadamamıştı. Ya da tam anlamıyla hissedememişti. Ama şimdi karşısındaki gözlere bakınca, farklı bir şeyler hissettiğini anlamıştı. Belki bunlar o tadamadığı duygulardı. Ve şimdi onları içinde hissediyordu, bu kadına karşı. Kaderlerinin yolu bu masum pastahanede kesişmişken, başka bir yola sapmak aptalca olurdu. Hayat, şimdi yüzüne güzeller güzeli bir kadınla gülmüştü. Şimdi hissettiklerini daha iyi anlıyordu. Evet, belki bu hisleri çok kısa bir sürede ortaya çıkmış olabilirdi. Ama bir şeylerin farklı olduğunu kesinlikle biliyordu. Her ne olursa olsun denemeliydi.

’’ Ben Hogwarts’ta Soyut Bilimler Profesörüyüm. Belki bu ders hakkında pek bir şey duymamışsınızdır. Parapsikoloji, felsefe ve mantık gibi birtakım konular hakkında genç beyinleri dolduruyorum. Hogwarts öyle muhteşem bir yer ki Bay Baldassarre, orada sihirle yapılabilecek her şeyin en güzeli mevcut. Bu seneki öğrencilerin de ayrıca akıllı olduklarını söylemeliyim. Derslerin bitmesini hiç istemiyorum inanın. ’’

‘’Soyut bilimler profesörü. Ve Hogwarts’da bir öğretmen ‘’ dedi içinden Valerio. Öğretmenlere karşı özel bir saygı duyardı. Gelecek nesillerin yaratıcıları onlardı ve şu an karşısında duran bu güzel bayanda, bir öğretmendi. Üzerindeki zarafet ve sadelikte, zaten bir öğretmeninki kadar muhteşemdi. Nymphetia’ya karşı şimdi biraz daha fazla şeyler hissediyordu.

Valerio üzerindeki sıkıntıyı atmıştı. Şimdi daha rahat ve huzurluydu. Ama fincanını yana deviren Nymphetia,pek de öyle gözükmüyordu. Güzel kadın bir hışımla ayağa kalkıp masayı temizlemeye çalışırken, bir yandan da özür diliyordu.

‘’ Kahretsin! Ne kadar sakarım. Ne kadar da dikkatsizim. Ah, akşamüstünüzü berbat ettim Bay Baldassarre. ‘’

Nymphetia’nın bu sakarlığı, Velerio’nun hoşuna gitmişti. Karşısında endişeli bir biçimde çabalayan kadın öyle tatlı gözüküyordu ki, Valerio bir an yüzünde küçük bir gülümsemeyle kadına baka kaldı. Sonra kendini toparlayarak, Nymphetia’ya yardım etmek için ayağa kalktı.

‘’ Öyle demeyin lütfen, bu güne kadar ki en iyi akşamüstüm olduğuna emin olun Bayan Adair ‘’ dedi Valerio, tatlı bir gülümsemeyle. Bu arada geç de olsa garson yetişerek, masayı yeniden eski haline getirdi. Valerio yanında duran kadına göz ucuyla baktı. Öyle masum gözüküyordu ki… Etkilenmemek mümkün değildi.

‘’ Bir yeriniz yanmadı umarım ‘’ dedi Valerio endişeyle. ‘’ İsterseniz bu akşamüstünü daha da güzel kılıp, dışarıda küçük bir gezinti yapalım. Hem biraz rahatlamış oluruz Bayan Adair, ne dersiniz? '’
Valerio, acaba yanlış bir şey söyledim mi diye düşünürken, Nymphetia’nın vereceği cevabı merakla bekliyordu. Çünkü bu güzel günü burada noktalamak istemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Tesadüf

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-