AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Hayalet Misin Gerçek Mi?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Bianca Autumn

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bianca Autumn



Mücadele Tarafı : Autumn
Rp Sevgilisi : Aranıyor^^
Kan Durumu : A rh+

Patronus : Uzun saçlı tanrıça sureti.

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyPerş. Haz. 24, 2010 6:49 pm

Bembeyaz teni soğuk havada daha da belirginleşirken kızıl saçlı cadı gözleri rüzgardan dolayı yaşarık bir bişimde yürüyordu. Öğrenciliğinde de çok kullandığı mor deri parmaksız eldivenleri elindeydi ama yeniydi bunlar. Burnunun ucu üşümekten pembeşelmişti ve dudağını emmekten dolayı ıslandığından çatlayacak gibiydi. Gölün etrafında bulunan seyyar çaycı gibi biribden strafor içinde kahve alırken cüzdanındaki muggle paralarını karıştırıyordu. Yeterli miktarda parayı yaşlı adama verirken gülümsemişti. Bu buruş buruş ihtiyarı seviyordu ve öğrenciyken buraya geldiğinde de buradaydı. Çantasından dudak nemlendiricisini çıkararak dudaklarına sürdü ve birbirine dokundurdu dudaklarını dağılması için. Kahve bardağını alıp göle doğru yürürken elleri biraz ısınmıştı.

Mor eldivenlerine uygun mor etek ve siyah ince bir kazak giymişti. Boyunu biraz daha uzatan mor ve topuklu çizmelerle değişik bir güzelliğin örneğiydi Bianca. Adımları yavaş yavaş göle doğru giderken gözleri oturacak bir yer arıyordu. Boş ve sessiz bir köşe ararken öğrenciyken hep oturduğu yere gitmek geldi aklına. Birçok anısı vardı orada ve gitmeyeli iki üç yıl oluyordu. Mezuniyetinden sonra uğramamıştı oraya, geçmişinden insanlarla karşılaşmaya korktuğu için. Banka vardığında yavaşça oturdu ve sessizlikle mutlu olarak kahveden biraz içmeye çalıştı. Ağzı yanınca yanına koyup birkaç derin nefesle acısını dindirdi. Çantasından çıkardığı sigara tablasından bir sigara çıkarıp koydu dudaklarına. Çakmağını aradı ve uzun bir uğraştan sonra çıkarıp sigarayı yakmaya çalışırken nedense içinde tuhaf bir his belirmişti. Sanki birşey olacakmış gibi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Gibson

GezginGezgin
Aaron Gibson



Mücadele Tarafı : Gibson
Kan Durumu : Safkan

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyPerş. Haz. 24, 2010 7:19 pm

Bürosundaki (MRRI) bir takım işlerini halledip kendini sokağa bırakan Aaron geçirdiği yorucu gün ardından stresini atabileceği bir yerlere gitmeyi düşünüyordu.. Hayatında ki monotonluğun farkında olduğundan her gün gittiği klasik mekanlardan çok nostalji yapabileceği yerler arıyordu. Hayatını dolu dolu yaşamış olsada gün geçtikçe işine verdiği önem sosyalliğine verdiği önemi ezip geçiyor Aaron’ in hayatını evden büroya, bürodan eve olarak değiştiriyordu. Eskiden hiç aksatmadığı alışkanlıklarını bile takmaz olmuştu. Her gün işten çıkışta bir bara gider, güzel bir hatunla tanışır ve evin yolunu bulamayacak sınırına gelmeden içmeyi bırakır ertesi gün baş ağrısıyla işe giderdi. Bu baş ağrısının bile kendi için değeri vardı. En azından dünü boş vakit harcayarak geçirmediğini anlatıyordu ona. İçki tek tutkusuydu neredeyse. Evinde tek kaldığı için soğutucusundan eksik olmayan şeylerden biriydi içki. Aaron her ne kadar çok içse de kendi sınırını bilen biri olduğundan pek sarhoş olmaz.

Hava kararmış ve etrafa derin bir sessiz çökmüştü. Sessizlik hoşlandığı bir şey değildi Aaron’ un kendini yalnız hissetmesini sağlıyor ve bundan da hiç hoşlanmıyordu lakin her ne kadar hoşlanmasa da tek başına hayatını sürdürüyordu. Yalnızlıktan dolayı düşünmeye vakit buluyor ve zamanında yapmış olduğu hataların üzerinden geçmesini sağlıyordu. Bu bana verilen bir lütuf mu yoksa bir ceza mı diye kendi kendine didiniyor ancak her türlü zararda olduğunun farkına vardığında bunun bir lütuf olmadığını anlıyordu. Sessizliği bozacak bir yerlere mi gitmeliydi yoksa daha çok huzurlu bir yerlere mi? Kendini bu tür şeylerle paralamak yerine ayaklarının götürdüğü yeri seçecekti. Ağır adımlarla ilerlemeye başlamış ve paltosundan çıkardığı bir pipo kutusundan aldığı piponun içine yerleştirdiği tütünü yakarak içmeye başladı. Sevdikleri listesinde içkiden sonra yer alan şeydi Pipo.

Yürüdükçe yürümüştü. Artık bir yerlerde dinlenme zamanı geldiğini anladığında etrafına bakındı ve takılabileceği bir yerler aradı. Etrafında gidebileceği güzel barlar olmasına rağmen bugün içkiden uzakta huzura biraz daha yakın bir yerde takılmak istediğinin farkına vardı. Battersea Gölü… Eskiden sıkça uğradığı ama uzun zamandır gelmeye fırsat bulamadığı bir yerdi. Hem böylece çok uzaklara gidemeyecek olsada istediği nostalji’ i gerçekleştirebilecekti. Aynı ağır adımlarıyla göl kenarında yürümeye başladı. Burayla ilgili taze olmasa da bir çok anısı vardı. Göl kenarına yaklaştığından beri gözlerini gölden ayırmamıştı ancak bunun yerine bu anısı paylaştığı kişileri etrafta aramaya başlamıştı. Gördüğü her şey kendine öğrencilik ve mezuniyetten sonraki ilk iki yılın hatırlatıyordu. Eski günler tekrardan yaşanmaya değerdi ve tekrar yaşayabilse istemeden gerçekleştirdiği hatalarını telafi etmeye çalışırdı. Her ne kadar birilerini görmek istese de bunun imkansız olduğunu anlayıp gözlerini yere, ayaklarına indirdi. Uzun süredir yürümenin etkisiyle ayaklarının kopma derecesinde yorulduğunun farkına varıp ilk bulduğu banka oturdu. Yüzünü tamamen görememiş olsa da bir kadının yanında oturuyordu ve gecenin gidişatı hakkında aklında kurgusunu kurmuştu bile… Kadına biraz yazacak olumlu yanıtlar aldığı sürece bu işlemi sürdürecek ve ne kadar süreceği bilinmez. Eğer olumlu yanıtlar almak yerine “ Defol git başımdan pis sapık !” gibi tepkiler alırsa az önce iki kişi oturdukları bankı başkasıyla paylaşmak zorunda kalmayacaktı.

Kafasını çevirip kıza baktığında kalkmanın geç olup olmayacağını düşünmeye başlamıştı. Yanına oturduğu kişi Bianca idi. Evet az önce anılarını paylaştıkları dost ararken bir tane bulmuştu ama Bianca’ in tepkisi nasıl olacaktı merak ediyordu. Bozuntuya vermeden “ Selam” dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bianca Autumn

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bianca Autumn



Mücadele Tarafı : Autumn
Rp Sevgilisi : Aranıyor^^
Kan Durumu : A rh+

Patronus : Uzun saçlı tanrıça sureti.

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyPerş. Haz. 24, 2010 7:35 pm

'Selam'
Bu sesi tanıyordu. Sigarasını yakmayı henüz başarmış, dumanı henüz içine çekmişti ki midesindeki panik ve kalbindeki anlık bir acı hissi yüzünden kısa süreli bir öksürüğe kapılmış yeşil gözlerini sağında oturan kişiye yönlendirmişti korkarak. İlaçlarının bir sanrısı sanmıştı ilk önce ama onlar hemen yaratıklaştığından yüzü hala öğrencilik yıllarından kalma bebeksiliğe sahip olan Aaron'un canlı olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Eli sigarasına gidip işaret parmağı ve orta parmağının arasındaki boşluğa yerleştirip derince bir nefes almıştı. Kendisini çok kötü hissetmiş ve kaçmayı düşünmüştü ama artık küçük bir cadı değildi ve karşısında da en çok aşık olmuş olduğu kişi duruyordu. Hala da sevdiği biri. Yine de kimse onu o kadar kırmamıştı ki.

Mezuniyet partilerinde herkes çok içmişti. Herkesin kafası bir dünyayken kim kimle napar bilinmezdi ama Aaron'u yakaladığı hal o kadar farklı gelmişti ki. O güb ortak salonlara geçiş izni vardı ve sevgilisinin yanına gitmek için Ravenclaw ortak salonuna gittiğinde siyah saçlı bir cadıyı ona yapışır vaziyette bulmuştu. Onun sevgilisiydi o ve o an delirip kıza saldırdığını hatırlıyordu. Delirme aşamasına gelmişti. Nasıl biri cesaret edebilirdi buna?

Dumanı yavaşça havaya üflerken renginin iyice solduğunu biliyordu. Gerginliğini yüzüne yansıtmamaya çalışarak adamın gözlerine bakma cesaretini gösterebildi. Yemyeşil gözleri onun gözlerindeyken özlem duygusu ikiye katlanmıştı neredeyse. Kollarına yerleşmeyi isterdi eskisi gibi ama hala affetmemişti. Alkollü de olsa o kadar içmemeliydi. Kendisi aynı şeyi yapsa o ona ne yapardı? Bırakmaz mıydı? Bağırmaz mıydı?

'Selam, Aaron.'
diyebilmişti ve kahvesine yöneltmişti bakışlarını. Düşüncelerini anlayabileceğinden korkmuştu ve kahvesinden hafifçe bir yudum alırken ne diyeceğini merak ediyordu. Ya da ne yapacağını. Sahi nasıl çıkmıştı ortaya? Nereden aklına gelmişti buraya gelmek? Yine onun yüzüne bakarak konuşmasını bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Gibson

GezginGezgin
Aaron Gibson



Mücadele Tarafı : Gibson
Kan Durumu : Safkan

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyPerş. Haz. 24, 2010 8:49 pm

Battersea Gölünde tanıdık simalar görmeyi bekliyordu ancak bu kadarını beklediğini söylenemezdi. Bianca değer verdiği tek kız olmuştu Hogwarts yıllarında ancak istemeden ona ihanet etmişti. Kendine yapılmasını istemediği bir şeyi yapmış ve çok pişman olsada hiçbir şeyi değiştirememişti.. Hogwarts' da iken en çok özendiği şeylerden biri içkiydi ve mezuniyet partisinde biraz fazla içip kafayı bulmuştu. Şimdi adını bile hatırlamadığıı bir kızla basılmıştı Ravenclaw ortak salonunda. O gün binalar arasında geçişlere izin vermişlerdi ve Bianca'ın sevgilisinin yanına gelmek istemesi en doğal şeydi. Bianca, Aaron'ı ve cadıyı sarmaş dolaş görünce o kıza saldırmış ve Aaron araya girip kavga etmemeleri için uğraşırken Bianca' dan okkalı bir tokat yemişti. O tokattan sonra Aaron sürekli kendini affettirmeye çalışmış ama hiçbir zaman olumlu bir yanıt alamamıştı. Onu kaybettiğine gerçekten çok üzülüyor ve ayrılmalarını hiç istememişti hatta yaptıklarının farkında bile değildi. Bu yüzden ayrılmaları Aaron'u yıpratmıştı.

'Selam, Aaron.'

Demişti Bianca. Onun sesinde bir şeyer aramış ancak dışarıya yansıyan hiç bir duyguyu alamamıştı. Ahh hadi ama Bianca neden işleri bu kadar çok zorlaştırıyordu ki? Ona ne söylecekti şimdi. Kendini çok kasmış ve biraz rahatmasının gerektiğini düşünüp derin bir nefes aldı ve dirseklerini bacaklarına koyup gölü izlemeye başladı. " Hayat nasıl gidiyor, Bianca?" Diye sordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bianca Autumn

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bianca Autumn



Mücadele Tarafı : Autumn
Rp Sevgilisi : Aranıyor^^
Kan Durumu : A rh+

Patronus : Uzun saçlı tanrıça sureti.

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyPerş. Haz. 24, 2010 9:04 pm

Bakışlarını ondan kaçırarak o da öne doğru eğilmiş ve sigarasından derince bir nefes daha çekerek havaya üfleyerek izmariti söndürerek Aaron'a yanaşıp üstünden çöp kovasına atarak biraz uzaklaşıp kahvesinden içti. Dirseğini dirseklerine dayadı daha sonra. Gözleri dolar gibi olsa da bunu belli edemezdi. O kadar isterdi ki yine ona sarılabilmeyi. Ayrılmalarının ardından insanlar çok şey demişti. Onları birbirlerine yakıştıranlar üzülmüş, düşmanlarıysa sevinmişti. Aaron'un sorusuyla birlikte sıyrıldı düşüncelerinden. ' Berbat. Fotoğrafçılık ve yönetmenlik yapıyorum. Kemoterapi ve ileri derecede şizofreni tedavisi görüyorum. Seni burada görmeyi beklemiyordum açıkçası. Sen neler yapıyorsun?' demişti.

Gözleri Aaron'a yönelmiş dudakları ise hafif aralık kalmıştı. Öğrencilerken ve etrafta kimse yokken az mı öpmüştü kendisini? Sonra kalktı yanından. İhtiyar kahvecinin yanına gidip bir bardak daha istedi. Yaşlı adam onu kaçırma dercesine bakarak kahveyi uzatmıştı parasını alınca. Ayrıldıklarından sonra ihtiyarın yanında az mı ağlamıştı? Aaron'un kendilerini gördüğünü biliyordu. İhtiyar adam küçüklüğünde yaptığı gibi saçlarını karıştırınca gülümseyerek Aaron'un yanına döndü ve banka oturarak kahveyi yanındaki adama vermişti. O kahveyi alırken elleri bir en birbirine değmişti ve o, onun sıcaklığını o kadar çok özlemişti ki. Bakışları Aaron'un ellerinde durmuştu bir süre.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Gibson

GezginGezgin
Aaron Gibson



Mücadele Tarafı : Gibson
Kan Durumu : Safkan

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyC.tesi Haz. 26, 2010 4:21 pm

Onun yanındayken gözlerinin önünden hep anıları geçiyor istemsizce de olsa hepsine katlanmak zorunda kalıyordu. Bu nasıl bir işkenceydi? Mahcup duruma düştüğü tek insanla karşı karşıyaydı. Az önce bir sıçan gibi bok çukuru arıyorken şimdi yüzleşmek mecburiyetinde olduklarını ve bununda aralarındaki kırgınlığı ortadan kaldırabileceğinin farkına varıyordu ama tabii ihanetle karşı karşıya kalan kendi değildi. Bu yüzden eski bir olay olsa da Bianca affetmek istemeyebilirdi ve bu da Aaron’ in istemediği şeylerden biriydi. “ Berbat fotoğrafçılık ve yönetmenlik yapıyorum. Kemoterapi ve ileri derecede şizofreni tedavisi görüyorum. Seni burada görmeyi pek beklemiyordum açıkçası. Sen neler yapıyorsun?” Bianca’ ı biraz takip etmişti yönetmenliğinden dolayı ancak takibinde Kemoterapi ve şizofreni hastası olduğunu öğrenmemişti. Duyduklarından sonra yüzünü ekşitti ama bunu canının sıkılmış olduğundan yapmıştı. Canı sıkan şey ise çok değer verdiği birinin böyle kötü bir durumda olmasıydı.

Bianca gözlerini adama çevirmişti ve Aaron’un bunu anlaması çok sürmemişti Aaron’ da yüzünü ona dönerek o güzel yeşil gözlere baktı. Biraz bakışmışlar ve daha sonra Bianca kalkıp biraz gerilerinde duran kahve satan bir ihtiyara doğru ilerledi. Ondan bir kahve alıp geri döndüğünde kahveyi Aaron’a uzatmıştı. Aaron her ne kadar kahveyi sevmese de nezaketen kabul etmiş ve yudumlamıştı. Ardı ardına gelen birkaç yudumdan sonra kahveyi aralamış ve yanına düşmeyecek şekilde koyup Bianca’a döndü. Bende bakanlığa bağlı olarak çalışıyorum. Evet, hep hayalimdeki gibi değil ama bilirsin işte bazen işler isteğimiz doğrultusunda gerçekleşmez. Bu arada tedavi gördüğünü bilmiyordum, üzgünüm.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bianca Autumn

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bianca Autumn



Mücadele Tarafı : Autumn
Rp Sevgilisi : Aranıyor^^
Kan Durumu : A rh+

Patronus : Uzun saçlı tanrıça sureti.

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyC.tesi Haz. 26, 2010 4:53 pm

'Ah, doktorların saçmalıkları. İyiyim ben zaten ileri derece tedavi dedikleri şey bol uyku ilacı ve suyun içinde sakinleşmemi beklemek. Ben senin hep daha farklı bir yerde olacağını düşünürdüm. Quidditch liginde falan olmanı mesela. Mezuniyetten önceki final maçında neredeyse tek başına bizim takımı yenecektin.' derken mezuniyet kelimesinde sesi titremişti. Gözlerini ışık hızında kaçırarak soğumuş olan kahvesini yudumladı biraz ve yine ona baktıktan sonra 'Güzel sayılabilecek günlerdi.' diye ekledi. Aaron'a sırnaşabilmeyi o kadar çok istiyordu ki o anda. Ona sarılmayı. Onuu hala seviyordu evet ve yeşil gözleri onun gözlerine kitlenirken bu sevgisini bir parça dışarı vurduğunu biliyordu. Ondan nefret etmeye çalışmış ama bir türlü yapamamıştı. En çok bağlandığı insandı ve o gün kelimenin tam anlamıyla bıçaklanmış gibi hissetmişti. Aaron'un düşüncelerini anlayabilme gibi bir özelliği vardı ve Bianca gözleri dolarken kaçırmıştı yine bakışlarını. Bu zamanı o kadar çok beklemişti ki. Yine de insan güçsüz hissediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Gibson

GezginGezgin
Aaron Gibson



Mücadele Tarafı : Gibson
Kan Durumu : Safkan

Hayalet Misin Gerçek Mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hayalet Misin Gerçek Mi?   Hayalet Misin Gerçek Mi? EmptyC.tesi Haz. 26, 2010 5:46 pm

'Ah, doktorların saçmalıkları. İyiyim ben zaten ileri derece tedavi dedikleri şey bol uyku ilacı ve suyun içinde sakinleşmemi beklemek. Ben senin hep daha farklı bir yerde olacağını düşünürdüm. Quidditch liginde falan olmanı mesela. Mezuniyetten önceki final maçında neredeyse tek başına bizim takımı yenecektin.'

Bir ara kurtulduğu anı işkencesinden sonra bu sözcükler Bianca'ın ağzından dökülünce yine anılarına döndü. Evet, bir ara Quidditch'e fazlasıyla önem veriyor ve bütün hayatının olmasını istiyordu ama düşündüğü gibi bazen işler isteklerimize göre gerçekleşmiyordu. Kendine gelebildiğinde bir kez daha anı olmaması için söz vermişti kendine. 'Güzel sayılabilecek günlerdi.' Dediğinde Bianca, Aaron tekrar anılarına dönmüştü ve nedense ilk o son gün aklına gelmişti. Gözlerini kapatıp şakaklarını ovaladıktan sonra onaylarcasına başını salladı." Dalga mı geçiyorsun, mezuniyet partisi dışında harikaydı. Bak bu konuyu açmak için elimden geleni yaptım o olaydan sonra ama beni hiç dinlemedin, seni suçlayamam. O gece gerçekten alkolün etkisiyle ne yaptığımı bilmiyordum ve sana asla ihanet etmek istemedim." dedi. Gözlerini yere devirdi ve sadece duyacağı şeyleri tahmin etmeye ve düzgün bir cevap bulmaya çalışıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Hayalet Misin Gerçek Mi?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-