Derslerin çoğuna girmemiş ve ıssız olan boş zindanlara kendimi atmıştım.Iki üç gündür Renala'dan kurtulmaya çalışıyordum.Beni sıkan bir kız daha.Bu yüzden hiç uzun süren bir ilişkim olmamıştı.Durmadan bir sorun arayan bir kız..Neden bu kadar takıyor ki beni ? Sanırım bunu hiç bir zaman anlayamayacağım.Onu seviyordum ama bu şekilde üstüme gelmesi ondan kaçmama neden oluyordu.Zindanda ileri geri durmadan yürüyordum.Çaktırmadan bir sigara yaktım.Bu saatte çoğu profesör ya derste ya da başka işleriyle meşgul olurlardı.Sigaramı koleksiyonuma yeni kattığım zippomla yaktım.Derin bir nefes çektim.Dumanı pembe dudaklarımın arasında yavaşça kaydı sanki ellerimin bir kızın kıvrak bedeninden kayması gibiydi.Bu his içimi hoşlaştırmıştı.Belki fingirdeşicek hasta ruhlu bana tapan yeni bir kız bulurdum.Ama nedense içimden pek gelmiyordu.Yüzümde sinsi ve aptal bir sırıtış belirdi.Bir köşeye oturdum.Sigaramı içerken bir yandan da ayağımla ritim tutuyordum.Kaç gündür müzikle ilgilenmiyordum.Belki de dedikleri doğruydu ben pis bir serseriydim...Eee kimin umrunda ? Cebimde param etrafımda kız dost sayabileceğim bir iki arkadaşım vardı.Bence bunlar hayatıma güzel denmesi için yeterliydi.Düşüncelerdeyken hafif bir ses duydum.Sigarayı elime alıp kolumu hafifçe arkama doğru sakladım.Ve sesin geldiği yöne baktım.Bu davetsiz misafir de kim ? Umarım alt sınıflardan ezik bir bebek değildir diye iç geçirdim.

Sınıfta kavga çıkardığım için dersten atılmıştım. Sarı saçlarımın bir kısmı yolunmuştu ve fena halde kabarmıştı. Bu görüntümü sevdiğim için sorun olmuyordu ama yolunan kısım biraz acıyordu. Derslik zindanlara yakın olduğu için insansız olan kısmına yürüyordum. Burnuma gelen sigara kokusundan biri olduğunu anlasam da zindanlarda sigara içmeye yılanlardan başka cesaret edecek insan zor bulunurdu. Ufak çantamdan çıkardığım sigaramı dudaklarım arasına yerleştirip yakarken yürümeye devam ediyordum. Bakışlarım oradaki kişiye yönlendiğindeyse sigaramı yakmış ve derin bir nefes çekmiştim bile. Lloyd'u gördüğümde şaşırmamıştım ve karşısına geçip yere bağdaş kurarak oturmuştum. Dumanı dışarıya üflerken 'Nasılsın Lloyd?' demiştim gözlerimi gözlerine yöneltip. Benden kaçtığının farkındaydım ama nedenini bilmiyordum. Sigaramdan bir nefes daha çekerek halka halinde üflemeye çalışmaya başlarken bir cevap bekliyordum. Astım krizine girmemek için dua ettim, o durumda yürüyemiyordum bile ve son zamanlarda olan şeylerden sonra Lloyd'un bana yardım edip etmeyeceğinden şüpheliydim. Lloyd ve Gabriélle. Astımımı bildikleri halde seçimler diyerek karşı çıkmamışlardı. Bu iyi miydi kötü mü bilemiyordum açıkçası.

Gelenin Renala olduğunu anlamam çok uzun sürmedi.Asi tarzı ve büyük ihtimalle gene kavgadan dolayı kaparmış saçları.Her şeye rağmen bence kaparık saç onu çok daha seksi yapıyordu.Onu görünce nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim zaten benden bir tepki beklemeden gelip karşıma oturdu.Sigarasının dumanını izlerken gözlerini bana dikti ve 'Nasılsın Lloyd?' dedi.Sigaramdan bir nefes daha çekip elime aldım.Boş olan elimle hafifçe saçlarımla oynayarak"Herzaman ki gibi işte.Klasik.Sana ne oldu
gene kavga sanırım ?" dedim ve herzaman ki dalgacı gülüşümü yaptım.Dudaklarından dumanla halka çıkarmaya çalışıyordu.Bunu yaklaşık bir ay önce yasak ormanda ona öğretmiştim. "Hala çok iyi değilsin bebeğim ha ? " dedim şakasını bunu sık sık yaptığım için alışık olduğunu biliyordum ardından şapsalca gülümsedim.Nedense ona ters davranasım gelmemişti belki de sakin davrandığı içindi.Nedenini pek araştırmadım ve doğal halimle içimden geldiği gibi davranmaya devam ettim.

Kavga kelimesini duyduğumda neşeyle ona bakmıştım. Dudaklarım yaramaz bir gülümsemeyle kıpırdanırken 'Evet. Bu kez ben başlatmadım ama.' dedim omuz silkip. Bu hareketlerimin Lloyd'u garip bir şekilde tahrik edebildiğini keşfetmiştim bir süre önce. Çikolata aromalı sigaramın dudağımda bıraktığı tadı alabilmek için dudaklarımı emerken Lloyd'un dediği cümleyle somurttum. 'Yapamıyorum.' diye homurdandıktan sonra kalkıp yanına oturmuştum. Bacağım bacağına sürünürken gözlerim yarı kapalı ona bakıyordum. Genelde erkeklerle tek kaldığımda yaptığım bakış stillerindendi bu. Sigara dumanımı yüzüne üfledim. Genelde bunu yaptıktan sonra biraz canımı acıtırdı. Cimdiklediği zaman bazen tenimin morardığını bilirdim. 'Öğretmek ister misin yine?' Uzanıp hiç utanmadan dudağından öpüverdim onu. Gerçi bu hallerime alışmış olması lazımdı.

Renalla herzaman ki hareketlerini yapmaya başlamıştı.Kavgayı onun çıkartmadığı garipti.Lloyd yeniden gülümsedi.Çikolatalı sigarası bana eski sevgilimi anımsatıyordu.Çikolatayı severdim ama kızlar kadar değil.Dumandan halka yapma çabalarını bırakıp yanıma oturdu.Onun ona özgü kokusu ve çikolatalı sigara kokusunu içime çektim.Bacağını bacağıma sürtüyordu.En klasik kız numarası diye düşündüm.Ama sesimi çıkarmadım evet kabul etmeliydim hoşuma gidiyordu.Sigara dumanını arada sırada yaptığı gibi yüzüme üfledi.Bir süre dumanı içime çektim ve ardından alışkanlığımın tam tersine hiç bir tepki vermedim.Bir süre suskun kaldıktan sonra bana şu duman meselesini yeniden öğretip öğremeyeceğimi sordu.Cevap vermek için ağzımı açtığımda dudakları dudaklarımdaydı.Bunu hep yazmazdı ama çok enteresan bir şey de değildi.Gülmeye devam ettim.Sigaramın sonuna gelmiştim.En derin nefesimi çekip sigarayı yere bastırarak söndürdüm.Biraz daha ona yaklaştım.Elindeki sigarayı çekip çektim.Ve ardından halkalar yapmaya başladım.Ardından sigarayı söndürdüm."Galiba ikimize kadar yetemezdi.Hem yeterince içtin bence."dedim ve ardından çok hızlı bir hareketle kızı yere serip üstüne çıktım.Bileklerini tek elimle tutup geriye aldım.Bir süre dudağımı onun dudağına değme noktasında durdum.Nefesini hissedebiliyordum."Renalla sana kaç kere yüzüme üfleme dedim.Ama laf dinlemiyorsun hayatım..."dedim onu azarlayan oyuncul ve sadist bir sesle.

Sigara dumanını ona üflemem konusunda birşey yapmamasına şaşırsam da ses çıkarmadım. Sigaramı elimden aldığında ona merakla bakmıştım. En beklemediğim anda bir hareket yapacağını seziyordum ama bunun ne olacağını bilmiyordum açıkçası. Sigara dumanından yaptığı halkaları izlerken sigaramı söndürdü ve beni kesinlikle hiç beklemediğim bir anda yere sererek bileklerimi tek eliyle tuttu. Tanrım bu çocuk böyle tehlikeli ve seksi olmak zorunda mıydı? Bileklerimi kaçırmaya çalışsam sıkarak inciteceğini biliyordum. Dudakları dudaklarıma yaklaşmış sadece durmuştu öyle. Bana söylediği sözlerle kesinlikle masum olmayan bir gülümsemenin ardından 'Uslu biri olmadığımı ikimiz de biliyoruz Lloyd' diye cevaplamıştım onu neredeyse fısıldarcasına. Onunla çok sık bu hale gelmezdik ve bunun nasıl birşey olduğunu yeniden hatırlamak yine canımın yanacağının habercisi olmuştu. İyi de, ben acıyı severdim ki zaten.

Renala bir şeyler fısıldıyordu.Konuşurken bir hareket yapmasın diye onun kollarını biraz daha sıkmıştım.Fakat aylar öncesinde son didişmelerimizde kolunu morarttığım için artık gücümü biraz daha kontrol altında tutmaya çalışıyordum.Gülmeye başlamıştım.Sinirim bozulmuştu.Bir süre bu şekilde durduk."Peki yaramaz kız.Seni öpmeden bırakırsam üzülür müsün ? " dedikten sonra sanki beni tanımayan birine kendimi saf ve sevecen göstermek için gülümser gibi sırıttım.Ardından anne tarafından gelen italyan aksanımla " O la la ... Renala sana artık Rebella mı desek ya da desem...Yaramaz kız Renala ! " Bu anlar yaşanırken aklıma eskiden Renala'nın bana bazen olan garip davranışları geldi.Ama tabi ondan aşk falan diye hiç düşünmüyordum.Çünkü tanıştığımız ilk günden beri arkadaş olarak takılmıştık.Evet bazen böyle anlarımız oluyordu.Bunu kadın erkek çekimi olarak yorumluyordum.O asi ve çekici.Ben de onun kadar serseri edepsiz ve seksiydim.Ortaya böyle bir şeyin çıkması hiçte garip değildi.

Sinirden güldüğünü farketmiştim ilk başta. Ah tabi ki de üzülürdüm sersem! Kıvırcık saçlı biri tarafından reddedilmek istemediğimi bilmiyormuş gibi bu soruyu sorması da benim sinirimi bozmuştu. Bana karşı bir ilgisinin olmadığını açıkça söylemesi gibi birşeydi bu. 'Peki ben seni öpmek istiyorsam ne olacak? Hatta bunun için seni bulmuşsam mesela?' Evet ben romantik biri değildim ama davranışlarım belirtirdi duygularımı. Ona karşı da hep böyleydim ben. Çoğunlukla gıcık ama sürekli ona temas halinde. Senden hoşlanıyorum hey kıvırcık! demekten daha kolaydı bu bana göre. Bedenlerimiz birbirine değerken 'Sana göre öpülmeye değmiyorum sanırım?' diye eklemiştim. Sesim titremişti ve kırgınlığımın ortaya çıkmasından nefret ediyordum. Yine de bozuntuya vermeden gözlerimi onun gözlerine diktim.