AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Not

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Penelope Raynolds

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.



Mücadele Tarafı : Gryffindor Braveyard for life. +_+
Kan Durumu : Safkan

Not Empty
MesajKonu: Not   Not EmptyPtsi Haz. 07, 2010 7:58 pm

    Kişiler: Penelope Raynolds, Matthew Rhydderch
    Kurgu: Penelope, Matthew'dan onunla göl kenarında konuşmak istediğine dair bir not alır.



Genç cadı, yatağının üzerinde bağdaş kurmuş, battaniyesinin üzerine yaydığı bir çok kitaba ve notlar alınmış parşömen parçalarına bakıyordu. Son zamanlarda o kadar çok dersten kaçmış, ödevlerini o kadar ihmal etmiştiki binasına kaybettireceği puanların haddi hesabı olmayacağından emindi. Sıkıntıyla bir kitabı önüne sürükledi, sağa sola çevirip kenarlara kargacık burgacık yazısıyla aldığı notları okumaya çalıştı, beceremeyince gürültüyle oflayarak kitabı sandığının üzerine attı. Tam bu sırada kuyruğu havada, salınarak içeri giren bembeyaz tüy yumağına dert yandı.
" Lanet olsun, ne yapacağım ben Frizz! "
Dudaklarını bükerek kedinin kucağına atlamasını bekledi, elleri onun yumuşacık tüylerini sevmeye hazırdı. Fakat kedi yatağa zıpladığında, hayvanın canını sıksada Pen'in ıslarla taktığı süslü tasmaya sıkıştırılmış not dikkatini çekti. Çıkarıp kağıdı açtı, daha notu okumadan yazının sahibini tanımıştı. Matthew. Göl kenarına inmesini rica ediyordu. Pen, hiç tereddüt etmeden yataktan aşağıya zıpladı. Sevilmediği için sızlanan kediye yada yatağının üzerini kaplayan kitap ve notlara aldırmadı. Boy aynasında üstünü başını düzeltti. Toplu, uzun, sarı saçlarını açıp dalgalarını elleriyle düzeltti. Dudaklarını kırmızıya çalan bir parlatıcıyla renklendirdi, Matt'in bayıldığını bildiği parfümünü adeta üzerine boşalttı. Kot pantolonuna ve tişörtüne bakınca kıyafetini değiştirmeyi düşündü; duvardaki saate bir göz attı. Sekize beş vardı. Ah, bunu tamamen gözden kaçırmıştı. Sabahın köründe, bir haftasonu sabahı, konu ne olabilirdi ki? Dolabına yönelirken soru aklını kurcalamaya başlamıştı. Kafasında bir ses duymamazlıktan gelmeye çalışsada aynı şeyleri tekrarlıyordu. Matthew'un Lazernia'dan uzun süre önce ayrıldığından haberi vardı. Bunu öğrendi öğreneli aynı ses, aynı cümleleri tekrar edip duruyordu. Düşünceler içinde askıları karıştırdı. Sıfır kollu, gittikçe bollaşan, günlük, kırmızı tonlarda bir elbiseyi üzerine geçirdi. Tabii, dışarıdaki havayı görmezden gelmek imkansızdı. Kulenin camlarını öfkeyle döven yağmur, korkutucu uğultusuyla rüzgar... Neredeyse elbiseyle arasında boşluk bırakmayacak kadar uzun koyu kırmızı çizmelerini ayaklarına geçirdi. Oldukça uzun krem rengi paltosunuda üzerine giydi. Aynaya baktı; iyi görünüyordu! Matt'in karşısına son zamanlarda normalden daha iyi görünerek çıkmaya özen gösteriyordu, hava soğuk diye vazgeçecek değildi. Hazır olduğuna karar verince adeta sekerek yatakhaneden ortak salona indi. Herkese kısaca selam vererek aynı heyecanla çıktı, merdivenleri uçarcasına indi, giriş salonuna kadar nefes nefese kalsada durmadı.
Araziye çıktığında, güçlü bir rüzgar saçlarını uçuşturuyor, iki eliyle bastırarak ancak kapalı tuttuğu paltosunu havalandırmak için büyük çaba sarfediyordu sanki. Pen, çıktığı gibi çocuğu görmüştü. Tanıdık, parlak sarı saçları görmemek ne mümkün? Islanan toprağa bata çıka ilerledi. Bir kayaya tüneyen uzun boylu oğlana sessizce yaklaşıp, her zamanki doğal hareketlerine engel olmadan arkasından boynuna sarıldı.
" Hey Matt, ben geldiim! "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Rhydderch

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Matthew Rhydderch



Mücadele Tarafı : Aydınlık
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kurt

Not Empty
MesajKonu: Geri: Not   Not EmptyPtsi Haz. 07, 2010 8:30 pm

Ortak salondan dışarıdaki yağmuru izlerken bugün Pen ile yapacağı konuşmaya kendini adapte etmeye çalışıyordu.Pen okula geleli bir seneden fazla olmuştu ve Matthew onunla bir an bile yalnız kalmayı başaramamıştı.Okuldayken sürekli arkadaşlarıyla olması ve tatildede ülke dışında olması Matthew için sorun yaratmıştı.Oysa onunla özel olarak konuşmak istediği pek çok şey vardı.Bunların içinden en önemlisi Matthew'un tekrardan alevlenen hisleriydi elbette.Onu geçen sene gördüğü anda gerçekten tuhaf hissetmişti.O zamanlar hiç ayrılmam dediği Lazernia ile çıkması bu durumu Pen ile uzunca bir süre konuşamamasına yol açmıştı.Bunun geçici bir his olduğunu tahmin emiş fakat bunda yanılmıştı.Ne kadar çabalarsa çabalasın, kim gelirse gelsin Pen'in Matthew'da uyandırdığı hissi kimse ona verememişti.Lazernia ile ayrılığından sonra Matthew, Pen ile konuşacak cesareti kendine bulamamıştı.Onun hislerinden pek emin değildi çünkü.Matthew'un hislerini açıklaması arkadaşlıklarını etkileyebilirdi.Bundan korktuğu için bu işe pek cesaret edemedi.Yinede geçen zaman da hislerinin önüne geçemeyince artık bu işi bitirmenin vakti gelmişti.

Dün gece ortak salonda kimse yokken Frizzle'ın tasmasına bir not sıkıştırmıştı.Nota o her zamanki özenli yazısıyla Pen ile göl kenarında buluşmak istediğini yazmıştı.Sabah kalktığında havanın durumu onu biraz hayal kırıklığına uğratmıştı.Aklındakileri son kez toparlayıp derin bir nefes aldı ve ortak salondan çıktı.Göl kenarına geldiğinde büyük bir ağacın altına sığıntı rüzgar ve yağmur son şiddeti ile devam ederken Matthew'un, Pen'in notu bulup bulmadığı konusunda bazı kaygıları vardı.Pen'in notu bulup biran önce burda olmasını umuyordu.Bu düşünceleri, Matthew'un boynuna dolanan kollar bozmuştu.Sonunda! Gelen Pen'di.Kendine özenerek buraya geldiği belli oluyordu.Üstelik Matthew'un en sevdiği parfümü sıktığıda Matthew'un kesin burunlarından kaçmıyordu.Heyecanı biraz daha atmıştı ve istem dışı bir şekilde Pen'e tekrardan sarılmıştı.O kadar güzel aynı zamanda o kadar muhteşem kokuyordu ki Matthew şuanda düşüp bayılabilirdi.Ama bu rüyadan biran önce çıkıp kendini toparlamalıydı.Pen'i rüzgarın etkilerinden korumak istercesine kendine doğru yaklaştırdı.Gözlerinin içine bakmak istiyordu ama pek beceremiyordu.Gözlerini sürekli kaçırarak heyecanlı bir ses tonu ile konuşmaya başladı. "Ah,Pen.Seni burada gördüğüme gerçekten çok sevindim.Biliyorsun geçen sene okula gelmen beni çok mutlu etti.Seninle konuşmak için hep fırsat kolladım ama birtürlü başbaşa olduğumuz bir anı yakalayamadım.Sonunda böyle bişey yapmayı düşündüm.Tanrım, gerçekten çok heyecanlıyım.Kafamdaki herşey birbirine girdi." sözlerini gülerek tamamlamıştı.Pen'in onu sakinleştireceğini umarak gözlerini kaçırmaya devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Penelope Raynolds

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.



Mücadele Tarafı : Gryffindor Braveyard for life. +_+
Kan Durumu : Safkan

Not Empty
MesajKonu: Geri: Not   Not EmptyPtsi Haz. 07, 2010 8:45 pm

Matthew, cadının kollarını boynuna dolamasına sıkı bir sarılışla karşılık verince Pen kıkırdayarak saçlarını geriye attı; beklediğinden iyiydi. Rüzgar şiddetle eserken arada ikisinin rahatsız, heyecanlı gülücükleri zorlukla duyuluyordu. Bir kaç karga gaklayarak yanlarından süzüldü, göl kuvvetli dalgalarla çimenleri ıslattı; sanki yağmur buna yetmiyormuş gibi. Matt, Pen'i korumak istercesine kendine çekince kız karşı koymadı. Bu tür durumlarda en açık sözlü, en rahat kişi genelde bu genç cadı olurdu zaten. Gözlerini kaçırıp duran genç büyücüye rahatça bakıyor, imalı şekillerde sırıtıyordu.
"Ah, Pen. Seni burada gördüğüme gerçekten çok sevindim. Biliyorsun geçen sene okula gelmen beni çok mutlu etti. Seninle konuşmak için hep fırsat kolladım ama birtürlü başbaşa olduğumuz bir anı yakalayamadım. Sonunda böyle bişey yapmayı düşündüm. Tanrım, gerçekten çok heyecanlıyım. Kafamdaki herşey birbirine girdi."
Ah! Tahmin ettiğinden iyi şeyler duyuyordu. Matthew'un Lazernia'dan ayrıldığını öğrendiğinden beri aynı cümleleri duyduğu ses, kafasının içinde bir bayram havası yaratmış, heyecanla bağrıp çağırıyordu. Matthew gözlerini kaçırmaya devam ederken Pen içten içe eğleniyordu. Aceleye gerek yoktu, onu tabii ki sakinleştirecek, söyleyeceği şeyleri biliyor olsada ağır ağır söylemesine izin verecekti. Elini Matt'in omuzuna koydu ve kendisine bakmasını söylemek istercesine hafifçe dürtükledi. Kaşlarını numaradan çatmış olsada dudakları sıcacık bir gülümsemeyle yukarı kıvrılmıştı. Dalgalanıp duran saçlarının parlatıcısına yapışıp kendisini rezil olmamasını diledi. Doğduğundan beri tanıdığı dostunu rahatlatacağını bildiği neşeli bir sesle konuşmaya başladı.
" Geçen sene başbaşa kalamamış olmamız, görüşleriyle canımı sıkan kız arkadaşın olabilir. "
Bunun Matt'i rahatsız edebileceğini farkedince omuz silkti.
" Ama artık başbaşayız. Bende böyle bir şeyi istemiyordum diyemem. Evet Matt, konu nedir? "
dedi biraz daha ciddileşsede sıcak gülümsemesini koruyarak, bacak bacak üstüne attı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Rhydderch

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Matthew Rhydderch



Mücadele Tarafı : Aydınlık
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kurt

Not Empty
MesajKonu: Geri: Not   Not EmptyPtsi Haz. 07, 2010 9:11 pm

Pen'in elini Matthew'un omzuna koyması ve onu dürtüklemesinin ardından Matthew dikkatini Pen'e doğru vermişti.Biraz korksada artık gözlerini ona kilitlemişti.O sırada Pen'in yüzündeki sıcak gülümsemeyi görmüştü.Matthew'u biraz daha rahatlatsada tam anlamıyla heyecanını dindirememişti.Ardından Lazernia hakkında birkaç laf etmişti.Bu laflar nedense Matthew'un hoşuna gitmişti.Oda başbaşa kalmak istiyordu.Matthew şuanda sevinç naraları atmak istiyordu fakat kendini tutmalıydı.Üstelik hemen bir sonuca varmamalıydı.Şuanda yapması gereken Pen'e karşı olan duygularını açmaktı.Hala kaygıları vardı ama artık dayanılmayacak bir seviyeye gelmişti.Pen'in gözlerine bakmaya devam ederken "Gerçekten nasıl başlayacağımı bilemiyorum Pen.Aslında bu konu için öncelere gitmek gerekir ama.Çok kararsızım bunu konuşmak konusunda.Sanırım şuanda ne söylemeye çalıştığımı anlamışsındır." Matthew saçmaladığını düşünüyordu.Gerçekten ne yapacağını bilemiyordu ki.Tekrar gözlerini Pen'den kaçırdı ve geriye doğru bir iki adım attı.Bu olayın sonucunda neler olacağını bilmiyordu.Yinede hisleri iyi olacağı yönündeydi.Hisleri onu genelde yanıltmazdı.Bu seferde hislerine güvenmeli ve gerekeni yapmalıydı.Ama heyecanı onun konuşması için büyük bir engel oluşturuyordu.Biraz daha bekleyip sakinleşmek iyi bir fikir gibi gözüküyordu ama bu sefer çok farklı birşey yapacaktı.Tekrar Pen'in dibine kadar geldi.Sağ elini Pen'in beline doğru götürerek onu kendine doğru yavaşça çekti.Gözlerini kapatarak Pen'in kırmızı dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.Utançtan kıpkırmızı olmuştu ama soğuk hava bunu gizliyordu.Hemen kendini geri çekti.Heyecanlı ses tonuyla gülümseyerek "Sanırım başardım ha?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Penelope Raynolds

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.



Mücadele Tarafı : Gryffindor Braveyard for life. +_+
Kan Durumu : Safkan

Not Empty
MesajKonu: Geri: Not   Not EmptyPtsi Haz. 07, 2010 9:25 pm

" Gerçekten nasıl başlayacağımı bilemiyorum Pen. Aslında bu konu için öncelere gitmek gerekir ama. Çok kararsızım bunu konuşmak konusunda. Sanırım şu anda ne söylemeye çalıştığımı anlamışsındır."
Öncelere gitmek gerekir lafıyla çocuğun neler kastettiğini biliyordu Penelope. Ama ne kadar öncelerden bahsediyordu? Kızın hiçbir şey söylemeden Fransa'ya taşınıvermesi mi, ona asla bir mektup yazmamış olması mı, ailesinin bile Matt'e kendisinden oldukça az bahsetmesini tembihlemesi mi, hiçbir şey olmamış gibi aniden İngiltere'ye dönmesi ve neler olduğunu daima en yakın arkadaşı olan bu çocuğa hiç anlatmamış olması mı? Belkide hiçbirini kastetmiyordu. Söylemek istediği tek şey, birbirlerini tanıdıkları ilk andan beri aralarında oluşan güçlü çekimdi. Bu düşüncelere gömülen kız Matt'in kendisinden uzaklaştığını kafasını kaldırdığında farketti. Gerçi Matt Pen'in bakmasını beklermiş gibi aniden ona yaklaşmıştı. Her daim sakin kalan kızın kalbi çırpınmaya başladı, çocuğun bembeyaz eli beline uzanıp kızı kendisine çekti. Daha ne olduğunu anlamadan kısa fakat anlamlı bir öpücük kondurmuştu dudaklarına. Pen ürpererek geri çekildi. Matt utangaçça gülümsüyordu.
" Sanırım başardım ha? "
Yıllardır Pen'in hayalini kurduğu öpücük, az önce mi gerçekleşmişti? Nadiren yakalandığı şaşkınlık anı uzamadan dağıldı. Kız güldü ve hiç tereddüt etmeden Matt'in bir elini sıkıca tuttu.
" Ah evet, kesinlikle başardın. Bakalım bizim kedicikler ne düşünecek. "
dedi kıkırdayarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Rhydderch

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Matthew Rhydderch



Mücadele Tarafı : Aydınlık
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kurt

Not Empty
MesajKonu: Geri: Not   Not EmptyPtsi Haz. 07, 2010 9:48 pm

Matthew, Pen'in verdiği tepkiden sonra üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu.Olay çok hızlı gerçekleşmişti.Matthew'un kafasında kurduğu sözler kesinlikle bunlar değildi.Yinede herşeyin bir an önce bir sonuca ulaşması Matthew'u mutlu etmişti.Yıllardır beklediği an sonunda gelmişti.Bu öpücüğü kondurmadan önce aklı hep duygularını ilk kez açtığı zamana kayıyordu.Bunun tekrar yaşanmasını kaldıramazdı.Hala o günlere ait sorulacak birçok soru vardı.Şimdi yeri değildi elbet bu anın keyfini sürmeliydi.Son birkaç aydır gerçekten morali çok kötüydü ve ne yapacağını bilemez bir haldeydi.Birden herşeyin bu kadar hızlı gelişebileceğini tahmin bile edemezdi.O sırada Pen'i fazla beklettiğini düşünerek konuşmaya başladı. "Şimdiden 'Ah, şu aşk böceklerine bakın' dediklerini duyar gibiyim.Bu an için ne kadar beklediğimi tahmin edemezsin." heyecandan titrerken elini Pen'in pürüzsüz yüzüne doğru götürerek, elinin dış kısmını Pen'in yanaklarına gezdirmeye başladı.Sıcak bir gülümsemeyle Pen'e bakarken ne kadar mutlu olduğunu görebiliyordu.Şuanda hiçbir şey konuşmak istemiyordu.Saatlerce burada Pen'e bakarak vakit geçirebilirdi.Sanırım Matthew'un bişeyler yapması için her zamank gibi Pen'in Matthew'u tetiklemesi gerekecekti.Bunun için güzel yöntemleri vardı.Bakalim bu sefer nasıl bir yöntem uygulayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Not

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-