AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Islak Düşler

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Katherine Isabella Wilson

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Katherine Isabella Wilson



Mücadele Tarafı : Vampirler
Kan Durumu : Her türlüsünü severim, taze olması yeterli, yıhaha.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 11:43 am

Kişiler : Bartuc C. Faust & Gabriella Martinez
Zaman : Sabah 7 sıraları, daha kahvaltı yeni başlamışken
Olay : Geceleri dışarı çıkma giderek zorlaşmıştır.Arttırılan güvenlik yüzünden.Gabriella herkesten önce bir şeyler atıştırır ve gölü tenha ve sessiz bulacağı tek zaman olan kahvaltı saatini seçer ve günün ilk saatlerini izler göl kenarında.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/k-a-t-h-e-r-i-n-
Katherine Isabella Wilson

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Katherine Isabella Wilson



Mücadele Tarafı : Vampirler
Kan Durumu : Her türlüsünü severim, taze olması yeterli, yıhaha.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 11:57 am

Gecenin o bitmek zorunda olan büyüsü... Ortak salonun buğulu camından yıldızların süslediği semaya bakmak ne kadar huzur vericiydi oysa.Neden gün doğunca kendini bu kadar esaret altında hissediyordu.Daha geçen yıl kabuğunu kırdığı anda 'Evim' dediği şato neden bu kadar ıstırap veriyordu artık ona. O Quidditch kazasından sonra kaybettiği tek şey anıları olmamıştı belli ki.Geç bulduğu ama erken kaybettiği bir yaşama sevinci vardı içinde kocaman bir boşluk bırakan.Kara bir delik... Nasıl dolar,ne zaman dolardı tekrar bilmiyordu Gabriella.Tek bildiği, geceyi seviyordu. Özgür hissediyordu.Tüm gün ruhunu kontrol eden bir sürü etki.Dersler, arkadaş çevresi, aile, profesörler, okul bekçisi, okul hademesi,kütüphane görevlisi... Güneş gökyüzündeki yerini koruduğu sürece bir şeyler sürekli kontrol ediyordu onu.Sadece onu mu? Elbette hayır, herkesi. Ama gece ne yaptığına kimse karışabilir miydi.Gece herkes özgür değil miydi çünkü? Gün ışığındaki bastırılmışlığı gece bir cüppe gibi üzerinden sıyırıp atınca insanlar, herkes gün tekrar doğana kadar, kimisi uykuda, kimisi dışarıda bir yerlerde, özgürlüğün o sınırlı ve geçici tadını çıkarmak için uğraşmakta değil miydi? Kimse kimseyi düşünecek durumda değildi ki geceleri.

Geçen yıl sonunda olan bazı olaylardan dolayı şatonun giriş çıkışları daha da sıkı olmaya başlamıştı geceleri.Hademe sayısı 3 iken 5e çıkarılmış, tüm kapılar nöbetleşe bir şekilde bekleniyordu.Artık görünmezlik pelerinleri, dikkat dağıtma büyüleri, tılsımlar... Hiçbiri işe yaramıyor gibi görünüyordu. Gündüzleri hapsolduğu dersler ve kurallar yetmiyormuş gibi şimdi geceleri de özgürlüğün kapısını 5 tane budala bekçi beklemekteydi. İçindeki Gabby'i bulmak için artıyordu her geçen gün isteği.Bu yalnızlığı sevmiyor muydu elbette seviyordu.Ama bu kurallar, bu yasaklar, bu ruh haliyle daha ne kadar çekilir hiç bilmiyordu. Şimdi tek başına kalmak için tek şansı herkes büyük salonda kahvaltısını yaparken göl kenarına kaçabilmekti.Herkesten önce büyük salona indiğinde daha kapıları bile yeni açıyorlardı.Koşarak masasına giderken hademenin birinin -Merlinin sakalı! Çocuk kaç gündür açsın sen! diye söylendiğini duymuştu.Açlıkla alakası bile yoktu.Kimse gelmeden karnını doyuracak, en azından açlıktan bayılmayacak kadar bir şeyler atıştıracak ve doğruca arazi kapısından göl kenarına sıvışacaktı. Bir kaç dilim kızarmış ekmeğin ardından ayak sesleri duyulmaya başlanmıştı bile.İşte binlerce öğrenci buraya doğru geliyordu.Ağzının kenarında kalan ekmek kırıntılarını hızlıca temizledikten sonra oturağın üzerinden zıplayarak arka kapıya doğru ilerledi.Bugün ders olmaması çok güzeldi.Okul formasını ne kadar sevse ya da formasına saygı duysa da bazen kot ve tshirt üzerinde giydiği polarların yerini hiçbir şey tutamıyordu.Rahatlık hissi... İşte ihtiyacı olan yegane şey.

Büyük kapıdan çıktığı anda arazinin temiz havası, güne yeni uyanan ağaçlar, yaratıklar,göl, hatta bulutlar.. Hepsi uykudan yeni kalkmış esneyen küçük çocuklar gibiydiler.Gece ise uzun süren bir vardiyadan sonra uykusuna çekilmiş gibi görünüyordu.İşte gündüzün nöbet sırası... Taş merdivenleri hızlıca inerek göl kenarına doğru yol almaya başladı.Islak çimler üzerinde spor ayakkabıları hafiften ıslanmaya başlamıştı bile.Aldırmıyordu.Ne kadar hızlı yürüdüğünün farkında bile değildi.Göl kenarına geldiği ve parlak su yüzeyini gördüğü anda durdu.İşte yürümeyi kestiği anda farketmişti nasıl nefes nefese kaldığını. Yüzünde belirsiz ve sanki yıllar sonra o huzur verdiğine inanılan efsanevi ışığa ulaşmış gibi bir gülümseme belirdi.Nemli çakılların üzerinde elleri polarının ceplerinde yürürken oturacak biryerler aradı ama heryer gecenin bıraktığı sessiz yağmur nedeniyle ıslak ya da nemliydi.Yaşlı, emektar bir ağacın sık dalları altında kalmış bir kaya parçası gördü.Dallar ve yapraklar o kadar sıktı ki neredeyse çatı görevi görmüş, gölgesindeki yerlere damla yağmur suyu düşmemişti.Ağacın altına doğru ilerledi ve arazide kuru kalmış tek yer olan kayanın dibine çöküverdi.Sırtını kayaya yasladı ve gözlerini kapadı.İçine çektiği temiz havada hala gecenin bıraktığı bir kaç parça özgürlük bulabilirdi belki.Boş..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/k-a-t-h-e-r-i-n-
Bartuc C. Faust

GezginGezgin
Bartuc C. Faust



Mücadele Tarafı : Arka taraf
Rp Sevgilisi : Allecra Bellini.
Kan Durumu : Safkan-Faust.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 2:20 pm

Şatonun sessizliği bile artık uyumasına yardımcı olamıyordu, gece göğünün kadife perdesini ve yıldızların belirsiz fakat ısı verici ışığını üzerinde hissetmeliydi. Ranzasının cam kenarında olması bir nebze idare ediyordu fakat sırt üstü uyumak gerçekten bir işkence gibiydi Bartuc için. Ahırdan bozma evindeki çatının eğimi, tek katlı bir yer olduğu için ona uyurken ensesinin yıldızların ışığında parladığı gibi bir his veriyordu. Yatakhaneyi paylaştığı Ravenclawlardan birkaçı şimdiden uykuya dalmıştı bile. Onların ritimli horultularında boğuldu düşünceleri ve şafak sökene kadar deliksiz uyudu. 4 saatlik uyku ile idare edebilirdi fakat karnındaki boşluk duygusu ranzasının altında duran şekerlemelerle vücuduna biraz takviye yapması gerektiğini fark ettirdi.

Açlığını biraz olsun bastırdıktan sonra Ravenclaw ortak salonunu Hogwarts’ın geri kalanıyla ayıran yere geldi, her geçişinde farklı bir soru bulan heykele yine şaşkınlıkla karışık bir saygı duymadan edemedi, her ne kadar sorduğu sorular bazen aptalca bir basitlikte olsa bile. Aşağı inerken aklında dışarı çıkıp kayalıklara doğru uzun bir yürüyüş yapmak vardı. Uzun, sessiz, iç bunaltıcı derecede yavaş bir tempo, tek ihtiyacı olan buydu. Sonrasında günün getireceği sürprizleri bekleyecekti, hiçbir zaman hazırlıklı olamayacağını bilse de bu yürüyüş ona biraz olsun dinginlik verecekti. Büyük salonun bomboş olduğunu görmek Bartuc’u şaşırtmadı, bu saatte kalkıp kahvaltı yapacak kişilerin ruhsal dengesi ve biyolojik saatleri kontrolden geçmeliydi ona göre. Şatonun dışına çıkınca derin bir nefes çekti açık havadan, üzerinde Ravenclaw Binasından olduğunu belirten cübbesi vardı. Ortak salon dışında sivil takılmayı pek sevmiyordu, ders olsun ya da olmasın. Kayalıklara doğru yürürken göl tarafından gelen bir esintiyi içine çekti, bu ona her zamankinden farklı bir haz vermişti. Denizin tuzlu esintisinden çok farklıydı gölden gelen hava. Deniz hiç yaşlanmayan bir çocuk gibi coşkuluyken, dalgaları her kıyıya vuruşunda neşeli haykırışları anımsatırken göl daha çok denizin enginliğinin bilincinde olan fakat ona daha tepeden bakan bir yaşlı amca gibiydi. Buram buram efsane kokuyordu göl, durgun suyun içindeki hareketler bazen gözle görülebiliyordu denizin aksine. Ayrıca köpükler de yoktu gölde, yalnızca nilüferler ve onların yeşilliğinden yayılan huzur. Huzur, bu yürüyüşü huzur için yapıyordu Bartuc. Rotasını göle çevirdi ve adımlarını biraz hızlandırdı, yaptığı dönekliğin deniz tarafından cezalandırılmaması içindi belki de acelesi. Göle yaklaştığında yavaşladı, yürüyüşün temposu kalp atışlarını biraz hızlandırmıştı fakat ağır koşullara alışık olan vücudu için bu hiç de zorlayıcı bir tempo sayılmazdı.

Elinden geldiğince sessiz bir şekilde ilerledi, sanki ortamın atmosferini kırdığı bir dal tarafından bozmak istemez gibiydi. Zarif yürüyüşü garip bir şekilde işe yaradı, gözlerini kapamış olmasına rağmen etrafındaki her şeyi algılamaya çalışıyor gibi görünen bir kız oturuyordu biraz ileride. Dikkatli bakınca anıları canlandı; yaşanmış olmasına rağmen önemsenmeyen anılar normalden sert çarptı zihnine. İlk sene aynı kompartımanda geçirmişlerdi yolculuklarını bu kızla, fakat ilk adımı atan kişi olmak istememesi nedeniyle kıza karşı ilgisiz davranmıştı. Bu okul onun için bir sınav yeriydi ve duygusal şeylere ayıracağı her dakika onu mezun olduktan sonra içinde kalacağı dünyada daha zayıf bir kişi yapacaktı. İşte bu yüzden girdikleri ortak derslerde kız tarafından başlatılmaya çalışılan konuşmalar soğuk bir şekilde noktalanmıştı Bartuc tarafından. Bazen ise bu soğukluğu aşmak istercesine o denemişti kıza yaklaşmayı fakat tahmin edilemez bir cadıydı karşısındaki ve konuşmaları kısa sürmüştü. Bir Hufflepuff olmasına rağmen kütüphanede çok vakit geçirdiğini biliyordu Bartuc bu kızın. O an her ne yapmak için geldiyse onu yapması için onu rahat bırakmaya karar verdi genç büyücü ve gölün diğer tarafına doğru yürümeye başladı, ikinci adımı sessizliği bir bıçak gibi yardı, bastığı yerde nasıl olup da kuru kaldığı bilinmeyen bir dal kırıldı. Dikkatsizliğine lanet ederek arkasını döndü, kızın tepkisini merak ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katherine Isabella Wilson

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Katherine Isabella Wilson



Mücadele Tarafı : Vampirler
Kan Durumu : Her türlüsünü severim, taze olması yeterli, yıhaha.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 2:28 pm

İçine çektiği temiz havayı tüm hücrelerinde hissediyordu.Geceden miras kalan yağmurun dallardaki kokusu, ferahlığı.. Biliyordu güneş gökte yükseldikçe bu ferah ve serin havanın yerini bunaltıcı bir nem bulutu alacaktı.Günün değerlendirilmesi gereken saatleriydi bunlar Gabriella için. Ya güneş tepeye çıkana dek, ya da birileri buraya teşrif edip tenhalığı bozana dek duracaktı burda.Dizlerini karnına doğru çekmiş, sırtını sert ama kuru kayaya yaslamıştı.Uzaktan, ormanın içlerinden binbir çeşit yaratığın sesini duyabiliyordu sanki.Biraz daha dursa öyle, biraz daha konstantre olsa görebilecekmiş onları gibi yoğunlaşıyordu karanlığa. Zaman mekan kavramlarını kaybediyordu böyle anlarda.Tam gözlerini açmak üzereydi ki duyduğu ani bir çıtırtı ile bir anda gözlerini açtı.Refleks olarak yerinden fırlaması gerekirdi ama yapmadı.Sadece etrafına bakındı.Bir silüet gördü önce.Arkası dönüktü kim olduğunu anlayamadı.Ama bu kadar sessiz yaklaştığına göre farklı bir amacı olmalıydı.Gabriella'yı görmemiş olması imkansızdı Kimsin? diye sordu net bir ses tonu ile.Saatlerdir konuşmamanın verdiği etki ile biraz cızırtılı çıkmıştı sanki sesi.Aldırmadan hafifçe öksürdü ve ardından bakmaya devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/k-a-t-h-e-r-i-n-
Bartuc C. Faust

GezginGezgin
Bartuc C. Faust



Mücadele Tarafı : Arka taraf
Rp Sevgilisi : Allecra Bellini.
Kan Durumu : Safkan-Faust.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 2:53 pm

Kızın gayet sakin bir şekilde oturmaya devam ettiğini görmek Bartuc’u biraz şaşırtmıştı fakat yine de sorduğu soruyla bu şaşkınlıktan kurtuldu. “Kimsin” sesi biraz çatallı çıkmıştı fakat yine de aşırı kendinden emindi. İçinden bir ses aldırmamasını, şatoya ya da kayalıklara doğru dönüp gitmesini söylüyordu. Bu sesi görmezden gelip karşısındaki cadıyı aynı kendinden emin ses ile cevapladı. “Bartuc”. Ardından ıslaklığı belli olmasına rağmen kendini yere bıraktı, çimenlerin üzerinde birikmiş çiğ cüppesinden içeri sızarken dudakları yeniden aralandı, bu kadar sene aynı okulda bulunmuş onca derse beraber girmişlerdi fakat kızın ismini bilmiyordu, zaten isimler pek aklında kalmazdı Bartuc’un. “Sen?” diye sordu, kafasını o yöne çevirmemişti, zaten çevirmesine de gerek yoktu. Burada ikisinden başka kimse olmadığı belliydi. Cevabı beklerken bakışları göle çevrildi genç büyücünün, suyun içinde neler olduğu derslerde anlatılırdı bazen fakat bunu deneyim etmek nasıl bir duygu olurdu acaba, suyun soğukluğu gözünü korkutmasa biraz yüzebilirdi aslında.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katherine Isabella Wilson

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Katherine Isabella Wilson



Mücadele Tarafı : Vampirler
Kan Durumu : Her türlüsünü severim, taze olması yeterli, yıhaha.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 3:06 pm

Sessizce, biraz merak biraz da umursamazlıkla izlediği siluet hiç de acelesi yokmuş gibi bir tavırla ağır ağır ona döndü.Ama öncesinde bir kaç saniye cevap verip vermemek yada kalmak ve gitmek arasında ikilemde kalmıştı sanki.Siyah koyu saçların arasından gördüğü keskin yüz hatlarını tanıması çok uzun sürmemişti.Islaklığa aldırmamış bir tavırla yere oturmuştu.Sessizce hareketlerini izlerken bir an neden yaptığını anlamadan gözlerini ondan ayırıp gölün parlak yüzeyine çevirdi derin bakışlarını.'Bartuc' ismi bir kaç kez fısıldadı beyninde. Bu isim ona donuk bir yüz ve kusursuz bir cam ardındaki snitch gibi birşey hatırlatıyordu.Bu okula geldiği günden beri ne zaman uzansa hep o cama çarpmıştı.Aralarındaki bu anlayamadıkları sert ama saydam duvar neydi gerçekten bilmiyordu. Öğrenmeye de çalışmamıştı belki de.Öğrenmesi veya o duvarı yok etmesi için ne sebebi vardı ki? Adını sorması üzerine bakışlarını tekrar ona doğru sabitleyip hafifçe yutkunduktan sonra cevap verdi. -Gabriella Sesi bu kez daha güçlü ve net çıkmıştı.Pürüzsüz.En az gölün yüzeyi kadar.Orman tarafından gelen ve gölün yüzeyini hafifçe titreterek esen rüzgar omuzunden öne doğru düşen saçlarını tararmışcasına geriye doğru savurmuştu hafifçe.Ilık rüzgarı teninde hissetmesi ile yine bir an için gözlerini kapadı ancak bir kez daha transa geçmeyi göze alamazdı. Bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama ne diyecekti ki.Nasılsın? mı.Hayır saçma olurdu.Sanki her gün görüyormuş da bu gün nasılsın Bartuc? der gibi.Kafasını hafifçe salladı iki yana.Kendisi ile tartışıyor gibiydi.Ancak Bartuc ona dönüp hareketlerini görmeden yine sabit, hareketsiz bir duruma geldi.Dizlerini daha de kendine çekip çenesini dizine yasladı ve göle bakınmaya devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/k-a-t-h-e-r-i-n-
Bartuc C. Faust

GezginGezgin
Bartuc C. Faust



Mücadele Tarafı : Arka taraf
Rp Sevgilisi : Allecra Bellini.
Kan Durumu : Safkan-Faust.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 4:33 pm

Kız ismini söyledi, sesi bu sefer çatallanmamıştı. Bartuc bu ismi ne kadar süre aklında tutabileceğini merak ediyordu, beraber biraz vakit geçirseler unutmazdı aslında fakat trendeki ilk karşılaşmalarından beri aralarında duran çit böyle basit bir nedenle aşılamazdı. Gölün antik bilgeliği orman yönünden gelen bir esintiyle genç büyücünün ciğerlerine doldu, ormanın da kokusunu taşıyordu bu esinti. Tepeleri görünen ağaçları hayal etti, onların üzerinde süzüldüğünü. Yumuşak tüylü kanatlarına rüzgarın dolduğunu ve kuyruğuyla yönünü göle doğru çevirdiğini, dalışa geçerken kanatlarını vücuduna yakınlaştırıp gerekli ivmeyi kazandığını hayal etti. Uçmanın nasıl bir duygu olduğunu merak ederdi hep, yükseldikçe soğuyan havayı teneffüs etmek nasıl olurdu acaba? Ardından bu mekânda yalnız olmadığını fark etti yeniden, acaba Hufflepufflı cadı neler düşünüyordu, bir kahin ya da zihinfend olmadığı için sormanın en güzel yöntem olacağına karar verdi. “Ne düşünüyorsun Gabriella?” Aralarındaki gereksiz fakat somut duvar böyle bir soruyla ne hale gelecekti acaba, geçen seneler boyunca kendisini korumak için uzak durmuştu çoğu kişiden, çünkü arkadaşlık insanı zayıflatırdı. En azından ailesi böyle öğretmişti ona.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katherine Isabella Wilson

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Katherine Isabella Wilson



Mücadele Tarafı : Vampirler
Kan Durumu : Her türlüsünü severim, taze olması yeterli, yıhaha.

Islak Düşler Empty
MesajKonu: Geri: Islak Düşler   Islak Düşler EmptyPtsi Haz. 07, 2010 4:44 pm

Genç büyücü de tıpkı kendisi kadar hareketsiz bir şekilde oturduğu yerden gölü izliyordu.Sessizce onu izledi.İzlediğini görmesi imkansızdı neredeyse arkası dönük oturuyordu.Eğer kafasını ona çevirmeye kalkarsa hemen farkedip başka yere bakacaktı.Ama bu tarafa dönmeye niyeti varmış gibi durmuyordu.Kollarını bacaklarının etrafına sararak göle bakınmaya devam etti.Aldığı her derin nefeste arazinin türlü bitkilerinin kokusunu, her seste bir canlının çıkardığı sesi alıyordu sanki.Hepsini ayırt etmek mümkün değildi.Bu yüzden kendini bıraktı ve ses ve kokuların ahenginin tadına varmaya çalıştı.Bartuc'dan gelen bir soru ile dikkati tekrar dağılmıştı.Bir an ne kastettiğini düşündü.Aynı anda bir sürü şey düşünürdü, hangisini soruyordu ki? Ortak alanları yoktu, paylaştıkları birşeyler yoktu.Kimbilir ne kastetmişti. Az daha dalgınlıkla ağzından bir şey kaçıracak ve kıpkırmızı kesilecekti ki çabuk engel olmuştu kendine. -Şato giriş çıkışlarının akşam yemeğinden sonra bu kadar sıkı kontrol edilmeye başlanmasının ne kadar sinir bozucu olduğunu düşünüyorum.Ya sen? deyiverdi bir anda.Aslında düşündüğü şey tam olarak o değildi.Bunca yıllık tanışmışlıkları vardı ve daha ilk sohbetlerinde yalan söylemişti.Düşündüğü şey onun ne düşündüğü ya da yıllardır neden konuşmuyor olduklarıydı.Aralarında bir bağ ya da arkadaşlık kurmamış olmalarına veya çaba göstermemiş olmalarına rağmen yıllardır Bartuc hakkında merak ettiği şeyler sanki bir anda su yüzüne çıkmaya çalışıyordu.Düşündükleri ve söylediklerini kontrol etmesi gerekirken aptalca bir şey deyip rezil olmamak için gerçekten büyük çaba gösteriyordu Gabriella.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/k-a-t-h-e-r-i-n-
 

Islak Düşler

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-