AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Masumun Günahları...

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Sleet Norabel

GezginGezgin
Sleet Norabel



Mücadele Tarafı : Karanlığa meyilli
Kan Durumu : Melez

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 5:25 pm

Replikler... Nasılsınlara verilen iyiyim cevapları gibi klasikleşmiş sözler, hikayeler. Bambaşka hayatlara girip bambaşka ruh hallerini oynarken kendim olmayı unutmak. Muggle annenin, başarılı ve büyülerini büyücüler adına kullanan babayı öldürmesi sonucu evden kaçan küçük Sleet değildim artık. Hacimli dalgalara sahip sarı saçlarım uzamış, masmavi gözlerim benliğini yitirmişti. Tek bildiğim geçmişimdi ki bu da kendimi bulmaya yetecek ayrıntı değildi. Artık senaryodan senaryoya değişen biri olmuştum. Hayatım üç saatlik filmler ya da birkaç sahnelik tiyatrolar arasında gidip geliyordu. Bu koşuşturmacadan ya da kendim olamamaktan şikayetçi değildim. O küçük kız, tehlike içinde şansı olmasa hayatta kalamazdı. Bense şimdi, büyülerimi ustaca kullanıp her tehlikeden kurtulabilen Muggle düşmanıydım. Sahne, kostümler, replikler değişmişti geçen her yılla birlikte.

Roma'nın tarih kokan kaldırımlarında attığım her adımla dar pantolonumun altındaki kırmızı topuklularımın çıkardığı sesler bakışların bana dönmesini sağlayacak kadar yankılanıyordu. Gecenin bu saatinde böyle bir kızın sokakta ne işi olduğu düşünülse de, büyüdüğüm yerlerden korkacak halim yoktu. On iki yaşıma kadar, Hogwarts mektubuyla buluşana kadar... Babamın kızı olduğumu, anneme asla benzemeyeceğimin kanıtıydı o mühürlü mektup. Büyücüydüm ben aciz bir Muggle değil. Sevdiğim adamı öldüremezdim ben. Yapmamalıydım, anneme benzememeliydim. Kimseye güvenemem, aşık olmaktan korkmam bu yüzdendi belki de. Hogwarts'ta bir iki günlük ilişkilerin sonucu güvensizlik ve sevgisizlikten kaynaklanan sorunlardı. Son birkaç yıldır yaptığım gibi bu gece de geçmişimi düşünüp benliğimi aramayacaktım. Böylesi iyiydi. Gerçekte olmayan kişiler olup, her seferinde değişmek. Kolaydı.

Sonunda topuk seslerim müzik sesine karışmış, aradığım yeri bulmuştum. Atalante'nin gitmeye vakit bulamadığım gece kulübü... Dünya turunda tanıştığım oldukça yardımsever kızla vakit geçirmek belki de hayatımda severek yaptığım nadir şeylerden biriydi. İçeriden gelen müziğe adım attığımda barın büyüklüğü, küçük dilimi yutmama neden olacak derecedeydi. Das edenler, içki içenlerle karışmazken ortamın büyüleyici renkleri kapıda öylece kalmama sebep olmuştu. Yanıma gelen hoş sayılabilecek çocuğa Atalante'yi sorup bara geçerken aklımda, boş bulduğum bu geceyi en güzel şekilde geçirmek vardı. Kendime sert içkilerden birini söylerken az önceki çocuğun Atalante'yi bulmasının uzun sürmemesini diliyordum. O'na anlatacak pek çok şeyim ve verecek bir adres vardı elimde.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atalante Vigoureux

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Atalante Vigoureux



Mücadele Tarafı : Eğlence
Rp Sevgilisi : Brian
Kan Durumu : Melez
Patronus : Deniz atı

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 8:21 pm

Kendimi kendim hissettiğim yer.Sonuna kadar bana ait olan biryer.Uzun uğraşlar sonucunda elde edilen bir yer.Zaman öyle hızlı geçmişti ki.Artık buradaydım döktüğüm terler emeklerim bir sonuca varmıştı.Belki de harcanan paranın veya ailemden uzak kalmam gerekiyordu ama olsun diyorum bazen.Sonunda Roma'da karar kılmıştım.Ama bunun nedenini bilemedim aksi gibi.Her zaman yüzüstü bırakılmış bir şehir gibi düşünmüştüm burayı.İnsanların sadece bilim ve kültür için gelebileceği bir şehir.

Şöyle bir etrafıma bakınca kendimle gurur duyuyordum.Gece yaklaşmaktaydı.İnsanlar yavaş yavaş geliyordu.İlk başlarda abimden izinsiz bir iş yapmak pek içimi rahatlatmamıştı fakat daha sonralarda gelişen olaylar bunları yedekte bırakmıştı.Zaten abimin de yüzünü bu aralar görmüyordum.Düğün hazırlıkları yüzünden kafasını kaldırıp da kardeşine vakit ayıramamıştı.Ama onu suçlamamıştım.Doğru düzgün düğün hazırlıklarına bakmaya bile gitmemiştim.Onlar düğün hazılığı ile ben de kulüb için uğraşırken birbirimizi unutmuştuk adeta.Sadece onunla düğüne geleceğim ve gelinin nedimesi olacağım hakkında bir konuşma yapmıştık.Aslında garip bir durumdu abisinin düğününde nedime olmak.Aslında bir bakıma iyi olmuştu kıyafet seçimi gibi konulardan her zaman sıkılmışımdır.

Ofisimde oturmuş bir yandan gece kulübündeki müştürileri ve çalışanları inceliyor bir yandan da şarabından bir yudum alıyordu.Kulübü açtığından beri içki konusundan kendini tutamıyordum.Ama hiçbir zaman sarhoş da olmamışımdır.Kafam her zaman dinç olmuştur.Yoksa bunca işle güçle uğraşmam güçleşirdi.Bunca iş güç derken Jeffrey'i de boşladığımı fark ediyordum aslında.Kendimi suçlu hissedecek davranışlarım vardı ama fazla dikkate almıyordum bunları.Arkamı dönüp şöyle bir aynaya baktığımda zayıfladığımı hissetmiştim.Üstümdeki ince parlak renkli elbise artık sanki düşecekmiş gibi duruyordu.Taşımıyordu vucüdum onu.O kadar rahatsız edilmek istemediğime rağmen kapının çalınması sinirlendirmişti beni.Bir hışımla kapıya dönüp ''Gir.'' dedim.İçeriye giren garsonlardan biri biraz çekingen bir ifade ile ''Efendim sizi görmek isteyen bir bayan var.'' dedi.Merakını cezbedecek türdendi.Burayı fazla kişi bilmezdi.Sadece yakın çevremdeki sınırlı kişi bilirdi.''Tamam.Sen çıkabilirsin.'' dedikten sonra bardağı masaya bırakıp ofisimden çıktım.Çatı katındaki odamın merdivenlerinden inerken bir yandan da kim olabileceği düşüncesi kafamı kurcalıyordu.Garsona nerede olduğunu sorduğumda barı göstermişti.Tanıdık bir yüz ararken güzeller güzeli bir yüz görmüştüm ve bu yüzü asla unutmazdım.Sleet dünya turum sırasında tanıdığım çok tatlı bir oyuncuydu.İşinde de oldukça başarılıydı ayrıca.Onu en son bir oyununa gittiğimde görmüştüm.

Daha fazla vakit kaybetmeden bara yöneldim.''Steel bu sen misin tatlım?Ne işin var buralarda?'' Sözlerimi söylerken Steel'in güzelliği ile çevremdeki erkeklerin ona baktığını hissetmiştim.Hatta garsonlar bile.Kaçamak da olsa onlara attığım bakış işlerine dönmelerini sağlamıştı.Hiçbir zaman onlarda yakınlık kurma düşüncesinde değildim zaten.Etrafa şöyle bir bakındıktan sonra boş olan bir loca görmüştüm.''Steel canım gel şöyle geçelim.Daha rahat ederiz.''Steel ile locaya doğru yürürken müşterilerin eğlendiklerinden emindim.Dj işinde başarılı idi.Oturduğumuzda yanımıza gelen garson ''Ne istersiniz efendim?'' Diye sorduğunda ilk başta Steel'e baktım ama cevap çıkmamıştı içkilere benim karar vermemin daha iyi olacağı kesindi.'' Viski getirin ama şişesi ile birlikle ayrıca aperatiften birşeyler de getirin.'' Garson dediklerimin ardından hemen arkasını dönüp bara doğru yöneldi.''Eee canım hangi rüzgar seni buralara attı?'' Onu ilk sahnede gördüğümde çok başarılı olacağına emindim ve hala de eminim.Tatlı ve masum güzelliği onu doğal yapıyordu her zaman.


En son Atalante Vigoureux tarafından Salı Haz. 08, 2010 2:21 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sleet Norabel

GezginGezgin
Sleet Norabel



Mücadele Tarafı : Karanlığa meyilli
Kan Durumu : Melez

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyPaz Mayıs 30, 2010 12:47 pm

Fazla dikkat çektiğim bu bar taburesinde Atalante’nin biran önce gelmesi için dua eder olmuştum. Hayatım boyunca fazla ilgiden rahatsız olsam da küçüklüğümden beri yaptıklarım, başıma gelen tehlikeli durumlar ve şimdi de oyunlarım gözlerin üzerimde olmasını sağlıyordu. Lanet olsun! Neden çoğunluk gibi mutlu bir hayatım yoktu ki? Mesela Atalante. Çalışıp çabalamış ve Roma’nın en gözde kulüplerinden birini açmayı başarmıştı. Garsonlardan tutun da müşterilere kadar herkes, her şey oldukça seviyeliydi. Kocaman bir tebrikleri hak ettiğini söylemeliydim…

Birkaç dakika orada rahatsızca oturmamın ardından sarı saçlarının rüzgar esiyormuşçasına havalanmasına neden olarak yürüyen Atalante’yi gördüm. Tanrı’ya şükür!
''Sleet bu sen misin tatlım?Ne işin var buralarda?' O’nun sevecen ses tonuna gülümseyerek karşılık verirken ne diyeceğimi bilemiyordum. Annemden kaçarken buraya geldim, gelmişken de seni göreyim dedim? Ne hoş bir neden değil mi? Koşturmayla geçen günlerimi çoğu zaman hatırlamıyordum bile, tıpkı buraya nasıl, ne şekilde geldiğimi hatırlamadığım gibi. Bu şekilde hafızamda sadece replikler duruyordu. Oyun bitti ve yalanlar bir kez daha kazandı, küçüğüm. ''Sleet canım gel şöyle geçelim.Daha rahat ederiz O’nu başımla onaylarken bu göz hapsinden sıkıldığımı anlamasına seviniyordum. Birlikte locaya, ki burada dekor konusundaki zevki daha da belli oluyordu, ilerlerken gözlerimi çevreden, yaratılan ortamdan ayıramıyordum. Tek kelimeyle mühteşem ve büyülüydü! Biz otururken yanımıza gelen garsona viski söylemesi bu gece dağıtacağımın resmen kanıtlanmasıydı. Normalde hergün içen bir tip değildim. Küçüklüğümde bu tür şeylerle yeterince iç içeydim. Bunu, geleceğime yapmayacaktım. İçki, uyuşturucu benim için tek gecelik ilişkiler olacaktı. Eğlence için…

'Eee canım hangi rüzgar seni buralara attı?' Derin nefes alarak O’na vereceğim adresi düşündüm. Bir sonraki oyunun galasına çift kişilik bilet! Yanımda olmasını isteyeceğim nadir kişilerden biriydi Atalante. “Bir sonraki oyun için geldim buraya. Tabi gelmişken ünü heryerde duyulmuş kulübü de görmeden gidemezdim. Bir de sana bir süprizim var.” İçime dolan heyecan ve mutluluk sesime de yansımışken yüzümdeki kocaman gülümsemeyi tahmin edebiliyordum. Etrafımda sürekli birilerinin olması yanımda oldukları anlamına gelmiyordu. Birkaç gün geçirdiğimiz Atalante’nin ise tüm içtenliğiyle hemen yanı başımda olacağına emindim. Elimdeki süslü davetiyeyi O’na uzatırken garson gelmişti. Elindeki viski şişesini ve bardakları bırakıp aparatifleri de koydu önümüzdeki ahşap masaya. Yiyeceklerin güzelliğine dalmışken viskinin kokusu burnumu yakıyordu. İlk yudumu alıp söylemem gereken son şeyi de dile getirdim. “Galadan sonra kendi aramızda kokteyl yapmak istiyoruz. Düşündüm de…” Bu tür şeyleri söylemek ilk defa üzerine düşüyordu. Genelde eğer birlikte rol alıyorlarsa Rick yapardı bunları ama bu sefer, yeri ben belirlediğimden görev de bana düşmüştü. “Düşündüm de burası oldukça güzel olurdu, tabi sana da uygunsa?” Omzumdan büyük bir yük kalkmış gibi hissederken kabul etmesini diliyordum.

Arkama yaslanıp viskimi yudumlarken atıştırıyordum. Aç karna içtiğim içkilerden sonra ortamın gerginleştiğini az çok hatırlıyordum. Bu kadar insanın içinde rezillik çıkarmam en son isteyeceğim şeydi. Ama hiçbir zaman her şey istediğimiz gibi gitmezdi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atalante Vigoureux

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Atalante Vigoureux



Mücadele Tarafı : Eğlence
Rp Sevgilisi : Brian
Kan Durumu : Melez
Patronus : Deniz atı

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyPaz Mayıs 30, 2010 5:49 pm

Steel'i görmek bir bakıma da olsa rahatlatmıştı beni.Uzun zamandır sadece çevremde dönen dünyayı umursuyordum.Başka olaylardan uzak kalmıştım.Bir bakıma düşünecek olursak da uzun zamandır pek insan yüzü de görmüyordum.Gelip giden müşteriler,kulüp çalışanları,pazarlama uzmanları,otel patronları,Aslına bakılırsa benim dünyam burası ile kısıtlanmaya bile başlamıştı.Gözüm başka bir şey görmüyordu.Sadece ve sadece burası.Ama belki de daha yeni olmasından kaynaklanıyordu.Ailem konusu hiç düşünmüyordum zaten.Biraz da o canımı sıkıyordu.Düğün yaklaşıyordu ama benim yoğunluğum hala ve hala devam ediyordu.Zaten bu gidişle dünya turuma biraz ara vermek zorunda kalacaktım.

Steel'in dedikleri kafamda birşeyler canlanmasına sebep olmuştu.Koktely için uygun bir ortam olup olmadığına emin değildim ama birkaç ek düzenleme ile işler biraz olsun yoluna girebilirdi.Belki ses sistemindeki değişiklik belki de birkaç yeni tasarım ürünü.Bunları şuan sorun edemezdim zaten.Eğer çok isterlerse de çatı katını onlar için açabilirdim.En azından seçeneğim boldu.
Daha tam bir karar vermeden hatta düşüncelerimi tam olarak söylemeden kafamda kurduklarım beni çileden çıkarıyordu.Daha hiçbirşey belli değilken yaptıklarım sınırlarımı zorluyordu resmen.''Tabiki de canım.Neden olmasın.Benim için büyük bir zevk.''Evet doğru söylemiştim.Benim için büyük bir zevkti.Kulübün yeni açılmış olmasına karşın dolu olması beni zaten mutlu ederken şimdi de bir koktely olması benim mutluluk sınırlarımı zorlayacak gibiydi.''Sen bana tam bir tarih söylersen canım daha iyi olur.Ben de ona göre biraz hazırlık yaparım.''Hem Steel'i görmek hem de böyle bir şey duymak ondan beni hem onurlandırmış hem de çok sevindirmişti.''Eee o zaman bu gece biraz eğlenelim.'' Bunu söylerken yüzündeki gülümsemeden kendimi alıkoyamıyordum.Uzun zamandır eğlencenin doruklarına ulaşmamıştım.Tabi dünya turunu çıkarırsak.Sahra çölünün sıcağında çıplak ayakla dolaşmak yanıma aldığım eşyaların kaybolması dışında bir sorunum olmamıştı.Aslında olmuştu da bunları şimdi hatırlamanın sırası değildi.Keyif içerisinde bir Steel'e bir de kulüpte müziğin etkisi ile coşan insanlara bakıyordum.


En son Atalante Vigoureux tarafından Salı Haz. 08, 2010 2:22 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sleet Norabel

GezginGezgin
Sleet Norabel



Mücadele Tarafı : Karanlığa meyilli
Kan Durumu : Melez

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyCuma Haz. 04, 2010 8:21 pm

İlk teklifimi yapmış ve onaylanmıştım. Boğazımdan aşağı akan viski artık acı değil tatlı geliyordu. Sarhoşluyordum ve Atalante ile bu gece eğlencenin doruklarında olacaktık. Planlar... Ters gitmeye mahkum düşünceler... O'na gülümseyerek "Elbette." dediğimde sesim, neşeli ve yüksek çıkmıştı. Barda oturan pek çok kişinin bakışları üzerimizdeyken alkolün de etkisiyle kahkaha atmamak için zor tutuyordum kendimi. Elimdeki kristal işlemelerin olduğu, içindeki turuncumsu sıvının neredeyse boşaldığını gösteren bardağı O'na doğru uzatırken "Eğlencemizin şerefine." diyordum.

Kendilerini müziğin enerjilerine kaptırmış, kolları birbirlerine karışmış insanlara bakarken renkler gözümü alıyordu. Belki dans etmek isterdim ancak bu, ayakta duramayacağıma eminken yapacağım birşey değildi. Belki yarın ya da ertesi gün... Yanımda oturan, sarı saçları vuran ışıkla parıldayan Atalante'ye yaşadığım son şeyleri ve dedikoduları anlatırken geçmişimden hiçbir parça rahatsız etmiyordu beni. Ne telefonun sesi ne de vicdanımın haykırışları duyuluyordu. O klasik annen o senin nutukları son bulmuştu içimdeki iyilik meleğinin. Onun aksine ben, anneliği kutsal kabul ederken kendi annemi dışında bırakıyordum. Eroinin pençesine küçük kızını bırakan, babasını yok eden birini nasıl kabul edebilirdim ki? Asla onun gibi olmayacağıma yemin ederken nasıl onunla birlikte yaşardım? Üstelik doğru düzgün bir düzenim bile yokken ve hayatım boyunca yalnızlığa alışmışken... Ki bunlar, sadece küçük bahanelerdi. Ona dönmem imkansızdı ve gerçek yaşamda imkansız diye birşey vardı her zaman...

Bakışlarım etrafta dolaşırken, hoş görünümlü fakat ayakta duramayan, sarı saçlarını dalgalandırarak ilerleyen çocuğun bize doğru geldiğini fark ettiğimde rahatsız olmuştum. Bir bu eksikti! Ama Atalante'nin bakışlarında gördüğüm muziplik "Eğlencemiz geliyor." dememe sebep olmuştu. Neler olacağı çoktan belliyken meraklı bakışlarla bize sarsılarak gelen çocuğun adımlarına bakıyordum. İçki, başımı döndürürken düşünemeyip Atalante'nin eğlence planları yaptığına emin olmak istiyordum. Bu gece gerçekten hoş bir gece olacaktı. Çocuk, yanımıza gelip izin bile almadan masamıza oturarak "Eh, bu iki güzelliği yalnız bırakmak ol..." demeye çalışıyordu. Cümlelerinin arasındaki hıçkırıkları fazlaca içmiş olduğunu göstermekle kalmayıp kendimin de öyle göründüğümü düşünmeme sebep oluyordu. Koca bir yudum daha alıp bardağa yeni viski doldurmasına izin verdiğimde o hala cümlesini tamamlamakla meşguldü. Eğlenceli olacağını mı söylemiştim, Tanrım bu işkence!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atalante Vigoureux

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Atalante Vigoureux



Mücadele Tarafı : Eğlence
Rp Sevgilisi : Brian
Kan Durumu : Melez
Patronus : Deniz atı

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptySalı Haz. 08, 2010 12:25 am

Kadehler kaldırılmış kutlama başlamıştı.Zevkin doruklarına çıkacağımı hatta mutluluktan havalara uçacağımı düşündüğüm bir andaydım.İlk defa kulübümde bir koktely düzenlenecekti ve hazırlıkları şimdiden aklımdan geçirmeye başlamıştım.Ama aksilikler geliyorum demiyordu maalesef ki.Yanımıza yaklaşan genç adamı görünce işte bu dedim.Görünüşünden düzgün bir şey olduğunu düşünmüştüm halbuki.Ama izin almadan oturması ve patavatsıca sözleri beni çileden çıkardı adeta.Benim mekanımda bana yapılan saygısızlığı kesinlikle kaldıramazdım.Hele ki böyle bir gecede.Tam herşey yoluna girmişti derken yapılacak şey miydi bu?Kafam kimseyi kaldırmayacak durumdayken bir sarhoşa meydanı bırakamazdım.Kesinlikle böyle bir şey yapamazdım.Ama bir sarhoşa da söz geçirmenin ne kadar güç olduğunu da bilirdim.Dur desen durmaz daha da üstüne gelir kovsan olay çıkartır.Keşke sarhoş olmasa da biraz eğlenseydik ama bizim şansımıza da koca mekandaki en sarhoş adam çıkmıştı.

Masaya yaklaşan barmenlere durmalarını söylemiştim.İşte o anda neden gelmemelerini söylediğimi anlamadım.Gelselerdi de şu aptal sarhoşu başımızdan alsalardı.Ama bir daha geri dönüş yapamazdım.Sonuçta onlarında üstünde bir etkim vardı ve bu etkiyi yıkamazıdm.Saçma sapan bir düşünce olsa da kendimi inandırma yolunda ilerliyordum.Tekrardan masaya döndüğümde karşımdaki adam daha da içmeye çalışıyordu.Sleet in yüzündek, nerden çıktı şimdi bu adam gibisinden yüz ifadesi yavaş yavaş benim yüzüme de yerleşiyordu.Elimdeki viski kadehini bir yudumda içmiştim.Ama ben sarhoş olamazdım.Yoksa bütün emeklerim boşa giderdi.Lanet olsun ki doyasıya sarhoş oluncaya kadar içmek istiyordum.Sleet'in dediği eğlence kavramı umarım bundan ibaret olmazdı yoksa gecenin sonunda bu adam ya kapının önüne paspas ya da benim asamdan çıkan bir kıvılcımla yok olacaktı.Şansına hangisi denk gelirse diyerekten müziğe kendimi uydurmaya çalışıyordum ama karşımdaki adam konuşmaya çalışıyor ve çalıştıkça da peltek peltek laflar ediyordu hatta neredeyse mırıldanıyordu.

Adama şöyle bir baktığımda içimde esen okyanus dalgaları etrafımı sarmıştı.Gözlerimden adeta alevler çıkarken sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum.Aklımda asla sarhoş bir adamla eğlenmek yoktu ama ilk defa birazcık da olsa eğlenmenin benim de hakkım olduğunu düşünüyordum.'' Heyy sen kimsin bakalım.'' dedim.Ama cevap almayı pek de ummuyordum.Adam adeta uyuyacakmışcasına bakıyordu.Mayhoş bir ifade ile biraz da gözleri kayarken '' Ben James...'dedi.Lanet olsun.Gerçekten lanet olsun.Bu karşımdaki adam gerçekten de abimle adaştı.İkiz sen burada olacaktın ki derken içinden adam ''Heyy kızlar dans edelim mi? ''Dedi.Bu adam gerçekten kafayı sıyırmıştı ya da ben sıayıracaktım bu herif yüzünden.Bir anda üstümü kolaçan ettiğimde asamın yanımda olmadığını fark ettim.Odamda bırakmıştım.Neden ya neden?Bari asam yanımda olsaydı da şu herife bir büyü çaksaydım.İkiz ne olurdu yanımda olsaydın şimdi de şu adama iki tane çaksaydın.Ben de çakardım ama adamın kaslı yapısından dolayı beni yere sermesinden korkuyorudum.Zaten sarhoş bir de yerlerde sürünmeyi göze alamam.Sleet'e döndüm ve ''Tatlım istersen şu herifi başımızdan kovabilirim.'' dedim.Aslında kovmak değil amacım sarhoş olmasaydı çok güzel eğlenirdik ama sarhoş bir adamla eğlenemezdim galiba.Veya ben onla eğlenirken onun sonu belli olmazdı.Sleet'e soran gözlerle bakıyordum.İkiz ne olurdu yanımda olsaydın.Bırak işte şu müstakbel karıcığını da ikizinin kardeşinin yanında ol.Amma da önemli karıcığın varmış yani.Beni unuttun.
.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sleet Norabel

GezginGezgin
Sleet Norabel



Mücadele Tarafı : Karanlığa meyilli
Kan Durumu : Melez

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyÇarş. Haz. 16, 2010 3:27 pm

Sarı saçlarına özenerek bakarken onda geçmişimi gördüğüme yemin edebilirdim. Aynı sarhoş gözler, aynı yayvan konuşma... Ben de bu kadar saygısız mıydım ki? Bu tür gece kulüplerinde içip etraftakilere mi ilişiyordum? Bir süre boş gözlerle anılara dalmış olmalıyım ki Atalante'nin defolmasını belli eden bakışlarını görememiştim. Köşe başlarında, nemli merdivenlerde beyaz tozu içime çekip kendi dertlerimde boğulurken kimse görmezdi beni... Görenler içinse genç kızların uzak tutulması gereken, kötü yola düşmüş bir kızdım. Asla O'nun gibilerle arkadaş olma tamam mı? Bak ne halde? Sana birşey verirlerse sakın alma! Sözlerinin yanında kimilerinin de alaycı kahkahaları hala kulaklarımda çınlıyordu. Onlara yaşadıklarımı haykırmak için kendimde bulamadığım cesaretin şimdi kat kat fazlası vardı. Karşımdaki,aşırı alkolden konuşamayan hatta önünü göremeyen çocuğa yeşil-kırmızı lanetler fırlatabilecek kadar çoktu...

Masadaki viskiye olan özlemimi gidermek ve delicesine eğlenmek için gelmiştim buraya. Atalante'nin yoğun iş temposunun arasında bulduğu tek gündü belki de. Ama bütün herşeyi berbat etmeye yetecek irilikte bir sorunumuz vardı. James... Kesinlikle sarhoş olmasaydı hatta düzgün konuşabilseydi aşık olunabilecek bir yüzü vardı. Ah, ama burada işler böyle yürümüyordu. Kimi beğenirseniz ya alkolik ya da evli çıkıyordu. Bir seçenek daha vardı ki o da sadece benim gibiler için geçerliydi. Geçmişini bir şekilde öğrenip korkan çocuklar... Tanrı aşkına sadece bağımlıydım yamyam değil! Yüzümdeki garip bakışı fark eden Atalante'nin "Tatlım istersen şu herifi başımızdan kovabilirim." sözleriyle sıyrıldım düşüncelerden. James anlamış olacak ki heyecanla başını iki yana sallayıp, saçlarının uçmasına sebep oluyordu. Ah, Muggle olduğunu söylese hiç şaşırmazdım! "Hayır hayır kovmana hiç gerek yok kelebek. Size eşlik etmek benim için büyük zevk olduğu kadar sizin için de şeref." Atalante'ye dönmüş olan çocuğun gözlerindeki bakış aydınlanmış, sesindeki alaycılık yok olmuştu birden. Bizimle oynuyor muydu yoksa bana mı öyle geliyordu bilmiyordum. Karşımda garip bakışlarla, ki aynısının bende de olduğuna emindim, bakan Atalante'ye göz kırparken eğlenceğimiz şimdiden belli olmuştu. Kendi kendine bizimle oynamaya kalkmasının bedelini ödemeliydi ne de olsa! "Madem kalmak istiyor kalsın. Ama unutmaması gereken ufacık birşey var. Biz, o Muggle kızlarına hiç mi hiç benzemeyiz. Hata yapmamalı değil mi canım?"

Yüzüme yayılan alaycı gülümsemeyle aklımda hiçbir fikrin olmaması birbiriyle çelişirken Atalante'nin birşeyler bulduğuna emin olmak için O'na bakıyordum. James, biraz daha rahatlamıştı gitmeyeceğini öğrenince. Tekrar o sarhoş bakışlarına döndüğünde dudaklarımdan kaçan isyan sesine bile aldırmamıştı. Eh, erkeklerin aldırdıkları dudaklarımızdan dökülenler değil de bacaklarımız olurdu genelde!

RP Out: Geç olduğu için özür dilerim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atalante Vigoureux

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Atalante Vigoureux



Mücadele Tarafı : Eğlence
Rp Sevgilisi : Brian
Kan Durumu : Melez
Patronus : Deniz atı

Masumun Günahları... Empty
MesajKonu: Geri: Masumun Günahları...   Masumun Günahları... EmptyPerş. Haz. 24, 2010 5:04 pm

Sleet'in söyledikleri bir bakıma da olsa arkama yaslanmamı sağlamıştı.Adamın yüzündeki akıl almaz ifade birazcık da olsa canımı sıkmış olsa gerek ki elime aldığım kadeh bir dikişde bitmişti.Adamın gözlerinin yavaş yavaş kayıyor olması içimde birazcık da olsa acıma duygusunun oluşmasına sebep olmuştu.Ya Sleet'in aklından muzipce fikirler geçiyordu ya da o fikirlerin benden çıkmasını bekliyordu.Çevremdeki kalabalığın gitgide artması insanların bir sürü şeklince çevremi sarması hiçbir zaman hoşuma gitmezdi.Genelde bu tip durumlarla odama kapanan ben ilk defa kulüp içerisinde olmuştum ve gerçek anlamda bir daraltı gelmişti bana.İçtiğim içkinin haddi hesabı yoktu ama ben bir cadıydım ve içki bana etki etmezdi.Yanı şuana kadar içtiklerim etki etmemişti.Ama dozu biraz daha aşarsam başıma geleceklerden korkarak bardağı yavaşça masanın üstüne bıraktım.

Belki de yukarıya çıkıp asamı yanıma almalıydım ama arkadaşımı burada yalnız başına bırakmak elimden gelmiyordu.Sleet'e hızlı bir hamle ile dönerken yüzündeki gülümseme fazlasıyla ilgimi çekmişti.Sadece gözlerine bir anlık bakmam aklından geçenlerin bir kısmını görmeme yetmişti. “Sleet,tatlım ben hemen yukarıya çıkıp geliyorum.Senin için sorun olmaz dimi.”Sözlerime bir bir cevap bile almadan yerimden kalkmıştım.Önümdeki insan sürüsünü yararak ilerlerken tek istediğim odama ulaşmaktı.Merdivenlere ulaştığımda derin bir soluk almıştım.Resmen nefesim kesilmişti.Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp odama ulaştığımda hemen masamdaki çekmeceme yöneldim.Çekmeceyi açmaya çalışırken kilitli olduğunu unutup zorlamam gerçekten komikti ama şuanda komikliğe ayıracak zamanım yoktu.Anahtarı aldığım gibi çekmeceyi açtım.İşlemeli bir kutunun içerisinde bulunun asamı alırken gücünün varlığını hemen hissetmiştim.Asamı ceketimin içine koyup odadan çıktım.Çıkarken odaya şöyle bir baktığımda burada olmayı yeğleyeceğimi düşündüm.Ama aşağıda işlerim vardı ve o işleri ertelemek gibi bir niyetim yoktu.Merdivenlerden inerken saçlarımın savruluşu zaman zaman saçlarımın gözlerime girmesine sebep oluyordu.

Kulübün giriş katına ulaştığımda Sleet'in elinde içkisi adamı izlerken bulmuştum.Onların yanına doğru ilerlerken yanıma şef garson yaklaştı “ Efendim bu adam sizi rahatsız ediyorsa kovabilirim.Bizim çocuklar söylemeye çekinmişlerde.” Alfred'in söylediklerini dinledikten sonra ona dönüp “ Gerçekten böyle birşeye gerek yok.Ben ilgilenirim.” dedim.Adamın omzuna yavaşça dokunup oradan uzaklaştım.Masaya geldiğimde Sleet'e özür dileyen gözlerle baktım.Oturduktan sonra asamı kontrol ettim.Kendime gerçek anlamda şimdi güvenli hissetmiştim. “ Sleet hazırsan canım biraz eğlenelim.Ne dersin tatlım.” Sözlerim asamdan gelen bir güven miydi yoksa gerçekten de eğlenmeye ihtiyacım mı vardı emin değilim.Aklımdan henüz doğru düzgün bir şey geçmiyordu.Ama kesinlikle gelecekti ve biz de bu sarhoşun yaptıklarının acısını çıkaracaktık. “Merlinin sakalı aşkına biraz yardım.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Masumun Günahları...

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-