AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Tehlikeli Macera

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Tehlikeli Macera Empty
MesajKonu: Tehlikeli Macera   Tehlikeli Macera EmptyPaz Nis. 26, 2009 5:48 pm

Hava oldukça kararmıştı. Yıldızlar tane tane gökte belirmiş sanki onu izliyor gibiydi. İkiside sessiz adımlar ile yürüyor, bir yandan da birbirlerine destek olmak istercesine ellerini tutuyorlardı. Ne garip? Bir Slytherin öğrencisi ile Hufflepuff öğrencisi el ele.. Dışarıdan birileri görse bu duruma güler geçerdi belki de ama ; Rosalie , o kızda ayrı duyguları keşfediyor gibiydi. Plana gelince .. Bu planı ikisi dün akşam göl kenarında kurmuşlardı. Öğrencilik duyguları işte! Gece , herkes uyduğunda birlikte kaçıp yasak ormana gidecek ve orada macera yaşayacaklardı. Rosalie ; önceden yaşadığı bu kötü maceralardan ders alamamışa benziyordu anlaşılan. Ayakları yerdeki çalılara temas ettikçe çıkan ufak ses bile yakalanmalarına yetebilirdi. “ Oldukça sessiz olmalıyız. “ dedi kısık bir ses tonu ile ve Kim’ in elinden tutarak hızlı adımlar ile ilerlemeye devam ettiler. O sırada bir el feneri ışığı üzerlerine doğru geliyormuş gibi oldu. Rosalie bu ışığı görür görmez yüreği hoplayacak gibi olmuştu. “ Olamazz.. Bekçi yakalandık ! koş.. “ diyerek onu yöneltti ve ikisi de yasak ormana doğru koşmaya başladı. Kısa sürede gözden kaybolmuşlardı. Yakalanırlarsa ikisi de büyük bir ceza alırlardı ve bu durum Rosalie için hiç iyi olmazdı . Profesör Schwanhild ona güzel bir ceza verirdi.. Belki de bu tek bir cezayla bile kalmazdı . Bunları düşündükçe içini saran korku daha da büyüyordu; bu yüzden tüm bu aptal düşünceleri kafasından sıyırdı. Artık ne fener ışığı gözüküyordu ne de bir tıkırtı duyuluyordu.. Ortalık alacakaranlığa bürünmüş, uzaktan köpek uğultuları duyuluyordu. Kim ile Rosalie bir süre birbirlerine bakakaldılar. Acaba yanlış mı yapıyorlardı? Tek bir bildiği vardı o da şuan doğru yolda olmadıklarıydı. Her öğrenci isterdi böyle maceralar yaşamak ve ileride çocuklarına bunları anlatmak.. Rosalie’ inde zaten hayallerinden biri de buydu. Tabi buradan sağ olarak çıkmayı başarabilirse. Karanlık ile bütünlemiş sarı saçları bakıldığında, gri gibi duruyordu. Gözlerinin maviliği korkudan daha da belirginleşmiş , adeta güneş gibi pırıldamaktaydı. Ayağına geçirdiği eski botları ufak tefek sesler çıkartıyordu. Bu da normaldi zaten.

Ne yapacağız şimdi? “ dedi masum bir surat ifadesine bürünerek. Aslında yapmaları gereken tek bir şey vardı o da ormanın fazla derinliklerine inmeden buradan gitmek ama artık her şey için çok geçti. Çünkü ; onlar çoktan derinliklere inmişlerdi bile.. Kim’ in yüz ifadesine bakıldığında, onunda en az Rosalie kadar korktuğu anlaşılabiliyordu. İkisi de tırsak adımlar ile ilerler iken bir anda bir takırtı duyuldu az öteden. İlerideki çalılıklar kıpırdıyordu sanki. Rosalie ilk önce yanlış mı gördüm diye düşünürken sonra Kim’ inde bunu gördüğünü fark edip korkmaya başladı. Bu korku adeta , ayaklarından başlayıp beyninin derinliklerine kadar süzülüyordu. Orada bir canlı vardı ve onları izliyordu. Korkudan ne yaptığını bilemezken Kim’ e doğru eğildi ve oldukça sessiz bir şekilde konuştu, “ Şimdi ne yapacağız? “ İkisi de ne yapacaklarına dair hiçbir şey bilmiyorlardı. Adeta kapana kısılmış gibiydiler. Hem de daha ortada henüz bir şey yokken. Kim bilir oradan biri çıkıp üzerilerine yürüse ne yaparlardı? Rosalie daha önceden böyle bir durum yaşamıştı ve bunun içinde birkaç büyü biliyordu. Zaten her şeye karşılık korunma önlemi almıştı. Yanında ikisi de asalarını taşıyorlardı. Rosalie derin düşüncelere dalmışken ; karşıdan karşıya hızlı ve siyah bir cismin geçtiğini görerek irkildi. O anda ikisi de çığlık atmışlardı ister istemez. O anki refleks ile Rosalie cebinden asasını çıkarmış karşıya doğru doğrultuyordu. Nefes alışı normalden daha hızlı bir şekilde ilerliyordu. Gözleri adeta radar gibi her tarafı hızlıca taramaya başlamıştı. Gözlerini kapattığında tek gördüğü şey ‘ o ‘ idi. Hayallerindeki insan.. Ona ellerini uzatmış gelmesini bekliyordu. Bunların hepsinin bir hayalden ibaret olduğunu anladığında kafasını sağa-sola doğru sallayarak irkildi ve Kim’ in korku dolu suratına baktı.

Sakin ol.
“ dedi ona gülümseyerek. Ne olursa olsun Rosalie gülümsemeye çalışacaktı. Her ne kadar zor olsa da bunu başarmıştı. Bir an önce buradan gitmeliydiler. Hızlıca Kim’ in elinden tutarak ona * gitmeliyiz * dercesine bir bakış fırlatıp arkasını döndü.. Ama ne var ki artık gitmeleri için çok geçti. O karanlık vampir ikisinin de baş ucunda belirmişti.. Rosalie bu korkunç görüntüyü görür görmez gözbebeklerinin fazlasıyla büyüdüğünü anlamamıştı bile. Tek istediği buradan gitmekti.


En son Rosalie Mariélla McAdams tarafından C.tesi Mayıs 16, 2009 8:59 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Kim So Eun

GezginGezgin
Kim So Eun



Mücadele Tarafı : ~ Tarafsız bundan böyle.
Rp Sevgilisi : Yok, yalnızlığımla başbaşayım...
Kan Durumu : Safkan
Patronus : ~ Anka kuşu ~

Tehlikeli Macera Empty
MesajKonu: Geri: Tehlikeli Macera   Tehlikeli Macera EmptyPaz Nis. 26, 2009 6:35 pm

Her zamanki macera sever öğrencilerdi onlar, Kim’e göre. Herkesin böyle olayları, herkesten saklı kaçamakları olmuştur diye düşünüyordu. Zaten yanında güvende hissedebileceğin bir dostun varsa çokta önemli değildi. Kim’in bu korku filmi sevgisi daha ileri bir tutkuya dönüşüp, başını derde sokma olanağı çok yüksek bir şeydi. Rosalie ile planları yapmış, hava karardıktan sonra uygulamaya koyulmuşlardı. El ele Yasak Orman’a doğru harekete geçmişlerdi. Kim için bu durum çokta garip değildi aslında, çünkü o her binadan arkadaş edinebilirdi. Herkesle iyi anlaşabilirdi, uzaktan bakan biride rahatlıkla anlardı zaten. “ Oldukça sessiz olmalıyız. “ Rosalie, fazlasıyla temkinliydi. Ayakkabılarımızın toprakla temasa geçtiği her harekete şüpheyle bakıyordu. Bir an, bekçiye yakalandık gibi şeyler duymuştu sanki. Düşünceleriyle o kadar meşguldü ki, ne dediğini tam olarak anlayamamıştı. Koşmaya başladılar, ormanın derinliklerine doğru bir yerde birbirlerine kenetlenmişçesine bakakaldılar. Yanlış mıydı bir şeyler? Gitmemeleri, olmamaları geren bir yerde miydiler? Rosalie’nında aynı şeyleri düşündüğünden fazlasıyla emindi. Geri dönsek, bu macerayı hiç olmamış gibi unutsak ve uyusak diye aklından defalarca geçirdi. Ama içinden bir ses, bir şeyler için geç kalındığına dair bir his barındırıyordu ve bunu beyninden bütün bedenine kadar haykırıyordu. Bütün vücudu bu hisse odaklanmıştı. Bu düşüncelerini duyarmış gibi, “ Ne yapacağız şimdi?” diye sormuştu, Rosalie. “ Bence de,” düşünüyordu Kim, “, Ne yapacağız şimdi?” En az Rosalie kadar korkmuş, bir an gözlerinin siyahtan mora, mordan kırmızıya, kırmızıdan maviye dönüşüp bütün renklere girip çıktığını düşündü. Korkuyordu, bu oldukça açıktı. Kim korkmazdı ki? Tam geri dönelim, ne kadar ilerlemiş olsak da dönelim demeyi istedi. Ama karşıdan sanki bir gölge ilerliyormuş gibi bir hayal gördü. “ Hayal’in sırası değil Kim. Buradan hemen çıkmalısınız.” Ama hayal değildi hiçbir şey. Ne Kim hayal görüyordu, ne de geri dönmek için şansları kalmıştı. “ Şimdi ne yapacağız? “ Aynı soru. Defalarca, şekil değiştirerek karşısına çıkıyordu. Ama yapacak bir şey yoktu, kalmamıştı. “ Bilmiyorum Ros. Tek bildiğim, bir şeyleri yapmak için geç kaldığımız. Son duanı etsen iyi olur, en azından bunun için pişman olmayalım.” Gözleri, oyuklarından çıkacakmış gibi hareket ediyordu. Etrafı kolaçan ediyor, yaprakların kımıldayışına bile aşırı tepki veriyordu. Birden vücut ısısı maksimuma çıkmış, ter damlacıkları anlından sırayla çenesine doğru akıyordu. Bir ara önlerinden siyah bir cisim geçer gibi oldu ve o an ikisi de korku dolu çığlıkları bastılar. Ros’un asasını ileriye doğru kaldırdığını fark etti. Oda çıkarmalıydı belki de. Belki sandıkları gibi değildi, sadece korkunun verdiği halüsinasyonlardı ama ne olur ne olmazdı. Asasını cebinden çıkarıp önüne doğru tehditkar bir şekilde sallamaya başladı. İkisi de korkudan bayılacak gibiydi ama güçlü olmaları gerekirdi. Ros’un elini daha sıkı kavrayarak güç vermeye çalıştı.

“ Sakin ol. “ her şeye rağmen Ros gülümseyerek söylemişti bunları. Güçlü olmalıyız, ne olursa olsun kurtulacağız. Ros’dan gelen gitmeliyiz çağrısına karşılık vermek istedi. Ama artık çok geçti. Korkularının sebebi olan iğrenç yaratık sonunda kendini yanı başlarında göstermişti. Vampirin gözleri kıpkırmızı, dikkatle avına bakar gibi bakıyordu. “ Sanırım gece yarısı yemeği olacağız, Rose.”

Rose’un korku dolu gözbebekleri gözlerine sığmıyordu artık. Büyümüş büyümüş kocaman olmuşlardı. Bir an hızla koşmak istedi Kim, ama boş çaba olacağını biliyordu. Vampirlerden nasıl kurtulunabilirdi. Bunu bilmiyordu, lanet olsun ki bilmiyordu. Gözlerini sıkıca kapattı ve her şeyin bir rüya olmasını diledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/kim-so-e
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Tehlikeli Macera Empty
MesajKonu: Geri: Tehlikeli Macera   Tehlikeli Macera EmptyPaz Nis. 26, 2009 8:19 pm

Gece yarısı yemeği mi? Bu adilce bir şey değildi.. Rosalie asla böyle bir şeye tenezzül bile etme gerğei duymuyordu. Buradan kaçmanın bir yolunu bulup, geçte olsa bunu başaracaktı ya da başarmalıydı. Başka seçenekleri de yoktu zaten. Karşılarında dikilmiş olarak duran vampir ikisinin de kanına susamış gibi bakıyordu . Derin nefes alıp verişi adeta ikisini de bir an da yiyecek olmasına bir kanıttı belki de. Rosalie afallamıştı resmen. Bütün bildiği kurtarıcı büyüleri aklından birer defa geçiriyor, hangisiydi acaba diye düşünüyordu. Tabi ki bunları yaparken olağanca gücüyle hızlı olmaya çalışıyordu. Zaman hızla akıp gidiyordu.. Vampir onlara doğru bir adım daha attı ve Rosalie’ i yakaladı. “ Hayırrr! “ diyerek bir çığlık basan Rosalie korkudan altına yapma durumuna bile gelmişti. Sadece korku dolu bakışlar ile Kim’ e bakıp yardım diliyordu. O sırada vampir olağanca gücüyle Rosalie’ i ileriye doğru savurmuştu. Belli ki birazdan yiyecekti. Daha sonra tüm hızıyla avına doğru koşmaya başladı. Rosalie her şeyin bir rüyada ibaret olmasını dileyerek gözlerini kapattı ve yardım diledi.. Tabi kimden dilediği de belli değildi. Sadece içinden binlerce kez ‘ ne olur kurtar beni ‘ diye geçiriyordu. Tam o sırada yaklaşık üç-dört yıl önce babasının ona Hogwarts’ a başladığında kendisini yaratıklara karşı savunması için kullanacağı bir büyüyü öğrettiğini hatırladı. Herhalde babası da öğrencilik yıllarında böyle maceralar denemişti ki savunmasını oldukça iyi biliyordu. Rosalie o sırada,tüm gücüyle asasını kendisine doğru koşmakta olan vampire doğru doğrulttu ve avazı çıktığı kadar bağırarak şu kelimeyi söyledi, “ Confundus!! “ İşte o sırada beyaz bir patlama oluşmuş ; vampir sersemleyip yere düşmüştü. Rosalie bundan yararlanıp hemen ayağa kalktı ve Kim’ e doğru koşarak bağırdı, “ Acele et ve Hogwarts’ a koşmaya doğru başla.. Bu büyü onu bir süre idare eder, ayılmadan Hogwarts’ a varmalıyız. “ Koşarken bile gözleri neredeyse kapalıydı. Hiçbir şey düşünmüyordu şuan kaçmak dışında. Kim’ de tıpkı onun gibi bütün gücüyle koşuyordu. Damarlarında dolaşan kan adeta korkudan donmuş gibiydi. Kolları koşarken, bir sağa bir sola doğru savruluyordu hızdan. İkisi de ne kadar hızlı koşarlarda koşsunlar bir türlü Hogwarts’ a varamamışlardı. Rosalie artık kaybolduklarının farkına varmıştı.

Olamaz; sanırım kaybolduk Kim.. “ dedi korkulu bir ses tonu ile. İkisi de korkudan delirmek üzereydiler. Bir an önce buradan gitmeli, canlarına kurtarmak zorundaydılar. Rosalie korkusundan dolayı sürekli konuşma hissinse kapılmıştı, “ Birazdan büyünün etkisi gider; o büyü sadece onun afallamasını sağlıyor.. Belki de bizi aramaya başlamıştır bile , lanet olsun!Son sözlerini oldukça vurgulamıştı söylerken. İçinden ‘ Tanrım nasıl bir çıkmaz yola düştüm böyle. ‘ diye geçirdi. Maalesef her şey için çok geçti. O sırada Rosalie’ in gözleri; Kim’ in bacaklarına takılmıştı. Sağ bacağında koşarken takıldığı bir yerden dolayı bir çizik olmuştu ve kan akıyordu. “ Kahretsin, kanıyor.. bacağın.. “ dedi elini alnına koyarak. Kesin bu kan kokusuyla onları bulacaktı. Beyni durmuş gibiydi. Hiçbir çözüm üretemiyordu şuan. Ne yapmalıydı? Belki de şuan vampir ayılmamıştı ve bunu değerlendirmeliydi. Hemen gözleri sol taraftaki çalılıklara doğru yöneldi ve hızla oraya doğru koşup birkaç tane kopardı. Kim’ in yanına gitti ve bacağını zor da olsa sarmayı başardı. “ Umarım, kanın kokusunu almamıştır. “ Kızın bacaklarını sarmayı bitirdiğinde biraz da olsa rahatlamıştı. Şimdi tek yapacakları yolu bulmaktı. Ayağa kalktı ve gözleriyle etrafı hızlıca taradı. Bir sürü yere giden değişik yollar vardı önlerinde. Ama ikisi de nereye gideceklerini bilmiyorlardı. Kalbinin sesini dinlemeye karar verip bir yol seçti ve Kim’ i de oraya doğru yöneltti. İkisi de korku dolu sessiz adımlar ile ilerliyorlardı. Tam o sırada arklarından bir çıtırtı duyuldu. Rosalie refleks ile arkasına döndü ve gözleri o anda hiç olmadığı kadar büyüdü. “ Olamaz koş Kim..
“ diyerek haykırdı ve koşmaya başladı. Bu kez yakalanmaya hiçte niyeti yoktu. Kaçmalıydı.. Sadece kaçmalıydı. Hızla koşuyordu ve gözleri kapanmıştı artık hızdan. Sarı saçları karanlığa karışmış, savruluyordu sadece. Bacakları ise koşarken öyle hızlanmıştı ki, ikisi de birbirine karışmış adeta ayırt edilemiyorlardı. O kadar hızlanmıştı ki önündeki yolu bile ayırt edecek durumda değildi. O sırada farkında olmadan küçük bir çakıl taşına takılıp ‘pat’ sesiyle yere düştü. O birkaç saniyelik kayıp bile onun yakalanmasına sebep olabilirdi. Hiç vakit kaybetmeden ayağa kalktı ve hızlıca koşmaya devam etti. Artık koşmaktan başka çaresi yoktu.


Confundus: Bir an için vahşi yaratıkları afallatan büyü..


En son Rosalie Mariélla McAdams tarafından Paz Mayıs 03, 2009 1:40 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Kim So Eun

GezginGezgin
Kim So Eun



Mücadele Tarafı : ~ Tarafsız bundan böyle.
Rp Sevgilisi : Yok, yalnızlığımla başbaşayım...
Kan Durumu : Safkan
Patronus : ~ Anka kuşu ~

Tehlikeli Macera Empty
MesajKonu: Geri: Tehlikeli Macera   Tehlikeli Macera EmptyC.tesi Mayıs 02, 2009 8:41 pm

“ Olamaz; sanırım kaybolduk Kim..” Kaybolmak mı? Diye geçirdi aklından. Bu anı daha önce yaşamış gibi hissediyordu. Korkuyu bütün hücrelerinde hissediyor ve onu kovmayı başaramıyordu. Beyni sanki onun komutlarına kulak tıkamış gibi hala korkamaya devam ediyordu. Oysa bu durumda ne korkmanın ne de telaşlanmanın bir faydası olurdu. O bütün bunlarla cebelleşirken, Rose’da hızlı hızlı konuşmaya devam ediyordu. Hatta o söylemese bacağının kanadığını bile fark edemezdi. Kan, kan kokusu… Vampirler için şimdi daha çekici bir yemekti. Onu rahatlıkla bulabilir ve hiç düşünmeden kanını midesine indirebilirdi. Herhalde sabaha da, iki kuru beden bulunurdu ormanda. ‘Of! ‘ diye geçirdi aklından. ‘Düşünmenin sırası değil Kim, bir şeyler bulmalısın. Çalıştır saksıyı, çalıştır, çalıştır…’ diye devam etti. Ama boştu bütün çabaları, bir türlü aklına getiremiyordu. O düşünürken, Rose onu çekiştirerek bir yola soktu. İnşallah yolu buluruz demesine fırsat bile kalmadan arkalarından bir çıtırtı duyuldu. Aniden arkasını döndü ve gözleri fare görmüş kedininki kadar büyüdü… Rose’un da aynı durumda olduğunu anlaması için dönüp bakmasına gerek yoktu. Eli, Kim’in elini daha da bir sıkıyordu şimdi. “Olamaz koş Kim..” Rose, hızla koşmaya başladı. Yakalanmak gibi niyeti olmayan sadece oydu sanırım. Kim ise bir süre koştuktan sonra durdu. Düşünüyordu. Bir şeyler hatırlıyor gibi oluyor ama sonra unutuyordu. Ama kararlıydı hatırlayacaktı. Ona doğru esen bir rüzgâr hissetti ve o an gözlerini sıkıca yumdu. Üzerine bir gölgenin düştüğünü hissettiği anda asasını kaldırdı ve “Ventus! “ diye bağırdı… Gözlerini açtığında gözünün önünde sadece uçuşan yapraklar vardı… “ Oh! “ hafif ama rahatlamış bir ses tonuyla çıkmıştı bu ağzından… “ Rose! Rose, nerdesin? “ Rose’un sesini duyamıyordu. Belki de o çoktan okula varmıştı. En iyisi bir an önce, başka bir yaratıkla uğraşmak zorunda kalmadan okula dönmeliydi. Asasını her ihtimale karşı elinde tutarak, yola düştü…


Ventus: Bu büyü kasırgaları çağırarak önümüzde olan varlığın yukarıya doğru itilmesini sağlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/kim-so-e
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Tehlikeli Macera Empty
MesajKonu: Geri: Tehlikeli Macera   Tehlikeli Macera EmptyPaz Mayıs 03, 2009 11:55 am

Bütün hızıyla koşuyordu. Tek düşündüğü; bir an önce buradan kurtulmaktı. Gözleri korkudan fal taşı gibi açılmış etrafı hızla tarıyordu. Ama ne var ki bir anda Kim’ in durduğunu fark etti. Ancak ; Rose’ un durmaya hiç niyeti yoktu. Burada birkaç saniye bile durup harcasa onun için çok kötü olabilirdi. Hayatında ilk defa bir şeyden bu kadar çok korktuğunu sezinledi. Koşmaya devam ediyordu ama Kim’ i orada yalnız başına bırakmakta içine hiç sinmemişti doğrusu. “ Kim durma koş. “ diye bağırsa da koşarken sesini ona duyurduğunu hiç zannetmiyordu. ‘ Umarım kendi başının çaresine bakabilir ‘ diye geçirdi içinden . Yüzü korkudan bembeyaz kesilmişti. Sanki içinde hiç kan yokmuş gibi bembeyazdı.. Ayakkabıları ise koşarken , ayağından çıkmıştı. Çıplak ayak koşuyordu .. Bacaklarında ise birkaç çizik oluşmuştu. Tek başınaydı ve artık her şey onun için daha korkunç hale gelmiş bulunuyordu. Ne yapacaktı? Zaten Kim’ i de orada öylece yalnız başına bırakmıştı. Ya Kim’ i yakalayıp öldürürse? Düşüncesi aklından bir an olsun çıkmıyordu. Fark edememişti ama ; o an gözlerinden akan o hırçın göz yaşları sel olup akıyordu adeta. Birbirlerine kaybetmeleri ikisi içinde hiç iyi olmamıştı. Rosalie’ in yapacak hiçbir şeyi yoktu. Sadece bir an önce Hogwarts’ n içine girip, güvende olduğunu kendine hissettirmekti. Bunu yapmalıydı. Daha sonra koşmaya devam ederken önüne beyaz bir ışık göründü. Korkudan ne yapacağını şaşırmışken bir çığlık bastı o anda. Beyaz ışıktan çıkan kadın annesinin ta kendisiydi.. Ona doğru yürüyordu ve “ Sakın korkma yavrum; daima yanındayım. “ dedi ona. Annesinin sesi olduğundan çok değişik çıkmıştı konuşurken. Rosalie ise afallamış, korkudan şaşkına dönmüş gibiydi. Annesi ölmemişti ki? Nasıl bir anda ruhu burada belirebildi? Bunu nasıl olurdu? “ Ama anne? “ Annesi ona doğru uzandı ve parmaklarını dudağına bastırarak “ Şşhh. “ dedi Rosalie’ i sakinleştirmek istercesine. Aslında annesini burada; tam yanında hissetmek ona gerçekten çok iyi gelmişti. En azından şimdilik kendini güvende hissediyordu. Fakat bu gördüğü hayalden başka bir şey değildi.

Derin bir nefes aldı ve yutkundu. Şimdi annesi kaybolmuştu. Yeniden içini o garip his ve korku kaplamıştı. Tam yeniden ağlamaya başlamıştı ki ormanın girişinde olduğunu fark etti. Evet, kurtulmuştu. O anda gözlerinin solmuş mavisi bir anda belirginleşerek parladı. “ Kurtuldum, yaşasın! “ dedi o anki sevinçle bağırarak. Büyük bir hışımla ayağa kalktı ve Hogwarts’ a doğru hızlıca koşmaya başladı. Aklına Kim gelmişti. Onu orada yalnız başına bırakmıştı ve bunun farkındaydı. Ya onun başına bir iş geldiyse.. Kendini hiç affetmezdi ve ormandan tek başına kurtulduğu güne lanet ederdi; bunu çok iyi biliyordu. Aklından *ormana geri dönüp onu bulmak* geçse de bunu yapamadı. Korktu . Korkağın tekiydi işte! Dolmuş gözlerini ormana kilitleyerek derin bir iç çekti ve onun kurtulması için dua etti. Minik elleri , adeta bir buz kadar soğuk ve sertleşmişti korkudan. Yüzü ise hala bembeyazdı. İçeri girdiğinde çıplak ayakları yer ile temas ettikçe çıkan ‘şap’ sesleri onu ele verebilirdi. Bu yüzden adımlarını daha yavaşlattı. Bu bir rüya olmalıydı. Bütün çareler tükenmişken, o şimdi buradaydı; kurtulmuştu. Buna inanamıyordu ve hala şoktaydı. Ortak salona girdi. İçeri girerken Bayan Schwanhild’ e yakalanma korkusu içini sarsa da yakalanmamıştı. Şöminenin yanına oturdu ve ertesi sabahı düşünmeye başladı. Gözlerinin kapandığını bile fark edememişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
 

Tehlikeli Macera

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Bir macera..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-