AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 İki Kişilik Yalnızlık

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyÇarş. Ara. 17, 2008 12:52 am


Yavaş yavaş sarsılıyordu vücudu. Her adımda boynundan sırtına inen bir darbe hafifçe omurgasını hareket ettiriyordu. Güçlü kollar tanıdık bir koku eşliğinde taşıyordu onu karanlık koridorlarda. Defalarca aynı yerden geçer gibi hissediyordu kendini bilincinin yarı açık yarı kapalı halleri arasında. Gözünü birkaç milim aralamış, hayatının kontrolü bir başkasında, neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Aynı derin nefesler tam tepesinde çınlıyordu. Ortam değişmiş, korkular aynı kalmıştı. Kolundaki yara hafif hafif anıları yad edercesine sızlıyordu sanki. Bir aşağı bir yukarı gidip gelen görüntüler en sonunda statik hale geldiklerinde görebildiği tek şey demirden büyük bir kapıydı. Hala duyularını tam anlamıyla kullanamıyor ve hatta algılarını bile açamıyordu. Çarpmanın etkisiyle sanki vücudundan bir parça kopmuş gibiydi. Ya da bir parçası görevini yapmıyordu.

Bir ses çıkarmak için boğazını açmaya çalıştı. İtekledi dilinin ucuna gelen havayı. Ancak sadece nefesini verebilmişti. Gözlerini daha da aralamak istiyordu, ancak sadece başının döndüğünü hissediyor ve daha fazla karanlığa mahkum kalıyordu. Ne kolunu, ne bir parmağını hareket ettirebiliyordu. Ancak bedeninin bir eşya gibi taşınmasına seyirci kalabiliyordu. Korkuları yerini çaresizliğe bırakmış içeri girdiğini düşündüğü odanın kapısının kapanıp, yok oluşunu görebilmişti yarım bir şekilde. Aklının son kırıntıları, işlemeye devam eden beyninin kıvrımları, buranın İhtiyaç Odası olduğunu fark edebilmişti. Öyleyse kendisine gelmesi için gereken her şey bu odada bulunuyor olmalıydı.

Bir an için görebildiği bir çift mavi göz, bütün bedenini uyardı. Milyonlarca toplu iğne batmış gibi bir anda irkildi vücudu. Odanın içinde bir gidip bir gelen Edward’dı. Onu buraya o getirmiş olmalıydı. Peki ne için? Neden? Aşağı yukarı gidip gelen ayak seslerini duyuyordu. Kafası karışık gibi kendi kendine konuştuğunu duyuyordu sanki. Ya da beyni ona birkaç oyun daha oynuyordu. Bir an için yine algılarını kaybetti Paula. Simsiyah sıcak boşluğa bir dalış yaptı. Kendini boş verip sadece düşmeye odaklandı. Sonsuzluk insanın midesini hoplatıyordu. Ne kadar da anlamsız bir duyguydu bu. Ne yazık ki bu hissin sonsuza dek süremeyeceği kesinleşmişti. İçine akan ılık bir sıvı, algılarını eski haline döndürmekte pek aceleciydi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyÇarş. Ara. 17, 2008 2:11 pm

Kucağında ki hayatın ne kadar kıymetli olduğunu biliyordu. Belki de öyle düşünüyordu.. Can düşmanı için mi? O durumda büyük bir kahkaha atmak gelmişti içine. Biraz önce büyü yaptığı kızı kendi elleriyle iyileştirme çabasına girmişti. Derin bir nefes aldı ve yürümeye devam etti. Değişen merdivenler değişmeden geçmeyi başarmıştı. Okula girerken –Paula kucağındayken görmemeleri ise büyük bir şanstı. Felix felic içmiş gibi hissetmeye başlamıştı. Ama böyle olmadığından da emindi. Gözleri, kucağında ki kızın kapalı, aralanan gözlerine gidip geliyordu. Biri onları görse etkisiz hale getirecek durum da olmadığı için sadece öyle olmamasını umut ediyordu.

7. Kat koridoruna kadar kazasız belasız gelebilmişlerdi. Bakışlarını karanlık koridorun sonuna çevirdi. Burada da kimsenin olmadığını gördüğünde derin bir ‘Oh’ çekerek belirginleşmeye başlayan demir kapıya baktı. Sonunda açılmıştı; o kadar ihtiyacı vardı ki ona, kimse anlayamazdı. Yardımına yine okul yetişmişti. Arkasıyla kapıyı itekleyerek açtı. İçeriye göz gezdirdiğinde büyük bir masa üzerinde duran bir iksir, odanın ısısını ayarlayan bir şömine, ona yakın iki kişilik büyük bir koltuk. Koltuğu görür görmez kızı oraya yatırdı. Gözleri biraz önce gördüğü iksire gitti. Hemen eline alarak üzerinde yazanları okudu ve açıp kokusuna baktı. Kesinlikle oydu.. İyi olacağından emindi. Derin bir nefes aldı iksiri kıza götürdü. Çenesinden tutup ağzını açtı. Şişeyi kızın ağzına dayayarak içinde duran ılık sıvıyı boşalttı.

Kızın gözlerini araladığını fark etti. Buna biraz daha sevinerek baş tarafına oturdu. Birkaç saniye içinde ayağa kalkarak odanın içinde yürümeye başladı. Kızın gözleri tekrar aralandığında bu sefer kapanmamıştı. İçinde ki endişe var gücüyle azalırken hayal ettiğinin bu olmadığını fark etti. Gözleri şimdi sadece Paula’ya bakıyordu. Ona yaklaştı ve mavi gözlerini onunkilere dikip derin bir nefes aldı ve içinde iyiye giden bir duyguyla konuşmak için ağzını açtı;


‘’-İyi Misin?’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyÇarş. Ara. 17, 2008 10:51 pm


Kendisine gelirken yavaş yavaş manzaralar geçiyordu gözünün önünden. Bir müzik çalınıyordu kulağına sanki. Derinden gelen, yavaş yavaş ilerleyip huzurlu bir ezgiye dönüşüyordu. Sanki vücudundaki bütün gerilmiş kaslar yavaş yavaş açılıyordu. Hafif bir rüzgar, bütün bedeninin okşuyor ve onu zarifçe yükseltiyordu. Her yer etrafında dönmeye başlamıştı birden, kendisi sabit duruyor ve oda olduğu gibi dönüyordu. İçinden bağırmak geliyordu. Garip bir istek bütün benliğini almış gibiydi. İçine yayılan ılık sıvıyı damarlarında ilerlerken hissedebiliyor ve karşı koymak istemiyordu. Görüşü hafif hafif netleşmeye başlamıştı. Yanı başındaki görüntü ilk başta bulanıktı; fakat git gide damarlarında genişleyen sıvıyla birlikte görüntü de düzeliyordu.

Yeterince kendine geldiğinde hissettiği, rahat bir zeminde uzanmış olduğuydu. Karşısında iki mavi göz ona bakıyordu. Hareket etmek istedi bir an için ama beceremedi. Uzak durulamayacak kadar güvenli görünüyordu mavi gözlerdeki bakışlar. Sanki az evvel son hatırladığı anında, kendisini uzaklara sert bir büyüyle fırlatan o değilmiş gibi, şimdi ona güven duyuyor gibiydi Paula. Aynı binaya ait rozeti taşıyor olmalarından olsa gerek, Paula Ryan’ın içindeki gizli kalmış yaraları daha iyi anlıyordu. Ona ancak bakabildi bir süre. Gözlerini gözlerinden ayırmadan iyi olduğunu söylemek istercesine bir saniyeliğine göz kapaklarını kapattı ve geri açtı. Hala tedirgin olduğunu gergin ellerinden fark etmişti. Olduğu yerde doğrulamadan, yorgun olduğunu belirten bir cümleyle ‘’ Aşk acısı ile ilgili söylediklerim için üzgünüm. ‘’ diyebildi. Ormanda Ryan’ı çileden çıkarmak adına herkesin önünde belki de kendisine sakladığı anıları yüzüne vurdu. Olayları Slytherinli birkaç dedikoducu kızın ağzından bir konuşmaları sırasında gizlice öğrenmişti. Şimdilerde oldukça farklı şeyler hisseden kızı görmek, onunla birlikte aynı ortamlara girmek, gerçek bir aşık için acı veriyor olmalıydı.

Paula bir an için kendisini Ryan’ın yerine koydu ve Rossla kendisini aynı durumda düşündü. Uzun zamandır oturup konuşma fırsatı bulamadığı sevgilisinin kendisini hatırladığından bile şüpheli olduğu için duraksadı. Bakışları karşıdaki şömineye odaklanmış bir şekilde konuşmaya sordu. Hala iyi niyetine kendisi de şaşırıyordu.

‘’ Sen iyi misin peki? ‘’

Cevap vermesini bekleyemeden, yatmakta olduğu yerden doğrulmak için yardıma ihtiyacı olduğu fark etti. Bakışlarını ona çevirip kalkmak istediğini söylemek için ellerini ona doğru uzattı. Kendisine zarar vermeyeceğinden emin olmak için yeterince zaman geçmişti. ‘’ Yardım eder misin ? Biraz doğrulsam daha iyi olacak sanırım. ‘’

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyPerş. Ara. 18, 2008 5:27 pm

Odanın içinde yükselen sese kulak verdi, Kızdan geliyordu. Pek anlaşılmıyordu sesi. Git gide biraz daha belirginleşmeye başladı. Kızın konuşması bittiğinde cevap beklercesine yüzüne bakmaya başladı dik dik. Ama Ryan, konuşmadı. Gözlerini kaçırdı., gerçekten o anıları unuttuğunu sanıyordu. Biriyle çıktığı için eski defterleri kapattığını sanıyordu. Çünkü; Pers.’i seviyordu, Silvia’dan daha çok. Gözleri tekrar kıza gittiğinde derin bir nefes aldı. Boş odanın verdiği boşluk ifadesinden kurtulmak istiyordu. Yalnız olmadığını kalbine inandırmak istiyordu. Belki de korku doluyordu içi. Göz kırpıp açtığında her şey eski haline döneceğini sanıyordu. Ya da öyle olmasını diliyordu. Düşünceleri içinde boğulurken ikinci bir ses daha duyuldu. Yine Paula’ydı. Sorusuna cevap vermek istercesine hafiften dudaklarını araladı;

‘’-Evet, Evet Sanırım İyiyim.’’

Bunu söylerken kız ellerini ona uzatmıştı. Doğrulmak istiyordu. Hemen elinden tuttu ve doğrulmasına yardım etti. Bu sıra da konuşmasını bitirmişti. İçten, derin bir nefes alması gerekiyordu. Yüzünde ki gerginlik biraz olsun gitmiş, korku duygusunun yerini biraz da sevinç kaplamıştı. Biraz dinlendikten sonra kızın hiçbir şeyinin kalmayacağına inanıyordu. Şömineden gelen sıcak hava etkisi altına girmişti. Gözleri yavaş yavaş kapanma isteği uyandırıyordu. Koltuğun üzerinde kıvrılıp kalsa hiç fena olmayacaktı. En azından sabaha kadar uyuyabilirdi. Bir şey kalmamıştı zaten güneşin çıkmasına.. Gözlerinden akan uykunun verdiği rahatlıkla iyice sersemlemiş gibiydi. Bakışları ayağı kayıp duruyordu. Masanın yanında duran sandalye ye baktı uzun bir süre. Gözüne kestirmişti bir kere.

Hemen getirip yatağın yarım metre ötesine koymuştu. Üzerine oturup bakışlarını kayıtsızca kızın üzerinde gezdiriyordu. Hayattan bezmiş gibi hissediyordu kendini. Artık dayanacak gücü kalmamıştı. Biraz önce büyü yaptığı kız o değil miydi? Neden hala ona acıyordu? Neden ona zarar vermemişti? Bütün bu sorularının cevabını almak istiyordu gerçekten. Ama kendiside bilmiyordu. Kalbi engelliyordu belki de bunu yapmasını. Ya da korku.. Korkaklıktan değil. Dostluk istediğinden mi? Belki de.. Ne düşündüğünü, ne yaptığını bilmiyordu artık. Bütün her şeyi geri de mi bırakacaktı? Ya da olduğundan daha iyi mi olmaya çalışacaktı? Bir eliyle kafasını tuttu ve kızı süzmeyi sürdürmeye devam etti. Bir yandan da konuşmak için ağzını araladı;


‘’-Ben.. Sinirlenince Kendimi Tutamıyorum. Sanırım Bu Hep Böyle Olacak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyCuma Ara. 19, 2008 3:06 am


Ellerine değen sıcak ten, hiç de geçen seferki gibi değildi. Ormanın soğukluğu tenine işlemişti o gece sanki. Bir ağacın dalından farksızdı Paula’nın hissettiği. Ama bugün…Bugün kaçırdığı gözlerindeki ışık bile her zamankinden daha aydınlık ve anlamlıydı. Paula düzgünce oturabildiği için, yüzüne hafif bir rahatlık ifadesi yayılmıştı. Kendisini hızla daha iyi hissediyordu. Yüzündeki renk geri geliyor gibi hissediyordu yanaklarına yayılan sıcaklıktan. İçinde bir türlü atamadığı korkular olsa da ona dair, önyargıları her zamanki gibi uzak tutmaya çalışıyordu kafasından. Aslında yanlış mı yapıyor bilmiyordu. Başına gelenler az buz değildi. Sürekli bir başkanın sorumluluğu psikolojisi ile, binalarının adına leke gelmemesi için susmuştu. Ormanda açılan yarayı bile kendi kendine iyileştirmişti. Canı hala yanıyordu yarasına bastırdığında. Üzerinden fazla geçmemişti. Yine de affeder hali devam ediyordu. Bir şey onu Edward’dan nefret etmekten alıkoyuyordu.

Onun da kendisi gibi iyi olduğunu öğrendiğinde biraz daha rahatladı. Hiç değilse sakinlerdi şu an. Kimse kimseye zarar vermek istemiyordu. Zaten amacı böyle olsa neden onu alıp buraya kadar taşısındı ki? Ormanda, bayıldığı köşede, sabaha karşı bir kurt adam tarafından afiyetle yenmek üzere orada bırakırdı. Bu Paula gibi Edward’ın da zararına olurdu tabii. İçinden gerçeği öğrenmek adına müthiş bir istek hissetti birden. Boğazına takılan soruları sıralamak için ağzını açar gibi oldu; fakat ardından hemen vazgeçti. ‘’ Neden geldik buraya? Paçanı sıyırasın diye mi taşıdın beni yedi kat boyunca? Yoksa pişman olduğun içi mi? ‘’ Soramadığı soruları sessiz sessiz içinde haykırdı. Hiçbir şey demeden bir süre bekledi. Gerçekten pişman olabilir miydi? Onun gibi biri, acımasızlığını hiç çekinmeden Paula’nın hisleri ve bedeni üzerinde denemiş biri, onu ayın en karanlık zamanlarında ormanın ortasında görme duyusu en zayıf halinde bırakıp giden biri, pisliğin biri…Pişmanlık duygusunun bir kalpte açtığı yarayı hissedebilir ve anlam verebilir miydi? Algılayabilir ve yorumlayabilir miydi? Paula anlık bir gülümseme geçirdi dudaklarından. Her ne kadar kendisine bakmayan gözler bu gülümsemeyi görmese de, küfür etti ardından kendisine. Böyle düşünmek için fazla aciz durumdaydı. Her zaman iyi ihtimalleri düşünen kendisiyken, şimdi git gide karşısındakinin en kötü haline benzemişti.

Önyargılarından kurtulup kaçamak bir bakış attı Ryan’a. Sakin olduğuna dair en ufak bir şüphesi olmasa da biraz çekiniyordu. Olduğu yerde biraz daha doğrulup dizlerini koltuğun boş kalan yanına kıvırdı. Bir diğer kolunu da, koltuğun yan tarafına koydu ve genç adamı izlemeye başladı. Aldığı sandalyeyi koltuğun hemen ilersine koymuştu. Şimdi karşısında duruyordu ve Paula’ya bakıyordu. Öyle sakin görünüyordu ki, Paula bir an için gülümsemek istedi. Sıcak hava içerdeki her şeyi etkisi altına almıştı anlaşılan. Karşısında göz kapakları düşer gibi olan binadaşı da dahildi buna. İçi geçmek üzere gibiyken birkaç kelime dökülüverdi dudaklarından. Paula söylenenleri bir özür gibi alıp avuçlarında tuttu. Sözlerin sıcaklığı içini ısıtıyordu. Bacaklarını kıvırdığı koltuktan indirdi ve oturur pozisyona geçti. Rengi yerine gelmiş, sesi düzelmiş yine yumuşacık çıkıyordu:

‘’ Pekala, seni sinirlendirmek gibi bir çabam hiç olmadı; ama olanlardan sonra…’’

Paula bir an için elini koluna götürdü. Canı hala hafifçe yanıyordu. Ryan’ın kendisine bakıyor olduğunu fark ettiğinde hemen elini çekti. Kendisine acınmasını istemiyordu. Biraz olsun öfkelense de bunu belli etmedi. Gözlerinin düşmekte olduğunu gördüğü genç adama baktı. Biraz olsun iyi bir şeyler yaparak, içinde gizli kalmış iyiliğe dair duygularını canlandırabilmeyi istedi. Dudaklarında oluşan hafif aralığı hemen kapayıp mühürledi. Fakat ardından her zamanki gibi kendisine karşı koyamayarak:

‘’ Yanıma gel. Orası rahat görünmüyor. Burada daha rahat olursun. ‘’

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyCuma Ara. 26, 2008 2:18 am

Küçülen göz bebeklerinde hissettiği ağırlığı üzerinden atmaya çalışırken bir yenisi katlanıyordu üzerine. Daha da belirginleşen şöminede yanan odunlardan çıkan ateşin odanın her santimine ulaşmadığından emindi. Sadece bulundukları açıya etki ediyordu. Diğer tarafların karanlıklığından her an birinin çıkacağını bekliyor gibiydi. Yasak ormanda olduğu gibi değildi burası.. Daha farklıydı, güvende olduğunu hissediyordu burada. Dışarıdan daha mı çok seviyordu hayali yerleri? Gözleri kapanıp gidecekti ki uykusunun açılmasına sebep olan kişiye çevirdi suratını.

Kız, konuşmasını bitirip elini refleks olarak aniden koluna götürmesiyle dikkatini çekmesi bir olmuştu. Açıkça anlayabiliyordu ne demek istediğini. Tabii ona neler yaptığını düşündükçe oda duraksıyordu zaten. Düşüncelerinde ki adalet miydi? Bu zamana kadar adalet konusunda her zaman için olumlu düşünmüştür. Tabii kendi çıkarları işin içine girince hiçbir şey gözünü açamazdı artık. Yapmadığı şeyleri yapar, kendini sakinleştiremezdi. Paula’da sakinleşmesi sadece bir kere oldu. İstisna bir durumdu. Oda da yankılanan aynı ses bir daha bir şey getirdi.

N’apıyordu burada? Neden onu buraya getirmişti ki? Pers. Vardı onu düşünüyordu kafasında. Ağır bir şekilde ayağa kalkıp yürümeye başladığında gözleri kızın gözlerinin içine bakıyordu boş boş. Kızın yanına gelip oturduğunda kafasını önüne çevirmiş öylece bakınıyordu. Gözlerinde ki boşluk ifadesinden kurtulduğuna sevinircesine bakışlarını, Paula’ya çevirerek derin bir nefes aldı ve belinde hissettiği küçük sızıntıya aldırmadan konuşmaya başladı büyük odada fısıltı gibi çıkmıştı daha doğrusu.


‘’-Sağol.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyPaz Ara. 28, 2008 3:07 am


Vücudundaki en derin yarayı acımasızca açan kişiyi yanıbaşına çağırmış olmanın tedirginliği ve aptalca cesaretinin verdiği heyecan vardı içinde. Sıcak havaya rağmen hafif hafif titrediğini fark ettirmemeye çalışıyordu. Her şeye rağmen güçlü görünmek ve kendisinden korkmadığını Ryan’a da kanıtlamak istiyordu. Yanında bir kaya gibi sert mizacıyla ve olanca sakinliğiyle gelen genç adama karşı durmak her ne kadar zor olsa da, deniyordu. Yanında gelirken hassas burnuna dolan kokusu, dudaklarının dibinde ve ensesinde hissettiğinin ayısıydı. O geceki hastaca tavırlarından sonra böylesine sakin durabilmesi Paula’yı şaşırtıyordu. Birden bire üzerinde bir lanet yollayacağı düşüncesini kafasından atmak istiyordu. Titreyişine engel olmayarak hafiften sarsılan bir sesle sordu:

‘’ O gece yasak ormanda ne yapıyordun Ryan? ‘’

Engel olamadığı merakı yüzünden başına gelenlerden sonra, hala bu tavırda ısrar etmesine kendisi de şaşırıyordu. İçinden bir ses oldukça güvende olduğunu söylese de, mantığı bir türlü tetikte durmaktan vazgeçmiyordu. Beklediği yanıtın asla doğru şekilde gelmeyeceğini bilse de, belki de Ryan’ı biraz olsun sıkıştırarak, bu uykulu halinde ona eziyet etmeyi düşünüyordu. Yanıbaşında biraz olsun gerildiğini görmek bile ona yetecekti. Yaşattıklarından sonra bu kadar küçük bir şeye bile razıydı. Ona ve var olduğundan emin olduğu vicdanına acı vermek istiyordu. İçini dökmek için sabırsızlanıyor, suratına bağırmak istiyordu. Yine de tek yapabildiği konuşmasına fırsat vermeden, cümlelerine döktüğü sinirini ona yansıtmak oldu.

‘’ O gece aklından neler geçiyordu bilmiyorum ama şimdi burada olmamız iyi oldu doğrusu. Beni yaraladığını kimseye söylemememin sebebi senden korkmam değil bunu bilmeni istiyorum. Sadece biraz sorumluluk duygusu ve birkaç şey daha. Bu yüzden eğer istemezsen soruma cevap vermezsin. Fakat merak ediyorum Ryan, neden beni buraya getirdin, neden kendime getirdin, şimdi neden yanımdasın? Ve hala gitmedin? ‘’

Paula bu kadar cümleyi bir nefeste sıralamış olduğuna şaşırıyordu. Cevap vermesine fırsat vermediği genç adamın gözleri gözlerine değdiğinde, geçmişe dair acılarının mavi gözlerinde alev alev yandığını gördü. Bakışından süzülen ve git gide yayılan anlam, bir ikilem yaşadığını düşündürdü genç kıza. Hiç hesaplamadan, her zamanki sevecen tavrıyla, belki de can düşmanı yerine koymuş olduğu Ryan’a dokundu. Elindeki sıcaklık, şöminenin etkisiyle iyice alev alev yayılıyordu vücuduna. Genç adamın elinin üzerinde duran eli kısa bir an orda kaldı. ‘’ Seni anlıyorum. ‘’ demek istiyordu. Hızlıca geri çektiği narin elini koltuğun kumaşına sürerken, bir yandan da bu denli iyimser bir tavır için, karşısındaki kişinin fazla acımasız olduğunu düşündü. Her zaman herkese karşı iyi olmak zorundaymış gibi hissettiğinden kendisinden utandı. Sıcak yüzünden kapanmaya başlayan gözlerine engel olmaya çalışıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

İki Kişilik Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: İki Kişilik Yalnızlık   İki Kişilik Yalnızlık EmptyPerş. Ocak 01, 2009 3:28 am

Yatağın üzeri biraz daha konforluydu, sandalye de olduğundan daha fazla rahat etmişti yani. Gözlerinden akan uyku şimdi tersine dönmüştü; Gözleri açılmıştı. Bütün uykusu dağılmıştı. Şömineden hızla çıkan sıcak hava bütün odayı etkisi altın almıştı. Yanaklarının yandığını hissedebiliyordu. Paula, ile yan yana bile durmak ona huzursuzluk veriyordu. Ama kız kendini tutamamıştı yine Ryan’ın sinirlerini tavana çıkartacaktı. Yasak Orman’da ne yaptığını soruyordu. Aslında bir an için anlatıp kurtulmak istedi ama sonra bundan vazgeçip cüppesini çekiştirerek gözlerini kızdan çekip duvara yöneltti. Kız, sürekli sorular sorup duruyordu. Artık soru duymak istemiyordu, aslında hiç kimseyi istemiyordu. Tek istediği rahat bir uykuydu. Ama kimsenin tınladığı yoktu. Hızlı nefes alış-verişine son vermek istercesine derin bir nefes alıp biraz tutmaya çalıştı, sonunda kız sözünü bitirmişti ya da Ryan araya girdiği için kız lafını kesmek zorunda kalmıştı. İyimserliğine son veren sözcüklerin dudaklarının arasından kayıp gittiğini gördüğünde onları ve mimiklerini serbest bırakmıştı resmen, onu başkası yönetiyor gibiydi.

‘’-Orada Ne Yaptığımı Öğrenmek İstemezsin.’’ Tehditkâr atarak düşüncelerini belirtmek istercesine tekrar konuşmaya başladı, bu sefer biraz daha sert gibiydi; ‘’- Sana Bir Şey Olsaydı Beni Suçlarlardı, Küçük Hanım. Bu Yüzden Buraya Geldik.’’ Gözlerinde belirmeye başlayan ateşin kırmızısına hakim olmak istercesine derin bir nefes aldı ve kendini sakinleştirerek ayağa kalktı ve tekrar bakışlarını Paula’ya çevirerek bir şeyler fısıldadı; ‘’-Bende Tam Gidiyordum.’’ Hoşça kal dercesine bir bakış daha atarak kapıya doğru yöneldi.

Ne yapmaya çalıştığı konusunda bir fikri yoktu, hem de hiç. Sarı saçları yürürken dalgalanmaya başlamıştı. Aklında ki bütün duygular birbirine girmişti resmen, ne hissettiği hakkında bir şey bilmiyordu. Boş boş dolanan işe yaramaz biri gibi hissetmişti, bu gece hissettiği ilk gerçek şeydi bu. Kızın sorduğu soruların bazılarına yanıt veriyordu, diğerlerine yanıt aramak ya da yanıt vermek gibi bir derdi yoktu. Hafif bir titreme ile kızaran yanaklarına götürdü ellerini. Fazlasıyla yanıyordu, kulakları da öyleydi. Çok sıcak olmuştu odanın içi belki de o yüzdendir. Paula’nın başında bekleyecekti bütün gece. Ama yine sorular sorarak onu çileden çıkartmıştı. Vücudunda ki kırgınlık hissini atmak istercesine gözlerini iyice açmaya, etrafına bakınmaya başladı. Odanın bir ucundan bir ucuna gitmek ne kadar da uzunmuş. Hiç oradan çıkamayacak gibiydi, o çıkışa gitmek istedikçe çıkış ondan uzaklaşıyordu. Tıpkı hayatta ki mutluluklar gibi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
 

İki Kişilik Yalnızlık

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-