AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Kuşkularla Dolu Bir Gün

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Madeleine M. Gregory

GezginGezgin
Madeleine M. Gregory



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık
Rp Sevgilisi : Yok, aranıyor... xP
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kuğu

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptyPtsi Ekim 06, 2008 4:27 pm

Kasvetli ve soğuk bir günün ortasında bulmuştu kendisini, kurumuş dudakları bir şey söyleyecekmiş gibi oynamıştı hemen sonraysa, güçsüzce tekrar birbirine kenetlenmişti. Elinde döndürüp durduğu sarı parşömen, ellerinden kayıp, neredeyse buz tutmuş yere düşmüştü. Pencereden gelen rüzgarsa, mektubu yerinden birkaç santimetre oynatmıştı. Birisinin kapmasından korkarak, hemen almıştı sarı parşömeni, teyzesi Cathérina’nın yazdığı mektuba iğrenerek son bir bakış attıktan sonra, onu katlayıp cübbesinin cebine koymuştu. Kaymamak için tutunduğu merdivenleri çıkmaya başlamıştı ki, arkasından alaycı bir ses yükselmişti. “Hey, Marveill!” Kayarcasına arkasına dönüp ona yaklaşan siyahi çocuğa dikmişti gözlerini, çocuk merdivenleri çıkarken bir an için tökezlemiş, ondan sonra hemen toparlanmıştı. Oğlan onun yanına geldiğinde elini ona uzatmıştı. Çocuksa imrenmiş bir şekilde ona alayla dudak büktükten sonra, tiz bir kahkaha atmıştı. Oğlanın cübbesine kaymıştı gözleri, yılan siyahın üzerine işlenmişti. Bir Slytherin’li onda ne isteyebilirdi ki? Sadece derslerde gördüğü çocuğa bakarken, buz mavisi gözleri grinin en koyu tonlarına bürünmüştü. “N’oldu? Yoksa seni, görüntü kirliliği yaptığından dolayı Azkaban’a mı atıyorlar?” Bir Slytherin’liye yakışır öncekinden de kuvvetli bir kahkaha patlatmıştı. Daha adını bile bilmediği çocuğa bakarken, yüzünde iğrenmiş bir ifade vardı. Siyahi çocuğun arkasında ki arkadaşlarından tekdüze bir kahkaha patlamıştı. Çocuk arkasını dönüp giderken, Marv, ona tekme atma isteğini zar zor bastırdıktan sonra,Hızlıca merdivenlerde çıkmaya başlamıştı.

Yeni yazdığı mektupla beraber, baykşhanenin kapısını aralamıştı. Baykuşhanede her zamanki gibi ailelerine mektup yollayan öğrenciler yoktu. Buz tutmuş yerlerde kayarcasına ilerleyip, mektubunu son bir kere okumak için bir köşeye ilişti.

"Sevgili Anneciğim

Teyzem Cathérina'nın bana yazdığı mektubu sana yolluyorum. Bana çok garip geldi. Bunca yıl sonra neden benimle konuşmak istesin ki? Matt nasıl? Yakında oraya geliyorum, aklımda çok soru işareti var. Hepsinin cevabını sende bulacağıma eminim. Sevgilerle Marv..."


Elini gagalayıp durna baykuşun bacağına mektubu bağlamıştı. Baykuş uçmak yerine onun kolunda gezinerek yanağını 3-4 kere gagalamıştı. Sinit bozucu baykuşu üzerinden çekip, onu uçması için serbest bırakıp arkasından küfretti. Baykuşları hep sevmesine rağmen, son günlerde o kadar asabiydi ki, masumlara bile kötü davranmaya başlamıştı. İçinden söylediği şarkının eşliğinde kapıya yönelmişti ki içeriye giren bir Slytherin'li dikkatini çelmişti. Kavga araya Marv, alaycı bir tavırla dudağına büküp konuşmnaya başladı.

"N'oldu yılancık? Senin gibi pislikler buraya uğrar mıydılar?"

Slytherin'lilere olan nefreti, bu çocuğa bakarken alevlenmişti. Ama yere düşen Syb kitabı bacağını ısırıp, kanamasına neden olmuştu. Bacağında hissettiği ani acı eşliğinde haykırmıştı

"Ah!Merlinin sakalı! Lanet olasıca!"

Out: Çok kısa olduğunun farkındayım zamanım az, kısa zamanda uzatacağım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robin Zacharias Malfoy

GezginGezgin
Robin Zacharias Malfoy



Mücadele Tarafı : Tam olarak yok ama karanlğa meyilli
Rp Sevgilisi : Jenny Tisdale
Kan Durumu : En Safkanından
Patronus : Kara panter olacak

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptyPtsi Ekim 06, 2008 4:41 pm

Robin baykuşhaneye koşarak geldi.Baykuşunu çağırmadan önce Gryffindor'lu kızın buz gibi gözlerini gördü.Ve söylediği laflar onu çok sinilendirmişti.Kaşları çatık bir şekilde kıza dönerek

"Sen kendini ne sanıyorsun cesurluk özentisi" dedi.Ve sinirle kıza baktı


Out:Bu mu kısa?Ben de çok uzun yazdım ... lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Madeleine M. Gregory

GezginGezgin
Madeleine M. Gregory



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık
Rp Sevgilisi : Yok, aranıyor... xP
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kuğu

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptySalı Ekim 07, 2008 2:12 pm

*Tanrım! Böyle soğuk bir hava görmedim*

İç sesinin ahenkli tonu zihninde yankılanırken, titreyen dudakları kıpırdanmakta zorlanıyor gibiydi. Boynuna dolamış olduğu Gryffindor atkısını elleriyle gevşeterek saçlarının içeride kalan kısımlarını kurtarmıştı, bir yandan da çocuğu dinlerken. Yanına gelen bir sineği donmuş eliyle kovalarken, çocuğun dudaklarından dökülen kelimelerin ardından, tiz bir kahkaha patlattı. 'Cesurluk özentisi' Bir Slytherin'liye yakışır, bir söz değildi bu, özentilerden nefret ederdi. Asla böyle olmayacağına emindi. Parmaklarında zorlukla tuttuğu Syb kitabını daha sıkı kavradı. Matemli hava... Rahatsız edici soğukla adeta bütünleşmişti. Parmak uçlarında, yükselerek, çocuğa tehdit edici bir bakışa attı. Buz mavisi gözleri, grinin en koyu tonlarına bürünmüştü. Uzun bir gıcırdama sesi eşliğinde açılan kapıdan içeriye giren, Ravenclaw'lu kızın gelmesinin ardından, Kaygan buz üzerinde birkaç santimetre sağa kaymıştı.

"Seçmen şapka seni nasıl Slytherin'e seçtiler? Senin içinde bir gram bile asillik yok!

Bedeninin hiddetiyle karşı koyduğu rüzgar, kahverengi saçlarının havalanmasına neden olmuştu. Kendini olduğu ortamdan soyutlamaya çalıştığı bir andan sonra, çocuğun gözlerine kenetlenmiş gri gözlerini, içeriye giren gri bir baykuşa dikmişti. Dondurucu bakışlarını gökyüzüne çevirdiğinde kendisini çevreleyen bulutlardan tamamen kurtulmuş dolunayda onun yüzünü gördüğünü sandı. Babasının yüzünü, gözleri bir süre oraya kenetlenmişti. Ellerinin cebinin içine sokup, dik duran asasını çıkarmıştı. Çocuğun bir an için kendi asasına yöneldiğini, sanmıştı. Ama nefes bile almadan, söylediği büyülü sözlerine ardından çocuğu daha net görebiliyordu.

“Lumos Maxima!”*

Fısıltılar... Ve her ses yapma diyordu. Rüzgarın getirdiği her uğultu kulaklarında sinir bozucu bir melodiyle ona durmasını emrediyordu. Ama o rüzgara karşı koyduğu gibi, uğultuya da karşı gelip, asasını cebine koymuştu. Karanlığın hükmü gökyüzünde yavaş yavaş yerini alan, etrafında adeta dans eden bulutlardan sıyrılan dolunay tarafından engellenirken ince vücut hatlarına, çocuğa keskin bir bakış daha fırlatmıştı. Kasvetli soğukta, çocukla tartışmak ona biraz saçma geliyor olsa da, sinirlendirmek için her şeyi yapacağı çocuğun yüzünde ki şapşal ifade onu neşelendiriyordu. Oğlanın sinir bozucu sözleri bir kaç saniyeliğine de olsa yüzündeki o soğukkanlı ifadenin kontrolünü kaybetmesine sebebiyet vermiş olsa da kısa sürede yeniden rahatsız eden gülümsemeyi yerleştirdi. Asasından çıkan güçlü ışık, çocuğun açık renk saçlarının beyaz gibi görünmesine neden olmuştu.

"Söylesene Gonzales, gecenin bu saatinde bana, mektup yollamak için geldiğini söylemeyeceksin değil mi?"

Kahverengi saçları dalgalanan pelerinine eşlik ederken elinden geldiğince çabuk olmaya çalışıyordu, ama çocuk cevap vermedikçe gitmeye hiç niyeti yoktu. Filch'e şikayet etmek için, bir sebep bulmuştu işte, tabii çocuk haşarı bir şey yapmak için buraya geldiyse. Yüzüne bürümüş olan hain ifadenin eşliğinde çehresini, beyaz bir baykuşa doğru çevirmişti. Ravenclaw'lu kız mektubunu bağlamayı bırakıp, onlara bakmayı sürdürürken, Marv, ona gitmesini emreder bir bakış fırlattıktan sonra, gri gözlerini, kapanmış kapıya çevirdi. Halasının 13. yaş gününde yolladığı altın saate dikmişti gözlerinin, gece 9'da, çocuğun burada neden olduğunu merak etmişti.

*Lumos Maxima:Yüksek bir ışık çakmasını sağlayan büyü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlotte Elanthe Patrica

GezginGezgin
Charlotte Elanthe Patrica



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Melez | Fransız-İngiliz
Patronus : Su Samuru olcak işşallahh 1 kere denedi de şekilsiz bişi oldu bidaha da denemedi yavrucak korkusundan...

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptySalı Ekim 07, 2008 3:08 pm

Hava o gün gerçekten çok soğuktu.Herkes ortak salonda çöminenin başında ısınmaya çalışıyor bir yandan da sohbet ediyorlardı.

Etrafında o kadar çok ses vardı ki kendini bile duyamıyordu Charlotte.Ne Vanessa'nın ne de Raquel'in de sesini duyamıyordu zaten.

Ailesini ne kadar özlediğini düşünürken aklına geldi.Olamaz!Annesine mektubunu göndermemişti.Kesinlikle göndermeliydi.Çünkü annesi ondan haber almak için her 15 günde bir mektup yollamasını istemişti.O gün bu gündü.Eğer göndermezse annesinin yapacaklarını aklından bile geçiremiyordu.''Acaba bir yerine birşey mi oldu,yoksa yanılıp arkadaşlarıyla yasak ormana gidip kayıp mı oldular?...''Böyle birşey olsa onlara çoktan haber verilirdi ama korkuyordu işte...

Charlotte,şöminenin başında kalktı ve hızlıca yatakhaneye doğru koştu.Cüppesinin cebinden bir parça kağıt çıkardı üzerine rastgele birşeyler karalanmıştı.Onu aceleyle bir zarfa koydu.Ve doğru baykuşhanenin yolunu tuttu.Sessiz olmaya gayret ediyordu.Çünkü bu saatte ortak salonda olmaması hoş karşılanmazdı.

Nihayet baykuşhanenin buzlu basamaklarına ulaşmıştı.Kaymamaya dikkat ederek yavaş yavaş çıktı merdivenlerden.Biraz sonra baykuşhaneden sesler geldiğini farketti.Duvardaki deliklerden ışıklar görünüyordu.Belli ki içeride birileri vardı.

Biraz daha yaklaşınca seslere anlam vermeye başladı...

''Lumos Maxima''
........
Söylesene Gonzales, gecenin bu saatinde bana, mektup yollamak için geldiğini söylemeyeceksin değil mi?"

''Umarım yanılıyorumdur'' diye geçirdi içinden Charlotte.Çünkü duyduğu ses arkadaşı Madeleine'nin sesine benziyordu.Zaten onu ortak salonda da görememişti ama endişelenmemişti.Böyle birşey olacağı aklına gelmemişti.

Asasını sıkıca tutarak içeri baykuşhaneden içeri girdi ve ne yaptıklarını anlamamış gibi;

''Lumos Maxima'' dedi ve asasının ucundan bembeyaz bir ışık parladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/charlott
Myrenala Autumn

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Myrenala Autumn



Mücadele Tarafı : Autumn
Rp Sevgilisi : İlgilenen P'm le gelsin x.x
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Elinde bageti olan Lars Ulrich!

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptySalı Ekim 07, 2008 3:11 pm

"Toplantı var galiba burada. Vay vay.. Herkes mektup yollamak için bugünü seçmiş galiba. Senin yerinde olsam o asanın ışığını kısardım ufaklık. Aşağıdan bakan biri çok rahat farkedebilir bizi." demişti Myrenala gizlendiği köşeden. Üç kişinin de ürkerek kendisine bakması eğlendirmişti kızıl gözlü cadıyı. Üzerinde sadece gömlek ve gri etek vardı. Bu yüzden binasını anlayamazdı karşısındakiler. Sadece Gonzales bilebilirdi, aynı binada oldukları için. Asasını çekerek "Lumos." diye mırıldandı. Asasının ucunu kendi yüzüne yönlendirmişti onu görebilsinler diye. Yeşil gözleri neşeyle parlıyordu. Yapacağı şeyleri planlarken eğlenen biriydi. Sıcak bir gülümseme yerleşti yüzüne. Uzaktan bakan biri onun Hufflepuff olduğunu düşünebilirdi.

"Birbirlerimizin binalarına laf etmek güzel bir davranış değil, hele ki 'büyük' sınıflardan sayılıyorsak. Slytherin'e seçilmenin tek gerektirmesi asillik değildir küçük hanım. Her Slytherin öğrencisi de maalesef Slytherin'e yaraşır bir biçimde davranmıyor. Aynı şey Gryffindor için de geçerli. Sadece cesurluluklarıyla belli olan insanlar yok orada. Bir çok 'korkak' Gryffindor gördüm, hepsi de benimle düello yapacaklarına yemin ettiler ama o gün 'hiç' gelmedi. İki senedir bekliyorum. Her binanın öğrencileri birbirleriyle eşittir. Arkadaşları olur, sırları olur, uyurlar, uyanırlar,gezerler. Evet binalarımızın farklı olması ne değiştirir? Sadece binası yüzünden biriyle kavga etmek ya da birine sataşmak 'bence' budalalık." dedikten sonra tepkilerini ölçmek için karşısındakilerinin gözlerine baktı. Gonzales muhtemelen oradan çıktıklarında kendisine kızacaktı ama umrunda dğeildi açıkçası başkalarının kızması..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robin Zacharias Malfoy

GezginGezgin
Robin Zacharias Malfoy



Mücadele Tarafı : Tam olarak yok ama karanlğa meyilli
Rp Sevgilisi : Jenny Tisdale
Kan Durumu : En Safkanından
Patronus : Kara panter olacak

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptySalı Ekim 07, 2008 4:56 pm

Robin kalabalıklaşan ortama baktı.Ve herzaman ki sinsice gülümsemesini takındı.Çoğunlukla yüzünde ifade olmazdı ama eğer olursa genellikle sinsi bir ifade olurdu.Asasını oda çekti ve ''Lumos.Hayır Stephard sadece küçük bir aile işi.Görüp anlıyabiliyor musun?'' dedi ve elini cebine atıp mektubunu çıkardı ve salladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Madeleine M. Gregory

GezginGezgin
Madeleine M. Gregory



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık
Rp Sevgilisi : Yok, aranıyor... xP
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kuğu

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptySalı Ekim 07, 2008 7:08 pm

'Şu lanet olasıca asanı burnumun dibinden indirecek misin?'

Sinir ile Gonzales'e bağırdıktan sonra, kayarcasına yeni gelen Patrica'nın yanına doğru kayıp, onun koluna girmişti. Bir baykuşun ötmesi, çehresinin baykuşa doğru çevirilmesine nedne olmuştu. Baykuşhaneyi, büyük bir ışık hüzmesi kaplamıştı. Şimdi açık seçik gördüğü yüzlere küçümseyerek bakışlar atmayı kesmişti. Gonzales'in cübbesin cebinden çıkardığı mektubu almak için hareket etmeye hazırlanırken, vazgeçip yeni gelen kıza çevirmişti çehresini. *Hah! Bir Syltherin'li daha!* İç sesinin ahenkli tonu alayla çıkmıştı. İçinde alevlenen nefreti bastırarak, kıza kenetlediği gri gözlerinden keskin bir bakış atmıştı. Günün son dersinden çıktıktan sonra, içinde büyüyen yorgunluk bir anda yok olmuştu. Hatta bacağının acısını bile hissetmiyordu artık. Aralarına katılan iki kız, sessizce dururken, ağzını konuşmak için ağzını açmıştı. Matemli hava onu giderek daha rahatsız etmeye başlamıştı. Kulağını okşayan o ses bile, onu rahatlatmıyordu artık. Tek istediği nefret ettiği Slytherin'lilerden sinirini çıakrabilmekti.

'Biliyor musun Myrenala, sen Gonzales gibi insanları tanımaktan aciz bir varlık değilsin. Hiç değilse onun olmayan beynine kıyasla senin beynin çalışıyor... Sana gelince Gonzales, evet senin gibi değilim ben görüp anlayabiliyorum, ama sen daha cümle kurmayı bile beceremeyen bir sıçansın...'

Konuşmayı bitirdiğinde gelen hışırtı, çehresini rüzgar yüzünden hareket edip gıcırdayan kapıya doğru çevirmesine neden olmuştu. Pencereleri döven yağmur hızlanmaya başlamıştı. Giderek kararan hava dikkatini dağıtmıştı bir an için. Sihir Tarihi gibi uyuyabileceği bir derse girmek istiyordu bir an önce, göz bebekleri çıkan ışıktan dolayı küçülmeye başlamıştı. Burnundan soluyarak batığı Gonzales'e gözlerini kısarak tehditkar bir bakış daha attıktan sonra, Patrica'nın kolunu bırakıp, Gonzales'in elinde ki mektubun adresini okumaya çalışmaya başlamıştı. Karmaşık yazı öyle küçüktü ki, o kadar çok ışık hüzmesi olmasına rağmen okuması zordu. Gözlerini sıkıca yumup, bedenini biraz hareket ettirip, gönderdiği baykuşu götürmüş gibi duran baykuşta cevap aldığı mektubu alıp, cebine koydu.

'Gonzales'e istediğini yapabilirsin...'

Baykuşla konuşuyor gibi durmasına rağmeni aldırmadan baykuşu hafifçe okşayıp, diğerlerinin yanına dönmüştü. Filch'in kedisinin miyavlaması bütün dikkatini çelmişti. 5. sınıflar bile 9'dan sonra dolaşamazken 3. sınıfların ne şansı olabilirdi ki, yüksek sesle küfür ettikten sonra *Bir bu eksikti, git burdan pislik!* İç sesinin ahenkli tonunu onaylarcasına başını salladıktan sonra kediye pis bir bakış atmıştı. Kedi baykuşlara özlemle bakıp oradan giderken buzun üzerinde hafif kaymıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robin Zacharias Malfoy

GezginGezgin
Robin Zacharias Malfoy



Mücadele Tarafı : Tam olarak yok ama karanlğa meyilli
Rp Sevgilisi : Jenny Tisdale
Kan Durumu : En Safkanından
Patronus : Kara panter olacak

Kuşkularla Dolu Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Kuşkularla Dolu Bir Gün   Kuşkularla Dolu Bir Gün EmptyPerş. Ekim 09, 2008 1:56 pm

Robin Gryffindor'lunun sözleri üzerine gülümseyerek asasını aşağı indirip kızla konuşmasını duymamış gibi yaptı.Ardından baykuşunu çağırıp ailesine yazdığı mektubunu Max'in ayağına bağladı.Ardından Filch'in kedisini görüp yavaşça zindanlara doğru yöneldi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Kuşkularla Dolu Bir Gün

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Dolunay ve korkularla dolu bir gece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-