Gözleri tekrar Mette'nin gözlerine odaklanmış o şekilde bakarken, gülümsedi. Yanına kimi alabilirdi ki eğitmek için kimi gözetimi altında tutardı. Küşkusuz okuldu eğitimin verildiği yer, ama Mette bu fikri Stuart'ın aklına soktuğundan düşünülebilirdi. Dahlia'ya son kez bakıp konuşmaya başladı.

"Bilmem düşünebilirim birini yanıma almayı. Ayrıca artık gitsek daha iyi olmaz mı? Yorucu bir geceydi."

dudaklarından sıyrılanlarla beraber baykuşhanenin kapısına gittiğinde, kapı önünde Mette'ye doğru referans yapıp çıkmaları gerektiğini işaret etmişti.

Mette Stuart'ın gitmeleri gerektiğini söyleyince başıyla onaylayıp yerden kalktı. Nemli üstünü sirkeleyip bir daha burda bırakmamak üzere yan flüdünü ve asını alıp Stuart'ın önünden geçti. Merdivenlerden inerken gelip gelmediğini kontrol edip tekrar önüne döndü ve hızla zindanlara zoğru yol aldı.

Cadının kendi önünden indiğini görünce gülümsedi. Zindanlara inip hemen uyuyacağını biliyordu. Stuuart'ta Ravenclaw kulesine gidip uyumayı düşünüyordu.Bunun için kkısık ve hastalıklı bir sesle omzuna aldığı sırt çantası ile seslendi Mette'ye.

"Hoşçakal!"

Sözlerini bitirdikten sonra Ravenclaw ortak salonuna giden dolambaçlı yolda gözden kayboldu.