AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Düello

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3, 4  Sonraki
YazarMesaj
Ilmari Eljas Rosberg

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Ilmari Eljas Rosberg



Mücadele Tarafı : Yok böyle bir şey
Kan Durumu : Safkan

Düello Empty
MesajKonu: Düello   Düello EmptyCuma Şub. 06, 2009 7:23 pm

Derinliklere ilerledikçe daha çok kararmıştı etraf. Tüm mağaranın içinde ayak seslerinin yankısı ve damla damla düşen suyun sesi yankılanmaktaydı. Bazı yerlere koyu tonlarda modifler çizilmişti. Özellikle gözleri parıldayan yılan motifleri en ilgi çekicisiydi. Ürkütücü bir görünüme sahip olan bu mağaranın kimlere ait olduğunu anlamak çok zor olmuyordu. Karanlığın en kötüleri ve acımasızlığın yardakçıları olan ölümyiyenlerin mesken tuttuğu bir yerdi. Bunun en belirgin nedeni ise çizilmiş yılan motifleri değil; en sonda ve en görkemli şekilde yapılmış bir resimdi. Bir kuru kafanın ağzından çıkan yılan; ölümyiyenlerin en güçlü oldukları dönemde ün yapmış bir işaret. Duvarlara kalıcı bir şekilde resmedilmiş ve büyük bir lanetin simgesi haline gelmişti. Lord Voldemort kayıplara karışalı yıllar olmuştu. Ancak onun yaratmış olduğu; bugün hala gizliden gizliye güçlenen örgüt yok olmamıştı.

Karanlıkve dar bir patikanın sonunda karşısına geniş bir salon açıldı. Meşaleler sayesinde yeterince aydınlık hale gelmiş bir yerdi burası. Duvarlarda bulunmakta olan resimler; antreman yeri olduğunu belli eden eşyalar; kenarlara konulmuş dinlenme yerleriyle kendini bir mağaradan çok evde hissetmesini sağlamıştı. Karşısında duran ve herkesten daha güçlü olduğu izlenimini yaratan bir adam duruyordu. Karanlığın temsilcisi ve ölümyiyenlerin kendilerini kontrol atlınta tutacağına inandığı kişiydi bu. Lesse onun karşısında saygıyla eğilirken içinden bir ürperme geçti. Korku hissine pek alışkın olan biri olmamıştı ama zaman zaman Lord'un kendisine yönelttiği istekler ufak bir paniğe kapılmasını sağlıyordu. Tabi ki bunlar bilindik ölümyiyen görevlerinden tamamen uzaktı. Mesela birazdan olacağı gibi düello isteğiydi.
"Efendim ben hala bu düello işini... Yani sizinle düello etmeyi..." Sözlerini tamamlaması mümkün olamamıştı. Öncelikle tam ne diyeceğini bilememiş ; ayrıca Lord'un bakışları onu susmaya sürüklemişt.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/ilmari-eljas-ros
David Kevin O'Connor

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Safkan

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyC.tesi Şub. 07, 2009 10:38 am

Bilgilendirme: Armencus Mağarası, uzun ve karanlık geçmişe ship bir mağaradır. Oldukça büyük bir mağara olduğu için eski zamanda devlerin sığınağı olan bu mağara, devleri kovan kurtadamların ardından vampirlerin üssü hâline gelmiş, bir yıl önceyse buradaki vampirlerle birlikte Ölüm Yiyen Karargahı hâlini almıştır. Ölüm Yiyen Karargahı haline gelen Armencus Mağarası, çeşitli büyülerle korunmakta ve Karanlık İşareti olmayanlar tarafından görülememektedir. Lord David'in yaptığı güçlü bir kalkan büyüsüyle Karanlık İşareti olmayanların bu mağarayı görüşürü ve mağraya girişi engellenmiştir. Mağaranın girişi, yaklaşık beş metredir ve mağra içlere doğru boyca küçülmektedir. Mağranın en sonunun yüksekliği, iki metredir. Mağaranın içinde hiçbir tuzak bulunmamaktadır; mağara ve mağara alanından cisimlenmek imkansızdır.

DM: James Simon Lorgoff

Loş ışıklarla aydınlanmış düello alanının, karanlık bir köşedesindeydi. Vücudu tamamen karanlığın içine gömülmüş olsa da, gözleri, karanlıkta parlayarak görülebiliyordu. Oldukça düşünceliydi, bir az sonra yapacağı şey, atacağı adım, geri dönüşü olmayan bir piramid gibiydi. Zafere ulaşmak için kurnaz ve hızlı olmunması gereken bir düelloydu. Düşünceli olmasının nedeni bu değildi, Lesse'nin onu bir düelloda halt etmesinin zaten imkanı yoktu. Düşünceleri karıştıran şey, onun gözlerinden içeriye girdiğinde gördüğü anılardı. Onun bir hain olması, Baş Ölüm Yiyen'inin bir hain olması, elbette affedilemez bir şeydi ve sonucu ölüm olacaktı. Üstelik bunu kendi değil, güçlenmesi için öğrencilerin çoğunlukta bulunduğu bir kadro ile yapacaktı.

Ayak sesleri, mağarada yankılandı ve az sonra önünde, Lesse belirdi. Suratındaki korku ifadesini görüp de anlamak imkansızdı. Bu düellodan korktuğu açık ve netti ki bunu konuşmasında da söylemişti. Düşünceli bir şekilde ayağa kalkıp Lesse'nin önünde durdu. Asası, sağ elinde sabit bir şekilde duruyordu. Lesse'nin bir kez daha gözlerinde kayboldu. Yine görüyordu, Lesse bir haindi. İçinde kabaran öfke, hiçbir şeyin durduramayacağı bir ölümle son bulabilirdi ancak. Derin bir nefes aldı ve soğuk, karanlık sesiyle konuşmaya başladı. Mağarada yankılanan sesinden kin ve öfke akıyordu. İntikam tutkusu, tüm damarlarındaki kana işlemişti.

"O'Learnot, Scouxé, Carrow, Lasius, Valantina, Fedor, Mortenser ve Christopher! Hemen buraya gelin!" Çağırdığı yandaşları, emri üzerine yanına geldiler. Hepsi Lord'a referans yaptıktan sonra dinlemeye koyuldu. "Dixie bir hain yandaşlarım. Şimdi onu öldürmek, sizin ve benim işim. Bitirin işini!" Karşısındaki Baş Ölüm Yiyen'i Lesse'ye öfke saçan gözlerle baktı ve asasını kaldırıp göğsüne nişan aldı; lanetini uyguladı. "Crucio!"

Out: Mesaj editlemek yasaktır. Düelloya yazmamak, hükmen yenilgi ve ölüm sayılacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/david-ke
Eragon James O'Learnot

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Δαρκ ψιΔε ~
Rp Sevgilisi : Touch Me Marjoline.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Aslan.

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyC.tesi Şub. 07, 2009 12:29 pm

Işık almayan odanın köşesine sinmişti bir kaç dakikadır. Yavaşça doğrularak elinde duran ateş viskisini orta da duran küçük, cam masaya bıraktı. Cüppesinin iç cebinde duran asasını yavaşça eline alarak kapıdan dışarıya çıktı. Karanlık koridor, sessiz ve bir o kadar da huzur vericiydi. Ayak seslerini duyamayacağı kadar sessizliğin olduğu bir yerden ayrılmak istemiyordu. Bütün gece orada durup, etrafı izleyebilirdi. Tabiî bunun için vakit kalmamıştı. En fazla bir dakika içerisinde Karanlık Lord’un yanına gitmeleri gerekiyordu. Edward’a Lord’un çağırdığı öğrencileri toplamasını söylemişti. Çocuğun bunu rahatlıkla yapabileceğinden emin bir şekilde yasak ormanın girişinde onları beklemeye başladı. Sonunda geldiklerinde asasını yüzüne çevirdi. Asasının ucundan çıkan ince kıvılcımlar, yüzünün görünen yerlerini kapamıştı; maske oluşmuştu. Bakışlarıyla süzdüğü öğrencilerin daha yeni olduklarını fark ettiğinde asasıyla onların yüzlerine de birer maske oluşturdu.

Yüzünde beliren sinsi, ince bir tebessümle arazinin dışına çıktılar. Ormanın karanlığı, bedenini ele geçirme çabası içerisindeydi. Hiç umursamadan yoluna devam etti. Sonunda arazinin dışına ulaştıklarında duraksayarak geri döndü ve yüzündeki tebessüm gitmiş bir şekilde birbirlerine yanaşmalarını söyledi. Bunu yaptıktan sonra hepsinin ona sıkıca tutunmasını da istemişti. Aslında burada biraz sarsılmıştı. Bütün hepsinin ona tutunması garip gibiydi. Birkaç saniye duraksamanın ardından sağ elindeki asasını iyice sıklaştırarak gözlerini kapattı. Birkaç saniye içerisinde ayağının altındaki nemli toprağın yerini kuru bir toprak zemine bırakmıştı. Mağaranın çevresinde cisimlenmenin olamayacağını bildiği için biraz daha uzağına cisimlenmişti, yoksa nasıl geleceklerdi ki?

Gözleri bir anlığına öğrencilerin üzerinde dolaşıp sonra tekrar mağaraya çevrilmişti. Yasak ormanın soğuğu burada da devam ediyordu; aynı tehlikeli his burada da vardı. Bir çok yaratığın şuanda onları izlediğinden emindi. Ama buna aldırmıyordu şuanda. Tek düşündüğü Karanlık Lord’un onları neden çağırdığıydı. Hızla mağaraya ulaştıklarında derin bir nefes aldı ve geniş mağaradan içeriye girdi, arkasındaki öğrenci ordusuyla. Ayak sesleri, bütün mağarada duyulurcasına yankılanıyordu. İçeride olan birisi geldiklerini rahatlıkla anlayabilirdi. Derin bir nefes aldı ve Karanlık Lord’un yanına geldi. Hafiften eğilerek ‘’-İyi akşamlar, Lord’um.’’ Sesindeki soğukluk anlaşılıyordu. Kendisini güvende hissettiği kişilerden birisi olduğu için onun yanında çalışmaya karar vermişti zaten.

Bakışları, biraz ileride duran Lesse’ye kaydı. Onun burada ne işi vardı? Daha bir şey sormaya yeltenmeden Karanlık Lord, konuşmaya başladı. Demek bir hain ha? Hem de baş ölüm yiyen? Garip.. Karanlık Lord’un da söylediği gibi cezasını çekmeli. Lord, büyüsünü yaparken Eragon’da asasını kaldırarak gözlerini kıstı ve adamı hedef alarak sözsüz büyüsünü uyguladı;
‘’-Sectum sempra!’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/eragon-j
Isidora

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Isidora



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyenler
Rp Sevgilisi : Genelde bir kişiye bağlı kalamaz
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyC.tesi Şub. 07, 2009 1:15 pm

Uzun bir gece. Karanlık ve uzun. Yaşayacakları o anlar şimdiden bedenlerini olduğu gibi ruhlarını da sarmıştı iki küçük kızın. Soğukkanlı görünmeye çalışıyorlardı. Güçlü ve hazır. Ne kadar hazır olduklarını düello anında öğreneceklerdi. Şimdi gerçekten bunu hiç mi hiç bilmiyordu. Yol boyunca onlarla konuşmamaya karar verdi. Böylece konsantre olmalarına izin verecekti. Arada bir Valantina ya bakıyordu. Mavi iri gözlerindeki cesaret ve soğukkanlılık şaşırtıcıydı. Masum görünmüyordu. Lasius a baktığında ise çoktan kendini olacaklara hazırlamış bir porte vardı. Hatta çoktan bitmiş gibi sakin ve mutlu bir ifade vardı. Belki de bu mutluluk bir tür hazdı. Kendinde olduğu gibi. Peki ya kendisi. Kendisi hazırlanmış mıydı bu gece için? Biliyordu. Bu gece biri ölecekti, kan akacaktı bu gece. Bunu düşündükçe içinde fırtınalar kopuyordu adeta. Uzun zamandır böylesine bir heyecan içinde değildi. Bu işin kendi açısından kolay olacağını umuyordu, öyle olacağından da emindi. Lord için buradaydı. Ona hizmet etmek için. Bu durum onu daha iyi kılıyordu. Peki ya diğerleri. Çocuklar? Birazdan oraya vardıklarında belki hayatlarında ilk defa böylesine gerçek ve acımasız bir duello ya tanıklık edeceklerdi. Bu durumun onları korkuttuğunu sanmıyordu. Sonuçta orada birçok yetişkin ve özellikle de lord ve Eragon olacaktı. Lord özellikle gençlerin orada olmasını istemişti. Elbet bir bildiği var diye düşündü kendi içinde Eista ormanın derinliklerinde yürümeye devam ederken. Yol boyunca açmadığı ağzını şimdi açacaktı. Bundan sonrası için başlıyordu heyecan. Artık heyecanlanması gereken varsa işte tam şu an bunu yapması gereken anlardan birisiydi.

‘’ Buradaki çalılıkların arasından geçeceğiz, hızlı yürümeye özen gösterin, bitkilere dikkat edin ve arkamdan ayrılmayın’’. Sesi karanlıkta 1-2 saniye yankılanmıştı adeta. Kızlar tamam anlamında başlarını sallamakla yetinmişti sadece. Kırmızı uzun elbisesini ellerinde toplayarak uzun ve yine kırmızı olan uzun topuklu ayakkabılarıyla toprağa toğru adım adım ilerliyordu. Arada bir arkasını dönüyor ve kızlara bakıyordu. Kaybolmaları hoş olmazdı. Daha sonra adımlarının hızını yavaştan daha da hızlandırdı. Bir an önce varmak isyordu artık. Bu kısa yaya yolculuğu onu hafiften yormuş ve gerçekten sıkmıştı. 4- 5 dakika sonra mağara’nın girişindeki görkemli kayalıkların yanından geçerek durdu. Etrafta birilerini arıyordu. Henüz diğerleri ortalıklarda yok gibiydiler. Lord ve Lesse’nin çoktan mağara da olduğunu biliyordu ama Eragon ve diğer veletler henüz görünürde yoktu.Belkide içeri çoktan girmişlerdi. Eragon’un diğer öğrencileri getireceğini biliyordu. Bu yüzden onlar için pek de endişelenmiyordu ama içeri girerken Eragon’un da yanında olması ona ayrıca bir güç verebilirdi.
Saçma hayallerinden bir çırpıda sıyrılarak karanlığın içinde siyah bedenler aramaya koyuldu. Ceylan gibi keskin olan gözleri adeta karanlığı süzüyordu. Yanındaki iki kız da boş durmuyor arkalarına sağına soluna bakınıyorlardı. Ancak bu kısa bakınış pek de sonuç vermişe benzemiyordu. Eista daha fazla zaman kaybetme’nin gereksiz olduğuna karar vererek etrafta beden araya gözlerini kızlara çevirdi. Yüzlerine bakıyordu. İçeri girdiklerinde ne yapacaklarını gerçekten bilmiyordu. Heyecanlıydı. Merak ediyordu neler olacağını. Buradaki soğukkanlı ifadelerini koruyabilmelerini umuyordu. Bunu başaracaklarından pek de şüphesi yoktu ama olanakları göz önünde tutmalıydı. İkisi’nin gözlerindeki sabırsızlık yüzlerinden rahatca anlaşılıyordu. Onlara bakarak gözlerini kapattı. Ne söylemesi gerektiğini düşünüyordu. Onlara güç mü vermeliydi yoksa açıkca herşeyi bir çırpıda söylemeli miydi?
Zor düşüncelerin içinde kararsızca bakıyordu bu kez. Daha sonra bu sessizliğin fazla uzun ve merak uyandırıcı olduğunu düşünerek söze girdi.

’‘İçeri girdiğimizde Lord ve Lesse içeride olacak. Sizden beklediğim kendinize güveniyor olmanız ve korkmamanız. İçeride bizler olacağız ve size bir zarar gelmeyecek. Sizden tek istediğim Lord, Eragon ve benim dediklerimi yapmanız. Verilen emirlere karşılıksız ithaat edeceksiniz. Size güveniyorum’’ dedi. Bir süre düşüncelerini tekrar beyninde tasarlayıp sözlerine devam etti ‘’ Bugün içeride biri ölecek. Buna kendinizi hazırlayın. Size komut vereme kadar söylediğim yerde diğerlerini bekleyeceksiniz. Size daha öncesden verdiğim maskeleri takacaksınız.Asalarınızla geleceksiniz İçeri. Sakin olmaya gayret edin ve aptalca bir yanlış yapmayın. Unutmayın siz seçilmiş olan öğrencilersiniz. Size güveniyoruz’’ dedi son sözlerinde güç verircesine. Bunun aptalca olduğunun farkındaydı ama şu an için aklına başka yaratıcı bir düşünce gelmiyordu. Asasını eline aldı. Sıkıca tutuyordu. Kızlara başıyla işaret ederek yanlarına çağırdı ve yürümeye başladılar. Bir iki adım sonra mağara’nın kasvetli havasında bulmuşlardı kendilerini. İçeriden gelen uğultular çoğu şeyi açıklamaya yetiyordu. Gerçekten iyi bir düllo olacaktı. Kızlara işaret vererek burada beklemelerini emretti. İçerisi oldukça soğuk ve karanlıktı. Asasını elinde hazır bekleterek bir iki adım ilerledi. Şimdi Lord ve Lesse’nin konuşmalarını tam anlamıyla duyabiliyordu. Bir kaç dakika sonra Eragon ve diğerleri’nin varlığını hissetti. Çoktan gelmişlerdi bile.. Asla yanılmazdı. Daha sonra Lord ve Lesse’nin sözlerine kulak kesmeye başladı. Olabildiğince dikkatli dinliyordu. Bu onun için önemliydi.

"Efendim ben hala bu düello işini... Yani sizinle düello etmeyi...".
Sözlerini tamamlayamamıştı bile. Bu durum neye işaret diye geçiriyordu aklından. O gerçekten bir hain miydi? Belki öyle belki değil? Bunu umursamadığı ve sadece Lord’un emirlerine göre hareket ettiği bir gerçekti. Birgün kendisi de bu uğurda ölecekse bunu düşünmeden kabul ederdi. Sonuna kadar yandaşlık ettiği Lordunun arkasındaydı.
Bu kez Lord’un sözleri ile düşüncelerinden sıyrılarak tekrar dikkatle dinlemeye başladı.
"O'Learnot, Scouxé, Carrow, Lasius, Valantina, Fedor, Mortenser ve Christopher! Hemen buraya gelin!" Bu sözler ardına kızlara ve Eragon’a işaret vererek artık gitme vakti’nin geldiğini haber verdi. Asaları’nı hazır etmeleri için tekrar kızlara bakarak işaret etti. Bunu neden her seferinde yapıyordu sanki..? Onlara güvenemediği için mi? Belki de....
Lord’un sözleri üzerine bulunduğu yerden hızlıca hareket ederek yürümeye başladı. Ayakkabıları’nın sesi ıssız karanlıkta yankılanıyordu. Lesse sanki olanları anlayamamışcasına bakıyordu etraftaki yandaşlara. Kim bilir ne işleri olabileceklerini düşünüyordu. Bir süre sonra herkes Lord’un yanına dizilmişti. Eista Lesse’ye acınası gözlerle bakıyordu. Şimdi gücü karşısında ne yapacaktı acaba. Hainliğinin bedelini bedeniyle ödeyecekti. Ölüm çanları yavaştan çalıyordu genç adam için. Tenindeki soğukluğu hissedebiliyordu. Korkuyordu belli. Zaten korkmasa tam bir budala olarak adlandırırdı Eista onu. Bir süre sonra öfkeli bakışların arasında Lord tekrar söze girdi.

. "Dixie bir hain yandaşlarım. Şimdi onu öldürmek, sizin ve benim işim. Bitirin işini!" Eista aniden asasını Lesse ye tutarak atakta beklemeye başladı. Artık zamanı gelmişti. Lord’un ilk olarak harekete geçmesini bekliyorlardı.

"Crucio!".

Eista artık gözlerindeki, bedenindeki ateşe engel olamazdı. Bu durum ona haz vermeye başlamıştı bile. Küçümseyen gözlerle Lesse ye bakıyordu. Daha sonra derin bir nefes aldı. Karşısındakine tiksinircesine bakıyordu.
Daha sonra Eragon harekete geçmişti.

‘’-Sectum sempra!’’ Bu büyüyü yapacağını tahmin ediyordu sanki Yüzündeki gülümseme resmen karşısındaki adama acıyor gibiydi.

‘ Serpensortia’’ diye haykırdı hırçın bir şekilde. Eista şaşkın bakışlar arasında etkileyici sesi ile şu sözleri söyledi.

‘’ Sadece biraz eğleniyorum. Hadi bakalım’’ dedi gözlerini kısarak. Bunun yeterli olmayacağını biliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Silje Thuridsen

GezginGezgin



Mücadele Tarafı : ~

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyC.tesi Şub. 07, 2009 4:35 pm

Edward'ın onu okulda kenara çekip yaptığı kısa konuşmanın ardından birkaç kişiyle birlikte toplandılar. Yasak Orman'ın girişinde toplanan altı öğrenci, heyecanla Yasak Orman'a girdi. Yasak Orman'ın sonuna doğru ilerliyordu ve her şey çok sessizdi. Yürürken bile ses çıkarmıyordu; fakat Mette'yi saran bir korku da vardı üstelik. Lord'un karşısına çıkmak, nasıl bir şey olabilirdi ki? Vücdunu esir alan korku ve heyecan, ormanın sonuna geldiklerinde tamamen esir almıştı onu. Anlamıştı, burada cisimlenip Lord'un yanına gideceklerdi. Ormanın sonunda geldiğinde ise hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı: Müdür O'Learnot onları bekliyordu. *Demek o da bir Ölüm Yiyen'miş.* Şaşkınlık, bir an için surat ifadesi olsa da onu silmeyi çabuk başardı. Ardından Profesör O'Learnot, hepsine birer maske yaptı ve hepsinin elinden tutup cisimlenmek üzere doğru bir noktaya sürükledi. Bu gerçekten tuhaf bir duyguydu: Herkes el ele tutuşmuştu. gülmemek için kendini zorladı ve kısa bir dönüşün ardından ve bir mide buluntasından sonra, ayakları daha sert bir zemine bastı.

Geldikleri yer, deniz kenarındaydı ve boş bir alan gibiydi. Gözleri etrafı turlarken bir hızla çekiştirildi. Profesör O'Learnot, onları biraz yürüttü ve ardından görmediği bir alana soktu; burası büyük bir mağara girişiydi ve büyü ile gizlenmişti. Vücudunu tekrar saran heyecanla içeriye girdiler ve karşılarında bir kadın onları bekliyordu. Kadın, birkaç uyarı yaptıktan sonra onu takip etmelerini söyledi; herkes böyle yaptı. Bir süre yürüdüler ve en sonunda maskeli bayan Ölüm Yiyen, onları durdurup içeride Profesör Dixie ile Lord'un olduğunu, onun emirlerine itaat etmeleri gerektiğini söyledi ve içeriye girdiler. O soğuk ses, kulaklarına ulaştığında vücudundaki tüm heyecan silindi; bunun yerine vücudunu bir korku kapladı. Karanlık Lord, tam karşısındaydı. Profesör O'Learnot'a özenerek referans yaptı ve Lord'un sözlerini dinledi. Karanlık ve soğuk ses tonu, vücudundaki her zerreye işkence ediyor gibiydi; fakat bundan zevk alıyordu. Ağzını açmadan Lord'u dinledi. Lord, Profesör Dixie'nin bir hain olduğunu belirtti ve onu öldürmelerini istedi. Gerçek bir şoktu bu, bunu hiç beklemiyordu! İlk kez biri öldürecekti ve bu bir profesör olacaktı. *İşte gerçek Ölüm Yiyen'lik bu olsa gerek.* Lord'un işkence lanetini, Profesör O'Learnot'ın lanetini ve kadın Ölüm Yiyen'in büyüsünü işittikten sonra o da, profesörünü nişan alarak büyü yaptı. "Tarantellagra!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyC.tesi Şub. 07, 2009 7:30 pm

Profesör O'Learnot’un söylediklerine uyarak Karanlık Lord’un çağırdığı diğer öğrencileri Ortak salonlarından toplayarak yasak ormana doğru ilerlediler. Profesörün, orada olduğunu görünce derin bir nefes aldı ve neler olduğunu sormaya yeltenecekti ki; adam hızla ormanın içinden geçmeye başlamıştı. Tabiî öğrencilerle beraber oda adamın arkasından ilerledi. Ormanın çıkışında ise biraz duraksayarak onlara dönmüştü. Birbirlerine yaklaşarak tutunmaları gerektiğini söylemişti. Cisimleneceklerini fark ettiğinde derin bir nefes aldı ve diğerlerinin kollarından tutarak gözlerini kapadı. Gülünç bir durum.. Cisimlenmeyi de öğrenmesi gerekiyordu artık. Ayaklarının altında kaymaya başlayan zemin birkaç saniye içerisinde daha sert bir yerle temas etmişti.

Adımlarını sıklaştırarak cisimlendikleri yerden hızla ayrıldılar. İlerideki mağaraya gideceklerini anlamış, içini bir heyecan kaplamıştı. Ama bu korkuyla karışık bir şeydi. Uzun zamandır hayalini kurduğu bir şey olacaktı bu akşam; Karanlık Lord’un karşısına çıkacaktı. Onun için gerçekten çok güzel bir duyguydu bu. Aslında Karanlık Lord dan korkmak istemiyordu. Bu düşünceyi kafasından silip atmalıydı ilk önce. Daha sonrada kendisini ölüm yiyenliğe alıştırmalıydı; tabiî bu çok zor bi’ şey değildi. Bunu küçüklüğünden beri benimsemişti çünkü. Düşüncelerini bir kenara bırakarak mağaranın içinde yükselmeye başlayan soğuk bir ses, kulağına doğru fısıldıyordu. Daha çok bir tıslamayı andıran sesin sahibini görünce içinde biraz daha bulanmaya yakın bir his oluşmuştu. Lord’un önünde duran Profesör Lesse değil miydi? Karanlık Lord, onlardan adamın işini bitirmelerini istiyordu. Yüzünde beliren sinsi ifade, sanki kana susamış bir vampir gibi öldürme arzusuyla yanıp tutuşuyordu. Chris’in kulağına doğru fark ettirmeden konuşmaya çalışıyordu bir yandan.


‘’-Bir profesörü öldürmek ha? Gerçekten garip olacak. Hadi göster kendini Christopher!’’ Arkadaşına söylediği birkaç şeyden sonra asasını sağ eline alarak gözlerini kıstı ve adamı nişan alarak hiç çekinmeden hayatının ilk lanetini yaptı; ‘’-Imperio!’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
Christopher Bill O'Connor

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Death Eaters
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Unicorn

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyPaz Şub. 08, 2009 2:54 pm

Giriş katında koridordaki bir bankta Silvia ile oturuyordu. Edward, yorulmuş bir şekilde nefes nefese yanına gelip onu Silvia'dan sıyırdı ve kenara çekip toplanmaları gerektiğini söyledi. Silvia'ya veda edip Edward'ın peşinden gitti. Hogwarts'tan ayrıldılar ve Yasak Orman'a doğru ilerlediler. Yasak Orman'ın girişindeki topluluk, dört kişidenoluşuyordu ve onlar geldiğinde sayı altıya çıktı. Ardından hepsi, Edward'ın peşinde Yasak Orman'ın derinliklerine doğru ilerlediler. Uzun olmayan bir süre öylece yürüdüler ve en sonunda, Profesör O'Learnot ile karşılaştılar. Profesör, onların hepsine bir maske yaptı, durum belliydi; birini katlateceklerdi. İlk cinayeti için sabırsızlanan Christopher, herkes gibi yanındaki iki kişinin elini tuttu ve profesör eşliğinde cisimlendiler.

Cisimlenmek, oldukça tuhaf bir duyguydu, Henüz bunu öğrenmesine bir yıl olmasına karşın hatrı sayılır ölçüde yararlı bir şey olduğu kanısına çoktan varmıştı. Ayaklarının altından kayan nemli zemi, daha sert bir zeminle karşılığını buldu. Çıt çıkmadan profesörün arkasında yürümeye koyuldular. Dışarıdan görülmeyen ve büyü ile gizlenmiş bir mağara girdiklerinde, Eisra adlı bir bayan Ölüm Yiyen onlara eşlik etti. Her ne olursa olsun Lord'u dinlemelerini ve itaat etmelerini istiyordu. Buna itiraz edebilecek cesareti kimse gösteremedikten sonra onları peşine takarak mağarada ilerletti. Karanlık mağarada ısa bir yürüyüşünde ardından içe işleyi tüm soğukluğunu yayan bir ses, kulağına ulaştı. Bu, abisi Lord'un sesiydi. Çok geçmeden onun bulunduğu ortama geldiklerinde Profesör Dixie ile karşılaştı ve Lord'un emrine göre, o, öldürmeleri gereken bir haindi. İçeriye gelen herkese katılarak büyük bir referans yaptı ve konuşmayı takip etti.

Profesör Dixie, bildiği en iyi Ölüm Yiyen'lerdendi ve o bir Baş Ölüm Yiyen'di. Ayrıca sevdiği bir profesörüydü; fakat abisine karşı gelemezdi. Edward'ın kualğına fısıldadığı cümlelere gülümseyerek karşılık verdi ve asasını çekip, hayatında ilk lanetini abisini taklikt ederek yaptı. "Crucio!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Abigail Mackenna

VII. SınıfVII. Sınıf
Abigail Mackenna



Mücadele Tarafı : Nötr.
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Beyaz Kaplan.

Düello Empty
MesajKonu: Geri: Düello   Düello EmptyPaz Şub. 08, 2009 6:17 pm

Yol boyunca Eista ve Artemis ile sessizce yürüyorlardı. Şatodan kaçmak Artemis için zor olmasa gerekti. Sonuçta o bir sınıf başlanıydı ve yakalansa bile çokda kuşku uyandırmazdı. Hatta hiç.
Kütüphane'nin önünde Artemis ile buluşmuş şimdi de yasak ormana gidiyorlardı. İkisininde yüzlerindeki merak ve kuşku kolayca anlaşılabiliniyordu. Eista bu gece onlar acilen cağırmıştı. Önemli birşey olduğunu biliyordu. Zaten konu hakkındaki ufak detayları daha önce anlatmıştı. Profesör Dixie ile ilgili olduğunu ve Lord'un da orada olacağını biliyordu. Ve tabii diğerleri. Edward, Christopher, Mette, Ariasha ve diğerlerinin geleceğini Eista onlara anlatırken söylemişti. Büyük bir iş olacaktı. Orası kesindi. Yask ormana geldiklerinde Eista çoktan onları bekliyordu. Hiçbirşey söylemeden yürümeye başladılar. Bir süre kimse konuşmadı. Eista ise uzun sessliği bozmuştu bir süre sonra. Ancak Carmina onu dinlemiyordu doğrusu. Kafasında oluşan hayallerle başa çıkmaya çalışıyordu. Bu geceye dair.
Bir süre sonra uzun dikenli çalılıkların arasından geçmişllerdi. Kısa bir yürüyüş daha yapacaklardı. Cisimlenmek yerine neden yürüdüklerini o da anlamıyordu ama Eista ya uymak zorundaydı. Onun vaftiz annesiydi. Bir süre sonra kayalıkların arasında durmuşlardı. Eista ve Arte etrafa göz atıyorlardı. Karanlıkta birini arıyor gibiydiler. Carmina da düzeni bozmamak adına bakınıyor gibi yapıyordu. Heyecanlı mıydı? Belki...
Lord'un önünde olmak ona heyecan veriyordu doğrusu. Yavaşca bir iki adım attı. Eista nın sözleri onu hayal dünyasından çıkarmaya yetmişti.

''İçeri girdiğimizde Lord ve Lesse içeride olacak. Sizden beklediğim kendinize güveniyor olmanız ve korkmamanız. İçeride bizler olacağız ve size bir zarar gelmeyecek. Sizden tek istediğim Lord, Eragon ve benim dediklerimi yapmanız. Verilen emirlere karşılıksız ithaat edeceksiniz. Size güveniyorum’’

demişti. Bu herşeyi açıklıyordu. Düello olacaktı. Zaten tahmin de ediyordu. Ama Lesse'nin neden orada olacağını tam olarak anlayabilmiş değildi. Belki de bir ayrıntıyı kaçırmıştı. Eista nın yüzlerine maske yapmasını bekledikten sonra içeri girdiler. Artemis ile kayaların arkasındaki yerde bekliyorlardı. Diğerleri de çoktan gelmişti. Eista onlara işaret verince gideceklerdi. Ama Lord'un onları çağarması işarete gerek bırakmamıştı.

"O'Learnot, Scouxé, Carrow, Lasius, Valantina, Fedor, Mortenser ve Christopher! Hemen buraya gelin!" .Dixie bir hain yandaşlarım.


İnanılması güç bir durumdu. Kendisini o an Lord,'un karşısında bulmuştu. Asası ise elindeydi. Demek bir hain. Ne kadar da ilginç. Hemde ölüm yiyenlerin başı. Gerçekten trajedik diye geçirdi aklından. O an aklına emirlere uyması gerektiği geldi. Herkes çoktan lanetini uygulamaya başlamıştı bile. Sıra Carmina daydı. Hafızıasını yoklamasına gerek yoktu. Gözlerini hafiften kıstı. Ve daha sonra içini çekerek şu büyüyü uyguladı.

'Stupefy''

Karşısındaki kişiyi hareketsiz bırakmanın iyi bir başlangıç olacağını düşünüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/carmina-
 

Düello

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3, 4  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-