AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Yağmurun Sesi..

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Maglor Silimaurë

GezginGezgin
Maglor Silimaurë



Mücadele Tarafı : Chlebos
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Pegasus.

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyCuma Ağus. 08, 2008 4:50 pm

-Birkaç ay çikolata ve kaymak birasını yasaklamak gibi- Sintié gerçekten de acımasız olabiliyordu. Bu cezayı beğenen Maglor pis bir sırıtışla Norah'a bakmaya başlamıştı. Ardından onun sözleri üzerine kendisini tutamayarak gülmeye başladı. "Evet özleyeceğimiz kesin." dedi sırıtarak ve yanlarına gelen Paula'nın durumu eşitlemek istercesine Norah'ın tarafını tutmasını izledi. Aslında bu taraf tutmaktan ziyade Maglor'un karşısında olayım da ne olursa olsun gibi bir düşünceden de ibaret olabilirdi. Kuzeninin bu davranışına güldü ve ona doğru döndü. Kuzeni cebinden şekerleme çıkartmış ve onlara uzatıyordu. Ah Paula! Şekerlemeyi ne kadar sevdiğini biliyordu ve yanında getirmişti. Paula'ya bakarak "Bir an için beni düşündüğünü zannedecektim neredeyse.." dedi sırıtarak ve uzatmış olduğu şekerlemelerden iki-üç tane aldı.

Şekerleme paketini ağır ağır açmış ve içinde ne olduğunu kestirmeye çalışıyordu. "Ne aromalı bu?" diye sordu şekeri ağzına atarken. Aslında saçma bir soru olduğunu biliyordu. Ne de olsa çiğnerken farkedecekti. Kuzenine baktı ve beğendiğini belirten bir ifade ile tek kaşını kaldırdı. "Ee Paula? Henüz bulamadın mı bana pataklıyacak birini.." dedi sırıtarak. Kuzeninin aşk durumlarına karışmazdı fakat her fırsatta da asılsız tehditler savururdu onu kızdırmak amacıyla. O Maglor'un kardeşi gibiydi ve bunu yaparken zevk aldığı da söylenebilirdi.

Hava gittikçe serinlemeye başlamış, dinen yağmur ile birlikte etkisi azalan rüzgar yerini kuru bir soğuğa bırakmıştı. Biraz ateş yakmanın iyi olacağını düşünerek ağaçlık kısma gitti. Diğerlerinden uzaklaşmıştı ve bu saatte yasak ormanın bu kadar yakınında olması tehlikeli olabilirdi. Aceleyle bir kucak dolusu dal topladı. Her ne kadar nemli olsalarda kurutma büyüsü ile yanacaklarını düşünüyordu. Tekrar bulundukları yere döndü ve dalları yere bırakarak asasını çıkartıp, üzerine kurutma büyüsü yaptı. Ardından yere bırakmış olduğu dalların üzerine asasını doğrultarak, ateş yakma büyüsünü yaptı ve dal parçalarının tutuşmasını izledi. Bir tek kaymak biraları eksikti..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/maglor-s
Audrey Autumn

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Audrey Autumn



Mücadele Tarafı : Beyim bilir.
Rp Sevgilisi : Castor.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavus kuşu.

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyCuma Ağus. 08, 2008 7:43 pm

Tam ortam güzel bir hal almış, dört çocuk da kendini ufak ceza şakalarına kaptırmıştı ki Norah tekrar Jessica'dan bahsetmeye başladı. O kızı hiç sevmiyordu Sintié. Hatta belki de koskoca şatoda sevmediği iki üç canlıdan biriydi o. Daha bacak kadar haliyle ne dolaplar çevirdiğine inanamıyordu Sintié. Onun yaptıkları hakkındaki tüm detayları biliyordu, Hogwarts ne kadar büyükse içindekilerin ağızları da o kadar büyüktü. Nasıl küçücük bir kız bu kadar insanı kullanabiliyor ve karşısındakiler de hiç ses çıkartamıyordu? Sintié kıza gıcık olmakla beraber aynı zamanda acımaktaydı da. Bu yaşta böyle şeyler yapabiliyorsa, boyu üst raflara ulaşabilecek uzunluğa geldiğinde kim bilir neler yapacaktı... Ya büyüyünce, böyle bir cadıdan ne olurdu ki ileride? Sürekli kendisine Jessica'nın kendisini ilgilendirmediğini hatırlattığından ondan uzak duruyordu. Zaten mantıklı bir insanın böyle biriyle arkadaş olamayacağı düşünülürse ve Sintié'nin asla düşman edinme gibi bir çabası olmadığı göz önüne alınırsa en mantıklı şeyin görmezden gelmek olduğunu anlamak pek de zor olmazdı.

Tam düşüncelere dalmış, gözleri karanlığın içerisinde belirsiz bir yere bakarken bacaklarına sürtünen bir şey irkilmesine ve büyük bir ağacın yapraklarının kuru kalmasını sağladığı için oturduğu yerden biraz yana kaymasına yol açtı. Ama kendisini tedirgin eden şeyin sadece sıradan cüppe olduğunu farkına varınca şaşkın gözlerle kendisinden bu cüppeyi giymesini isteyen arkadaşına baktı. Bunu kabul edebileceğini düşünmüyordu herhalde. Eğer cüppesiz kalan Norah olursa o üşümeyecek miydi sanki?


"Merak etme ben iyiyim, hem hava o kadar soğuk sayılmaz." dedi olabildiği kadar tatmin edici bir sesle, cüppeyi Norah'a geri verirken. Ama kız ayaklarının dibine düşen cüppeyi göremeyecek kadar gevezeydi belli ki. Kurabiye kavanozunu kırdıktan sonra annesine savunmasını anlatan küçük bir çocuğa benziyordu. "Öncelikle çikolatanın yerini şeker asla dolduramaz bunu bir süre çikolatasız kalınca anlarsın, hem ben hiç şeker yemiyorum. Şeker değil miyim yani?" İlk cümlesinde takındığı ciddi ve tehtidkar ifade, kendisi hakkında konuşmaya başladıkça yumuşamış, şımarık ama tatlı bir edayla sonlanmıştı.

Sintié, Paula'nın uzatmış olduğu şekerlemelere iğrenmiş bir şekilde baktıktan sonra gözlerini başka bir yere çevirdi. Çoğunluğun aksine şekerden nefret ederdi ki bu belki de Sintié'nin en anormal özelliği sayılabilirdi. Ama sevmiyordu işte, o kadar yapay ve sıradan bir tat gibi geliyordu ki şeker ona, uzun zamandır hiç şeker yediğini hatırlamıyordu.
"Hayır sağol." dedi yüzünü buruşturarak şekerlemelerden hevesle alan arkadaşlarına bakarak.

Norah'ın cüppe teklifinden beri titremesini durdurmaya ve iyi olduğunu belli edebilmek için gülümsemeye çalışıyordu. Ama saat ilerledikçe soğuk da aynı hızla sertleşiyordu. Üşümesini azaltmak için kollarını göğüs hizasında kavuşturdu ve ince mor bir tokayla toplamış olduğu sapsarı saçlarını serbest bıraktı. Yazın çok sıcak gelse de kışın saçları ensesi için güzel bir kalkan oluyordu. Tam aldığı bu ufak önlemleri yeterli bulmadığını düşünürken Maglor'un yaktığı ateş rahatlamasına ve kendini daha iyi hissetmesine neden oldu. Dolunayın parlak ışığı altında, ıslak toprağın ve eserken bitkibilim seralarının yakınındaki çeşit çeşit çiçeğin kokusunu taşıyan rüzgarın kokusunu yavaşça içine çekerken, yanlarında bulunan arkadaşlarının mutlu suratlarını, hoş bir gecede görürken, çok natural bir hava yaratan ve aynı zamanda bir süredir devam ederek tam anlamıyla iyi olmasını engelleyen üşüme hissini yok eden ateşin önünde sohbet ederken, muhtemelen mutsuz olabilecek bir insan yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyCuma Ağus. 08, 2008 11:58 pm

Uzattığı şekerlerden Sintié dışında herkes almıştı. Onun verdiği yanıtla biraz bozulsa da pek tepkisini belli etmeyen Paula kuzeninin meraklı hallerine alışkın olduğundan, şekerin aroması ile ilgili sorduğu soruya cevap vermedi. Sadece '' Yediğinde anlarsın Maglor. '' dedi şımarık bir tavırla. Gülümseyerek şekerleri uzatırken yine kuzeninin ona sataşan tavrına son vermemiş olmasına şaşmamıştı.


" Bir an için beni düşündüğünü zannedecektim neredeyse.."
Şekerlerden elinde arta kalan kırıntıları ellerini birbirine vurarak silkelerken '' Eğer seni düşünmüş olsaydım, kulak kiri tadında birşeyler getirirdim sevgili kuzenim. '' diye cümlesini tamamladı. Şekerleri diliyle ağzında dolaştırıp eritirken, ağzına yayılan aroma ile kendisini daha da mutlu hissediyordu. Maglor' un sorusu ile birden ciddi ir tavır takınıp sahte bir mesafe ile konuşmaya başladı. Aralarda ufak ufak gülücükler kaçırıyordu:

'' Doğrusu bu okulda bana layık birini henüz tanımadım sevgili kuzenim. Fakat eğer bana yardım edersen neden olmasın?! Şaka bir yana ben senin kadar hızlı değilim. Belki de dışarıdan biraz soğuk görünüyorumdur. Ne dersiniz kızlar? ''

Kuzeninin kızgın suratına '' Bunu sen istedin. '' der gibi muzurca bakarken kızların yanıtlarını da merak ediyordu. İki arkadaşının değerlendirmesi de onun için önemliydi. Yalnız olmak tabiki çok hoşuna gitmiyordu ama kaprislerini kalrıracak birini de tanımamıştı henüz. Maglor' a bu soruyu ciddi ciddi soramıyordu çünkü; ne kadar içten olursa olsun onun korumacı bir tavır takınacağını biliyordu. Kuzenden çok kardeşi, ağabeyi gibi gördüğü kuzeni kendisine karşı objektir olamayabilirdi.

Havanın soğuması ile birlikte hafifçe cübbesine biraz daha sarındı. Bu arada Norah' ın uzattığı cübbeyi geri çeviren Sintié' nin de üşüdüğünü farketmişti. Birşeyler yapmayı akıl eden her zamanki gibi kuzeni oldu. Yaktığı ateş ile herkesin içini ısıtan Maglor' a , ardından Norah ve Sintié' ye baktı. Burda, ateşin başında, ağızlarındaki tadın verdiği mutluluk hissiyle herşey daha bir başka görünüyordu gözüne. '' Keşke birer de içeceğimiz olsaydı. '' diye mırıldandı. Herkesin aklından geçenleri dile getirmiş gibi hissediyordu. Duyduğu ufak bir çıtırtı ile kafasını arkaya doğru çevirdi ama karanlıktan pek bir şey göremiyordu. Emin olmadan kimseyi ayaklandırmak istemediğinden umursamayıp tekrar başını arkadaşlarından yana çevirdi. İçinden '' Umarım biri gelmiyordur...'' demekle yetindi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Norah Edlyn Hawkins

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyPaz Ağus. 10, 2008 3:25 pm

Soğuk iliklerine işlemeye başlamıştı. Rüzgâr da giderek şiddetleniyor, ağaçların uğultusu gölün hafif şırıltısını duyulmaz kılıyordu. Ellerini birbirine sürterek ısıtmaya çalışsa da, parmakları çoktan uyuşmuştu. Üzerinde oturduğu kayaysa artık o kadar soğuk değildi. Bacaklarına çarpan yumuşak bir şey hissetti, bu az önce Sintié'ye fırlattığı cübbeydi... Cübbesini giymeyen arkadaşına çevirdi gözlerini. Oldukça üşüyor gibiydi. Aynı şeyi bir daha istemeyecekti Norah, Sintié çok inatçıydı, bunu artık öğrenmişti. Zaten neredeyse beyaz olan yüzü morarmaya bile başlasa, onu kararından döndüremeyeceğini biliyordu. Bu demek oluyordu ki cübbeyi kimse giymeyecekti.

Maglor'un gidişini ve elinde nemli dallarla gelişini sessizce izledi. Ateş yakmak iyi bir fikir olabilirdi; fakat alevlerin parlaklığı kuleden görülürse, üşümelerini engellemekle kalmayıp ceza almalarını da sağlardı. Her ne kadar üşüyor da olsalar, mutluydular. Kuralları çiğnemiş olmanın değil, arkadaşlarıyla birlikte olmanın eğlencesiydi bu. Ortak salondaki şöminenin karşısında da aynı şekilde eğlenebilirlerdi. Bu Norah'a bir kez daha, kuralların gereksiz olmadığını ve neşeyi engellemediğini kanıtlamıştı. Gelecek sene arkadaşlarıyla vakit geçiremeyeceğini düşünerek büyük aptallık etmişti. Norah kuralları vicdanı sızlamadan çiğneyebilecek biri olmamıştı ki hiçbir zaman... Onu buraya geldiğine pişman etmeyen tek şey, Maglor ve Paula'nın varlığıydı.

Ağzına attığı şekerleme tüm tadını damağında bırakıp eridiğinde, Maglor çoktan dalları kurutup güzel bir ateş yakmıştı. Dört samimi arkadaş rüzgârın geldiği yönde ateşe yaklaştılar. Bu sıcaklık herkesi memnun etmiş görünüyordu. Norah'ın çorapları neredeyse kurumuştu, ayaklarını ateşe uzatıp ısıttı. Bir yandan elleriyle omuzlarını ve kolunu ısıtmaya çalışıyordu. Saçları çok karışmıştı. Tokasından sıyrılan kısa saç tellerini toparlamak için saçını açıp tekrar bağladı.

Konu Paula'nın aşk hayatına gelmişti. Pek açılan bir konu değildi bu. Biraz düşününce, insan neden açılmadığını çok rahat anlayabiliyordu. Paula her ne kadar dışarıdan soğuk görünse de, tanındığında çok değerli biri olduğu anlaşılıyordu. Gerçi Norah da, Paula için uygun birini tanımamıştı bu okuldan. Onun kadar güzel, olgun ve insanı çatlatacak derece sabırlı birini kim hak edebilirdi? Paula Norah'ın daimi ittifakı ve koruyucu meleğiydi; Norah onun için her zaman en iyisini isterdi.

"Belki biraz soğuksundur... Ama hepimiz öyle değil miyiz zaten? Bu soğukluğu karizmaya dönüştürebilen tek kişi Maglor sanırım."
Paula'ya gülümsemekle yetindi. Maglor'a bir şeyleri ima etmenin tam sırasıydı işte, Norah gülümsemesini büyüttü. "Siz erkekler, her şeyi kızlardan bekliyorsunuz. Böyle bir konuda elbette çekingen olacağız. Neyse Maglor, birilerine açılmak için beklememek lazım. " Bahsettiği şeyi anlayacağını umdu. Norah geçen seneden beri Maglor ve Sintié'yi çok yakıştırıyordu. İkisinin de birbirine ilgisi olduğunun farkındaydı, emin değildi; yine de bunu çok istiyordu. Ardından gelen bir sesle irkildi, sadece kırılan bir dalın çıtırtısıydı belki. Ama bu keyifli akşamı daha fazla uzatmamaları gerektiğini hatırlatmıştı Norah'a. "Ne dersiniz, artık dönelim mi?" Ses tonunda hafif bir telaş vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/norah-ed
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyPtsi Ağus. 11, 2008 2:42 am

'' Bu inatçı donsa da o cübbeyi giymeyeceğe benziyor Norah, üşümeni de istemiyorum, bari sen gy o cübbeyi, lütfen... ''


Yakın arkadaşının hasta olmasını istemiyordu Paula. Sintié doğal biriydi ve Paula' ya göre şimdi de soğuğun tadını çıkarıyordu. İlginç huyları olan değişik biriydi ve onun bu anlaşılmaz halleri herkes gibi Paula' ya da garip geliyordu. Ama herşeyden önce sahip olduğu bu hava, bu kararlılığının eseriydi. Ve Paula onun bu heykel gibi iradesine hep hayran hayran bakıyordu. İçten içe onu eğlendiren şeyin ne olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlamıştı. Aynı anlaşılmazlık, aynı soğuk duruş, aynı direniş... Tanıdık geliyordu bir yerlerden Paula' ya da. Sözlerini kendine saklayıp kimseyi utandırmamaya karar vermişti ki Norah' ın cümleleri ile kendisi hakkında düşünmeye başladı.

'' Hepimiz biraz soğuğuz evet tatlım ama kimse senin gibi aynı anda gözlerinden dünyanın en tatlı bakışlarını atamıyor. Çok çikolata yediğinden mi nedir? '' Arkadaşına bakıp gülerken bir yandan da ayağının ucuyla ıslak toprağa vuruyordu. Bir an için bir sevgilisi olmadığına kafayı takacak gibi oldu ama bunu asla belli etmedi. Her zamanki asil duruşu ile başını dikip gökyüzüne bakmaya başladı. Yukardan gelen damlalar azalırken, bulutlar da siyah birer yorgan gibi yumuşak ama soğuk görünüyorlardı. Belli etmek istememesinin sebeplerinden en önemlisi de Maglor' un bunu anlayıp dalga geçme ihtimalinin çok güçlü olmasıydı. Neyse ki bu duruşunun farkedilmesine çok az kala Norah konuyu dağıtmıştı. Paula içten içe arkadaşına '' Sana minnettarım! '' diye bağırıyordu fakat; bunu tek duyan kendisiydi. Haklı bir sebeple kendi kendisini teselli etti içinden. Bu okulda onların kişiliğini kaldırabilecek pek kimse yoktu.

Norah' ın sıralanan cümleleri ile Paula koca bir kahkaha patlattı. Kendisinden bu denli sıcak gürültüler duymaya alışkın olmayan arkadaşları ona garip bir gülümseme ile bakarlarken Paula dönüp Norah' a '' Seni anladım! '' der gibi göz kırptı. Sintié ve Maglor bir araya gelmesi gereken puzzle parçaları gibi aynı renktiler sanki. Muzur muzur gülerken Maglor' un da bu olan biteni anlayacak kadar zeki olduğunu bildiğinden, onu kızdırmaya karar verdi. Özellikle Sintié' nin yanında bunu yaptığı için baya bir kovalamaya maruz kalacak olsa da, bu anın keyfinden vazgeçemezdi.

'' Açılmak ve Maglor. Evet sevgili kuzenim,
bence de açılmak iyidir. Yalnız dikkatli açıl, bu sefer çok dalgalı bir denizin kıyısında olabilirsin. ''

Paula olan bitenleri Sintié' nin de anlayıp anlamadığını bilmiyordu fakat; her kız gibi, bir diğerini anlayabiliyordu. Gözlerindeki mavi şimşekler kalbinin bir boşlukta atmadığını gösterir gibiydi. Yine de onun öldürücü bakışları ile yüzyüze gelmemek için kıkırdayarak arkasını döndü.
.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Maglor Silimaurë

GezginGezgin
Maglor Silimaurë



Mücadele Tarafı : Chlebos
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Pegasus.

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyPtsi Ağus. 11, 2008 11:57 pm

Yanan odunların çıkardığı çatırdı haricinde, neredeyse başka ses çıkmıyordu. Birbirleri ile anlaşmışcasına sessiz kalıyorlardı adeta ve hepsi de bu hoş sessizliği bozmaya çekiniyor gibiydi. Neyse ki bu sessizliği bozmaya cesaret eden, bir bakıma Maglor'un sorusunu yanıtlamaya karar veren Paula olmuştu. ''Doğrusu bu okulda bana layık birini henüz tanımadım sevgili kuzenim. Fakat eğer bana yardım edersen neden olmasın?! Şaka bir yana ben senin kadar hızlı değilim. Belki de dışarıdan biraz soğuk görünüyorumdur. Ne dersiniz kızlar? ''

Paula'nın şakasına Maglor'un yanıtı "Aha! Aha! Aha!" diye çıkan alaylı bir kahkaha sesi olmuştu. Ardından Norah'ın bunu yanıtlamasına izin vererek, neredeyse konuşmaya başlayacak çenesini zorla kapadı. "Belki biraz soğuksundur... Ama hepimiz öyle değil miyiz zaten? Bu soğukluğu karizmaya dönüştürebilen tek kişi Maglor sanırım."
Gülümseyerek Norah'a bakıyordu. Kız da gülümsemesini büyütmüştü. Paula ise onu yanıtlamıştı. '' Hepimiz biraz soğuğuz evet tatlım ama kimse senin gibi aynı anda gözlerinden dünyanın en tatlı bakışlarını atamıyor. Çok çikolata yediğinden mi nedir? " Paula'nın bu sözü hepsini gülümsetmişti. Şimdi Norah kendisine hitaben konuşuyordu. "Siz erkekler, her şeyi kızlardan bekliyorsunuz. Böyle bir konuda elbette çekingen olacağız. Neyse Maglor, birilerine açılmak için beklememek lazım. "

Ne demek istiyordu ki? Sintié'ye olan gizli fakat sadece hayranlık olarak tanımladığı ilgisini nereden bilebilirdi ki? Gülümsemesi silinmiş sorgular bir ifade ile Norah'a bakıyordu.
'' Açılmak ve Maglor. Evet sevgili kuzenim, bence de açılmak iyidir. Yalnız dikkatli açıl, bu sefer çok dalgalı bir denizin kıyısında olabilirsin. '' Yüzünü şimdi de Paula'ya çevirmiş, kaşlarını çatmış bir ifade ile ona bakıyordu. "Benden de çok şey biliyorlar." diye mırıldandı kimsenin duyamayacağı bir ses tonu ile. Fakat hiç bir şey olmamış gibi yüzündeki sert ifadeyi sildi ve dudak büktü.

"Emin olun birilerine açıklamam gerektiğinde bunu rahatlıkla yapabilirim." "Pis yalancı!"
Yüzünde sahte bir gülümseme ile midesinin takla attığı hissini saklamaya çalışmıştı. Ayrıca içindeki sesi duymamazlıktan gelmek gibi zor bir görevle de boğuşuyordu. Diğerlerinin görmemesini dilediği kaçamak bir bakışla Sintié'ye baktı ve ardından gözlerini tekrar gölün karanlık sularına dikti.

Yüzü, ateşten gelen sıcaklıktan dolayı kızarmıştı. Arkadan gelen çıtırtıyı ise, bir baykuşun dallara çarpması olarak yorumlamıştı.
"Ne dersiniz, artık dönelim mi?"
Norah'ın telaşını anlayabiliyordu. Oradaki üç kişinin sorunu yoktu fakat kız yakalanırsa ceza alabilirdi. Tabi bunubla dalga geçmeden olmazdı.. "Norah sen böyle değildin!" dedi yüzüne oldukça şaşırmış bir ifade yerleştirerek. Ardından sırıtarak "Madem karanlık, ateş ve gölün sakinliği seni korkutuyor, dönebiliriz." dedi ve gözlerini Sintié'nin buz mavisi gözlerine doğru yönlendirdi. Ardından gereksiz bir telaşla tekrar Norah'a bakmaya başladı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/maglor-s
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yağmurun Sesi..   Yağmurun Sesi.. - Sayfa 2 EmptyPtsi Ağus. 18, 2008 1:30 am

'' Emin olun birilerine açıklamam gerektiğinde bunu rahatlıkla yapabilirim."


Paula '' Hı Hı! '' der gibi başını sallıyordu suratındaki garip gülümseme ile. Kaşları yukarı kalkmıştı ve ve umursamaz şekilde gözlerini kaçırıyordu. Bunca senedir kişiliğinin her yönünü ezberleiği kuzeni bir sıkıntısı olduğunda böyle görünürdü ancak. Kendisinden bile sakladığı gerçekleri duymamak adına kulaklarını kapatır ve bağlantılarını keserdi dünyayla. Dikkatini de başka yöne verip kısa cümleler kurardı. Bütün olasılıklar tuttuğuna göre içinde bir kıvılcım çakmıştı yine. Kuzeni adına sevinen Paula kendi kendini düşünüp '' Ben yalnız kovboy... '' diye söylendi fısıltıyla. Kimsenin duymadığına emindi çünkü hala Maglor konuşmasına devam ediyordu. Norah'la uğraşıyordu.

Gitmek için uygun bir zaman olduğunu düşünen Norah' ı ilk söylediğinde onaylamayan Paula, kuzeninin onunla uğraşması ile '' Haklısın Norah. Zaten yeterince geç oldu. Daha fazla üşüyüp narin bedenimi mikroplara teslim etmek istemem doğrusu. Hadi! '' Cümlesini bitirirken Maglor ve Sintié'ye bakıp bir baş hareketiyle '' Gelin. '' gibi işaret yapmıştı. Hemen ardından kafasını çevirip kimin gelip kimin geldiğini soğuktan pek de umursamayarak Hufflepuff yatakhanesinin yolunu tuttu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Yağmurun Sesi..

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-