Dedikleri ve verdiği tepkiler bana çok garip gelmemişti.Ama aklımda tek bir soru belirmişti.Bu bakışların nedeni neydi ? Ve ne yapması nasıl bir tepki vermesi gerekiyordu.Pek duygusal biri değildi.Ama bazen iç hesaplaşmalar yaşıyordu tabiki.Hele son kelimelerinde ki titreme gerçek miydi ? Yoksa artık hayali sesler mi duymaya başlamıştı ? Yeniden gülümsedim.Bu gülümseme sanki benden küçük kız kardeşim ağladığı zaman ona yaptığım gibiydi. " Hiç bir zaman bir kızı öpme fırsatını kaçırmam hele senin gibi güzel bir kızı.Ama bu sensin...Öpmemi istersen öperim ama istemessen öpmem.Aynı şey senin için de geçerli.Ayrıca beni tanıyorsun biliyorsun ki hiç bir kıza yani sanırım hiç bir kızın beni öpmesine engel olmadım." dedim ve dalga geçercesine dudaklarımı büzüp uzattım.Kendimi kurbağa prens gibi hissetmiştim.Komik garip ama hala olayımız hala seksi olmayı koruyordu.Bu güzeldi.

Dediği sözler sadece arkadaşı olduğumu ortaya koyacak cinstendi. Dudaklarını büzdüğünde gülmeye başladım ve bileklerimi kurtarmayı denedim. Ellerim serbest kaldığında çok tehlikeli olabiliyordu açıkçası. Uzanan dudaklara değdirdim dudaklarımı. Bu dalga geçer tavrının geçeceğini biliyordum. Tamam süper bir kız olmayabilirdim ama öpüşlerime güvenirdim. Beş saniye kadar sonra dudağımı çekip 'Eh, tepki vermeyeceksen yanağını da öpebilirim aynı şekilde' dedim şikayet edercesine ama bunu yaparken o tatlı halimi koruyordum. Bacaklarımı onun beline bir anda dolayıp onu oturtup kucağına oturmuştum. Bu hareketi hiç beklemediğinin farkındaydım. 'Kıvırcık saçlı olman haksızlık biliyorsun değil mi?'dedim muzipçe dil çıkardım sonra. Çoğu zaman yaptığım bir hareketti.

Uzun süremeden dudaklarını dudaklarıma değdirmişti.Bir süre kendi kendine beni öptü.Ne yapacağımı bilmiyordum.Ardından nasıl olduğunu kesinlikle hiç anlamadığım bir anda kucağıma oturmuş ve bacaklarını belime sarmıştı.Karşılık verme fikri enteresandı.Ama kesinlikle benim için sorun değildi.Gülümsedim.Saçlarımla ilgili birkaç şey daha söyledi.Daha önce çok duyduğum ama Renala'dan hiç duymadığım şeylerdi.Yeniden güldüm.Bir süre herzaman ki tarzımla onu öptüm.Bu işi iyi becerdiğimi düşünüyordum.Altıma aldığım hiç kimse pişman olmamış hatta dahasını istemişlerdi.Ama Renala'da hiç fena sayılmazdı.Çikolatalı sigara tadını ağzımda hissediyordum.Bir süre sonra dudağımı serbest bıraktım.Renala bir süre daha devam ettikten sonra bıraktı.Onunda dudaklarını çekmesini bekledim.Daha sonra gülümsedim ve "Siz kızlar kıvırcık ve kas meraklısınız değil mi ? Tanrım beni peluş oyuncak falan mı sanıyorsunuz acaba ? Neyse ki bu benim için artı bir etken." diyip yeniden gülümsemiştim.Ardından biraz geri çekilip kendimi Renala'dan biraz çekip şaçlarımı karıştırdıktan sonra yeni bir sigara yaktım.

Onunla ilk kez böyle bir öpüşme yaşamıştık ve itiraf etmeliydim ki gayet iyiydi. Dediği sözlerle gülmüştüm ve gerinmiştim. Yaktığı sigaraya bakarken sigara içsem mi düşüncesi zihnimde dolanıyordu. 'Her kız böyle değil. Benim kıvırcık hayranlığımı bilmeyen yok ama.' demiştim çantama uzanıp sigaramı çıkarırken. Sigarayı dudaklarımın arasına sokup çakmağımı aradım. Çakmağı çakıp sigarayı yakarken nefes çekeren yanmasını hızlandırmıştım. Çakmağı yine çantama attım ve içime çektiğim dumanı üfledim dışarıya. Dudağımı biraz emip yine çektim içime sigaradan. Bakışlarım Lloyd'a gidip onu şöyle bir süzmüştü. Yine de rahatsız edecek kadar bakmadım, sapık değildim sonuçta. Sigaradan çektiğim nefesler derinleşirken nikotin başımı uyuşturmuştu biraz. Hafif hafif dönmeye başladığı da söylenebilirdi ama umrunda değildi ki. Burada ölse bile umrunda olmazdı, nedense sevmiyordu düzgün ve cici kız olmayı.

Karşısında deli gibi sigara içen bir kız duruyordu.Hiç bir kızın böyle sigara içtiğini görmemiştim.Dediklerini ilk başta duymamazlıktan gelmeye karar vermiştim.Yerdeki taşlara bakarken alt sınıftaki birkaç kızı düşündü.Fazla çocuklardı galiba...ama belki bir iki öpücük olabilirdi.Başını kaldırdı ve bunu düşünmekten vazgeçti.Nasılsa istese hemen olabilecek şeylerden bahsediyordu.Hem de alt sınıftan bir kız ona yüz vermeyecekti..hah ! Renala baktı.Yüzünde hiç bir ifade yoktu."Demek öyle.Aslında bakarsan bunu yeni öğrendim.İyi o zaman yani ne yaparsam yapayım bana olan ilgin hiç bitmeyecek öyle mi ? Vay bu çok şeker ama.." dedim ve güldüm.Burda kullandığı ilgi aşk anlamında ya da hoşlanma anlamında değildim.Fakat bir süre sonra Renala yanlış anlar mı diye düşündüm.Sonra da aman boşver der gibi yeniden saçlarımla oynamaya başladım.Sigaram çoktan bitmişti.Bu gün gene boş geçmişti.Ama kötü değildi.Renala'yla eskiden olmadığı kadar yakın olmuş son zamanlardaki garip durumlarında biraz geçmesini sağlamışlardı.Kendini sigara kokuyormuş gibi hissettim.Bunu hiç sevmezdim.Keşke parfümümü çebimden hiç çıkarmasaydım diye düşündüm.Evet bir daha çıkarmayacaktım.

Sigara içerken ona aşk anlamında birşeyler beslememe kararı vermiştim. Eğer ona bağlanırsam bu yıpratıcı olacaktı, bunu biliyordum. Benim sevgililerim hep öyle olmuştu, her defasında da canım yanmıştı. Yine böyle olmasını istemiyordum, korkuyordum. İyi de, cesur olsam Gryffindor'da olurdum. Sigaramın dumanlarını içime çekerken ilk başta duymamıştım Lloyd'u ve sonra farkettiğimde 'Arkadaşım olduğun için hep sana karşı bir ilgim olacaktır.' diye yanıtladım, havalanmasını istemiyordum. Çok tatlı olsa da aynı ölçüde gıcıklaşan biriydi çünkü. sigaram birriğinde yere bastırarak söndürdüm ve gerindim bir kez daha. Bu aralar nedense yorgun hissediyordum kendimi. Çantama uzanıp üstüme parfüm sıktım, bazı öğretmenler nedense ciğer sağlığıma takmış durumdaydı. Erkek parfümü de taşırdım yanımda, arada millete sıkmayı severdim çünkü. Erkek parfümünü çıkarıp 'İster misin?' diye sordum Lloyd'a bakarak.

Sigarasını söndürdüğünde çantasını alıp gidiyor sanmıştım fakat o beklenmedik bir şekilde çantasından parfümünü çıkardı ve bir güzel üzerine sıktı.Ardından gene çok şaşırtıcı bir biçimde çantasından erkek parfümü çıkarıp bana uzattı.Bir süre tereddüt ettikten sonra alıp birkaç fıs sıktım.Fena kokmuyordu.En azından iğrenç sigara kokumdan kurtulmuştum.Konuşurken arkadaş kelimesinin üstünü çizmedi sinirimi bozmuştu ama nedenini bilmiyordum.Sanırım artık gidecekti.Puf gene tek başıma kalacaktım.Bir kaç alt sınıf kandırıp suraya atsam oldukça hoş olucaktı.Bunları düşünürken yeniden Renalla'nın varlığı aklıma geldi ve başımı kaldırdım.Belki gıcıklık olsun diye belki öylesine ona "Arkadaşın olduğum için beni hep öpecek misin peki ?" dedim ve sırttım.Ellerimde gezen saçlarım yumusaş ve kıvır kıvırdı.Sabah yeni duş almıştım.Her duş alışta aklımın duş fantezilerine gitmesi beni deli ediyordu.Ama bu okulda öyle tipler pek azdı doğrusu.Düşüncelere dalıp gene başka alemlere gitmiştim ki yeniden Renalla'ya baktım.Sarı saçları ten rengiyle gerçekten çok büyük bir uyum içindeydi.Ona çirkin demek imkansızdı.Zaten güzel ve farklı bir havasının olduğunu okulda ona karşı olan davranışlardan bilirdik.Fakat Renalla'la bana pek böyle şeyleri anlatmazdı.En azından ben ona çok daha fazlasını anlatırdım.Gerçi anlatmama gerek kalmadan vücudumda ki izlerden belli olurdu.Garip bir şekilde sertliği seviyordum.Bazen karşımdakinin canı yansana bu beni çok daha fazla tahrik ediyordu.Ne derler bilirsiniz 'Acı vermeyen şey zevkte vermez '.

Parfümü sıkarken bulunduğumuz yere yayılan kokusu beni içinden çıkılması zor duygulara sürüklüyordu. Parfüm kokusuna göre birine aşık olunabilir miydi? Ben olabilirdim. Peki saçı kıvırcık diye? Evet olabilirdim. Lloyd şuan bunların ikisine de sahipti. Peki ona aşık olabilir miydim? Evet olabilirdim ama olmamam lazımdı. Baksanıza bana sadece arkadaş şeklinde yaklaşıyor gibiydi. Eh, ben de tepki görmeden tepki vermezdim pek. Elim boynumda gezerken bir an irkildim, geçen gece küçük bir macera yaşamıştım ve yaşadığım şahıs birazcık -!- morartmıştı boynumu. Tabii morarmış başka yerler de vardı ama en çok boynum acıyordu. Dün gece aklıma gelirken istemsiz bir gülümsemenin dudaklaırma yerleşmemesine sevinmiştim. Lloyd'un sorusuyla ona bakıp şöyle bir süzdüm. Muzip bir gülümseme dudaklarıma yerleşirken onun böyle çekici olmasına lanet etmiştim. 'Arkadaşım olmasan bile öperdim seni. O zaman deli muamelesi görürdüm gerçi. Arkadaşın olduğuma göre kısmen benimsin demektir.' diyerek yaklaşıp dudağından öpecekmiş gibi yapıp yanağından öptüm.