AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Dolunay ve korkularla dolu bir gece

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyPtsi Haz. 14, 2010 9:41 pm

Zaman; Gece yarısı
Mekan; Godric's Hollow - Köy meydanı
Kişiler; Eleanora Lizz Walker, Claudia O'Connell
Kurgu; Gece yarısı iki arkadaş yollarını kaybederler ve kendilerini Godric's Hollow kasabasında bulurlar etrafta hiç kimse yoktur. Oraya nasıl geldikleri hakkında en ufak bir fikirleri yoktur. Etrafta gece yarısı duyulan nadir sesler. Ve bir de kendi nefesleri duyulmaktadır. Dolunay tam karşılarında onları selamlıyordur. Kasaba o kadar sessizdir ki iki arkadaş korkudan nereye gideceklerini bilemezler. Etraf ararlarken kendilerini Köy meydanın da bulurlar. Orada kimse yoktur terk edilmiş bir yerdir. Başlarına geleceklerden habersiz çıkış yolu aramaya başlar. Bu sıra da okulu da ne kadar çok özleyeceklerinin farkında bile değillerdir.


Havanın soğuk olması nedeniyle Eleanora üzerini sıkıca giyenerek Old Greew Parkı’nda Claudia ile buluşacaktı. Hem biraz kafalarını dinleyeceklerdi hem de felekten bir gün çalacaklardı. Old Greew meydanına gittiğin de Claudia orada ki parklardan birinde oturuyordu. Yanına koşarak gitti ve arkası dönük olan kızın gözlerini elleriyle kapatarak ‘’ Bil bakalım ben kimim? ‘’ dedi. Cevabını beklemeden gülümseyen suratıyla ellerini çekti ve kızın yanaklarında öptü. Claudia da gülümseyerek Eleanora’nın yanaklarından öptü. Eleanora onun yanına oturarak sohbet etmeye başladı. Bu sıra da hafiften esen rüzgâr salık olan saçlarını arkaya doğru ittiriyordu. Gözlerini etrafta gezdirdiğin de fazla kimse yoktu. Birkaç oynayan küçük çocuklar ve bir aile. Bir baba ve bir anne küçük kızlarının ellerinden tutup onu gezdirdiğini görünce aniden içine hüzün kaplamıştı. Gözlerini hemen onlardan kaçırdı ve kendini toparlamaya çalıştı. Gözünden akan bir damla yaşın farkın değil. Yaş yanaklarından süzülürken onu elinin tersiyle hemen sildi ve Claudia ile konuşmak için kafasını kaldırdığında onun da kendisine şaşkın gözlerle baktığını görünce aniden yanakları kızarmıştı. Daha demin sevinçten havalara uçan kız ne olmuştu da ağlıyordu şimdi? ‘’ Lizz iyi misin tatlım? Neden ağlıyorsun, ne oldu? ‘’ diye meraklı gözlerle kumral cadıya bakıyordu. Onun da gözlerini anlamsız bir hüzün kaplamıştı. Hiçbir şey söylemeden tekrardan baba, anne ve kızın olduğu tarafa baktı. Claudia da aynı yöne baktığında olanları anlamış gibiydi. Kafasını tekrardan arkadaşına çevirdiğin de kızın gözlerinde ki merak yerini hüzne bırakmıştı. Bir an derin bir sessizlik oldu. İki cadı da hiçbir şey konuşmadan öylece oturuyordu. Bir süre sonra Eleanora akan gözyaşlarını elinin tersiyle sildi ve deminden yaşadıklarını unutmak için suratına o tatlı gülümsemesini koyarak ayağa kalktı. Claudia’nın da kendisi yüzünden üzülmesini istemiyordu. Onu ellerinden tutarak kaldırdı ve koluna girerek yürümeye başladı.

‘’ Ee, sen nasılsın bakalım tatlım? ‘’
‘’ İyiyim canım, teşekkür ederim. Şimdi söyle bakalım beni nereye götürüyorsun? ‘’
‘’ Seni kurtlara yem edeceğim tatlım. Kork benden. ‘’


Claudia’ya kahkaha attı ve göz kırptı. Şaka yaptığı her halinden belli oluyordu. İki arkadaş neşe içinde yürümeye devam ettiler. Uzun süre hem konuşuyorlar hem de yürüyorlardı. Bazen de havanın da verdiği neşe ile kartopu oynuyorlardı. Bazen de bir bank bulup oturuyor ve yarım kalan sohbetlerini tamamlıyorlardı. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile değillerdi. Hava kararmıştı. Etrafların da bulunan bembeyaz ve neşe saçan karlar aniden kapkara olmuştu ve insanın içine korku saçıyordu. Uzun süre yürümüşlerdi. Bir an duraksadılar. Eleanora bir sağına, bir de soluna bakıyordu. Bu sıra da Claudia’nın elini sıkı sıkı tutuyordu. Nerede oldukları hakkında hiçbir fikri yoktu genç cadının. Etrafında sadece uzun gövdeli ağaçlar ve birkaç tane ışıkları yanmayan, harabeye dönmüş evler vardı. Nerede olduklarını bilmiyorlardı. Eleanora’nın içini korku kaplamıştı. Claudia da neler olduğundan habersiz etrafına bakıyordu. Gecenin karanlığında, dolunayın ışığıyla ağaçlar öyle korkunç görünüyordu ki. Oldukları yerde donakalmışlardı.

Eleanora sessizce gözlerini korku içindeki Claudia’ya çevirdi ve zor da olsa mırıldanarak ağzından kelimeler döküldü. ‘’ Cla-Claudia, bu-burası hakkında en u-ufak bir fikrin va-var mı? ‘’ derken farkında olmadan kekeliyordu. Artık etrafına bakmaya korkuyordu. Gece karanlığın da her an bir şey çıkabilirdi karşılarına ve bu hiç de iyi olmazdı. Aniden gecenin sessizliğin de kulakları sağır eden bir ses duyuldu ve iki cadı aniden çığlık attılar. Şimdi birbirlerine sarılmış, kenetlenmiş durumdaydılar. Gözlerini korkudan sımsıkı kapatmışlardı. Ama bu sadece baykuş sesiydi. Aslında korkulacak bir şey yoktu fakat etraf sessiz ve kimsesiz olduğu için o baykuş sesi onlara canavar sesi gibi gelmişti. Eleanora kendisi gibi titreyen arkadaşını sakinleştirmek için ‘’ Şşşt. Cla-Claudia, tatlım sakin ol, sadece baykuş sesi. Bir şey yok. ‘’ diyerek hem kendini hem de arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu ama fazla başarılı olduğu söylenemezdi. Gecenin karanlığın da, dolunay ve baykuş sesleri eşliğinde birbirlerine sarılmış vaziyette korkudan kıpırdayamıyorlardı bile. Ve aniden bir ses daha duyuldu. Bu bir kurt ulumasaydı ve nereden geldiği de belli değildi. Şimdi yapmaları gereken tek şey kaçmaktı fakat bir sorun vardı. Korku iliklerine kadar işlemişti ve kıpırdamakta güçlük çekiyorlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
Claudia O'Connell

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Claudia O'Connell



Mücadele Tarafı : Aydınlık.
Rp Sevgilisi : Nickholas.
Kan Durumu : Safkan.

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Geri: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyÇarş. Haz. 16, 2010 1:13 pm


Parkın yolunu tutmuş ilerlerken Lizz'i yeniden görecek olma fikri üşümüş bedeninde sıcak dalgalar yaratıyordu adeta. Okulda geçirdikleri zamanı düşününce mezun olduktan sonra onu arayacaktı. Sıcak ve içten bakışlarını arayacaktı gerçekten. Yutkundu ve tüm bu duygusala bağlanmasına yardımcı olacak düşüncelerden sıyrıldı ki sıyrılmasına biraz da kendisine seslenen kişi yardımcı oldu. Ardından gelen ses hiç de yabancı değildi ama Lizz değildi. Bedenini sabit tutarak omzunun üstünden arkasına baktı. Gördüğü surata inanamayarak koşup boynuna sarıldı. Bu narin sesi nasıl tanıyamadığını merak ediyordu doğrusu. Saçlarının yumuşaklığından kendini kaybedecekken doğruldu ve kendine geldi. Özledikleri kişiler birer birer kendilerini gösteriyorlardı. "Nasılsın Bella?" Hala kızın sıkıca tuttuğu ellerini bırakmamaya direniyordu ve hoşuna gidense Bella'nın bundan rahatsız olmayışıydı. Parkın girişine doğru yürüyor birbirlerinden uzak kaldıkları sürede neler yaptıklarını anlatıyorlardı. Kızın ışıldayan gözlerine tekrar baktığında bir şeylerin ters gittiği kendini belli ediyordu. Ellerini şakaklarına doğru çekti ve bir şeylerden; düşüncelerinden rahatsız oluyormuş hissi uyandırdı Claudia'da. "Sen iyi misin?" Yarı merak yarı korku ile kıza yönelttiği soru ne kadar doğruydu bilemiyordu ama Bella'dan aldığı cevap tatmin etmemişti Claudia'yı aksine şüphelendirmişti. “

Claudia, ben… Burada fazla dolaşma tamam mı?
” Bu kızın neyi vardı ki? Old Gween Parkı çokta korkunç bir yer değildi ki. “Sen iyi misin Lazern?” diye tekrarladı, çünkü karşısındaki genç cadının gözleri boşluğa bakıyordu ve biraz kanlanmış gibiydi. Ne olduğunu anlayamadan üç saniye içinde yalnız kalmıştı. Lazern kafasını sertçe ‘evet’ der gibi onayladıktan sonra hızla gitmişti. Claudia arkadaşına ne olduğunu daha sonra hatırlayacaktı, şimdi banklardan birine oturdu ve beklemeye başladı. Ta ki yumuşacık ve sıcak eller gözlerini kapatana kadar…

Yanağına konan iki masum öpücükle az önce olanlar aklından istemeyerek gitmişlerdi. Lizz'i yanında görünce başka duygulara, başka maceralara kapılmıştı. Claudia heyecan içinde bir şeyler anlatırken arkadaşının kendisini dinlediğini sanıyordu. Hal bu ki kafasını kaldırdığında ışıl ışıl parlayan gözlerden yaşların süzülüşünü izlemek kızı şaşırtmıştı. Onu incitecek veya üzecek bir kelime çıkmamıştı ağzından. Lizz'in yoğunlaştığı yere kafasını çevirdi. Gördüğü manzara karşısında etkilenmemek elde olabilir miydi? Bir annenin, babanın burukluğunu yaşadığı için arkadaşına gerçekten üzülüyordu. Kendi hali pek farklı sayılmazdı doğrusu ama Lizz kadar kötü değildi hikayesi. Umursamaz bile olsa bir annenin varlığı paha biçilemezdi elbette. Yanaklarını ıslatan gözyaşlarını silerken Lizz'in iki dakika önceye oranla daha iyi olduğunu anlayabiliyordu. Burada daha fazla beklemek istemiyordu ki Claudia'nın koluna girip geldiklerini yönün aksine ilerlemeye başladılar. Lizz'in yanındayken gerçekten huzur içinde buluyordu kendini. Koluna girmiş kıza çaktırmadan eline aldığı karları avucunda yuvarlar yapmaya çalıştı ama tek elle pek beceremiyordu. Lizz hararetle konuşmasına dalmışken Claudia kafasına kartopunu geçirdi. Ne olduğu anlayamayan Lizz elini kafasına götürürken, küçük cadı yüzüne yerleştirdiği pis sırıtışıyla keyifli bir görüntü çiziyordu. Küçük şakalaşmalarının ardından tekrar yürümeye koyulmalarının ardından baya zaman geçtiğini anlayabilmişti Claudia. Eğdiği kafasını yerden kaldırdı ve gözlerini birkaç kez açıp kapatmak gereği hissetti. Korku dolu bakışlarla kendisine bakan Lizz de korkmuş görünüyordu. Burada olmamaları gerekti. Titreyen ellerini göz ardı ederek Lizz'e sokuldu. Kesinlikle bir rüya görüyordu ve birazdan uyanacaktı düşüncesiyle avunmaya çalışırken gözleri etrafı süzüyordu. "Merlin'in yüce kalbi, uyandır beni haydi!" Eğer bir rüya değilse olaylar nasıl gelişmişti bu şekilde aklı almıyordu. Yürüyerek geldikleri elbette doğru değildi. Parkta yürüyorlardı beş dakikaya kadar; sonra sahne değişti ve işte ürkütücü bir meydanda savunmasız biçimde iki kız titreyerek birbirlerine bakıyorlardı şimdi. Baykuşun sinsi sesiyle ötüşü yalnız olmadıklarını söylüyordu adeta. Ense kökünden başlayan ürperme tüm bedenini kaplamaya yetmişti kısa sürede. Lizz'in yatıştırma çabaları şu durumda hiçbir işe yaramıyordu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi derinlerden gelen bir uluma sesiyle irkilip geriye doğru sıçradı Claudia. "Seni kurtlara yem edeceğim tatlım. Kork benden. Bu söylerken ciddi olabileceğin aklıma gelmemişti doğrusu." Kesik bir nefesle söyleyebilmişti sarf ettiklerini.

Lizz'in kendisine endişe ile bakışlarını yok etmek için kızın bileğine yapıştı ve derin bir nefes aldı. "Sakin ol. Senin beni buraya getirmediğini çok iyi biliyorum." Kızın onaylar gibi kafa sallayışını görünce biraz daha rahatladığını düşündü ve yapıştığı bileğini çekiştirerek ilerideki evlere doğru yürümeye başladı. "Umarım bize yardımcı olacak şeyler bulabiliriz." Kırık dökük kapıyım aralamak için elini uzatacakken kulağını dolduran ayak sesleri ikisinin de oldukları yere sabitlenmelerine yetmişti.


En son Claudia O'Connell tarafından Ptsi Tem. 12, 2010 6:52 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Geri: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyÇarş. Haz. 16, 2010 2:04 pm

Sakin bir sabahtı… Her şeyden önce huzurluydu Lazern. Okul kış tatilindeydi ve arkadaşlarından ayrıydı ancak yinede tarifsiz bir mutluluk sarmıştı dört bir yanını. Huzur, beklide doğru kelime buydu. Ama içine işleyen bir özlemde vardı. Arkadaşlarını özlemeye şimdiden başlamıştı. Yatağından kalktı ve emin adımlarla dolabının yanına gitti. Bir kot pantolon ve tişört çıkardı. Çabucak giyinip odasından çıktı. ‘ Teyzeee! Ben çıkıyorum. Nerde olacağımı biliyorsun! ’ Diyerek teyzesini de arkasında bırakarak dışarıya çıktı. Doğruca Old Gween Parkına gidiyordu. Biraz yürüdü. Evi çokta yakın sayılmazdı park alanına. Ama yürümeyi seviyordu, temiz havayı içine çekerken adımlarını hızlandırdı. Neden bilmiyordu ama güçlü bir içgüdü sarmıştı etrafını. Parka girdiğinde hemen önündeki Claudia’yı gördü. ‘ Hey! ’ Diye bağırdı arkasından. Claudia hemen tanımıştı bu sesi. Arkasını döndü ve Lazern’e yaklaştı. Biraz sohbet ettiler. Geçmişten, gelecekten ve bu günden açılan her konuyu biraz biraz konuştular. Claudia hararetle bir şeyler anlatırken bir plak gibi sesi kesiliverdi. Ne olduğunu anlayamadan gerçek korkuyu hissetti. İliklerine kadar işleyen korkuyu ve gecenin soğuk havasını… Neler olduğunu öğrenmek için etrafına bakındı. İşte, tam önünde Lizz ve Claudia korkudan titrer vasiyette duruyordu. Bu göründü genç cadının kalbini çok yakmıştı. Ama neresiydi burası? Etrafına bakındı, evet burayı biliyordu. Gözleri sanki birer fazlalıkmış gibi batmaya başladı. Sonra kendini tekrar parkta buldu, Claudia’yla birlikte.

“ Claudia… Ben… Burada fazla dolaşma tamam mı? ’ Daha ne diyebilirdi bilemiyordu. Sadece Claudia’nın sözüne güvenip burada kalmamasını istiyordu. Yine halkayı kırmaya çalışacaktı. Claudia’nın sorusuna başını salladı ve parktan alelacele çıktı. Aslında orada durup her şeyi anlatması gerekirdi ama yapmadı. Sadece eve büyük bir hızla geri dönmekle yetindi. İçeriye girdiğinde gözlerinin kırmızılığının fark edilmemesini umuyordu ama bu umudu duyduğu sesle yerle bir oldu. ‘ Gözlerinin hâli de ne? Ne oldu Lazern? ’ Teyzesinin o yumuşacık sesi bir anneninki gibi meraklıydı. ‘ Saçma bir görüş sadece Teyze, önemli değil. ’ bunu biraz ‘rahatsız edilmek istemiyorum ‘ tınısıyla söylemişti, bu yüzden teyzesi hiçbir şey demedi. Odasına çıkar çıkmaz kendini yatağa attı. Biraz uyuyup baş ağrısının geçmesini umuyordu. Öylede oldu. Bir saatlik kısa bir uykuya dalmışken rüya gördü. Yine aynı şeyi. Kan ter içinde uyandı. Demek ki gerçekleşmişti. Üstüne başına önem bile vermeden çekmecesinin üzerine bıraktığı asasını aldı. Odaklanarak cisimlenmeye çalışıyordu, ve başardı da. Ama içinde ki sığ kısım saçının ve üzerinin düzgün olduğunu umuyordu.

Birden kendini köy meydanında buldu. Tıpkı görüşteki gibi aynı mesafe delerdi. Korkudan küçük dillerini yutmuş iki cadıya doğru ilerledi. Claudia ve Lizz tam ilerleyecekken katı bir sesle ‘ Durun! ’ dedi. İkiside şaşkınlıkla arkasını döndüğünde Lazern patlamak için Claudia’yı seçti. ‘ Sen, neden hiç söz dinlemiyorsun? Sana fazla dolaşma dedim! Biraz olsun söz dinleyemez misin? ’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Geri: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyÇarş. Haz. 16, 2010 7:15 pm

Eleanora ve Claudia karanlığın hakim olduğu yerde yapayalnız ve korku içinde beklerlerken Eleanora arkadaşına yapışmış vaziyette durduğu için onun kalbinin de kendi kalbi gibi korkudan yerinden çıkacakmış gibi attığını duyabiliyordu. Claudia'ya Old Greew parkında ' Seni kurtlara yem edeceğim tatlım. Kork benden. ' derken gerçekten şaka yapmıştı. Fakat karanlık, ormana benzeyen bu yerde kurtlar ulurken Claudia az önce dediği şeyi unutmamış ki bu sözüne karşılık, bu korkutucu yerde esprimi yoksa gerçek mi söylediğini anlamamıştı. Korku dolu gözlerle ona bakarken Claudia sözlerinin hemen ardından Eleanora'nın endişeli ve korku dolu bakışlarını yok etmek ister gibi konuşmuştu. Eleanora buna sadece başını sallayarak karşılık vermişti. Korkudan dudaklarını kıpırdatacak hali yoktu. Hem boş karanlığa bakarak nerede olduğunu anlamaya çalışıyor hem de sarıldığı arkadaşının nefesini hissederken rahat bir nefes almaya özen gösteriyordu. Claudia bir hışımla yavaşça ayağa kalktı. Eleanora'ya sarılmış olduğu için onu da kendisi ile birlikte yukarı çekti ve orada bulunan boş evlere doğru yürümeye başladı. İkisi de o evler de işlerine yarayacak bir şey bulmayı umuyorlardı. Her adım atışlarında ayaklarının altında ki yaprakların ezilme sesleri her seferinde irkilmelerine neden oluyordu. Eleanora, harabe evlere doğru ilerlerken bir yandan da hiç bakmak istemediği karanlığa başını çevirerek bakıyordu. Karanlıkta arkalarından bir şey tutarsa ve kendilerini bilinmeyen derinliklere çekerse diye düşünmeden edemiyordu. Bu düşüncenin çok saçma olduğunu biliyordu ama şu korku her şeyi düşündürüyordu doğrusu. Sessizce Claudia'nin kolunu kavramış bir şekilde ilerlerken sonunda yıkık dökük eve yaklaşmışlardı. Evin her yeri dökülüyordu. Kırık camlar, çürümüş tahta parçaları... Eleanora sessizce Claudia'ya '' Eminim yüzyıllardan beri burayı kimse kullanmamıştır. Şu evin haline baksana Claudia. Gerçi buraya ev denebilirse, burada asla işe yarar bir şey bulamayacağız. '' diye karamsar bir ses tonuyla mırıldandı. Claudia tam kırık dökük kapının koluna uzanmış açacaktı ki karanlığın içinden gelen bir çift ayak sesleri ile oldukları yerde donakaldılar. Eleanora dönüp arkasına bakmaya korkuyordu ama kısa süre sonra ayak sesleri kesildi ve yerini kelimelere bıraktı. İkisi de bu sesi oldukça iyi tanıyorlardı.

Eleanora ve Claudia aniden arkalarını döndüğün de karşılarında Bella'yı görünce öyle çok sevinmişlerdi ki. Bir yandan da şaşkınlıklarını gizleyemediler. Eleanora sevinçten kızın boynuna atlamak için atılmıştı ki aniden Bella, Claudia'ya bağırmaya başladı. Ona neden bağırdığını hiç anlamamıştı Eleanora. Şaşkın ve meraklı gözlerle iki arkadaşına bakıyordu. Neler olduğunu anlamak için konuşmalarının arasına girdi. '' Hey, durun durun. Neler oluyor burada? Lazern neden Claudia'ya bağırıyorsun? Hem sen.. nasıl buldun bizi burada? Yanlış anlama senin geldiğine tabi ki çok sevindim hele de bu durumda. Fakat ne bileyim burada seni aniden görmek –bir an duraksadı ve sonradan- şaşırtıcı. '' dedi ve meraklı gözlerle etrafında olan bitenleri anlamaya çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
Claudia O'Connell

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Claudia O'Connell



Mücadele Tarafı : Aydınlık.
Rp Sevgilisi : Nickholas.
Kan Durumu : Safkan.

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Geri: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyCuma Haz. 18, 2010 7:04 pm

'Durun' komutuyla irkilen Claudia korkakça uzattığı elini yıkılmak üzere olan kapıdan çekti. Lizz'in sesin kaynağına yönelmesinden cesaret alan Claudia çekingen tavırlarla titreyen bedenini geldikleri yöne çevirdi; Lazern. Ah tabi ya nasıl unutmuştu onu. Lizz ile görüşmeden birkaç dakika önce parkta karşılaştıklarını. Hafızasını biraz daha yoklayınca, söylediği sözleri nasıl unutmuştu. Pek bir şey söylememişti ama alttan alta uyarmıştı Claudia'yı. Lazern'in öfke saçan bakışlarıyla karşılaşınca bedenine bir ürperme yayılmasına mani olamamıştı. Öfkeli bakışlar yerini öfkeli kelimelere bırakmıştı. "Sen, neden hiç söz dinlemiyorsun? Sana fazla dolaşma dedim! Biraz olsun söz dinleyemez misin?" Claudia'yı hedef alan kelimeler bir bir ağzından dökülüyor, Claudia söylenenler karşısında ezilip bükülüyordu adeta. Elini ensesine götürdü ve Lazern'e pişmanlığı anlatmak istercesine kafasını yana yatırdı. Her şeyden habersizce iki cadıyı süzen Lizz olanlara mantıklı bir açıklama bekliyordu. Sarf ettiği sözler de Claudia'nın tahminini doğrular yöndeydi. "Şey... Lazern bak ben... Tamam, unuttum kızmakta haklısın ama bunun bilinçli yapılmış bir şey olmadığını anlaman gerek." Sonra gözlerini iki cadı arasında gezdirdi. Bu tam anlamıyla Claudia'nın sorumsuzluğundan ortaya çıkan bir olay değildi ki kız bu duruma düşeceğini nerden bilebilirdi ki. Hem Lazern sadece dolaşmayın demişti, bu da kendilerini aniden ıssız bir meydanda bulacakları anlamını taşımıyordu. Sonra Lizz'e döndü ve açıklamak için birkaç doğru cümleyi toparlardı aklında. Lizz'in de Claudia'ya çıkışmamasını dileyerek kelimelerin ağzından dökülmesine izin verdi. "Seninle buluşmadan önce Lazern ile karşılaştık, bana fazla dolaşmaman gerektiğini söyledi. Ve ben bunu sana iletmeyi tamamen unuttum." Ne tepki vereceğini bilmiyordu ama yarı isterik olarak sözlerine kinaye katmıştı.

Korkunun bedeninde giderek azldığını hissedebiliyordu veya bir anlık bir şeydi. Rüzgar esintisi kurumuş yaprakların hışırtısını taşırken kulaklarına, üç beden oldukları yerde etrafı kolaçan ediyor, sessiz bekleyişleri devam ediyordu. Derin bir nefes aldı onları süzerken. "Şimdi ne yapıyoruz? Buraya nasıl geldik? Nasıl kurtulacağız?" Lazern ve Lizz de bu soruların cevaplarını aradıklarını dile getiren bir bakış atmışlardı Claudia'ya. Onları buraya hangi gücün getirdiği de gündemdeki soruydu ve artık cevaplanması gerekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabella Mainley

VI. SınıfVI. Sınıf
Isabella Mainley



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Mr. Porell
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Jaguar

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Geri: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyCuma Haz. 18, 2010 9:38 pm

Claudia’nın ezilen bakışları ve Lizz’in merak dolu gözleri sinirini biraz olsun yatıştırmıştı. Aslında genç Gryffindor’lunun haklı olduğunu biliyordu, sadece fazla dolaşma demişti o kadar. Claudia Lizz’e anlatmaya çalışırken çok zorlanmıştı. Çünkü kendisi bile daha doğru dürüst neler olduğunu bilmiyordu. İşte bir anda olduğu yerden tekrar koptu. Bu sefer kendi gözlerinden görüyordu olayları. Yanında iki arkadaşı biraz daha ilerlemişlerdi. Soğuk havayı tekrar ciğerlerine çekiyordu. Ve bu his gecenin ilerlemiş olabileceği düşüncesini yarattı. Etraflarında savrulan kırmızı saçlar gördü birden. Kimdi bu? Lizz’in istemsiz çığlığını duymuştu. Kim olduğunu anlamadan oksijenin azaldığını hissetti, nefes alamıyordu ve boğuluyormuş gibi bir his vardı. Gerçekte dizlerinin üzerine düşmüş ve eli istemsizce boğazına gitmişti. Birkaç dakika böyle boğuştu, hem görüşünde hem de arkadaşlarının yanında. Sonra geçti. Birden derin nefesler almaya başladı. Lizz hâlâ olanlara anlam veremiyordu. Gözlerinin yine kanlandığını hissetti çünkü bariz derecede batıyorlardı. İki arkadaşının da kendisiyle beraber diz çöktüklerini gördü. Nefeslerinin arasında Lizz’e doğru bir açıklama yapmaya çalıştı. ‘ Görüşler Lizz. Buraya geleceğinizi biliyordum ve bu yüzden Claudia’ya fazla dolaşma dedim. Ama sonuç olarak buradayız ve bu da şimdiki görüşü açıklamaya yetiyor. ’ Merakla gözleri iri iri açılmış arkadaşlarına umutsuzca baktı ve ayağa kalktı. Diğerleri de onu izledi. Claudia’nın ileriye gitmelerini söyleyerek bir elini ileriye doğru kaldırmasını izledi. Lizz’inde başıyla onayladığını fark edince yine ilk zaman ki gibi yaptı. ‘ Durun! ’

‘ İkinci görüşümde biraz daha ileriye gitmiştik ve biriyle karşılaştık. Özel bir yeteneği var. Havayı kontrol edebiliyor. Bizi boğmak istermiş gibi hava basıncını bir arttırıp bir azaltmaya başladı. Bunu yapan bir büyücü olamaz. Daha önce hiç elementsel yeteneği olan bir büyücü duymadım. Asalarınız yanınızda mı? ’ Hayıra benzer mırıldanışları duyunda isterik bir kahkaha patlattı. ‘ Tek asayla buradan kurtulmayı başardığımızda… ’ Cümlesi yarım kaldı. O sırada ileride yaklaşmakta olan kırmızı saçları fark etmişti. ‘ Sakın arkanıza bakmayın, sakın dedim! Şimdi heyecanlanmadan yavaş hareketlerle Claudia’nın gösterdiği yönün tam tersine gidiyoruz tamam mı? ’ Diğerek arkadaşlarıyla beraber yürümeye başladı. Gelecekten o kadar çok korkuyordu ki…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanora Lizz Walker

VII. SınıfVII. Sınıf
Eleanora Lizz Walker



Mücadele Tarafı : Arspegus - "Güç Kalpten Gelir!"
Rp Sevgilisi : Arthur Bentley mi desem ne desem? Olur mu dersiniz?
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Dolunay ve korkularla dolu bir gece Empty
MesajKonu: Geri: Dolunay ve korkularla dolu bir gece   Dolunay ve korkularla dolu bir gece EmptyCuma Haz. 18, 2010 11:50 pm

Eleanora meraklı gözlerle bir Lazern'e bir de Claudia'ya bakıyordu. Kısa süren sessizlikten sonra Claudia, Eleanora'ya olanları anlatmak için ağzını açtığında Eleanora da kızın sözlerine kulak kesilerek ne diyeceğini merak ediyordu. Genç cadı olanları arkadaşına sessiz bir şekilde anlattıktan sonra Eleanora'nın kafası gerçekten karışmıştı. Şimdi Claudia'ya kızmalı mıydı yoksa anlayışla mı karşılamalıydı? Bir an süren sessizlikte beynindekileri kendi kendine yorumlamaya çalışıyordu. Şimdi oraya bilerek gelmemişlerdi. Hangi gücün onları oraya getirdiğini de bilmiyordu. Onlar sadece Old Greew parkında sessizce ve arkadaşça eğleniyorlardı. Oraya gelmeleri tamamen bir tesadüftü. Bu olumlu karşılanacak bir sonuçtu fakat diğer yön ise; Eğer Claudia, Eleanora gelmeden önceki yaşanan olayı kendisine anlatsaydı, belki daha tedbirli olabilirlerdi ve olayın yaşanacağı yöne gitmeyip ya da o gün hiç eğlenmeyip evlerine dağılsalardı başlarına böyle şeyler gelmezdi. Birçok ihtimal vardı ama şimdi bu ihtimalleri düşünmenin zamanı değildi. Olan olmuştu artık. Olayı beyninde yorumladıktan sonra kendisine merakla bakan kıza bakıyordu. Eleanora'nın tepkisini çok merak ediyor gibi görünüyordu. Eleanora kendini toparladıktan, olayı kafasında tartıp düşündükten sonra sessizce konuşmaya başladı. '' Yok, tatlım kızmıyorum tabiî ki bunu da nereden çıkardın. Sadece söyleseydin biraz daha tedbirli olabilirdik. Eğer söyleseydin bunlar başımıza gelmeyebilirdi. Tabi bunlarda bir ihtimal. Ama sana da hak veriyorum o an da kafandaki düşünceler benim yüzümden yok oldu ve benim üzüntüm yüzünden tamamen kafan karıştı. Neyse canım takma kafana olan olmuş artık yapacak bir şey yok. '' dedi. Kızı daha fazla üzmemeye çalışıyordu. Zaten çok korkuyor ve başlarına bir şey gelecek diye üzülüyordu şimdi de bu olayı çıkartıp daha fazla üzülmesini istemiyordu. Kızın kolunu tüm sıcaklığıyla okşadı.

Rüzgâr eserken sanki insanın içindeki tüm huzursuzluğu ve korkuyu alıp götürüyor gibiydi. Öyle rahatlatıcı bir şeydi ki o an da esen rüzgâr. Ağaç yapraklarının hışırtı sesleri ve her hareket ettiklerinde ayaklarının altında ezilen kurumuş yaprakların sesi... Eleanora ve Claudia onları bulmaya gelen Lazern'e meraklı gözlerle bakıyordu. Claudia kıza şimdi neler yapacaklarını sorduğun da aniden Lazern'a bir şeyler olmaya başladı. Kız sanki boğuluyor gibi boğazını tutmuş ve dizlerinin üzerine çökmüştü. Claudia ve Eleanora merakllı gözlerle kıza bakıyordu neler oluyordu Lazern'a öyle. Sanki boğuluyor gibi bir elini boğazına tutmuş diğer elini de yere destek olmak için koymuştu. İki arkadaş hemen Lazern'e neler olduğunu anlamak için onlarda aynı şekilde yere çöktüler. Eleanora bir şey anlamamıştı ne oluyordu şimdi? Bir yandan da çok korkuyordu arkadaşı karşısında boğuluyordu... Eleanora ve Claudia Lazern'nin karşısında şaşkın ve korkulu gözlerle bakıyorlardı. Kısa sürede yaşadığı nöbet geçmişti. Eleanora arkadaşının elini sıkıca tutarken kız nefes nefese kalmıştı. Derin derin nefesler alıyordu. Onu öyle görünce çok korkmuştu. Hala meraklı gözlerle ona bakıyordu. Lazern kendine geldiğin de kendisine meraklı gözlerle bakan Eleanora'ya neler olduğunu anlattı. Ah tabii ya, görüşler. Korkudan ve şaşkınlıktan Lazern'nin geleceği görme yeteneğini unutmuştu. Lazern umutsuz gözlerle arkadaşlarına bakarken ayağa kalktı ve Eleanora ve Claudia da onunla birlikte ayağa kalktı. Eleanora onun elini tutarak kalkmasına yardımcı oldu.

Kendilerine geldiklerinde Claudia hala neler yapacaklarının endişesiyle etrafa bakıyordu ve aniden ileride karanlık boşluğa yürümeyi ve orada neler olduğunu öğrenmek için gitmek teklifin de bulundu. Eleanora da ona bir şey söylemeden sadece başıyla onayladı ve o yöne doğru adım atmaya başladılar. Bir, iki, üç... Aniden Lazern arkalarından yeni durmaları için onlara bağırdı. İki cadı oldukları yerde çakılı kalmışlardı. Eleanora merakla az önce ne gördüğünü sordu Lazern'e. Her zamanki o meraklı ve korku dolu gözlerle arkadaşına bakıyorlardı. Lazern gördüğü şeyi anlattıktan sonra kızlar ona şaşırmış gözlerle bakıyorlardı. Lazern onlara asaları yanlarında olup olmadığını sorduğun da ikisi de birbirlerinin yüzlerine baktılar ve başlarını olumsuz anlam da iki yana aynı anda salladılar. İkisi de şuanda Lazern'a yüzleri dönüktü ve arkada neler olup biteceğini bilmiyorlardı. Lazern cümlesini bitirmeden Eleanora kızın gözlerinin kendi omuzlarından yukarıya doğru kaydığını gördü. Arka tarafa bakıyordu. Arkada kesinlikle bir şey görmüş olmalıydı. Eleanora'nın kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Çok korkuyordu. Lazern aniden kızlara arkalarına bakmaları için uyardı ve sessizce arkasından yürümelerini söylüyordu. Eleanora '' Neler oluyor Lazern? '' diyerek bir an duraksadı. Kızdan cevap alamadan arkasından sessizce yürümeye başladı. Arkalarında bulunan şeyin görüşünde olduğu şeyin aynı olduğunu düşünmeye başlamıştı. Ve bunun ne demek olduğunu da biliyordu. Kalbi daha hızlı çarpıyordu, korkudan ellerinin içi terlemişti ve adım atacak hali kalmamıştı. Ama canları için zorlukla yapıyordu bunları. Çaktırmadan daha hızlı yürümeye başladı Lazern'nin yanına gelince sessizce mırıldandı. '' Yoksa.. O gördüğün kızıl saçlı... '' sözünü bitirememişti. Kendini arkaya bakmamak için zor tutuyordu. Olanları düşünmek istemiyordu. Eğer oysa ne yapacaklardı şimdi? Nasıl kurtulacaklardı o berbat yerden? Aklında bir sürü soru işareti vardı. Fakat bunları cevaplayacak kimse yoktu şuan da. Sadece korkuyordu elinden başka hiçbir şey gelmiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/t8972-eleanora-lizz
 

Dolunay ve korkularla dolu bir gece

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Gece Gezmesi
» Zorlu Gece
» Huzursuz Gece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-