AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Açlık

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Josephine Chansen De Röla

GezginGezgin
Josephine Chansen De Röla



Mücadele Tarafı : Seçimler... Seçimler... Bırakın insanlar birbirlerini yesinler.
Rp Sevgilisi : The best gift of the death, RàzìèL StormFury
Kan Durumu : Safkan

Açlık - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Açlık   Açlık - Sayfa 2 EmptyPaz Ara. 13, 2009 6:22 pm

Kont söylenmemesi gereken sözcükleri durdurmak adına kapatılan eli aldı ve dudaklarına götürdü. Kontla buluştuğunda gözleri, Josephine'nin donmuştu ölü bedeni. Sonra imkansız olan yaklaştı. Dudakları buluştuğunda gecede, hayat aktı bedene. Kontun boynundaki eline karşılık iki kolunu birden doladı Josephine. Daha azını yapamayacak kadar tutkuluydu. Kalbini hissetti çok zamanlar sonra ilk defa. Kontunkiyle bir oldu. Ruhlar farklıydı beyazın üzerinde, ama kalp aynıydı, birdi, gerçekti. Tutku yokluktan çıkan aşkta boğuldu. Aşk kasup kavurdu. Ölmüş bir kalp yeniden atabilir miydi? Chansen'inki atıyordu. Tutkunun bağını kıran kont oldu. Oksijene ihtiyacı olmamasına rağmen nefes nefese kalmıştı Josephine. Sadece dudakları ayrılmıştı.

Kont sorular sorabileceğini söylüyordu. "...Chansen..." adını söyleyişi bir dua gibiydi. Bedeninin nefes almaya ihtiyacı yoktu, ama kalbinin Raziel'in nefesine ihtiyacı vardı. Zamanlardır hissettiği tek duyguya tutunmalıydı. Raziel'e sardığı kollarını daha sıkı sardı. Dudaklarını boynuna götürdü. Ah, ne de güzel kokuyordu. Zavallı yemekler gibi değil, yaşam gibi kokuyordu. Ölü bedenlere hayat veren gerçeklik gibi. O an anladı. Ruhu uçup gitmemişti. Evet sevebileceğine inanıyordu ama kendini kandırdığını düşünüyordu. Zihninde kurduğu her sevgi cümlesi hayat kadar uzaktı. Şimdi değildi. Somuttu, gerçekti. Bedeninde geziniyor, dokunduğu her noktaya hayat üflüyordu.

Dudaklarını biraz daha yukarıya, yaşamın kaynağına kaldırdı. "Senden uzak kalamam artık." diye fısıldadı düşüncesinin getirdiği acıyla. Bir şey söylemesine fırsat kalmadan, Raziel'in gideceği ihtimaliyle dudaklarını bir kez daha kontun dudaklarıyla buluşturdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/josephine-chanse
Raziel Stormfury

StormfuryStormfury
Raziel Stormfury



Mücadele Tarafı : Kendi Çıkarları

Açlık - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Açlık   Açlık - Sayfa 2 EmptyPtsi Ara. 14, 2009 12:02 am

Yaşam ve ölüm. O sokakta ölümün dansı vardı, bazen aşk öyle bir zamanda bulur ki bizi, inanamayız. En olmaz dediğimiz anda çıkagelen bu duygu bizi öylesine elegeçiriverir ki kısacık bir zaman diliminde, kendiniz bile şaşar kalırsınız halinize. Garip bir şekilde yaptıklarınız anlamsızlaşır. Fiziksel ritminiz değişir, yetmez gibi ruhsal durumunuzda değişir. Hayat onunla güzel, onsuz hiçtir. Onun yanındayken gerçekten yaşıyor, onsuz tamamen ölüyorsunuzdur. Fakat vampirler için ölüm zaten yaşamanın gereğiyse... Bu nasıl bir algoritmadır böyle?

Kızın dudaklarından ayrılmak istemiyordu adeta, fakat bir vampir olarak yapması gerekenler vardı ve oda, herkes gibi yapması gerekeni yapacak, StormFury ailesine gireceği ilk adımı atacaktı. Dudaklarını kızınkilerden ayırırken isteksizdi. Yavaşça kendini çekti ve konuşmaya başladığında sesi hala kısık ve şehvet doluydu;

"Hiçbir yere gitmiyorum... Bundan sonra hep yanındayım..."

Durdu... Malikâneye kendisinin gitmesindense, onun gitmesi daha mantıklıydı. Raziel'in kalıp diğer vampirleri örgütlemesi daha rahat olacaktı. Bu sırada Josephine hem Melisis ve Jocelyn ile tanışmış olacak, hemde malikâneye ilk adımını atmış olacaktı. Bunu ona söylerken sakin olmalıydı. Kızla yanyana yürürlerken birden durdu, yoldan geçen bir ölümlü vardı ve genç bedeni çok lezzetli görünüyordu. Elini genç kıza uzattı ve hafifçe havaya kaldırdı. Aynı anda kızında ayakları yerden kesilmişti. Elini çevirip hafifçe kapattı, kız sanki göğsünden çekiliyormuşçasına ikiliye doğru süzülmeye başlamıştı. Yüzündeki korku görülmeye değerdi ve konta büyük bir haz veriyordu. Kızın eli asasındaydı. Belli ki kullanabildiği an onu kullanacaktı. Normalde izin vermezdi, fakat kızın aklından geçen affedilmez laneti ilk fırsatta Raziel'e fırlatmaktı ve ilk doğan buna izin verecekti. Laneti atabileceği bir mesafede elini açtı ve hafifçe indirdi. Kız ayakları yere değer değmez asasını asil olana doğrultup var gücüyle haykırmıştı: "Avada Kedavra!" asadan çıkan yeşil ışık hüzmesi kızın yüzündeki kendinden emin, hırslı ve sadistik ifadeyi aydınlattığında kont gülümsemişti. İşte beklediği an geliyordu, yeşil ışık hüzmesinden omzunu seri bir hareketle kenara savurarak kurtulmuştu. Kız laneti ikinci kez yolladığında bu kez artık büyücüye doğru yavaş adımlarla yürümeye başlamıştı. Laneti yine aynı şekilde savuşturduğunda büyücü artık geri geri adım atmaya başlamıştı. Kız son kez ve bu kez daha kendinden gür bir şekilde haykırdı; "Avada Kedavra!" lanet bu kez doğrudan asil olanın göğsüne çarpıp yeşil ışık kıvılcımlar halinde yere doğru dağıldığında, kızın yüzündeki ifade tamda beklediği gibiydi. Hayal kırıklığı, şaşkınlık, öfke. Kont lanet vücuduna çarparken başını eğip göğsüne bakmış sonrasındaysa tekrar kıza dönüp ağır adımlarla yürümeye devam etmeye başlamıştı. Kız bu kez korku dolu bir sesle ve çaresizlikle yeniden haykırdı: "Crucio!" kont hiçbirşey olmamışçasına yürümeye devam ederken kızın bu çabasının sonucu da diğerlerinin aynı olmuştu... Fakat bu kez bir fark vardı, artık Raziel kıza çok daha yakındı. Elini aniden kıza doğru tutup hareket etmesini engellediğinde kızın yüzünde artık sadece dehşet vardı. Bakışlarıyla adeta yaşamı işin yalvarıyordu. Kont kızın yanına gittiğinde, saçlarından tutup boynunu ortaya çıkardı ve kendi insanüstü hızıyla ısırıverdi. Kız çığlık atmak istese de kontun gücüyle hareketsiz öylece duruyordu. Birkaç saniye sonra asil olan kızın yüzüne baktı, yüzünü ellerinin arasına aldı ve sanki bir kağıt parçasıymışçasına başını gövdesinden ayırdı. Kızın bedeni yere düşerken, elindeki cansız başı, sanki bir çöpü yere atıyormuşçasına yere bıraktı ve yürümeye devam etti. Josephine tüm bu olanları şaşkınlık, zevk ve hayranlık duygularının karışımıyla izlemiş ve kontun yanında yürümeye devam ediyordu. Aniden kont sanki aklına birşey gelmişçesine Josephine'e döndü ve sözcükler yeniden asil olanın dilinde hayat bulmaya başlad, fakat bu kez sesi daha kendinden emin, ciddi ve kararlı çıkıyordu.

"Benim için birşey yapmanı... Bir yere gitmeni istiyorum Chansen... Bunu yapabilir misin? Benim için..."

Aslında kıza bir ricadan çok üstü kapalı da olsa bir emirde bulunmuştu. Yapacağını da biliyordu. Normalde olsaydı eğer emretmekten asla çekinmez, aksine oldukça kesin bir şekilde emirlerini verirdi. Fakat şimdi emir verdiği kişi özeldi dolayısıyla emir verişi de özel olmalıydı...

Evet, kont bu kızı seviyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Josephine Chansen De Röla

GezginGezgin
Josephine Chansen De Röla



Mücadele Tarafı : Seçimler... Seçimler... Bırakın insanlar birbirlerini yesinler.
Rp Sevgilisi : The best gift of the death, RàzìèL StormFury
Kan Durumu : Safkan

Açlık - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Açlık   Açlık - Sayfa 2 EmptyPtsi Ara. 14, 2009 7:55 pm

Zaman. Vampirler için değişen tek şey. Eğer sonsuza dek yaşayacaksanız, ve yüzyıllar geçmişse ölümünüzün ardından, algınız da değişir. On yıllarca tek bir şey ararken, saniyeler içinde yılları yaşarsınız. Josephine böyle tatmıştı bağlılığı. İnsanların aşk dedikleri, onun kelimelere sığdıramadığı. Hayattı. Yaşam... Her türlü anlayıştan farklı, arayışın bittiği yerdi.

Kendini kontrol eden yine Raziel oldu. Hayat ayrılırken bedeninden, bir iç çekişi bastırdı içinden. "Hiçbir yere gitmiyorum... Bundan sonra hep yanındayım..." dedi kont. Şehveti Josephine'i sardı. Sözleri bir duanın kabulu gibiydi. Gülümsedi kendinden geçmişçesine, uyuşmuştu bedeni.

Yan yana yürüyorlardı artık bir olanlar. Raziel birden durdu. Josephine tehlike aradı. Sadece bir ölümlü vardı. Genç bir cadı. Raziel elini uzatıp kızı kendine çekerken büyülenmiş gözlerle izledi. Kız asasını çekti, söz verdiğini yapmayan büyüler yansıdıkça gözlerine, korku yeşerdi, tomurcuklanıp açtı. Büyücüler bunu anlayamıyorlardı. Ölmüş olanı öldüremezdiniz. Kız çığlığın nefesini bile alamadan Raziel dişlerini boynuna geçirmişti kızın. Kan akarken titredi Josephine. Raziel'in o kan içerken gördüğü şeyi görmüştü. Zevk, güç, yaşam. Büyülendi Josephine,Raziel'le yaşadı zevki, hayat aktı vampirden vampire. Kızı kurutmadan bıraktı, başını gövdesinden oyuncak bir bebeğinki gibi koparıp çıkarttı. Kızın boş bakışlarına kan sıçradı. Kont fırlatıp attı artık işe yaramayanı. Yürümeye başladı. Josephine de bağlarının gücüyle yanından yürüyordu.

Kont birden Josephine'e döndü. Özgüvenle hayat bulan kelimeleri "Benim için bir şey yapmanı... Bir yere gitmeni istiyorum Chansen... Bunu yapabilir misin? Benim için..." dediler. Adıyla nefes aldı, dediklerini düşündü. Algısı yavaşlamıştı. Başını iki yana salladı, benliğini bulmaya çalıştı. Gözleri odaklarını bulduğunda Raziel'e sabitlendiler. Kalbinin attığına ne verebilirdi? Kandan değerli olana... Neyi olursa olsun karşısındaki vampir kontuydu, ne isterse yapmak zorundaydı. Ama o rica etmişti, çok inceydi. Kibarlığına sıcacık bir gülümseme sundu. Bir yere gidecekti. Raziel'den ayrı mı kalacaktı. Yaşlar gelip gözlerini doldurdular. Gülümseme silindi. Yaşların etkisiyle, acısıyla sesi titredi. Ama söyledi. "Ne istersen."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/josephine-chanse
Raziel Stormfury

StormfuryStormfury
Raziel Stormfury



Mücadele Tarafı : Kendi Çıkarları

Açlık - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Açlık   Açlık - Sayfa 2 EmptyPerş. Ara. 17, 2009 1:51 am

Asil olan, uzun zamandır artik eskisi kadar bilge, eskisi kadar sakin ve eskisi kadar... Asil değildi... Tıpkı kendi soyundan olan çocukları gibi öfke ve öldürme isteği doluydu artık. RazieL lanetlenme sebebini yaşadıktan sonra, ikinci kez aynı acıyı yaşıyordu ve bu kez bir yeniden doğuş yoktu. Öyleyse yapılacak tek şey vardı, acısını dindirebilecek, en azından unutturabilecek tek şey; Ölüm. Kendi ölemezdi, dolayısıyla kendi doğasında olanı yapıp ölümlüleri öldürecekti. Fakat bu kez ortada bir fark vardı ki, bu fark belki de onu artık asillikten çıkarıp onu tasvir ettikleri şeye, bir canavara dönüştürüyordu. Kont artık ölümü, kan içmek için vermiyordu. Ölümü, yalnızca kendi istediği için veriyordu. Düşünüyordu Raziel... Bütün bunlar Ursula'yla başlamıştı yeniden. Onun çekip gidişiyle içindeki volkan patlamıştı. Belki de hayatta olsa ölürdü, hayatta olmayışından memnundu, zaten ölü olan tekrar ölemezdi. Çekip gittiği günden beri öfkesi ve verdiği ölümün katsayısı giderek artıyordu. Londra'da bile artık bu şüphe verici ölümler normalden daha fazla dikkat çekiyor ve araştırılma konusu haline geliyordu. Komikti aslında, hiçbirşey bulamayacaklarını, bulsalar bile anlayamayacaklarını bilmiyorlardı... Yine de arıyor, aradıkları şeyin ne olduğunu bilmeden tahminlerde bulunuyorlardı. Raziel yükselen karanlığı da hissediyordu. Garip bir şekilde yükselen karanlık bir güç hızla yükselişini sürdürüyordu. Ursula onun için tekti belki de. Vampir olduktan sonra ölü bedeni ilk kez yeniden canlanmış ve ona acıyla mutluluğu aynı anda tattırmıştı. Kızları bile, insan olmasına karşın onu kabullenmişlerdi. Herşey muhteşem gidiyordu... Ta ki Ursula çekip gidene dek...

Gecenin oğlu karşısındaki kadına baktı, ona aşık gibi duruyordu fakat eninde sonunda oda gidecekti... Peki neden uğraşıyordu yine öyleyse? Neden kendine acı çektirmeye hevesliydi ki. Karşısındaki güzel ondan yalnız kalmak istemiyor, gözleri doluyor fakat yine de isteklerini yerine getirmeye çalışıyordu. Gecenin oğlu kendine dönmüştü. Aynı hatayı ikinci kez yapmayacaktı. Bunların düşünürken yüz ifadesi değişmişti. Josephine ise konta merakla, biraz da üzüntüyle bakıyordu. Kont yeniden konuşmaya başladığında yavaşça arkasını dönüyordu ve sesi bir buz dağından bile soğuktu belki de...

"Hiç...

Josephine ne olduğunu anlayamadan, Raziel ortadan kaybolmuştu. Kızın gözleri onu ararken yere ilişti, kan ve etrafı ateşle çevrili olan bir yer adı vardı... Gitmesini mi istiyordu... Amacı neydi? Neden gitmişti? Ne yapmaya çalışıyordu? Yada daha önemlisi bundan sonra ne yapacaktı... Kont yalnızca koşuyor, zıplıyor, yere iniyor, tekrar koşmaya devam ediyordu. Aklında bu gece tek birşey vardı... Ursula'nın ihaneti... Bunu düşündükçe önüne gelen muggle, büyücü herkesi vahşice katlediyor, yoluna devam ediyordu. Şimdi aklındaki soru şuydu: Şimdi ne olacaktı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Josephine Chansen De Röla

GezginGezgin
Josephine Chansen De Röla



Mücadele Tarafı : Seçimler... Seçimler... Bırakın insanlar birbirlerini yesinler.
Rp Sevgilisi : The best gift of the death, RàzìèL StormFury
Kan Durumu : Safkan

Açlık - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Açlık   Açlık - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ara. 19, 2009 10:45 pm

Soğuk... Ölümden beri hissettiği ilk soğuk. Güç ısıtırken bedeni, aynı gücün getirdiği soğukluk yaktı, kavruldu saflık. "Hiç..." duymamışlığı dilerdi. Josephine acıyan kalbine götürdü elini. Sessizlik onu şaşırttı... Gözlerinin alabildiği yokluk olduğunda, güldü boş boş. Yaşam gitmişti, kalp susmuştu. Elleri düştü iki yanına, sallandılar. Dudaklarında alevlenen tutku hala yerindeydi. Gözlerini kıstı karanlığa. Nefreti susuzluğuna yansıdı. Hayvani, daha çok vampiri bir çığlık attı. Sinirlenmişti. "Lanet olsun!" diye bağırdı. Duruldu. Hah. Ha ha ha! Josephine gülmeye başladı. Korkunç çığlıklar yırtarken geceyi, kan aktı. Akan kan daha da susattı. Kendi aptal espirisine gülüyordu. Raziel'e zaten lanet olmuştu. O zaten lanetlenmişti. Ha ha! O vampirdi. Josephine yere oturup gözleri yaşarana kadar güldü. Gülücükle gelen yaş hüzne döndü... Ağlamaya başladı. Kurban olmuşların kanı boşa aktı. Ağlarken onu gördü. Geride kalmışı...

Kanla yazılmışı. Alev almıştı çepeçevre. Elini uzattı. İmkansızdı titremesi, vampir olmasaydı titrerdi. Yerdeki kan bile aşk kokuyordu. Gülümsedi yaşlarıyla. Yüzündeki kan bile mutlu oldu, çağlaması durdu. Sarsıldı gözlerinin bebekleri. Geriye kalanı okudu, içti, sindirdi. Benliğine kaydetti. "Battersea Gölü'ne bakan malikaneye gitmen gibi görünecek isteğim, ama aslında bensizliğe biraz dayanman ve seni sevdiğimi bilmendir dileğim." Raziel'in ahengi her yere yayıldı. Gecenin yarası kapandı. Yıldızlar kelimeler yazdılar aya, yarasalar kulaklara fısıldadılar. Josephine rüzgara fısıldadı sevgisini. Alıp Raziel'e götürsün diye. Duyacağını biliyordu. Ayağa kalktı asaletiyle. Asil olanın sevgisiyle mühürlenmiş bedenindeki gücü hissetti. Kont öpücüğüyle bağlı kılmıştı kendine. Hile yapmıştı. Ama güçlenmişti Josephine. Eskimişin tılsımı ortaya çıkmıştı. Geçmişi hatırladı birkaç an. Lakin daha önemli hatıralar vardı. Kontun isteğini yapmalıydı. Battersea Gölü'nü biliyordu. Malikaneyi de. Kontun evi. Bir kez daha lanet olmalıydı. Ha ha! Josephine de vampirdi. Bu defa gülmedi. Öfkenin getirdiği saçmalık yok olmuştu. Yüzünü buruşturdu. Aptallığa bir sınır çizmeliydi. Yapılacak işler vardı.

Gece akıttığı kana telafi istiyordu. Önce can almalıydı. Gecenin yolunda atan kalpleri dinledi. En coşkununa yollanırken gülümsüyordu. Dudaklarında hala Raziel'in öpücüğü vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/josephine-chanse
 

Açlık

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-