AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Oda No: 27

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Niuvénia Olemph Price

GezginGezgin
Niuvénia Olemph Price



Mücadele Tarafı : Cole's
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kan Kelebeği

Oda No: 27 Empty
MesajKonu: Oda No: 27   Oda No: 27 EmptyC.tesi Ara. 05, 2009 4:43 am

    { Koridorun en sonundaki oda olası sebebiyle farkedilmesi zor olan yirmi yedinci odanın yatakları pencere kenarındadır. Beyaz çarşaflarla örtülü yatakların yanlarında komodinler mevcuttur. }
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Niuvénia Olemph Price

GezginGezgin
Niuvénia Olemph Price



Mücadele Tarafı : Cole's
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kan Kelebeği

Oda No: 27 Empty
MesajKonu: Geri: Oda No: 27   Oda No: 27 EmptyC.tesi Ara. 05, 2009 4:44 am

"Birbirimize fazlasıyla yalan söylediğimizi düşünüyorum.
Samimiyetimiz güvene gebe kalmışken-"


Güvenden bahsetmem onu etkilemişti. Zira uyukladığı yerden titreyerek uyanmasını sağlamıştı tutkulu nefesim. Price için mesai sırasında uyumak pek alışıldık değildi, elbette bu da benim ufak numaralarımdan biriydi. Mavi gözlerini içine yerleşmiş kin gözlerini açar açmaz odadaki diğer şifacılara yayılmıştı bile. Uyuşuk simalar keskin bakışlarında küçüldükçe küçülüyordu artık. Parmakları kayıt parşomenlerine uzandı birden. Bu katta kalan iki hastaya göz kulak olmakla vaziflendirilmişti. Yüksek ökçeleri koridorları şenlendirirken aklındaki karanlık düşüncelerin bedenini el geçirmesine ramak kalmasını hayretle karşılamıştı. Yirmi yedinci odada kalan hasta, yoldaşlık adına çalıştığı tahmin edilen bir bakanlık çalışanıydı. Muhtemelen hastaneden ayrıldığında sağlığı eskisinden çok daha iyi olacaktı. Dağılmış olan bir topluluğun belki de son temsilcisiydi genç Price. Cole'dan haber yoktu, bu bile aylar süren sıkıntısını yegane kaynağı olarak gösterilemezdi. Muggle ve büyücüler arasında dönen lanet olası bir hengame vardı ki bunu ancak Sihir Bakanlığı sınırları dahilinde anlayabilirdi. Yirmi iki numaralı odanın kapı kolunu çevirirken gözleri loş odanın köşesindeki yatağa yönelmişti. Soğuk bir ses ile gözlerinin odağında taviz vermeden konuştu.

"Bu gece nasıl hissediyorsunuz Bayan Zwegen?
Sanırım daha iyi."


Bayan Zwegen'ın baş ucunda duran iksiri kavrayıp sakince kapağını açmaya koyuldu. Soğukkanlı ve korkusuz oluşu sayesinde başarılı bir şifacıydı belki de. Hoş, şifacı olma hikayesi de son derece ilgi çekici ve sancılıydı. Öğrencilik anılarının karmaşası arasında bir kaşık iksiri o loş ışıkta tam isabetle hastaya içirmişti. Yüzünde pek hoşnut bir ifadeyle, durumunda pek bir değişme olmayan hastasına bakıyordu. Geçmiş olsun dilekleriyle odayı dolduran topuk sesleri Price'ı oda dışına almıştı. Ruh sıkıcı karanlıktaki St. Mungo koridorları genç şifacı için horuldayan portrelerle birlikte daha da şaşırtıcı bir hal almıştı. Yüksek tavanların en sükse yerlerine kondurulmuş ciddi görünümlü pencelerden içeri süzülen ay ışığı Price'ın yeşil önlüğünü aydınlatıyordu. Yirmi dördüncü odayı geçerken kalbinin daha hızlı atmaya başladığını fark etti. Şey gibi... Heyecan. Galiba biraz heyecanlıydı. Malum odaya birkaç adım kalmıştı sadece. İçindeki kan ve ölüm tutkusu zehir gibi dökülmeye başlamıştı damarlarına. Nefessiz yürüyordu artık, eskisinden çok daha sessizdi ayrıca. Kuytuda kalmış kapı elini uzatsa açılacaktı. Düşündüklerini hemen harekete dökerek kapıyı yavaşça açmaya koyuldu. İçeri girer girmez yüzüne çarpan keskin soğuk elini yüzüne siper etmesine neden olmuştu. Odanın bu denli soğuk olması olağan dışıydı. Ancak pencere önündeki yatağa baktığında odanın soğukluğunu idrak edebilmişti.

"Merlin aşkına."


Pencere sonuna kadar açıktı, hasta yatağında yoktu. Yine de pencereler yüksek ve demir parmaklıklarla çevriliydi. Animagus. Zihni birden aydınlanmıştı. Ancak bir animagus buradan, bu parmaklıklardan bu şekilde çıkıp kaçabilirdi. Tabii bu Price'ın aklına gelen ilk ihtimaldi. Kaçmasına birileri yardım etmiş olmalıydı. Bu gece Price'ın nöbetçi olacağını bilen aydınlık yandaşlarının bu kaçışa yardım etme ihtimalleri şu anda kuvvetli görünüyordu. Price diğer şifacılara seslenerek koridorlardaki nöbetçilere yirmi yedi numarayı işaret ediyordu. Bu sırada mugglelara karşı tılsımlanmış St. Mungo binasının çevresine göz atmak için ortadan kaybolan Price, fazla uzaklaşmamış olmasını diliyordu. Koşuşturma sırasında bir an duraksadı. İçindeki muazzam sese verdi kendini. Price'ın yüzünde oluşan tatminkar ifadenin ve nefretle parlayan gözlerin sebebi buydu:

"Karanlık ve sessizlik, bu sefer aydınlığın esiri oldu.
Tutkunu olduğun gece, sana ihanet etti.
Neyse ki vücudundaki zehir hastanı geri getirecek.
Senin ilacınsa zaman olacak."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cyril Dunstan

BannedBanned




Oda No: 27 Empty
MesajKonu: ...   Oda No: 27 EmptyPaz Ara. 06, 2009 8:34 pm

    "Suskunluğu saran bulutun ötesinde, normal bir bakış açısının alamayacağı kadar büyük fikirler saklıdır."


Çelişkilerinizden kurtulmak için ne yaparsınız? Yeryüzünde yer alan milyonlarca insan her zaman büyük bir karmaşanın içinden birkaç saniye içinde ruhlarında bulduğu anlık fikirlerin sayesinde basit cevaplarla kurtulmaya çalışır. İstisnalar büyük düşünce kaoslarından çıkardıkları stratejik kararlarla bunlardan kurtulmaya çalışsalarda risk her zaman vardır. Çünkü ikilemler daima doğruyu saklar. Yada doğru her seçeneğide gizler. Herşeyin neticesinde çelişkiler, insana yol tayin eder ve seçimler büyük düşüncelerin ürünleri bile olsa asla doğru olmazlar.

Ağır adımlarla caddeyi geçerek mermer merdivenlerin önünde ki kaldırımda sakince bekliyordu. Dudaklarının arasına yerleştirmiş olduğu sigaradan çıkan cılız dumanlar karanlığa yavaşça yayılırken, kaldırımın kenarına belirli hizalarla yerleştirilmiş olan sokak lambalarından gelen loş ışık onun varlığını azda olsa belli ediyordu. Hastahanenin önünde her zaman ki gibi sakince ve uykuluymuş gibi görünen bir tavırla sigarasını içerken aklında beliren ve onu rahatsız eden zaman kavramı sigarasını solgun ve titreyen ellerinden biriyle alarak yere atmasına sebep olmuştu. Ağır adımlarla mermer merdivenleri çıkarken sakindi. En azından görünen buydu.

Birkaç ay öncesinden önüne gelen dosyanın takibinde duyduğu onikinci yaralanma vakasıydı bu. Yinede diğerlerinin yanında bu sefer ki belirli bir miktar bilgiyide beraberinde getirmişti. Gareth bu kez bunu kendi başına öğrenmek istemişti. Haftalardır uğraştığı bu olay onu rahatsız etsede, işin içinden çıkılması zor olan onlarca sorunun cevabını bulmak için çalışmaya başlamak isteyen oydu. Uzun vadede ki planlarını perdeleyen her bir kırıntı bu zamana kadar olduğu gibi yine onun sorumluluğu altına girmişti...Dışarıda çiseleyen yağmurun üzerinde ki siyah paltosunu ıslatması umrunda değildi. Hastahanenin koridorlarında ilerlerkende ona garip bakışlar atan insanlar dikkatini çekmiyordu. Ağır adımlarla koridorda ilerleyen Gareth rastladığı bir şifacıya ayaküstü birkaç soru sorduktan sonra ağır adımlarla aradığı yere yönelmişti. Ufak bir kargaşanın belli olduğu noktaya varana kadar anımsamaya çalıştığı yüzü göremesede uzun bir zamandan sonra fark ettiği yüz hatları onu hemen tanımasına yeterli olmuştu. Ona birkaç adım uzakta olan biteni izlerken bakışlarını yakalamak umuduyla sessizce yerinde duruyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/gareth-s-scrapbo
Niuvénia Olemph Price

GezginGezgin
Niuvénia Olemph Price



Mücadele Tarafı : Cole's
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kan Kelebeği

Oda No: 27 Empty
MesajKonu: Geri: Oda No: 27   Oda No: 27 EmptyPtsi Ara. 07, 2009 2:23 pm

"Soğuk ruhumun çığlıklarını dinliyordum sadece.
Titreyen bedenim korkudan mı bu hâli almıştı?"


İşini zamana bırakması gerektiğini biliyordu Price, sabırsızlığını dizginlerken bir umutla sağında beliren siluete gözlerini dikti. Parmaklarının tuttuğu sigaradan yayılan dumanın kokusunu hissedebiliyordu, lacivert bakışları dumanın kaynağındaydı hâlâ. Görmek istediği kişi şüphesiz bir başkasıydı. Gördüğüyse tesadüf, eski bir tanıdıktı. Bu olağan dışı karşılaşma yüzünde sahte bir tebessüme sebep olmuştu. Yeşil önlüğü yürürken savruluyor, Price siluete doğru ilerliyordu. Yaklaştıkça zihnindeki sima gözleri önünde varoluyordu. Yanlarından geçip giden lanet muggleların onları fark edemiyor olmasının verdiği rahatlıkla asasını önlüğünün iç cebinden çıkarttı. Endişeli ifadesini ortadan kaldırmak amacıyla kaşlarını muzipçe kaldırdı. Sesi oldukça alçak ve durumun verdiği gerginlik sebebiyle inceydi.

"St. Mungo arazisi dahilinde karşılaşmayı pek ummadığım biri karşımda duruyor şu an. Bay Audrey, görüşmeyeli birkaç ay oluyor."

Bir an için geçmişte yolculuğa çıkmıştı Price, tanışabilme şerefine eriştiği Audrey'i nereden tanıyordu? Onu ilk yedi sene önce, okuldan yeni mezun olduğu sene bir davette görmüştü. Price ailesi üyeleri bu davete tam kadro icabet etmişti elbette, o zamanlar bu soy isim ele avuca gelir bir saygınlığa sahipti. Audrey akademik kariyeri doğrultusunda başarılı bir şekilde ilerleyen genç bir büyücüydü. Çoğu büyücü onun tam anlamıyla bir İngiliz olduğunu düşünse de Price onun İtalyan kanı taşıdığına inanırdı. Davetteki aksanı ya da tavırları bu izlenimi vermiş olmalıydı. Tecrübesiz Price için Audrey bir nebze hayranlığı hak eden bir büyücüydü. "Büyü dünyasında sağlam bir yer edinmek tarihin hiçbir ucrasında biliyormuş gibi görünmekten geçmemiştir." Aklından geçen cümleleri savuşturup misafirine, bugüne döndü. Audrey'in sigarasının bitmemiş olmasını şaşırtıcı bulmuştu. Zihninin kendine oynadığı ufak çaplı oyunu anımsayıp asasını aşağıya doğrulttu. Audrey'e önce sol elini uzattı, sonra özür dileyip geri çekti. Solak olmasının olumsuz yanlarından biriydi bu, sağ elini uzatıp kibarca tokalaşmakta yetindi.

"Elinizdekilere bakılırsa hastalar ile ilgili bir mesele vardı. Yanılıyor muyum?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Niuvénia Olemph Price

GezginGezgin
Niuvénia Olemph Price



Mücadele Tarafı : Cole's
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kan Kelebeği

Oda No: 27 Empty
MesajKonu: Geri: Oda No: 27   Oda No: 27 EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 2:09 pm

Bir an için geçmişte yolculuğa çıkmıştı Price, tanışabilme şerefine eriştiği Audrey'i nereden tanıyordu? Onu ilk yedi sene önce, okuldan yeni mezun olduğu sene bir davette görmüştü. Price ailesi üyeleri bu davete tam kadro icabet etmişti elbette, o zamanlar bu soy isim ele avuca gelir bir saygınlığa sahipti. Audrey akademik kariyeri doğrultusunda başarılı bir şekilde ilerleyen genç bir büyücüydü. Çoğu büyücü onun tam anlamıyla bir İngiliz olduğunu düşünse de Price onun İtalyan kanı taşıdığına inanırdı. Davetteki aksanı ya da tavırları bu izlenimi vermiş olmalıydı. Tecrübesiz Price için Audrey bir nebze hayranlığı hak eden bir büyücüydü. "Büyü dünyasında sağlam bir yer edinmek tarihin hiçbir ucrasında biliyormuş gibi görünmekten geçmemiştir." Aklından geçen cümleleri savuşturup misafirine, bugüne döndü. Audrey'in sigarasının bitmemiş olmasını şaşırtıcı bulmuştu. Zihninin kendine oynadığı ufak çaplı oyunu anımsayıp asasını aşağıya doğrulttu. Audrey'e önce sol elini uzattı, sonra özür dileyip geri çekti. Solak olmasının olumsuz yanlarından biriydi bu, sağ elini uzatıp kibarca tokalaşmakta yetindi."Elinizdekilere bakılırsa hastalar ile ilgili bir mesele vardı. Yanılıyor muyum?"Tepkisizlik karşısında çaresiz geri dönüşler başlamıştı. . Audrey akademik kariyeri doğrultusunda başarılı bir şekilde ilerleyen genç bir büyücüydü. Çoğu büyücü onun tam anlamıyla bir İngiliz olduğunu düşünse de Price onun İtalyan kanı taşıdığına inanırdı. Bu adam ona fazlasıyla sıra dışı ve önemli geliyordu, nedenini bilmese de.

“Sanırım daha sonra bu özel meseleniz hakkında uzun uzun görüşmeliyiz, Bay Audrey. Size bol şanslar.”


St. Mungo binasının çevresine göz atmak için ortadan kaybolan Price, fazla uzaklaşmamış olmasını diliyordu. Tekrar peşine düşmeliydi. Bunun hastanede şüphe uyandıracak olmasına ne demeli… Dikkatli olmalıydı ve en güvenlisinin nöbet yerine dönmek olduğuna karar verdi.

~ RP bitmiştir. *
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Oda No: 27

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-