AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Paula Lilith Silimauré

Uluslararası Büyücüler Konfederasyonu LideriUluslararası Büyücüler Konfederasyonu Lideri
Paula Lilith Silimauré



Mücadele Tarafı : Silimauré.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Anka.

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Ağus. 22, 2009 5:28 am

Antik Roma Tiyatrosu o gece, diğer üç olayın üçüncüsü olarak cereyan eder. Her yanı taştan olan tiyatronun taşları birer birer alevlenir. Bekçinin yetkili mercilere ulaşmasının ardından gelen itfaiyenin faydasız çabaları, Muggleların şaşkın bakışları arasında erimektedir. Aynı anda büyücülerin de yetkili mercileri bu ilginç olaydan haberdar edilir. Bakanlık tarafından bilgilendirilen ve hemen olay yerine çağırılan MRRI üyeleri şaşkın ve şüphecidir. Artık olanların açıklaması yapılmalıdır. Alevler hayret verici şekilde birden bire azalırken, MRRI üyeleri ve diğer büyücülerin dudakları sinsice kıvrılır. Araştırılması gereken giz, normal bir olaydan çıkmıştır.

Konu: Muggle yetkililerin bakanlığa, bakanlığın da MRRI genel müdürüne haber verişi ve olay yerinde toplanan büyücülerin, Mugglelara belli etmeden yaptığı araştırma.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/paula-lilith-sil
Galahad Arimathea

GezginGezgin
Galahad Arimathea



Mücadele Tarafı :
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Karga

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Geri: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Eyl. 12, 2009 4:25 am

MRRI genel müdürü sersemlemiş bir şekilde gelmek istediği yere ulaşmıştı. Tanıdık bir mekandı, Roma’da daha önce birkaç kez bulunmuştu. Şömineden çıkıp diğer büyücülerin umursamaz bakışları altında birkaç dakika üstündeki külleri silkelemekle uğraştı. Baş dönmesi ve kirlenmek için daha iyisi olamaz! Aceleci adımlarla sokak kapısına doğru yönelip dışarı fırladı. İngiltere’ dekinin aksine gök yüzü açık ve yıldızlar görülebilir haldeydi. Burnuna değişik kahve ve fesleğen kokuları gelmeye başlamıştı. “Yıllık iznimi burada mı harcasam?” diye söylendi kendi kendine. Tiyatroya kadar hala hatırı sayılır bir yolu olduğundan caddenin kenarına yaklaşıp geçen taksilere durmaları için işaret yaptı; fakat garip şekilde duran olmadı hiç. Ümidini kaybetmeye başlamışken 57 model, siyah renkli, yan taraflarında sarı çizgiler olan bir Fiat Nuova kendisine doğru yanaştı. Tam kapısının koluna elini atıp açacakken aceleden yanına hiç muggle parası almadığını hatırladı, taksiciye devam et diye eliyle işaret yapıp karşılığında şişman şöforden bir sürü laf işitti –ki bunların çoğunun küfür olduğundan adı gibi emindi- “Daha kötüsü olamaz...” diye tam sövmeye başlayacakken uzaktaktan gelen Vespa marka scooter’ lı genç kız gözüne çarptı. “Neden olmasın” diyerek eliyle otostop işareti yapıp kızın görmesini diledi, ona doğru yaklaşırken şansının yavaş yavaş dönmeye başladığını hissediyordu. Kız önünde durunca çat pat İtalyanca – İngilizce durumunu anlatmaya çalıştı, karşısındaki arkasını dönünce tekrar karamsarlığa kapıldı; fakat kız elinde ekstra bir kask ve yüzünde gülümsemeyle ona dönünce rahatlamış hissetti. Kaskı takıp, koltuğun önüne kayan kızın arkasına oturdu ve kızın beline gerektiğinde fazla sıkı şekilde sarılıp herhangi bir tepki almayınca gülümsemesine engel olamadı. İkili sıkışık trafikte araçların arasından kayarcasına ilerleyip antik tiyatroya doğru yol aldı.
Antik tiyatroya yaklaştıkça, kargaşa kendini hissettirmeye başladı. Gökyüzünde yangının sebep olduğu duman süzülmeye devam ediyordu. İtfaiye, polis, her olasılığa karşı ambulanslar... Tiyatroya yakın bir yerde durup kurtarıcısıyla vedalaştıktan sonra, olay mahalline girebilmek için girişlere doğru ilerledi. Polisler kimsenin girmesine izin vermediğinden kapıda tartışmak zorunda kaldı. Arbedenin sebebine meraklanıp kendilerine yaklaşan Clark Gable tipli, tavırlarından üst rütbeli bir polis görevlisi olduğu belli olan bir adam kendisine doğru yaklaşıp İtalyanca “Sivillerin girişleri ikinci bir emre kadar yasaklanmıştır” dedi. Adamın ne dediğine dair en ufak bir fikri olmayan Galahad “İngilizce lütfen” diye karşılık verdi. Yetkili bozulup ağzını buruştururcasına söylediklerini İngilizce olarak tekrarlayınca, adama eliyle yaklaş diye işaret edip konuştu. “Bana bak kapitan bozması, ikimiz de bu geceki yangının olağan dışı olduğunu biliyoruz; eminim daha hiçbirşey çözemediniz. İşimi zorlaştırmadan bir an önce geçmeme izin verin!” Polis memuru bir an donup şaşkın gözlerle MRRI müdürüne bakarak “Fakat bu bilgiyi nasıl elde ettiniz? Ve hangi birimdensiniz?” diye sordu. Galahad artık sabrı taşmış şekilde “Kuşlar haber verdi”dedi içinden kahkahalar atarak ve “Birimim Siyah Giyen Adamlar” diye ekledi önü açık pardesüsünden görünen büyücü cüppeli Mickey Mouse figürlü pijamasıyla alay edercesine. Polis memuru daha fazla üsteleyemeyip adamlara “geçebilir” diye emir verdi. Sonunda polis barikatını aşıp içeri girdiğinde, etrafına bakarak “Acaba diğerleri de bu kadar zorluk çekti mi?” diye söylendi kendi kendine. Tabiki hayır!


En son Galahad Arimathea tarafından C.tesi Eyl. 12, 2009 4:32 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kanlı Joker

GezginGezgin
Kanlı Joker



Mücadele Tarafı : Öldüren cazibe
Rp Sevgilisi : Ölü, canlı farketmez, kanlı hepsine yeter mi, bilinmez.

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Geri: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Eyl. 12, 2009 4:27 am

Stella kâbusundan uyandığında olanları düşünmemeye çalışıyordu çünkü yaşadıkları şey ona yine ablasını hatırlatmıştı. Karanlık soluk adımlarla yanlarına yaklaşmış, kanla bezediği armağanlarını, soğuk mabedinde yüksek onurlarına sunmuştu. Geleceğin aklında gördükleri gerçektende dehşetin temaşasıydı. Beyaz aydınlık duvarlar ateşin uçsuz dansına şahit oluyor, çığlıklarla kaçışan mugglerlar, siyah cübbeleri içinde gezen ölümün uşaklarının yemi oluyorlardı. Duyduğu binlerce ses tek bir şarkıyı söylüyordu.
“Bulunması gereken bulunduğunda karanlık kamaralar kapılarını açacak, verin onu bize. İzinsiz alınan saflık tüm mahşeri yakacak, verin onu bize. Kaos sizin zaten içinizde, verin onu bize. Sakladığınız kötülük alacakaranlıkta çıkacak, verin onu bize.”
Sözcükler beyninde tamamlandığında mavi gözleri geleceğin yanılgısıyla parladı, akan kan gözbebeğinin içinde bir nefire dönüştü. Eski çağların romantik oyunlarının sergilendiği, deliliklerin açığa çıkartılıp gülündüğü Roma tiyatrosu artık yoktu. Stella vücuduna saran sıcaklığı hala hissediyordu, tiyatroyu yakan ateş onunda içini kavurmuştu. Beyaz cildini kaplayan ter hiçbir şeye çare olmamıştı, gördüğü gelecekte Vatika’nın gece yarısı çanı çalacaktı ve alevler gökyüzüne yükselecekti. Genç kızın anlayamadığı, on üç tane taş yerinden sökülüyordu havada binlerce toz bulutuna ayrılıp gelincik çiçekleri üzerine düşüyor ve tekrar toplanıyordu. Gözünün önündeki harfler küçük bir kuşun çırpınışıyla uçuşuyordu ama o harf bilimci değildi ki… Bir ara uğraşmıştı ama sanki bunlar özellikle seçilmiş harflerdi, onlarda Stella için şimdilik bir anlam ifade etmiyordu. Ama ne olur olmaz diye yatağının başucunda duran not defterine uzanan genç kız hızlı hızlı bir şeyler karaladı. Az zamanının kaldığını hissetmişti fakat bu kadar az kaldığını tahmin edememişti. Camını tıklatan haber baykuşunu gördüğünde genç kız hızla yerinden doğruldu ve ona gelen çağrı mektubunu okudu. Serçe parmağıyla hayvanın tüylerini okşadı ve sevgi dolu bir gülümsemeyle ona küçük bir kurabiye parçası verdi ve arkasını dönüp gardırobuna yürüdü.
Muggle’ların içinde yaşamaya başladığından beri onlar gibi davranıyordu Stella, onların alışkınlarını iyice benimsemişti. Bazen bünyesinde barındırdığı o sonsuz güçten nefret ediyordu çünkü o doğallığı arıyordu ama bulabildiği tek şey bulamadığı şeydi. Stella her defasında dolabının gözlerini bir kıyafet alırken dağıtır ve daha sonrada bunları tekrardan toplardı. Genelde de en sevdiği kıyafeti hep en alta koyardı, bu hali ablasının hep sinirine dokunmuştu ama o böyleydi ve böyle olmaktan da gurur duyuyordu.
Ailesini yıllar önce Ursula’nınkine benzeyen bir katliamda kaybetmişti ve Ursula’nın büyükbabası onu da yanına alıp büyütmüştü. Sarı buklelerini kafasındaki karmaşayı düzeltmek istercesine salladı, eline geçirdiği beyaz dar jeani ve mavi askılı tişörtünü giydi. Saçlarını ensesinin üstünde küçük bir topuzla tutturdu, boynuna bağladığı sarı fuları düzletti ve deri ceketini de alarak Antik tiyatroya cisimlendi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Galahad Arimathea

GezginGezgin
Galahad Arimathea



Mücadele Tarafı :
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Karga

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Geri: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Eyl. 12, 2009 4:29 am

İçerisi dışarıdan daha karışıktı, birkaç yerde hala küçük çaptaki alevler itfaiyecilerin tüm uğraşlarına rağmen dans etmeye devam ediyorlardı. İlerde birkaç polis ve kurumdan tanıdığı iki MRRI elemanı tiyatronun bekçilerini sorguya çekiyordu. Galahad gidip çalışanlardan birinin omzuna dokundu, adam dönüp karşısında müdürü görüce şakayla karışık “Selam patron” dedi. Galahad’ ta ona “Durumumuz ne?" diye karşılık verdi. “Kimse alevlerin nasıl ortaya çıktığından emin değil, bekçiklerin hepsi birden bire kendiliğinden çıktığını söylüyor. Tabii şu köşede oturan ihtiyar hariç; alevleri ruhların başlattığını deyip duruyor, diğer bekçiler yaşlandıkça kafadan bir kaç tahtasının eksildiğini söylediler.” Galahad biraz düşünüp adama baktıktan sonra “Bir zihinfendar bulup baktırırız, en kötüsü kuruma getirirsiniz. İngiltere’ yi görsün” dedi adama gülerek. İlerleyip alevlerin yeni terkettiği taşları inceledi. İncendio ya da benzer büyü olma ihtimali yok eğer kimse görülmemişse o zaman bizden biri değil; mugglelar zaten olamayacağına göre kaçık ihtiyarı gözardı etmesek iyi olur. “Bunlardan kurumda incelemek için örnek alındı mı?” diye seslendi az önceki elemana. Adam sağ elini yumruk yapıp baş parmağılyla tamamdır işareti yapınca avuçlarını temizleyip tiyatronun içinde yürümeye devam etti. Bu da neyin nesi? Antik tiyatroyu aleve vermekle kimin eline ne geçecek? Üstüne üstlük esrar dairesine yapılan baskına ne demeli? Daha içerde olan bitenden haber yok. Ruh emiciler nasıl bağımsız hareket ederler? Azkaban’ da neler oluyor? Umarım bakanlıkta kayıp olmaz. Yürümeye devam ettikçe yangın giderek azalmaya başlamıştı. Polisler, kurum çalışanları bir sürü surat gözüne çarpmaya başladı. Biraz ilerde bir duvarın önünde dikilmiş olan bir kadın siluleti gözüne çarptı. Kadın sanki dış dünyadan kopmuş gibi önündeki duvara odaklanmıştı. Kadına yaklaştıkça kim olduğunu anladı; Muggle Bilimleri çalışanı Stella Glenn. Bakalım bizim gaipten sesler korosu neler öğrenmiş?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kanlı Joker

GezginGezgin
Kanlı Joker



Mücadele Tarafı : Öldüren cazibe
Rp Sevgilisi : Ölü, canlı farketmez, kanlı hepsine yeter mi, bilinmez.

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Geri: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Eyl. 12, 2009 4:29 am

Tiyatronun önü gecenin şu saatinde bile meraklı gözlerin hedefi haline gelmişti, polisler gazetecilerin önünde etten duvar örmeye çalışıyordu fakat pek başarılı oldukları da söylenemezdi. Stella içinden küfretmemek için kendini zor tuttu, muggleların çoğunlukta olduğu bu yerde onların rahat çalışması olanaksızdı ama ne yapıp edip bir çare bulmaları gerekiyordu. Bir panterin görünmez zarafetiyle polislerin yanına yaklaştı. Yüzünün kusursuz kıvrımları her zaman karşısındaki erkelerde gerekli etkiyi yaratıyordu, hele ki bu muhteşem bir gülümsemeyle taçlandıysa vazgeçilmez oluyordu. Adamın ona bakan bakışları yavaşça yumuşadı ve Stella’nın kırılgan tavırla konuşan haliyle iyice yelkenleri suya indirdi. Genç kız adamdan istediği bilgileri ve yeterli cevaplarla, izinini aldıktan sonra polis arabalarının ve ambulansın yanından geçerek içeri ilerledi. Adam arkasında kalırken Stella’nın dudaklarına alaycı bir gülümseyiş yerleşti, erkeleri alt etmek hep kolay olmuştu onun için…
Duvarların yanından geçerken içinde oluşan boşluk hissi görüsünü hatırlattı ona, bedeninde filizlenmeye başlayan hiçlik hissi yangının duvarlardaki izleri gibiydi. Karartıcı ve sisli…
Karşısında koşuşan bedenler onu ilgilendirmiyordu sanki büyülü bir perde tüm beynine inmişti. Yüce bir dans başlamıştı beyninde kanla yazılmış görüntüler çakışıyordu ruhunda. Ayakları istemsizce hareket ediyor onu sessiz bir gezintiye çıkarıyordu, yanından geçtiği kişilerin endişesini bütün bedeni algılıyordu ama içinden durmak değil sürekli hareket etmek onu çağıran görüyü bulmak geliyordu. Nefes almak bedeninde açmaz yaralara sebep oluyordu, asası deri ceketinin cebinde gecenin tüm sessizliğini çağırıyordu. Arslanlı yoldan yıkık bölüme getirmişti bilinçaltının hükmettiği ayakları, buradaki duman kokusu kızın boğazını yaksa da aldırış etmeden ilerlemeye devam etti. Gözüne çarpan spot ışıklarından uzaklaştığında eşsiz bir manzarayla karşılaştı. Binlerce meşale ateşi kusursuz bir sıralanmayla dizilmiş gökyüzünün eşsiz evrenselliği oluşturulmuştu. Kısa bir düşünceyle hafızasındaki bütün karmaşayı yokladı, gezenler, güneş her şey oluşturulmuştu. Alevlerin pervane gibi dans ettiği küçük bir kız bedeni, bu eşsiz çemberin en etkileyici görüntüsüydü. Kızın sarı saçlarının kızıllığı geleceğin en büyük dehşetli görüntüsüydü. Küçük bir çocuğa bunu yapabilecek kadar azgınlaşmış güçler tüm özgürlükleriyle dolaşıyorlardı ve bu çılgınlık daha yeni başlamıştı. Stella hızla öne ilerledi ve kızın melekler gibi huzurla uyuyan yüzüne baktı, neredeyse saydam denilebilecek bir yüze sahipti kim ve ne onu bu hale getirmişti? Kızın başının altındaki kolu çektiğinde bileğinde büyük bir incelikle oyularak kesilmiş yeri gördü. Mavi gözleri gördüğü zalimliğin karşısında iyice irileşti, beyaz kotuna bulaşan kana aldırmadan kızı kendine çekti ve yaşayıp yaşamadığını kontrol etti. Tuttuğu nefesi kızın yaşadığını anlayınca bıraktı genç kız, birilerini çağırmalıydı ama önce çevreye şöyle bir göz atmalıydı çünkü bunlar bir muggle için fazla olabilirdi.
Stella küçük çocuğu narin hareketlerle yerine yatırdı, olduğu yerde gerisin geri dönerek ayağa kalktı ve çevreye bakınmaya başladı. Birden bire gelen bir nöbetle vücudu olduğu yerde yere çöktü. Sesler, sesler, çığlıklar, kıyım, görüntüler imgeler hepsi beyninde ki tek bir yerde dans etmeye başladı. Mavi gözleri karşısında yatan küçük kızın soluk yüzüne dikilmiş bir şekilde anlamsızca bakıyordu. Görücülüğünü ilk fark ettiğinde ablası yani Ursula insanın içini okuyan bakışlarla bakmış ve bunu ne kadar çabuk kabullenip geliştirirse o kadar az acı çekeceğini söylemişti. Hala aniden gelen görüntüler onun dengesini kaybetmesine ve çöküntü yaşamasına neden oluyordu, burnundan yavaş yavaş gelen kan kızın akıtılan kanı yanından bir hiçti. Gördüklerinden sonra başını yana çevirdi ve diğer tarafta olması gereken işareti gördü. Ölüler yasasının simgesi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Galahad Arimathea

GezginGezgin
Galahad Arimathea



Mücadele Tarafı :
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Karga

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Geri: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Eyl. 12, 2009 4:34 am

Stella Glenn önündeki duvara odaklanmış etrafında olup bitenden habersizdi. MRRI müdürü ona yaklaştığında genç kadının neye baktığını gördü. “Küçük bir kızın kanıyla yazılmış” dedi kadın, adamın gelişine şaşırmamışçasına. “Bakire kanı kullanılmasında bir neden aramalı mıyız sence? Bu bir mesaj mı yoksa uyarı mı?” diye sordu Galahad. “Belki hepsi, belki hiç biri” dedi kadın umursamazca “Merkeze vardığımızda araştırırız”. Galahad tekrar önündeki yazıya bakmaya başladı. “Sence bilinen bir dil mi? Eski zamazingolarla uğraşmayalım birde bu kadar iş güç arasında”. “Mugglelar yazının fotoğrafını çektiler kendileri de araştırma yapacaklar. Eğer bizden önce birşey bulurlarsa öğreniriz, uğraşmamızada gerek kalmaz.” “Güzel zaten bu kadar işe ayıracak yeterli sayıda personel yokken bir de abuk sabuk işlerle uğraşmayalım” diye söylendi Galahad. “Kızın durumu iyi” dedi Stella. Galahad anlamamışçasına sordu “Kimin?” , “Kızın” diye yeniledi Stella “Çok kan kaybetmiş ama düzelecek zamanla.” “Bir an önce düzelse iyi olur. Ona bunu kimin yaptığını öğrenebilirsek belki bu esrar perdesini az da olsa aralayabiliriz” diye devam etti Galahad. Demek durumu iyi ha? Kanıyla ufak bir kompozisyon yazılmış nerdeyse! “Elimizde ne olduğu belirsiz çılgın bir ihtiyar, örnek alınması gereken aptal taşlar, komada bir kız çocuğu ve bu ne dilde yazıldığı belli olmayan yazıdan başka hiçbir şey yok ? Aman ne güzel ilerleme” “Hiç çoktan iyidir, müdür bey. En azından bir süre sonra ilerleme kaydedeceğimiz kesin. Ben kendim özel olarak mugglelarla konuşacağım. Belki birisi birşey atlamış olabilir.” “Hiç bunlarla ilgili birşeyler gördün mü önceden?” “Maalesef gördüklerim kişiseldi ve bunlarla bir ilgisi olup olmadıklarından emin değilim” diye cevapladı kadın. Galahad tam daha fazla hengameye dayanamayacağını düşünürken, elinde bir tepsi kahve taşıyan muggle gördü ve sorma lütfunda bile bulunmadan bir tane alıp bir yudum içti. Teşekkürler, buna cidden ihtiyacım vardı! Son bir kez daha etrafına bakıp söylendi. Beni çok zor bir dönem bekliyor.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kanlı Joker

GezginGezgin
Kanlı Joker



Mücadele Tarafı : Öldüren cazibe
Rp Sevgilisi : Ölü, canlı farketmez, kanlı hepsine yeter mi, bilinmez.

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın Empty
MesajKonu: Geri: Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın   Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın EmptyC.tesi Eyl. 12, 2009 4:36 am

Demek ruhlar özgürdü bilinçsizce salınmışlar ve çevreye katliam dağıtıyorlardı, genç kız topraktaki sıcaklığın vücuduna iyi geldiğini hissetmişti. Her zamankinden daha parlak olan yıldızlar, yanan meşalelerle birlikte onun içini ölümün tutkusuyla doldurmuştu. Yattığı yerden doğrulmak istemiyordu sanki içini kaplayan boşluk onun için şarkılar söylüyordu ama o insanları seviyordu. Sevmeyi seviyordu…
Bu düşünceler içindeki karamsarlığı biraz olsun almıştı, önce ayaklarını kendine doğru çekti ve kırılgan bir tavırla ayağa kalktı, burnundan akan kanı bilinçsiz hareketlerle elinin tersiyle sildi. Küçük kızın kendini iyi hissetmesi için küçük bir büyü yaptı ve derin bir nefes alarak çevresine bakınmaya başladı. Antik tiyatronun yıkılmaya yüz tutmuş duvarlarına bakması gerektiğini, gelinciklerle süslenmiş yere basmaması gerektiğini biliyordu çünkü gelecekteki en büyük delilleri bunlardı. Hemen asasının kullanarak o anı hapsetti ve ortadan hiç olmamış gibi kaldırdı, böylece istenmeyen hiçbir bilgi başkasına gitmeyecekti. Sonunda onun bulunduğu tarafa gelmeyi akıl edinen görevlilere çaktırmadan yerden aldığı son delille ayağa kalktı. Tek sorun duvara küçük çocuğun kanıyla bırakılmış işaretlerdi bunları onları da ortadan kaldırıp alamadan içeri nasıl girdiği belli olmayan bir muggle resmini çekmişti. Bu düşünceler yine onu sinirle gerdi olan olaylar çok can acıtıcıydı ve kim yapıyorsa bilerek yapıyordu, bir şeyleri uyandırıyor sonrada yıkıyordu. Elleri istemsizce kanın üstünden gezmeye başladı sonrada irkilerek geri çekildi yanına gelen MRRI müdürüyle konuşmaya başladı. Adamın tavırlarına olabildiğince sakin ve saygılı bir şekilde cevap verdi, kurnazlıkla parlayan gözleri gereksiz cevaplarla oyalanamayacak gibiydi. Kısık bir sesle
“Efendim, burada olan bir katliam değildi. Buradaki açlığın yansıması olan bir gösteriydi. Gücü almak için…” Kız adamın gözlerinin içine baktı ve kimsenin duyamayacağı bir şekilde
“Küçük kızı almalıyız, ne kadar iyi olsa da o bizimle gelmeli seçilmesinin bir nedeni çok büyük bir karmaşa olabilir çünkü kız bir Arap.” Son sözleri Galahad’ın beyninde yer ettiğinde yavaşça kızı işret etti ve onun vereceği tepkiyi bekledi adamın onaylamasıyla arkasını döndü ve yapması gerekeni yapmaya gitti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Anahtarın Laneti - Üç Olaydan Üçüncüsü -Yangın

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-