AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Arayış: Çaresizlik

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Carmelita D'alora

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Carmelita D'alora



Mücadele Tarafı : Redimus.
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Su Samuru.

Arayış: Çaresizlik - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Arayış: Çaresizlik   Arayış: Çaresizlik - Sayfa 2 EmptyCuma Eyl. 04, 2009 4:17 pm

“Teşekkürler. Birbirimizi iyileştirmek konusunda yarış yapıyoruz galiba.”
Haklıydı. Sırayla başlarına gelen belalardan bir türlü kurtulamıyorlardı. Ne kadar ölümcül olsa da bir oyunun içerisindeydiler ve bu oyunu yöneten her kimse gerçekten caninin ta kendisiydi. Onu tekrar eskisi gibi görmek harikaydı. Gülüşüne aynı şekilde, gülerek karşılık verdi ve o kusursuz yüzünü izlemeye başladı. Albert'ı neden seviyordu? Ona nasıl bu kadar bağlanabilmişti? Nedeni ve nasılı yoktu işte. Bir şekilde ona âşık olmuştu. Gülüşü, dokunuşu, bakışları her şeyi Carmelita'nın başını döndürüyordu. Bu durumdan mutluydu ama aşkının karşılıksız olduğunu bilmek ne kadar acı verse de ondan vazgeçemiyordu. Onu başkasıyla el ele, göz göze görmek bu hayatta katlanamayacağı tek şeydi. Albert ona ait olmalıydı. Sonsuza dek onun tek sahibi Carmelita, kızın tek sabihi ise Albert olmalıydı.

Ona bakarken içinden yükselen o tuhaf isteğe karşı koyamıyordu. Rüyasında olduğu gibi ona tüm hislerini açıklamak istiyordu, her şeyi ama onu bırakıp gitmesinden korkuyordu. Bunu düşünmek bile soluğunu kesmişti. O olmadan ne yapabilirdi? Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmek? Hayır. Onsuz olamazdı ki. Yapamazdı, yaşayamazdı. Albert onun her şeyi olmuştu. İlk başta hayatına en yakın dostu olarak girmiş daha sonra ise kalbinde taht kurmuştu. Onsuz hiçbir şeyin anlamı, tadı olmazdı. Her şey eksik kalırdı. Yaşayan bir ölü olurdu, sonsuza dek. Bu düşüncelerle yeteri kadar içini sıkmıştı. Bunları düşünmek istemiyordu. Albert hala yanındaydı ve hiçbir yere gitmeyecekti. Bunu hissediyordu.

Şimdi karşısında duran oğlanın surat ifadesi değişmişti. Yine bir şeylere sinirlenmiş gibiydi ve elinde küçük bir kâğıt tutuyordu.
Bir not daha.
Bu duruma nedense hiç şaşırmamıştı. Buraya kadar bu anlamsız notlar sayesinde gelmişlerdi zaten. Hızlı adımlarla Albert’ın yanına gitti ve elinde tuttuğu kâğıt parçasını hızla çekip aldı.
‘Vakit kaybetmeden gidin göl kenarına, söz veriyorum aradığınız orada!’ Kız gözlerini devirerek notu elinde buruşturdu ve yere fırlattı. ’ Gerçekten eşyalar hiç önemli değil’ diyebilmeyi o kadar çok istiyordu ki ama diyemiyordu işte. O günlüğün içinde onca şey yazılıyken, kimseye anlatamadıkları orada yazılıyken önemsiz olamazdı. Günlüğün açılıp, okunmasıyla her şey mahvolurdu. Albert onu bir daha hiç görmek istemeyebilirdi bile. Onun için ne isteniliyorsa boyun eğerek yapmak zorundaydı. Bu sefer eşyalarını bulabilmek dileğiyle Albert ile Göl Kenarı’na doğru ilerlemeye başladı. Eşyalarına anında kavuşabilmeyi beklemiyordu. Fakat şunu kabul etmeliydi ki bu saçma oyunlar sayesinde Albert’a hiç olmadığı kadar yakın olabilmişti. Bu anın oyunun sonu olduğunu düşünseler bile eşyalarına sahip olmak için katlanılması zor ancak katlanılması gerekilen bir oyunun daha onları beklediği düşüncesi bile içlerini yiyip bitirmeye yetiyordu. Bu son muydu ya da gerçek son ne kadar yakınlarındaydı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/carmelita-d-alor
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Arayış: Çaresizlik - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Arayış: Çaresizlik   Arayış: Çaresizlik - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 05, 2009 12:02 am


Çaresizlik… Bu kelimeyi kim bilir kaç kere söylemişsinizdir. Başınız sıkıştığında elinizden bir şeyin gelmediğini düşündüğünüzde hep o kelime gelir akıllara. Elden bir iş gelmediğinde kolumuz bağlı oturur ve sadece çaresizliği düşünürüz. Vücudunuzdaki tek bir hücre dışında, her bir köşe, bir şeyler yapmak ister. Ancak beyniniz, sizin değildir artık. Düşünme yeteneğinizi kaybeder; çaresizce kalmanıza neden olur. Ancak bir insanı çaresiz kalması demek, onun bütün kapılarının kapanması ve dört duvarın arasında sıkışıp kaldığı zaman çaresiz olur; ama o dört duvar arasından kurtulmayı da başaran oluyordur. Bu çaresizliği yenmek için kalan son kozunuzu da oynamalısınız. Gördüğünüz gibi Albert’te çaresizdi; ama ona gelen bir yardım sayesinde çaresizlikten kurtuldu ve kurtuluş için yapması gerekeni yaptı. Sizlerde çaresiz olduğunuz durumda size de bir yardım eli uzanır ve sizi o dertten kurtarmaya çalışır.

Albert ve Carmelita için başlayan bu aşk hikâyesinde çaresiz kalan Albert’in çaresiz durumunu görmüş olduk ve birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini bir kez daha gördük. İçindeki bulundukları trajikomik oyununda şimdi sıra duygusal bölümün gelmesiydi. İçtikleri o iksirlerin içinde doğruyu söyleme büyüsü vardı ve şu anda sorulan sorulara kalplerinde yaşattıkları sessiz düşünceleri gün ışığına çıkartarak sesli hale getireceklerdi. Tristan’ın planı hiçbir engele takılmadan devam ediyordu. Oyundaki piyonlar görevlerini yapmış ve şimdi önemli olan taşlara gelmişti. At’ın şaha kalmasıyla birlikte oyunun en heyecanlı bölümü başlamış bulunmakta ve kalenin tüm savunmaları gelebilecek saldırıya karşı hazırlıklı bulunuyordu. Ancak bilmedikleri bir şey vardı, kale oyun başlamadan önce içten fethedilmişti. İçteki düşman dost canlısıydı; onlar kalplerine ekilen aşk tohumları sayesinde kalenin kapılarını sorunsuzca açabileceklerdi. Filizlenen tohumların dalları dört bir yana saçılarak genişliyor ve kökleri hiç olmadığı kadar sağlamlaşıyordu. Albert’in Carmelita hakkında düşündüklerini tercüme olmaya ve Carmelita’nın Albert’e olan aşkının tercümanları olmak için hadi gelin onları izleyelim.

Eşyalarının çalınmasıyla başlayan bu hikâye artık sona geliyordu. Ancak bu son bildiğiniz sonlardan değil; son bulan sadece içinde bulundukları oyundu. Onların aşkları bir ömür boyu sürecekti. Koridorda yaşadıkları aksiyon ve şimdi bulundukları yerde yaşadıkları acı verici olaylar artık son buluyordu. Tristan, bulunduğu yerden atlayarak Göl kenarına giden en kısa yolda koşuyordu. Orada hazırladığı oyun için son kontrollerini yapması gerekiyordu.

Tristan’ın Göl kenarında hazırladığı sahneyi merak ediyorsanız hadi durmayın tıklayın;



İtiraflar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Arayış: Çaresizlik

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-