AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Sonun Başlangıcı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyÇarş. Ağus. 12, 2009 10:57 pm


Kurgu: Sonun başangıcı ve gerçekleşen olaylar
Zaman: Akşam olmaya başlamış, güneş yavaş yavaş batıyor.
Kişiler: Tristan der Ivanëxt, Olivia Scarlett Isis, Ursula Avalon Glenn


Sonun başlangıcına doğru yolculuk başlamıştı. Tristan yanında Olivia ile merdiven’in basamaklarını inmeye başlamışlardı. Onun beline dolanan eli sımsıkı kavramıştı. Bu yeni filizlenmiş aşkı solmadan ve özenle büyütmeleri gerekiyordu. Ancak önlerinde en büyük engel; Tristan’ın normal olmayışıydı. Nasıl olacaktı bu? Olivia’ya nasıl açıklayacaktı? Onu korkutmadan bunu başarabilecek miydi? Yanında duran sevgilisi onu öyle gördüğünde de bu kadar yakın olacak mıydı? Tristan’ın her tarafını korku hakim olamaya başlamıştı. Aklındaki sorulara bir türlü yanıt bulamıyordu. Tek bildiği oraya gidecekler ve olanları ikisi de izleyecekti.

“Sevgilim, bana güvenmeyi asla unutma!”


Artık Yasak ormana yaklaşmışlardı. Etrafta kimse olmaması ne büyük bir şanstı. Tristan elini Olivia’nın belinden çekti ve onun elini avuçlarının içine alarak tutmaya başladı. Olivia’nın eli heyecandan titremişti ve sanki titriyor gibiydi. Yürümeye ara verdiler ve elini onun yüzüne götürerek okşadı. O masum gözlerin ardında korkunun saklı olduğunu fark etti. Ama bunu ona belli etmedi. Tristan’ın nasıl bir varlık olduğunu bilmesine hakkı vardı. Ya şimdi terk edecekti ya da böyle kabul edip mutluluklar içinde yaşayacaklardı. Elini yavaşça çenesine götürdü ve o yumuşak dudaklarına bir öpücük kondurdu.

“Sevgilim, sana söylediğim gibi ben farklıyım, bu farklılığımı merak ediyorsun. Ama seni korkutmak istemiyorum. Elinin titrediğini ve kalp atışlarının düzensiz bir ritim sergilediğini biliyorum. Sana son kez soruyorum; Bana güveniyor musun? Benim ne olduğumu görmek istediğinden emin misin?... Ben hayatımda ilk defa bu kadar korkuyorum kendimden, beni bırakıp gitmenden çok korkuyorum”

Diyerek yüzünü onun saçlarına gömdü. Şimdi alacağı bir cevap vardı. Bu cevabı aldıktan sonra bütün olaylar arka arkaya gelecekti. Yüzünü gömdüğü saçlardan kendisini çekerek onun o badem gözlerine odaklandı. Acaba ne diyecekti? Gerçekten kabul edecek miydi?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyÇarş. Ağus. 12, 2009 11:11 pm


Kendimi Tristan'a bırakmış, rüzgarında savruluyordum. Sımsıkı kavradığı belimle beraber güven veren ses tonunu takındı. Ona karşı beslediğim sonsuz güven, aşk ve onu kaybetme korkusu içimi kemiriyordu. ''Ya gerçekten çok kötü bir şey olacaksa, o zaman ne yapacağım?... Onu bırakamam...'' Düşüncelerim bedenimi ele geçirdiği anlarda yasak ormanın girişine geldik. Korkuyla titreyen bedenim ve ritmi bozulmuş kalbim sadece Tristan'ın varlığı ile avunabiliyordu.

“Sevgilim, bana güvenmeyi asla unutma!”

Ona kendimden çok güvendiğim apaçık bir gerçekti ve bu gerçeği hiç bir şey değiştiremezdi. Kabul edercesine yavaşça başımı salladıktan sonra belimdeki eli artık ellerimdeydi. Avuçlarının içindeki elimin titrediğini hissediyordu, yasak ormanın ortalarına doğru gitmiştik ki burada kimse yoktu. Elini çeneme uzattı ve dudaklarıma kondurduğu öpücükle beni daha da telaşlandırdı. O neydi? Neden ondan korkacağımı düşünüyordu? Ona neden güvenmiyormuşum gibi yapıyordu? Sorular kafa kurcalarken bedenimde ki titreme durmuyordu.

“Sevgilim, sana söylediğim gibi ben farklıyım, bu farklılığımı merak ediyorsun. Ama seni korkutmak istemiyorum. Elinin titrediğini ve kalp atışlarının düzensiz bir ritim sergilediğini biliyorum. Sana son kez soruyorum; Bana güveniyor musun? Benim ve ne olduğumu görmek istediğinden emin misin?... Ben hayatımda ilk defa bu kadar korkuyorum kendimden, beni bırakıp gitmenden çok korkuyorum”

Onu asla bırakamazdım, bırakmayacaktım! Onsuzluk kavramı beni öldürüyordu adeta. Görmek istiyordum, benden ne olduğunu saklamaması gerekiyordu. Yalan dolan yok dememiş miydik?

Sesimi kendimden emin bir tona yükselterek:

'' Güveniyorum aşkım. '' dedim. Ona güvenimi hissetmesini istiyordum ve artık ne olduğunu öğrenmek...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyPerş. Ağus. 13, 2009 5:00 pm


“Güveniyorum aşkım”

İşte beklediği cevap gelmişti. Tristan’ın içindeki korku bir anlığına kayboldu ve yerini sevgi kapladı. Artık emindi; Olivia’nın ne kadar çok sevdiğine. Avuçlarındaki elini sıkıca tutan Tristan, ona yaklaşarak diğer elini onun masum yüzünde gezdirdi ve başını alnına koyarak, minik burnuna öpücük kondurdu. Ona orada yeniden aşık olmuştu. O masum yüzünü, badem gözlerini ve minik burnuna hayran hayran bakmaya başladı. Tristan’ın yüzü mutluluktan gülümsüyor, bu mutluluk gözlerinden bile belli oluyordu. Kalp atışlarındaki değişim belli oluyordu. Heyecandan oradan çıkacak gibiydi. Olivia’nın kalbide Tristan gibi hızlı atıyordu. Onun bu hızı heyecandan mı yoksa korkudan mı? Ya da her ikisinden…

“Teşekkür ederim sevgilim… Gitmeye hazır mısın?”

Olivia’nın başını evet anlamında sallamasının ardından, Tristan elini onun beline dolayarak yanına çekti ve yürümeye başladılar. Yasak Orman’ın yanı başındaydılar. Burada bile ağaçların boyları uzundu. Havada renk değişimleri başlamıştı. Açık renklerin yerine koyu renler alıyordu. Güneş ışınları gittikçe azalıyordu. Artık Ay’ın görevi başlıyordu. Onun o beyaz ışığıyla yeryüzünü saflığıyla aydınlatacaktı. Tristan ve Olivia ormanın derinliklerine doğru gitmeye başlamışlardı. Ağaçların dalları o kadar sıktı ki gökyüzü görünmez hale gelmişti. Birkaç aralıklı yerden aydınlık belli oluyordu. Tristan cebinden asasını çıkarttı ve lumos büyüsünü kullanarak bir ışık demeti çıkarttı. Aslında karanlık Tristan için sorun tenezzül etmiyordu; ama yanında Olivia vardı ve onun için gerekliydi. Ormanda ilerlerken birden kurt uluması duyuldu. Olivia korkusunu belli etmese de kaslarında ani bir hareket olmuştu. Bunu Tristan fark etmişti ve oldukları yerde durdular.

“Sevgilim korkma, o kurt benim yanımda en zararsız varlık. Sana bir ipucu veriyorum. Ben buradaki canlılardan daha tehlikeliyim. Senin düşüncelerini çok merak ediyorum. Sence ben nasıl bir canlıyım?"

Tristan ona aniden vampir olduğunu söyleyemezdi. İlk olarak onu düşündürmeli ve bilgi sahibi olmasını sağlamalıydı. Onun o tekleyen kalbine bunu yapamazdı. İlk olarak avlanmayı da gösteremezdi. Bu sefer sevgilisin öyle görmesi felç geçirmesine sebep olurdu. İlk olarak ona zihninde bir varlık yaratacaktı ve ona göre davranacaktı. Ona en tehlikesiz yoldan anlatacak ve gösterecekti.

Acaba tahminleri neler olacaktı? Tristan’ı hangi canlıya benzetecekti? Acaba campirler hakkında bir bilgisi var mıydı? İlk olarak vampirsin diyemezdi herhalde. Tristan hala onun yanında durmuş gözlerine bakıyordu. Orada bir şeyler gizliydi; ama bunu Tristan’a söylemiyordu. Neydi o gözlerinin arasındaki şey?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyPerş. Ağus. 13, 2009 5:32 pm


O beyaz elini yüzümde gezdirirken yavaşça burnuma bir öpücük bıraktı, yüzündeki gülümseme benimde gülümsememi sağlarken ilerlemeye devam ediyorduk. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor, bedenim korku ile karışık heyecandan titremeye devam ediyordu. Tristan her ne olursa olsun ondan vazgeçmeyeceğim bir gerçekken, bu kadar oyalaması benim kafamda vampirlik gibi kavramları oluşturuyordu. Yoksa Tristan bir vampir miydi? Vampirler hakkında oldukça bilgi sahibiydim. Bu tavırları bana adeta '' Ben vampirim. '' diyordu.

“Teşekkür ederim sevgilim… Gitmeye hazır mısın?”

Başımı evet anlamında hareket ettirdikten sonra, tekrar sıkı sıkıya kavradığı bedenim Tristan'ın götürdüğü yere doğru gidiyordu. Kava alacakaranlıktı, ağaçlar kalan son güneş ışıklarınıda örterken Tristan asasını çıkararak bir ışık kümesi oluşturdu. Hala olanları anlamış değildim ama tek bir tahminim vardı, o bir vampirdi. Böyle çıkacak olmasına hazırlıyordum kendimi ama bana ne gösterecekti? Ondan korkmuyordum, sadece onu kaybetmekten korkarken belkide kendini kaybedip bana saldıracaktı? Şuan bu hiç umrumda değilken, aklımdan hep onun vampir oluşunu ve ölümsüz olacağını geçiriyordum. O zaman belkide bende bir vampir olmak isteyecektim ama bu ... '' Of Olivia saçmalama! '' diyen içimdeki sese bırakmıştım kendimi. Kurt uluması yükselen ormanda korku kat sayım Tristan'ın yanımda olmasının verdiği güvenle çok az artmıştı. Ama yine de korkuyordum.

“Sevgilim korkma, o kurt benim yanımda en zararsız varlık. Sana bir ipucu veriyorum. Ben buradaki canlılardan daha tehlikeliyim. Senin düşüncelerini çok merak ediyorum. Sence ben nasıl bir canlıyım?"

Şimdi söylemeli miydim? Yoksa kendisinin mi göstermesini beklemem iyi olurdu? Kafamda bir çok soru işareti varken söylemeye karar kılmıştım. Söyleyecektim... Bu cümleden sadece bir vampir olduğunu çıkarabiliyordum ama yanından hala uzaklaşmamıştım. Uzaklaşmak istemiyordum, sanki bana zarar veremeyecekmiş gibi davranmak içimden geliyordu. Ona duyduğum sonsuz güven bunu sağlarken, kısık bir sesle dudaklarımın titremesine engel olamayarak konuşmaya başladım...

'' S..sen bi..Bir vampirsin sen. Öyle mi? ''

Yüzüm Tristan'a dönmüştü, vereceği cevabı beklerken hiç bir şekilde uzaklaşmamıştım ondan. Hala aynı güveni duyuyordum ve aynı bağlılık git gide artıyordu. Aşk ise hala tüm vücudumda dolanarak bedenimi ve ruhumu ele geçiriyordu. Bundan bir şikayetim yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyPerş. Ağus. 13, 2009 6:11 pm


“S…Sen bi- bir vampirsin. Öyle mi?”

Tristan şaşkına dönmüştü. Bu kadar çabuk mu anlamıştı. Nasıl bu kadar hızla anlayabiliyordu.? Tristan zihninden onunla tanıştıkları zaman canlandı. Sadece bir çarpışma ardından konuşmalar ve, ve… İşte en büyük kanıtı bulmuştu. Ama bu kadar hızlı nasıl anlayabilmişti. Bir türlü anlayamadı. Ona verdiği kolyede vampir olduğunu belli eden bazı şekiller vardı. Ama bunları anlamak için şekilleri çok dikkatli bir şekilde incelemeliydi. Yanında bulunduğu durumlarda onun kolyeye dikkatle baktığını görmemişti. Yoksa vampirler hakkında pek çok bilgiye mi sahipti? Peki vampir olduğunu anladığına göre hala onun yanında korkmadan durabiliyordu. Tristan düşüncelerden çıktı ve Olivia’nın yüzüne baktı. Evet, hala orada duruyor ve Tristan’ın yüzüne bakıyordu. Tristan’ın nasıl bir varlık olduğu önemli değildi. Şimdi işler çok kolaylaşmıştı. Tristan’ın korkuları geride kalmıştı. İçinde sadece sevgi bulunuyordu. Yüzündeki tedirginlik ifade gitmiş ve dudakları yana doğru açılmaya başlamıştı. Ellerini onun yüzüne götürdü ve konuşmaya başladı.

“Aslında tam olarak öyle değilim. Ama tahminin kısmen doğru, ben aslında, aslında… Senin bu kadar çabuk anlayabileceğini bilmiyordum. Beni çok şaşırttın. Bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum.”

Ellerini onun yüzünden çekti ve birkaç adım geri çekilerek, hızını ve çevikliğini gösterecekti. Birden yanından hızla koştu ve arkasında belirdi. Koşmasıyla oluşan rüzgar Olivia’nın saçlarına çarptı ve saçları yüzüne geldi. Başı sağa sola doğru dönmeye başlamıştı. Tam arkasını dönerken yeniden koşan Tristan, sağ tarafında durdu. Yeniden bir rüzgar oluşmuştu; ama rüzgar onun saçlarına gelmemişti. Tristan gülümsemeye başlamıştı. Artık nasıl bir canlı olduğunu gösteriyordu. Tristan’ın gözleri onunla buluştuğunda ona sus işareti yaptı ve yerinden zıplayarak Olivia’nın sol tarafındaki ağacın üstüne çıktı.

“Sevgilim, görüyorsun ki ben farklıyım. Daha önce dediğim gibi farklıyım. Ama bu farklılık, insanla arasında bir uçurum oluşturmuyor. Ben aslında yarı-vampirim. Sağa sola bakmana gerek yok ben yukardayım başını yukarı kaldır. Benim vücudum vampirler kadar kuvvetli ve dayanıklı, ama içim yani kalbim ve vücut ısım insanlar gibi. Beni anlıyor musun?”

Anlamadığının farkındaydı. Bu yüzden ağaçtan atlayarak yere yumuşak bir iniş yaptı. Olivia ile arasına mesafe koyarak ona bakmayı sürdürdü. Olivia, Tristan’ın nasıl bir varlık olduğunu tahmin etmişti. Ama korkmuyordu ve ondan kaçmıyordu. Tristan, ne kadar garip bir kızı sevmişti. Ama ona deliler gibi aşıktı. Onunda kendisini sevdiğini biliyordu. Artık Tristan’ın nasıl bir varlık olduğunu kesin olarak öğrenmişti. Şimdi nasıl davranacaktı? Yanından kaçıp gidecek miydi? Yoksa sevgisine bağlı kalacak mıydı?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Olivia Scarlett Isis

VII. SınıfVII. Sınıf
Olivia Scarlett Isis



Mücadele Tarafı : Arspegus
Rp Sevgilisi : Tristan
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Golden Dog (Rottweiler)

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyPerş. Ağus. 13, 2009 6:38 pm


Bu kadar hızlı farketmeme ve dile getirmeme şaşkın kalan sevgilim bana hayretler içerisinde bakıyordu. Fakat işlerin kolaylaştığını belirten bakışlar hala konuşmuyordu. Uzunca bir düşünmeden -ki tahminimce nereden anladığımı düşünüyordu- sonra dudakları aralıklandı ve cümleler havaya kavuşmayadı...

“Aslında tam olarak öyle değilim. Ama tahminin kısmen doğru, ben aslında, aslında… Senin bu kadar çabuk anlayabileceğini bilmiyordum. Beni çok şaşırttın. Bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum.”

Nasıl söyleyebilirdi ki? Bu konuda oldukça haklıydı.Birden gözlerimin önünden kaybolan Tristan'ı arıyordum. Korkmaya başlamıştım, beni bırakıp gitmiş olamazdı ya ? Yüzüme düşen saçlarımı elimle hızlıca geri attım. Tam arkama baktığım sırada tekrar kayboldu gözlerden. Şimdide sağ tarafımdaydı. Ne oluyordu bana? Korkuyordum ama onun vampir olmasından değil, yanımdan kayboluşlarından. Gülümseyen Tristan'a döndüm ve ağzımı konuşmak amacında açtığım anda sus işareti yaparak konuşmamı engelledi. Ateşim tekrar tavan yapmıştı. Hayatımda ki en inanılmaz gündeydim. Her yerde gözlerim onu ararken hiç bir yerde bulamıyordum.Sesini duyuyordum ama o yoktu.

''Sevgilim, görüyorsun ki ben farklıyım. Daha önce dediğim gibi farklıyım. Ama bu farklılık, insanla arasında bir uçurum oluşturmuyor. Ben aslında yarı-vampirim. Sağa sola bakmana gerek yok ben yukardayım başını yukarı kaldır. Benim vücudum vampirler kadar kuvvetli ve dayanıklı, ama içim yani kalbim ve vücut ısım insanlar gibi. Beni anlıyor musun?”

Başımı yukarıya kaldırdığımda bir ağacın tepesinde olan Tristan'ı gördüm. Kafam karışmıştı. Nasıl bir yarı vampirdi? Annesini doğduğu anda kaybetmesini ve babasının ölümsüzlüğünü düşündükten sonra kafam daha allak bullak oldu. Bu sorular en zor büyülerden bile daha zordu. Birden yavaşça bir atlayışla önümde belirdi. Aramızda mesafe bırakmıştı. Tepkimi bekliyor gibiydi. Bende herkes gibi korku doldum bu durumda. Geriye gitmek için çekilecekken tekrar gözlerine baktığımda bunu yapamamıştım. Gidemezdim. Kafamda onun ölümsüzlüğü dolaşıyordu ama ben bir gün ölecektim, o ise... Düşünmek istemiyordum ama ondan ayrılma düşüncesi beynimi kemirip duruyordu. Ama yanına da gidemiyordum.

'' Beni korkutuyorsun, bir oradasın bir burada... Ve sen ölümsüzsün, ben ölümlü... Bir gün öldüğümde, başka biri olacak senin için... ''

Sırtımı ağaca dayamıştım, aramızdaki mesafe iki - üç adımlık olmasına rağmen bana dağlar kadarmış gibi geliyordu. Onun ne yapacağını, yaklaşıp yaklaşmayacağını düşünüp duruyordum. Beni unutacak mıydı? Bir gün...


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tristan der Ivanëxt

VII. SınıfVII. Sınıf
Tristan der Ivanëxt



Mücadele Tarafı : SD.
Rp Sevgilisi : Olivia
Kan Durumu : Melez.
Patronus : Dağ Aslanı

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyPerş. Ağus. 13, 2009 7:04 pm


“Beni korkutuyorsun, bir oradasın bir burada… Ve sen ölümsüzsün, ben ölümlü… bir gün öldüğümde, başka biri olacak senin için…”

Bu sözler Tristan’ın kalbine ok gibi saplandı. Yüreği birden acımıştı ve acı giderek artıyordu. Olduğu yerden kıpırdayamayan Tirstan, yanında bulunana ağaca elini geçirdi ve ağaçta bir oyuk oluşturdu. Olivia’da ağaca yaslanmıştı. Aralarındaki mesafe hala korunuyordu. Tristan içindeki acıyı dışarıya çıkartmaya başladı ve boğazından hırlamalar yükseldi. Ağacın dalını avuçlarıyla kavradı ve onu tek hamleyle paramparça etti. Kendisini sakinleştirmeye çalışarak bir adım ileri attı. Bir adım atmasıyla içini bir rahatlama sardı. Boynundaki kolye Olivia’ya yaklaştıkça rahatlamasını sağlıyordu. Annesinin kolyeleri onları tehlikelerden ve kötülüklerden korumaya başlamıştı.

“Sevgilim, lütfen böyle konuşarak benim yarı ölü kalbimi acıtma, söylediğin sözler bir bir saplandı senin sevginle yanan kalbime. Seni her türlü kötülüklerden koruyacağım ve seninle uzun bir ömür geçireceğiz. Söylediğim gibi ben yarı vampirim, bir yarım insan özellikleriyle dolu, senin gibi gelişiyorum ve büyüyorum, bu büyüme de hiçbir zaman durmayacak. Belki, belki… Belki bende bir gün öleceğim ve seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim!”

Son sözleri ağzından yavaş yavaş çıkmıştı ve ses tonu çok üzgündü. Onu sevmeyi asla bırakmayacaktı. Yerinden hızla koştu ve saliseler sonra Olivia’yı kollarının arasına aldı. Yeniden onun kokusunu ciğerlerine doldurmaya başladı ve elini onun o yumuşak saçlarında gezindirmeye başladı. Onu bırakıp nasıl gidebilirdi? Bunu nasıl düşünebilirdi? Onu gerçekten seviyordu ve bu aşk çiçeğini asla soldurmayacaktı. Yüzünü onun yüzüne yaklaştırdı ve sivri dişlerini belirginleştirerek teninde gezinmeye başladı. Acaba onu dönüştürecek miydi? Bunu yapabilir miydi? Şimdi yüzü onun boğazına gelmişti ve orada içinde kan akan damarın üzerinde durdu. Ona öpücük kondurmak için dudaklarını damara yaklaştırdı. Yaklaştırmasıyla birlikte bir ses duydu.

“Expalliarmus!”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zosia Silimauré

Büyüceşura Baş HakimiBüyüceşura Baş Hakimi
Zosia Silimauré



Patronus : Gergedan

Sonun Başlangıcı Empty
MesajKonu: Geri: Sonun Başlangıcı   Sonun Başlangıcı EmptyCuma Ağus. 14, 2009 7:24 am

Ursula Karanlık Ormana doğru hızlı hızlı yürüyordu yatağından Hogwarts çalışanı tarafından uyandırılmıştı. Zindanlardan bir trol kaçmış ve bu akşamın sorumlusu da o olduğu için direk olarak ona gelinmişti. Üstüne bir şeyler giymeden kendini odasından dışarı atmıştı. Sedef rengindeki ipeksi geceliği onu bir peri görünümüne barındırıyordu, çıplak ayakları toprağa her değdiğinde vücudundaki gerginliği de yere aktarıyordu, derin ruhu sessiz nağmelerle ritmik kalbine uyarak ilerliyordu. Bugünlerde korkunç bir yorgunluğa esirdi, vücudu hiç bitmek bilmeyen bir tempoda yaşamaya alışıktı fakat duygusal yoğunluk onda zehirli ve ölümcül bir etki yaratıyordu.
Yasak ormanın soluna doğru ilerlemeye karar verdiğinde arkasından gelen korku tüm benliğini sardı ve gerisin geri dönerek hızla o tarafa gitti, gördüğü manzara iliklerine kadar ürpermesine döndü.
Sonunda olmuştu demek Tristan dayanamayacak noktaya gelmişti, Olivia’nın boğazına doğru eğilmiş dişler aç bir yarasanınkinden farksızdı. Çocuğun gözlerindeki istek kalbindeki sevgiyle çarpışıyordu, anlaşılan. Bir şeyler yapmazsa olacaklar iki kişiyi de sonsuz bir hüzne sürükleyecekti. Kafasındaki düşünceler iki gencin arkasından yaklaşan troli gördüğünde darmadağın oldu hızla ileri atıldı ve Tristan’ı Olivia’dan ayıracak büyüyü söyledi ve hızla önlerine geçti. Bir vampirin hızına erişmeyi Raziel’e borçluydu, bu yüzden hala ona kızsa da boynundaki diş izleri yeterince anlamlıydı onun için. Tristan’a sert bir bakış attı ve

“Eğer kız da tek bir yara görürsem Tristan seni farelerle beslerim! Anladın mı beni? Şimdi uzaklaşın!”


Ursula gerekli sözleri söylemişti bu yaratık iki gencin uğraşamayacağı kadar belalı ve hırçındı ama işin kötü yanı Olivia’da Tristanla uğraşamayacak kadar narin ve kırılgandı. Son bir kez daha ikisine baktı ve tıslar gibi bir ses çıkartıp

“Hala buradasınız? Cezanızı iki katına mı çıkarmak istiyorsunuz?”

Sonun başlangıcı olur yaşamlar, ayda dans eden eşsiz vücutlar. Herkesin yaşamı özeldir nefes alabilen canlılar için peki ya bir yaratık için? Bir ucubeden farksızdır yaşamak için bir kadın tenine değil onun içinde dolana sıvıya ihtiyaç duyarlar. Her an sevdiği insanın sonu olabilecek bir hareket yapabilir boğazına değen dişler sonların başlangıçları olabilir. Ölümsüzlüğe adım atan beden bir armağan değil kocaman bir yalan olabilir ve Olivia bu yalanı kaldırabilecek biri değildi ama önce şu trolden kurtulmalı ve dua etmeliydi. Çünkü Trista’nın yapacağı bu hareket iki gencide acıya boğabilirdi. Onların kayalıklara doğru gittiğini görmek daha çok canını sıkmıştı orada saklanabilecekleri birçok oyuk vardı fakat baş başa kaldıklarında neler olurdu kim bilir. Bu saatte dışarıda ve burada olmamaları gerekirken buradaydılar ve daha tehlikeli bir yere doğru yol alıyorlardı. Kafasını trolden yana çevirmeye kalmadan çenesine gelen yumrukla başının döndüğünü beyninin kilitlendiğini hissetti. Geriye doğru savruluşu taş bir bebeğin duvara doğru atılıp çarpılışından farksızdı. Toprağa değen bedeni ve açık olan gözlerinin son gördüğü şey trolün Olivia ve Tristanın peşinden gidişi ve onların kaçan bedebleriydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Sonun Başlangıcı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-