AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Kaçış

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Misafir

Misafir




Kaçış Empty
MesajKonu: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 1:13 pm

Olay: Marcus'un, Yasak Orman'a giden Flavio ile karşılaşması.
Oyuncular: Marcus Leonard Clayton, Flavio Lopez Néil.
Zaman Dilimi & Mekân: Gece, Yasak Orman.




Kış mevsimi tüm gücünü kullanmaya başlarken, Hogwarts arazisi, beyaz bir örtü ile kaplanmıştı. Beyaz örtü, öğrencilerin eğlencesiydi. Birbiriyle kar savaşı yapan çocuklar, neredeyse derslere girmeyi unutacaktı. Okulun böylesine neşeli olduğunu bilmek, Marcus’un hoşuna gidiyordu. Astronomi Kulesi’nde, gölün manzarasına bakarken, geride kalan birkaç ayı düşünüyordu. Bir okul döneminin ilk kez bu kadar sorunsuz başlaması, onu bir yandan sevindirse de, bir yandan huzursuz ediyordu. Fırtına öncesi sessizlik, düşüncesi beyninin büyük bir kısmını kaplamıştı. Bu yüzden, profesörlerin ve öğrencilerin anlamsız bulduğu birtakım güvenlik önlemleri almıştı. Okulun savunmasını, her zamankinden çok daha güçlü bir hâle getirmek gibi, örneğin… Bizzat kendisi savunma büyüleri yapmış, okul çevresinde kalkanlar oluşturmuştu. Karanlığın, hiçbir zaman yok olmayacağını biliyordu. Sadece, geçici bir süre için uzaklaştırılabilirdi, uzak tutulabilirdi. Ardından karanlık tekrar güçlenecek, aydınlık ile sonu gelmeyen yeni bir savaşa başlayacaktı.

Yasak Orman’daki korumayı da arttırmalıydı. Okulun girişindeki bölüme yapılan savunma büyülerini, orman arazisine de yapmalıydı. Astronomi Kulesi’ni ağır hareketler ile terk etti. Okul tamamen boştu. Gecenin bu saatinde bir öğrencinin koridorda dolaşıyor olmasını da beklemezdi. Boş koridorlardan ve merdivenlerden inmesinin ardından, önce bahçeye ulaştı. Daha sonra uzun köprüden geçerek, Yasak Orman’ın girişine doğru ilerledi. Korucu Kulübesi’ni gördüğünde, Flavio ile bir görüşme yapmanın fena olmayacağını düşündü. Onun güçlü bir büyücü olduğunu biliyordu; Yoldaşlıkta yer alması hiçte fena olmazdı. Fakat büyücü, zaten kulübenin dışındaydı. Marcus’un geldiğini fark etmemişti. Marcus, bir süre onu izledi. Adam, ormana girmeye niyetliymiş gibi gözüküyordu. Ona birkaç adım atarak biraz daha yaklaştı ve sakin bir ses tonuyla konuştu.

“Ormana gitmek niyetinde misin, Flavio?” Adam, onun sesini duyar duymaz arkasına dönmüş, Marcus ile göz göze gelmişti. Şaşkın gözüküyordu. Marcus’un yüz ifadesi ise, her zamanki gibi okunamayacak kadar anlamsızdı. Zihinbendar olduğu için mutluydu, yoksa karşısındaki adam, ondan şüphelendiğini anlayabilirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kenneth James Morgan

GezginGezgin
Kenneth James Morgan



Mücadele Tarafı : -
Rp Sevgilisi : Darya Meadow
Patronus : Düğmeli Domuz

Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 1:35 pm

Kışın en dirençli ayları yaşanıyordu. Okulun karla kaplanması ve okulda son yaşadığı olay onu alıp götürmüştü. Aklındaki düşünce Hogsmeade gidip yalnız annesine sonuna kadar bakmaktı. Ancak arada Paula’nın eve geleceğinden emindi. Gözlerindeki karartı onu kulübenin karla örtülmüş kapısına doğrultmuştu. Flavio elleriyle karın örttüğü kapıyı çırparak açmıştı. İçeriye girdi. Son bir kez daha kontrol etmişti. Burada Flavio’nun pek bir şeyi yoktu. Geri adımlarla dışarı çıkmıştı. Kapıyı büyük bir çarpışla kapatmıştı. Düşünceleri tamamıyla annesi ve Paula’nın durumuydu. Bir aksilik çıksa her şeyi berbat edebilirdi. Şu anda Paula ve annesini aynı kefeye koyarak okuldan ayrılışını düşünüyordu. Belkide hiç olmadığı kadar mutsuzdu. Ancak yaşadığına dua edebilirdi. Ayak sesleri tahtaya vuruşunda inlemişti. Karın örttüğü toprağa adım attığında yavaş yavaş yürümeye başlamıştı. Temkinlice yasak ormana doğru yönelmişti. Yasak ormanı geçip Hogsmeade yolculuk vakti gelmişti. Geriye yavaşca dönüp Hogwarts’ın son haline baktığında içini çekmişti. Flavio bu okuldaki hayallerini aşk uğruna kaybetmişti. Aslında onun altında yatan büyük bir ruh vardı. Bu ruh kötülük amaçlı gibiydi. Ancak olan olaylar ve durumlar onu iyiliğe sürüklüyordu. Artık büyük bir silkinmesi ve ortalığı karıştırması gerekirdi. Hayır bunu yapamazdı. Bu esnada sevdikleride bir hiç uğruna ölebilirdi. Dudaklarını tekrar sıkarak yasak ormanın uzantısına dönmüştü.

Yavaş ve kara karşı kayma hissini kullanarak temkinlice yürüyordu. Bedeni etrafı kolaçan etmeksizin gecenin bir vakti böyle güzel bir havada ilerliyordu. Yasak orman birçok yaratığın bulunduğu tehlikeli bölge. Oraya girecekti. Elini siyah paltosunun cebine sokarken asasını çıkartmıştı. Soluk renkli tahtamsı asayı sıkıca tutarken yavaş yavaş ilerliyordu. Flavio’nun orman sınırına yaklaşmasıyla arkasından duyduğu ses bedeninin sarsmıştı. Heyecan dolu gözlerini direk olarak arkaya döndürdüğünde karşısında Marcus duruyordu. İçinden lanet okuyordu. Flavio’nun okul içerisindeki güvendiği bir adamdı. Ancak burada, onun yanında ne işi vardı. Sorduğu soruya cevap vermeksizin Flavio geriye dönmüştü. “ Evet galiba ormanı geçerek Hogsmeade geçeceğim. Bu seni ilgilendirmez diye düşünüyorum. “ Sözleri bittiği an adama doğru tekrar bir bakış attığında ormanın derinliklerine doğru hızlanmaya başlamıştı. Adamın onu takip ettiğini biliyordu. Bunuda bir çocuk gibi eğlenceli hale getiriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir

Misafir




Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 2:02 pm

Anlamsız yüzünde yer alan gözler, adama odaklanmıştı. Delercesine, bir şeyler öğrenmek istercesine bakıyordu. Flavio’nun bu bakışlardan bir anlam çıkardığından şüpheliydi. Ama Marcus, onun son zamanlardaki davranışlarından şüphelenmişti. Okul korucusunun onunla sık sık, bir dost gibi görüştüğü günleri hatırlarken, aklına bir de, son günlerde yaşananlar geldi. Flavio, her zamankinin aksine soğuk davranışlar içindeydi. O, güçlü bir büyücüydü. Marcus, buna inanmayacak kadar aptal değildi. Adamın, kendi taraflarında yer almasını çok istiyordu. Fakat pat diye konuya girmeyi, Yoldaşlıkta yer alır mısın Flavio şeklinde bir soru sormayı düşünmüyordu.

Adamın verdiği cevap, beklediği gibi, soğuk ve umursamaz bir cevaptı. Yüzünde garip bir gülümsemeyle karşılık veren Marcus, ormana doğru ilerleyen adamı takip etti. Avını tuzağa düşürmek isteyen avcıya yardım etmek gibi bir şeydi bu. Yine de, neden onu izlediğini bilmeyerek, içindeki hisse uyarak, Flavio’nun peşinden gitti. Gece vakti ormanda sessizdi. Sessizliği bozan ise, Marcus olmuştu. “Elbette beni ilgilendirmez, Flavio, ama biraz daha kibar olmanı beklerdim dostum.” Flavio’nun yüzünde sinsi bir gülümse gördüğünden emindi. Önem vermeyerek, onunla birlikte yürümeye devam etti. Nedenini bilmediği bir tedirginliği vardı, yine de bunun dışarıdan okunulmamasını sağlıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kenneth James Morgan

GezginGezgin
Kenneth James Morgan



Mücadele Tarafı : -
Rp Sevgilisi : Darya Meadow
Patronus : Düğmeli Domuz

Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 3:06 pm

Adamın ayak sesleri Flavio’nun kilerden sonra geliyordu. Artık arkayı dönüp bağıracakken adam konuşmuştu. Boş laflar Flavio’yu iyice sıkmıştı. Kibar olmak ? Bu olaylar çerçevesinde Flavio’nun kibar davranmasını bekleyemezdi. Aslında Marcus’un işini şu an bitirmeliydi. Bu işi bitirip Hogwarts’a büyük bir yara bırakmalıydı. Ancak Flavio’ya göre Marcus eski dostundan öte bir yerlerdeydi. Onu öldürmeye cesaret edemezdi. Gözünün dönmesi gerekirdi. İçini çekerken ayaklarını çaresizce durdurmuştu. Geriye döndüğünde aralarında birkaç metre olan genç adama değişik değişik bakmaya başlamıştı. Elindeki asa omuz hizasında her an büyü çıkartabilecekmiş gibi görünüyor, artık iradesine yeniliyor gibiydi. Flavio’nun Hogwarts’tan ayrılması onun için bir hayal kırıklığı ondan daha da öte bir şeyler olabilirdi. Ruhunu çerçeveleyen adam yok oluyordu. Flavio bütün olayların etkisiyle kendi başını yiyordu. Elindeki asayı cebine sokarken baykuş sesleri kulağına geliyordu. Kafasını sallayarak gülmeye başlayan Flavio. Marcus’uda güldürmüştü. İki gülen adam, ikiside çok genç yaşta şöhreti yakalamış iki büyücüydü. Bunun ağırlığını Marcus çok iyi bir şekilde taşıyor ancak Flavio bunu sindiremiyordu. Bir yerlerde tıkanıyordu. Marcus’un neşe dolu gözlerine bakarken ona doğru hareketlenmişti. Aralarında kalan bir, iki adımlık mesafede durmuştu. “ Önceden dosttuk. Ancak şimdi birer düşman gibiyiz. Aramızda büyük fark var. Bu farkı unutma Marcus. Unutma. “ Boynunu yukarıya doğru kaldırırken gözleri ondan beş, on santim kısa adama bakıyordu. Belkide o tehlikeli beyinlerde şu an bilinmedik şeyler geçişiyor. Bu güzel karlı havanın tadını her ikiside çıkaramıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir

Misafir




Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 3:38 pm

Donmuş zeminin üzerinde kalan kar tanelerine bastıkça, çatırtı sesleri ulaşıyordu kulaklarına. Her adımını büyük bir dikkatle atıyordu. Sanki Flavio’nun ona saldırmasını bekler gibiydi. Evet, böyle bir şeyi bekliyordu. Adamın asası elindeydi, Marcus’un asası ise cebinde; savunması hiç yok denecek kadar az iken, saldırmamak için bir sebebi var mıydı? Marcus’un bu konuda fikirleri vardı; korkuyor olabilirdi. Kendisi de güçlü ve zeki bir büyücüydü, dış görünüşü henüz acemiymiş izlenimini verse de, kendini geliştirmek için çok uğraşmış, genç yaşında büyük sorumluluklar almış, hepsinden daha önemlisi; güçlenmişti. Güç için uğraştığı ilk günden beri intikam istiyordu. Tek bir önceliği vardı: intikam, intikam ve intikam. Bunları düşünürken, Flavio ile burun buruna geldi. Genç adam, ona tiksiniyormuş gibi bakıyordu. Buna önem vermedi Marcus. Söyledikleri, onun için daha büyük önem taşıyordu. Bir düşman gibilerdi, ha? Evet, bunu inkâr etmek aptallık olurdu. Aralarındaki bu değişim, gözle görülebilir biçimde gerçekleşmişti. Marcus, amacından gittikçe uzaklaştığını hissediyordu. Elbette, Sihir Tarihi Profesörü, düşman olarak gördüğü bir adamın emri altında, aydınlık için çalışmayacaktı. Ve Marcus, onun içindeki aydınlığın yok olduğunu biliyordu. “Hepimizin içinde aydınlık ve karanlık vardır, Flavio. Ben aydınlığı seçtim, sen karanlığı. İşte aramızdaki fark bu.” Sağ eli cebine gittiğinde, az sonra olacaklar hakkında tahmin yürütüyordu. Hiçbir şey, eskisi gibi olmayacaktı. Her şey değişecekti. Her şey…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kenneth James Morgan

GezginGezgin
Kenneth James Morgan



Mücadele Tarafı : -
Rp Sevgilisi : Darya Meadow
Patronus : Düğmeli Domuz

Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 3:52 pm

Adamın söyledikler sanki kulağına kazınıyordu. Kendini çok iyilik yanlısı sanar gibi konuşmuştu. Flavio bir büyücüydü. Ondan öte Marcus’un aklının ermediği büyüleri biliyordu. Onu tek hareketle yok edebilirdi. Onu küçümsüyordu. Küçümsemek o da koskoca bir okul müdürüydü. Hayır Flavio bunu yapamazdı. Adamın elleri cebine gittiğinde Flavio asasını tekrar çevik bir şekilde çıkartmıştı. Adımlarını geriye doğru atarken ağaç parçalarının ezilmiş çıtırtısı kulağında yankılanıyordu. Flavio durmuştu. Ellerini iki yana açarken yavaşca eğilmişti. Adamın asasını çıkarttığı ve ona doğru gülümseyişi gözündeydi. Asasıyla eğilirken bir düelloya girişmenin böyle bir yerde lüzumu neydi ? Flavio bütün gücünü Marcus’a gösterecekti. Karanlığın ne kadar güçlü olduğunu, onun özentiliklerini nasıl bitireceğini. Tamamıyla güven içerisinde karşısındaki küçümsediği adama bakmıştı. Küçümsemiş olsamda büyücü dünyasının en güçlü büyücülerinin başlarındaydı ikiside. Gözlerinin ferini silmiş bir biçimde Flavio konuşmuştu. “ Hadi ama Marcus, yenileceksin diyemi korkuyorsun ? Bunu daha sonra yapmalıydım ama sen ölümü şimdi hak ediyorsun. “ Beyninden geçenleri onun bir zihinbendar olduğunu unutuyordu. Her an için ondan etkilenip saldırı alabilirdi. Flavio son eğilişten sonra ayaktaydı. Marcus’un yüzü gülümsüyor, Flavio’nun tam tersi bir biçimde sertleşiyordu. Beyininden geçenler ne kadar güçlü olsada bütün büyüleri durdurabilecek bir büyücü olan Flavio bütün hamlelere karşı büyük büyüler kullanabilirdi. Tek bir cisimlenme hareketiyle kalkanı bile kırabilirdi. İlk büyüy ondan bekler gibi sertleşen vücudunu yavaş yavaş oynatıyordu. Kendisine çok güvenen birisiydi. Bu güven hiçbir zaman boş çıkmamıştı. Hep, hep aynı kalmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir

Misafir




Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 4:34 pm

Son söylediklerinin, ortamda bir etki bıraktığının farkındaydı. Flavio, çok daha büyük bir nefretle bakıyordu ona. Marcus’un aptal olduğunu mu düşünmüştü? Ondaki karanlık taraf sevdasını görmeyecek, buna dikkat etmeyecek kadar aptal olduğunu mu? Ya da tüm bunlar aklına gelmişti, ama Müdür’ü küçümsemişti. Bu, düşündükçe aklına yatıyordu genç adamın. Esas aptal olan Flavio idi. Yaptığı yanlışları göremeyecek kadar, sinirine ve hırsına yenik düşecek kadar aptaldı. Yine de Marcus, rakibini hafife almıyordu. Öyle yapmış olsaydı, en büyük hatanın sahibi olurdu. Bir savaşta, rakibini küçümseyen kişi, savaşa daima bir-sıfır yenik başlardı. Bunun bilincindeydi ve zekâsının onu yanıltmayacağına güveniyordu. Adamın söyledikleri üzerine, uzun bir süre düşündü. Profesör –aslında, artık ona eski profesör bile diyebilirdi-, asasını hızla çekmişti. Marcus ise hareketsizce duruyordu; hiçbir tepki vermeden. Gözleri, hâlâ adamın üstündeydi; hiç kırpmadan az sonra büyü yollayacağı bedene bakıyordu. İlk saldırıyı ondan bekliyordu, ama adam, saldırmaya hiçte niyetli değilmiş gibi gözüküyordu. Ani bir hareketle asasını çıkaran Marcus, Flavio’yu hedef aldı. Bakışlarında bir gram öfke olmadığından emindi, fakat güçsüz ve zayıf görünmek istemiyordu. “Asla güçlü bir büyücü olamayacaksın, Flavio. Güçlü olman için, hatalarından ders çıkarmalısın.” Bir bilek hareketiyle asasını hafifçe oynattı ve gök gürledi sanki. Büyük bir gürültüyle, altın sarısı, parlak bir ışın, Flavio’yu hedef aldı. Adam, büyüden rahatlıkla kurtulurken, gümüşi bir ışını Marcus’a yolladı. Marcus, asasını oynatarak bir kalkan oluşturdu ve büyüyü etkisiz hâle getirdi. Düellonun, hiçte iyi şekilde sonuçlanmayacağını düşünüyordu. Şatodakilerin, bu düelloyu fark etmeme ihtimali var mıydı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kenneth James Morgan

GezginGezgin
Kenneth James Morgan



Mücadele Tarafı : -
Rp Sevgilisi : Darya Meadow
Patronus : Düğmeli Domuz

Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Kaçış   Kaçış EmptySalı Ağus. 18, 2009 4:46 pm

Marcus’un konuşmaları Flavio’nun beyninde bir boşluk oluşturmuştu. Evet onu küçümseyerek hata yapıyordu. Ama Flavio her şeyden önce kendine güveniyordu. Marcus’un asası biranda hareket etmiş, kulağı iğrenç bir ses veren gök gürlemişti. Üstüne doğru gelen ışından çevik bir hareketle kurtulmuştu. Şimdi sıra Flavio’daydı. Olduğu yerde sağ sola gidip duruyordu. Tam ortada durup birden büyüyü yolladığında büyü yavaşca onu geçerek Marcus’un kalkanına takılmıştı. Bedeni bu büyüden sonra iyice güçlenen Flavio Marcus’a bakışlarını değiştiriyordu. “ Seni hafife alarak hata yaptığımı biliyorum. Bu da değişik bir taktik Marcus, benim kadar zeki ve güçlüsün. Ama bugün burada öleceksin. “ Gözlerini kapatıp bağırdığı anda bütün orman halkı susmuştu. Ellerini havaya kaldrmıştı. Güçlü bir şekilde bağırırken elleri yön değiştiriyordu. Büyük bir fırtına oluşmuş, karın üstünü kapladığı ağaçlarla beraber Marcus’un üstüne çeşitlik bitkileri yolluyordu. Beyazlıkların yanında elli yıllık ağaçları kökünden söktüğüne yemin edebilirdi. Bütün her şey birkaç güçsüz hayvan bile Marcus’un üstüne uçarak geliyordu. Bir kez daha gücünü gösteren Marcus büyük bir kalkan büyüsüyle her şeyi dağıtmıştı. Dağılan nesneler ve yaratıklar bir tarafa doğru giderken Flavio asasını bir kez daha hareketlendirmişti. Asadan çıkan ateş büyük bir çember oluşturmuş, Marcus’u içerisine almıştı. “ Kurtulamayacaksın. Kurtulamayacaksın Marcus. “ Flavio’nun sözleri bittiğinde asasıyla orantılı olarak alev çemberi dönmeye başlamıştı. Bu alev okuldan hissedilebilir gibiydi. Flavio Marcus’un yardımına geleceklerini beynine şimdiden kazımış bir şekilde çemberi döndürüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Kaçış

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-