"Ah pardon, özür dilerim"

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Lydia her zaman yaptığı gibi "üfleye, püfleye" Hogwarts koridorlarında dolanıyordu. Uzun boylu postacı çantası neredeyse dizine kadar geliyordu. Salına, salına kızlar tuvaletine doğru ilerledi. İçeri girdiğinde karşısında Giselle sandığı kişi belirdi. Lydia sinirle çantasını tuvaletteki masanın üzerine fırlattı ve çantasından bir makyaj setini eline aldığı gibi yanaklarına allığı boca etmeye başladı. Giselle sandığı kişi; "Biraz fazla sürdün sanırım, ama..." dedi, utana sıkıla. Lydia ise öfke dolu bir halde söylenmeye başladı; "Ne zamandan beri makyajım seni ilgilendiriyor?". Giselle sandığı kişi; "Yok! Ben sadece düşüncemi belirteyim demiştim" dedi. Keşke bu salağa bulaşmasaydım, şeklinde hayıflandığı yüzünden gayet net bir şekilde anlaşılıyordu. Lydia derin bir nefes aldıktan sonra, bozuk ağzıyla; "B*ktan görüşlerine ihtiyacım yok, Giselle!" dedi bir hışım. Giselle sandığı kişi ise şaşkınlıkla Lydia'ya yaklaştı ve bir şeyler geveledikten sonra anlaşılır bir şekilde kendisinin Giselle olmadığını, adının Käthe olduğunu. Ve okula yeni kaydolduğunu belirtti. Lydia ise bu saçmalığa inanmama konusunda ısrarlıydı. "Saçmalama! Ben senin sandığın kadar gerizekalı değilim" dedi. Käthe ise; "Lütfen bana inan! Çünkü bu, bu gerçek!" dedikten sonra bu okulda Giselle diye birinin olup olmadığını sordu hemen. Lydia ise hemen telefonunu çantasından çıkardı ve 5 kişinin olduğu bir fotoğraftan Giselle'i gösterip; "İşte bu kız!" dedi. Käthe büyüyen gözlerle; "Ama, ama, ama... Bu bana çok benziyor!" dedi. Lydia ise küfür saymaya başlamıştı, bile. "Yalan söylüyorsun... Senin Giselle olduğun her halinden anlaşılıyor" diyerek suçlamaya başladı. Käthe ise kendini Lydia'ya inandırmak için oracıkta çırpınıyordu. Käthe, Lydia'yı inandırmak amacıyla cebinden çıkarıp bir belge gösterdi. Lydia ağzı açık bir şekilde Käthe'ye döndü ve "Ah pardon, özür dilerim" tarzı bir şeyler mırıldandıktan sonra saçından tokasını çıkardı ve saçını özenle taramaya koyuldu.

Banned

Käthe sırtında tek kolundan asılı duran mavi çantasıyla tek başına Hogwarts koridorlarında dolanıyordu. Karşısına çıkan sarışın bir Hufflepuff; "Giselle, bir bakar mısın? Sana bir konuda bir şey sormam gerekli de!". Käthe; "Zaten benim de sana göstermem gereken bir şey vardı." dedikten sonra çantasından bir kağıt çıkardı ve kalın bir kalemle; "BEN KÄTHE'YİM" yazdı. Daha sonra kalemi çantasına atıp, ilerlemeye devam etti. Şaşırmış olan sarışın kız, gözleri büyümüş Käthe'ye bakıyordu. Käthe ise her zaman yaptığı gibi hiç umursamadan swarowskilerle bezeli saatini şakırdatıp kızlar tuvaletine doğru ilerledi. Kimseler yoktu, burada. Käthe aynanın karşısına geçip kendine dikkatle bakmaya başladı. Kafasında ise Giselle ne? gibi sorular dönüp, duruyordu. Birden kapı hızla açıldı ve içeriye siyah saçlı, asi bir slytherin girdi. Käthe içinden nesi var bunun? diye geçirdi. Slyhterin postacı çantasından çıkardığı makyaj setini eline aldı ve allığı yanağına bol bol sürmeye başladı. Käthe irkilmişti ve yavaşça "Biraz fazla olmadı mı?" dedi. Anlaşılan bu slytherinin sabrını taşıran son damla olmuştu. Käthe suskun bir şekilde siyah saçlının suçlamalarını dinledi ve daha sonra "Ben Gi-selle falan de-ği-lim!" dedi, heceleyerek. Daha sonra cebinden çıkardığı kimliği Lydia'ya uzattı. Lydia kızarmıştı ama hala kendi haklı gibi "Ah pardon, özür dilerim" dedi. İnandırıcı olmayan bir biçimde. Käthe ise affetmişçesine kafasını salladı. Ve Lydia ile beraber "Giselle'i" bulmaya gittiler. Şu işleri karıştıran Giselle'i bulmaya...

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Koridor boyunca ilerleyen Giselle, derslerin yoğunluklarından sıyrılıp kendine vakit bulabilmişti sonunda. Bir okyanusu çağrıştıran masmavi gözleri tüm her yerde Julian'ı arıyordu. Onu bulması gerekiyordu, özlemişti fazlasıyla. Bir yandan eliyle saçlarını düzeltirken, içinden söyleniyordu hafiften. Belki de bir şarkı mırıldanıyordu. Julian'ın ona armağan ettiği şarkıyı. Büyüleyici bir melodiye sahip, Türk ezgilerinin birleşimi bir parça. Bir gülümseme yerleşti yüzüne hafiften. Şarkı o kadar anlamlıydı ki, şarkıyı söylemeye aksanı müsait olmasa da, söylüyordu. Komik dursa da, kelimeler ağzından yarım yamalak çıksa da. " Hep benle kal çobanyıldızı..." Şarkı sözlerinin en etkileyici, derinden yaralayıcı kısmı buydu işte. Sonsuza kadar Julian'la kalmalıydı. Gerçek aşkı oydu. Dylan'ı da sevmişti gerçekten, seviyordu belki de şuanda da. Ama kıskançlık Giselle'ye göre değildi. Sevmek kıskanmak değildi onun için. Sevmek bir ömür boyu, her şeye rağmen sürmeliydi ona göre. Bir an duraksadı kızlar tuvaletinin önünde. İçeriden sesler geliyordu. Ufak bir tartışmamı vardı, çözmeye çalışıyordu, ve konuşulanları duymaya çalışıyordu.

Bir kaç saniye düşündükten sonra, bir sınıf başkanı edasıyla içeriye daldı. Tartışan kızlardan ilk dikkatini çeken, kendisiyle aynı bakışlara, aynı yüze, aynı saçlara sahip olan kız olmuştu. Nasıl olurdu bu? Karşısına bir ayna mı yerleştirmişlerdi, yoksa kandırılıyor, bir tuzağa mı sürükleniyordu? Yutkunarak konuşmaya çalıştı. " Hey, biri benimle alay mı ediyor?" Bakışlarını Lydia'a çevirdi Giselle, gözleri fal taşı misali açılmış Lydia'nın ustalıkla rol yaptığını düşünüyordu. Olayların karışmasının sebebi kesinlikle oydu. Bir oyun oynuyordu Giselle'ye. Ona ne kadar sıcak davranırsa davransın Giselle'yi sevemiyordu, bunu hissediyordu. Çok sık rastlanmayan sorgulayıcı ve öfkeli bakışlarını Lydia'ya doğrulttu ve tiksinircesine bir ses tonuyla " Bunların hepsi senin başının altından çıktı değil mi? Çabuk son ver şuna." dedi ve birebir aynısı olan, karşısında duran kıza şaşkın gözlerle bakmaya devam etti.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Lydia ile Käthe arasında bu tartışma gerçekleşirken aniden kapı açıldı ve Giselle içeriye sınıf başkanı edasıyla girdi. Anlaşılan olaya el koymayı düşünüyordu ama karşısına çıkan klonu onu biraz şaşırtmıştı ki, ağzı bir karış açık; ' Hey, biri benimle dalga mı geçiyor? ' dedikten sonra Käthe'ye yaklaşıp, onu yakından incelemeye başladı. Lydia ise içinden kıs kıs gülüyordu. Giselle, Lydia'ya boş yere sinirlenmişti ama bu Lydia'nın çok hoşuna gidiyordu. Giselle bir cevap beklercesine sorusunu bir kez daha tekrarladı. ' Biri benimle dal-ga mı ge-çi-yor? '. Lydia şaşkın şaşkın Käthe'ye döndü ve yavaşça başını Giselle'e çevirip; ' Sanmıyorum! ' dedi emin bir şekilde. Kãthe ise; ' Sanırım, sen şu Giselle olmalısın. Bana benzeyen mahluk, olan. ' Giselle, Käthe'yi kolundan çekip kızlar yatakhanesine kadar sürüklemeye başladı. Lydia'ysa tuvaletin kapısından kafasını çıkarmış. İşte öcümü aldım edasıyla Giselle'e el sallamaya başlamıştı. Ardından kapıyı kapadı ve en sevdiği şarkıyı mırıldanmaya başladı. ' If she doesn't scare you, no evil thing will. Cruella, Cruella De Vil... '

Banned

Lydia ile Käthe arasında soğuk rüzgarlar esmeye devam ederken, ikisi de kapının açılmasıyla irkildi. İçeri giren Giselle'di. Käthe donmuş bakışlarla, gözlerini Giselle'e dikti. Giselle'de bu olaya şaşırmış olacak ki şaşkınlığı yüzünün aldığı biçimden gayet rahat bir şekilde anlaşılmaktaydı. Giselle her şeyin bir şaka olduğunu sansa da; bu herkes için garip ama, gerçekti. Giselle, Käthe'yi kolundan sıkıca tuttu ve dışarıya doğru sürüklemeye başladı. Tuvaletten çıktıktan sonra içeriden bir cadı kahkahası ve ardından da Cruella De vil şarkısı gelmeye başlamıştı. Giselle ve Käthe şaşırmışçasına birbirlerine baktılar. Kendilerini zar zor kızlar yatkhanesine attılar. Birbirlerine sorular yöneltiyor ve bu soruna cevap arıyorlardı. ' Annenin adı ne? ', ' Ya, babanın adı? ', ' Peki ya doğum tarihin? ', ' Doğum yerin? ' gibi sorular sormaya başlamıştı, Giselle. Käthe sinirlendi ve ' Burada neden her şeyi sen soruyorsun? ' diyerek sinirini dile getirdi. Giselle ikizini üzmenin verdiği korkuyla başını salladı ve eliyle Käthe'yi gösterip tamam sıra sende dercesine bir bakış attı. Birbirlerine sordukları sorular sonucunda her şey ortaya çıkmıştı. Käthe olayı özetlemek amacıyla söze başladı; ' Yani, Giselle. Sen ve ben Dejaris ailesinin çocuklarıyız ama daha sonra ebeveynlerimiz öldü ve sen Van Nepes ailesine geçtin. Bu sırada ben zate Windish ailesiyle yaşıyordum, Doğumumun 2. haftasından beri... Değil mi? ' .

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Rp zaman aşımına uğradığından mazi defterine yollanıyor.[/i]

» Pardon!
» Noel Balosu

"Ah pardon, özür dilerim"

"Ah pardon, özür dilerim"

Similar topics

Similar topics