Masa 7

Gezgin

Elen arkasına yaslanıp Ross'u dinlemeye başlamıştı.Gerçekten eğlenceli biri olduğunu düşünüyordu.Aynı zamanda çok iyi anlaşacaklarını da umuyordu.Yaramazlıkları severdi..O sırada kaymakbiralarının gelmesinin hemen ardından gelen soruyla gülümsedi,kaymakbirasından yudumladıktan sonra:
-Oldukça rahat biriyim diyebilirim,kasıntılardan hiç hoşlanmam zaten! Hayatta hiç pişman olmamak için anı yaşamayı tercih ederim! Londra'da doğup büyüdüm.Müzik dinlemekten hoşlanırım,film izlemekten..Belki bazen muggle icadı olan playstation sanırım öyle birşeydi..Boş gezmekten hoşlanırım,kafa dinlemek,doğayla iç içe olmak! Yaramazlıklardan hoşlanırım,pek sakin göründğümü söylerler.Ama beni yakından tanıyanlara göre böyle değilim..İşte böyleyim!
Elen,Ross'a sözlerini anlatırken sadece ona odaklanmıştı.Sözleri bittikten sonra kaymakbirasından yudumladı.Etrafına göz attıktan sonra tekrar Ross'a dönerek gülümsedi..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Ross bir süre boyunca sessizce Elen'i dinlediği. Her sözünde kendine daha yakın görüyor ve onunla iyi arkadaş olabileceğini hissediyordu. Artık dikkatini çeken şey yandaki muhhabbetler ve ya kavgalar değildi. Dinleyebileceği biri daha vardı. Elen her sözünü söylerken Ross içkisinden bir yudum daha alıyordu. Sonunda sessizleştiğinde içkiside bitmiş ve bir kez daha barmene seslenmişti...Barmenin kendisine nedensiz nefret dolu bakışlarını umursamadan Elen'e geri döndü.

"Sanırım çoğu yönden anlaşabiliecez... Zaten beni gördükçe daha iyi anlarsın.... Başımın durmadan beladan çıkmadığını düşünürsek bir şekilde Ravenclaw'ın ve diğer binaların tanıdığı kişilerden biri olmayı başarabiliyorum ."

Yüzüne biraz daha belirgin olan gülümseme yerleşmişti. Çoğu kişi kendisine baş belası dese de o bunu umursamıyordu. Hatta bu sıfat bazen hoşuna bile gidiyordu. En azından bundan hoşlananların olduğunu biliyordu. O bunları düşünüp gülümserken masaya sertçe bırakılan bardağın sesini duydu. Barmenin dahi kendine sinir olduğunu anlaması bu şekilde kolaylaşmıştı...

"Gördüğün gibi nedense yetişkinler bana çabuk sinir olur... Ama merak etme seni sinir edeceğimi sanmam..."

Gezgin

Elen konuşurken biraz yorulmuştu.Kaymakbirasından üst üste içtikten sonra Ross'un dediklerini ve onun her hareketini izledi.Barmenin masaya gelip hızlı bir hareketle birayı bırakması üzerine tuhaf bir bakışla barmene ve daha sonrada Ross'a baktı.Kısa bir süre sonra:
-Tuhaf..Aslında daha yeni tanışmamıza rağmen açıkcası sana alıştım.Yani yetişkinlerin neden senden hoşlanmadığını tam olarak kavrayamadım.Tamam belki okuldakiler haklı olabilir..Ama barmen?
Sözlerini yarıda kesip,arkasına dönüp barmene baktı.Kaşlarını kaldırıp omuz silkti ve gülümsedi..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Ross bu söz üzerine biraz düşünceli hale büründü. Gerçekten barmene ne yaptığını kendisi de pek bilemiyordu. Arada barmeni gizliden gizliye süzerken bu konu üzerine kafa yoruyor. Bu daha çok eğlenmesine neden oluyordu. Eli kaymak birası dolu bardağın üstünde dolanırken kendini toparladı ve tekrar dikkatini Elen'in üstüne yoğunlaştırdı.

"Bilmem. Farkında olmadan kesin bir şeyler yapmışımdır. Berki de hafif bir psikolojik baskı kurmuşumdur üstünde..."

Bu tarz bir harekette bulunma ihtimalini düşününce gülmeye başladı. Kaşları hafiften kalmış şekilde bunun hayalini kurmaya başladı ve arkasına yaslandı. Sırtının üstünden kalkan yükü bu şekilde anlayabilmişti. Kambur durmaktan ağrımaya başladığını başka türlü fark edemeyecekti berki de... İçkisinden bir yudum daha aldıktan sonra söze başladı.

"Sanırım kendimi insanlara çabuk alıştırıyorum ne türlü olursa olsun. Herkes beni bir şekilde kafasına yerleştirebiliyor. Mesela sen beni çabuk sevebilirken, barmen tam tersi hisleri aynı hızla yaşadı. Ama bu bana ayrı bir eğlence veriyor aslında..."

Sözler ağzından çıkarken gözleri sessiz iki fener gibi her masayı tek tek süzüyordu. Bazen içeri giren hafif bir esintiden kapının açıldığını anlıyor ve gözleri oraya yöneliyordu. Herkesi görmek hoşuna gidiyor gibiydi.

Gezgin

Elen kaymakbirası bitmek üzereyken etrafı izlemeye koyulmuştu.Ross'un etrafı dikkatle incelediğinin farkındaydı.İyi bir gözlemci diye düşündü..Aslında şu anda Ross'un neler düşündüğünü,neler planladığını bilmek çok isterdi.Daha önce hiç bu kadar ilginç bir arkadaşı olmamıştı.Kapının açılıp kapanmasıyla içeri giren rüzgar nedeniyle bir anda üşüyerek titredi.Gözlerini Ross'a çevirerek,kaymakbirasından içti.Artık birası bitmişti..Kısa bir süre sonra söze girdi:
-Biraz dışarı çıkalım mı?Yani istersen..İyice kalabalıklaştı ve barmenin bakışlarından da kurtulmuş oluruz!
Ross'a gülümseyerek baktı.Daha önce neden tanışma fırsatları olmamıştı..Düşüncelerine gömüldü!

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Ross parmağını bardağının üstünde gezdirirken gözleri hala çatlak kazanın içinde dolanıyordu. Kapının artık daha sık açıldığını farkındaydı. Çok geçmeden kalabalıklaşacak bu yer biraz monoton gelmeye başlamıştı kendine. Umduğu gibi burdakiler içtikçe hareketlenmiyor tam tersine iyice içkilerine gömülüyorlardı. O sırada Elen'in sesi kulaklarından beynine hızla gitmişti. Söylediklerini düşününce kendine daha akıllıca geldi. İçkisinden son ve büyük yudumu aldı.

"Evet... Daha iyi fikir. Burası eskisi gibi eğlenceli gelmiyor.."

Gülümseyerek Elen' e baktı. Elini iç çebine attığında küçük bir kesenin kumaşını ve içinde taşıdığı sertliği avuçlaya bildi. Çıkardığı iki galleonu masaya bıraktıktan sonra son bir kez her masaya göz attı.

"Eee gidelim mi artık."

Yüzünde her zaman olan masum gülümseme vardı gene. Yerinden hızlıca doğrulmuş ve Elen'i beklemeye başlamıştı. ELen de yerinden doğrulduğunda birlikte Çatlak Kazan'ın çıkışa ilerlediler ve o gürültülü mekanı arkalarında bıraktılar.

» Masa 1
» Masa 5
» Masa 4
» Masa 3
» Masa NO:4

Masa 7

Masa 7

Similar topics

Similar topics