Görüşme

Gezgin

Anlaşmalı Role Play
Oyuncular:Heather Alice Sweét,Neithan Ilvuatar Morgoth
Kurgu:Neithan'nı takip eden ve ona göz kulak olan Alice onunla Üç Süpürgede buluşacağını söyler ve geçen günleri ona anlatmaya başlar..
Zaman: Öğlen

Neithan ilk defa kendini yorgun hissetmiyordu. Ama ilk defa bu kadar sıkkın ve garip hissediyordu kendini. Üstüne siyah ve bol bir pantolon giymişti. Üstünde beyaz ve üstünde garip yazılar yazan bir tişört giymişti. Saçları her zaman ki gibi dağınık ve o garip stildeydi. Hogsmeade' hızlıca gelmişti. Buraya gelmekten çok hoşlanıyordu. En azından okul olmadığı için burayı seviyordu. Tozlu ve taşlı yolda yürürken ayaklarının altındaki taşların sesini dinliyordu. Yönünü Üç Süpürgeye çevirdi. Neden burası olduğunu hala anlamış değildi. Burası sevgililerin aşıkların takıldığı bir yerdi. Burada olmayı hiç istemiyordu ama buluşma noktası burasıydı. Kapıya yaklaştı ve derin bir nefes aldı. Kapıyı biraz itekledi ve garip sesli çan çaldı. Bu sesten hoşlanmadığını henüz fark etmiş gibiydi. İçerisi aydınlıktı. Dışarı kadar aydınlıktı. Bazı yerlerde yapay ışıklar vardı süslü olanlarından. Neithan'nın ilk dikkatini onlar çekmişti. Ardında etrafa baktığında içini garip bir tiksinme duygusu doldurdu. Etrafta dudakları kenetlenmiş kişiler vardı. Aldırmadan öylece birbirlerine sarılarak duruyorlardı. Onları aldırmadı. Karşı masada oturan Alice baktı. Ondan önce gelmişti. Neithan içinden kendine kızdı. Onu bekletmiş olmalıydı. Bunun için kendini asla affetmiyecekti. Ona doğru yürümeye başladı. Bir masada oturuyordu. Her zaman ki gibi tüm genç erkekler ona bakıyordu. Etrafı neşelendirmek gerektiğini zorunluymuş gibi :
-Biraz daha ortalığı yakarsan burada erkek kalmıyacak
dedi gülümseyerek. Aslında yüzündeki gülümseme yapmacıktı. Ardından bir sandalye çekti ve oturdu. Ona baktı. Ona kendini yakın hissediyormuş gibiydi. Evet çünkü onun gözetimi altında yaşıyordu. Yazları ve tatillerde onun evinde kalıyordu. Ona bakmayı sürdürürken içinden kendine lanetler yağdırıyordu..

Gezgin

Neithan'ı gerçekten çok özlemiştim. Uzun zamandır işlerim yüzünden uğrayamadığım bu ufaklık benim için çok değerliydi. Onunla vakit geçirmeyi çok seviyordum. Biraz acımasız olduğu söylensede yaşadıkalrından sonra gerçekten mükemmel durumdaydı. Ondört yaşımda yaşadığım faciya yüzünden bu ufaklığı kesinlikle anlıyordum. Babam gözlerimin önünde bir Ölüm Yiyen tarafından öldürülürken annemin yalvaran çığlıkları hala kulaklarımdaydı. Babamdan bir ay sonra annemide hastalıktan kaybetmiştim. Kardeşimle beraber Barking'lerin yanıa taşınmıştık. Kardeşimi bilerek Hogwarts'a göndermemiştim. Barkinglerle bir hayat berbattı. O yaşlı bunaklar beni sinir ediyordu. Bu yüzden Durmstrangın uygun olduğuna emindim. Hem böylece karanlık büyücülerlede iç içe olacaktım. Kardeşimin sayesinde aralarına sızıp babamın intikamını alabilecektim. Bu planlarımın yüzümesini çok istiyordum. Babamı öldüren o lanet büyücüyü bulacaktım. İşte tıpkı benim hikamyem gibi Neithan''da hikayesi faciaydı. Onun acısının aynısıı çektiğim için çok iyi anlıyordum. Kardeşim ailem öldüğünde çok küçüktü. Bu yüzden ona ailemin hastalnarak öldüğünü söylemiştik. Hiç bir zaman kin duymamıştı; ama ben her gün intikam istemiştim. Neithan'ında şimdi böyle hissettiğine emindim. Elimden gelebilecek olsa bu ufaklığa yardım ederdim.

Üç Süpürge'e girdiğimde Neithan gelmemişti. En yakın masalardan birni seçtim. Bir kaç kişi bana hayretle bakıyor gibiydi. Onlara aldırmaamyı kendime her seferinde hatırlatıyordum. Erkekler konusunda çekinik bir karakterim avrdı. Kendimi yakın hissettiğim iki erkek vardı. Bunlardan biri kardeşim diğeriyse kesinlikle Neithan'dı. Onu sabırsızlıkla bekliyordum. Bardan bir içki almayı düşünürken kapı açıldı. Çıkardığı çan sesi kapıya bakmamı sağladı. İşte benim sevgili Neithan'ım oradaydı. İçeri bütün yakışıklılığıyla girmişti. Gülümsiyerek ayağa kalktım. Hemen benim yanıma doğru yürürdü. Yürürken bir kaç defa etrafa bakındı. Yanıma geldiğidne oda gülümsedi. Tatlı bir sesle ' Biraz daha ortalığı yakarsan burada erkek kalmıyacak ' dedi. Ona karşılık vererek gülümsedim. Tek elimi ona uzatıp tatlılıkla sarıldım. Onu çok özlemiştim. Hogwarts'daki derlerini ve tabiki varsa kalbini çalan kızı çok merak ediyordum. Bunları sormak için erken olduğundan hemen barmene işaret ettim. Adam her zamanki gibi iki kaymak birasını açarak masaya geitirdi. Gülümsiyerek teşekkür ettikten sonra Neithan'ın karşısna oturdum.

' Sen yanımdayken hiç şansları yok. Sanırım hanın en yakışıklı erkeğini kaptım. Ne dersin kızlar beni öldürür mü? '

Aslında bu kadar neşeli değildim. Yaptığım iş sebebiyle çok somurtuk dolaştığım zamanlar olmuştu. Neithan'ın yanında somurtmaktan nefret ediyordum. Onunla geçirdiğim kısa, güzel zamanı mahvetmekten başka işe yaramazdı. Hogwarts'da neler yaptığını sormak için ağzımıı açtım. Sonra bundan vaz geçtim. İlk onun konuşmasını beklemek mantıklıcaydı. Bardağımın kenarını elimle tuttum. Bardağı kendi etrafında döndürmeye başladım. Masaya hafif çarpma sesleri geliyordu. Kafamı çevirdiğimde sarhoş adamın birinin bardağı bara vurduğunu gördüm. Gülümsiyerek Neithan'a döndüm.

Gezgin

Neithan gülümseyerek ona bakıyordu. İçindeki şeyin onu ne kadar özlediğininin bir kanıtıydı. Ama etraftaki erkeklerin bakışlarının tuhaflaştığını görünce dahada bir mutlu oldu. Kaymak birasından bir yudum aldı ve Alice baktı. Hala aynıydı. Ama yorgun gibiydi. Buna rağmen hala çok güzel görünüyordu. Sonra o zarif ve berraklık hissi uyandıran sesisle:
-Sen yanımdayken hiç şansları yok. Sanırım hanın en yakışıklı erkeğini kaptım. Ne dersin kızlar beni öldürür mü?
demişti. İstemeden gülümsedi. Ardından bir yudum daha kaymak birasından içti. Birden aklına takılan sorunları ve soruları gördü. Bakan James'in yerine gelen o cadı.. Alice Bakanlıkta çalışımıyor olması Neithan için önemli değildi. Alice Gringotts Bankasında çalışıyor ve Neithan'a bakma görevide Bakan tarafından verilmişti. ' Görev..' kelimesi Neithan'nın yüzünü ekşitmiş gibiydi. Alice'nin yanında olması ve ona destek olması bir görev için olduğu Neithan'nı rahatsız ediyordu. Ama Alice bunu bir görev gibi değil sanki kendi kardeşiymiş gibi yapıyordu. Ekşiyen suratında zorla bir gülümseme yapmayı başardı.
- Bilmem. Ama bardaki en güzel kişinin yanında olduğum için sorun teşkil etmez herhalde. Neyse işlerin nasıl? Umarım yormuyorlardır seni?
Gülümsemesi artık yapmacık değildi. İçten gülüyordu. Alice'si ilk tanıdığında pek fazla hoşlanmamış gibiydi. Ama şimdi onu kendine o kadar yakın hissediyordu ki.. Kaymak birasından bir yudum daha aldı. Ona baktı. Yorgun yüzüne bakmayı sürdürdü.

Gezgin

Çocukğun tatlı yüzüne bakınca aklıma hatıralarım geldi. Kendi kardeşimden onun hiç bir farkının olmadığını biliyordum. İşim güzel tarafı Neithan'ın benim için özel olmasıydı. Dünyada beni anlayabilecek tek kişi olduğunu düşünüyordum. Çok arkadaşım vardı; ama Neithan kadar yakınını bulmak zordu. Tatil günlerinde onunla olmak oldukça zevkliydi. Benim görev olarka aldığım bu sorumluluk bir eğlenceye dönmüştü. İlk başlarda bu çocuğu alırken bir kaç defa düşünmüş olsamda kararımdan hiç mutsuz olmamıştım. Sonuna kadar onunla kalbilirdim. Hatta velayetini üstüme almayı bile düşünebilirdim. Genşç yaşta olduğum için erkendi; ama ileride olabilecek bir şeydi. İçimden bunları geçirirken;

' Bilmem. Ama bardaki en güzel kişinin yanında olduğum için sorun teşkil etmez herhalde. Neyse işlerin nasıl? Umarım yormuyorlardır seni? '

Bu cevaba gülümsememek imkansızdı. Bu kadar tatlı bir erkeğin kardeşim olması çok hoşuma gidiyordu. Kızların peşini bırakmadığına emindim. Vakit geçirmek zevkli bir durumdu. içimden geçirdiğim bu şeyler beni sevinririken işi düşünmek biraz üzmüştü. Aslında yormuyordu; ama durmadan somurtuk dolaşmak zordu. Bunu Neithan'dan saklamamalıydım. Bu yüzden bütün açıklığımla ' Yorulmak yok; ama somurtma öldürüyor. O adamların nasıl taş gibi gezdiğini hep merak ediyorum. ' dedim. Bakanlıkta bir çok karışıklık çıkmıştı. Bu Gringrosts'uda etkilesede bir Lanet Kırıcıları pek etkilememişti. Birden fazla lanet hiç sorun olmazdı. Neithan'ın okul durumunu merak ettiğimden bu durumu fırsat bildim.

' Peki Hogwarts'da hayat nasıl? Güzel kızlar filan. '

Gezgin

Neithan kaymak birasından içerken onunla yaşadığı anılar göz önüne geliyordu. Tatilde geçirdikleri o güzel vakitlerler,akşamları onun için yaptığı bazı yemekler.. Hepsini hatırladıkça bütün dertleri ortadan kayboluyordu. Onunla geçirdiği vakitler gerçekten hayatındaki en güzel vakitlerdi. Kaymak birasından içerken sorusuna yanıt vermişti.
-Yorulmak yok; ama somurtma öldürüyor. O adamların nasıl taş gibi gezdiğini hep merak ediyorum.
Onun işindeki bu zorluğu biliyordu. Alice'e verdiği değeri kimseye vermezdi. Onun bu zorlukta çalışmasına hayran kalıyordu. Güçlüydü. Hemde çok güçlü diye düşündü Neithan. Ardından o nazik ve berrak sesiyle bir kez daha konuşmuştu.
-Peki Hogwarts'da hayat nasıl? Güzel kızlar filan.
Bu soru karşısında Neithan sanki boğuluyor gibi oldu. Sonra ağzının kenarından akan kaymak birasını masada duran peçeteyle sildi. Alice gülümsüyordu. Oda bir şeyer olduğunu anlamış gibiydi. Neithan'da gülümsedi.
-Eh bence süper. Hem ayrıca şey birisinden hoşlanıyorum. Adı Caprice..

Gezgin

Neithan'ın garip davranışından on ikiden vurduğumu anladım. Bu yakışıklı çocuğun tabiki bir kız arkadaşı olacaktı. artık kızlar benim gibi değildi. Eskiden oldukça çekingendim. Aslında hala bu konularda birazçekingenim. Kendimden emin olmayı seviyorum; ama erkekler konusunda bu emin halim yok oluyor. Ayrı birdoğaları olduğunu bildiğimden garip hissediyorum. Neithan'ın benim gibi sorunla karşılaşmaması hoşuma giderdi. Bunu doğrularcasına tatlılıkla ağzından damlayan birayı sildi. Hafifce gülümsüyordum. İlgimi yeterince toplamayı başarmıştı. Onunla konuşmak oldukça kolaydı. Tatlı davranışları her zaman kendini ele veriyordu. Gülümsiyerek ' Eh bence süper. Hem ayrıca şey birisinden hoşlanıyorum. Adı Caprice.. ' benim düşüncelerimi doğrulardı. Bunları bilmek bana huzur veriyordu. Aslında merak ettiğim bir şeydaha vardı. Bunu sormak için dikkatli olmalıydım. Bu yüzden hemen yerimde doğruldum. Büyük bir gülümsemeyle etrafa baktım. Sonunda Neithan'a dönerek 'Benim ufaklık aşık olmuş ha.. ' dedim.

Onun tatlı gülümsemesi içimi ısıtmıştı. Büyük bir gülümsemeyle ona bakıyordum. Mutlu olduğunu bilmek çok güzeldi. Tatillerde onunla takılmak harikaydı. Bütün yıl okulda olan olayları dinlemek çok hoş oluyordu. Sonunda dayanamayarak ' Peki bu şanslı hanım durumun farkında mı? ' diye sordum.

Gezgin

Neithan gülümsiyerek ona bakıyordu. Durumu daha neredeyse birayı ağzından dökmesinden anlamış gibiydi. Bir süre etrafı göz gezdirdikten sonra doğruldu.
-Benim ufaklık aşık olmuş ha..
Neithan'nın gülümsemesi yine yüzünde yayıldı. Etrafta güzel bir koku yayılıyordu. Kızarmış ve sıcak bir şeyin kokusu.. Neithan bunu aldırmadı gülümseyerek ona baktı. Tek yakını ve ailesi olan Alice'e.. Sonra Alice gülümsedi ve sanki bir savaşı kazanmış gibi hafif bir gururla ona baktı.
- Peki bu şanslı hanım durumun farkında mı?
-Eh galiba.. Gerçi biliyor ama daha aramızda bir şey olmadı.
Neithan bu sözü söyledikten sonra yüzüne tekrar o yapmacık gülümsemesini yerleştirdi. Caprice'si seviyordu ama onun kendisini sevdiğinden endişeli gibiydi. Gözlerinde hafif bir öfke parıldadı. Etrafı seyretmeye başladı. Bu durumu değiştirmek istercesine aklını yokluyordu.
-Alice, sakıncası yoksa sana bir şey sormak istiyorum.

Gezgin

Uzun süze gülümsemesini izleyebilirdim. Onunla beraber vakit geçirmeyi bu yüzden seviyordum. Onun mutlu olması benide çocuklar gibi mutlu kılıyordu. Bu şanslı kızın şansını farketmiş olmasını umuyordum. Neithan oldukça akıllı bir gençti. Yaşıtlarından daha çok yaşadığı için daha olgundu. Onunla vakit geçirmek bir çok büyük büyücüden bile mükemmeldi. Çocuksu gülümsemesiyle bana bakması insanı delirtirdi. Kızın bu şanslı durumundan çok mutlu olmuştum. Onların daha bireşy yaşamadığını duyunca hafifce gülümsedim. Daha çok küçük olduklarını söylemek için ağzımı açtım. Önlerinde çok zaman vardı. Rahatlıkla ilişkilerini düzenlerlerdi. Tam konuşacakken ' Alice, sakıncası yoksa sana bir şey sormak istiyorum. ' dedi. Gülümsiyerek ona baktım. Ne sorucağını oldukça merak etmiştim. Bana bir şey sormak için bu kadar kıvranıyorsa kesin önemliydi. Bu yüzden tabi anlamında başımı salladım. Onun rahatca benimle her şeyi konuşabilmesini istiyordm. Bunu sağladığımda onu gerçekten kazanmış olduğuma emin olacaktım. Bu yüzden merakla bekledim.

Görüşme

Görüşme

Similar topics

Similar topics