AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Lisette von Johens

GezginGezgin
Lisette von Johens



Mücadele Tarafı : Lord'un düşüncelerini destekliyor.
Kan Durumu : Anemi var onda.

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. Empty
MesajKonu: Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.   Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. EmptyPtsi Haz. 01, 2009 8:51 pm

Havanın hafif esintisi, Lainatte'yi etkisi altına almıştı bile. Rüzgâr nereye esiyorsa, Lainatte da oraya savruluyordu. Bunu kimse takmıyordu zaten, sanki ölü gibiydi. Slytherin cübbesinin içine saklanmış olan kız, soğuktan kaçmaya çalışıyor olmalıydı. Görüntü böyleydi, kimsenin onu kovaladığı yoktu. Sarıya çalan saçları, bütün yüzünü kaplıyordu. Gözüyle görebildiğinden bile şüphe edilecek olan bu kız, hâlâ garip görüntüsünü sürdürüyordu. Kimseyi taktığı da yoktu. Kim gülüp, dalga geçse; susuyordu. Suskunluğu özümsemişti. Bir Slytherin'li olmasına rağmen, muggle icatlarını hoş buluyordu. Şu I-pod'lardan almıştı kendine. Bütün yaz çalışmanın karşılığı, mutlu olunacak bir şey... Ama gülümseyemezken, ne önemi vardı ki? Nereye gitse dalga geçiliyordu, bu durumu takmamaya çalışsa da; tek istediği yalnızlıktı. Sessizlik ve yalnızlık. Bir parça da huzur. Gözlerini kapamış, rüzgârın saçlarını bir o yana bir bu yana savurmasını hissediyordu. Serinliği sevmişti, o kadar sıcaktan sonra. Halasının evi, adeta kaynar bir kazan gibiydi. I-pod'unun yüksek sesine rağmen, duyduğu alaycı seslere; sonunda tepki gösterebilmişti.

“Yeter, gidin başımdan!”
“Niye güzelim, rahatsız mı ettik seni?”

I-pod'unu cübbesinin cebine yavaşça bırakırken, önlemini almayı ihmâl etmedi. Zeki ve mantıklıydı, aslında bir Ravenclaw olduğunu düşünse de, Slytherin'deydi. Slytherin öğrencilerinden nefret ettiği büyük bir gerçek olsa bile... Asasına yönlendirdi elini, cübbesinin cebine soktuğuna. Asasını çocuklardan birinin boynuna tuttu. Bir şey yapabilir miydi, kendisi de bilmiyordu. Belki blöftü, ama gerçekçilik payı da var gibiydi. Çocuğun titremeye başladığını hissedebiliyordu. Asasını indirdi ama alaycı konuşmayı da ihmal etmedi. Onu Slytherin yapan, buydu belki de.

“Hadi ama, senden mi korkuyordum?”

Çocuk, o kadar şeyden sonra; konuşmaya hâlâ devam edince deliye döndü Lainatte. Son duyduğu söz, onun yıkılmasına neden olmuştu. Temelleri sağlam atılmamış bir binanın, zayıf noktasına denk gelinmişti. Annesi! Gözleri yaşlarla doldu. Bir an çocuğu oracıkta öldürmek istedi, yine de kendini tutarak hızlıca uzaklaşmaya başladı. Arkadan çocuğun korkak sözlerine karşılık vermeyi o kadar istedi ki... Gözlerini kapayıp, dişlerini sıktı. Derin bir nefes alıp, koşmaya devam etti. Birden etraf karardı, hafif bir ürperti kapladı içini. Yine de gelmişti. Buranın nere olduğunu iyi biliyordu, Yasak Orman! Adı bile insanı korkutmaya yetiyordu. Yine de girmişti buraya. Kendine cesurluğunu kanıtlayana kadar çıkmayacaktı. Hoş, zırıldayan bir bebek cesur sayılmazdı. Ama yine de göz yaşlarına hakim olamıyordu. Kimsenin kendisini tanımamasını isteyerek, bir kayaya doğru yöneldi. Önce kayaya çıktı, ardından dizlerini karnına doğru çekip, kafasını dizlerine bastırdı. Ağlamak, fazla duyguluydu. Hiç tepki vermeyen biri için. Göz yaşları hızlıca süzülürken, çıkardığı sesler onun yerini belli ediyordu. Yine de umrunda bile değildi bu.

OUT: Başlık süper oldu, farkındayım. Beklenen de var hani. ^^.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Henry Béaum

GezginGezgin
Henry Béaum



Mücadele Tarafı : Karanlık
Rp Sevgilisi : Aramaya başlıyorum.
Kan Durumu : Pure
Patronus : Kara Leopar

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. Empty
MesajKonu: Geri: Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.   Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. EmptyPtsi Haz. 01, 2009 9:23 pm

Jacques'in alaycı kahkahaları mıydı onu yattığı yerden kaldıran, yoksa partinin gürültüsü müydü bilinmez. Henry ortak salonda uzanmıştı, bir an şu derin nefes al-ver herşeyi unut olayını yapmayı denemişti ama ne ala ! Bütün bunların saçmalık olduğunu düşünüyordu, erkekler yatakhanesinde eğlence vardı. Biraz yanlız kalmak istemişti, ama neden istemişti bilmiyordu. Başında dikilen uzun çehreye bakmak zorunda olduğunu biliyordu, çaresiz başını yatalak kaldığı koltuktan kaldırdı. Arkadaşı başta gülüyordu, Henry'nin yüzünü görünce ciddileşti. ' Hey sen. Buraya kadar. Kimsin ve Henry Beaum'a ne yaptın ? ' Ona gerçekten de boş boş denilebilecek bir ifadeyle bakıyordu, aklının başka bir yerde olduğunu onu yolda gören herhangi biri rahatlıkla anlayabilirdi; ki söz konusu yedi yıllık arkadaşınız olduğunda ondan hiç kaçamazdınız. Masmavi gözlerini ona dikti, sıkkın terimlerle konuştu Henry.'Jack. Birşeyler değişiyor. Bunu hissedebiliyorum. Hiç birşeyi istemiyorum. Ne partiyi, ne kızları. Gerçekten bilmiyorum. Sanki birşeye ihtiyacım var. Birine. ' Jacques'in yüzü birdenbire aydınlanmıştı, arkadaşına yine o ' ben ne yapacağımı biliyorum. ' bakışlarından birini attı. Bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilen Henry malup olmanın verdiği mağrurluk ile başını öne eğdi, yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Arkadaşının kahkahalarının ayak seslerine karıştığını duyabiliyor, yine gelmeye can atan o bıkkınlık ve havasızlık nedeni olan hislerin gelişine katlanmak zorunda kalıyordu. 'Hadi git Don Juan. Beş dakikaya yanındayım. ' Beş dakika sonra yanındaydı. Şüphesiz. Yanında Jacques'in getirdiği o saçma sapan süslü kızlardan biri vardı. Ah, o ne istiyordu? Bu porselen bebekleriyle gününü gün edip, ardından onları çöpe atmak kolaydı. Üstelik bunları kızlar kendi istekleriyle yapıyorlardı. İstek değil, yalvarış. Henry'e göre bunların hepsi saçmaydı, elbet bir gün son bulacaktı. Ama ne zaman ? Elindeki içeceği kafasına dikti ve kızla olan saçma muhabbetine geri döndü. Aslında, dinlemiyordu.- Bir Saat Sonra, Yasak Orman.-Sonunda bitmişti, en azından o gidebilmişti. Kızlardan biri onu gelmesi için geri çağırırken, diğer ikisinin kendisi için kavga ettiklerini gören Henry, buna daha fazla dayanamamış ve kendini yasak ormana atıvermişti. Eskiden olsa bunlar onu eğlendirirdi, hemde çok. Eskiden dediği de bir hafta önceydi, o kadar da eski sayılmaz hani. Kızlar onun için kavga eder, birbirlerini istedikleri kadar hırpalarlardı ama onun tek yaptığı günün kazananını ödüllendirmek olurdu. Nasıl isterse o şekilde. Yok, artık bunlardan fazlasıyla sıkılmıştı. Düşüncelerinden sıyrılması duyduğu kısık sesler sayesinde oldu. Biraz ilerdeki kayalıklar göründü gözüne, ama herzamanki kayalıkların üzerinde, fazladan bir şekil durmaktaydı, bir figür, bir vücut. Bu Henry'nin çok ilgisini çekti. Oraya çıkmak hiçte kolay sayılmazdı. Diyelim ki çıkmaya karar verdiniz, gerçekten de cesaret sahibi olmanız gerekirdi. Oraya her gittiğinde kayalıklara bir uğrardı, bu nedenle tırmanması hiç zor olmadı, yavaşça kızın yanına ilişti. Yaklaştıkça kızın iniltiye benzer yumuşacık sesler çıkardığını anladı, gerçekten ağlıyordu. Yüzünü başının arasına gömmüş olduğundan suratını göremedi. Ama kızın hali içine dokunmuştu, o an tek istediği ona yardım etmekti. Usulca tek elini onun sırtına koydu. Onu sakinleştirmek için yapabileceği fazla şey yoktu zaten; kızı ürkütmekten korkuyordu. Bu hareketi yaparak ona yanında olduğunu hissettirmek istedi. Ve yavaşça ekledi.'Şşşt. Sakin ol. Her neyse, geçti artık. '


En son Henry Béaum tarafından Salı Haz. 02, 2009 5:03 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lisette von Johens

GezginGezgin
Lisette von Johens



Mücadele Tarafı : Lord'un düşüncelerini destekliyor.
Kan Durumu : Anemi var onda.

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. Empty
MesajKonu: Geri: Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.   Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. EmptyPtsi Haz. 01, 2009 9:47 pm

Kız, cansız gibiydi. Gözlerinden dökülen yaşlar yüzünden çıkardığı sesler, tek yaşam belirtisiydi belki de. Sırtında hissettiği el, bir an için ürkmesine neden oldu. Kafasını hemen kaldırdı, önlem için sağ eli asasındaydı. Eğer yine aynı çocuklarsa, gerçekten öldürecekti! Karşısında gördüğü ifadeyle, yumuşadı gibi oldu. Kolu serbest kaldı, gevşedi. Gözlerini ise tekrar sıkıca kapadı. Bir an için titrediğini farketti. Anında geçti bu. Yine de karşısındaki çocuğun sesinin tanısını, aklına kazınacak şekilde dikkâtle dinledi. Bir önemi varmış gibi.

“Şşşt. Sakin ol. Her neyse, geçti artık.”

Çocuğun nazikliği için, teşekkür edemezdi. O kendini soyutlamayı seçmişti. Her ne kadar istese de... Yine de tamamen susmamalıydı. En azından düşündüklerini dışa vurmalıydı. Git gide durumu batırmamalıydı, belki de çabucak bitirmek en iyisiydi. Ağlayıp, rahatlamak. Değişik gelse de, ölene kadar ağlayamazdı. Duyguları al üst olurken, sırtındaki eli hâlâ hissedebiliyordu. Ellerini gözlerine götürdü, yavaşça altını sildi. Burnunu çekerek, konuşmaya başladı. Hıçkırık ve ağlama mırıltıları arasında, nasıl bir konuşma olabilirse; öyle bir konuşmaydı bu.

“Geçmedi, biliyorum! Bu hiç bitmeyecek, hep böyle olacak değil mi? Yeter artık! Herkesin dışladığı, dalga geçtiği Lainatte olmayacağım! Herkes görecek ve tanıyacak beni. Değil mi? Bana bunun doğru olduğunu söyle. Lütfen.”

Şimdi de tanımadığı bir çocuğa yalvarıyordu. Hiç bilmediği bir konuda, yalan bir bilgi vermesini istiyordu. Bunun doğru olmayacağını bile bile istiyordu. Sanki rahatlayacakmış gibi. Hıçkırıkları git gide artarken, yaşları da hızlanıyordu. Göz yaşlarını serbest bırakmıştı. Tamamen, psikolojik sorunları olan biri gibi gözüküyordu. Dişlerini, dudaklarına tüm gücüyle bastırırken; duygusuzluğu sürüyordu. Hiçbir şey hissetmiyordu, hayatla bağlarını kesmişti yine.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Henry Béaum

GezginGezgin
Henry Béaum



Mücadele Tarafı : Karanlık
Rp Sevgilisi : Aramaya başlıyorum.
Kan Durumu : Pure
Patronus : Kara Leopar

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. Empty
MesajKonu: Geri: Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.   Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. EmptyPtsi Haz. 01, 2009 10:08 pm

“Geçmedi, biliyorum! Bu hiç bitmeyecek, hep böyle olacak değil mi? Yeter artık! Herkesin dışladığı, dalga geçtiği Lainatte olmayacağım! Herkes görecek ve tanıyacak beni. Değil mi? Bana bunun doğru olduğunu söyle. Lütfen.” Henry birden ondan uzaklaştı. Ne yapıyordu böyle ? Bu kız delirmiş olmalıydı. Kafasını kaldırdığında, onun diğerlerinden çok farklı olduğunu farketti. Renkli gözleri vardı, çok renkli. Tam olarak rengini kestirmek zordu aslında, kızın gözleri yaşlarla doluydu çünkü. Kız şaçma şapan konuşuyordu, ama onun kim olduğunu öğrendiğinde duraksadığını hissetti. İçinin bir tarafı onun adını duyduğu için gerçekten sevinmişti, bu gizemli kızın adını öğrenmek bilinemez bir nedenle onu mutlu etmişti nedense. Ama diğer tarafı da arkasını dönüp gitmesini söylüyordu. Bu kızın kim olduğunu biliyordu. Yemekte ve ortak salonda hep diğerlerinden uzakta oturan kız. Hep gizemli, hep içine kapanık. Henry etrafını incelemeyi ve insanları keşvetmeyi severdi ama bir yerden sonra sıkılmıştı işte. Onunla ilgilenmeyi çok uzun süre önce bırakmış olduğunu anımsadı, şimdi yeniden meraklanmıştı. Evet, birde kızkardeşi vardı. Ne afetti ama. Gerçekten güzellik abidesiydi. Ama Henry'nin bir iki gün gözlerini kamaştırmış, sonra ona yakınlaşmaya bile kalkışmadan sıkılmasını sağlamıştı. Kıza baktı, adının Lainatte olduğunu öğrendiği kıza. Kardeşinden çok farklıydı, her ne kadar da birbirlerine inkar edilemeyecek derecede benziyor olsalar bile. Çok masumdu, ve çok muhtaçtı. Aslında Henry itiraf edemezdi ama, o da kendi içinde yanlızdı. Böyle saçmalıkları düşündüğü için kendine kızdı ve o an basıp gitmeyi düşündü. Ama yapamadı, kıyamadı. Ona istediği şeyleri söylemeye karar verdi, nasıl olsa bir süre sonra normale dönecek ve neden bahsettiğine anlam veremeyerek onunla düzgünce konuşmaya başlayacaktı. En azından Henry böyle umuyordu. Fısıldar gibi konuştu, şevkatle. Neden bu kadar ilgi gösterdiği hakkında ise en ufak bir fikri yoktu, göreceğiz.' Tabiki bitecek. Bak, bitti bile. Yanındayım ben. Sen dışlanmıyorsun ki. Saçmalık bunlar. Lainatte mi ? Ne güzel isim. ' Bir anda yanlış şekilde sözü bitirdiğini anlayarak müthiş bir utanç duydu. Kız ona kendi adını soracak olursa ne diyecekti? Yalan söylemeyi hiç istemiyordu, ama onun kızların peşinden koştuğu Henry Beaum olduğunu öğrendiğinde vereceği tepkiyi gözünde canlandırmadan edemedi. Onun şaşırmasını yada kendisinden kaçmasını hiç istememişti.


En son Henry Béaum tarafından Salı Haz. 02, 2009 5:02 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lisette von Johens

GezginGezgin
Lisette von Johens



Mücadele Tarafı : Lord'un düşüncelerini destekliyor.
Kan Durumu : Anemi var onda.

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. Empty
MesajKonu: Geri: Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.   Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. EmptyPtsi Haz. 01, 2009 10:27 pm

Sessizliğin verdiği huzur yavaşça kayboluyordu. Şimdi de hiç sessiz kalmamak istiyordu, genç kız. Bütün nefretini kusmak ve rahatlamak. Hiçbir işe yaramayacağını bile bile. Çocuğun onu deli zannettiğinden emindi, ama umrunda bile değildi. Çocuğu yanında isteyip, istemediğinden bile emin değildi. Nefretini yalnızlığına da kusabilirdi. Yine de kalmak veya gitmek, çocuğa bağlıydı. Onu burada zorla tutan kimse yoktu. İsterse gidebilirdi. Olmadığında nasıl yaşıyorsa, öyle yaşayacaktı Lainatte. Çocuğun sesiyle kafasını tekrar kaldırmak zorunda kaldı.

“Tabiki bitecek. Bak, bitti bile. Yanındayım ben. Sen dışlanmıyorsun ki. Saçmalık bunlar. Lainatte mi ? Ne güzel isim.”

En azından çoğu insan gibi, Ludmilla sanmamıştı onu. Lainatte'nin aksiydi o, popüler ve havalı. İçine kapanmasının sebebi bu muydu, bilmiyordu. Amacı farklı olmak değildi, Lud gibi olmayı her şeyden çok isterdi. Ama böyle vardı kaderde, yaşama böyle başlamıştı. Böyle sürecekti bu. Çocuğun cümlesi, kızın kulağında iki üç kere yankılandı. Yüz ifadesinde bir kıvrım oluştu. Yoksa bu? Bu, gülümseme miydi? Evet, Lainatte O'Porsjz yıllar sonra gülümsüyordu! Kıvrım gittikçe yukarı doğru ilerlerken, gülümsemesine engel olamadı genç kız. İsminin güzel olduğunu, birinden hiç duymamıştı. Hoşuna gitmişti, sanki midesinde kabarcıklar oluştu. Göz yaşları tükenmiş gibiydi. Gözlerinden akan son yaşları da serbest bıraktıktan sonra, kafasını gömdüğü dizlerinden çekip, çocuğa baktı. Bu çocuğu tanıyordu! 'Şu çapkın çocuk!' içinden lanet etti. Ludmilla bu çocuğu anlatmıştı ona. Şimdi o tavlanan olmayacaktı. Sesi hırçınlaştı. Gülümseme silindi, konuşmaya başladı.

“Senin adın neydi? Ihm, yeni hatırladım. Şu çapkın çocuk değil mi? Bak, o kızlardan olduğumu sanıyorsan kesinlikle yanılıyorsun!”

Bunu bir nefeste söylemişti, nefes nefese kalmaması olağan değildi. Yine de açıklama yapma gereği duymuştu. Hiçbir zaman Ludmilla gibi olamamıştı. Kısık sesle konuşmaya başladı, zihninden kötü düşünceleri uzaklaştırmaya çalışırken.

“Deli olduğumu düşünüyorsun. Tek istediğim mutluluk oysa ki. İkizim Lud gibi popülerlik de istemiyorum, sadece mutluluk.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gretchen Stuart

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Gretchen Stuart



Mücadele Tarafı : Nasyonal Sosyalizm
Rp Sevgilisi : Ülkesi ve Sibel.

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. Empty
MesajKonu: Geri: Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.   Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak. EmptySalı Tem. 28, 2009 1:27 pm

Rol oyunu zaman aşımına uğradığından, Kilit + Mâzi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Kendini Soyutlamaya Çalışmaya Çalışmak.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-