Bekleyiş

Gezgin

İki tarafta hala sessizdi. Kimse bir hamle yapmamıştı. Sadece birbirlerine sert bir şekilde bakıyorladı. O sırada Elain sessizliği bozarak Slytherin bina sorumlusunun geldiğini söyledi. Hepsi birlikte Elain’in dediği yöne bakmıştı. Steven da oraya bakmıştı ama kimse yoktu. Elain hemen Steven’a yaklaşarak bir şeyler söyldei. O an bunun bir oyun olduğunu anlamış ve Elain’e tamam anlamında başını sallayarak bir sonraki hareketini beklemeye başladı. Çok geçmeden diğerleride olayın farkına varınca onlara döndü ve döndükleri an sinirli bir şekilde hakaret ettileri. Elain de vakit kaybetmeden acio büyüsünü yaptı. Steven ise arkadaşının ağzından büyülü kelime çıkar çıkmaz anlaştıkları ağacın oraya tüm gücüyle koşmaya başladı. Anlaşılan düşmanın asasını alıp saklayacaktı ve geri vermeyecekti. Steven hiç arkasına bile bakmamıştı fakat peşinden gelen kişilerin ayak seslerini duyuyordu. Eğer asayı almayı başardıysa hemen onlara görünmeden ortadan kaybolmaları gerekiyordu. Ağacın olduğu yere geldiğinde ise Elain’e baktı. Elain önde arkasında ise Mat ve kız arkadaşı Elizabeth vardı. Loisa’yı kovalıyorlardı. Fakat Steven arkadaşının elinde tek bir asa görebiliyordu. Galba başaramamıştı. Çabuk düşünerek yeni bir plan kurmaları gerekiyordu. Düello ne kadar çabuk biterse o kadar iyi olurdu. Loisa yanına geldiğinde

“Ne oldu asalarını alamadın mı?” Umutsuz gözlerle on bakıyordu

Gezgin

İşte , oyun başlıyordu . Esen rüzgara , az sonra kıracağı asalara aldırış etmeden koşuyordu . Edwardın yanına vardığında nefesi kesilmek üzereydi . Bir Muggle olsa şu ana kadar kesinlikle ; ölmüştü .
Kuşkulu gözler onun üzerindeydi . Ve ; beklenen soru çok geçmeden geldi '' Ne oldu , asalarını alamadınmı ? '' Asları tamamen unutmuştu . Az sonra gelecek tehlike buna bağlıydı . Biraz , korkuyordu . Elini alnına şaplattı
ve çekingen bir ifadeyle cevap verdi .
'' Kahretsinki , hayır ! '' Yapacak hiç bir şey yoktu . Çoktan kapana kısılmışlardı . '' Edward , acilen bir plan yapmalıyız ! '' Söyleyebileceği başka bir cümle yoktu . Hava kararmak üzereydi . Birazdan zifiri
karanlık ortaya çıkacak ve üzerlerini yorgam misali örtecekti . En iyisi bir an önce düşünmekti . Ama ne ? Bu pis düşmanlardan nasıl kurtulabilirlerdi ? Zararsız , ve ... Ve sağsalim ....

Gezgin

Steven’ın bu sorusuyla Loisa endişeli bir şekilde elini alnına şaplattı. İlk plan işe yaramamıştı anlaşılan.

Elain ” Kahretsin hayır” ağzından sadece bu iki kelime çıkabilmişti. Söyleyecek pek bir şey yoktu zaten. Şuan ihtiyaçları olan acil bir b planı idi. Bunu düşünmek içinde çok zamanları da yoktu zaten. Elain de acilen bir plan yapmaları gerektiğini söyleyerek endişesini dile getirdi. İkisi de aynı şeyleri geçirmişlerdi akıllarından. O sırada düşmanlarıda gelmişti yanlarına. Steven aklına ilk gelen şeyi hemen Elain’e söyledi.

Loisa lumos maxima büyüsünü biliyorsun de mi? Onu yapacaksın ve bende o sırada acio büyüsünü yapacağım.”

Matt’in sevgilisi öfkeyle onların yanına yaklaştı ve karşılarına dikildi.

“ Sizi ahmaklar. Ama beceremediniz yapmak istediğinizi” Dalga geçer gibi birde sinir bir şekilde gülmüştü.Elizabeth’in konuşması biter bitmez de Mat “sersemlet” büyüsünü Steven’a uyguladı. Steven beklemediği bir anda büyüyü yemişti. Bu onun için çok ağır olmuştu. Kendinden geçmişti ama zorda olsa ayağa kalktı ve düşmemek için dengesini korumaya çalıştı.

Gezgin

Stevenın söylediklerini yapmak kolaydı , peki ya Hogwarts Kuralları . Eğer atılırsa , ailesinin yanına geri dönecekti . Sonsuza dek bir Muggle okuluna gitmek istemiyordu . Ama , cesareti vardı ve yapmak zorunday-
dı . Stevenın işaretini bekledi . İşaret geldiği anda '' Lumos maxima ! '' diye bağırdı . İşe yaramıştı . Ardından Edwardın Accio Büyüsünü bekledi . Her şey güzel gidiyordu . '' Edward koş ! '' Battersea Gölünden çıkmışlardı .
Hemen bir taksiyi durdurdular ....

Gezgin

Biraz kendine gelmeye başlamıştı. Düşmanları daha fazla hamle yapmadan Elain ve Steven'ın çabuk harekete geçmesi gerekiyordu. Steven Elan'in yanına geldi ve fısıltıyla

El işaretimi verdiğim an büyüyü yap ve bende harekete geçeceğim o sırada"

Elain tamam anlamında başını sallayarak cevap verdi. Steven da bekletmeden içinden 2'ye kadar saydı ve işaretini Elain'e verdi. O da hızlı bir şekilde davranarak lumos maxima büyüsünü bağırarak yaptı. Anında gözleri rahatsız eden bir ışık huzmesi ortaya çıktı. Steven da asasını Mat ve sevgilisine tutarak"acio asalar" diyerek haykırdı. O an eline bi tane asa geçmişti. Işığın etkisi geçince Mat'in asasını aldığını fark etti ama kızın asası hala ondaydı. Steven da kız daha karşılık veremeden "levicorpus" büyüsünü yaptı. Elizabeth baş aşağı asılı bir vaziyette kaldı. Elain ise acio'yu yaparak son noktayı koymuştu. Mat de kızarkadaşı da söyleniyordu. Aşırı öfkelenmişlerdi. Steven ve Elain ise hallerine gülmeye başlamıştı. Biraz onları bu şekilde izleyerek eğlendiler.

Hey Mat'in sevgilisi eğleniyor musun orada? Artık asalarınızı geçici bir süre göremeyeceksiniz. Adresinize bir ara postalarız"

Ardından Steven ve Loisa arkalarına dönerek gitmeye başladı. Steven yaptığı levicorpus büyüsünü bozarak Elizabeth'i serbest bıraktı. Bir daha onlara dönmeyerek arkadışıyla oradan ayrıldı. Battersea Göl'ünden çıkarak bir taksiye atladılar.

"Bugün çok iyi bir iş çıkardık Elain. İyi bir ikili olduk. Bu arada sanırım endişelenmemize gerek yok çünkü bizi gören olmadı"

Gezgin

'' Evet , ama her an eve bir mektup gelebilir . Neyse sessiz olalımda , adamda bizden şüphelenmesin .'' Sonunda bu iştende kurtulmuşlardı . Elain ara sıra gerçketen feminist olabiliyordu . Ama şu an kendini hiçte öyle hissetmiyordu . Edwardla oldukça iyi anlaşabileceğe benziyorlardı . Keşke tüm erkekler onun kadar anlayışlı olsaydı . Heleki Elain gibi bir kıza karşı ... Oldukça sertti . Bir çok erkeğe bir çok kez yeri yalatmıştı . Ve , erkekler tarafından kullanılmadğı için kendisiyle gurur duyuyordu . Tam olarak kendine geldiğinde ağaçlığın arasından çıkmış , herhangi bir caddenin içindeydiler . Tekrar bir taksi
ciyle kavga etmek istemediğinden , kendini toparladı . Eve gelmişti . Bunu gerçekten hiç istemiyordu . Hemde hiç ! Kapıyı açarken Edwarda baktı ve gülümseyerek '' Hogwartsta görüşürüz , yada ... '' duraksadı .
Ne kadar doğru olacağını bilmiyordu . Ama , Edwradından ailesinden hiçbiri Hogwartsta değildi . Evet , sormalıydı . Yalnız kalmak , kendisiyle yüzleşmekten iyiydi bu . '' Yada , istersen Hogwartsa beraber gidebiliriz ? Tabii , istersen ? ''