Aktar Sihir Malzemeleri

Uluslararası Büyücüler Konfederasyonu Lideri

Rp İn..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Phoenix giydiği kırmızı t-shirt ve krem rengi kaprisi ile yanına babasını da alarak Diagon Yolu'na okul alışverişine gelmişti.Okul açılacağı için çok mutluydu.2 yıldır Hogwarts'ta okuduğundan 2 kez Diagon Yolu'na gelmişti.Ancak ilk gelişini hiç unutamıyordu.Babası o zamana kadar onu hiç buraya getirmemişti.Buraya ilk geldiğinde nereye bakacağını şaşırmıştı ama ilk dikkatini çeken yer burası olmuştu.

Dışarıdan değişik otları,hayvan organlarını ve anlam veremediği bir sürü şey görünüyordu.Büyük bir merakla içeri dalmıştı.İçeri girer girmez burnuna keskin bir küf ve değişik otların karışımıyla oluşmuş kötü gibi ancak güzel gibi de olan bir koku gelmişti.İçeride birçok varil ve kavanoz , onların içinde de yapış yapış ve iğrenç görünen şeyler vardı.Tezgahın arkasında ise şık bir cam vazonun içinde bembeyaz ve tertemiz görünen uzun,ince kıllar vardı ve çok pahalıydı.

Phoenix anılarını bir yana bıraktı ve elindeki listeye baktı sonra tezgaha doğru ilerledi.Altındaki eski,tozlu,yıpranmış tahtalar o ve diğer insanlar yürürken gıcırdıyordu.Tezgahtara istediklerini söyledi ve beklemeye başladı.Tezgahtarı izlerken onun varilin içine elini nasıl soktuğunu ve elinde yapış yapış böcek gözleriyle çıkardığını inceledi.İğrenç bir işti...

Tezgahtar , Phoenix'in istediklerini verdi ve parasını da alarak dükkandan çıktı.Diagon Yolu'nun uzun,taşlı yolunda ilerlemeye başladı.Yürürken bir şarkı mırıldanıyor ve elindeki listeye bakarak nereye gideceğini belirliyordu...

Gezgin

Angie, üzerine son anda geçirdiği asker yeşili kaprisi ve t-shirt'üyle son derece sıradan görünüyordu. Ancak saçlarını her zamanki gibi özenle taramış ve parmak arası terliklerini giymişti. Hogwarts'ta 3. yılıydı ve aslında heyecan duymuyordu. Sıradan bir Hogwarts yılı daha...

Etrafta bir süre dolaşıp oyalandıktan sonra kasaya yöneldi. Bir adam dikiliyordu.

" Buyrun? "

diye sordu nazikçe. Angie ise bu nazik yanıt karşısında:

" Hogwarts'ta 3. sınıfa gidiyorum. Bu listede yazan bütün malzemelerden istiyorum; hem de hemen! "

dedi hışımla. Adam biraz homurdandı: " Sihirli sözcük... " gibi bir şeyler mırıldandı ama Angie tam anlamamıştı. Adam bir torbaya bütün malzemeleri doldurdu ve :

" 150 Galleon, lütfen. "

dedi. Angie:

" NE?! BU BİR SOYGUN! SADECE 100 VERİRİM! "

dedi sinirle. Adam:

" Asla olmaz! Daha kibar olmalısınız küçük hanım! "

dedi. Angie:

" Ah, yapma! Ben annesinin kuzucuklarından değilim. O yüzden ne istersem o olur. O yüzden al şu 100 Galleon'u da kes sesini budala! "

dedi. Torbayı aldı ve dükkandan koşarcasına çıktı. " Ne budala! " diye düşündü.

Gezgin

Öncesi: Tıkla!

Önlerinde uzanan çok büyük bir yol. Kaldırımlarda bulunan alışveriş mağazaları. Ağustos ayının ortalarında geliniyordu bu büyük ve uzun sokağa. Ayın 15'i idi ve Hogwarts Akademisinin açılmasına çok az bir zaman kalmıştı. Bu sıralarda Hogwarts'a gidecek birçok öğrenci Diagon Yolu'nda buluşuyordu. Herkesin kalbinde büyük bir heyecan ve merak perçimlenmesi vardı. Hepsi de korkuyordu. Çok korkuyorlardı. Bir taraftan da üzülüyorlardı. Ailelerinden ayrı kalacakları için. Ancak bildikleri tek şey vardı ve yapmak istedikleri. İleride kadim bir büyücü olmak. Tıpkı Hogwarts profesörleri gibi. Tıpkı Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu Müdürü gibi. Hepsi de o mühürlü mektup gelince ve o mektubu okuyunca bunu kafalarında belirlemişlerdi. Çünkü bunu istiyorlardı. Çok istiyorlardı. Büyük bir büyücü olmak. Huuu! Uçsuz bir fikir gibi. Uçsuz bucaksız. Oynanan bir maç gibi. Hayatın maçı ve sınırlama yok. Kural yok. Her şey çok sert. Hayat... Quidditich'ten bile daha sert ve sonunda ne oluyor? Ölüyorsun...

Kafasında derin düşünceler vardı. Çok derin düşünceler. Bu düşünceler onu delirtecek gibi yapıyordu. Aslında bu düşünceler herkesin kafasındaki düşüncelerde. Hogwarts... Merak... Korku... Büyü... Asa... Her şey... Her şey demekti onun için. Hogwarts, her şey demekti. Ailesinden bile öte. Çünkü büyüyünce ailesi kalmayacaktı. Ondan da öte, yok olacaklardı. Bu yüzden daha şimdiden uzaklaşmıştı onlardan. Bu üçüncü alışverişiydi. Diagon Yoluna üçüncü gelişi ve her geldiklerinde karıştırıyorlardı. Çatlak Kazanı bulamıyorlardı.

"Aktar'a gidiyoruz, değil mi?" Ağzını kulaklarına vardırarak annesine parlak gözlerle baktı. "Evet, bak burası." Burası lafını duyunca kafası istemsiz bir biçimde kalktı. Alnı güneşten yanmıştı. Pişmek üzereydi. BÜYÜK BÜYÜCÜ AKTARI. Adı gibi büyük bir yerdi burası. Gayet modern ve temiz kapısını elleriyle açarak içeriye girdi. Hemen sağında boy boy kazanlar vardı. Tam önünde, uzun boylu dükkan sahibinin arkasında ise iksir tüpleri ve ağır iksirler vardı. Solunda ise aynı tip ama onların gri rengi kazanlar ve anlayamadığı cisimler vardı. "Bir adet pirinç ölçek, bir adet orta boy kazan, Felix Felicis ve Amortentia lütfen." Ağzına bir şey almış gibi sırıtarak söyledi adama. Adam önce Johnny'i süzdü. "Kaçıncı sınıfsınız, herkese böyle tehlikeli iksirler veremeyiz." "Boyumdan anlaşılmıyor mu" dermişçesine adama sert sert baktı. "3. Sınıf..." Adam onaylarmışçasına bir bakış attı ve bir adet torbanın içinde malzemeleri verdi. "16 Galleon, 22 Sickle, 10 knut." Babası kaşlarını çata çata cebinden adamın söylediği parayı çıkarıp verdi. Aynı anda Johnny ve ailesi dışarıya çıktı. Sıra Kırtasiye Dükkanında idi.

Misafir

Yağmur yağıyordu. Ne kadar sinir bozucu bir drumdu. Onlarca ezik insan etrafta amaçsızca dolaşıp burunlarnı cama yapıştırırken hepsi o kadar aptal duruyorlardı ki. Harew çevresine baktı. Tanıdığı kimse yoktu. Bütün gün tek başına bu eziklerin yanında gezeceğine inanmıyordu. Siyah şemsiyesini yavaşça açtı. Onun altına girdi ve ilerlemeye başladı. Botlarının sağlamlığı içeriye su girmesini engelliyordu. Gülümsedi, çünkü karşısındaki küçük çocuk ayakları ıslandı diye zırlıyordu. çocuğun yanına gitti.

Noldu sana neden ağlıyorsun?

ne kadar şefkatle söylemişti. Çocuk kendisine yardım eden birisini gördüğü için mutlu gibiydi.

Şeyy... Ayakkabılarımın içine su girdi. HAsta olmaktan korkuyorum...

Bakışları birden delip geçici bir hal almıştı.

Ben de hasta olmamandan korkuyorum ezik Grfindorlu!

çocuğu göğsünden ittirdi. Çocuk yere yapıştı ve ağlamaya başladı. Harew mutlu bir kahkaha attı ve yoluna devam etti. Sonunda ilk gelmek istediği yere gelmişti. Aktar sihir malzemelerini dükkanı... İçeride Angie'yi gördü ve selamlaştılar. O çıkıyordu. Pek samimi olmasalar da slyterinli olduğu için onu seviyordu. Kızın arkasından gülümseyen surtın o kadar hızlı asıldı ki satıcı adam bile şaşkınlığını gizleyemeyip gözlerini fal taşı gibi açtı. Harew ters cevapları sevdiği için cevabı yapıştırdı.

-Ne bakıyosun bön bön 3. sınıf için gerekli malzemelerden ver bana en kalitelilerinden olsun black hesabına yaz!

Adam:

sen de mi slyterinlisin?

Harew'in sabrı tükeniyordu.

Sanane be adam sanane ya versene sen benim eşyalarım çabuk senin gibi biriyle konuşarak vaktimi boşa harcıyorum zaten...

Adam homurdandı. Black olduğu için onu dükkandan atamıyordu. Malzemeleri bir kaba koyup Harew'e verdi. Harew giderken de arkadan edilen küfürler dışında duyduğu tek anlamlı şey şuydu...

Şu slyterinlerin hepsi mi küstah!!

Aptal adam diye geçirdi Harew ve yoluna devam etti...

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

rp out:Bunu söylemek bana düşmez belki ama

Slyterin değil Slytherin
Grfindor değil Gryffindor

Gezgin

"Burdan mı dönüyoruz Cassie??"..Kardeşi Cassie'ye bir türLü sesini duyuramıyordu.Cassie'nin yine o korkutucu sessizLiği başLamıştı.Kızkardeşi Viktoria sonunda dayanamayıp;

"Heey sana diyorum..Yine ne düşünüyorsun öyLe??"dedi.

"Off birşey düşünmüyorum,Rahat bırak beni"diye bağırdı Cassie Vik.'e.

Ve eLindeki MaLzeme kağıdına bakmaya başLadı.Kazan,ÖlçekLer ve birkaç maLzeme.Cassie Kazanını yeniLemesi gerekiyordu.Babasından kaLan kazanı artık kötü oLmuş yan tarafLarı kararmaya başLamıştı.En çok kullandığı maLzeme oydu zaten 20 seneLik kazan kararmasıda normaLdi.

Tüm dikkati MaLzeme kağıdındaydı Cassie'nin.Geçmiş günLer geLdi akLına...BabasıyLa beraber yaptıkLarı iksirLer,Sonra annesinin ortaLığı dağıtmayın diye bağırması şimdi hepsi birer hayal gibi geLiyordu.Çok uzun zaman geçmişti.Tam hatırLayamıyordu biLe...

"Ahh biLeğim..."

"SaLak şey dikkat etsene biraz!!.Senin yüzünden az kaLsın düşüyordum"

Cassie'ye yoLda oynayan bir kaç çocuk çarpmıştı.ÇocukLara hiç dayanamazdı özeLLikLe ağLamaLarına,gürüLtü çıkarmaLarına...

Elinden düşen kağıtLarını aLdı ve Vik.iLe yoLLarına devam etmeye başLadıLar.

Ohh sonunda geLmişLerdi aKtar dükkanına.Yavaşça kapıyı açtıLar ve içeri girdiLer.

Çok güzeL bir dükkandı.Tavandan bir kaç Lamba sarkıyordu.FazLa aydınLık değiLdi.Bu oraya gizemLi bri hava katıyordu...Bir kaç kişi vardı dükkanda.FazLa kaLabaLık sayıLmazdı...

Cassie etrafını izLemeye o kadar kaptırmıştıki kendini.

"Buyrun" sesinden sonra kendine geLdi...

"Şey merhaba Bir ortaboy kazan, Bi pirinç öLçek,üç kurbağa bacağı ve bir tane biberLi iksir istiyorum."

Son istediği büyükannesi içindi.Kötü bir SoğukaLgınLığına yakaLanmış,sürekLi öksürüyordu...Büyükannesini herkezden çok severdi.Onun iyiyLeşmesi için herşeyi yapabiLirdi...

GörevLi büyücü maLzemeLeri getirdi.150 gaLLeon tutmuştu hepsi.GaLLeonLarı cebinden çıkardı ve büyücüye verdi...

Ve eLinde torbaLarLa kapıya doğru yürümeye başLadıLar...

Gezgin

Gwen Ollivanders Asa Dükkanı'ndan asasını aldıktan sonra sihir malzemelerini almak için Aktar Sihir Malzemeleri Dükkanı'na gitti. Diagon yolu yine sessiz ve sakindi. Dükkanın önüne vardı. Kapıyı nazikçe araladıktan sonra içeri girdi. İçeride bir adam vardı. Ona:

''Merhaba bayım.''

dedi. Adam ona:

''Merhaba. Hoşgeldiniz efendim. Size nasıl yardımcı olabilirim?''

diyerek karşılık verdi.

''Ben 3. sınıfa gidiyorum. Sihir malzemelerini almak için geldim. Alacaklarım listede yazılı.''

dedi ve listeyi adama uzattı. Adam birşeyler mırıldanıyordu. Bu sırada Gwen etrafı inceliyordu. Adam Gwen'in istedikleri malzemeleri getirmişti:

''Buyrun bayan. İşte tüm istedikleriniz burada.''

dedi ve malzemeleri Gwen'e uzattı. Gwen malzemleri alırken:

''Borcum ne kadar?''

diye sordu. Adam nazikçe:

''150 galleon.''

dedi. Gwen bu kadar malzemenin 150 galleon olmasına şaşırmıştı biraz. Parayı hızlıca adama uzattı. Dükkandan çıktı ve yoluna devam etti.

Aktar Sihir Malzemeleri

Aktar Sihir Malzemeleri

Similar topics

Similar topics